bizans imparatorluğu en geniş sınırları / Bizans Uygarlığı'nın Tarihçesi

Bizans Imparatorluğu En Geniş Sınırları

bizans imparatorluğu en geniş sınırları

kaynağı değiştir]

Savunma önlemlerine de ağırlık veren I. Nikiforos 7. yüzyıldan beri süregelen toprağa bağlı stratiotes temelli savunma sisteminde ufak değişiklikler yapmıştır. Etkin bir ordu oluşturmak için sayıları yeterli olmayan ve kendi teçhizatlarının giderlerini karşılayabilecek maddi güce sahip olan stratioteslerin yanı sıra daha az gelirli köylüler de sistem içerisinde dahil edilmiş, teçhizat bedellerini toparlayabilmeleri adına da bağlı oldukları toprağı birkaç kişiyle paylaşma serbestiyeti tanınmıştır. Böylece ordu mevcudu çoğaltılmıştır. Aynı girişim o döneme dek böyle bir sisteme bağlı olmayan denizciler için de yapılmış, devlet arazileri yine devletin belirlediği fiyattan zorunlu olarak askerlere satılmıştır. Önceki yüzyıllarda görülen iskân siyasetine benzer olarak Küçük Asya'daki halkını Sklavinia'ya yerleştiren I. Nikiforos, bu kişileri de bu coğrafyada stratiotes nizamı kapsamına almıştır.

Şarlman, I. Nikiforos'u edinmiş olduğu imparator unvanını tanıması için sıkıştırmış ve Dalmaçya kıyılarına baskın yapmıştır. I. Nikiforos ise buna cevap olarak Balkanlardaki Bizans egemenliğini güçlendirmek adına Peloponnessos'u ele geçirerek bölgede yeni themalar teşkil etmiş ve thema sistemini ilk kez Küçük Asya dışına taşıyan kişi olmuştur. Ayrıca Küçük Asya'dan bölgeye gerçekleştirdiği iskânlar ile bölgeye devlete güçlü bağlılık duyguları olan halkları yerleştirmiştir.

I. Nikiforos, gerçekleştirdiği askerî ve mali tedbirler ile İrini döneminde bu alanlarda görülen gerilemeyi telafi edebilmişti. Bu ilerlemelere rağmen Hârûnürreşîd'in Ankira'ya kadar ilerlemesine mani olunamamış, haraç ödemek ve hem kendi hem de oğlu adına kafa vergisi ödemek suretiyle Araplara karşı küçük düşürücü bir hezimet yaşanmıştır. yılında Hârûnürreşîd'in ölümü ve Araplar arasında iç karışıklık çıkmasıyla doğu toprakları bir süre için sorun olmaktan çıkmış olsa da Avarların Şarlman tarafından ortadan kaldırılmasından sonra bu rakiplerinden kurtulan Bulgarlar sorun haline gelmeye başlamıştıfunduszeue.info'un yılında Bizans toprağı olan Serdika'ya girmesine karşılık yılında büyük bir orduyla barış teklifini de reddederek Bulgarların başkenti Pliska'ya yürüyen I. Nikiforos, şehri yakıp yıkmıştır. İmparator, yeni bir barış teklifini daha reddederek dağ içlerine çekilen Bulgar ordusunu takip etmeye karar vermiş ancak 26 Temmuz tarihinde arazi şartlarını iyi bilen Krum ve ordusu tarafından kuşatılarak öldürülmüş, ordusu da tamamen imha edilmiştir. Krum, büyük başarısını imparatorun kafatasını şarap kadehi yaparak kutlamıştır. Bizans'ın itibar kaybı askerî bozgunun önüne geçmiş, yılında Valens'in VizigotlarcaHadrianapolis Muharebesi'nde savaş meydanında öldürülmesinden beri ilk kez bir Roma imparatoru aynı sonu yaşamıştı.

Makedon Hanedanı ve canlanma (–)[değiştir kaynağı değiştir]

Roma ordusu, Güneybatı Avrupa ve Kuzey Afrika da dahil olmak üzere Akdeniz bölgesinin tamamını kaplayan birçok kıyı bölgesini ele geçirdi. Bu bölgeler hem kentsel hem de kırsal halklar barındıran farklı kültürel topluluklara aitti. Genel olarak, doğu illeri, batıdakilere göre daha kentleşmiş durumdaydı. Doğu illeri Makedonya İmparatorluğu altında daha önce birleştirilmiş ve Grek (Yunan) kültürü etrafında Helenleştirilmişti.[22]

Batı, doğuya göre 3. yüzyılda yaşanan dengesizlikten çok daha ağır etkilendi. Yerleşik Helenleşmiş doğuyla daha genç Latinleşmiş batı arasındaki farklılık devam etti ve daha sonraki yüzyıllarda çok büyük bir önem arz etmeye başladı. Bu iki dünya arasındaki uzaklaşma da böylece gerçekleşmiş oldu.[22]

Gücün merkezsizleşmesi[değiştir

İmparatorluğun Doğu Sınırı: Bin Yıllık Dönüşüm

Romalıların bu yeni komşuları, bir öncekinden daha mütecaviz bir siyaset ile antik Pers İmparatorluğu’nun sınırlarına geri dönmeyi kendilerine ülkü edinerek tüm Anadolu üzerinde hak iddia ediyorlardı ve doğu sınırında tansiyon yakın gelecekte bir hayli yükseleceğe benziyordu. Yine de 3. yüzyıldaki ilk çatışmalar ekseriyetle Roma lehine sonuçlanmış, yılı anlaşması ile Romalılar sınırlarını Tigris (Dicle) nehri ve ötesine (Transtigritanae bölgeleri) taşımışlardı. İmparator Diocletianus zamanında () Fırat nehri boylarının güvenliği için inşa edilen savunma birimleri, şimdi sınır daha doğuya kaydığı için artık etkisiz kalmıştı ve yeni bir savunma hattına ihtiyaç vardı. Bu noktada II. Konstantios devrinde () sınır bölgelerindeki kent ve kalelerin tahkim edildiklerini görmekteyiz. Örneğin Amida (Diyarbakır), Constantina (Viranşehir), Cephas (Hasankeyf), Rhabdios (Hatem Tay kalesi) gibi kent ve kalelerin saldırgan tutuma sahip bu düşmanın ilerideki olası taarruzlarına hazırlık maksatlı güçlü surlarla çevrildiklerini bilmekteyiz. Romalıların aslında Ren ve Tuna sınırlarında Cermen istilacılara karşı uzunca bir müddet uyguladıkları savunma doktrininin bir benzerini burada hayata geçirmeye çalıştıkları söylenebilir: aşılması güç bir doğal sınırın ardında savunmada kalma stratejisi.

yılına gelindiğinde batı sınırında dalga dalga ilerleyen Cermen istilaları karşısında zor durumda kalan Romalılar, önemli bir yenilgiyi de doğu cephesinde aldılar. İmparator Iulianos’un () senesinde büyük bir ordu ile Sâsâni başkentine yürüyüşü ve yapılan son muharebede hayatını kaybetmesi sonrasında imzalanan barışı ile bölgede önemli toprak kayıpları yaşandı. Bu anlaşma ile Roma İmparatorluğu’nun doğudaki en büyük kenti Nisibis (Nusaybin) ile Singara (Sincar) ve Dicle nehrinin doğusunda kalan araziler Sâsânilere terk edildi. (Bu hususta Nisibis’in savaşmadan Sâsânilere devredilişini bir hayli dramatik bir biçimde anlatan Antiokheia’lı tarihçi Ammianus Marcellinus’un kayıtları oldukça değerlidir.)

yılı anlaşmasının ardından yılına kadar geçen sürede doğu sınırında göze çarpan bir değişim olmadı. Fakat ’da Sâsâni Devleti bir iç savaş ile sarsıldığında tahtı gasp edilen genç kral Hüsrev, Bizans imparatoru Maurikios’a sığındığında onunla yakın bir dostluk kurdu. Maurikios’un yardımı karşılığında hakkı olan tahtına kavuştuğunda da o dönem Sâsâni kontrolünde olan Martyropolis (Silvan) ile Anastasiopolis (Dara) kentlerini ve Armenia bölgesindeki arazileri Romalılara teslim edeceğine dair bir söz vermişti. yılında Bizans kuvvetlerinin desteğiyle rakibini mağlup eden Hüsrev, nitekim verdiği sözde de durdu ve adı geçen kent ve bölgeleri Romalılara teslim etti. Şimdi Roma İmparatorluğu Van Gölü havzasına kadar sınırlarını genişletmiş oluyordu. Böylece Roma sınırları yılından sonra ikinci kez büyük oranda doğu istikametinde genişlemiş oluyordu. Ne var ki Romalıların bölgedeki varlığı uzun sürmeyecek, yaklaşan Müslüman fetihleri ile uzun bir kesintiye uğrayacaktı. 6. yüzyıl bu şekilde son bulurken 7. yüzyılın başında Balkan ordusunun karıştığı bir isyan ve darbe ile İmparator Maurikios’un () devrilmesi ve Phokas’ın () başa geçmesi sonucu doğu sınırında tam bir kaos hâkim oldu. Yaklaşık yirmi yıllık bir karmaşa döneminden sonra tahtı Phokas’tan alan Kartaca valisinin oğlu genç Herakleios () yaptığı bir dizi reformla birlikte Anadolu ordularını yeniden diriltmeyi başardı ve Sâsânilere karşı ’de ilk karşı saldırıyı düzenledi.

Herakleios Dumbarton Oaks Coin Catalog BZC

Bu noktadan sonra talih Bizans’ın yanında olacaktı. Zira yaklaşık yirmi yıldır Anadolu’da herhangi bir direniş görmeyen ve hatta başkentin karşı kıyısına kadar ulaşıp Ege adalarını dahi yağmalayan Sâsâniler, ilk olarak Herakleios’un orduları karşısında birbiri ardına yenilgiye uğrayacak, akabinde ülkelerinde patlak veren bir iç savaş ile mücadele edecek ve sonrasında da karşılaşacakları İslam fetihleri ile yüzleşip yılındaki Nihavend Savaşı ile tarih sahnesinden ineceklerdi. Böylece artık Bizans’ın doğu sınırındaki komşusu Sâsâniler yerine İslam Devleti olacaktı.

8. yüzyıl Bizans-İslam sınırı ve Bizans-İslam sınırını gösteren harita

7. yüzyılın ilk çeyreğinde, Müslüman-Arap fetihlerinin de eli kulağındayken imparatorluk Mesopotamia bölgesi, Suriye ile Filistin kıyıları ve Mısır’ı hala elinde tutmaktaydı. Bizans ile İslam devletinin ciddi manadaki ilk çatışması yılında Yermük’te oldu. Bu savaş ile Bizans Suriye-Filistin havalisini tahliye etmek durumunda kalınca Mısır ve Kuzey Afrika ile karadan bağlantı kesildi. Ancak her halükârda yılı dolaylarında bu bölgeler de Bizans’ın elinden çıkacaktı. Bizanslılar, Sâsânilerin boşluğunu dolduran bu yeni rakiplerinin, bir öncekiler gibi sınır çatışmaları ile yetinmeyeceklerini, bilakis “gaza” anlayışı doğrultusunda nihai hedeflerinin başkent Konstantinopolis olduğunu kısa zaman içinde idrak ettiler. Araplar bu emellerine hem Kilikya bölgesi üzerinden karadan hem de Mısır’da (ve daha sonra fethedecekleri Kıbrıs’da) konuşlu donanmaları vasıtasıyla denizden ulaşmaya çalıştılar ve gerek Emevi dönemi gerekse de Abbasi döneminde Konstantinopolis’i pek çok kez kuşattılar. Ne var ki bu kuşatmaların başarısızlıkla sonuçlanmasında özellikle Bizans başkentinin kuvvetli ve aşılması güç kara ve deniz surlarının müdafilere sağladığı avantaj ve ayrıca düşman donanmasını yakmak için kullanılan, “Rum ateşi” olarak da bilinen “gizli teknoloji” bilhassa etkili olmuştur.

Ioannes Skylitzes, Madrid Yazması, Fol. 34v. Bizanslılar "Rum Ateşi" kullanarak Arap donanmasını yakarken.

Kara savaşları ise özellikle sınır hattının geçtiği Kilikya bölgesinde cereyan ediyor, Araplar her sene düzenli olarak gerçekleştirdikleri “yaz seferleri” ile Anadolu içlerini yağmalayıp geri çekiliyordu. Bizans-İslam mücadelesinde doğu sınırı Fırat ve Dicle havalisinden geriye çekilmiş, doğunun Amida (Diyarbakır), Martyropolis (Silvan), Edessa (Urfa), Melitene (Malatya), Antiocheia (Antakya) gibi büyük kentleri Müslümanların eline geçmişti.

Ioannes Skylitzes, Madrid Yazması, Fol. r, Araplar Edessa'ya Saldırken

Ne var ki kuzeydoğu komşuları Ermeni ve Gürcü krallıkları ile teması kesilmemiş ve bu bölgedeki sınırlar yüzyıla kadar nispeten değişmeden kalmıştır. Genel manada; 7. yüzyıl ortalarından yüzyıla kadar Kilikya geçitlerinde savunmada kalan Bizans, yüzyılda Müslüman dünyanın da içine düştüğü buhranın etkisiyle yeniden harekete geçti. Bizans ilerleyişi VII. Konstantinos () devrinde Yukarı Fırat nehri dolaylarının kontrolünün sağlanmasıyla başlamıştı ancak esas motivasyon yılında Girit adasının yeniden Bizanslılarca ele geçirilmesi oldu. Bu olay sonrası doğu sınırında da birbiri ardına başarı gelecekti. ’de Toros Dağları boyunca uzanan çok sayıdaki kale ve Halep şehri Bizans kontrolüne girdi. ’te İmparator Nikephoros Phokas ( ) zamanında Tarsus ve Edessa, ’da Antiocheia Bizans hakimiyetine girdi. yılında ise İmparator Ioannes Tzimiskes () Damascus (Şam), Beyrut ve Sidon (Sayda) kentlerine baskı kurarak Filistin kıyılarına ulaştı fakat bu ilerleyiş kalıcı olmamakla birlikte sadece yağma odaklıydı ve söz konusu kentler yine Müslüman hakimiyetinde kalmaya devam edecekti. Güney sınırında bunlar olurken kuzeyde de hareketlilik mevcuttu. ’da Theodosiopolis’te (Karin ya da Erzurum), ’da ise Taron havalisinde Bizans hakimiyeti sağlanmıştı. II. Basileios () devrine kadar Müslümanlardan ele geçirilen bölgeler ve kentler için “Bizans’ın bölgeye geri dönüşü” yorumu yapılabilir. Ancak Basileios ve IX. Konstantin Monomakhos () devirlerindeki toprak kazanımları, Bizans imparatorluğunun kuzeydoğuda ulaştığı en geniş sınırlar ve son büyük toprak kazanımları olarak kabul edilir. Nitekim Malazgirt Savaşı'na kadar da bu sınırlar değişmeyecektir.

II. Basileios'un düşmanları önünde eğiliyor. Cod. Marc. gr. 17, fol. 3r'nin Atina Ulusal Tarih Müzesi için yeniden üretilmiş bir kopyası

Güney sınırında bu gelişmeler yaşanırken yüzyıl başlarından itibaren Bizans, kuzeydoğu sınırında aktif bir siyaset izlemeye başladı. II. Basileios’un Gürcüler üzerine düzenlediği başarılı bir sefer sonrası bu bölgede Iberia Theması kuruldu.

Ioannes Skylitzes Madrid Yazması, Fol. v - Bizans Donanması Sicilya'ya Doğru Giderken

Bizans ilerleyişinin kendi kentine doğru yaklaştığını gören ve telaşa kapılan Ani kralı Hovhannes, ’de Konstantinopolis’e gönderdiği elçilik heyeti ile kentin anahtarlarını imparatora teslim etti. Basileios ise ölümüne kadar kenti idare etmesine izin vermiş, ancak öldükten sonra şehrin ve bölgenin kontrolünün Bizanslılara geçeceğini şart koşan bir anlaşma imzalamıştı.

Ioannes Skylitzes Madrid Yazması Fol. r, Hovhannes II. Basileios'a Ani'nin anahtarlarını teslim ederken

yılında imparatorun ölümünün ardından Bizans artık Taron bölgesini, Iberia Themasını, Malazgirt merkezli Apahunik bölgesini ve Van Gölü’nün çevresindeki diğer kentleri de kontrolüne alarak Vaspurakan bölgesini ilhak etmiş oldu. Hovahnnes Smbat’ın yılında ölmesi sonrası Ani kentinin de anlaşma uyarınca kontrolünü devralmayı bekleyen Bizans’a karşı Hovhannes’in yeğeni II. Gagik başta direniş göstermiş, hatta kent surları önünde Bizanslıları iki kez mağlup etmişti. Ancak Gagik’in gücü ’te Bizans baskısı karşısında tükendiğinde Ani kentinin direnişçileri Bizanslılara boyun eğdi ve Gagik de Kappadokia havalisine sürgün edildi.

yılından itibaren Bizans İmparatorluğu’nun doğuda bu şekilde en geniş sınırlarına ulaştığını görmekteyiz. Bu tarihten Malazgirt Savaşı'na kadar geçen süre zarfında sınır her ne kadar resmiyette değişmeden kaldıysa da aslında ’ten itibaren Türklerin Doğu Anadolu’yu “yoklamaya” başladıkları bir vakıadır. Bu yıl Ani kentine yapılan ilk saldırı, ’de Erzen’in, ’te Kars’ın yağmalanması, ’te Tuğrul Bey’in başarısız Malazgirt kuşatması gibi seferler ise bu durumun göstergelerinden sayılır. Esasında Bizans’ın doğu sınırı ’lerden itibaren de facto biçimde Selçuklu akıncıları tarafından ortadan kaldırılmıştı zira söz konusu akınlar ’de Caesaria (Kayseri) havalisine kadar ulaşmış durumdaydı. Nitekim IV. Romanos Diogenes’in () ve seferleri yaklaşık otuz yıldır Selçuklu akıncılarına karşı bir reaksiyon gösteremeyen Bizans’ın diriliş ve azamet çabasıysa da yılındaki son gövde gösterisinin “facia” ile sonuçlanmasının ardından doğu sınırının çöküşü kaçınılmaz biçimde gerçekleşmişti.

Bu cihetle Malazgirt Savaşı'ndan sadece dört yıl sonra Türkmenlerin Konstantinopolis’ten birkaç günlük mesafedeki Nicaea’yı (İznik) ele geçirip burayı başkentleri haline getirmeleri imparatorluk ordularının dağılışının ve Haçlıların gelişine kadarsınır mefhumunun ortadan kalktığının da en net resmidir.

 

kaynağı değiştir]

Ana madde: Bizans ikonoklazmı

8. ve 9. yüzyıllar boyunca imparatorluğun bir asırdan fazla ana gündemi olan ikonoklazm tartışmaları görüldü. İkonlar (burada her türlü dinî görsel ifade edilmektedir), yılı civarında Leon ve Konstantinos tarafından yasaklandı ve bu durum ülke çapında ikonofillerin (ikonları savunanlar) ayaklanmasına neden oldu. İmparatoriçe İrini'nin çalışmaları sonucunda 'de İkinci İznik Konsili toplandı ve ikonlara tapılmaması, sadece saygı gösterilmesi kararlaştırıldı. İrini'nin Şarlman'la evlenme planları bilinir, ancak Günah Çıkartıcı Theofanis'e göre bu planlar İrini'nin favorilerinden olan Aetios yüzünden suya düşmüştür.[81]

9. yüzyıl başlarında V. Leon, ikonoklazm yasalarını tekrar yürürlüğe soktuysa da, 'te imparatoriçe Theodora, Patrik Methodios'un yardımıyla ikonlara saygıyı tekrar yürürlüğe soktu.[82] İkonoklazm, Doğu ve Batı arasındaki yabancılaşmanın artmasında önemli bir rol oynadı. Bu ayrışmalar, Papa I. Nikolas'ın Fotios'un patrik olmasına tepki göstermesiyle ortaya çıkan Fotyan bölünmesi ile daha da kötüleşti.[83]

İki ikonoklazm arası dönem[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası