TEŞHİS ve İNTAK
Teşhis, kişileştirmek demektir. İntak da konuşturmak. Demek ki bu sanatlar kişi sayılmayan ve konuşamayan varlıklarla ilgilidir. Kişilik ve konuşma insana ait özelliklerdir. İnsan olmayan varlıkları insana benzeterek, onlara insan özellikleri vermek bu sanatın temelini oluşturur. Öyleyse bir hayvanı, bitkiyi veya cansız bir varlığı insana benzetmek "Teşhis" sanatını meydana getiriyor. Bu varlıklara konuşma özelliği verilirse "intak" sanatı yapılmış olur.
Bu sanatlar heyecana bağlıdır, insan bazen bir duygu sağanağı altında kalır. Çok üzülür veya sevinir, işte insanı saran böyle duygular onun çevreye ve diğer varlıklara da bu duyguları vermesi, onları da kendi ruhuna ortak etmesi sonucunu doğurur. Duygularımız insan dışı varlıklarda da görünmeye başlar. Söz konusu varlıklar insana (bize) benzerlik kazanırlar. Eserde o varlıkların isimleri geçer ama bunlar özellikleri bakımından tamamen insan gibi ele alınırlar.
Teşhis'in bir derece ilerisi intak’tır. Heyecanın etkisi biraz daha yükselirse, bu varlıklar sadece insanî özellikler taşımakla kalmayıp, bizim duygularımızı söylemeye de başlarlar. Yani konuşurlar. İşte bu noktada intak sanatı meydana gelir. Her iki sanat da kelimelerin manalarına dayalı olarak yapıldıklarından mana sanatları bölümünde sayılırlar.
Teşhis ve İntak ile Kapalı İstiare arasında çok yakın benzerlikler vardır. Hatta bu sanatlarla Kapalı istiare (İstiâre-i mekniye) aynı şeydir diyebiliriz. Yalnız aralarında iki ayrılık vardır:
1. Teşhiste varlık yalnızca insana benzetilir, ona insan özellikleri verilir. Kapalı istiarede ise insan dışındaki çeşitli varlık ve kavramlara da benzetilme söz konusudur.
2. Teşhis genellikle intak (konuşturma) sanatı ile beraber bulunur. Yani insana benzetilen varlık, insan gibi konuşturulabilir. Ama kapalı istiarede konuşturma söz konusu değildir.
O hâlde teşhisi kapalı istiareden ayırırken varlığın insana benzetilmiş olmasını ve şayet varsa o varlığın konuşturulmuş olmasını göz önünde tutacağız.
Teşhisle İntak her zaman birlikte bulunmayabilir. İnsana benzetilen bir varlık konuşturulmayan lir. Ama İntak'ın bulunduğu yerde her zaman Teşhis vardır, zira insan gibi konuşturulan varlık, aynı zamanda insana da benzetilmiş, yani kişileştirilmiştir.
Bu sanatlar masallarda, destanlarda ve fabllarda sık sık kullanılırlar. Doğunun meşhur eseri "Kelile ve Dimne" bu sanatlar üzerine kurulmuştur. Çağımızda da bu sanat temel alınarak yapılan ÇİZGİ FİLM'ler büyük ilgi görmektedir. Demek ki bu sanattan modern dünyanın en yeni yapımları olan çizgi filmlerde de faydalanılmaktadır. Bu, edebî sanatların -gösteriş gayesiyle olmamak şartıyla- hiçbir zaman önemlerini kaybetmeyeceklerine güzel bir örnektir.
TEŞHİS
İnsan dışındaki canlı cansız varlıklara insan özelliği kazandırmaktır. İnsana özgü niteliklerin başka varlıklara aktarılmasına, onlara kişilik kazandırılmasına “teşhis” (kişileştirme) denir. İnsana ait özelliklerin insan olmayan varlıklara mal edilmesiyle gerçekleştirilen mecazlı bir anlatım özelliğidir. Bazen benzetme çoğu zaman da kapalı istiare biçiminde gerçekleştirilir.
Her teşhiste aynı zamanda kapalı istiare vardır:
– Güzel gitti diye pınar ağladı.
– Menekşeler külahını kaldırır.
– Bir sarmaşık uyanıyordu uykusunda, / Geriniyordu bir eski duvarın sıvasında.
– Toros dağlarının üstüne, / Ay un eledi bütün gece.
– O çay ağır akar, yorgun mu bilmem, / Mehtabı hasta mı, solgun mu bilmem.
– Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın, / Eskici dükkânında asma saat, / Çelik bir şal atmış omuzlarına.
– Yalnızlığın okşadığı kalbime, yağmurlar küskün, / En güzel türküyü bir kurşun söyler.
– Bu akşam sonbahar ne kadar serin, / Geceyi hasretle zaman.
“Sevincinden ağlayan, gülen, haykıran rüzgâr,
Kalplere sevinç, umut ve inanç getiriyor.”
Rüzgâr, insan gibi sevinmekte, sevincinden ağlamakta, gülüp haykır maktadır. Böylece kişileştirme gerçekleştirilmiştir. Kendisine benzetilen ”insan” söylenmediği, gülmek, ağlamak, sevinmek, haykırmak gibi insana ait özellikler ‘benzetme yönleri’ belirtildiği için kişileştirme, kapalı istiare biçiminde gerçekleştirilmiştir. “Rüzgâr, bir insan gibi sevincinden ağlıyor, gülüyor, haykırıyordu.” denirse benzeyen de kendisine benzetilen (insan) de belirtildiği için kişileştirme, benzetme şeklinde gerçekleştirilmiş olur.
Dağ başını duman almış
Gümüş dere durmaz akar. ”
İkinci dizede, insanın “ağlama” özelliği “dere”ye aktarılmış, dere kişileştirilmiştir. Aynı zamanda kapalı istiare yapılmıştır.
“Ben öpmeden önce yanakların
Varsın teller, tüller, duvaklar öpsün ”
dizelerinde “teller, tüller, duvaklar” kişileştirilmiştir.
“Besbelli her saat artar kederi
Belki de yüreği yara dağların. ”
İnsana ait ‘yüreği yaralı’ ve ‘kederli’ olmak dağlara aktarılmıştır.
"Renkler başkalaştı gün ortasında
Koyu bir karanlık öptü denizi. ”
”öpmek” özelliği karanlığa aktarılmıştır.
“Bir bulut gezer yayla yayla Anadolu’yu
Bir baştan başa selâm götürür. ”
”selâm götürmek” özelliği buluta aktarılmıştır.
“Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik
İşte yakalandık, kelepçelendik. ”
Şair, kendisine dik dik baktıklarını söyleyerek ‘aynaları’ kişileştirilmiştir.
“Kuşlar, senin uzak diyarlara gittiğini söylediler bana. ”
”kuşlar” konuşmaktadır, kişileştirme yapılmıştır.
“Konunun hassasiyeti nedeniyle kalemimin çok temkinli hareket ettiğini okurların fark etmişlerdir. ”
”kalem” insan gibi temkinli, tedbirli, ölçülü hareket ediyor.
İNTAK
İnsan dışındaki varlıkları konuşturmaktır. Her intak sanatında teşhis sanatı vardır; ancak her teşhiste intak sanatı yoktur. İntak sanatının bulunduğu her yerde teşhis sanatı da vardır. İnsan dışındaki canlı ve cansız varlıkları konuşturma sanatıdır. Konuşturma, kişileştirmeden sonra gelir. Varlık önce kişileştirilir, gerekirse konuşturulur.
Masallar ve fabller, teşhis ve intak sanatına en çok rastlanan türlerdir.
Örnek
Kurnaz tilki sesini yumuşatarak, ona
Dedi ki: ”Kardeşciğim artık dostuz;
Müjde getirdim sana in de öpüşelim;
Barış oldu hayvanlar arasında.”
Yukarıdaki örnekte kurnaz tilkinin konuşması, “intak” (konuşturma) sanatı örneğidir.
Konuşturulan varlıklar kişileştirildikleri için kullanılan her intak sanatıyla birlikte teşhis sanatı da yapılır; ancak yapılan her teşhiste intak sanatı yoktur.
Ey benim sarı tamburam!
Sen ne için inilersin?
İçim oyuk, derdim büyük
Ben onun çün inilerim
Ben bir ayrık otuyum
Ne buğday amcam, ne pirinç dayım
Mısırla akraba bile değilim.
Bir yeşermeye göreyim:
Kızmasınlar halim duman
Canıma kastederler yapabilseler
Ama nafile kurumam. ”
Benim adım dertli dolap
Suyum akar yalap yalap
Böyle emreylemiş
Çalap (Tanrı)
Derdim vardır inilerim.
Küçük bir çeşmeyim yurdumun
Unutulmuş bir dağında
Hiç kesilmeyecek suyum
Yıldızların aydınlığında
Boyuna akar dururum.
Yukarıda görülen tüm örneklerde, cansız varlıklar veya hayvanların konuşturulduğu görülmektedir. Bu örneklerin tümünde “intak” (konuşturma) sanatı bulunmaktadır.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası