müdür hikayesi organlar / TEKİRDAĞ İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ

Müdür Hikayesi Organlar

müdür hikayesi organlar

kaynağı değiştir]

KomisyonBaşkanParti
Adalet KomisyonuCüneyt YükselAdalet ve Kalkınma Partisi
Anayasa KomisyonuYusuf Beyazıt
Avrupa Birliği Uyum KomisyonuBurhan Kayatürk
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm KomisyonuAdil Karaismailoğlu
Çevre KomisyonuMurat Kurum
Dışişleri KomisyonuFuat Oktay
Dilekçe KomisyonuSunay Karamık
Dijital Mecralar KomisyonuHüseyin Yayman
Güvenlik ve İstihbarat KomisyonuVeysal Tipioğlu
İçişleri KomisyonuSüleyman Soylu
İnsan Haklarını İnceleme KomisyonuDerya Yanık
Kadın Erkek Fırsat Eşitliği KomisyonuÇiğdem Erdoğan Atabek
Kamu İktisadi Teşebbüsleri KomisyonuMustafa Savaş
Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor KomisyonuMahmut Özer
Millî Savunma KomisyonuHulusi Akar
Plan ve Bütçe KomisyonuMehmet Muş
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler KomisyonuVedat Bilgin
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji KomisyonuMustafa Varank
Tarım, Orman ve Köyişleri KomisyonuVahit Kirişçi

Milletvekilliği statüsü[değiştir

Yeni terfi alan arkadaşlarınıza anlatmanız dileklerimle
vücut içerisindeki bütün organlar bir gün toplanırlar. amaçları, kendilerini idare edecek bir müdür seçmek. önce eller söz alır ve der ki "eğer ben olmazsam bu vücut ne temel ihtiyaçlarını karşılayabilir, ne de herhangi bir şey yapabilir, yemek bile yiyemez". mide söze girer, "ben olmazsam birşey yiyemez ve enerji kazanamaz, yani hiçbir şey yapamaz". ayaklar ve bacaklar birleşip koalisyon kurarlar ve sorarlar "biz olmazsak bu bünye nereye gider"
seçim propagandaları git gide kızışmaktadır. beyin, uzaktan uzağa bu tartışmaları seyretmeye devam ederken bu kez gözler söz alır. derken yürek eğer kendisi kan pompalamazsa hiç bir şey olmayacağını iddia ederek kendisinin müdür olması gerektiğini söyler
bu arada götün içi erimektedir. tam söze girecekken başka bir organın lafa başlamasına içerlese de sırasını bekler. böbrekler, dalak, göz, burun, hepsi konuşurlar ve kendilerinin müdür olması gerektiğini ispatlamaya çalışırlar. göt tam lafa girecekken beyin herkesi susturur, usta bir moderatör gibi organlara tek tek döner ve sormaya başlar, "sen ey göz, ben sana emir vermesem sen neyi görebilirsin? ya siz eller ve kollar, ben emir vermesem siz neyi kavrayabilirsiniz? sen penis, ben sana emir vermesem yerinde kös kös oturmaya devam etmez misin? siz ayaklar ve bacaklar, ben emir vermesem siz nereye gideceksiniz"
bu şekilde mideye, buruna, dalağa, kısaca göt dışındaki her organa cevabını verir. göt konuşamamıştır zira. organlar düşünürler, taşınırlar ve "peki" derler. "haklısın ey beyin, sen bizim müdürümüz ol". beyin mutludur ama bu seçim götün çok zoruna gider içerler ve direnmeye karar verir. için için sıkar kendini
ilk birkaç gün her şey yolunda olsa da götün görevini yapmaması nedeniyle vücutta aksamalar başlar önce bağırsaklar şikayetlenir beyine "patlamak üzereyiz, aman bir çare" beyin emir üstüne emir yağdırır göte ama adı üzerinde göt, göttür işte ve tüm götlüğüyle beyne "hayır" der. "al bakalım nasıl müdürmüşsün sen, ben olmasam sen de hiçbir halt değilsin"
beyin bozulup sinkaf eder, bu arada vücuttaki arızalar da sürmektedir. sonunda mide ve diğer iç organlar da "iflas etmek üzereyiz" diye beyne çıkarlar sonuç aynı
derken bacaklar ve ayaklar "dermanımız kesildi, aman göt, ne olur sıkma kendini, bırak yoksa hepimiz öleceğiz" derler. göt kararlıdır "gidin, müdürünüze söyleyin". organlar tekrar toplanırlar çünkü vücut ölmek üzeredir. beyin bakar ki olacak gibi değil, güzellikle konuşmaya başlar götle "etme eyleme, bak bütün organlar iflasın eşiğinde, vücut yatağa düştü, ilaçlara bile direniyorsun" göt, nuh der peygamber demez ama açık kapı da bırakır "bir şartla sıkmayı bırakırım" der, "beni müdür yapın". organlar beyne koşar, aman beyin, canım beyin, biz biliyoruz ki sen olmasan hiçbir şey olmaz ama durum da ortada, gel götü müdür yapalım, hepimiz kurtulalım beyin düşünür, haklısınız der organlar tekrar toplanır ve beyinin de oyuyla götü müdür seçerler

işte o gün bu gündür bütün götler müdür olmaktadır

kaynağı değiştir]

Kurtuluş Savaşını kazanan Birinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi, yönetimi devralarak İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni oluşturdu. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Mondros Mütarekesi imzalandı ve mütareke hükümlerine uymayan müttefikler, İstanbul dahil olmak üzere ülkeyi işgal etmeye başladı. Hükümetin aciz durumu ve tepkilere neden olan tutumu sonucunda direniş örgütleri kuruldu. Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 'da Samsun'a çıkması, milli dayanışma örgütlerini harekete geçirdi ve güçlendirdi. Bu teşkilatlar kongrelerle birleşerek Milli Ordu'yu oluşturdu. Milli Mücadele, askeri ve siyasi başarılarla geçti ve 30 Ağustos 'de Başkumandanlık Savaşı ile sona erdi. Bu savaştan sonra Fransa, İngiltere ve İtalya'nın İstanbul'daki komiserleri, Yunan Hükümeti adına Ankara Hükümeti'ne mütareke isteğini iletti.[14]

Türkiye, 24 Temmuz Salı günü saat 'da, İsmet Paşa tarafından Muştala Kemal'in hediye ettiği altın kalemle ilk imzayı attı. Bu törenle Osmanlı İmparatorluğu fiilen tarihindeki yerini alarak yeni Türk Devleti'nin temelleri atıldı. Birinci Dünya Savaşı, 9 yıl süren bir dönemi noktaladı. Türk Heyeti'nin tüm belgeleri imzalaması 7 dakika sürdü. İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan ve Romanya Türkiye'yi izledi ve Belçika ile Portekiz de kendi anlaşmalarını imzaladılar. Konferansın başkanı İsviçre Konfederasyonu Cumhurbaşkanı Scheur, kapanış konuşmasında "Hiçbir millet haklarından mahrum edilemez" ve "Galibiyet Türklere ait, kahramanca mücadele sonucunda haklarını elde ettiler"[15] dedi.[14]

Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından uzun süren zorlu görüşmelerin ardından onaylandı.[16] Türklerin isteği, Mustafa Kemal'in Sivas'ta Amerikan Generali Harbord'a söylediği gibi, dağılmış bir ülkeyi bir araya getirerek bağımsız bir devlet ve özgür bir millet olmak olarak ifade edildi.[14]

Cumhuriyet döneminde çok partili siyasetin ilk denemesi, Mustafa Kemal'in isteği üzerine yılında birkaç ay sonra kapatılan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurulmasıyla yapıldı.

[değiştir kaynağı değiştir]

Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 'da Samsun'a çıkarak Millî Mücadele'nin başlamasını sağlamıştır. Türk Kurtuluş Hareketi, Mondros Ateşkes Anlaşması'nın ardından kurulan dernekler ve toplanan kongreler aracılığıyla yurdun çeşitli yörelerinde kurtuluşu amaçlamıştır. Bu kongrelerde düşmana karşı savunma için örgütlenme gerçekleştirilmiş ve eylem biçimleri belirlenmiştir. Bazı çevreler ise kurtuluşu İngiltere'nin korumasında veya Amerika'nın mandasında aramışlardır.[11]

İddialara göre bu faaliyetler, Ateşkes Anlaşması sonrasında işgal kuvvetlerinin yurdu bölmek, azınlıkları ve Kürtleri kışkırtmak, işgal bölgeleri oluşturmak ve Yunan kuvvetlerinin işgalini gerçekleştirmesine yardımcı olmak amacıyla İzmir'i işgal etmeleri ve Ege Bölgesi'ne saldırmalarına izin verilmesi karşısında İstanbul Hükümeti'nin seyirci kalmasıyla ortaya çıkmıştır. Bazı çevrelerce, bu yerel örgütlerin kuruldukları yerlerde siyasi gücü temsil ettikleri ve feodal bir iktidar haline geldikleri iddiaları ileri sürülmektedir.

Mustafa Kemal Atatürk, Yıldırım Orduları Grup Komutanlığından ayrılarak 13 Kasım 'da İstanbul'a gelmiştir. İstanbul'da altı ay boyunca çalışmalarını sürdüren Mustafa Kemal Atatürk, İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan savaş gemilerinden oluşan donanmayı görünce "Geldikleri gibi giderler" sözünü söylemiştir. İddialara göre Padişah ve Hükümetin kendisini İstanbul'dan uzaklaştırmak istemesiyle Anadolu'ya geçmiş ve kurtuluşun Anadolu'dan başlatılması düşüncesi ve kararı ortaya çıkmıştır.

Mustafa Kemal'in, ilk olarak ordularla temasa geçmiş ve Ankara'da bulunan ve Diyarbakır'da bulunan Kolordu Komutanlarına, Vali ve Mutasarrıflara 28 Mayıs tarihli bir genelge göndererek milli direniş örgütlerinin tüm ülkede kurulmasını istemiştir. Ayrıca Yunan kuvvetlerinin kontrolü altındaki Manisa ve Aydın'ın ardından yapılacak mitinglerle milletin işgale karşı duygularının açığa çıkarılması, yabancı devlet temsilcilerine ve Babıali'ye şiddetle kınayan telgraflar gönderilmesi için halkın uyarılması gerektiğini belirttiği söylenmiştir.[11]

İddialara göre bu genelgenin ardından, İngiliz Muhipleri Cemiyeti adına belediye başkanlarına gönderilen bir telgrafta, milletin İngiliz korumasını istediği ifade edilmiş, Sadrazam Damat Ferid Paşa'nın Ermeni özerkliğini kabul ettiğini açıklaması[kaynak belirtilmeli] ve bir diğer iddiaya göre Hürriyet ve İtilaf Fırkası Başkanının İngiltere'nin himayesini istemesi gibi olaylar yaşanmıştır.[kaynak belirtilmeli]TBMM Kütüphanesi tarafından yayınlanan esere göre Mustafa Kemal Atatürk, bu durumu ve İstanbul Hükümeti'nin davranışlarını açıklayan 3 Haziran tarihli şifreli bir telgrafla komutanlar ve mülki idare amirlerini yeni bir uyarıya yönlendirmiştir.[11]

8 Haziran'da İstanbul'a çağrılan Mustafa Kemal Atatürk, emri dinlemeyerek İstanbul'a gitmemesinin yaratacağı ortamda, bütün milletin birlik ve beraberliğini sağlayacak bir kurul adına yürütmenin daha uygun olacağını düşünmüş ve 19 Haziran'da Amasya'da bu yönde uygulamaya geçmiştir.

Amasya genelgesi ve sonrası[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası