akika kurbani kesen yiyebilirmi / Akîka Kurbanı: | Sorularla İslamiyet

Akika Kurbani Kesen Yiyebilirmi

akika kurbani kesen yiyebilirmi

Akika kurbanı nedir? Akika kurbanının hükmü nedir? Akika kurbanını kimler yiyebilir?

Yeni doğan çocuk için şükür amacıyla kesilen kurbana "akika" adı verilir. Peki, Akika kurbanı nedir? Akika kurbanı hükmü nedir? Akika kurbanını kimler yiyebilir? Akika kurbanı şartları (Diyanet) nelerdir?

AKİKA KURBANI NEDİR? AKİKA KURBANININ HÜKMÜ NEDİR?

Akika, çocuk nimetine karşılık, Allahü teâlâya şükretmek için hayvan kesmektir. Akika hayvanı, kurbanlık hayvan gibi olmalıdır.

Sonra da kesilebilir. Her zaman kesilebilir. Kurban bayramında da kesilebilir. Resulullah efendimizin nübüvvetten sonra, kendisi için akika kestiği (Şir'a)da yazılıdır.

Akika kurbanı akikanın adı olduğu için akika kurbanı denilince kurbanda kesilmesi lazım değildir. Onu da kurban olarak söylenirse o zaman kurbanda kesmek gerekir. Akika kurbanını kurban edeceğim derse kurbanda keser.

Akika, çocukları belalardan, hastalıklardan korur. Kıyamette, anaya, babaya, ayrı bir şefaat ederler. Erkek çocuk için iki, kız çocuk için bir akika hayvanı kesilir. Kesilen akikadan kendisi ve zengin fakir herkes yiyebilir, pişmiş veya çiğ olarak zengin fakir herkese verebilir.

Akikayı kesmeyip bedelini fakire tasadduk etmek, akika yerine geçmez. Akika bedeli kadar din kitabı tasadduk etmek, akika yerine geçmez.

Şefaat etsin diye ölmüş çocuk için, torun için, hatta yaşlı kimse, kendisi için de kesebilir. Peygamber efendimiz de, kendisi için akika kesmiştir. Bunun için hangi mezhepten olursa olsun, herkesin akika kesmesi çok iyi olur.

Adak, akika veya ölüler için kesilecek kurban da, ilim neşri ile meşgul bir vakfa kestirilebilir. Böylece ilim neşrine katkımız olduğu için farz sevabı alırız. İlim tahsili yapılan yerlere, zekat, fıtra, adak, akika veya sadaka şeklinde yapılan yardım, insanı kazalardan, belalardan korur. Dünyada, sıhhat ve afiyet içinde bir ömür sürmeye sebep olur. Ayrıca farz olan ilim yayma sevabına kavuşulur.

AKİKA KURBANININ ŞARTLARI (DİYANET) ŞARTLARI NELERDİR?

Akika kurbanı için gerekli olan şartlar diğer normal kurbanlardaki gibi benzerdir.

  • - Koyun, keçi, sığır, deve ya da mandadan biri tercih edilebilir. Bunların dışında herhangi bir hayvan Akika kurbanı için kesilemez,
  • - Yaş olarak ise demenin 5, sığır ile Mandanın 2 ve keçi ile koyunun ise 1 yaşını doldurmuş olması önemlidir,
  • - Akika kurbanı için seçimi yapılacak hayvan sağlıklı, besili ve azaları tam olmalıdır,
  • - Hasta, zayıf, boynuzlarından biri olmayan, iki gözü de kör hayvanlar Akika kurbanı için kesilemez,
  • - Hz. Peygamber bu kurbanın kesilmesi esnasında örf için başa kan sürülmesi adetini kaldırılmıştır,

Ölmüş olan çocuk için de akika kesilir mi?

Kesilirse iyi olur, şefaat etmesine sebep olur.

Akikayı kesmeyip, bedelini fakire tasadduk etmek, akika yerine geçer mi?

Hayır geçmez. Ancak farz olan ilimleri neşreden kurumlara vermek caiz olur. Çünkü akika müstehabdır, ilim neşri ise farzdır. Farz, müstehaba tercih edilir.

Çocuk nimetine karşılık, Allahü teâlâya şükretmek için, kesilen akika hayvanı, çocuk baliğ olduktan sonra da kesilebilir mi?

Evet, kesilebilir. Hatta şefaat etsin diye ölmüş çocuk için yahut yaşlı kimse, kendisi için de kesebilir. Peygamber efendimiz de, kendisi için akika kesmiştir. Bunun için herkesin akika kesmesi çok iyi olur.

Çocukları belalardan, kazalardan korumak maksadıyla, erkek çocuk için, iki akika hayvanı kesmek gerekiyor. Durumu müsait olmayan kimse, bir tane de kesse mahzuru olur mu?

Fakir olan, bir tane de kesebilir. Yahut ikincisini daha sonra da kesebilir. Yani ikisini aynı anda kesmesi şart değildir.

Akika kesmek isteyen kimse, (Allah rızası için akika kurbanı keseceğim) dese, kurban kelimesini kullandığı için kurban bayramında mı kesmesi lazımdır?

Akika kurbanı, akikanın adı olduğu için, akika kurbanı denilince kurban bayramında kesilmesi gerekmez. Eğer (Allah rızası için akika hayvanını kurban edeceğim) denirse, o zaman kurban bayramında kesmek gerekir.

Akika nedir, niçin kesilir, belli bir zamanı var mıdır, Kurban Bayramında da kesilebilir mi ve etini kimler yiyebilir?

Akika, çocuk nimetine karşılık, Allahü teâlâya şükretmek niyeti ile hayvan kesmektir. Çocuğa nafaka vermesi vacib olan kimsenin, yedinci günü isim koyması ve başını kazıyıp, saçının ağırlığı kadar, erkek için altın veya gümüş, kız için gümüş sadaka vermesi ve kendi malından, erkek için iki, kız için ise bir akika hayvanı kesmesi, Hanefi mezhebinde müstehabdır. Akika hayvanı, kurbanlık hayvan gibi olmalıdır. Daha sonra ve her zaman da kesilebilir. Akika, Kurban Bayramında da kesilebilir. Resûlullah efendimizin nübüvvetten sonra, kendisi için akika kestiği Şir'ada yazılıdır.

Ölü olarak doğan çocuğa isim konmaz ve akikası kesilmez. Akika olarak kesilen hayvanın etlerinden, kesen yiyebilir ve pişmiş veya çiğ olarak zengin, fakir herkese verilebilir. Akika kesmek, Şafii ve Maliki mezheplerinde sünnet-i müekkededir. Şafii ve Hanbeli mezheplerinde, kemikleri atılmaz, kırılmaz. Oynak yerlerinden ayrılıp toplanır. Bir temiz, beyaz bez içinde gömülür. Hanefi ve Maliki mezheplerinde kemikleri kırılabilir.

Akika, çocukları belalardan, hastalıklardan korur. Kıyamette, anaya, babaya, ayrı bir şefaat ederler. Mevâhib-i ledünniyyede deniyor ki:

"Hicretin sekizinci yılında İbrahim dünyaya gelince, yedinci günü, Resûlullah efendimiz İbrahim'in başını tıraş ettirip, saçının ağırlığı kadar gümüş sadaka verdi ve akika olarak iki koç kesti. Saçlarını gömdü."

seafoodplus.info - Gündem

Akika KurbanıGündemGüncelHaberler

AKİKA KURBANI VE ARANAN ŞARTLAR

İslamiyet gelmezden önceki cehalet devri insanlarına çocukları dünyaya geldiği haber verilince üzülür, karamsarlığa düşerlerdi. Oğlan çocuğu haberi verilince ise, sevinip kurban keserlerdi. Kestikleri kurbanın kanını da yavrunun yüzüne, başına sürerler, bu adeti devam ettirirlerdi.

İslâmiyet gelince, Resûl-i Ekrem Hazretleri, bu adetlere çekidüzen verdi. Kötülerini kaldırdı, iyilerini de islah ederek devam ettirdi. Nitekim, cahiliyye devri insanlarının yalnız oğlan çocukları için kestikleri kurbanı, kız çocuklarına da teşmil eden Peygamberimiz, onların çocuğun başına kan sürmeleri yerine, misk ve za’feran gibi güzel kokular sürmelerini tavsiye buyurdu.

Bu sebeble Müslümanlar, çocukları dünyaya geldiğinde Allah’a hamd ve şükür maksadıyla isterlerse kurban keserler; çoluk-çocuk, eş-dostla güzel sohbetler yapar, tatlı ziyafetler hazırlarlar. Bu çocuk, ister oğlan, isterse kız olsun, durum değişmez. Sâdece oğlan için sevinç alâmeti gösterip, kız için üzüntü ve memnuniyetsizlik izhar etmek, islamî bir anlayış olmaz. Olsa olsa, cahiliyye devri insanlarına lâyık bir zihniyet olur.

Kaldı ki, evlâdın hangisinin daha hayırlı ve sadık olacağı da belli olmaz. Bazen oğlan faydalı olacak sanılır, ama o tam tersine yaramaz çıkar; ihtiyarlıkta ana-baba kıza sığınır, ondan fayda görür.

Fıkıh kitaplarında (Akîka, Nesîke) adıyla geçen bu çocuk kurbanını kesme günü, muayyen değildir. Bazen çocuğun doğuşunun yedinci günü kesilir, bazen yedi yaşına kadar müddeti uzatılır.

Akîka kurbanının sünnet olduğunu söyleyen diğer mezheblere mukabil, Hanefide mubahtır. Malî durumu yerinde olan keser, olmayan da kesmez. Ne kesen ve ne de kesmeyen bir suâle maruz kalmaz, bir manevi kaybı olmaz.

Bu kurbanın kemiklerinin kırılmayacağını söyleyenlere mukabil, kırılmasını tavsiye edenler de vardır. Çocuk mütevazi olsun, diye kemiklerinin kırılması tefeülen tercih edilebilir. Her ikisi de caizdir, niyete bağlıdır.

Kurban kestikten sonra, etinden eş-dost, akraba, bilhassa fakirler istifade etmeli, belli bir sevince sebep olmalıdır.

Ayrıca çocuğun islâmî ve sıhhatli bir hayat üzere olması niyetiyle, civarda bulunan muhtaçlara hususî yardım yapılır. Sadaka verilir. Bu sadakanın miktarını, sadakayı verenin malî durumu tayin eder. Herhalde verilen miktar, bir kimsenin işine yaramalı, bir ihtiyacını karşılamak, yahut onunla bir eşya alınabilmelidir.

Peygamber Efendimiz böyle yapmıştır.

Bu sadakanın sevabı hürmetine, çocuğun islamî bir anlayış içinde ömür sürmesi niyaz edilir, kaza ve belalardan mahfuz kalması dileğinde bulunulur.

Doğumla başlayan bir mükellefiyet daha vardır, O da oğlan çocuğunun sünnet ettirilmesidir.

Sünnetin belli yaşı yoktur. Muhite, çocuğun sıhhatine, beden yapısına göre değişebilir. Herhalde yedi yaşını geçmemeli, bulûğ çağına kadar yaklaşmamalıdır. Çünkü, bundan sonra mahremiyet devresi başlar. Haramlık söz konusu olur.

Sünnet zamanında icra edilen merasimlerde, evlâdı kendilerine ihsan eden Allah’a isyan manasına gelen bir taşkınlık ve şaşkınlıkta bulunulmamalı; bir takım günahlar işlenip, haramlara düşülmemelidir.

Şayet, gerek çocuğun doğumunda, gerekse sünneti sırasında, bir takım günahlar işlenir, haramlar irtikab edilir, içki içmek, kumar oynamak, kadın-erkek karışık eğlencelere dalmak gibi isyanlara sapıtırsa, en azından nankörlük edilmiş, nimete karşı küfranda bulunulmuş olunur.

Bunun bir mânâsı, kendilerine çocuk ihsan edip, o güne erişmeyi nasip eden Allah’a karşı nankörlükte bulunmak, “sen bize böyle evlâd ihsan edip lütufta bulundun, biz de sana isyan edip nankörlükte bulunuyoruz” demektir.

Mü’minler, böyle bir hataya düşmemeli, sünnet merasimlerinde mevlid okutmayı, eşe-dosta yemekler yedirip, muhtaçları giydirmeyi esas almalı; içki içmek, kumar oynamak gibi nankörlük mânâsına gelen kötülüklere sebebiyet vermemeli, şükür gününde şükürsüzlüğe sapmamalıdır.

Kurban edilecek hayvan tek veya iki gözünden kör olmamalı; dişlerinin ekserisi düşmüş olmamalı; kulakları kesik olmamalı; boynuzlarından biri veya ikisi kökünden kırılmış olmamalı; kulağı veya kuyruğunun yarısından çoğu, memelerinin uçları kesik olmamalı; yahut yaratılıştan kulak ve kuyruğu olmayan bir hayvan olmamalıdır. Akîka kurbanı Hanefi mezhebine göre mübah ve dolayısıyla menduptur. Diğer üç büyük imâma göre sünnet, Zahiri mezhebine göre ise farzdır.

Hz. Peygamber bu kurbanın kesilmesi sırasında bir örf olarak başa kan sürülmesi âdetini yasaklamış, (Ebu Dâvud, Edahî, 20) kesilen saçların ağırlığınca altın veya gümüş tasadduk edilmesini emretmiştir. Akîka kelimesi anne-babaya isyân anlamına geldiği için Resulullah bu kurbanın adını "itaat ve ibadet" anlamına gelen "Nesike" kelimesi ile değiştirmiştir. (Ibn Hanbel, II, )

Bu kurban çocuğun doğduğu günden bâlîğ olacağı güne kadar kesilebilir. Ancak doğumun yedinci gününde kesilmesi daha çok sevap kazanmaya sebeptir. Kesilen kurbanın kemikleri çocuğun sıhhatli olmasına sebep olsun niyetiyle kırılmayıp eklem yerlerinden sıyrılır ve öylece pişirilir. Sonra bu kemikler bir yere gömülür. Akîka kurbanının etinden bunu tasadduk eden kimsenin yiyebileceği gibi ev halkı da bu etten istifâde eder. Bir kısmı da ihtiyaç sahiplerine dağıtılır.

Akîka Kurbanı:

Yeni doğan çocuğun başında bulunan ana tüyüne "akîka" denir. Böyle bir çocuk ihsan ettiğinden dolayı, Cenâb-ı Hakka bir şükür vesilesi olarak kesilen kurbana da bu isim verilmiştir. Bununla beraber "akîka" yerine "nesike" denilmesi daha uygundur. Çünkü akîka kelimesi, "ana-babaya âsî olmak" mânasına gelen "ukuk" kökünden olduğundan "ana-babaya âsî olan" mânasına da geldiği için, mânalar birbirine karıştırılabilir. Bu sebeble Peygamber Efendimiz:


"Nesike deyiniz, akîka demeyiniz" buyurmuşlardır. Bununla beraber, akîka kelimesinin daha yaygın olduğunu da söylemeliyiz. Yeni doğan çocuk için kurban kesme âdeti, İslâm`dan önceki Cahiliye döneminde de yaygın bir âdetti. Fakat onlar akîkayı sadece erkek çocuklar için keserlerdi. Çünkü kız çocuklarını sevmezler, bir kız çocukları doğduğu zaman son derece sinirlenirlerdi. Hattâ bâzı kabilelerin kızlarını diri diri gömdükleri bile olurdu. Kur`ân-ı Kerîm, kız çocuklarına karşı takınılan bu zâlimane tavrı kınamış ve şiddetle yasaklamıştır. (Bak: Nahl, 58). İslâmiyet akîka âdetini tamamen ortadan kaldırmamış; fakat bu zalimâne şekilde de bırakmayarak tâdil etmiş, kız ve erkek, bütün çocuklara şâmil kılmıştır. Akîka kurbanı, Hanefi mezhebine göre mübahtır. Yani isteyen keser, istemeyen kesmez. Kesmeyenin faziletinde hiçbir noksanlaşma olmaz. Diğer mezheblere göre, sünnettir. Peygamber Efendimizin Hazret-i Hüseyin için bir koç kurban ettiği rivayetine dayanılmaktadıseafoodplus.info, çocuk doğduktan itibaren bülûğ çağına kadar kesilebilir. 7., ve günlerden birinde kesilmesi, daha güzel görülmüş; bilhassa 7. gün içinde kesilmesi en faziletli olarak kabûl edilmiştir. Aynı gün çocuğun saçı traş edilir ve saçın ağırlığınca altın veya gümüş veya o miktarın bedeli sadaka olarak verilir. Çocuğun adının da o gün konulması evlâdır. İmam-ı Şâfiî ve Ahmed Bin Hanbel`e göre, çocuğun sıhhat ve selâmetine bir tefe`ül olarak akîkanın kemikleri kırılmaz, mafsallarından ayrılır ve öylece pişirilir. Bu müstehaptır. Diğer mezheb imamlarına göre ise, bil`akis mütevazi olması, beşerî hırslarının kırılmasına tefe`ülen, kemiklerin kırılması müstehab sayılmıştır. Şu halde durum niyete göre değişmektedir. Hangisine tefe`ül edilmişse ona göre hareket edilmesi iyiolur. Akîkanın etini, kesen şahıs ve aile efradı yiyebileceği gibi, başkalarına da yedirebilirler. İstenirse bütünüyle de tasadduk edilebilir. Âdet olarak eskiden bud kısmı ebe kadına verilirdi. Akîka kurbanı olarak kesilecek hayvanda da vâcib olan kurbanlık için aranan şartlar esastır. Yâni vâcib olankurbana elverişli her hayvan, akîkaya da elverir.


nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir