Mide Kazıntısı

Mide acıkmanın belirtisi olarak kazınabileceği gibi farklı sebeplerden dolayı da kazınır. Bu durum hastalıklardan ve beslenmeden kaynaklı olabilir.
Mide kazınmasının sebepleri:
1- Yeterince sıvı almamak: Günlük alınması gereken bir sıvı miktarı vardır. En sağlıklı sıvı sudur. Bunun yanında taze sıkılmış meyve suları, soda ya da bitki çayları olabilir. Ama bunlar tatlandırıcılı olmamalıdır. Yoksa faydalı olmaz. Bitki çaylarına bal, sodanın sade olanı tercih edilmelidir. Ama asıl önemlisi günde ortalama 2 litre su tüketilmelidir. Eğer vücuda yeteri kadar sıvı girmiyorsa midede boşluk oluşur. Bu durumda da mide kazınır ve kişi kendini aç hisseder. Aslında karın aç değil sadece midedeki boşluktan dolayı böyle bir his ortaya çıkmıştır. Bu durum gereksiz yemeye ve kilo almaya sebep olur.
2- Tiroitlerin az çalışması: Tiroit bezleri boynun iki yanında bulunur. Tiroitlerin bir çalışma düzeni vardır. Eğer gerektiğinden az ya da çok çalışıyorsa vücut bundan etkilenir. Tiroitler çok çalıştığında kişi kilo alamaz, tiroitler az çalıştığında kişi kilo veremez. Eğer normal bir beslenme düzenine rağmen kilo alıp vermede bir anormallik var ise mutlaka tiroit bezlerine baktırmak gerekir. Bu kan testi ile ortaya çıkar. Eğe gerektiğinden az çalışırsa açlık hissi hissedilir ve mide kazınır.
3- Safranın az olması: Hangi besinden ne kadar tüketildiği önemli bir unsurdur. Eğer hep aynı gıdalar tüketiliyorsa bu tek yönlü bir beslenme olur. Genellikle sıkı diyet yapanlarda bu durum gözlenebilir. Çünkü diyet yapanlar belli besinleri hayatlarından çıkarır bazen de birkaç besin maddesi tüketerek zayıflamaya çalışırlar. Özellikle lifli besinler beslenme düzeninden çıkarılırsa midedeki boşluk dolmaz ve midede açlık hissi olur.

4- Kullanılan ilaçlar: Hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların herkes üzerinde etkisi farklıdır. Çünkü her bünye birbirinden farklıdır. Bu yüzden ilaçların yan etkileri de ortaya çıkar. Kimi ilaçların yan etkileri içinde mide kazınması vardır. Normalde mide kazınması sorunu yaşamayan bir kişi ilacı kullandıktan sonra midede kazınma hissi yaşıyorsa bu kullandığı ilacın yan etkisidir. Bu durumda doktora başvurmakta fayda vardır.
5- Stres: Mide stresten en çok etkilenen organlardandır. Birçok insanın stresli zamanlarında kendilerini sürekli yemeye vermeleri de bununla ilişkili olabilir. Bunun için stresli zamanlarda kişi kendini kontrol altına almalıdır.
6- Şeker tüketimi: Şeker tüketimi açlık hissini tetikler. Kısa süreli olarak iştahı keser ama bir müddet sonra midede kazınma hissi ortaya çıkar.
7- Atıştırmalıklar: Sağlıklı bir yaşam için doğru ve düzenli beslenmek gerekir. Sabah kahvaltısı başta olmak üzere öğünlerde düzenli bir şekilde beslenmek gerekir. Eğer düzenli bir şekilde beslenilmiyor, ayaküstü mideyi geçici şekilde oyalayan yiyecekler tercih ediliyorsa mide de sık sık sinyal verir. Ana öğünler kadar ara öğünlerde de 1 meyve, 1 bardak süt, 1 kase yoğurt tüketmek gerekir. Besinleri sık sık ama az az tüketmek vücut için çok faydalıdır.

8- Gün ışığının az alınması: Az güneş ışığı yüzünden insanlar mutsuz olur ve yiyecek ve içecekler ile mutlu olmaya çalışırlar. Midede kazınma hissi ortaya çıktıkça kişi kendini yiyeceklere verir. Sağlıklı bir yaşam için güneş ışığından faydalanmak çok önemlidir. Eğer kişi uzun süre güneş ışığı almaz ise kendini yağlı ve şekerli yiyeceklere verir. Bu durum aslında vücudun kendini savunmasıdır.
9- Alkollü içecekler: Mide kazınması problemi yaşayanlar alkol kullanıyorsa bu alkolden kaynaklı bir sorun olabilir ve alkolü bırakmaları gerekir.
10- Soğan: Soğanı gerektiğinden fazla tüketmek mide için zararlı olabilir. Soğanda asit vardır ve bu mide kazınmasına sebep olur.
11- Kahveli içecekler: Günümüzde en yaygın içeceklerin başında kahve gelir. Çeşit çeşit kahveler vardır ve bunlar gün içinde sıkılıkla tüketilir. Günde 2 fincan şekersiz Türk kahvesi tüketmek vücut için yararlı gerisi ise zararlıdır.
12- Tuz: Aşırı tuz tüketimi tüm vücut için zararlıdır ama midedeki kazınma hissini de tetikler.

Yazar: Serpil Altunyay

Mide hastalıkları dünyada olduğu kadar ülkemizde de ciddi bir sağlık problemi.

Özellikle mevsim geçişlerinde ve yaz dönemi başlangıcında mide rahatsızlıklarında artmalar yaşanabiliyor. İlkbahar aylarında nem oranında yaşanan değişimler ve güneş ışınlarındaki farklılıklar bu duruma zemin hazırlayabiliyor. Böylece vücutta bazı hormonal düzensizlikler ve kan dolaşımında da değişiklikler meydana gelebiliyor. Central Hospital’dan Dahiliye Uzmanı Uzm. Dr. Salim Bereket, mevsim geçişlerinde yaşanan mide sorunları ve tedavi yöntemleri hakkında bilgiler veriyor.

En duygusal ve hassas organ; mide Mide, vücudumuzun en duygusal ve en hassas organlarının başında gelir. Gündelik hayatta yaşanılan her türlü stres, sıkıntı, yenilen yemek ve içilen içeceklere kadar her şey mideyi etkiler. Özellikle bahar aylarının sonları ve yaz başlangıcı, mide sorunları yaşayan kişiler için en sancılı dönemdir ve bu dönemde şikayetler 3 kat artar. Mide hastalıklarının artışında mevsim geçişleri önemli bir etken olsa da, genetik olarak yatkınlık ve yaş gibi durumlar da rahatsızlığın oluşumunda büyük etkendir.

Bahar aylarında şikayetler artıyor

Kış mevsiminden bahar ve yaz dönemine geçerken mide şikayetlerinin daha fazla yaşandığını belirten Central Hospital’dan Dahiliye Uzmanı Dr. Salim Bereket, “Bu süreçte yaşanan nem oranındaki farklılıklara ve güneş ışınlarının etkisi ile değişen hava şartlarına vücut tepki gösterir. Bunun sonucunda da vücutta bir stres ortamı oluşur ve birtakım hormonal değişiklikler meydana gelir. Bu değişimlerin etkisiyle de mide asit salınımını arttırır.” dedi.

Midede yaşanan problemlerin bahar aylarında üst seviyeye çıkmasına neden olan farklı durumların da var olduğunu söyleyen Dr. Salim Bereket, “Özellikle beslenme düzenindeki değişimler, çiğ sebze ve meyvelerin tüketiminin artması, kızartma benzeri yağlı besinlerin aşırı tüketilmesi ve ısınan hava sebebiyle asitli içeceklerin alınması mide sorunlarının şiddetini yükseltebilir.

Bahar aylarında ortaya çıkan birçok alerjen de midedeki sorunları tetikler. Bunun sonucunda da kişilerin hayatı olumsuz yönde etkilenir. Ayrıca bu geçiş sürecinde mide sorunu yaşamayan kişiler de problemler yaşayabilir. Mide rahatsızlıkları olan bireylerin şikayetlerinde de artmalar gözlemlenir.” diye konuştu.

Mide Hastalıkları Nelerdir?

Gastrit: Midenin iltihabi hastalığıdır.

Duodenit: Onikiparmak bağırsağının iltihabi hastalığıdır.

Reflü: Mide salgısının yemek borusuna doğru kaçması ve burada iltihap oluşturmasıdır.

Daha ciddi olarak mide ve onikiparmak bağırsağı ülserinden de bahsedilebilir. Bu hastalıklarda her ne kadar genetik yapı önemli olsa da, mevsim geçişleri ve beslenme alışkanlığının önemi de unutulmamalıdır. Bu hastalıkların oluşmasındaki en önemli neden mide üst tabakası yapısının bozulmasıdır.

Bazı alerjen gıdalar, genetik faktörler ve helicobakter pylori denilen mide mikrobu, bu koruyucu bariyeri bozar. Mevsim geçişiyle oluşan stres ortamı ise asit salınımını arttırarak, koruyucu tabakanın altındaki mide dokusuna zarar verir. Bu durum yüzeysel olduğunda gastrit, derin tabakalara kadar uzandığında ise ülser olarak karşımıza çıkar.

Karın bölgesinde Ağrı, midede yanma ve ekşime

Birçok kişi yaşamı boyunca bir dönem içerisinde mide şikayeti yaşar. Genellikle hastaların midesinde yanma, ekşime, karın üst bölgesinde ağrı, besinleri sindirmekte zorluk çekme, ağza acı tatta su gelmesi, bulantı, kazıntı hissi, geğirti gibi belirtiler görülür. Tüm bu şikayetler aç kalındığında artar ve yemek yedikten sonra azalır. Bu durum mide hastalıklarında görülen tipik bir özelliktir.

Mide rahatsızlığının daha ciddi olduğu durumlarda ise; yutmada güçlük, kilo kaybı, kanlı kusma ve dışkıda siyahlaşma gibi hayati tehlike olabilecek semptomlar görülebilir. Bu belirtileri yaşayan hastalar zaman kaybetmeden hemen uzman bir hekime başvurmalıdır. Ve hastaya bir an önce gerekli tedaviye başlanmalıdır. Tedavi edilmeyen hastalarda ciddi mide kanamalarından, mide ve bağırsak delinmelerine kadar hayati risk oluşturabilecek tablolar gelişebilir.

Bahar aylarında mideyi koruyabilmek için uyulması gereken bazı kurallar olduğunu belirten Central Hospital’dan Dahiliye Uzmanı Dr. Salim Bereket, “Bahar aylarında oluşan ya da artan mide şikayetlerini önlemek ya da azaltmak için öncelikli olarak beslenme düzenine dikkat edilmelidir.

Kahve, çay, asitli içecekler, çikolata, çiğ yeşillikler, kızartma, acı, baharat, turşu, soğan, yeşil elma benzeri gıdalar mide asit salınımını arttırır ve mide duvar yapısını bozabilir. Aynı şekilde sigara ve Alkol gibi zararlı alışkanlıklar da midede şikayetlere neden olurlar. Bu sebeple bu tarz besinlerin tüketimi azaltılmalı, zararlı alışkanlıklar da mutlaka bırakılmalıdır.

Ayrıca sık aralıklarla az miktarda yemek yenmeli ve gece yatmaya yakın mide boş bırakılmalıdır. Kişiye gaz yapıcı etkisi yok ise süt ve süt ürünleri tüketmek fayda sağlayabilir. Örneğin gece yatmadan bir süre önce 1 bardak soğuk süt içilebilir. Bu kişiler uyku düzenine de çok dikkat etmelidir.” dedi.

Reflü yastığı şikayetleri azaltıyor

Reflüsü olan hastalar yatak başını kaldırarak ya da reflü yastığı kullanarak şikayetlerini ciddi oranda azaltabilir. Karnı zorlayıcı mekik gibi hareketlerden de uzak durulmalıdır. Yine mide asit salınımını arttıran önemli nedenlerden biri olan stresi minimuma indirmek gerekir.

Stresi yaratan her türlü ortamdan uzak durulmalı, spor yapılmalı ve müzik dinlenmelidir. Böylece kişi kendisini motive ederek olumsuz durumlardan uzaklaşabilir. Alınan önlemlere rağmen şikayetler düzelmiyorsa mutlaka hekime başvurulmalı ve hekimin kontrolünde ilaç tedavisine başlanmalıdır. Basit gibi görünen mide şikayetlerinin, önlem alınmazsa ciddi sonuçlar doğurabileceği kesinlikle unutulmamalıdır.

Bilinçsizse ilaç kullanmayın

Mide rahatsızlığı yaşayan kişilerin kendilerini rahatsız eden ve kendilerine dokunan belirli besinlerden mutlaka uzak durmaları gerektiğine dikkat çeken Dr. Salim Bereket, “Bir öğünde aşırı miktarda yemek yerine sık ve az yemek yemeleri önerilir. Özellikle yemek esnasında lokmalar aceleyle yutulmamalı ve iyi çiğnenmelidir.

Spor yapan kişiler egzersiz öncesi yemek yememeli ve günlük hayatlarında karına baskı yapacak kıyafetler giymemelidir. Aşırı kilo problemleri var ise mutlaka ideal kiloya dönmeleri gerekir. Sigara ve alkol tüketimi de midede rahatsızlık oluşumunu tetikleyeceğinden mutlaka uzak durulmalıdır. Bilinçsiz ilaç kullanımı da son derece sakıncalıdır.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: milliyet.com.tr