piç horoz / Sinema Makaleleri

Piç Horoz

piç horoz

Yeşilçam

Sanki "Yeşilçam'ın neredeyse bütün tuhaflıkları ve klişeleri, hikayesi bile olmayan bir filmde tutarlı biçimde biraraya getirilebilir" diye bir iddia ortaya atılmış... Sonra "Üçkağıtçılar" çekilmiş ve iddia kanıtlanmış. Filmin hikayesi kısaca şöyle: "Horoz Ali, Piç Rıza ve Deve Ömer hapisten çıkarlar. Piç Rıza mafyanın para dolu çantasını ele geçirir. Deve Ömer ondan çalar. Horoz Ali, Deve Ömer'den çalar. Piç Rıza, Horoz Ali'den çalar. Deve Ömer'le Horoz Ali, Piç Rıza'dan çalarlar. Horoz Ali, Deve Ömer'den çalar. Deve Ömer ve Piç Rıza, Horoz Ali'den çalarlar..."

 Kesinlikle filmin hikayesi bu. Horoz Ali rolündeki Cüneyt Arkın'la Piç Rıza rolündeki Robert Widmark'ın absürd düetleri muhteşem. Özellikle aksiyon sahnelerinde Robert Widmark elinden geleni ardına koymazken, Cüneyt Arkın da ondan aşağı kalmıyor. Bu filmin garip yanlarından biri de, sırf Robert Widmark bir İngiliz oyuncu olduğu için, Cüneyt Arkın'ın onunla "eşit" konumda oynaması.

Piç Rıza... Rıza the Bastard... Yeşilçam'da bir İngiliz. İşte, İngiliz Kemal'in anti-tezi, Türk Robert... Aslında İngiliz bir dublör o. Fakat Türkiye'ye gelince hem tipi, hem "bizim kafadan" oluşu, hem de akrobatik marifetleri çok beğenilmiş ve Yeşilçam filmlerinde başrol oynamış. Robert Widmark... Yalnız, oynamak diyoruz ya, öyle böyle değil. Robert Widmark, ortalığı kırıp geçiriyor. Atlıyor, zıplıyor, vuruyor, kırıyor, kaçıyor, öpüyor... Bir "avantür" oyuncusunun yapması gereken herşeyi hakkıyla yapıyor. Üstelik, yüzde yüz Batılı tipine rağmen, Yeşilçam'ın ruhuna bire bir uyuyor. O "delidolu sokak çocuğu" havasından olsa gerek, filmlerde "Piç Rıza" adını almış.

Filmden "enteresan" sahneler...
Horoz Ali (Cüneyt Arkın), çantayı kaçırırken, bir turist kızın yanında trendedir. Trene kaçak olarak binmiştir. Turist kızla öpüşürlerken, kontrolör gelir ve bilet sorar. Horoz Ali, turist kızın arkasından doğru biletçiye bir kağıt gösterir. Kağıtta "Turizme hizmet vatandaşlık görevidir" yazmaktadır.

Piç Rıza (Robert Widmark) ve Horoz Ali, bir otelde birbirlerini odadan odaya sürükleyerek dövüşmektedirler. Sonunda, sevişen bir çiftin odasına girerler ve dövüşmeye devam ederler. Yataktaki adam kızıp kalkar ve bu ikiliyle dövüşmeye başlar. Kavga kızışır. Uzun kavga boyunca, iki adam dövüşürken, hangi adam boşta kalırsa yatağa girip kızla sevişir.
Horoz Ali'yle Piç Rıza, çantayı ele geçirme planının gereği olarak, nikah memuru kılığına girerler. Ancak hem sakallarının hem de kıyafetlerinin niye haham kılığına uygun olduğunu anlamak mümkün değildir...

YEŞİLÇAM'DA DÖVÜŞ KURALLARI
Kavga sahnelerinde, eğer ortalıkta bir havuz görünüyorsa, grup ne kadar kalabalık olursa olsun, kavga bütün kötü adamlar havuza atılana kadar sürer...

Havuzun gerçekten de kötü adamlar üzerinde nihai bir etkisi vardır. Havuz yakınında kalabalık bir dövüş cereyan ettiğinde, kötü adamlar kahramanımız tarafından defalarca yere serilseler bile kalkıp yeniden saldırılırlar. Ancak havuza atılan asla havuzdan çıkıp tekrar saldırmaz.

Tabancalı çatışmalarda kurtulmak için fötr şapka giymek yeterlidir. Bu kesin bir tabudur: Fötr şapka takan birinin, şapkası vurulur... (Ancak şapka vurulduktan sonra, eğer yeniden ateş edilmeden önce alıp başına takamazsa, artık hayatı tehlikededir.)

Ormanda dövüş sahnelerinde, polis tam iyi adam kötü adamların hepsini alt eder etmez gelir. Kahramanımız son yumruğu atınca, birden bire orman yolunun ortasında arka arkaya dizili iki ya da üç polis arabası belirir.

Polis baskınlarında, kaç polis arabası olursa olsun, hepsinin kapıları aynı anda açılır. Öndeki arabadan iki tane pardösülü ve fötr şapkalı sivil polisle iki tane üniformalı polis, arkadaki araba ya da arabalardan da dörder tane üniformalı polis çıkar...

Silahlı çatışma sahnelerinde, en kötü yer tavandır. Tavanlarda kötü adamlar durur ve hepsi tek tek vurulup aşağıya düşer. (Kötü sonla bitecek bir filmse ve kahramanımız ölecekse bile, yerdeki adamlardan biri tarafından vurulur.)

Tavandaki adamın yapabileceği en kötü şey, arkası dönük olan kahramanımıza nişan almaktır. Çünkü tam o anda, kahramanımızın arkadaşı tarafından vurulur.

Eğer kötü adamın elinde baştan bıçak varsa korkuya gerek yoktur. Çünkü bu durumda, kahramanımız kolunu bükerek bıçağı elinden düşürür. Ancak elinde bıçak görünmeyen adamlar tehlikelidir, çünkü son anda çıkarıp esas kız ya da esas oğlanın karnına saplayabilir.

Yerde kum varsa, kötü adam ne yapar eder bir avuç alıp kahramanımızın gözüne atar...

Kalabalık kavgalarda filmin kahramanını yenmenin en pratik yolu, kafasına bir çuval geçirip, çuvalın etrafını urganla sarıp, dört bir yandan sopayla vurmaktır.

YEŞİLÇAM SÖZLÜĞÜ

Havuz
İçi suyla dolu, kenarında dejenere zengin çocuklarının dans edip güneşlendiği, içki içtiği beton çukur.
İçinde kibirli ve davetkar bakışlı bir kadının yüzüp, havalı bir ifadeyle "Sen neden gelmiyorsun? Yoksa korkuyor musun?" dediği yapay su birikintisi.
Yeşilçam'ın ortadirek argosunda, "Ev sahibi zengin, kötü ve dejenere birisidir" anlamına gelen bir terim.
Jönde gözü olan fettan kadınlar ya da esas kızda gözü olan karizma yoksunu adamların, filmin sonuna doğru içine düştüğü bahçe aksesuarı.
Fakirken kendilerini terk eden sevgililerinden intikam alma azmiyle para ve güce kavuşan insanların, bahis konusu eski sevgiliyi davet ettiklerinde evlerinde bulunması gereken nesne...

Telefon
Filmin kahramanına tuzak kurmak isteyen adamların, dudaklarına dayayıp "Bu gece saat ikide, eski depoya gel" türünden şeyler söyledikleri nesne.
Filmin ürkek güzel kadınının, içeriye giren kötü adam "Kiminle konuşuyordun sen, söyle" diye bağırdığında, "A, hiç, hiç, eski bir arkadaşmış, öylesine aramış" demesini gerektiren salon aksesuarı.
Zengin evlerinde iki tane bulunan, bir tanesi açılınca ötekinde konuşan eşin gizli sevgilisine söyledikleri duyulan teknolojik buluş.
Entrikacı vamp kadınların, işyerlerinde masum masum çalışan ve artık bataktan çıkıp ailesine dönmek isteyen esas oğlanı ayartmak için kullandıkları silah.
Sırtına silah dayanmış güzel bir kadının, esas oğlana istemeye istemeye "Erol, seninle konuşmam lazım, çok önemli, bu gece lutfen gel" demesine yol açan alet.

YEŞİLÇAM MUAMMALARI
Neden birkaç Yeşilçam filminde, küçük zenci çocuklara "Çitlembik" adı verilmiştir?

Neden Münir Özkul, birkaç filmde platin rengi, dağınık bir perukla oynatılmıştır?

Neden Gülşen Bubikoğlu, birkaç filmde, huysuz laz kızını oynamıştır? Bu tipleme çok mu sevilmiştir?

Neden Kayhan Yıldızoğlu sık sık, pipolu ve "Monşeer" diye konuşan bir tipi canlandırmıştır? Bu tiplemeyi vazgeçilmez bulan bir sinemasever kitlesi mi vardır yoksa?

Neden Tarık Akan, ilk dönem romantik filmlerinde, hep Ferit adıyla oynamıştır? Ferit, Yeşilçam'ın kadın seyircileri için en seksi isim midir?

Neden en çok kekeme rolünü Halit Akçatepe oynar? Yüzünde kekemeliği çağrıştıran birşey mi var?




Kaynak
Sinema Dergisi '98








Yeşilçam'ın 'Horoz Nuri'si: Vahi Öz

Siyah beyaz Yeşilçam döneminin güler yüzlü oyuncusu Vahi Öz'ün vefatının üzerinden 51 yıl geçti.

İstanbul'da 1911'de dünyaya gelen Vahi Öz, Samsun'da okuduğu liseyi bitiremeden sanat dünyasının içine atıldı ve ilk kez 1928'de Samsun Gençlik Mahfeli'nde sahneye çıktı.

İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda 1930'da profesyonel oyunculuğa adım atan ve Raşit Rıza Trupu ile Anadolu'yu karış karış gezerek oyunlar sergileyen Öz, 1938-1945'te Ankara Radyosu temsil kolunda görev yaptı.

Öz, her pazartesi yayınlanan "Kimgil Ailesi"nde seslendirdiği "Baba" rolüyle ün kazanırken, bu dönemde sırasıyla "Raşit Rıza", "Ses", "Yeni Ses", "Şen Ses" ve "Küçük Opera"da çalıştı.

1960'larda oyuncuların plak yapma modasına uydu

İstanbul'a 1945'te dönerek Ses Tiyatrosu'nda oyunculuk ve yönetmenlik yapmaya başlayan sanatçı, sinema dünyasıyla da 1947'de Turgut Demirağ'ın Reşat Nuri Güntekin'in aynı isimli romanından uyarlayarak yönettiği "Bir Dağ Masalı" filmiyle tanıştı.

Adile Naşit ve Aziz Basmacı ile 1948'de "Naşit Tiyatrosu"nu kuran Öz, sinema kariyeri boyunca canlandırdığı "Horoz Nuri" ve "Rüknettin" tiplemeleriyle büyük beğeni kazandı.

Vahi Öz, oyunculuğun yanı sıra senaryo yazarlığı ve yönetmenlik de yaparken, 1952 yapımı "Süt Kuzuları"nda yönetmen ve oyuncu, "Kan Kardeşler" ve "Süt Kardeşler" filmlerinde yönetmen olarak görev yaptı.

Yeşilçam'da oyuncuların plak yapma modasına uyarak 1964'te Serengil Plak için bir 45'lik yapan Öz, ön yüzünde "Bedia" adlı parçayı, arka yüzünde ise Öztürk Serengil'le birlikte "Bekarlıktan Kurtulduk" adlı parçayı seslendirdi.

Sırf görüntüsüyle bile insanları güldürebilmeyi başardı

Neredeyse hiç renkli filmde rol almayan, özellikle Mualla Sürer ve Sadri Alışık'la yaptığı filmlerle hafızalarda yer eden Öz, hiçbir şey yapmasa da sırf görüntüsüyle bile insanları güldürebilmeyi başarabilmiş nadir komedyenlerden biri oldu.

İlk evliliğini 1940'ta yapan ve bu evliliğinden Taner isminde bir oğlu olan Vahi Öz'ün son oyunu, "Madam Roza"yı canlandırdığı "Bekar Biti" oldu.

Öz, 12 Şubat 1969'da prostat kanseri nedeniyle vefat etti.

Vefatının ardından oyuncu dostu Sadri Alışık bir dergiye verdiği röportajda Vahi Öz'ü şöyle anlatmıştı:

"Vahi Babayı Ankara Radyosunda iken sesinden tanırım. Daha sonra film setlerinde tanıştık arkadaş olduk, dost olduk. Hatta bir dönem o, ben ve Mualla Sürer üçlü sacayağı olduk. Ölümünden 10 gün önce evine geçmiş olsuna gitmiştim. Oturduk konuştuk, eski günleri hatıraları tazeledik. 'Bomba gibisin Vahi Baba, yakında gene beraber oynarız.' dedim. Acı acı güldü, gözleri çok uzaklara daldı. 'Yok Sadriciğim yok, yolcuyum ben. Bu evde küçük bir dram oynanıyor. Kanserim. Kurtuluş yok. Hissediyorum ama Jale'ye (eşi) bir şey söyleyemiyorum. Onlar biliyorlar, bana söylemiyorlar. Böyle bir aldatmacadır gidiyor.' dedi. Sonra bana bir kanarya hediye etti. Hayatımda hiç kanarya bakmış değilim. 'Nasıl bakacağız? Bu kanarya kaç yıl yaşar?' diye soracak oldum. Ensemden tuttu 'Hiç merak etme.' diyerek belki beni hayatımda ilk defa hüngür hüngür ağlatan şu cevabı verdi: Benden çok yaşar. En çok 10-15 günüm kaldı. Yaz bunu bi tarafa Sadri…"

Rol aldığı bazı filmler:

"Gençlik Günahı", "Hülya", "Kanlı Taşlar", "İstanbul Geceleri", "Parmaksız Salih", "Deli", "Efelerin Efesi", "Kan Kardeşler", "Süt Kuzuları", "Köprüaltı Çocukları", "Kadifeden Kesesi", "Cumbadan Rumbaya", "Ayrı Dünya", "Hazreti Ömer'in Adaleti", "Gönül Avcısı", "Ayşecik Canımın İçi", "Çapkın Kız", "Şaşkın Baba", "Kader Kapıyı Çaldı", "Keşanlı Ali Destanı", "Turist Ömer", "Ayşecik Cimcime Hanım", "Kart Horoz", "Sevgili Öğretmenim", "Trafik Belma", "Bekar Odası", "Kara Sevda", "Kanlı Nigar", "Bir Damat Aranıyor"

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Kümeslerin üzerinde sanat eseri taşıyan kanatlılarından biri Zibrit. Şaheser görünümlü tüyleriyle tanınırlar. Kendisinin popülerliği de tüylerinin güzelliğiyle doğru orantılı.

Kümesler için oldukça popüler olan Zibrit dayanıklı bir tür olduğundan fazla bakıma gerek duymaz. Ancak kanatlı hayvan yetiştiriciliğini bilmeyen biri için Zibrit yetiştirmek de hiç kolay olmayacaktır. Şimdi bu mükemmel görünümlü kuşlar hakkında biraz daha geniş bilgi edinelim.

ZİBRİT HOROZ VE TAVUK CİNSİ KÖKENİ

Zibrit tavuk ırkı, İngiltere menşeili muhteşem görünümlü bir tavuk cinsidir. Gerçek orijinal küçük tavuk ırklarından biridir. Yani zibrit ırkının aslı minyatürdür ve başka bir büyülükte varyasyonu yoktur. Zibrit ırkı 1800’lerin başlarında Sir John Saunders Sebright tarafından geliştirilmiştir. Ve bir kişi ismiyle adlandırılan tek tavuk cinsi özelliğini taşımaktadır. Sebright, göz alıcı tüylere sahip bir süs tavuğu ırkı geliştirme amacıyla zibrit tavuk ırkını geliştirmiştir. Zibrit cinsi, en eski İngiliz orijinal küçük tavuk ırklarından birisidir. Bu cinsi oluşturmak için kullanılan kuşların detayları hala bilinmemektedir. Ancak Hamburg, Nankin, Fizan ve Rosecomb tavuk cinslerinin Zibrit tavuk ırkı gelişiminde çok önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Günümüzde Zibrit büyük çoğunlukla süs tavuğu olarak beslenmektedir. Amerikan Kanatlılar Birliği’nin Mükemmellik Standardı’na 1874 yılında kabul edilmiştir. Amerikan Bantam Derneği’ne göre, şu anda en popüler 10 bantam tavuk ırkından biri olarak kabul görmektedir.

ZİBRİT HOROZ VE TAVUK FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

  • Zibrit horozu ve tavuğu , kanatlı hayvan meraklıları arasında sevecen doğaları ve güzel tüyleri ile çok popülerdir. Tavuk ve horozu aynı renk ve tüylere sahip olan tek ırk olma özelliğine sahiptir. Horozların yele, kuyruk ve sırt tüylerinin uzun olmadığı anlamına gelir.
  • Zibrit horoz ve tavuk cinsinin altın (gold), gümüş (silver) ve devetüyü (buff) olmak üzere üç renk çeşidi bulunmaktadır.
  • Kısa sırtları, orantılı olarak büyük göğüsleri ve aşağıya doğru işaret eden kanatları, açısal, gösterişli bir görünüm oluşturur. Kuyrukları geniş yayılır ve hafif bir yukarı açıyla tutulur. Kırmızı gül ibiğe sahipler ve ibik düz, yatay bir sivri uçla biter. Tavuklar benzer fakat daha küçük ibiklere sahiptir.
  • Kulak memeleri morumsu-kırmızı veya turkuazdır. Bacakları tüysüz ve kayrak mavisi renklidir. Zibrit horozları yaklaşık 620 gram ve tavukları yaklaşık 570 gram ağırlığındadır. Yılda 60-80 adet krem-beyaz tonlarda yumurta yaparlar.

ZİBRİT HOROZ VE TAVUĞU KARAKTERİ

  • Zibrit ırkı arkadaş canlısı, aktif ve sosyal bir tavuk cinsidir.
  • Horozlar agresif değildir. Ancak çoğu minyatür tavuk ırklarında olduğu gibi Zibrit tavukları da biraz ürkektir.
  •  Evcilleştirmek çok kolaydır ve evcil hayvan olarak da beslenebilmektedir.
  • Küçük boyutlarına nispeten büyük kanatlara sahip olmaları iyi uçtuklarını gösterir.

ZİBRİT HOROZ VE TAVUK CİNSİNDE GÖRÜLEBİLECEK SAĞLIK SORUNLARI

Yetişkin Zibrit tavukları genellikle hastalıklara karşı dayanıklı ve dirençli kuşlardır. Ancak Marek hastalığına karşı hassastırlar. Genetik yapıları nedeniyle horozlar bazen kısır doğabilir. Bu da üremeyi ve çoğalmayı zorlaştırmaktadır.

[email protected]ı ve polenleri kedi otuna yakın tut (dactylis glomerata)
DigifutureBeyaz arka plan üzerinde izole dactylis glomerata (horoz-ayak)
[email protected] glomerata, aynı zamanda horoz-ayak olarak bilinen, meyve bahçesi çim, ya da kedi çim
[email protected] glomerata, horoz ayağı, meyve bahçesi otu veya kedi otu olarak da bilinir
aga77taÇiçekli dactylis glomerata, horoz ayağı, meyve bahçesi çim makro
spline_xDactylis glomerata, olarak da bilinen horoz 's-yürüyerek, meyve bahçesi çimen ya da kedi otu. İzole.
[email protected] glomerata, horoz ayağı, meyve bahçesi otu veya kedi otu olarak da bilinir
snj.abv.bgNoel Horozları'nda aile. Mutlu bir aile yatakta oturuyor. Anne, baba ve çocuk Noel zamanı eğleniyor. Erkek, Kadın ve Çocuk Evde Rahatlıyor. Kış Tatili Xmas, Yeni Yıl Kavramı
snj.abv.bgNoel Horozları'nda aile. Mutlu bir aile yatakta oturuyor. Anne, baba ve çocuk Noel zamanı eğleniyor. Erkek, Kadın ve Çocuk Evde Rahatlıyor. Kış Tatili Xmas, Yeni Yıl Kavramı
cat_arch_angelKedi otu çiçeği, renkli kalemlerle çizilmiş.
WirestockYeşil çimlere karşı Dactylis ekin, dactilo veya pasto ovillo, graminea perenne
DigifutureBeyaz arka plan üzerinde izole dactylis glomerata (horoz-ayak)

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır