kaburga iltihabı belirtileri / Kaburga Ağrısı İçin Hangi Doktora Gidilir? Kaburga Ağrısına Hangi Bölüm Bakar? - Sağlık Haberleri

Kaburga Iltihabı Belirtileri

kaburga iltihabı belirtileri

Akciğer Hastalıklarına Bağlı Göğüs Ağrıları

Göğüs ağrılarına neden olan kalp dışındaki önemli organlar akciğerlerdir. Akciğer hastalıkları genellikle ağrıdan daha başka şikayetlerle kendilerini belli etseler de ağrı da diğer bulgulara eşlik eden bir belirtidir. Ağrının eşlik ettiği akciğer hastalıkları şunlardır:

Akciğer Embolisi

Akciğer atardamarlarının veya atardamarların dallarından birinin herhangi bir nedenle tıkanmasıyla akciğerin kan akımının kesilmesine bağlı olarak oluşur. Tıkanan damarın büyüklüğüne göre hayatı tehdit eden bir durumdur. Akciğere giden ana atardamarlardan birinde ortaya çıkabilecek bir tıkanma ani ölüme bile yol açabilir. Belirtileri ani başlayan şiddetli ve keskin göğüs ağrısıdır. Göğüs ağrısı derin nefes alma veya öksürükle artar. Akciğer embolisinin diğer belirtileri nefes darlığı, hızlı ve kısa soluk alıp verme, kalp atışlarında hızlanma, huzursuzluk ve bitkinliktir.

Akciğer embolisi sıklıkla uzun süren hareketsizlik sonrası oluşur. Buna örnek uzun süren uçak ve otobüs yolculuklarıdır. Bu durumda toplardamarlarda meydana gelen pıhtı derin ven trombozu denilen damar tıkanıklıklarına yol açar. Bu tıkanıklıklardan kopan parçalar toplardamarlar yoluyla kalbe ve oradan da akciğerlere ulaşarak emboliye neden olur. Dolaşıma katılan tümör hücreleri de benzer yolu izleyerek akciğerde emboliye neden olabilir. Ayrıca büyük ameliyatlardan sonra dolaşıma katılan yağ hücreleri veya damarlara kaçan hava zerrecikleri, doğum ve sezaryen sırasında amniyos sıvısının damarlara kaçması benzer şekilde akciğer atardamarlarında tıkanmalara neden olabilir. Yağ embolisinin bir başka nedeni de büyük kemik kırıklarıdır.

Pulmoner emboli tedavisinde hasta acilen hastaneye yatırılır. Bir yandan oluşmuş olan pıhtının eritilmesi için tedaviye başlanırken diğer yandan da yeni pıhtıların oluşmasını önlemek için kanı sulandırıcı ilaçlar olarak bilinen pıhtı önleyici ilaçlar verilir.

Plörezi

Plörezi zatülcenp adıyla da bilinir. Akciğer zarının iltihaplanması ve su toplamasıdır. Akciğer zarı göğüs kafesinin iç yüzünü döşer ve akciğerleri çevreler. Bu zarın iltihaplanması ve su toplaması altta yatan çeşitli hastalıklara bağlı olarak gelişir. Bunların başında pnömoni (zatürre) gelir. Pnömoni akciğerlerin bakteriler veya virüslerce istila edilip iltihaplanmasıdır. Ayrıca tüberküloz (verem) da önemli bir plörezi nedenidir. Nadir olarak plöreziye yol açan başka bir hastalık grubu da lupus gibi bağışıklık sistemi hastalıklarıdır. Bu hastalıklarda bakteri ve virüsler gibi yabancı mikroorganizmalarla savaşmaları için üretilen antikor denilen maddeler yanlış bir kodlama sonucu vücudun kendi dokularına saldırırlar.

Akciğer dokusundan kaynaklanan veya başka bir yerden akciğere yayılan tümörler de akciğer zarına su toplanmasına neden olabilirler.

Plörezi keskin bir ağrıya neden olur. Bu ağrı nefes almakla ve öksürmekle şiddetlenir. Toplanan sıvının fazla miktarda olması durumunda akciğerde sönme meydana gelir. Bu durumda akciğerdeki oksijen-karbondioksit değişimi bozulacağından hayatı tehdit eden sorunlar ortaya çıkabilir.

Plörezinin tedavisi nedene yöneliktir. Ayrıca akciğer zarında toplanan sıvı bir dren ya da tüp yerleştirilerek boşaltılabilir.

Pnömotoraks

Pnömotoraks, göğüs duvarı ile akciğerlerin arasına hava kaçmasıdır. Normalde göğüs duvarında hiç hava yoktur ve buradaki negatif basınç akciğerlerin sönmesini engelleyen güçtür. Göğüs boşluğuna hava girmesi halinde ise bu negatif basınç ortadan kalkacağından akciğerler genişleyemez ve söner.

Pnömotoraks kendiliğinden oluşabileceği gibi altta yatan bir hastalığa da bağlı olabilir. Kendiliğinden oluşan pnömotoraksa spontan pnömotoraks denir. Spontan pnömotoraks bazen hiçbir hastalığı olmayan kişilerde görülebilir. Bu durum genelde yaş arası ince ve uzun boylu erkeklerde görülür.

Pnömotoraksın en sık görülen nedeni akciğerde bulunan bir kist ya da hava kesesinin patlamasıdır. Kronik bronşit, astım, kistik fibrozis, tüberküloz, zatürre, akciğer kanseri gibi akciğer hastalıklarında da pnömotoraks oluşabilir.

Bunlardan başka çeşitli travmalar, bıçaklanma ya da kurşunlanma gibi göğüs yaralanmaları, kaburga kemiği kırıkları ve çeşitli tıbbi girişimler sırasında pnömotoraks oluşabilir. Bu durumlarda genellikle göğüs boşluğunda hava ile birlikte kan da birikir.

Pnömotoraksın belirtileri göğüs ağrısı, nefes darlığı, öksürük ve hızlı soluk alıp vermedir. Tanı akciğer röntgeni ile konur.

Tedavide yapılması gereken göğüs boşluğuna biriken havanın tahliye edilmesi ve böylece sönen akciğerin açılmasının sağlanmasıdır. Göğüs boşluğunda biriken hava az miktarda ise hafta içinde kendiliğinden çözülerek ortadan kalkabilir. Ancak fazla miktarda hava iğneyle göğüs boşluğuna girilerek veya göğüs boşluğuna bir tüp takılarak boşaltılmalıdır.

Pnömotoraks %40 ihtimalle tekrarlama eğilimi gösterir. Daha önce pnömotoraks geçirenler, tekrarını önlemek için sigaradan uzak durmalı, yüksek irtifalardan kaçınmalı, tüplü dalış yapmamalı ve kabin basıncı doğru ayarlanmamış uçaklarla uçmamalıdırlar.

Ankilozan Spondilit (Omurga Kemiği İltihabı) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Ankilozan Spondilit (AS) bir veya daha fazla omurga kemiğinin iltihabi durumudur. Omurga kemikleri arasında görülebildiği gibi omurga kemikleri ile leğen kemikleri arasında da görülebilir. Sonuç olarak etkilenen kemik yüzeyleri birleşme eğilimine girmektedirler.

Hastalığın nedeni bilenmemektedir, ancak genetik etkenlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Hastalık, özellikle geceleri ve hareketsizlik ile görülen aralıklı kalça ve / veya alt sırt ağrısı ile başlamaktadır. Sırt ağrısı kalçaya yakın bölgede başlayıp yukarı doğru ilerleyebilir. Ağrı, öne doğru eğilme ile azaltılabilir. Göğüs kafesini oluşturan kemiklerin etkilenmesi nedeni ile akciğer genişlemesi kısıtlı olabilir. Şikayetler herhangi bir safhada artabilir, azalabilir veya durabilir.

Hastalığın ilerlemesi ile hareketliliği sağlayan eklem etkilenmesi sonucunda kemik ve kıkırdak yıkımı sonucu eklemlerde kapanma ve birleşme meydana gelebilir. Ağrılı ve maluliyet verici olabilir. Kalp, akciğer ve gözler de etkilenebilir. Sıklıkla yaş arası görülür, ancak on yaş altında da izlenebilir. Daha çok erkeklerin etkilendiği görülmüştür. 10 kişide bir sıklıkla izlenebilir.

Ankilozan Spondilit (Omurga Kemiği İltihabı) Belirtileri Nelerdir?

  • Alt sırt ağrısı, kalça ağrısı, hareket kısıtlılığı, boyun ağrısı, topuk ağrısı, yorgunluk, ateş, eklem ağrısı ile şişliği, iştah kaybı ve kilo kaybı olabilir.
  • HLA-B27 antijen testinin müspetliği, omurga veya kalça filminde eklem bulguları, kan sayımında hafif kansızlık izlenebilir.
  • Kalp, gözler ve akciğerler üzerinde istenmeyen etkiler oluşabilir.

Tedavideki amaç eklem ağrısını hafifletmek ve oluşan maluliyet ile başetmektir. Postür ve nefes alma hareketlerine olanak vermek amacı ile ağrı kesiciler kullanılabilir.

Yukarıda bahsedilenlerden kendinize pay çıkarıyorsanız, en kısa zamanda doktorunuza ulaşın.

Pankreas Hastalıkları Nelerdir? Belirtileri ve Tedavi Yolları

Pankreasın endokrin ve ekzokrin olmak üzere, salgı yapan iki farklı dokusu vardır. Endokrin dokusu, kan şekerini dengeleyen insülin hormonunu salgılayarak kan dolaşımı aracılığıyla vücuda gönderir. Ekzokrin dokusu ise yağların, karbonhidratların ve proteinlerin sindirimi için gerekli olan enzimleri salgılar. Bu enzimler etkin hale dönüşebilmeleri için onikiparmak bağırsağına taşınır. Bazı durumlarda, pankreastaki dokular görevlerini yerine getiremeyecek şekilde hasar görür. Bu gibi durumlarda endokrin ve ekzokrin doku hasarına bağlı çeşitli pankreas hastalıkları oluşabilir.

Pankreasın Vücuttaki İşlevi Nedir?

Pankreas, karnın orta-arka bölümünde sağ tarafta bulunan karaciğerden sol taraftaki dalağın  bulunduğu alana kadar kaburga kavsinin alt tarafında uzanır. Midenin hemen arkasında kalın bağırsağın yatay bölümünün üstünde onikiparmak bağırsağına (duodenum) yapışık şekildedir. Salgıladığı hormon ve enzimlerle kan şekeri seviyesini dengeler ve midenin besinleri sindirmesine yardımcı olur.

Pankreasın ekzokrin dokusunda üretilen enzimler, tükettiğimiz besinlerdeki vitamin, mineral, protein, yağ, karbonhidratın ayrıştırılmasında ve vücudun gerekli yerlerinde depolanmasında etkilidir.

Pankreasın vücuttaki diğer temel görevi kan şekerini dengelemeye yarayan hormon üretimini sağlamasıdır. İnsülin hormonu, pankreasın endokrin dokusu tarafından üretilir. İnsülin hormonu, pankreasın ekzokrin dokusu  tarafından salgılanan enzimler tarafından sindirilen besinlerin vücutta kullanılmasına yardımcı olur.

Pankreas Hastalıkları Hangi Durumlarda Ortaya Çıkar?

Pankreas hastalıkları, pankreasın vücudun normal işleyişinde etkisi olan “insülin direncini” dengeleyememesinden ve sindirim görevini yerine getirememesinden kaynaklanır.

Tükettiğimiz besinlerin vücutta işlenebilmesi ve metabolizmanın kullanımına hazır hale getirilmesi için kana karışabilecek şekilde parçalanmaları gerekir. Vücutta bu görevi pankreas, ince bağırsağa gönderdiği enzimlerle üstlenmiş olur. Bazı durumlarda pankreas bu enzimlerin salgılanmasını gerçekleştiremez. Bunun sonucu besinler parçalarına ayrıştırılmadan bağırsakta depolanır. Bu durum insanı rahatsız eden çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına yol açar.

Pankreas tarafından salgılanan hormonlar enerji üretimi için elzemdir. Ancak bazı hastalıklarda pankreas kan şekerini dengelemek için yeterince insülin hormonu üretemez. Hormonun kana karışması güçleşir ve sonucunda metabolizmanın doğru işleyebilmesi için gerekli enerji üretilemez. Bu durum çeşitli pankreas hastalıklarına bağlı çeşitli belirtilerin ortaya çıkmasına sebep olur.

Pankreas hastalıkları zamanla ya da aniden belirti vermeye başlayabilir. Şiddetli karın ağrısı ve bu ağrıya eşlik eden kusma ve ishal gibi belirtiler pankreas hastalığına işaret ediyor olabilir. Bu belirtilerin pankreas hastalıklarından kaynaklanıp kaynaklanmadığını tespit edebilmek için hastanın öncelikle iç hastalıkları (dahiliye)  uzmanı tarafından ayrıntılı olarak değerlendirilmesi ve sonrasında çeşitli tetkiklerle koyulan ön tanının desteklenmesi gerekir.

Pankreas Hastalıkları Nasıl Teşhis Edilir?

Pankreas hastalığı teşhisinin koyulabilmesi için öncelikle hastanın tercihen bir iç hastalıkları uzmanı tarafından hastalığın hikayesinin ve hastanın şikayetlerinin öğrenilmesi, ayrıntılı fizik muayene yapılarak değerlendirilmesi, sonrasında gözlemlenen belirtilerin kesin kaynağının bulunabilmesi için kan tetkikleri ve uygun görüntüleme yöntemlerinin kullanılması gereklidir. Pankreasın yapısından kaynaklı bir sorun olduğu düşünülüyorsa görüntüleme yöntemlerinden yararlanılır. Ultrasonografi (USG), manyetik rezonans (MR) görüntüleme ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi değişik görüntüleme cihazları ile pankreas ve pankreas kanalları görüntülenebilir.

Yapılan tetkiklerle pankreas hastalığı bulgusuna rastlanan kişilerdeki sorunun ani bir atak ya da uzun süreli kronik bir hastalık olup olmadığı netleştirilir. Pankreas hastalıkları, çeşitlerine göre tedavi ve iyileşme süreçlerinde oldukça farklılık göstermektedir.

Pankreas Hastalıklarının Çeşitleri

Pankreas hastalıkları, pankreastaki sorunun ne zaman başladığına, uzun süreli olup olmadığına ve belirtilerine göre değişiklik gösterir. Akut pankreatit, kronik pankreatit, kalıtsal pankreatit ve pankreas kanseri, pankreas hastalıklarının çeşitlerindendir.

Akut Pankreatit Hastalığı ve Nedenleri

Akut pankreatit, hızlı başlayan ve şiddetli seyreden bir pankreas hastalığıdır.

Ekzokrin dokuları ile salgılanan enzimlerin, sindirim işlemini yapabilmesi için bağırsaklara pankreas kanalları aracılığıyla ulaştırılması gerekir. Ancak çeşitli sebeplerle bu enzimler pankreasın içinde kalır ve bağırsaklara geçemez. Bu sebeplerin başında safra kesesi ve kanallarında tıkanıklığa sebep olan safra taşları gelir.

Enzimler yapısı gereği bağırsakta besinleri ayrıştırması gerekirken, bağırsaklara ulaşamadığı için pankreas hücrelerine saldırarak onları ayrıştırmaya başlar. Pankreasta depolanan bu enzimler pankreasa zarar verir ve hastada ataklar şeklinde görülen akut pankreatit belirtilerini oluşturur.

Akut Pankreatit Belirtileri Nelerdir?

Pankreasa yapılan görüntülemelerde ve kan tetkiklerinde, akut pankreatit (pankreas enfeksiyonu) teşhisi konulan kişilerin pankreasındaki bazı hücrelerde zarar görmüş yapılar ve pankreas kanalında tıkanmalar görülebilir.

Akut pankreatit belirtisi gösteren kişilerde genellikle:

    • Pankreasın bulunduğu kaburga kavsinin alt kısmında aniden ortaya çıkan şiddetli karın ağrısı,
    • Sancılar şeklinde gelen sırta-bele kuşak şeklinde yayılan karın ağrısı,
    • Ateş,
    • Mide ağrısı ve mide bulantısı nöbetleri gibi şikâyetler görülür.

Bu belirtilerin biri veya birkaçı aynı anda görülebilir. Pankreas dokusunun gördüğü zararın düzeltilmesi için tedaviye erken başlanmalıdır.

Akut Pankreatit Tedavi Edilebilir mi?

Tedavi planı, hastada meydana gelen akut pankreatit belirtilerini kontrol altına alma, pankreatite sebep olan hastalık kaynağını bulma ve tedavi etme temeline dayanır. Hastalığa neden olan sorunun kaynağı yok edildiği durumlarda akut pankreatitin ataklar şeklinde tekrarlamasının da önü kesilmiş olur.

Eğer akut pankreatitin sebebi safra yolu ve pankreas kanalının ortak kısmının safra taşı ile tıkanması ise bu alanın temizlenerek açılması akut pankreatit tedavisinde en iyi sonuç alınabilecek yöntemdir. Pankreastan salgılanan enzimlerin bağırsağa ulaşmasını sağlayan kanal bölümünün temizlenmesiyle hasta normal hayatına hızla dönebilir. Bu sebeple şiddetli karın ağrısı, kusma gibi belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden hastaneye müracaat edilmelidir. Hastalığın belirti gösterir göstermez tanı koyulması ve tedavi edilmesi önemlidir. İlerlemiş akut pankreatit tedavisinde kanal tıkanıklığı giderilse bile hastalığın tedavisi çok uzun bir sürece yayılabileceği unutulmamalıdır.

Pankreastan salgılanan enzimlerin bağırsağa rahatça akamadığı durumlarda, pankreastan salgılanan enzim miktarının azaltılması ve dolayısıyla doku zararını engellenebilmesi için hastanın ağız yoluyla beslenmesi durdurulur. Beslenme damar yoluyla gerçekleştirilir. Böylece hasar görmüş pankreas “dinlendirilir” ve hasarın ilerlemesinin önüne geçilmiş olur.

Her pankreas hastalığı akut pankreatit gibi kısa süreli ve ani başlayan bir hastalık olmayabilir. Bu sebeple kişideki pankreas hastalığının kronik olup olmadığı da araştırılmalıdır.

Kronik Pankreatit Hastalığı ve Nedenleri

Pankreasta tekrar eden iltihaplanmalar sebebiyle hasarlı hücrelerin artmaya devam etmesi sonucunda, pankreasta kalıcı hasarlar meydana gelir. Bu durum kronik pankreatit olarak adlandırılır. Ani gelişen bir sağlık sorunu değildir. Pankreasın zamanla işlevini yerine getirememesine ve salgıladığı enzimlerle kendi yapısında oluşturduğu kalıcı hasarlara bağlı gelişir. Düzenli ve yüksek miktarda alkol tüketimi kronik pankreatit oluşumuna zemin hazırlar. Kronik pankreatit, pankreastaki hasarın ilerlemesiyle pankreas yetersizliği gibi diğer durumlara neden olabilir.

Kronik Pankreatit Belirtileri Nelerdir?

Kronik pankreatit belirtileri, akut pankreatit belirtileri ile benzerlik gösterir. Kronik hastalığa neden olan pankreas kanallarının tıkanıklığı pankreas kanalına ve dokusuna baskı yapar. Pankreasın uzun süreli baskılanması şiddetli karın ağrılarına neden olur. Bu ağrıları ağrı kesici ilaçlarla durdurmak giderek daha da zorlaşır.

Besinler pankreas salgılarıyla bağırsakta sindirilemediği için hazımsızlık problemleri, hızlı kilo kaybı ve ishal sık görülen kronik pankreatit belirtilerindendir. Tedavi edilmeyen vakalarda diyabet (şeker hastalığı) ortaya çıkabilir.

Kronik Pankreatit Tedavi Edilebilir mi?

Pankreas enfeksiyonları en çok safra yolu ile pankreas kanalının ortak kısmının tıkanması sonucunda oluştuğundan, endoskopik yöntemlerle bu alanın temizlenmesi eğer teknik olarak mümkünse en etkili tedavi olmaya adaydır.

Bununla beraber, hissedilen şiddetli ağrı gibi belirtileri hafifletmek, sindirime yardımcı olmak ve kan şekerini dengelemek için ilaç tedavisine başlanır. Vücutta depolanan A, D, E, K vitaminleri, pankreas hastalarının iyileşme süreçlerine katkı sağladığı için vitamin takviyesi de kronik pankreatit tedavisinde kullanılır. Bu tedavilere cevap vermeyen hastalarda çeşitli ameliyatlar gündeme gelebilir.

Pankreasın yapısını etkileyen bazı etkenler de pankreas hastalığına neden olabilir. Yapısal sorunların çoğu genetik olarak kuşaktan kuşağa aktarılabilmektedir.

Kalıtsal Pankreatit ve Nedenleri

Pankreatit hastalarının yapılan değerlendirilmelerinde elde edilen tüm veriler, birçok pankreas hastalığının sebebinin kalıtsal olabildiğini göstermektedir. Aileden genler yoluyla aktarılan bu hastalık, kronik pankreatitle benzerlik gösteren ve uzun süreli bir hastalıktır. Pankreasın yapısında doğuştan gelen fonksiyonel bozuklukları ifade eder.

Kalıtsal Pankreatit Belirtileri Nelerdir?

Kalıtsal pankreatit, akut ve kronik pankreatit gibi belirli etkenlerin pankreası tetiklemesi sonucu oluşmaz. Doğuştan gelen bir hastalıktır. Belirtiler yaş ilerledikçe görülmeye başlar.

Kalıtsal Pankreatit Tedavi Edilebilir mi?

Ailesinde pankreatit geçmişi olan ve tekrarlayan akut pankreatit atakları yaşayan kişilere kan tetkikleri ve genetik testler yapılır. Yapılan testler sonucu ağrıların kontrol altına alınmasına yönelik tedaviler uygulanır. Bu kişilerin pankreas kanserine yakalanma riski toplumun diğer üyelerine göre daha yüksektir.

Otoimmün Pankreatit

Vücudun bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırma etkisine “otoimmün” kavramı ile anılmaktadır. Eğer saldırılan doku pankreas ise ortaya çıkan hastalık otoimmün pankreatit olarak adlandırılır. Bu hastalık grubu belirti ve bulguları akut ve kronik pankreatiti olduğu kadar pankreas kanserini de taklit edebilmektedir. Sadece bu hastalık grubu bile pankreas hastalıklarının tanısının koyulmasında Hepatobiliyer hastalık birimlerinin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.

Pankreas Kanseri ve Nedenleri

Pankreas kanseri, pankreasta kötü huylu tümör hücrelerinin ortaya çıkarak çoğalmasıyla meydana gelir. Tümörlerin ortaya çıkma nedenleri arasında kalıtsal yatkınlık, kronik pankreas hastalıkları, obezite ve sigara kullanımı bulunur. Kötü huylu tümörler, pankreasın kendi dokusundan kaynaklanır. Pankreas kanseri, tümörün organdaki yerleşme yerine bağlı olarak değişik süreler içinde belirti vermeye başlar.

Pankreas Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Pankreas kanserinin belirtileri: Sarılık, karın şişliği, kısa zaman içinde ileri derecede kilo kaybı, ciddi halsizlik gibi bazen belirgin bazı hallerde ise net olmayan bulguları içerir. Bir başka önemli belirtisi ise kalıtsal herhangi bir faktör olmamasına rağmen kişide ani olarak başlayan şeker hastalığı görülmesidir. Birdenbire beliren şeker hastalığı şikâyetiyle hastaneye başvuran kişinin pankreasında hastalık olabileceğinden şüphe edilir.

USG, BT ve MR gibi görüntüleme cihazları yardımyla pankreastaki kötü huylu tümör radyoloji uzmanı tarafından teşhis edilebilir. Bunun yanında pankreas kanseri belirtilerinin genellikle ileri dönemde görülmeye başladığı da unutulmamalıdır. İleri dönem kanser vakalarında tümörün kontrol altına alınması çok daha zorlaşmaktadır. Bu sebeple, tanısı konulan pankreas kanserinde vakit kaybetmeden tedaviye başlanması hayati önem taşır.

Pankreas Kanseri Tedavi Edilebilir mi?

Pankreas kanseri tedavisinin planlanmasına, diğer kanserlerde olduğu gibi öncelikle organdaki tümörün büyüklüğü, komşu dokulara yayılım gösterip göstermediği, diğer organlara sıçrama durumu tespit edilerek başlanır. Tümör teknik olarak ameliyat edilebilme sınırlarını aşmamış ve uygun evredeyse ameliyat edilerek çıkarılmalıdır. Tümörün pankreastaki yerleşim yerine göre ameliyat planlaması yapılır. Pankreas başı ve pankreasın unsinat çıkıntısında yerleşmiş pankreas tümörüne Whipple ameliyatı (pankreatikoduodenektomi ameliyatı) uygulanırken, pankreas gövde ve kuyruğunda yer alan tümörlere distal pankreatektomi ve splenektomi (dalağın çıkarılması) ameliyatı uygulanır. Ameliyatın açık,  laparoskopik veya robotik yöntemlerden herhangi biriyle uygulanmasının ameliyat sonrası hastanın beklenen yaşam süresi açısından farkı yoktur. Önemli olan geride tümör bırakılmadan çevre lenf bezlerinin de çıkarıldığı, kanser cerrahisi prensiplerinden ödün verilmeden yapılacak uygun cerrahi girişimdir. Bu da Hepatopankreatobiliyer (HPB) Cerrahi ekibinin tercihine ve sonuç olarak hasta ve yakınlarının kabulüne göre şekillenmelidir. Kötü huylu tümör komşu ana damarlar gibi hayati yapılara yayıldıysa, uzaktaki diğer organlara veya karın içine yaygın olarak sıçrama gerçekleştirdiyse ameliyatla tümörün çıkarılması teknik olarak mümkün olsa bile hastanın beklenen yaşam süresinin uzamasına yardımcı olmayacağından uygun bir yaklaşım değildir. Bu evredeki hastalar için kemoterapi, radyoterapi gibi cerrahi dışı alternatif tedavi yöntemleri uygulanmalıdır.

Pankreas Hastalıkları Teşhisi ve Tedavisi İçin Hangi Bölüme Gidilmeli?

Pankreas hastalığı belirtisi gösteren kişiler İç Hastalıkları (Dahiliye) veya Gastroenteroloji uzamnları tarafından değerlendirilmelidir. Pankreas kanseri şüphesi olan veya tanısı koyulan hastaların mutlaka Hepatopankreatobiliyer Cerrahi Birimi olan bir merkezde değerlendirilmesi ve planlanacak tedavi yol haritasının HPB Tümör Konseyi tarafından ortaya koyulması gerekmektedir. Gastroenteroloji, HPB Cerrahisi, Medikal onkoloji, Radyasyon onkolojisi, Patoloji bölümlerinden uzmanların katılımıyla oluşan Tümör Konseyleri başarılı tedavi süreci için “olmazsa olmaz” konumundadır.

Kaburga Ağrısı İ&#;in Hangi Doktora Gidilir? Kaburga Ağrısına Hangi B&#;l&#;m Bakar?

Kaburga Ağrısı İçin Hangi Doktora Gidilir?

 Kaburga ağrıları darbe sonrası ve belirlenemeyen bazı şartlar ile oluşması halinde, Ortopedi ve Nöroloji doktorlarına başvurulması gerekmektedir. Söz konusu ağrının nedeni ve oluşum ile ilgili birçok tahlil ve kontrollerin yapılması ile hızlı iyileşme süreçleri belirlenmektedir. Darbe kaynaklı olması halinde dinlenme ve fizik tedavi gibi birçok tedavi yöntemleri sunulmaktadır. Başka iç organlarına bağlı olan kaburga ağrıları, tespit edilmesi ve erken müdahale edilmesi son derece önemlidir.

 Kaburga Ağrısına Hangi Bölüm Bakar?

 Kişilerin kaburga ağrıları için sağlık kurumlarına başvurmaları halinde Ortopedi ve Nöroloji bölümlerine başvurulması gerekmektedir. Fakat ağrının yeri tam olarak bilinmemesi halinde Dahiliye bölümüne gidilmesi gerekmektedir. Kaburga ağrılarının oluşmasındaki belirli sebeplerin belirlenmesi, uzman doktorlar tarafından takibi iyileşme süreçlerini belirlemektedir.

 Kaburga Ağrısının Nedenleri?

Göğüs bölgesinde yer alan yaralanmalar kaynaklı

Kaburga kırıklıkları

Kas spazmları

Akciğer iltihabı, en çok görülen kaburga ağrılarının başında yer almaktadır.

Osteoporoz kemik hastalıkları

Kaburga kıkırdaklarındaki iltihaplanma yaşanması

Yatma ve oturma kaynaklı, sırt ve kas ağrılarına bağlı kaburga ağrılarının oluşumu

Kaburga ağrıları şiddet derecesine göre belirlenmektedir. Bazı ağrılar kalp ve akciğer gibi rahatsızlıklar kaynaklı olması ciddi sonuçlara neden olmaktadır. Hafif olan kaburga ağrıları ise zaman ile geçen oturma ve yatış pozisyonuna göre bazı nedenler oluşturmaktadır. Rahatsızlığın belirlenmesi aşamasında röntgen ve tahlil gibi gereksinimlere, doktorların vermiş olduğu karar ile belirlenir ve uygun görülmesi halinde ameliyat gibi işlemlerin yapılması mümkün görülmektedir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası