Zaten Destekçiyim
İşte tüm bu diş aşınmalarıyla mücadele etmek adına diş fırçalamak, birçok insan için tırnak kesmek veya tuvalet yapmak kadar "doğal" bir davranıştır. Çoğumuz dişlerimizi günde en az 1, muhtemelen 2 defa fırçalarız; fakat bunun mantığı ne, hiç düşündünüz mü? Sonuçta savanalarda yaşayan atalarımızın diş macununa ve diş fırçasına erişimi yoktu. Biz neden dişlerimizi fırçalamak zorundayız ki?
Öncelikle, dişlerimizi ne sıklıkla fırçalamamız gerektiği sorusunu cevaplayalım ve ardında yatan mantığı izah edelim: Hem Türk Dişhekimleri Birliği hem de Amerikan Diş Birliği, günde 2 defa, flüorürlü diş macunlarıyla, her biri en az 2 dakika sürmek kaydıyla dişlerinizi fırçalamayı önermektedir.[1], [2] Dişlerinizi fırçalamanızın nedeni, dişlerimiz arasına sıkışan yemek parçacıklarını ve dişlerimiz üzerinde biriken beyaz renkli, yapışkan ve içi bakteri dolu plakları temizlemektir. Özellikle de yemek yedikten veya yüksek şeker içerikli içecekler tükettikten sonra, bu plaklar içerisindeki bakteriler asitler üreterek diş minesine saldırır. Nihayetinde bu asit, mine tabakasının parçalanmasına neden olur ve çürük dediğimiz yapıları oluşturur. Temizlenmeyen plaklar ise sertleşerek tartar adı verilen daha kalın tabakalar üretirler; bunların temizlenmesi çok daha zordur. Diş etinizde biriken tartar, nihayetinde iltihaplanmaya ve diş eti hastalıklarına yol açar.
Aslında günde 2 defa diş fırçalama önerisi, yaygın olarak görülen beslenme düzenlerine yönelik olarak önerilmektedir. Sizler, dişlerinizi fırçalama zamanınızı ve sıklığını belirlerken, kendi beslenme düzeninizi gözetmelisiniz. Eğer gün içerisinde daha sık öğün yiyorsanız, dişlerinizi de daha sık fırçalayabilirsiniz. Benzer şekilde, eğer çok asidik bir yiyecek veya içecek tükettiyseniz, dişlerinizi hemen fırçalamanızı önermeyiz; çünkü bu asitler dişlerinize temas ettiğinde onları anında zayıflatır ve tam da bu sırada mekanik bir baskı uygulamak, mine tabakasını daha hızlı aşındırabilir. Bunun yerine, bir süre bekleyip, sonra fırçalamanızı öneririz (hatta mümkünse asitli içerikleri tüketmekten uzak durabilirsiniz). Dişlerinizi nasıl fırçalamanız gerektiğini merak ediyorsanız, aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz:
Elbette, herkes dişlerini fırçalamaz. Örneğin, Twitter hesabımızdan bu konuyla ilgili olarak yönelttiğimiz bir soruda, katılımcımızın %'si günde 1 defa, %'ü günde 2 defa, %'i her yemekten sonra dişlerini fırçaladıklarını söylerken, %'u ( kişi) dişlerini hiç fırçalamadığını söyledi. Telegram üzerinden yaptığımız benzer bir ankete katılan kişinin %3'ü ayda birkaç defa, %2'si haftada 2 kez, %2'si haftada 1 kez fırçaladığını, %2'si ise hiç fırçalamadığını söyledi (Twitter'daki anketimizin aksine, Telegram anketimizde katılımcılar birden fazla şıkkı işaretleyebiliyordu).
İnsanların yüz binlerce yıldır, insansı atalarımızın ise milyonlarca yıldır dişlerini hiç fırçalamadan yaşadıkları doğrudur. Ancak şu da bir gerçektir: Biz modern insanlar, atalarımızın yaşam tarzının ve tükettiği besinlerin yanına bile yaklaşmıyoruz! Dolayısıyla dişleri fırçalamamak için evrimsel tarihi neden göstermek büyük bir hata olacaktır. Eğer ki vahşi yaşam standartlarına dönüp, o şekilde beslenmeyi göze almayacaksanız, mecburen diş fırçalarınızı kullanmak durumundasınız.[3]
Dahası, insanlar üzerine etki eden Doğal Seçilim'in özellikle son yıldır dikkate değer miktarda yavaşlamış olması da, evrimi diş fırçalamaktan kurtulmak için bahane olarak göstermenin önüne geçmektedir. Yine aynı sebeple: Artık vahşi yaşam içerisinde değiliz ve diş yapısına bağlı olarak hayatta kalıp ölmüyoruz. Bunun yerine dişimiz ağrıdığında, diş ağrısı bizi öldürene kadar zar zor hayatta kalmak yerine, bir diş hekimine gidip sorunu kökünden hallediveriyoruz. Bu durumda, eğer ki diş tedavisine gereğinden fazla para harcamak istemiyorsanız, dişlerinizi düzgünce fırçalamak durumundasınız.
Modern çağlarda tükettiğimiz besinler, dişlerimiz üzerinde en fazla olumsuz etkiyi yaratan unsurlardır. Tabii ki diş fırçalama zorunluluğu da, bu duruma bağlı olarak doğmaktadır. Atalarımızın yaptığı gibi bir büyük baş hayvanı bir uçurumun kenarında sıkıştırıp, korkutarak aşağı düşmesini ve ölmesini sağlayıp, uçurumun altına ulaşıp ölü hayvanı parçalara ayırıp, pişirip yememekteyiz. Bunun yerine yediğimiz birçok besin, çiftliklerde yetiştirilmiş hayvanlarda, işlenmiş besinlerden ve abartılı miktarda şekere bulanmış ürünlerden geliyor. Örneğin marketten alacağınız basit bir kek ya da pasta, doğal diyetimizde bulunmayan bol miktarda besini içerisinde barındırmaktadır. Atalarımız, öğütülmüş tohum tozu olan unu, günümüzde son derece yapay bir şekilde üretilen şekeri, tereyağını, evcilleştirilmiş kuş yumurtasını tüketmiyorlardı. Bizlerse bunların bir karışımı olan pasta ve kek gibi ürünlere dişlerimizi gömüyor, onların içeriğini dişlerimizle ezerek öğütmeye çalışıyoruz. Dahası, bu keklerin üzerine son derece bol miktarda şekerli meyveler, kremşantiler, vs. ekliyoruz. Hiçbir insan türü, bu kadar yoğun kalorili, ve bu kadar bol şekerli ürünleri diyetinde barındıracak şekilde evrimleşmemiştir.
Neden Desteğe İhtiyacımız Var?
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor. Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak Daha fazla göster
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Destek Ol
Peki bu yiyecekleri parçalamaya yarayan dişlerimizde, bu besinlerden gelen aşırı yüksek şeker sayesinde bir ziyafet çekmeyi kimler beklemektedir? Milyarlarca ve milyarlarca bakteri! Özellikle de Streptococcus mutans türü bakteriler. Bu bakterilerin hayattaki tek amacı, ağzınıza attığınız nişasta gibi şekerleri kullanarak hayatını idame ettirmektir. Bunu yaparken dişlerinizi aşınmasına neden olan asitli bileşenler üretirler. Dişleriniz arasında sıkışan yüksek nişastalı besin artıkları, su ve bakteri, dişlerinizin yavaş yavaş aşınmasına neden olan bakteriler harika bir yaşam alanı yaratmaktadır.
Evet, diş fırçalamak hayatta kalmak ya da üremek kadar içsel olarak doğal davranışlar değildir. Ancak içerisinde yaşadığımız hayat biçimleri de aynı şekilde içsel olarak doğal değildir. Bizler, kültürümüzle bu sistemi inşa ettik. Diş fırçalama davranışı da, bu yeni ortama adaptasyon sırasında geliştirdiğimiz yöntemlerden birisi. Nasıl ki arabaya binmek doğal değil diye arabaya binmemezlik etmiyorsanız, dişlerimizi fırçalamak doğal değil diye diş fırçalamamazlık edemezsiniz.
Ya da edin tabii, sizin bileceğiniz iş
Alıntı Yap
Okundu Olarak İşaretle
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
Kaynaklar ve İleri Okuma
Pek çok kişi dişlerini sabah ve akşam olmak üzere iki kez fırçalıyor. Ancak en iyi ağız ve diş sağlığını elde etmek için sabah ne zaman ve nasıl diş fırçalamanın en uygun olduğunu biliyor musunuz? ABD'den bir diş sağlığı uzmanına göre bu, büyük ölçüde günün ilk öğününde ne yenilip içildiğine bağlı.
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İşte CNET'e konuşan Madison Kaplan'ın sabah diş fırçalama önerileri:
Kahvaltıdan önce mi sonra mı?
Sabah diş fırçalayan iki farklı grup var: Uyandıktan sonra ağzındaki histen kurtulmak için hemen banyoya koşanlar ya da sabah öğününden sonra bunu yapanlar. Kaplan ise bütün hastalarına kahvaltıdan sonra diş fırçalamayı önerdiğini söyledi:
Bu, diş lekelerine sebebiyet veren yiyecek artıklarının ve içeceklerin temizlenmesinin en iyi yolu.
Öte yandan, asitli bir yiyecek ve içecek tüketiliyorsa kahvaltıdan önce diş fırçalamak daha iyi bir seçenek. Zira kahve ya da meyve gibi asitli bir ürün tüketildikten sonra dişleri fırçalamak, diş minesine zarar verebiliyor. Amerikan Diş Birliği de söz konusu ürünlerden sonra bir saat geçmesini öneriyor.
Kaplan, kahvaltıdan sonra bir saat beklemeye vaktiniz yoksa (örneğin işe giderken yemek yiyorsanız) ağzın suyla çalkalanmasını önerdi. Böylece yiyeceklerin dişlerin arasına sıkışıp kalmayacağını ve içeceklerin gideceğini belirtti:
Yiyecekleri ve bakterileri ne kadar çok temizlerseniz, ağız sağlığında o kadar başarılı olursunuz.
Kahve
Kahve içtikten sonra dişleri fırçalamanın lekeleri önlediği gibi genel bir kanı var. Ancak kahve son derece asidik. Asidik ürünlerden sonra diş fırçalamanın diş minesini aşındırdığını ifade eden Kaplan sözlerine şöyle devam etti:
Kemiklerimizdeki kalsiyuma benzeyen diş minesi, vücudumuzun en sert yapılarından biri olsa da fırçalama diş yapısını zayıflatabiliyor. Diş fırçasındaki kıllar, asidi dişlerin gözenekli minesine sürterek zamanla kalıcı hasara yol açabiliyor.
Uzmanlara göre kahve içtikten sonra 30 dakika beklenmesi, asidin vereceği hasarı önleyebilir.
Kaplan diş lekelerinin, kahveyi gün boyunca az miktarlarda içmek yerine bir oturuşta hepsini içerek de önlenebileceğini düşünüyor. İçeceği sürekli yudumlayarak ağzın sürekli aside maruz kaldığını belirten diş sağlığı uzmanı "Dişler gün boyunca iyileşme fırsatı bulamadığı için lekelenme riski de artıyor" dedi.
Peki ya portakal suyu?
Portakal suyun tüketimindeki endişenin kaynağı da kahveyle aynı: Asitlik. Bunu içtikten hemen sonra ayna karşısına geçip fırçalamaya başlamak da diş minesinin aşınmasına yol açabiliyor.
"Ağzınızda asit bulunduğunda dişlerinizi fırçalamayın. Çünkü bu kimyasal bir aşındırıcı" diyen diş hekimi Sonya Krasilnikov da bu durumun diş hassasiyetini artırdığını söyledi.
Hepsini göster 30
Uzmanlar, kahvaltıda portakal suyundan vazgeçemeyen kişilere önce diş fırçalamayı ve sabah yemeğini bitirdikten sonra ağzı suyla çalkalamayı öneriyor. Bir diğer tavsiye de diş ipi. Çünkü bu da yiyecek artıklarını, fırçalamanın aşındırıcı özelliği olmadan dişlerden çıkarmanızı sağlayabiliyor.
Dişleri kahvaltıdan hem önce hem de sonra fırçalamak
Diş lekelerinden kurtulmanın bir yolu kahvaltıdan hem önce hem de sonra fırçalamak olsa da Kaplan bu konuda bazı uyarılarda bulundu:
Aşırı fırçalama diye bir şey var ve bu diş etlerini yıpratabilir. Dişlerini kahvaltıdan hem önce hem sonra fırçalamak istiyorsanız, iyi fırçalama tekniklerine odaklanın. Bu, diş etinde travmayı veya diş eti çekilmesini önlemede çok önemli.
Sadece önceki fırçalama ve diş ipi kullanımından bu yana birikmiş bakterileri ve yiyecek parçacıklarını temizliyorsunuz. Bu yüzden çok yoğun olmasına gerek yok. Nazikçe basınç, yavaş hız ve uygun fırça diş eti çekilmesini önlemenin anahtarları.
Independent Türkçe, CNET, HuffPost
Derleyen: Uğurcan Yıldız
Diş çürüklerinin nasıl oluştuğunu biliyor musunuz? Peki dişlerinizin çürümemesi için yapmanız gerekenleri? Diş eti hastalıklarının ve diş çürüklerinin ana nedeni dental plaktır. Dental plak, içerisinde bakterilerin bulunduğu bir tabaka olup karmaşık bir yapıya sahiptir. Diş yüzeylerinde doğal olarak bulunan bu plakta, hastalık yapıcı bakteriler birikerek hastalığa neden oluyor ve ağız sağlığını bozuyor. Plak kontrolü ağız sağlığının sürdürülebilmesi önemli. Plağı uzaklaştırmanın en etkili yolu; diş fırçası ve diğer yardımcı araçlarla (diş ipi, diş arası fırçası vs.) günde 2 kere yapılan diş temizliğidir.
Diş çürüklerine karşı dişlerinizi korumak için nasıl fırçalamanız gerektiğini biliyor musunuz? Dişlerin doğru fırçalanması konusunda farklı fikirler mevcut. Kimi ileri-geri, kimi aşağı-yukarı, kimileri ise önce dairesel hareketlerle başlayıp sonra ileri-geri hareketlerle diş fırçalamanın daha doğru olduğunu düşünüyor. Doğru diş fırçalama tekniğini şöyledir:
Dişlerde çürüğe yol açan plakların birikmemesi; düzenli kontrolün yapılması, dişlerin günde 2 kez fırçalanması, fırçanın plak kaldırma etkinliğine ve diş aralarının temizlenmesine bağlıdır. İyi bir diş fırçası, fırçalamayı kolaylaştırmalı, etkili bir şekilde plak kaldırabilmeli ve temizlerken diş ve diş eti dokularına zarar vermemelidir. Diş fırçaları en geç 3 ayda bir yenisiyle değiştirilmeli. Zira fırçanın aşınmasıyla fırçalama etkin diş ile dişeti dokularına zarar verebiliyor. Aşınmış fırçalar, plakları kaldırma yenisi kadar etkili değildir. Ayrıca yine kullanımdan dolayı fırça üzerinde birçok bakteri mantar, virüs gibi mikroorganizmalar (mikrobiyal kontaminasyon) birikiyor. Dolayısıyla fırçalamada bu mikroorganizmalar ağıza taşınabiliyor. Bu nedenle diş çürüklerine karşı özellikle tonsillit (bademcik iltihabı), farenjit, soğuk algınlığı gibi üst solunum yolları enfeksiyonları sonrası diş fırçalarının yeniden enfeksiyona neden olabilme riskinin azaltılması için değiştirilmesi öneriliyor.
*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası