ütopya kitap özeti kısa / Roman Özetleri ( TEMEL ESER) - ÜTOPYA - Wattpad

Ütopya Kitap Özeti Kısa

ütopya kitap özeti kısa

Thomas More&#;un Ütopya (Utopia) isimli ünlü kitabının konusu nedir? Ütopya kitabının özeti, açıklaması, hakkında bilgi.

Ütopya

Ütopya

Thomas More&#;un (–) kurgu ve sosyo-politik hicivinin Latince dilinde yazılmış ve &#;da yayınlanmış bir çalışmasıdır. Kitap, öncelikle kurgusal bir ada toplumunu ve onun dini, sosyal ve politik geleneklerini betimleyen bir çerçeve anlatıdır. More&#;un Ütopya tanımının birçok yönü, manastırlardaki yaşamı anımsatmaktadır.

Kitabın Özeti

Thomas More, ailesiyle birlikte Londra&#;da yaşayan bir devlet memurudur. Anvers&#;te (Belçika) Peter Giles adlı bir arkadaşına mektup yazar. Giles, bir yazıcı ve editörün yanı sıra bir katiptir. More&#;un mektubunda More&#;un Utopia&#;yı düzenleme ve yayın için Giles&#;a gönderdiğini okuyoruz. Utopia, More ve Giles&#;ın Raphael Hythloday adında bir adamla yaptığı bir konuşmayı anlatıyor.

Ütopya

Kaynak: monash.pw

Thomas More ve Peter Giles gerçek kişilerdir. Ütopya&#;da kurgulanırlar. Ortak tanıdıkları Raphael Hythloday tamamen uydurulmuş ve kurgusaldır. Birinci Kitap&#;ta Ütopya, Hythloday, More ve Giles&#;in ilk karşılaşmasını anlatıyor. Birinci Kitap Hythloday&#;i tanıtıyor ve belirsiz bir şekilde Yeni Dünya adası Ütopya&#;dan bahsediyor. More, Giles&#;ı Antwerp&#;te ziyaret eder ve bu, Giles&#;in Hythloday&#;i More ile tanıştırdığı zamandır. Hythloday, İtalyan kaşif Amerigo Vespucci ile Yeni Dünya&#;ya yelken açan Portekizli bir adamdır. Hythloday Yeni Dünya&#;ya ve birkaç ek yere gitmiş, sonunda Avrupa&#;ya geri dönmüştür. Bu seyahatler sırasında Hythloday, Ütopyalılarla tanışmıştır.

Üç adam, More&#;un şehirdeki konaklama yerine gider ve bahçede keyifli bir sohbet yaparlar. Hythloday oldukça konuşkandır. Hythloday, geniş bir yelpazedeki konularda görüşlerini anlatır. Avrupa&#;yı gezen Hythloday, Ütopya geleneklerinin çoğunun ahlaki açıdan Avrupa geleneklerinden üstün olduğuna inanıyordur. Hythloday özellikle politik ve ekonomik konulara (emeğin dağıtımı, hırsızlar için idam cezası, toprak reformu, özel mülkiyetin kaldırılması gibi) odaklanmaktadır. Hythloday&#;in argümanları oldukça şaşırtıcıdır ve Ütopik toplum, Avrupa devletlerinden oldukça farklıdır.

Ne More ne de Giles, Ütopik politikalara derin inancını veya tam desteğini vermez. Bununla birlikte, her iki adam da bu ada ulus hakkında daha fazla şey öğrenmekle ilgileniyorlardır. Üç adam öğle yemeği için mola verir ve İkinci Kitap, Hythloday&#;ın Ütopya&#;nın ayrıntılarını verdiği sunumunun devamını içerir.

İkinci Kitap

İkinci Kitap, Hythloday&#;ın rolüne ilişkin uzun bir yorumdur. Pek bir diyalog değil ve More ile Giles&#;tan çok az katkı var. Hythloday, ütopik tarihi, coğrafyayı, sosyal gelenekleri, yasal ve politik sistemleri, ekonomik yapıları, dini inançları ve felsefeyi anlatır. Ütopya, ilkel sosyal örgütlenme ve gelişme düzeylerine sahip olumsuz olarak tasvir edilen Yeni Dünya köylerinden oldukça farklıdır. Raphael&#;in ada hakkındaki yorumundan yıl önce, general Utopus bölgeyi fethetti ve uygarlaştırdı, toprağa ve insanlara adını verdi. Doğa üzerindeki hakimiyetin bir göstergesi olarak, Utopus, kıtanın geri kalanından Ütopus&#;a bağlı ince kıstağı kesen bir işgücü örgütleyerek araziyi bir adaya dönüştürdü.

Hythloday, Ütopyalıların başlangıçta Utopus tarafından oluşturulan planların ve değerlerin çoğunu muhafaza ettiklerini belirtiyor. Yöneticiler, alimlerden sırasına göre seçilir. Ütopya&#;nın elli dört şehrinde dil, sosyal gelenekler, din, kıyafet, mimari ve eğitim aynıdır. Büyük ölçüde tekdüzelik ve çok az bireysel ifade vardır. Kanunlar ve sosyal gelenekler, bireylerin özel kararlarını büyük ölçüde düzenler. Çocuk, babasınınki dışında bir zanaat öğrenmek isterse, başka bir haneye atanır. Haneler geniş ailelerden oluşur, ancak belirli bir şehirde hane başına yetişkinlerin dağılımı eşit değilse aile üyeleri başka hanelere taşınabilir.

Ütopya

Kaynak: monash.pw

Doğal coğrafya açısından, Ütopyalılar doğal kaynaklarından faydalanırlar. Başkent Amaurot adanın merkezindedir. Şehir, Anyder Nehri kıyısında oturan büyük bir ticaret limanıdır. Hythloday&#;ın tasviri, Amaurot&#;un gelişmiş bir Londra olduğunu ve Anyder Nehri&#;nin Thames Nehri&#;nin daha temiz bir versiyonu olduğunu gösteriyor.

Ütopya&#;da Düzen

Ütopyalılar, Hıristiyan olmasalar da ahlaki olarak gelişmiş insanlardır. Hythloday, Ütopyalıların Hristiyanlık hakkında daha fazla şey duymaya hevesli olduklarını ve birçok Ütopyalının çoktan din değiştirmiş olduğunu söylüyor. Ütopyalıların çoğu tektanrıcıdır ve dinleri Hristiyanlığa benzer. Ütopyalıların bazı inançları, Hıristiyan kilisesinin ahlaki geleneklerine aykırıdır (örneğin, Ütopyacılar, hasta ölümcül derecede hasta olduğunda ötenaziyi teşvik eder). Ütopyalılar, büyük kötülüklerin kökeninin kibir olduğuna inanırlar. Buna göre Ütopyalılar serveti, asaleti, özel mülkiyeti ve parayı ortadan kaldırdılar. Emek ve mal eşit olarak dağıtılır. Mülkiyet ortaktır. Herkes aynı saatlerde çalışıyor ve yöneticiler kamu emeğinden muaf olsalar da diğerlerine iyi bir örnek olmak için çalışıyorlar. Çalışma saatleri eşit olarak dağıtılır ve bir bireyin toplumun geri kalanından çekilebileceği manastırlar, birahaneler veya akademiler yoktur. Tüm Ütopyacılar sosyal olarak üretkendir.

Ütopya kitabı, More&#;dan Giles&#;e başka bir mektupla biter. Mektupta More, yayınlanan Utopia çalışmasına verilen ilk tepkileri olumlu bir şekilde yansıtıyor. Yazar, Ütopya&#;yı ciddi meseleler üzerinde düşünmeyi harekete geçirmenin eğlenceli bir yolu olarak sunar. Bu nedenle kitap &#;bala bulaşmış bir ilaç&#; dır.

THOMAS MORE&#x;UN HAYATI
Thomas More, &#x;de Londra&#x;da doğar. 8 yaş&#x;nda girdiği St. Anthony okulundan sonra, o y&#x;llarda çocuklar&#x;n bilgi ve görgülerini daha iyi aktaracaklar&#x;na inan&#x;lan başka ailelerin yan&#x;na verilmeleri geleneğine uygun olarak babas&#x; onu bir kardinalin evine verir. Burada çağ&#x;n önde gelenlerini yak&#x;ndan tan&#x;man&#x;n yan&#x;nda birçok alanda bilgisini geliştirme olanağ&#x; bulan More, 14 yaş&#x;nda kardinal taraf&#x;ndan Oxford&#x;a gönderilir.
Grocyn, Colet, Linacre gibi devrin tan&#x;nm&#x;ş hümanistlerinin öğrencisi olmuştur. Bu okulda Latince ve Yunancas&#x;n&#x; ilerleten More, Yunanca eğitime düşman olan din adamlar&#x; karş&#x;s&#x;nda akademisyenlerle öğrencileri korumak amac&#x;yla iki okulun adli işlerine bakan kuruma girer. Oxford&#x;da Yunanca ve felsefeyle ilgili çal&#x;şmalar&#x;n&#x; sürdürmek istemesine rağmen babas&#x;n&#x;n onu kendi mesleğine yönlendirmek istemesi sonucu New Inn ve Lincoln&#x;s Inn&#x;de hukuk öğrenimi yap&#x;p, 23 yaş&#x;nda baroya girer. Bu tarihten itibaren, 4 y&#x;l boyunca, dönemin ayn&#x; zamanda bilgi merkezleri olan manast&#x;rlardan birinde, kendini yoğun çal&#x;şmalar&#x;na verir. Bir süre sonra rahiplikten vazgeçerek kendini ailesine adar. Çağ&#x;n&#x;n aile anlay&#x;ş&#x;n&#x;n çok ötesinde bir kavray&#x;şa sahip olan More, kad&#x;nlar&#x;n da t&#x;pk&#x; erkekler gibi eğitilmesi ve toplumda onlarla eşdeğerde sorumluluklar alabilmesi taraftar&#x;d&#x;r.

Bunun üzerine 'te parlamentoya girdi. Bu s&#x;ralarda Hollandal&#x; yazar Erasmus ile olan arkadaşl&#x;ğ&#x; iyice gelişti. 'de kral&#x;n hizmetine girdi.
Giriştiği başar&#x;l&#x; bir diplomatik görev ard&#x;ndan şövalye unvan&#x; ald&#x; ve yard&#x;mc&#x; veznedar ilan edildi. Kral&#x;n kişisel dan&#x;şman&#x; olarak kariyeri parlamaya devam etti. Kral VIII. Henry'nin evlilikleriyle ilgili konularda ona yeterince yard&#x;m edemeyen Lordlar Kamaras&#x; başkan&#x; Kardinal Wolsey'i istifaya zorlad&#x;ktan sonra yerine Thomas More'u Lordlar Kamaras&#x; başkan&#x; ilan etti.
Başlarda kral&#x;n düşüncelerini paylaşan Thomas More, zamanla kral&#x;n protestanl&#x;ğa olan artan ilgisi ve kiliseye olan negatif düşüncelerinden rahats&#x;z oldu.
Kişisel olarak protestanl&#x;ğ&#x; sevmiyor ve doğru bulmuyor, dönemin katolik kilisesini benimsiyor ve önemsiyordu. Protestanl&#x;ğ&#x; eleştiren kitaplar&#x;yla kral ile olan ilişkisini gerdikten sonra 'de krala bağl&#x;l&#x;k yemini etmeyi reddetti.
Daha sonra hastal&#x;ğ&#x; bahane ederek 'de görevlerinden ayr&#x;ld&#x;. 'de Anne Boleyn'in &#x;ngiltere Kraliçesi olarak ilan edildiği taç giydirme törenine kat&#x;lmay&#x; reddedince şimşekleri üzerine çekti.
Parlamentonun Anne Boleyn'i &#x;ngiltere'nin kraliçesi olarak ilan edebileceğini kabul etmesine rağmen, bağl&#x;l&#x;k yemini etmeyi reddetti. Çünkü bu Papa'ya karş&#x; bir davran&#x;ş olurdu. Bu yüzden tutukland&#x;.
Daha sonralar&#x; kral&#x; kilisenin başkan&#x; olarak görmediği yönünde bir yalan da önüne işlemiş olduğu bir suç olarak getirildi. Ölüm cezas&#x;na çarpt&#x;r&#x;ld&#x;. 6 temmuz 'de idam edildi.

KAVRAM OLARAK UTOP&#x;A
Ana Britanica&#x;n&#x;n Ütopya maddesi şöyle ; yaşayanlar&#x;na kusursuz bir düzen içinde var olma olanağ&#x; sağlad&#x;ğ&#x; kabul edilen ideal ülke . Kelimenin çağr&#x;ş&#x;m&#x; ise, olanaks&#x;z ölçüde idealist reformcu görüşlere temel olmuştur(tabii buradaki idealizmi felsefi idealizmden ay&#x;rmak gerekiyor). Sözcük ilk olarak Sir Thomas More taraf&#x;ndan y&#x;l&#x;nda telaffuz edildi. Terimi yunanca ou (değil) ve topos(yer) sözcüklerinden türeten More, olmayan yer anlam&#x;na gelen sözcüğü, bütünüyle ak&#x;l yoluyla yönetilen ortak mülkiyete dayal&#x; bir kent devleti olarak betimledi. Yani, ütopya üretilmiş bir sözcük, ama kavramsallaşmas&#x; ile birlikte, beklenmedik bir etki yaratm&#x;ş. Gündelik konuşmalar&#x;m&#x;zda hayalcilik gibi kullan&#x;yoruz bu sözcüğü, ama felsefi, siyasi ve ideolojik kuruluşlar&#x; biraz farkl&#x;. Oralarda hayal ve gerçek birbirine kar&#x;ş&#x;veriyor. En büyük ve etkili ütopyalar olarak, çok ya da tek tanr&#x;l&#x;, cennet ve cehennem tasar&#x;ml&#x; dinleri, bu hayal ve gerçek kar&#x;ş&#x;m&#x; için örnek olarak göstermek mümkün.
UTOP&#x;A
1.BÖLÜM:
Utopia&#x;n&#x;n kahraman&#x; Raphael&#x;dir. Raphael birçok yeri gezmiş görmüş bir maceraperesttir. More, Anters kentine gittiğinde orada Peter Giles ile tan&#x;ş&#x;r. Daha sonra Notre Dame&#x;da Peter Giles More&#x;u bir gemiciyle tan&#x;şt&#x;r&#x;r. Bu gemici Portekizli, Latince ve Yunancay&#x; çok iyi bilen, gençliğinde var&#x;n&#x; yoğunu kardeşine b&#x;rak&#x;p dünyay&#x; dolaşma sevdas&#x;na kap&#x;lan, America VESPUCI gibi Amerika k&#x;tas&#x;n&#x; keşfeden bir denizciyle kader birliği yapan Rapheal HYTHODAY dir. Bu gezintileri sonucunda birçok yer görmüş ve bir ara denizde yollar&#x;n&#x; kaybedip Utopia adas&#x;na düşmüştür. Orada beş y&#x;l yaşar, daha sonra Avrupa&#x;ya gelerek bu muhteşem adadaki düzeni anlatmaya çal&#x;ş&#x;r ve böylelikle hikâye başlam&#x;ş olur.
2.BÖLÜM:
Ütopia bir adad&#x;r ve ada ay görünümündedir. Utopia adas&#x;n&#x;n 54 büyük ve güzel şehri vard&#x;r. Hepsinde ayn&#x; dil konuşulur. Ayn&#x; töreler, ayn&#x; kurumlar, ayn&#x; yasalar yürürlüktedir. 54 şehrin hepsi ayn&#x; plan gereğince kurulmuştur ve hepsinde bölge özelliklerine göre biçimlenen ayn&#x; devlet yap&#x;s&#x; vard&#x;r. Hiçbir şehir yasan&#x;n çizdiği s&#x;n&#x;rlar&#x; art&#x;rma hevesine düşmez. Halk kendini toprağ&#x;n sahibi değil, çiftçisi, işçisi diye görür. Her çiftçi birliğinde kad&#x;n erkek en az 40 kişi ve iki köle vard&#x;r ve her birinin baş&#x;nda akl&#x; baş&#x;nda bir kad&#x;n ve bir erkek bulunur. Her 30 çiftçi ya da aile birliği bir philarch&#x;&#x;n yönetimindedir. Dönüşümlü olarak herkes çiftçilik yapar ve ertesi y&#x;l da kendileri başkalar&#x;n&#x; yetiştirir. Böylece çiftçinin toptan acemi olmas&#x; önlenirdi. 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır