ayağa kalkınca göz kararması çarpıntı / Göz Kararması Neden Olur? Nasıl Geçer ve Ne İyi Gelir?

Ayağa Kalkınca Göz Kararması Çarpıntı

ayağa kalkınca göz kararması çarpıntı

Erken Teşhis Kalbinizi Kurtarır!

Kalbinizle ilgili hiçbir şikayetiniz olmasa bile hayatınızı tehlikeye sokabilecek bir kalp hastalığınız olabileceğini ya da şikayetleriniz varsa bile herhangi bir kalp rahatsızlığınız olmayabileceğini biliyor muydunuz?

Bu sorunun yanıtını Hisar Intercontinental Hospital Kardiyoloji Bölümü Uzmanlarından öğrendik.

Göğüs ağrısını ne zaman dikkate almalısınız?
Kalp hastalıklarının en önemli belirtilerinden olan göğüs ağrısı; basit bir gaz sancısından, hayati tehlikesi olan kalp krizi veya kalpten çıkan tüm vücuda kanı taşıyan aort damarındaki yırtılmaya kadar çok çeşitli nedenlerle olabilir. Ancak bu ağrı eforla oluşuyor, göğsün ortasında baskı şeklinde hissediliyor, 2 dakikadan daha uzun sürüyor ve dinlenmekle de dakika içinde geçiyorsa hekime başvurmak gerekir. Bu tür bir ağrı; göğüs duvarında iki taraflı, daha çok sol taraf olmak üzere kollara boyun ve çeneye yayılma eğilimindedir. Daha az sıklıkla sol kürek kemiği ve omuz bölgesine yayılabilir. Bazen sol koldan başlayıp göğse yayılır ya da sadece sol kolda hissedilebilir. Ancak kalp krizinde genellikle istirahat halindeyken aniden göğüste ağrı şeklinde ortaya çıkar. Ağrı genellikle endişe verici kadar şiddetli ve 20 dakikadan daha uzun sürelidir. Beraberinde bulantı, kusma, soğuk terleme, baş dönmesi, göz kararması ve nefes darlığı da olabilir.

Göğüste duyulan kalbe ait ağrıların bir kısmı kalp zarı hastalıklarıyla ilişkilidir. Bu ağrı devamlıdır. Nefes alıp vermekle, göğsün hareketleriyle artar. Genellikle ateş, nefes darlığı ve çarpıntıyla birlikte görülür. Göğüste duyulan kalp ve damarlara ait başka bir ağrı da, aort damarı yırtılmalarında görülür. Bu durumda ağrı çok şiddetlidir. Hastada ağrıyla birlikte terleme, morarma ve kan basıncında düşme, fenalık hissi, bayılma, kol ve bacaklarda morarma görülebilir. Ana akciğer damarı ve dallarının bir pıhtı sonucu tıkanmasında da göğsün ortasında şiddetli bir ağrı olur. Ağrıyla beraber öksürük, kanlı balgam, terleme, çarpıntı ve morarma vardır.

Nefes Darlığı
Nefes darlığı kondisyonu düşük, hareketsiz yaşam tarzı olan veya kilolu kişilerde hafif eforla olabildiği gibi çok çeşitli solunum sistemi hastalıklarında ve kansızlıklarda da görülebilir. Kalp hastalıklarında görülen nefes darlıkları genellikle eforla ortaya çıkar, dinlenmeyle geçer ve hasta nefes darlığını elini göğsüne koyarak lokalize edebilir. Bunun yanı sıra kalp yetmezliklerinde gece gelen ve uykudan uyandıran nefes darlıkları olabilir. Genellikle hasta uykuya daldıktan saat sonra başlar ve hasta hava açlığı ile pencereleri açar. Nefes darlığıyla birlikte öksürük de görülebilir. Hasta oturunca ya da ayağa kalkınca dakika içinde nefes darlığında tedricen azalma olur.

Çarpıntı
Çarpıntı; kalp atışlarının hızlı ya da kuvvetli rahatsızlık verecek şekilde hissedilmesidir. Normalde nabız sayısı erişkin bir insanda dakikada ’dir. Taşikardiler (kalp hızının artması), ekstrasistol denilen ek atımlar, kalp kapak yetmezliklerine bağlı kalp atım volümünde artma ve ani başlayan kalp hızının yavaşlaması (bradikardi) çarpıntıya sebep olabilir. Kalp ritm anormalliklerine bağlı çarpıntılar kansızlık, sinirlenme gibi diğer sebeplere bağlı çarpıntılara göre aniden başlar ve aniden sonlanır. İki dakikadan fazla süren, kalp hızının atım/dk’dan fazla olduğu, beraberinde baş dönmesi, göz kararması ya da bayılma şikayetlerinin olduğu çarpıntılar mutlaka tedavi edilmesi gereken ritim bozukluğuna bağlı çarpıntılardır. Çarpıntı hisseden kişide, kendisi veya bir yakını o sırada nabzı kontrol ederek dakikadaki kalp hızını ve kalp atışının düzenli olup olmadığını tespit edebilir ve bu şekilde hekime ve tedaviye yardımcı olur. Nabız, el bileğinin başparmak hizasında kolaylıkla bulunur.

Bayılma ve Halsizlik
Bayılma; sıklıkla beyin kan akımındaki azalmaya bağlı birdenbire bilinç kaybı olup yere yığılma ve kısa bir süre sonra kendine gelme halidir. Son derece ciddi bir kalp hastalığının belirtisi olabileceği gibi diğer çok sayıdaki daha az ciddi sebeplerden de kaynaklanabilir. Kalp hastalıklarına bağlı bayılmalar genellikle ani, saniye içinde gelişir ve kısa sürelidir. Kalp kapak hastalıklarında (örneğin aort darlığında özellikle eforla alakalı bayılma), kalp kası hastalıklarında (hipertrofik kardiyomiyopati), çok hızlı ve uzun süren ritim bozukluklarında, kalp hızının aniden çok yavaşlamasında, doğumsal kalp hastalıklarında bayılmalar olabilir. Kardiyovasküler sistem hastalıklarında en sık şikayetlerden birisi halsizlik ve çabuk yorulmadır. Bu durum sistemik dolaşım bozukluğu sonucu gelişen kas güçsüzlüğü yanı sıra kalp hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçlara (beta bloker, idrar söktürücü gibi) de bağlı olabilir.

Öksürük
Kalp hastalıklarında görülen öksürük genellikle kalp yetmezliğine ve/veya kalp kapak hastalıklarına bağlıdır. Hırıltılı solunum, çarpıntı ve nefes darlığı da genellikle beraberdir. Öksürük genellikle kuru, irritan ve geceleri olmaya meyillidir. Öksürükle beraber köpük şeklinde ve taze kan içeren balgam olabilir. Yine geceleri uykudan uyandıran ve kalkıp oturmakla geçen öksürük kalp yetmezliği belirtisidir.

Morarma (Siyanoz)
Siyanoz; özellikle dudaklar ve parmak uçlarının ve ağız, dilin morumsu bir renk alması durumudur. Genellikle hasta tarafından değil de yakınları tarafından fark edilir. İki tipi vardır. Santral siyanoz (dudaklarda, ağız mukozasında morarma) kanın iyi oksijenlenmediği veya kirli kanla temiz kanın kalpteki mevcut delikler aracılığıyla birbirine karıştığı doğumsal kalp hastalıklarında; periferik siyanoz (el ve ayak parmak uçlarında morarma) kalp yetmezliğinde görülebilen bir durumdur. Eğer periferik siyanoz tek taraflı bir ekstremitede görülürse lokalize arter ya da tıkanmasından şüphelenilir.

Ödem
Kalp hastalıklarına bağlı alt ekstremite ödemi simetrik ve çift taraflıdır. Hastalar hızlıca kg aldıklarında ödem belirgin olur. Ödeme parmakla baskı uygulandığında bir süre içeri çöktüğü görülür. Kalp yetmezliği ilerledikçe ödem bacakların üst kısmında, genital organlarda ve karında oluşabilir.

Diğer şikayetler
Gece sık idrar kaçırma (Noktüri) konjestif kalp yetmezliğinin sık bulgularından birisidir. Anoreksi, karın şişliği, batında sağ üst kadran ağrısı, kilo kaybı ve kaşeksi kalp yetmezliğinin ileri dönemlerinde görülebilen şikayetlerdir. Bulantı kusma akut kalp krizinde sıklıkla olur.

tarihinde güncellenmiştir.

Ani hareket sonucunda vücudumuzun titremesinin nedeni nedir?

Sorulara Dön
Ben aniden kalktığımda tüm vücudum titriyor,bunu başkalarına sorduğıumda baş dönmesi,göz kararması,yere düşme gibi şeylerin de görüldüğünü seafoodplus.info ama bunun sebebi nedir?

görüntülenme

Cevap Ver

  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir

Soruyu Soranın Seçtiği Cevap

Bu olay yaş farketmeksizin herkeste görülebilen hipotansiyon ya da bilinen adıyla düşük tansiyondur. Hipotansiyon (tansiyon), atardamarlarda ki kanın damarlara yaptığı basınçtır. Bir insanda olması gereken tansiyon oranı yaklaşık /80 mm Hg’dır. Ancak ölçümler, 90/60 mm Hg. dolaylarında ise kişinin kan basıncı(tansiyonu) düşük demektir ve bu durum hipotansiyon olarak adlandırılır. Hipotansiyon ya da bilinen adıyla düşük tansiyon anormal derecede düşük kan basıncıdır. Hipotansiyonun en yaygın belirtileri ise baş dönmesi, bayılma, soğuk terli cilt, yorgunluk ve bulantı şeklinde kendini gösterir. Hipotansiyon 4 çeşide ayrılır ayağa bir anda kalkınca göz kararması Postural Hipotansiyon çeşidine girer (Ayakta iken düşük kan basıncı.) Postural Hipotansiyon (veya ortostatik hipotansiyon) ayağa bir anda kalkınca beyne kan yavaş gider ve bu nedenle gözlerimiz kararır buna ek olarak baş dönmesi, çarpıntı gibi olaylar da baş gösterebilir.

Kansızlık, kullanılan ilaçlar, (tansiyon, kalp ilaçları, antidepresanlar vb.), yaşanan kanamalar, kan kaybı, alerjik reaksiyonlar, vücudun ihtiyaç duyduğu sıvının yetersiz olması, ( az su içme, ishal, yoğun spor vb.) yetersiz ve düzensiz beslenme alışkanlıkları, gebelik, stres, kaygı, korku,sinir sistemi hastalıkları, ciddi enfeksiyonlar, karaciğer hastalığı, yeme bozuklukları ve hormonal sorunlar gibi sorunlar düşük tansiyona yol açar.

Eğer bu olay bayılmalara kadar gidiyorsa kesinlike bir doktordan yardım almalısınız ama ara sıra oluyorsa ve sadece göz kararması oluyorsa hayatınız da bazı şeyleri değiştirmelisiniz. Düşük tansiyonu dengelemek için tuz bakımından daha zengin bir yeme programı hazırlayın. Ancak tuz miktarını doğru dengeleyebilmek için doktorunuza danışın, Gün içinde bol bol sıvı tüketin. Özellikle sıcak havaların yaklaştığı şu günlerde grip ya da nezle gibi hastalıklara yakalandığınızda daha fazla sıvı tüketmeye özen gösterin, Alkol tüketimini sınırlandırın, kafein tüketimini sınırlandırın, kan dolaşımını hızlandırmak için egzersizler yapın, stresten uzak durun, oturur pozisyondayken bacak bacak üstüne atmayın, ani hareketlerden kaçının, bir anda ayağa kalkmayın. Hareketlerinizin temkinli olmasına özen gösterin, porsiyonlarınızı küçültün, karbonhidrat tüketimini azaltın. Kısacası daha sağlıklı ve düzenli bir hayata sahip olun.

görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Avrasya Hospital. (5 Temmuz ). Alındığı Tarih: 5 Temmuz Alındığı Yer: Bağlantı

    Sıkça baş dönmesi ve göz kararması, şah damarı tıkanıklığı olabilir

    İHA'nın haberine göre, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı. Dr. Merih Özbayburtlu, sıklıkla baş dönmesi veya göz kararması gibi şikayetleri olan tansiyon ve diyabet hastalarına, bu belirtilerinin şah damarları tıkanıklığı ile ilgili olabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
    Baş dönmesi, göz kararması ve hafif denge kayıpları gibi şikayetler pek çok sağlık sorununun belirtileri arasında yer alıyor. Ancak şah damar tıkanıklığının da bu belirtilere neden olduğunun unutulmaması gerekiyor.

    Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı. Dr. Merih Özbayburtlu, konuyla ilgili olarak damar tıkanıklıklarının fark edilmediği takdirde inme veya felç gibi ağır tablolara yol açabileceğini söyledi. Dr. Özbayburtlu, "Boynun her iki yanında yer alan ve halk arasında şah damarları olarak bilinen karotisarterleri, beynimize oksijence zengin kanı ulaştırmak gibi önemli bir görevden sorumlu. Vücut için hayati öneme sahip beyin dolaşım sisteminin bir parçası olarak çalışan bu damarlar, yüz, boyun ve saçlı derinin arteriyel dolaşımını da sağlıyor. Damar iç duvarında yıllar içinde biriken ateromplaklarına bağlı oluşan şah damar tıkanıklığının özellikle yatan veya oturan kişinin aniden ayağa kalkması ile oluşan sendeleme, göz kararması, baş dönmesi ve hatta bayılma gibi günlük hayatta çok da üzerinde durulmayan ancak yaşam konforunu ciddi şekilde etkileyen belirtileri bulunuyor. Tansiyon veya diyabet sorunu olan kişiler de bu şikayetlerin ilaç doz değişimleriyle kaybolabileceğini düşünerek doktora başvuruyor. Ancak çoğu insanın aklına gelmeyen bu şikayetlere sahip kişilerde kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir diğer neden, boyun damarlarının daralmış veya tıkanmış olması" diye konuştu.

    "Felç geçirme riski var"

    En korkulan sonucun felç olma riskinin olması olduğunu ifade eden Dr. Merih Özbayburtlu, "Beyin, normal fonksiyonlarını yerine getirebilmek için vücutta dolaşan kanın yüzde 20'sinden faydalanıyor. Beynin dakikada yaklaşık 1 litre ihtiyaç duyduğu kanın geçişinin büyük çoğunluğunu şah damarları üstleniyor. Boyun damarlarında oluşabilecek bir daralma veya tıkanma beyne ihtiyacı olan kanı sağlayamayacağından, bu kişilerde birtakım şikayetler başlıyor. Şikayetler en hafifinden göz kararması, unutkanlık, baş dönmesi, kısa süreli konuşma veya görme bozuklukları olurken,daha ileri daralmalar da bayılmalar ile sonuçlanabiliyor. Bu rahatsızlıkta en korkulan sonucu felç, inme gelmesi. Kan akımı azaldıkça, beynin bazı bölgelerine kan gitmiyor. Bazen de daralan şah damarları içinde kan pıhtıları birikebiliyor ve beyne yerleştikleri takdirde ani ölüme veya kalıcı felçlere neden olabiliyor. Bu açıdan şah damarları tıkanıklığı, en az kalp damar tıkanıklığı kadar önemsenmesi gereken bir sağlık problemi. Ancak ne yazık ki, pek çok kişi kalıcı felçler oluştuktan sonra doktora gidiyor ve tedaviye başlıyor. Tüm damarlarda olduğu gibi bahsedilen boyun damarlarında da yaş, sigara, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, ailede damar hastalığı bulunması gibi durumların daralma veya tıkanmada etkili olabiliyor. Bahsi geçen şikayetleri bulunanların veya sayılan risk faktörleri bulunan bireylerin yılda bir kez şah damarı doppler ultrasonu ile incelenmeli. Zahmetsiz ve ağrısız bu yöntem sayesinde rahatsızlığın kalıcı kötü sonuçları engellenebiliyor" dedi.

    "Yarım saatlik operasyon ile uyanık ameliyat ediliyor"

    Son olarak tedavinin mümkün olduğunu aktaran Dr. Merih Özbayburtlu, şunları söyledi:
    "Tedavisi mümkün. Kritik şah damarı daralması tespit edilmesi durumunda, bu darlığın bir şekilde açılması gerekiyor. Hafif derecedeki darlıklarda ilaçla koruma ve takip yapılırken, ileri darlıklarda damarın durumuna bakılıyor ve stent veya açık ameliyat yöntemi seçilebiliyor. Uzun ve düzensiz yapıda daralmaları olan kişiler ise, narkoz verilmeden yarım saatlik bir operasyon ile uyanık ameliyat edilebiliyor ve çoğunlukla ertesi gün sağlıklı bir şekilde taburcu olabiliyor."

    Göz Kararması Deyip Geçmeyin!

    Besin zehirlenmesi, açlık, stres, sıcak ortam, ishal, bir ilacın yan etkisi gibi tehlikeli olmayan nedenlerle herkes hayatında birkaç defaya mahsus göz kararmasından şikayet etmiş olabilir. Göz kararması her zaman önemli bir rahatsızlık habercisi olmayabilir ancak sık yaşanmaya başladığında mutlaka bir doktora görünmek gerekir.

    Göz kararması tek başına bir rahatsızlığı tespit etmek için yeterli olmadığından uzaktan yardım almaya veya kendi kendinize sebebini keşfetmeye çalışmak sonuç vermeyecektir.

    Göz kararması dışında kişide başka hangi belirtiler görülüyor doktor tarafından değerlendirilmelidir. Göz kararmasının altında yatan nedenin belirlenmesi için bu şikayetlerin hepsi birden önemlidir ve birlikte ele alınır. Göz kararmasına mide bulantısı, halsizlik, çarpıntı, baş ağrısı, baş dönmesi eşlik edebilir. Göz kararması çoğu kez bu belirtilerden biri veya birkaçı ile birlikte ve iki gözde birden gerçekleşir.

    Göz kararmasının neden olduğuna dair bir fikriniz yoksa, yukarıda anlattığımız gibi hastanın hikayesi dinlenmeden bir sonuca varmak mümkün olamayacağı için tekrarlayan bir göz kararması şikayetinde ilk önce bir dahiliye (iç hastalıkları) uzmanına danışılması tavsiye edilir. İç hastalıkları uzmanı da gerekli gördüğü takdirde başka bir bölüme örneğin göz hastalıkları, kulak burun boğaz veya nöroloji gibi farklı bir bölüm uzmanına hastayı yönlendirebilir.

    Göz kararmasına en çok tansiyondaki oynamalar neden olur. Yaşanan yoğun bir stres ya da uzun saatler aç kalmanız tansiyonunuzu etkilemiş olabilir. Ancak göz kararması sadece tansiyon yüzünden oluşmaz.

    Bu şikayete yol açan başlıca sebepleri şu şekilde sıralayabiliriz:

    *Tansiyonun düşmesi
    *Tansiyonun yükselmesi
    *Şekerin düşmesi
    *Şekerin yükselmesi
    *Kansızlık (yaygın olarak demir eksikliğinden kaynaklanır)
    *Tiroit sorunları
    *Su kaybı (aşırı terleme, ishal, kusma vb nedenlerle)
    *Gözde problemler (ödem, damar problemleri vb)
    *Boyun damarlarında daralmalar (genelde tek gözde kararmaya yol açar)
    *Bazı ilaçlar (idrar söktürücüler, kalp, tansiyon, prostat, psikiyatri ilaçları gibi)

    Göz kararmasının çoğu kez tek başına değil de başka şikayetlerle birlikte ortaya çıktığından söz ettik. Genel olarak göz kararmasına eşlik eden diğer belirtileri ve bu belirtilerin nedenlerini aşağıda sıralamaya çalışalım.

    Ayağa Kalkınca Göz Kararması (Ortostatik Hipotansiyon)

    Oturduğunuz yerden kalktığınızda gözleriniz kararıyor ve buna eşlik eden baş dönmesi gibi ek sorunlar da yaşıyorsanız bu duruma tıpta ortostatik hipotansiyon denir. Ortostatik hipotansiyonda kişi ayağa kalktığında tansiyonu birden düşer. Beyne yeterince kan gitmez ve göz kararmasının yanı sıra baş dönmesi, çarpıntı, bayılacak gibi olma, rengin solması gibi başka belirtiler de görülebilir. Ayağa kalkınca tansiyonun neden aniden düştüğü bilinirse, özellikle yaşlı hastalarda tehlikeli olabilecek bu durumun önüne geçilebilir.

    Ortostatik hipotansiyon ilaç kullanımı, vücudun su kaybetmesi ya da kansızlık gibi basit sebeplerle ortaya çıkabileceği gibi bazen de diyabet, kalp ya da beyin hastalıklarının habercisi olabilir.

    Tedavisi için eğer muayene sonrası tansiyonun bu şekilde oynamasına neden olan bir rahatsızlık tespit edilmişse, bu yönde bir tedaviye başlanır. Hastalar ayrıca ayağa kalkarken yavaş hareket etmeli, ayakta fazla hareketsiz durmamalı, bol su içmeli, kısaca tansiyon düşüklüğüne yol açabilecek durumları bilerek bunlardan kaçınmalıdır.

    Göz Kararmasına Baş Dönmesi Eşlik Ediyorsa

    Göz kararmasıyla birlikte baş dönmesi şikayeti de görülüyorsa aşağıdaki nedenlerden şüphelenilebilir. Ciddi bir rahatsızlıktan şüphelenmek için kırk yılda bir ortaya çıkan bir göz kararması ve baş dönmesi şikayeti yeterli değildir. Göz kararması ve baş dönmesinin sık olması, hastanın diğer şikayetleri, yaşı, kullandığı ilaçlar gibi pek çok faktörü göz önünde tutmak gerekir. Aşağıda baş dönmesiyle birlikte görülen göz kararmasına neden olabilecek yaygın sebepleri bulabilirsiniz:

    *Tansiyon veya şeker değerlerinde oynamalar
    *Migren
    *Gerilim tipi baş arıları
    *Vertigo (baş dönmesi şikayetidir, iç kulakta denge bozukluğundan kaynaklanabilir)
    *Bazı beyin hastalıkları veya beyin tümörleri
    *Kalp damar hastalıkları (özellikle 50 yaş üstü kişilerde)

    Göz Kararmasına Mide Bulantısı Eşlik Ediyorsa

    Göz kararmasına mide bulantısı eşlik ettiğinde örneğin ülser benzeri mide rahatsızlıklarından şüphelenilebilir. Öte yandan migren tipi baş ağrısında da göz kararması dışında mide bulantısı görülebilir. Dolayısıyla mide bulantısının eşlik ettiği her göz kararması mide rahatsızlığıdır diye düşünmek doğru olmaz. Mide rahatsızlıklarında göz kararması dışında ağrı, şişkinlik benzeri başka belirtilerin de ortaya çıkacağı düşünülebilir.

    Kaynak: seafoodplus.info


    Etiketler; #göz kararması


    İlgili Galeriler

    nest...

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.