mutluluğa bireysel olarak değil toplumsal olarak bakan görüş / Prof. Dr. Filiz Bilge ile Çocuklarımızın Mutluluğu Üzerine | tedmem

Mutluluğa Bireysel Olarak Değil Toplumsal Olarak Bakan Görüş

mutluluğa bireysel olarak değil toplumsal olarak bakan görüş

Bilimi Anlatmamıza Yardım Edin!

Her ay milyonlarca bilimsever, Evrim Ağacı olarak karmaşık bilimsel konuları basitçe anlatmamızdan ve ülkemizde bilim anlatıcılığını geliştirmeye yönelik yaptığımız kapsamlı çalışmalarımızdan faydalanıyor. Bütçenize zarar vermeden, aylık veya tek seferlik sadece 20₺ gibi miktarlarda bize destek olarak bu çabalarımızı destekleyebilir, Türkiye'de bilim okuryazarlığını güçlendirmemize katkı sağlayabilirsiniz.

Destek Ol

Neden Destek İstiyoruz?

Prof. Dr. Filiz Bilge ile Çocuklarımızın Mutluluğu Üzerine

Bu dosya konumuzda Hacettepe Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü öğretim üyesi aynı zamanda Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Bilge ile çocuklarımızın mutluluğundan okul ve PDR servislerinin bu konudaki rolüne, becerilerden değerlere kadar uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik.

Çocuklarımız yaşam memnuniyeti ile ilgili araştırmalarda son sıralarda yer alıyor. Eğitimciler olarak çocuklarımızın gözlerindeki ışıltıyı kaybetmemeleri için nereden başlamamız gerekir?

Aristo&#;ya göre tüm insanlar mutluluğu arar. O&#;nun görüşünü özetlersek; mutluluk insan yaşamının ereğidir. Mükemmellik arayışı içinde olan insan bir dizi etkinlikler gerçekleştirir. Bireyden bireye, toplumdan topluma, kültürden kültüre değişebilir mutluluk değerlendirmesi. Aristo&#;nun görüşünü gelişim dönemleri açısından dikkate aldığımızda ise çocuklar mutlu olamaz çünkü her şeyden önce çok kısa bir yaşamları olduğu için mükemmel etkinlikler gerçekleşmeleri güçtür. Bir de çocuklar zaten mükemmel etkinlik için yetkin değillerdir.

Aristo&#;nun mutluluğun değişik durumlara, değerlendirmelere, anlayışlara göre değişebileceği görüşüne katılıyorum. &#;Hasta insana göre sağlık, eğitimi olmayan insana göre eğitim mutluluktur&#; diye iyi niyetle devam edebiliriz belki ancak özellikle içinde bulunduğumuz yüzyılda giderek artan olumsuz amaçlardan (örneğin zorbaya göre mutluluk nedir?) söz etmek de gerekecektir. Gelişim dönemine bağlı olarak da çocuklardan yaşam doyumu, yaşam memnuniyeti vb. konularda sağlıklı bir veri toplamak zor bence. Bununla birlikte PISA sıralamasında bizim çocuklarımızın gerilerde olmasını tartışmalıyız. Dolayısıyla odaklanmamız gereken nokta eğitim.

Eğitim konusunda sorulması gereken ilk soru; nasıl bir insan yetiştirilmek isteniyor? Bu soruya yanıt verilirken de devletin dolayısıyla iktidarların isteğine göre bir insan kastedildiği anlaşılmamalı; değişen iktidarlara, bakanlara göre bir insan modeli ortaya konulmamalıdır. Eğitim bunların dışında tutulmalıdır. Bu noktada eğitim felsefesi önemli. Günümüzde yüzyıl becerileri (yaratıcılık, eleştirel düşünme, toplumsal ve kültürlerarası beceriler, liderlik gibi) aranırken, bu beceriler ülkemizde &#;larda Köy Enstitüleri modelinde ortaya konmuştu zaten. Yaparak, yaşayarak öğrenip tüm becerileri kazanabilmeleri için çocuklara öğrenme fırsatları, öğrenme ortamları oluşturmak ve bu ortamları oluştururken de öğretmenleriyle, okul yöneticileriyle, okul psikolojik danışmanlarıyla, okuldaki tüm personelle ebeveynlerin işbirliği çerçevesinde geliştirici ilişkiler kurabilmelerini sağlamak, akranlarıyla olumlu ilişkiler kurabilmeleri için yardımcı olmak ve rol model olabilmek gerekiyor. Bütün bu sıraladıklarım fark edeceğiniz gibi aynı zamanda öğrencilerimizin yaşam memnuniyetlerinde, mutluluklarında belirleyici olan faktörler.

Bir bakış açısına göre &#;Mutluyum&#; diyebilmek için yaşamı bilişsel ve duyuşsal açıdan değerlendiriyoruz. Psikolojik iyi oluş, iyilik hali, öznel iyi oluş mutluluğun açıklanmasında kullanılan kavramlardır. Buna göre bireyin mutlu olabilmesinde olumlu duyguları (sevinç, neşe, gurur, güven) sık yaşarken olumsuz duyguları (öfke, korku, kaygı, nefret) daha az yaşaması ve yaşamın çeşitli alanlarından yüksek düzeyde doyum sağlaması önemli rol oynuyor. Mutlu bireyler kendilerini iyi hissediyorlar, olumlu duygular yaşıyorlar. Yukarıda belirtilen üç koşulun yanı sıra kişilerarası ilişkilerde başarılı olunması, yaşam enerjisi ve yaratıcılığın yüksek olması, bağışıklık sisteminin güçlü olması, iş yaşamında başarılı olunması gibi etmenler de önemli. Mutluluğun belirleyicilerine ilişkin bir meta-analiz çalışmasında yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, yaşanılan yer gibi yaşam koşullarının %10; genetik özelliklerin %50; iyilik yapmak, toplumsal ilişkileri geliştirmek, egzersiz yapmak, olumlu düşünmek gibi amaçlı etkinliklerin ise %40 oranında etkili olduğu saptanmış. Bu durumda kontrol edilebilir olan belirleyici faktör öğrenilebilir, geliştirilebilir olan amaca yönelik etkinlikler öyle değil mi? Bunların mükemmel olması da gerekmiyor üstelik. Amaç önemli. Bu etkinliklerle bireyin örneğin öz saygısı, özgüveni yükseliyorsa ve bu yükselişten diğer insanlar da faydalanıyorsa mutluluk bireyden başlayarak dalga dalga yayılabilir. Bireysel mutluluktan toplumsal mutluluğa geçiş gerçekleşebiliyorsa bireysel ve toplumsal değerlerin birlikte işlediğini somut olarak söyleyebiliriz.

Öğrencilerin yaşam memnuniyetlerine ilişkin okulun rolü hakkında ne düşünüyorsunuz?

Öğrenciler ev ve okul ilişkilerinde iyi olma halini yaşıyorsa, okul aidiyetleri artıyorsa, okul iklimleri olumlu ise yaşam memnuniyetleri artıyor. Akranlarıyla, öğretmenleriyle, ebeveynleriyle iyi ilişkiler kurabiliyorlarsa ve öğretmenleri, ebeveynleri ilgiliyse mutlulukları artıyor. Bunun ön koşulu ise yetişkinlerin birbirleri ile güven ve saygıya dayalı ilişkiler kurabiliyor olmaları. Çocuklar ve ergenler için okul başarıları değil, okullarında kurdukları sağlam ilişkiler mutluluklarını belirliyor. Dolayısıyla bu bir sistemin işleyişi. Sistem kuramında, ekolojik yaklaşımda bunlar teker teker ele alınmıyor; bireye bir bütün olarak bakıldığı gibi bütün olarak bu faktörlerin birbirlerini etkileyişlerine bakılıyor.

Peki Psikolojik Danışma ve Rehberlik servislerinin bu konudaki rolünü nasıl ele alıyorsunuz?

Öğrenciyi bir bütün olarak ele alabilmenin ve böylece onun gelişimine hizmet edebilmenin yolu akademik başarıyı da destekleyecek olan eğitsel, duygusal, toplumsal ve kariyer gelişimlerine yardımcı olacak okul psikolojik danışmanlarından, Rehberlik ve Psikolojik Danışma servislerinden geçiyor. PISA &#;te yaşam memnuniyetleri düşük ve akademik başarıları düşük çıkan, &#;Beni Öğrenci Olarak Görmeden Önce İnsan Olarak Görün&#; serzenişiyle SOS veren öğrencilere hizmet eden alan, önleyici ve geliştirici işlevleriyle Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) alanıdır. Ders çalışırken öğrencilerin %56&#;sı stresli olduğunu, kaygı yaşadığını ifade ediyorsa bu durum öğretmenlerin, okul yöneticilerinin hatta PDR uzmanlarının nasıl bir hizmet verdiği sorusunu akıllara getirebilir. Ülkemizde 60 yılı geçen tarihçesi olan PDR programları lisans ve lisansüstü düzeyde eleman yetiştirmektedir. Bu programdan mezun olanların önemli bir kısmı Milli Eğitim Bakanlığı&#;na (MEB) bağlı okullarda, Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde ve diğer kurumlarda hizmet vermektedir. Hizmetin kalitesinin sağlanması ve işyerinde huzurlu, verimli, barış içinde çalışılabilmesinin önünde bazı engeller bulunmaktadır. Bu engellere örnek olarak MEB&#;e bağlı kurum ve kuruluşlarda Rehberlik kadrosunda görev yapan PDR mezunlarının sayıca yetersiz olduğunun bilinmesi ve bu kadrolara atanabilecek mezun yetiştiren program sayısı 80&#;i aştığı halde MEB tarafından yapılan atamaların sınırlandırılması; geçmişte farklı alanlardan atamalar yapılmış olması ve bu kişilerin halen kendi alanlarına iadesinin yapılmamış olması; kısa süreli kurslarla rehber öğretmen yetiştirilerek bunların görevlendirilmeye çalışılması, öğrencilerle birlikte verimli zaman geçirilerek onların gelişimlerine katkı sağlayabilecek Rehberlik saatlerinin kaldırılması, okul psikolojik danışmanının öğretmenle kıyaslanması ve buna bağlı olarak kendisinden istenmeyecek görevlerin verilmeye çalışılması; dolayısıyla psikolojik danışmanın öğrencinin gözünde bir otorite figürü olarak algılanmasına yol açabilecek yanlış uygulamalar verilebilir. Ancak meslek örgütümüzün, akademisyenlerimizin, alan çalışanlarımızın, öğrencilerimizin haklı tepkilerini dikkate alarak Bakanlığımızın rehberlik kurslarını iptal etmesi, atamalarda PDR mezuniyetini şart koşması gibi uygulamalarını da unutmamalıyız. Bunun gibi okul iklimini olumsuz etkileyen, çalışma barışını bozan yukarıda sıraladığım engellerin ortadan kaldırılması gerekir.

Okul psikolojik danışmanları öğrencilerin kaygısı ile çalışırken aynı zamanda sözü edilen araştırmada ortaya çıkan &#;en iyi ve en başarılı olma isteği&#; gibi gerçekçi olmayan hatta kendisine değil de ailesine, öğretmenlerine ait olan mükemmeliyetçi beklentilerin farkına varma sürecini yöneterek gerçekçi beklentilerin oluşturulması konusunda da yardımcı olurlar. Performans testlerinde, okul aidiyetinde, yaşam memnuniyetinde sonlarda olan öğrencilerimiz dışsal bir motivasyonla nasıl yukarılarda yer alabilir? Sınav sistemi düşünüldüğünde bireysel farklılıkların dikkate alınmadığı, gerçekçilikten uzak beklentiler bunlar. Üstelik okul iklimi böyle olumsuzsa nasıl öğrenme gerçekleşir?

Çocuklarımız hepimiz için bu kadar önemliyken sizce neleri gözden kaçırıyoruz?

&#;Danimarkalı gibi mutlu olmak&#; deniliyor. Bu mutluluk nasıl gerçekleşiyor? Açıklamalarda sıralanan faktörler şöyle; güven, eğitim, özgürlük, fırsat eşitliği, gerçekçi beklentiler, dayanışma ve başkalarına saygı, iş-yaşam dengesi, sağlık ve eğitimin parasız gerçekleştirilmesi, cinsiyet eşitliği, tevazu.

Birçok akıma kapılıp gidiyoruz eğitimde. Hazırbulunuşluk gerçekleşmeden, alt yapı oluşturulmadan, eğitim kadrosu uygun hale getirilmeden… Her şeyden önemlisi başta bu akımın ya da akımların ülkemize uygunluğuna bakılmadan. STEM deniliyor; kuyruk oluyoruz. Birileri eleştiriyor: bilim ve sanat yan yana, iç içe olmalı; bunun üzerine STEM&#;in yanına Art koyuyoruz rahatlıyoruz, sporu da ekliyoruz daha da rahatlıyoruz. Daha önce de yılları arasında &#;Ders Geçme Kredili Sistem&#; denilmiş ve uygulanmaya çalışılmıştı. Küreselleşmeden dolayı dünya ülkeleri içinde yer alıp tatlı ama bir o kadar da acımasız bir rekabetin içine girmek durumundasınız. Tekrar edeceğim ama eğitim felsefemiz, eğitim politikamız iktidarlara bağlı olarak ele alınamaz, alınmamalı. Her iktidar değiştiğinde, her bakan değiştiğinde &#;Eğitim sisteminde neler olacak, neler değişecek, sınavlar nasıl olacak acaba?&#; sorusuyla baş başa kalan çocuklar, aileler, öğretmenler, okul yöneticileri düşünüldüğünde tüm toplumun memnuniyetini sağlamak zor. Yüzü gülmeyen anne babalar, öğretmenler, yöneticiler varsa çocukların mutlu olmasını, onların yaşamlarından memnun olmasını beklemek ne kadar gerçekçi olur?

Sosyal bilimlerde mutluluk gibi kavramlara ilişkin olarak formüller sunmak da olası değil. Bence önemli olan kimin mutluluğuna kimler çare arıyor? Çocukların mutluluğunu onlar olmadan, aileleri olmadan, öğretmenleri olmadan konuşup çözüm yolları bulamayız. Örneğin, Milli Eğitim Şuraları, ders programları, öğretmen yetiştiren fakültelerin programları paydaşlarla birlikte ele alınmalı, tartışılmalı. Kararlar zaten tavsiye kararı niteliğinde, dolayısıyla alındıktan sonra da tartışılabilmeli. Dört yılda bir yapılması gereken ancak farklı yıllarda da gerçekleştirilmiş olan toplam 18 Şuranın kararları inceleniyor ve en fazla karar sayısı %17 ile öğretmenlik mesleğine ilişkin oluyor. Bunu müfredat ve alt yapı izliyor. Rehberlik ise %3. Düşünebiliyor musunuz? Yine Milli Eğitim Şurasında alınan en önemli karar değerler eğitimi konusunda araştırma yapılması ve bunun dört yılda bir güncellenmesi olarak sunuluyor. Sayın Bakanımız konuşmasında &#;değerler eğitiminde adalet&#; diyor, mevcut 51 dersin programlarının en demokratik yollarla belirlendiğini söylüyor. Bu anlamda herkesin müfredatı olduğunu ifade ediyor. Bence de güzel bir gelişme. Ancak öğretim programlarını hazırlayan komisyonların oluşturulmasından askıya çıkartılan müfredatlara yöneltilen görüşlerin nasıl ele alınıp yansıtıldığına kadar şeffaflık politikası içinde ele alınması gereken bir süreç bu. Adalet, vatan sevgisi, aile sevgisi, doğruluk, sadakat diye sıralanan temel değerler var. Bunlar için biz yetişkinlerin rol model olması gerekiyor kanımca. Evrensel değerler gerçeğe saygı, kişisel bütünlük, hakkaniyet, insan onuruna saygı, hizmet, sevgi diye ele alınabiliyor. Buna dürüstlük, sorumluluk, yardımlaşma, barış, iyi niyet ve samimiyeti ekleyenler de var. Toplumsal ve evrensel değerleri çocuklarla, ergenlerle, gençlerle birlikte ele almalıyız. Değerler gibi soyut kavramların içini doldurmalıyız. Çocuklar, ergenler, gençler ne anlıyorlar, nasıl algılıyorlar? Sonuçta amaç onlara &#;biz yetişkinlerin istediği gibi bir dünya bırakmak&#; olmamalı, çünkü biz bunu yapmaya çalışırken onlar da bizimle birlikte yaşıyorlar; dolayısıyla aldığımız tüm kararlardan, uygulamalarımızdan etkileniyorlar. Sözde, -mış gibi bir katılımcı, paylaşımcı yaklaşım sergilenmemeli, özde yaşanmalı, farklılıklara hoşgörüyle, saygıyla yaklaşılmalı.

Söyleşinin başında belirttiğim yüzyıl becerileri arasında yer alan kariyer ve yaşam becerileri konusunda okul psikolojik danışmanları tarafından verilecek yardımların önemi büyüktür. Yine bu beceriler gibi diğer tüm becerilerin kazandırılmasında okul ikliminin sağlıklı olması büyük bir önem taşımaktadır. Öğrencilere doğrudan ve dolaylı olarak verilecek tüm hizmetlerde ekip çalışması söz konusu olmalıdır. Size teşekkür ediyorum bu konuda görüşlerimi ifade etmemi sağladığınız için. Araştırma, problem çözme ve karar verme becerileri gelişmiş, bilim, teknoloji, sanat ve spor alanlarında başarılara imza atarak ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunacak bireylerin yetişmesi umuduyla…

Etiketler:mutluluk, öğrencilerin iyi olma hali, öğrencilerin yaşam memnuniyeti, pdr, psikolojik danışma ve rehberlik, yaşam memnuniyeti
funduszeue.info

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/06/ tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: funduszeue.info

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Kategoriler ve Etiketler

Tümünü Göster

This work is an exact translation of the article originally published in Society for Personality and Social Psychology. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.

Aklımdan Geçen

Komünite Seç

Aklımdan Geçen

Fark Ettim ki

Bugün Öğrendim ki

İşe Yarar İpucu

Bilim Haberleri

Hikaye Fikri

Video Konu Önerisi

Kafana takılan neler var?

Daha Fazla İçerik Göster

Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın % okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katmak için hemen buraya tıklayın.

Popüler Yazılar

EA Akademi

Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.

Etkinlik & İlan

Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.

Podcast

Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.

Alıntı Yap

Evrim Ağacı Formatı

APA7

MLA9

Chicago

K. Krys, et al. Toplumları Mutlu Eden Nedir?. (30 Temmuz ). Alındığı Tarih: 25 Haziran Alındığı Yer: funduszeue.info

Krys, K., Ertargin, Y., Özdil, A. Ş. (, July 30). Toplumları Mutlu Eden Nedir?. Evrim Ağacı. Retrieved June 25, from funduszeue.info

K. Krys, et al. “Toplumları Mutlu Eden Nedir?.” Edited by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Translated by Yusuf Ertargin, Evrim Ağacı, 30 Jul. , funduszeue.info

Krys, Kuba. Ertargin, Yusuf. Özdil, Ayşegül Şenyiğit. “Toplumları Mutlu Eden Nedir?.” Edited by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Translated by Yusuf Ertargin. Evrim Ağacı, July 30, funduszeue.info

yılında da Evrim Ağacı'nın yanında olacak mısınız?

Bu yıl sayfamızda gezdiniz.

Evrim Ağacı, Türkiye'nin en büyük, en çok ziyaret edilen, en güvenilir popüler bilim sitesi. Ancak bulunduğumuz noktaya oturduğumuz yerden gelmedik: yılından beri gece gündüz demeden çalışıyoruz. yılı sitemizi ve diğer tüm iletişim araçlarımızı baştan yarattığımız müthiş bir yıl olacak. Ancak bunu sürdürülebilir kılmamız için sizlerin desteğine ihtiyacımız var. Çünkü biz bu işi hobi olarak yapmıyoruz; Evrim Ağacı bizim yegane mesleğimiz, tek görevimiz. yılında da bunu yapmaya devam edebilmek için bize yardımcı olabilirsiniz. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz arasına şimdi katılın.

Evrim Ağacı Logo

Kreosus (₺)YoutubePatreonDiğer Yöntemler

Geri Bildirim Gönder

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası