kürtaj devlet hastanesi / Devlet hastaneleri kürtaj yapar mı ?

Kürtaj Devlet Hastanesi

kürtaj devlet hastanesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Ha anne karnında bir çocuğu öldürürsünüz ha doğduktan sonra öldürürsünüz. Hiçbir farkı yok" açıklamasıyla başlamıştı kürtaj tartışmaları. 

Erdoğan'ın Başbakanlık yaptığı 'de sarf ettiği bu sözler üzerine bir kürtaj yasasının oluşturulacağı açıklamaları zaman zaman gündemdeki yerini aldı.

Hatta sekiz yıl öncenin Sağlık Bakanı Recep Akdağ da "kadının hakkı olduğu kadar bebeğin de hakkı var" demiş, kürtajın aile planlaması yöntemi olmadığını savunmuştu. 

Siyasilerden gelen bu açıklamaların üzerine "Benim bedenim, benim kararım" sloganlı kadın hareketi, tüm ülkeye yayılmıştı. 

Gelinen noktada kürtajın yasaklanması ya da sınırlandırılması ile ilgili herhangi bir yasa çıkmadı ancak kamu hastanelerinde bile kürtajın yasal olmadığı algısı hakim. 

Yasa ne diyor?

Kadir Has Üniversitesi'nin 29 Aralık'ta ikincisini yayımladığı "Kürtaj Hizmetleri Araştırması Raporu'na" göre kadın hastalıkları ve doğum bölümüne sahip kamu hastanesinden kürtajın yasak ya da yasal olmadığını, devlet hastanelerinde yapılmadığını söyleyenlerin sayısı  

Oysa ki; yılında yürürlüğe giren sayılı "Nüfus Planlaması Yasası͕", Cumhuriyet͛'in kuruluşundan bu yana uygulanan kürtaj üzerindeki yasal kısıtlamayı kaldırmış, isteğe bağlı durumlarda 10 haftaya kadar olan gebeliklerin kürtajla sonlandırılmasına izin vermişti. 

doğum unsplash

Fotoğraf: seafoodplus.info@adroman


Kadın evli ise eşinin, 18 yaşının altında ise ebeveynin rızasını şart koşan yasa, gebeliğin 10 haftadan fazla olduğu ve kadının hayatını tehdit ettiği veya edeceği ya da doğacak çocuk ile onu takip edecek nesiller için ağır mağduriyet yaratacağı hallerde de kürtaja izin veriyor. Bu tür gebelik sonlandırmaları için zaman sınırlaması yok. 

Bir suç sonucu meydana gelen gebelikler için Türk Ceza Hukuku 20 haftaya kadar kürtaj izni veriyor. 

Raporda yer alan ve çok fazla insanın bilgi sahibi olmadığı diğer bir konu ise devlet hastanelerindeki yapılan kürtajın devlet sağlık sigortası tarafından karşılandığı. 

Kadir Has Üniversitesi'ni ilkini 'da kamuoyuyla paylaştığı raporun bu yılki verisine göre Türkiye'de toplam kamu hastanesi bulunuyor. Bunlardan 'inde "Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü" bulunuyor. 

hastanenin tamamıyla iletişime geçmeye çalışan Kadir Has Üniversitesi'nin ulaşabildiği hastane sayısı ise

Raporda imzası bulunan araştırmacılardan Deniz Altuntaş, ulaşılamayan hastanelerin bir kenara bırakılmadığını, farklı gün ve saatlerde tekrar tekrar arandığını söylüyor. 

Independent Türkçe'ye konuşan Altuntaş, " hastaneye ulaşabilseydik sonuçlar nasıl değişirdi konusunda bir şey söylemek mümkün değil ancak hastanenin 'üne hiç ulaşamamış olmamız da problematik bir durum" diyor. 

hastanenin sadece 10'u hiçbir şart koşmuyor

Kadir Has Üniversitesi'nin örneklemini yapabildiği hastaneden yalnızca 10'unda bir kadının isteği esas alınarak, hiçbir şart koşulmadan kürtaj hizmeti veriliyor. Bu hastanelerin bulunduğu iller: Ankara, Amasya, Bayburt, Burdur, Hakkâri, Şanlıurfa Tekirdağ ve Tunceli.

Üniversite ekibinin ulaştığı hastanelerden, isteğe bağlı kürtaj hizmeti sağlamayan veya net bir bilgi vermeyenlerin gerekçeleri şu şekilde sıralanıyor: 

- 63 hastane, kendilerini arayanları başka bir kuruma yönlendirmek istedi. Bu hastanelerin 33'ünün yönlendirdiği yer ise özel hastanelerdi. 

doğum unsplash

Fotoğraf: seafoodplus.info@itfeelslikefilm


- Ulaşılan hastanelerin en fazla sunduğu ikinci gerekçe, kürtaj hizmetinin yasak ya da yasal olmadığını söyleyenlerdi. 

55 hastanenin sunduğu bu gerekçeyi "Yasal olmasına rağmen kürtajı kriminalize etmektedir" diyerek açıklayan Kadir Has Üniversitesi, 11 hastanenin net olarak "kürtaj devlet hastanelerinde yasak" dediğini belirtiyor. 36 hastane ise "yasak" ifadesini kullanmasa da devlet hastanelerinde yapılmadığını söyledi. 

- "Yapılmaması doktorun tercihi" diyen hastane sayısı ise  

Neden kürtajın yasak olduğu inanışı hâkim?

Kadir Has Üniversitesi'nin iletişime geçtiği ve kürtajın yasak olduğunu savunan hastanelerden hiçbirinde "yasağın" kaynağında dair açıklama yapılmadı. 

Kadir Has Üniversitesi Proje ve Etkinlik Koordinatörü Deniz Altuntaş, "Neden kürtaj yapılmıyor?" sorusunu araştırmasında eklediklerini hatırlatarak şunları söyledi:

Bu araştırma için bütün görüşmelerde kullanmak üzere hazırladığımız ve raporda da belirttiğimiz standart araştırma sorularımız vardı. 

Görüşmede "isteğe bağlı kürtaj hiçbir şekilde yapılmıyor" teyidini aldıktan sonra ilk defa bu sene "Neden yapılmıyor?" sorusunu ekledik. Ve şunları gördük: 

Görüşme yaptığımız hastane arasında 55'i isteğe bağlı kürtajın "yasak" olduğunu söyledi, 11'i devlette yasak, iki tanesi de "özelde bile yaptıramazsınız" dedi. 

yılında yapılan araştırma kapsamında "neden" sorusu sorulmadı ancak yapılan hiçbir görüşmede "yasak" kelimesi hastaneler tarafından referans gösterilmemişti, sadece "isteğe bağlı kürtaj yapılmıyor" deniyordu. Ama yılı araştırmasında yasak olduğuna dair cevaplar alındı. Halbuki 'ten beri Sayılı Nüfus Planlaması Yasası mevcut ve bir değişikliğe uğramadı. 

yılı sonuçlarında hiç "yasak" kelimesi söylenmemişti, onun yerine "yapılamıyor" deniyordu. Ancak bu sene bu kadar çok "yasak" ile karşılaşmak bizi şaşırttı.


"Neden gerek olsun ki?" cevabını veren hastane var 

Yapılan görüşmelerde ayrıca, hastanede yalnızca evli bireylerin isteğe bağlı kürtaj hizmeti alabildiğini, bekarlar için savcılıktan izin alınması gerektiğini, Nüfus Müdürlüğü'nden bekâr olunduğuna dair belge getirilmesi gerektiğini savunanlar da oldu. 

Araştırmacıların yüzüne telefon kapatan 14 hastane olmasının yanı sıra, kendilerini arayanları Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümüne bağlamak yerine vezneye bağlayan, orada çalışan kadın personele sorulmasını teklif eden hastane de oldu. 

Hatta bir hastanenin isteğe bağlı kürtajın olmaması konusuna yorumu "Neden gerek olsun ki? Bu tür durumlar yok" şeklinde oldu. 

Merkezi Hekim Randevu Sistemi'nde "bölüm var" gözüküyor ancak telefonda yok deniliyor

Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümüne sahip hastanenin yalnızca yüzde 3'ü isteğe bağlı kürtaj hizmeti verdiklerini söyledi. Yüzde 5'i ise isteğe bağlı bu hizmeti veriyor ancak mutlaka bir şart koşuyor. 

Hastanelerin yüzde 54'ünde isteğe bağlı kürtaj hizmeti yok. "Sadece tıbbi zorunlulukta bu operasyon gerçekleşir" diyenlerin oranı ise yüzde Hastanesinde konuyla ilgili bir bölüm ya da doktorun olmadığını söyleyenler yüzde 19'luk paya sahip. 

Kadir Has Üniversitesi Proje ve Etkinlik Koordinatörü Deniz Altuntaş,  hastanenin Merkezi Hekim Randevu Sistemi üzerinden Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü olup olmaması kontrol edilmesine rağmen yapılan görüşmelerin yüzde 19'unda "bölüm veya doktor yok" denildiğini söyledi. 

Altuntaş'ın açıklamasına göre araştırma sırasında cevap alınamayan, yani telefonda "bilgi veremeyiz, randevu almanız lazım, doktorla konuşmanız lazım" gibi cevaplar veren yüzde 5'lik de bir kısım bulunuyor.  

"İsteğe bağlı kürtaj yapmıyoruz" diyenlerin oranı yüzde 12'den yüzde 54'e çıktı 

Araştırmanın çarpıcı noktalarından biri ve ile yıllarının raporları karşılaştırıldığında ortaya çıkan sonuç. 

Buna göre "Sadece tıbbi zorunluluk varsa yapılıyor" diyenlerin oranı 'da yüzde 78 iken 'de yüzde 14 oldu. 

Ekran Resmi png


Dört yıl önce yüzde 12'lik paya sahip "İsteğe bağlı kürtaj yapmıyoruz" diyenlerin oranı 'de yüzde 54'e kadar çıktı. 

Hiçbir şart sunmadan isteğe bağlı kürtaj hizmeti verenler ise 'da da daha yüksekti (yüzde 8). 

Araştırma yapılan iki yılda da aynı yasa maddesinin yürürlükte olduğunu hatırlatan Deniz Altuntaş, "Yasada herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen araştırma sonuçlarında bu kadar ciddi bir artış ve azalış görüyoruz" dedi. 

İstanbul'da isteğe bağlı kürtaj hizmeti yok 

Araştırma, 81 ili 12 bölge üzerinden inceliyor. Bunlar: İstanbul, Batı Marmara, Doğu Marmara, Ege, Batı Anadolu, Akdeniz, Orta Anadolu, Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz, Kuzeydoğu Anadolu, Ortadoğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu. 

İstanbul bölgesi hariç diğer tüm bölgelerde doktor ve bölüm eksikliği olduğunu söyleyen Deniz Altuntaş, "Buna ek olarak 12 bölgenin beşinde de isteğe bağlı kürtaj hizmetine ulaşılamıyor" dedi. 

Ekran Resmi png


"İsteğe bağlı kürtaj yapılmıyor" diyen hastanelere en fazla sayıda sahip olan ilk üç bölgeyi şöyle sıralanıyor: Akdeniz bölgesi (25), İstanbul (24), Ege (23) ve Ankara ve güneyini kapsayan Batı Anadolu (20). 

Her bölgenin farklı dinamiklerinin farklı sonuçları ortaya koyduğunu söyleyen Deniz Altuntaş, isteğe bağlı kürtajı yapmayan kurumların neden en fazla Akdeniz bölgesinde olduğu ile ilgili soruya şu yanıtı verdi: 

Araştırma sonuçlarından aldığımız çıktılara göre bu soruya cevap vermek oldukça zor. Ulaştığımız bu sonuçlar, bölgesel dinamiklere odaklanarak yapılabilecek başka yeni araştırmalar için faydalı olacağını düşünüyorum. 

Ancak şunu söylemek mümkün; genel olarak görüşmelerimiz oldukça sakin ve nötr bir seviyede geçti. Sadece görüşme yaptığımız hastane arasından 14'ü kürtaj hizmeti sağlayıp sağlamadığına dair sorumuzun ardından telefonu yüzümüze kapattı. 

Arada birkaç ters cevap veya tepki aldığımız yerler de oldu ama şaşırtıcı bir şekilde hiç beklemediğimiz yerlerden ters tepkiler aldık, ters tepki beklediğimiz yerlerden de oldukça nötr bir seviyede cevaplar aldık.


Araştırmaya göre Batı Marmara'da iki, Batı Anadolu'da iki, Akdeniz'de bir, Batı Karadeniz'de bir, Kuzeydoğu Anadolu'da bir, Ortadoğu Anadolu'da iki, Güneydoğu Anadolu'da bir olmak üzere toplam 10 hastanede isteğe bağlı kürtaj hizmeti veriliyor.

Ege, Doğu Marmara, Orta Anadolu ve Doğu Karadeniz'de isteğe bağlı hizmet verilmezken, ayrıca merceğe alınan İstanbul'da ise isteğe bağlı hizmet veren hastane bulunmaması dikkat çekiyor.

56 ilde isteğe bağlı kürtaj hizmeti yok

Araştırmayı il bazında incelediğimizde 56 ilde isteğe bağlı kürtaj hizmetinin verilmediği görülüyor. Bunlar: 

Adana, Afyonkarahisar, Antalya, Ardahan, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karaman, Kastamonu, Kayseri, Kırklareli, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Muş, Nevşehir, Ordu, Osmaniye, Rize, Samsun, Sinop, Sivas, Tokat, Trabzon, Uşak, Van, Yozgat ve Zonguldak. 

Doğurganlık oranının yüksek olduğu illerde durum nasıl?

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 'a ait doğum istatistiklerine göre toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il, 3,89 çocuk ile Şanlıurfa oldu. Bu ili 3,37 çocuk ile Şırnak, 3,16 çocuk ile Ağrı ve 3,15 çocuk ile Muş izledi.

Kadir Has Üniversitesi'nin bu dört il üzerindeki araştırmasına bakarsak;

Şanlıurfa'daki 18 kamu hastanesinin 12'si kadın-doğum bölümüne sahip. Nüfusu 2 milyonun üzerinde olan kentin binini doğurganlık çağındaki kadınlar oluşturuyor. Araştırma sırasında 12 hastaneden beşine ulaşılamadı. Yalnızca biri "isteğe bağlı kürtaj hizmeti veriyoruz" derken, isteğe bağlı bu operasyonu gerçekleştirmeyenlerin sayısı beşti. Üç hastanede de "Sadece tıbbi zorunluluk varsa yapılıyor" yanıtını verdi. 

doğum unsplash

Fotoğraf: seafoodplus.info@ashtonmullins


Sekiz hastanesinin altısında kadın-doğum bölümü olan Şırnak'ta ise beş hastaneye tüm çabalara rağmen ulaşılamadı. Ulaşılan bir hastane ise "ilgili bölüm/doktor yok" açıklamasını yaptı. 

Benzer tablo Ağrı için de geçerliydi. Nüfusunun dörtte birini doğurganlık çağındaki kadınların oluşturduğu Ağrı'daki beş hastaneden üçüne ulaşılamadı ikisinde de "ilgili bölüm/doktor yok" denildi. 

Toplam yedi hastanede sahip Muş'ta, dört kurumun kadın-doğum bölümü var. Bunlardan biri "isteğe bağlı yapılmıyor", biri "tıbbi zorunlulukta yapılıyor", biri ise "ilgili bölüm/doktor yok" dedi. İkisine ise ulaşılamadı. 

Büyükşehirlerde durum nasıl?

Ayrı bir bölge olarak incelenen İstanbul'da kadın-doğum bölümü olan hastane sayısı 15,5 milyonluk nüfusun 4,3 milyonu doğurganlık çağındaki kadınlardan oluşuyor. İletişime geçilmeye çalışılan 44 hastaneden hiçbirinde isteğe bağlı kürtaj hizmeti yok. 24'ünde bu işlem, isteğe bağlı yapılmıyor, 12'sinde ise yalnızca tıbbi zorunluluk durumlarında yapılıyor.

 5,6 milyon insanın yaşadığı Ankara'da 1,5 milyon kadın doğurganlık çağında. Bu kadınlara hizmet verebilecek, ilgili sağlık departmanına sahip hastane sayısı Bunların yarısı ise "isteğe bağlı kürtaj hizmeti vermiyoruz" diyor. İkisi, şart koşmadan kürtaj hizmeti veriyor ancak diğer iki hastanede isteğe bağlı kürtaj yalnızca evlilere yapılıyor. 

1 milyon kadının doğurganlık çağında olduğu İzmir'de 23 hastanenin 13'üne ulaşılamadı. Ulaşılan hastanelerden isteğe bağlı kürtaj hizmeti veren yok. "İsteğe bağlı yapılmıyor" diyen hastane sayısı altı. 

"İsteğe bağlı kürtaj hizmeti veriyoruz ancak doktor görürse" yanıtını bir hastane verdi. "Sadece tıbbi zorunluluk varsa yapılıyor" yanıtını veren kurum sayısı da bir. 

Devlet hastanesinde k&#;rtaj ger&#;eği

Kürtaj tartışmaları siyasetin gündeminden düşse de kadınlar için hayati önemini taşımaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kürtaj cinayettir" sözleriyle başlayan tartışma yasal değişikliği gündeme getirse de aslında hiç bir yasal düzenleme yapılmadı. Yasal değişiklik yapılmamasına karşın uygulamada çok şey değişti. 

Kadın Dayanışma Vakfı, tıpkı daha önce Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın İstanbul’daki çalışmasına benzer şekilde bilimsel olmayan ancak kadınların nelerle karşılaşabileceğini göstermek için Ankara'daki kamu hastanelerinin kürtaj yaklaşımını araştırdı. Ortaya çok çarpıcı sonuçlar çıktı. Ankara’daki 30 kamu hastanesini arayarak “Hastanenizde kürtaj yapılıyor mu?” sorusunu soran Kadın Dayanışma Vakfı üyeleri, görüşülen hastanelerin yalnızca 3 tanesinde 10 haftaya kadar evli/bekar ayrımı yapılmadan isteğe bağlı kürtaj yapıldığını ortaya koydu. İsteğe bağlı kürtajın gerçekleştirildiği diğer 2 hastanede ise çeşitli şartlar öne sürülüyor. 3 hastanede kürtaj yalnızca evli kadınlara, eşlerinin onayı olması halinde yapılıyor. 5 hastane ise ancak anne veya bebeğe dair komplikasyon riski varsa kürtaj yapıyor. 8 hastanede hiçbir şekilde kürtaj yapılmıyor. 5 hastanede ise kürtaj yapılıp yapılmayacağı yüz yüze muayene sonrası doktorun vereceği karara bağlı kalıyor.  

"Yargılayıcı ve azarlayıcı bir ses tonu"

Kadın Dayanışma Vakfı üyeleri sade bir vatandaşın kürtaj konusunda hastanelerden ne kadar bilgi alabildiğini de ölçebilmek adına, ilk aşamada telefonda kendilerini tanıtmadılar. Öncelikle telefona cevap veren santral görevlileriyle, daha sonra Kadın Doğum Servisleriyle görüştüler. Bu araştırmaya göre birçok hastanede kürtaj sorusuna dair kesin cevaba ulaşabilmek ortalama 4 farklı kişiyle görüşmeyi gerektirdi. Kürtaj yaptırmak için arayan bir kadınla görüştüğünü sanan birçok hastane personeli, özellikle kürtajın hiçbir şekilde yapılmadığı hastanelerde, yargılayıcı ve azarlayıcı bir ses tonu ve konuşma biçimiyle karşılık verdiler. Görüşülen hastanelerin 4 tanesi tam teşekküllü olmadıkları veya hastanede kadın doğum doktoru olmadığı için kürtaj yapılmadığını bildirdi. 

Görüşülen hastanelerin yalnızca 3 tanesinde isteğe bağlı kürtaj 10 haftaya kadar her koşulda yapılıyor. Bu 3 hastane dışındaki 2 hastanede daha isteğe bağlı kürtaj yapılıyor; ancak, bir tanesinde TL ile TL arası tutan anestezi ücretinin devlet tarafından karşılanmadığı, kadının kendisinin ödemek zorunda olduğu vurgulandı. Diğer hastanede ise 9 haftaya kadar her koşulda kürtaj yapıldığı söylenmesinin üzerine, evli/bekar olmanın kürtaja erişimde fark yaratıp yaratmadığını anlamak için sorulan soruya “18 yaş üstü ve bekarsa Kaymakamlıktan evrak gibi gerekli evraklar isteniyor” cevabı verildi. Bu evrakın içeriği sorulduğunda “Onu Aile Planlaması Polikliniği'ne geldiğinizde öğrenebilirsiniz” denildi. Kadın Dayanışma Vakfı’ndan arandığı söylenerek evrakın içeriği tekrar sorulduğunda ise “Onun bilgisini telefonda vermezler, gidip görüşebilirsiniz” cevabı verildi. 

Kadın evliyse

Görüşülen hastanelerin 3 tanesinde kürtaj yalnızca kadın evliyse, hastaneye eşi ve evlilik cüzdanıyla birlikte gelirse, ve eşten imzalı onay alınırsa gerçekleştiriliyor. Bu 3 hastanenin bir tanesinde kürtaj 10 değil 8 haftaya kadar yapılıyor. Yalnızca kadın evliyse kürtaj yapıldığı söylenen bir diğer hastanenin Kadın Doğum Bölümü’nde telefona cevap veren kişi “Bekar kadınlara kürtaj yapılmıyor mu?” sorusuna kürtajın fiilen “yasaklı” halini ortaya koyacak şekilde “Yok tabii yapılmıyor, zaten yasaklı olan bir şey şu anda” cevabını verdi. Görüşülen hastanelerin 5 tanesinde kürtaj yalnızca komplikasyon varsa, bebeğin ve/ya annenin hayatı tehlikedeyse yapılıyor.

Dr. Hulusi Alataş Elmadağ Devlet Hastanesi Kadın Doğum Servisinde “sadece düşüklerde” kürtaj yapıldığı söylendi. Dr. Nafiz Körez Sincan Devlet Hastanesi’nde ise sadece tıbbi zorunluluk varsa kürtaj yapıldığı şu şekilde ifade edildi: “Yani ben çocuğumu istemiyorum dersen alınmaz, ama anne sağlığını tehdit eden bir durum varsa, veya çocuk engelliyse, bir tehlike varsa her zaman yapılır”. Polatlı Duatepe Devlet Hastanesi Kadın Doğum Servisinde ise ”canlı bebek”lerin alınmadığını şöyle anlatıldı: “Ölü bebekse önce Kadın Doğum’da ultrason çekiliyor. Sonra hastanenin radyoloji doktorları ultrason çekiyor ve kalp atışı olmadığına dair rapor veriyor. Tekrar Kadın Doğum’a geliniyor, burada doktorlar 3. ultrasonu çekiyor, ve ölü bebek alınıyor. Kalp atışı varsa hiçbir şekilde alınmıyor.” 

“Sonuçta Bakanlık'tan gelen bir emir bu” 

Görüşülen hastanelerin 8 tanesinde hiçbir şekilde kürtaj yapılmıyor. Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi Kadın Doğum Servisi'nde hastanede hiçbir şekilde kürtaj yapılmama nedeni “Sonuçta Bakanlıktan gelen bir emir bu” cevabıyla açıklandı. 

Geriye kalan 5 hastanede ise kürtaj yapılıp yapılmayacağı tamamen doktorla yapılacak yüz yüze görüşme ve muayeneden sonra doktorun vereceği karara bağlı. 

Kadın Dayanışma Vakfı bilimsel olmayan bu araştırmayla "Kürtaja erişimin birçok kadın için neredeyse imkansız olduğunu" vurguluyor.

Yasa ne diyor?

yılında kabul edilen ve yılında siyasi iktidarın değiştirileceğine dair açıklamalar yapması üzerine kadınların verdiği örgütlü tepki sayesinde yürürlükte kalmaya devam eden numaralı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun’un gebeliğin sona erdirilmesini düzenleyen 5. maddesine göre “Gebeliğin onuncu haftası doluncaya kadar annenin sağlığı açısından tıbbi sakınca olmadığı takdirde istek üzerine rahim tahliye edilir.” 

Yine aynı maddeye göre reşit olmayan ve evli kadınların kürtaj talebi vasisinin ya da eşinin iznine tabi. Kadın haklarını gözeten hukukçular 83 yılındaki bu yasanın, bugünkü Türk Ceza Kanunu ve Medeni Kanun ile çeliştiği bu nedenle yeniden düzenlenmesi gerektiğini söylüyor. Çünkü mesela Medeni Kanun'da aile içi kararların ortak alınması hükmü yer alıyor. Hukukçular, kadının kürtaj isteğine eşin izin vermemesi durumunda Aile Mahkemesi'ne başvurulmasını öneriyor. 

Devlet hastaneleri kürtaj yapar mı ?

Devlet hastaneleri kürtaj yapar mı ?

Devlet hastaneleri kürtaj yapar mı ? Devlet hastanelerinde kürtaj işlemi yapılabilmektedir. Ancak Türkiye’de devlet hastanelerinin yoğunluğu sebebi ile kürtaj işlemi rutin olarak yapılamamaktadır. Yeterli ekipman ve personele sahip özel hastane ve kliniklerde daha hızlı ve başarılı bir şekilde kürtaj işlemi sonuçlanabilmektedir.

Devlet hastaneleri kürtaj yapar mı

Tıbbi bir sebebe bağlı olarak gerek anne ile ilgili bir tıbbi problem gerekse bebek ile ilgili bir anormal gelişim veya bebek gelişimin durması durumunda kürtaj işlemi Devlet hastanelerinde de yapılabilmektedir.

Türkiye’de adet rötarından itibaren haftaya kadar yasal olarak kürtaj işlemi yapılır. Türkiye’de özel sağlık hizmetlerinin az olduğu illerde il bazında kürtaj işlemi yapılmamaktadır. Genellikle Büyükşehirler’de özel hastanelerin varlığından dolayı kürtaj işlemleri isteğe bağlı olarak sıklıkla yapılır.

Devlet Hastanelerinde Kürtaj Şartları Nelerdir ?

Kürtaj yaptırmak isteyen kadınların en çok merak ettikleri soru devlet hastanelerinde kürtaj yapılıp, yapılmadığına yönelik olmaktadır. Ülkemizde yılında düzenlenen yasalar ile kürtaj ile ilgili usul ve esaslar belirlenmiştir. Devlet hastanelerinde kürtaj işlemleri ücretli veya ücretsiz olarak yapılabilmektedir.

Kürtaj işleminin yapılması tıbbi terminasyonlar nedeniyle zorunlu ise her devlet hastanesinde kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından ücretsiz olarak yapılmaktadır. Eğer gebelik isteğe bağlı olarak sonlandırılacaksa bazı devlet hastanelerinde ücretli olarak yapılmakta bazı devlet hastanelerinde ise yapılmamaktadır. Bu da birçok kadının aklına `isteğe bağlı kürtaj yasak mı` sorusunu getirmektedir. Buna ilişkin yasa maddesi şöyledir:

MADDE 5: Gebeliğin onuncu haftası doluncaya kadar annenin sağlığı açısından tıbbi sakınca olmadığı taktirde istek üzerine rahim tahliye edilir. Gebelik süresi, on haftadan fazla ise rahim ancak gebelik annenin hayatını tehdit ettiği veya edeceği veya.

doğacak çocuk ile onu takip edecek nesiller için ağır maluliyete neden olacağı hallerde doğum ve kadın hastalıkları uzmanı ve ilgili daldan bir uzmanın objektif bulgulara dayanan gerekçeli raporları ile tahliye edilir.

Yani yasadan da anlaşılacağı üzere gebeliğin ilk 10 haftası içinde anne adayının isteğine bağlı olarak gebelik sonlandırılabilmektedir.

Bekar Kadınlar Devlette Hastanesinde Kürtaj Yaptırabilir Mi?

Devlet hastanelerinde kürtaj işlemi serbest olsa da birçok devlet hastanesinde fiili olarak isteğe bağlı kürtaj işlemi uygulanmıyor. Ancak sağlık problemleri nedeniyle mutlaka sonlandırılması gereken gebeliklerde evli ya da bekar fark etmeksizin herkese kürtaj işlemi uygulanıyor.

Eş Onayı Gerekli Midir?

Kürtaj ile ilgili prosedürler hem özel hem de devlet hastanelerinde aynıdır. İsteğe bağlı ya da tıbbi nedenlerle sonlandırılması gereken gebeliklerde eğer anne adayı evli ise kesinlikle eşinin onayını alması gerekiyor. Hastaneye eşleri tarafından onay verildiğine dair bir imzalı kağıt teslim etmeleri gerekiyor.

Kürtaj yaptırmak isteyen kişiler ilk olarak kürtaj ile ilgili yasaları iyi bilmelidirler. Ardından kürtaj için seçecekleri hastaneyi araştırmalıdırlar. Kürtaj işlemi mutlaka yeterli imkanların bulunduğu bir hastane de ve bir uzman doktor tarafından gerçekleştirilmelidir.

Kürtaj işlemine olan talebin artması ile birçok yer kürtaj yapmaya başlamıştır. Siz en güvenilir araştırıp, tercih etmelisiniz.

İstanbul'daki 37 devlet hastanesinden sadece biri yasaya göre kürtaj yapıyor!

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, İstanbul’daki 37 kamu hastanesine telefonla “Kürtaj yapıyor musunuz?” diye sordu, hastanelerden sadece üçü kürtaj yaptığını bildirdi. İsteğe bağlı kürtaj yaptığını söyleyen hastanelerden ise sadece bir tanesi yasal sınır olan 10 haftaya kadar kürtaj yaptığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetinin ısrarlı bir şekilde yürüttüğü kürtaj karşıtı kampanyaların etkisi kamu hastanelerine de yansıdı.

Mor Çatı’nın yaptığı araştırmaya göre İstanbul’da görüşülen 37 hastaneden 12’si hiçbir şekilde kürtaj yapmadığını açıkladı. 17 hastane ise sadece fetusun ölmesi, anneye zarar veriyor olması, bebeğin sakat olması, annede kanama olması ya da düşük olması gibi çeşitli tıbbi komplikasyonların zorunlu kıldığı durumlarda, heyet kararıyla kürtaj yaptıklarını açıkladı.

İsteğe bağlı kürtaj yaptığını söyleyen hastanelerden ise sadece bir tanesi yasal sınır olan 10 haftaya kadar kürtaj yaptığını diğer iki hastane ise 8 haftaya kadar kürtaj yapabildiklerini belirtti. İki hastanenin kadın doğum servisine ulaşılmadığı için kürtaj yapılıp yapılmadığında dair kesin bir bilgi alınamadığı ifade edildi. Bu hastanelerinde her üçünde de telefonu açan görevli önce “Kürtaj yapılmıyor” yanıtını verdi.

Kürtaj hakkı kamuda yasak!

Mor Çatı’dan yapılan açıklamada ise devletin hem söylemleri hem de kürtajı zorlaştıran uygulamalarıyla bir kamu hakkı olarak düzenlenmiş olan ücretsiz güvenli kürtaj hakkını kamu hastanelerinde fiili olarak yasakladığı belirtilirken, “Buna karşın bu yasak özel hastanelerde geçerli değil. Bu fiili uygulamaya göre kadınlar isteğe bağlı kürtaj hakkına ancak bu hizmeti özel hastanelerden satın alarak erişilebilmektedir” denildi.

Mor Çatı'nın açıklaması şöyle:

Kürtaj yapıyor musunuz? 'Hayır yapmıyoruz!'

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı olarak, İstanbul’daki 37 kamu hastanesine, telefon ile  “kürtaj yapıyor musunuz?” diye sorduk. Aldığımız yanıtlar, hükümetin kürtaj ile ilgili söylemlerinin gerçek hayatta nasıl karşılık bulduğunu kanıtlar nitelikte.   Yapılan telefon görüşmelerine göre, İstanbul’da sadece 3 kamu hastanesi isteğe bağlı kürtaj yapmakta,  12’si hiçbir şekilde kürtaj yapmamakta ve 17’si ise sadece fetusun ölmesi ya da anneye zarar veriyor olması, bebeğin sakat olması, annede kanama olması ya da düşük olması gibi çeşitli tıbbi komplikasyonların zorunlu kıldığı durumlarda, heyet kararı ile kürtaj yapmaktadıseafoodplus.infoğe bağlı kürtaj yaptığını söyleyen hastanelerden ise sadece 1 tanesi yasal sınır olan 10 haftaya kadar kürtaj yaptığını diğer iki hastane ise 8 haftaya kadar kürtaj yapabildiklerini belirtti.

İki hastanenin kadın doğum servisine ulaşılmadığı için kürtaj yapılıp yapılmadığında dair kesin bir bilgi alınamadı. Bu hastanelerinde her üçünde de telefonu açan görevli önce “kürtaj yapılmıyor” yanıtını verdi. Mor Çatı’dan arandığı söylenildiğinde ise telefondaki kişi kadın doğum servisine yönlendirdi fakat 2 hastanenin de kadın doğum servisi telefona yanıt vermedi. Örneğin Pendik Devlet Hastanesi’ndeki santral görevlisi önce kadın-doğum servisine yönlendirdi fakat birim yanıt vermedi. Telefon tekrar santrale bağlandı. Santraldeki görevli kendisini tekrar tanıtmayınca, kadın-doğum servisine bağlanıldığı sanılarak soru tekrarlandı.Bunun üzerine santral görevlisi şöyle bir yanıt verdi: “Hanımefendi cevap vermediler, ben size yapılmadığını söyledim, bunun için kadın-doğuma bağlanmaya gerek yok.”Zorunlu durumlarda yapılıp yapılmadığı sorulduğunda ise duraksayan bir ses tonu ile “Yok, eğitim ve araştırma hastanelerine sevk ediyoruz” denildi. 

Üç hastane ile yapılan görüşmede ise, hastanede kürtaj yapılıp yapılmadığı bilgisinin telefonda verilemeyeceği, bunun yasak olduğu belirtildi. 

Ölüm tehlikesi varsa kürtaj yapabiliriz…

Yalnızca zorunlu hallerde kürtaj yapıldığını belirten hastaneler ise, “zorunlu hali”,  genellikle bebeğin ölmüş olması ya da annenin ölüm tehlikesinin olması şeklinde tarif ettiler. Örneğin,  Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile yapılan görüşmede “isteğe bağlı” kürtaj yapılmadığı öğrenildikten sonra zorunlu durumlarda kürtaj yapılıp yapılamadığı sorulduğunda,“Kendi düşürmesine bağlı. Çocuk kalp sesi yoksa düşmesi beklenir” yanıtı alındı.Benzer şekilde İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile yapılan görüşmede de  “Bebek ölüyse ya da tıbbi nedenler söz konusuysa kürtaj yapılıyor. Onun dışında canlı bebek alınmıyor” denildi. Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ise isteğe bağlı kürtaj yapılmadığı, tıbbi zorunluluklar olan durumlarda heyet raporuna göre kürtaj yapılıp yapılamayacağına karar verildiği söylendi. Aynı hastane, kürtaj olmak isteyenleri Üsküdar Devlet Hastanesi’ne yönlendirdiklerini belirtti.  Bu görüşmenin hemen ardından aranan Üsküdar Devlet Hastanesi ise, Zeynep Kamil Hastanesi’nin kürtaj olmak isteyen kişileri kendilerine yönlendirdiği bilgisini teyit etti fakat kendilerinin de kürtaj yapmadığını söyledi. Yakacık Doğumevi ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde de “bebeğin ölmesi” gibi zorunlu durumlar dışında kürtaj yapılmadığı söylendi.

Başbakan “kürtaj cinayettir” dedi, hastaneler “kürtaj yapılması yasak” dedi!

Yapılan görüşmelerden alınan en çarpıcı yanıt ise kürtajın ya tamamen yasak ya da sadece özel hastanelerde yapılabildiği yanıtı oldu. Süleymaniye Doğum ve Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Başakşehir Devlet Hastanesi ile yapılan görüşmelerde zorunlu haller dışında kürtaj yapılmasının yasak olduğu; Dr. Sadi Konuk eğitim ve Araştırma Hastanesi ile yapılan görüşmede ise devlet hastanelerinde isteğe bağlı kürtaj yapılamayacağı yanıtı alındı. Başakşehir Devlet Hastanesi’nde görüşülen görevliye bu yasağın nereden kaynaklandığı sorulduğunda,  “devletten” yanıtı alındı. 

Türkiye’de, 24/5/ tarihinde kabul edilen ve 27/5/ tarihli resmi gazetede yayınlanan numaralı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun’un gebeliğin sona erdirilmesini düzenleyen 5. Maddesi’nde “Gebeliğin onuncu haftası doluncaya kadar annenin sağlığı açısından tıbbi sakınca olmadığı takdirde istek üzerine rahim tahliye edilir.“ denilmektedir.  Hala yürürlükte olan kanunun bu maddesine göre, kamu hastaneleri 10 haftaya kadar olan gebelikleri kadınların isteği doğrultusunda sonlandırmakla yükümlü. Fakat hastanelerin büyük bir bölümü,  kürtaj yapıp yapmadıklarına dair verdikleri yanıtlarda var olan yasal düzenlemeyi değil de hükümet yetkililerinin kürtaja ilişkin kişisel görüşlerini referans aldıklarını çekinmeden ifade etmişler.  Yasağın kaynağı olarak işaret edilen “devlet” ise yasalar değil  var olan yasal düzenlemeye karşıt olan devlet söylemleridir.

Neler demişlerdi?

 25 Mayıs tarihinde,  dönemin Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programı'nın uygulanmasına ilişkin Uluslararası Parlamenterler Konferansı kapanış oturumunda, “…Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Buna kimsenin müsaade etme hakkı olmamalı. Ha anne karnında bir çocuğu öldürürsünüz ha doğduktan sonra öldürürsünüz. Hiçbir farkı yok” dedi.  Bu açıklamanın hemen ardından, AKP Kadın Kolları 3. Olağan Kongresi'nde de bu söylemini savunmaya devam etti ve “…yatıyorsunuz kalkıyorsunuz 'Uludere' diyorsunuz. Her kürtaj bir Uludere'dir. Anne karnında bir yavruyu öldürmenin doğumdan sonra öldürmeden ne farkı var soruyorum sizlere” dedi. Bu iki açıklamanın ardından, dönemin üst düzey devlet yetkililerinden kürtajın yasaklanacağına, kürtaj süresinin düşürüleceğine, sadece zorunlu durumlarda kürtaj olunabileceğine ve kürtajın cinayet olduğuna dair açıklamalar ardı ardına devam etti.  Hükümet yetkilileri, bu açıklamalar ile birlikte, zorunlu durumlar dışında kürtajın yasaklanabileceği sinyalini veren  yeni bir kürtaj yasasının hazırlığı içerisinde oldukları bilgisini de kamuoyu ile paylaştı.  Bu açıklamalardan bazıları şöyleydi: 

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve AKP Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün:“…Kürtaj, bir insanlık suçudur. Kürtaj ile doğacak çocuğun yaşam hakkı elinden alınmaktadır… Hangi aylıkken yapılırsa yapılsın fark etmez, kürtaj insanlık suçudur.”

 Sağlık Bakanı Recep Akdağ:“…Sezaryen de kürtaj da tıbbi gereklilik olmadıkça asla başvurulmaması gereken bir yöntem.”  “Kürtaj cinayettir tanımına katılıseafoodplus.info yaşam hakkından yanayım bir kadın örgütü yaşam hakkından da seçim hakkından da yana olabilir. Kürtaj tıbbi gereklilikler hariç gerekirse tamamen yasaklanabilir."

TBMM Sağlık Komisyonu'nun başkanı Cevdet Erdöl: “Tıbben gerekli durumlarda sezeryan ve kürtaja kimse karşı değil. Sayın Başbakanımızın bu yönde söylediği bir şey yok. Uludere benzetmesini garipseyenler var. Uludere'de bir çatışma ortamı var, terörist zannedilerek bombalanan insanlar var. Anne karnında ise tamamen masum bir yavru var, bu Uludere'den de berbat bir iş." 

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez:“…meşru mazeret olmadan doğumun engellenmesinin doğru değildir….. Kürtaj haram ve cinayettir.”

Bu açıklamalara kadın örgütleri hızla ve örgütlü bir şekilde protestolarla yanıt verdi. Bu protestolar sayesinde Hükümet istediği yasayı geçiremedi ve yasa yılındaki kabul edildiği hali ile kaldı  dolayısıyla isteğe bağlı kürtaj süresi yasaya göre hala 10 haftadır. 

Ücretsiz, Güvenli Kürtaj Özel Hastanede Hak Kamuda Yasak !

Yapılan görüşmelerdeki bir diğer önemli nokta da, ücretsiz ve güvenli kürtaj yasal bir hak olmasına rağmen, bu hakkın yine devlet söylemeleri sayesinde ticarileştirilmiş olmasıdır. İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile yapılan görüşmede alınan yanıt bunun çok net bir göstergesidir: “hayır yapılmıyor. Özellerde yapılıyor, burada yok (…), zorunlu durumlarda yapılıyor ama öyle özel olarak yapılmıyor.”

İsteğe bağlı kürtaj hakkı yasada 10 hafta olarak düzenlenmişken şu anda İstanbul’da bu yasaya göre kürtaj yapan sadece 1 tane kamu hastanesi bulunmaktadır. İsteğe bağlı kürtaj yapan diğer iki hastanede ise 8 haftanın üzerinde kürtaj yapılmamaktadır. Geriye kalan kamu hastaneleri ise yasayı değil devlet yetkililerinin kürtaja ilişkin kişisel görüş ve söylemlerini baz alarak isteğe bağlı kürtaj yapmamaktadır.  Devlet, hem söylemleri hem de kürtajı zorlaştıran uygulamaları ile bir kamu hakkı olarak düzenlenmiş olan ücretsiz güvenli kürtaj hakkını kamu hastanelerinde fiili olarak yasaklamış durumda. Buna karşın bu yasak özel hastanelerde geçerli değil.  Bu fiili uygulamaya göre kadınlar isteğe bağlı kürtaj hakkına ancak bu hizmeti  özel hastanelerden satın alarak erişilebilmektedir. 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir