Lakırdı Anlam

lakırdı anlam

Значение слова "sözü çevirmek" в словаре турецкий языка

КНИГИ НА ТУРЕЦКИЙ ЯЗЫКЕ, ИМЕЮЩЕЕ ОТНОШЕНИЕ К СЛОВУ «SÖZÜ ÇEVIRMEK»

Поиск случаев использования слова sözü çevirmekв следующих библиографических источниках. Книги, относящиеся к слову sözü çevirmek, и краткие выдержки из этих книг для получения представления о контексте использования этого слова в литературе на турецкий языке.

Türk atalar sözü hazinesi - Sayfa 401

(Ş.) (ÖÂA.) Lâf ola (torba dola) (beri gele). (AVP.) (ÖÂA.) Lâf olsun diye. (ÖÂA.) Lâf söyledi balkabağı. (ÖÂA.) Lâf (lâkırdı) taşımak. (ÖÂA.) Lâf (söz) yok. (ÖÂA.) Lâkırdı ağzından dökülmek. (ÖÂA.) Lala Paşa oyunu. (Ş.) Lâmelif çevirmek 401.

İsmail Hilmi Soykut, 1974

Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi

... açmak: Söz açmak,lâf açmak, konuşmaya başlamak, sohbet etmeyebaşlamak. gürrüñ ağtarmak: Herhangi bir konuda ... hararetlibir şekilde sohbet etmek, sohbet kızışmak. gürrüñi başka tarapa sovmak: Lâfı değiştirmek, sözü çevirmek, ...

Mehmet Kara, ‎Mehmet Nebioğlu, ‎Cihan Dinar, 2014

Açıklamalı Deyimler Sözlüğü:

laf (söz) yok Kesin kabulü bildirir. ... ağzında kalmak. lafı (sözü) çevirmek Söylediği birşeyi konuşmaesnasında değiştirerek başka bir konuya girmek veya birisinin söylediği bir sözü değiştirerek başkasına söylüyormuş gibiyapmak. lafını bilmek ...

Evet, Kitabı Mukaddes Tanrı Sözü'dür!: Kitap Ehli'nden ...

Türkçe. Kutsal. Kitap'ın. Tarihçesi. Ali Bey'in çevirisi Arap yazısına benzeyen Osmanlı yazısıyla yazıldı. Türkçe konuşan ama Ermeni yazısını kullananlar için ayrı bir çeviri 1819 yılında basıldı. Bu çevirinin Yeni Antlaşma kesimi 1831 yılında, ...

Lütfi Ekinci, ‎John Gilchrist, 1993

Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 192

LÂF (Birini) lâfa tutmak [Konuşmayı uzatarak bir kimseyi işinden alıkoymak] • Lâfı (sözü lâkırdıyı) ağzında gevelemek ... sözü bol olan kimse] • Lâfı ağzında kalmak [Sözünü bitlrememek] • Lâfı (lâkırdıyı, sözü) çevirmek [Konuşmanın mahzurlu bir ...

Türkçe bilen aranıyor - Sayfa 985

LÂF— Birini lâfa tutmak • Lâfı ağı- zında kalmak [Sözünü bitirememek] • Lâf dinlemek (Sen istediğin kadar konuş, lâf dinleyen kim) • Lâf ebesi [Herkese söz yetiştiren, söyleyecek sözü bol olan kimse] • Lâfı (lâkırdıyı, sözü) çevirmek ...

Kur'an-ı Kerim Tefsiri: Hak Dini Kur-an Dili

Artık ne (azabınızı) geri çevirebilir, ne de bir yardıma çare bulabilirsiniz ve içinizden kim zulmederse, ona büyük bir azab tattıracağız. ... İDRAB: Sözü üstünden altına çevirmek, yani bakışı öncesinden keserek geleceğe yöneltmektir.

Elmalılı Hamdi Yazır, 2015

Türkçeʾde Eş ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü - Sayfa 53

... -gotn- lek degistirmek -izine dönmek -lof i çevirmek -ordubozanlrk etmek -oyunbozanlik etmek -pas geçmek -sözü cevirmek -sözünde durmamak -sö- zürrden dönmek -sözünü geri almak -sözünü tut- mamak -su 'koyuvermek -tükürdügünü ...

Ülkü Yalım, ‎Özcan Yalım, 1983

Bir çift öküz - Sayfa 148

Oğlum Ali, sözü bana bıraktı. Ben de bubamn hatırına değil, senin hatırına bu işe razı geldim. Elifi sana yakıştırdım. Neden yakıştırdım biliyor musun?» Hasan, önüne bakarak sözü çevirmek istedi: «Gözü kör olsun, pamuk mibzeri ile buğday ...

Kur'an Tercüme Teknikleri:

İlk ikisinde aynı dil içinde yapılan bir çeviri söz konusu iken son ikisinde ise diller arası bir çeviri söz konusudur. Tercüme kelimesinin bundan başka şu anlamları da bulunmaktadır: a. Tercüme kelimesi “bâb” başlığı, yani bir kitapta yer alan ...

Doç. Dr. Yunus EKİN,Yrd. Doç. Dr. Hüseyin AKYÜZOĞLU, 2015

ССЫЛКИ

« EDUCALINGO. Sözü çevirmek [онлайн]. Доступно на <https://educalingo.com/ru/dic-tr/sozu-cevirmek>. Июн 2023 ».

altında kalmamak

altında kalmamak — karşılığını vermek, gördüğü iyilik veya kötülüğü karşılıksız bırakmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük

laf altında kalmamak — söz altında kalmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük

minnet altında kalmamak — birinin iyiliğine karşı kendini borçlu durumdan kurtarmak için karşılık olarak bir iyilikte bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük

söz altında kalmamak — 1) bir kimsenin kendisine dokunan sözüne gereken cevabı vermek 2) kendisini inciten, itham eden veya rahatsız bir duruma düşüren söze gereken karşılığı verip durumu düzeltmek … Çağatay Osmanlı Sözlük

alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük

minnet — is., Ar. minnet 1) Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu, müdana Sesinde bir minnetin sıcaklığı vardı. H. Taner 2) Bir iyiliğe karşı teşekkür etme, memnuniyet duyma Oğlunun elinden ne gelse borç sayıyor, ödeyemeyeceği bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük

laf — is., Far. lāf 1) Söz, lakırtı Ben lafımı bitirmeden o atıldı. 2) Sonuçsuz, yararı olmayan söz Onun söyledikleri laftan ibaret. 3) Konuşma 4) Konu, mevzu, bahis Lafı değiştirdi. 5) ünl. Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok anlamlarında… … Çağatay Osmanlı Sözlük

söz — is. 1) Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil 2) Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük 3) Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi Yer yer… … Çağatay Osmanlı Sözlük

el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük

kafa — is., Ar. ḳafā 1) İnsan başı, ser 2) Hayvanlarda genellikle ağız, göz, burun, kulak vb. organların bulunduğu vücudun en ön bölümü 3) Çocuk oyunlarında kullanılan zıpzıp taşının veya cevizin büyük boyu 4) Mekanik bir bütünün parçası Distribütör… … Çağatay Osmanlı Sözlük

nest...

180408 180409 180410 180411 180412