diyalog örnekleri ingilizce / İngilizce Tanışma Diyaloglarını Öğrenin - Konuşma Kulubü

Diyalog Örnekleri Ingilizce

diyalog örnekleri ingilizce

Bu sayfamızda İngilizce tanışma diyalogları yer almaktadır.

Serkan: Hello, my name is Serkan. May I know you?
Merhaba, benim adım Serkan. Sizi tanıyabilir miyim?

Sarah: Hi, my name is Sarah.
Selam. Benim adım Sarah.

Serkan: Nice to meet you, Sarah.
Tanıştığımıza sevindim, Serkan.

Sarah: Nice to meet you, Serkan.
Bende tanıştığımıza sevindim, Serkan.

Serkan: Where are you from?
Neredensin?

Sarah: I live in Istanbul, but I&#;m originally from New York.
İstanbul&#;da yaşıyorum, fakat aslen New York&#;tanım.

Serkan: Can I learn how old you are if you dont mind?
Sakıncası yoksa kaç yaşında olduğunu öğrenebilir miyim?

Sarah: Of course, I am 22 years old.
Elbette ki. 22 Yaşındayım.

Serkan: Where do you reside in Istanbul?
İstanbul&#;da nerede oturuyorsun?

Sarah: I reside in Taksim.
Taksim&#;de oturuyorum.

Serkan: Oh, really? Me too.
Aaa, gerçekten mi? Ben de.

Sarah: Do you study or work?
Okuyor musun yoksa çalışıyor musun?

Serkan: I work.
Çalışıyorum.

Sarah: What do you do?
Ne iş yapıyorsun?

Serkan: I am an architect. And you?
Mimarım. Peki sen?

Sarah: I am a student at İstanbul University.
Ben İstanbul Üniversitesi&#;nde öğrenciyim.

Serkan: What do you study?
Ne okuyorsun?

Sarah: I study economics.
İktisat okuyorum.

Serkan: Are you single or married?
Evli misin yoksa bekar mısın?

Sarah: I am single. What about you?
Bekarım. Peki sen?

Serkan: I am single, too. I would like to know more about you.
Ben de bekarım. Seni daha fazla tanımak isterim.

Sarah: Why not! We can exchange our phone numbers if you wish.
Neden olmasın! İstersen telefon numaralarımızı birbirimize verebiliriz.

Serkan: Yes, sure. My mobile number is 00 What is yours?.
Evet, tabii ki. Cep telefon numaram 00 Seninki nedir?

Sarah: Mine is 00 Please feel free to call me whenever you want.
Benimki 00 Lütfen ne zaman istersen aramakta çekinme.

Serkan: You too. I am very pleased to know you. I must go now.
Sen de. Tanıştığıma çok memnun oldum. Şimdi gitmem gerekiyor.

Sarah: Ok Serkan, hope to meet you again.
Peki Serkan. Umarım tekrar karşılaşırız.

Serkan: I hope so. Take care, have a nice day!
Umarım. Kendine iyi bak, hoşçakal.

Sarah: You too, bye bye!
Sen de kendine iyi bak, güle güle.

Basit İngilizce Diyaloglar &#; Günü Kurtaracak Karşılıklı Konuşma Örnekleri

Dünya üzerinde hemen hemen her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de ana dilimizden sonra en yaygın bilinen ve kullanılan dil hiç şüphesiz İngilizce. Siz de bu dili anlıyor ama konuşamıyor musunuz? Yalnız değilsiniz, çoğumuzun dil düzeyi tam da bu seviyede.

Ancak merak etmeyin, temel İngilizce konuşma diyalogları ile pratik yaparak konuşma becerinizi geliştirmeye başlayabilirsiniz. Evet, birkaç diyalog kurmayı öğrenmekle sular seller gibi konuşamayacaksınız. Ancak yine de şirkete gelen yabancı ziyaretçilerle ya da seyahate çıktığınızda resepsiyonist ile anlaşabilir, restoranda dilediğiniz yemeği sipariş verebilir ve günü kurtarabilirsiniz!

1. İngilizce Günlük Konuşma Diyalogları!

İşe temel ihtiyaçlarımızı karşılamakla başlamalıyız. İnsanlar sosyal varlıklardır ve bu nedenle tanışma, selamlaşma gibi İngilizce günlük konuşma diyalogları kurabilmek bizim için önemlidir. Kolay telaffuz edilen ve akılda kalan cümle kalıpları ile insanlarla güçlü bağlar kurabilir, sıkı dostlukların ya da kuvvetli iş ortaklıklarının temelini atabilirsiniz.  

Hi, my name is Ezgi. What is your name?
(Merhaba, benim adım Ezgi. Senin adın ne?)

Hello, I’m Alvino. Nice to meet you.
(Merhaba, ben Alvino. Tanıştığıma memnun oldum.)

Me too. I’m from İstanbul. Where are you from?
(Ben de. Ben İstanbulluyum. Sen nerelisin?)

I’m from Madrid, but I live in Germany.
(Madridliyim fakat Almanya’da yaşıyorum.)

Why are you here? Do you study or work?
(Neden buradasın? Okuyor ya da çalışıyor musun?)

I work in a company as an engineer.
(Bir şirkette mühendis olarak çalışıyorum.)

That’s really good. Please call me if you need any help.
(Çok güzel. Yardıma ihtiyacınız olursa lütfen beni arayın.)

Oh really? That would be good.
(Gerçekten mi? Çok iyi olur.)

This is my phone number.
(Bu benim telefon numaram.)

Thank you so much.
(Çok teşekkür ederim.)

See you later.
(Sonra görüşürüz.)

Goodbye.
(Güle güle.)

2. Hastanede İhtiyaç Duyabileceğiniz Cümleler

Kaza geliyorum demez, gelir! Bu gerçekten yola çıkarsak yabancı bir ülkedeyken küçük bir kaza geçirmemiz, hastalanmamız ya da ülkemize gelmiş yabancı uyruklu birinin tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyması olası bir durumdur. Böyle durumlarda karşınızdaki ile iletişim halinde olabilmek için İngilizce konuşma diyalogları kurabilmek hayat kurtarabilir.

You are not looking good. What is the trouble with you?
(İyi görünmüyorsun. Sorunun ne?)

I have a bad backache.
(Kötü bir bel ağrım var.)

You should go to a hospital. Can you walk up to the car?
(Bir hastaneye gitmelisin. Arabaya kadar yürüyebilir misin?)

No, it hurts a lot!
(Hayır, çok canım acıyor!)

I will call an ambulance.
(Bir ambulans çağıracağım.)

Ok, thank you.
(Tamam, teşekkür ederim.)

Do you have health insurance?
(Sağlık sigortan var mı?)

Yes, I have. So we can go to any hospital.
Evet, var. Bu yüzden herhangi bir hastaneye gidebiliriz.

3. Yolculuk Esnasında Kaybolmamak İçin Basit İngilizce Diyaloglar

Dünyayı gezerek yeni ülkeler görmek büyük-küçük, genç-yaşlı herkes gibi sizin de mi hayaliniz? Ancak oralara gittiğinizde nasıl gezeceğiniz, turistik yerlere nasıl ulaşacağınız veya otelin yolunu bulup bulamayacağınız konusunda duyduğunuz haklı endişeler sizi o adımı atmaya zorluyor mu? Cesaretinizi kırmayın, basit İngilizce diyaloglar öğrenerek bir turist haritasıyla başardıklarınıza siz bile şaşıracaksınız!

Sorry, could you help me go to the airport, please?
(Pardon, havaalanına gitmeme yardım eder misiniz?)

Yes, sure. How can I help you?
(Elbette. Size nasıl yardımcı olabilirim?)

I have to be at the airport at Should I go by train or taxi?
(’da havaalanında olmalıyım. Tren mi yoksa taksi ile mi gitmeliyim?)

The airport is very close. You can go by bus.
(Havaalanı buraya çok yakın. Otobüsle gidebilirsiniz.)

Could you tell me how to get to the bus station, please?
(Bana otobüs durağına nasıl gideceğimi söyler misiniz lütfen?)

You should walk straight for m and then turn left on the first street. The bus station is across the hospital.
( metre düz yürümeli ve sonra ilk sola dönmelisiniz. Otobüs durağı hastanenin karşısında.)

Thank you so much.
(Çok teşekkür ederim)

You&#;re welcome.
(Rica ederim.)

4. Otel Rezervasyonu Yaptırabilmek Şart

Eğlenceli bir seyahat için önünüzde hiçbir engel yok. Birileriyle tanıştınız, yol tarifi aldınız ve oteli buldunuz. Sırada ise otel rezervasyonunu yaptırmak var. Kurmanız gereken diyalog İngilizce ise ve siz konuya çok da hakim değilseniz, günün sonunda en yakın arkadaşınızla aynı yatağı paylaşmak zorunda kalabilirsiniz!

Hello! How can I help you?
(Merhaba! Size nasıl yardımcı olabilirim?)

Hello, I would like to book a room, please.
(Merhaba, bir oda rezervasyonu yaptırmak istiyorum.)

How long will you be staying?
(Ne kadar kalacaksınız?)

Five nights.
(Beş gece.)

What kind of room would you like, sir?
(Ne tür bir oda istersiniz efendim?)

A room with two single beds, please. I would appreciate it if you could give me a room with a view over the sea.
(2 tek yataklı bir oda lütfen. Deniz manzaralı bir oda verebilirseniz memnun olurum.)

Would you like breakfast?
(Kahvaltı ister miydiniz?)

Yes, please.
(Evet lütfen.)

How much is it per night?
(Geceliği ne kadar?)

dollars.
( dolar.)

Who are you booking for?
(Kim için rezervasyon yapıyorsunuz?)

Ahmet YILMAZ and Erdem GÜNER.
(Ahmet YILMAZ ve Erdem GÜNER.)

The reservation is done. Have a good holiday.
(Rezervasyon yapıldı. İyi tatiller.)

Thank you so much.
(Çok teşekkür ederim.)

Yabancı bir lisanı biliyorum diyebilmek için o dili yazılı kaynaklardan okuyabilmek ve okuduğunu anlamak yeterli değildir. Sosyal varlık olan biz insanların gerektiğinde tanışmak, selamlaşmak, adres sormak gibi birçok durum için karşılıklı konuşması gerekecektir. Temel bilgileri içeren İngilizce konuşma diyalogları ile sosyalleşebilir, hatta hiç bilmediğiniz bir ülkede kimseye ihtiyaç duymadan tatilinizi yapabilirsiniz.

Peki bu kadarı tüm ihtiyaçlarınızı gidermek için yeterli mi? Yabancı bir ülkeye tatile gittiğinizde daha çok keyif almak veya iş için yabancı birileri ile tanıştığınızda onları etkileyebilmek için bu okuduğunuz diyalogdaki cümlelerden çok daha fazlasına ihtiyaç duyacaksınız. Siz de İngilizceyi hiç zorlanmadan akıcı bir şekilde konuşmak istiyorsanız doğru adres Cambly! Siz de ana dili İngilizce olan eğitmenlerle online konuşma pratiği yaparak yabancı dili en doğal ve akıcı haliyle öğrenebilirsiniz. Cambly üzerinden &#;blog&#; kodu ile 10 dakikalık ücretsiz konuşma dersi alın ve bu kadar kısa sürede bile ne kadar çok şey öğrenebileceğinizi kendiniz görün!

İngilizce Diyalog Örnekleri: Basit İngilizce Diyaloglar

İngilizce Öğren

İngilizce Öğren/ İpuçları

Alper Onur
Mayıs 12,

20 dakikalık okuma

İngilizce diyalog örnekleri ile hem konuşma hem de dinleme becerilerimizi geliştirebiliriz. Dünya üzerinde milyardan fazla insanın konuştuğu bir dili öğrenmek hiç de fena bir fikir değil. Senin de hedeflerin arasında İngilizce öğrenmek varsa, basit İngilizce diyaloglara göz gezdirerek giriş yapabilirsin.

Kolayca İngilizce öğrenmeyi planlıyorsan, sadece İngilizce diyaloglara bakman yetmez. İngilizce konuşma, dinleme, yazma ve okuma becerilerini aynı anda kazandıracak işin uzmanı eğitmenlerden destek alman gerekir.

Open English ile Tanış!

Dünyada 1 milyondan fazla kullanıcı tarafından online İngilizce eğitimi için tercih edilen Open English, tüm detaylarıyla İngilizce eğitimi sunmak için tasarlanmış bir platformu evine, iş yerine, seyahatlerine, kısacası sen nereye istersen oraya getiriyor.

Open English ile ana dili İngilizce olan eğitmenlerin canlı derslerine 7/24 katılabilir, interaktif videolara sınırsız kere erişebilir ve İngilizce konuşma sınıflarında pratik yapabilirsin. Yan tarafta yer alan formu doldurarak İngilizce öğrenmede ilk adımı atabilirsin.

Şimdi basit İngilizce diyaloglar ile devam ediyoruz.

İngilizce Tanışma Diyalogları

İngilizce öğrenirken bolca pratik yapmamız en önemli detay. Unutma, bir şeyi ne kadar tekrar edersek öğrenmemiz o kadar kolay oluyor. İngilizcede de aynı, gün içinde ne kadar çok kullanırsan o kadar hızlı öğreniyorsun.

İngilizce konuşma pratiği yaparken önce İngilizce tanışma diyaloglarına bir göz atmak iyi bir fikir. Böylece kendi başıımıza pratik yaparak İngilizce konuşmamızı geliştirebiliriz. Şimdi İngilizce selamlaşma kelimeleriyle konuya başlayalım.

İngilizce Selamlaşma Kelimeleri: İngilizce Tanışma Cümleleri

İngilizcede selamlaşma için kullanabileceğin birçok kelime ve cümle var. Şimdi birisiyle karşılaştığında ya da ilk kez tanışırken kullanabileceğin İngilizce selamlaşma kelimelerine ve tanışma cümlelerine tablo üzerinden bakalım.

İngilizce selamlaşma kelimeleri ve cümleleri
Türkçeİngilizce
MerhabaHello
NasılsınızHow do you do?
Ne haber?What’s up?
Ne var, ne yok?What’s the news?
Hayatın(ız) nasıl gidiyor?How is your life going?
Seni (sizi) görmek güzel.It’s good to see you.
GünaydınGood morning
TünaydınGood afternoon
İyi akşamlarGood evening
İyi gecelerGood night
Tanıştığım(ız)a memnun oldum.Nice to meet you.
Görüşmeyeli uzun zaman oldu.It’s been a long time since we met.
Görüşmeyeli nasılsın(ız)?How have you been?
Çok iyiyim. Teşekkür ederim.I’m very good. Thank you.
Ben iyiyim. Sen (siz) nasılsın(ız)?I’m fine. How about you?

 

İngilizce diyalog kurarken kullanabileceğimiz selamlaşma ifadeleri bu şekilde. Bunların dışında bir de yakın arkadaşlarımız arasında kullanabileceğimiz İngilizce selamlaşma kalıpları var. Samimi olduğumuz ya da samimiyet kurmak istediğimiz insanlarla İngilizce konuşma diyalogları kurarken bu ifadeleri de tercih edebiliriz.

Yo!

Hip hop argosundan konuşma diline geçmiş bu ifade, İngilizcede gayrı resme bir selamlaşma ifadesi. Biraz kaba bir ifade olduğunu belirtelim. Çok samimi olduğumuz ortamlarda İngilizce selamlaşma ifadesi olarak kullanabiliriz.

Howdy?

Amerika kırsalında kullanılan bu İngilizce selamlaşma kelimesi, “How do you do?” kalıbının kısaltılmış versiyonu olarak düşünebiliriz. İngilizce konuşma diyalogları kurarken pek önermiyoruz; çünkü biraz kaba durabilir.

Fakat Amerika ve Kanada’nın kırsal bölgelerinde daha samimi bir iletişim için bu tarz İngilizce  selamlaşma kelimelerini kullanabilirsin. Tamamen sana kalmış!

Hey! Hiya!

Samimi olduğumuz ortamlarda İngilizce diyalog başlatmak adına “Hey” ve “Hiya” ifadesini kullanabiliyoruz. “Selam”, “Geldim.” anlamını veriyoruz ama unutma, resmi ortamlarda bu selamlaşma kelimesi biraz kaba durur.

Are you OK? Are you alright?

İngilizce konuşma diyalogları başlatmak istiyorsak ve samimi bir ortama giriş yaptıysak, bu ifadelerle iletişim başlatabiliriz. Türkçesiyle “İyi misin?” anlamı veriyor. Bu soru bize sorulmuşsa, “I’m fine. And you?” şeklinde iletişimi devam ettirebiliriz.

ingilizce diyaloglar kısa ingilizce diyalog

İngilizce Vedalaşma Kelimeleri: İngilizce Tanışma Cümleleri

İngilizce diyalogları tamamlarken kullanabileceğimiz vedalaşma kelimeleri ve cümlelerine geçelim. İngilizce diyalogları aşağıdaki vedalaşma ifadeleri ile sona erdirebiliyoruz.

İngilizce vedalaşma kelimeleri ve cümleleri
Türkçeİngilizce
Hoşça kalGood bye
Seni görmek güzeldiIt was nice to see you
Benim için bir zevktiIt was a pleasure for me
Sonra görüşürüzSee you later
İyi günlerGood day / Have a nice day!
Kendine iyi bakTake care of yourself
Tekrar görüşmek üzereSee you again

 

Bunların dışında daha samimi ortamlarda İngilizce diyalog kurarken kullanabileceğimiz gayri resmi cümleler de var. Nedir bunlar?

Later

İngilizce konuşma diyaloglarında eğer karşımızdakilerle samimiysek “See you later” ifadesi kısaltıp “Later” diyebiliriz. Bu şekilde de aynı anlama gelir fakat resmi ortamlarda bu uslüp iyi bir intiba bırakmaz.

I’m out

“Ben çıkıyorum” diyerek İngilizce konuşmaya ya da bulunduğun ortama veda edebilirsin, fakat bunun biraz kaba bir tabir olduğunu unutma. Yani resmi ortamlarda kullanman hoş karşılanmaz. Fakat arkadaş ortamında “Hadi, ben kaçtım.” anlamını vermek için kullanabilirsin.

İngilizce diyaloglarda kullanabileceğin daha birçok selamlaşma ve vedalaşma ifadesi var. İngilizce selamlaşma kelimeleri ve tanışma cümlelerinde pratik yapmak istersen Open English’i şimdi kullanmaya başlayabilirsin. Dünyanın dört bir yanından öğrencilerin bir arada geldiği konuşma sınıflarında eğitmen gözetiminde İngilizce konuşmanı şimdi geliştirmeye başlayabilirsin! 

İngilizce Konuşma Diyalogları (Örnekler)

İngilizce diyaloglarda kullanabileceğimiz birçok kavram öğrendik. Şimdi örnek İngilizce tanışma diyalogları ile bilgilerimizi pekiştirelim. Öğrendiklerinle sen de arkadaşlarınla ya da kendi kendine İngilizce diyaloglar kurabilirsin. Kesinlikle İngilizceni geliştirecektir!

İngilizce Tanışma Diyalogları: Bir Parti Sohbeti

  • Ali: Hi! My name is Ali. What’s up? (Merhaba! Benim ismim Ali. Naber?
  • Brad: Hello Ali. My name is Brad. I’m fine and you? (Merhaba Ali. Benim ismim Brad. Ben iyiyim, sen nasılsın?
  • Ali: Thanks! I’m fine too. Are you here to listen the band? (Teşekkürler! Ben de iyiyim. Buraya grubu dinlemek için mi geldin?)
  • Brad: Oh, I didn’t know there was a band! My collegue Beren invited me to the party. So which band is playing tonight? (Oh, bir grup olduğunu bilmiyordum! Meslektaşım Beren beni partiye davet etti. Peki, bu akşam hangi grup çalıyor?)
  • Ali: Yes, there is a band but they are not that famous. They are our high school friends, just like me and Beren. I don&#;t remember the name of the band but they play jazz. (Evet, bir grup var ama o kadar ünlü değiller. Onlar tıpkı benimle Beren gibi liseden arkadaşlarımız. Grubun adını hatırlamıyorum ama caz çalıyorlar.)
  • Brad: Cool! I love jazz. (Harika! Caza bayılırım.)
  • Ali: Me too! You will enjoy their music. Bass player is really good! Ben de! Onların müziğinden keyif alacaksın. Bas gitarist gerçekten çok iyi!
  • Brad: So when will the band play? (Peki, grup ne zaman çalacak?)
  • Ali: I think they are going to play 30 minutes. (30 dakikaya çalacaklarını düşünüyorum.)
  • Brad: Great! Where will they play? (Mükemmel. Nerede çalacaklar?)
  • Ali: There is a stage on the terrace, if you look to the right, you can see the stairs leading there. (Terasta bir sahne var, sağa bakarsan, oraya giden merdivenleri görebilirsin.)
  • Brad: Nice! Let’s meet in 30 minutes and listen them together. What do you think? (Güzel! 30 dakika sonra bululalım ve beraber dinleyelim. Ne dersin?)
  • Ali: It will be a pleasure for me. Take care! (Benim için bir zevk olacak. Kendine iyi bak!)
  • Brad: See you later! (Sonra görüşürüz!)

İngilizce Konuşma Diyalogları: Rehber Eğitmene Danışmak

  • Öğrenci (Selin): Good morning, Mr. Robinson, how do you do? (Günaydın Bay Robinson, nasılsınız?)
  • Rehber Öğretmen (Mr. Robinson): Good morning Selin. I’m fine, thanks for asking. What’s the news? (Günaydın Selin. İyiyim, sorduğunuz için teşekkürler. Ne var, ne yok?)
  • Öğrenci: I have doubts about choosing the right course for me. (Benim için doğru kursu seçme konusunda şüphelerim var.)
  • Rehber Öğretmen: Hmm. What are your options? (Hmm. Seçenekleriniz neler?)
  • Öğrenci: First of all, there is a optional gardening course which is my favourite subject. But it does not relevant to my career goal. (Her şeyden önce, en sevdiğim konu olan isteğe bağlı bahçıvanlık kursu var. Fakat kariyer hedefim ile alakalı değil.)
  • Rehber Öğretmen: You can assume it is useful information for your hobbies. Life is not all about career. (Hobileriniz için faydalı bir bilgi olduğunu varsayabilirsiniz. Hayat kariyerden ibaret değil.)
  • Öğrenci: Thanks! You are absolutely right, Mr. Robinson! I can think this way. I also have another option. It&#;s called history of banks. This course is more relevant to my major and gives me extra credit for the semester. (Teşekkürler! Tamamen haklısınız, Bay Robinson! Bu şekilde düşünebilirim. Ayrıca başka bir seçeneğim var. Adı Bankalar Tarihi. Bu ders bölümüm ile daha alakalı ve bana dönem için fazladan kredi sağlıyor.)
  • Rehber Öğretmen: I know, your schedule is very heavy this semester. Gardening class might be fun for you. The history of banks course will help you in your academic career. The decision is up to you! My suggestion is that you consider the pros and cons of both. (Biliyorum, programın bu dönem çok yoğun. Bahçecilik dersi sizin için eğlenceli olabilir. Bankaların tarihçesi kursu, akademik kariyerinizde size yardımcı olacaktır. Karar size kalmış! Benim önerim, her ikisinin de artılarını ve eksilerini düşünmenizdir.)
  • Öğrenci: Yes, I should&#; I guess I&#;ll just wait a little longer before making a decision.. (Evet, yapmalıyım&#; Sanırım bir karar vermeden önce biraz daha bekleyeceğim.)
  • Rehber Öğretmen: This is a good idea. (Bu iyi bir fikir.)
  • Öğrenci: Thanks for your help Mr. Robinson. Have a nice day! (Yardımınız için teşekkürler Bay Robinson. İyi günler!)
  • Rehber Öğretmen: Good bye! (Hoşça kal!)

İngilizce İş Diyalogları

İngilizcenin en çok yararlı olduğu noktalardan biri de profesyonel hayat. Çünkü İngilizce bilgisi kariyer yolculuğunda seni her zaman 1 adım öne geçiriyor.

Open English’te iş İngilizcesi konulu özel ders içerikleri olduğunu biliyor muydun? Böylece her yönüyle İngilizce öğrenirken kariyerine uygun İngilizce diyalog ve terimleri hızlıca öğrenebilirsin. 

İş dünyasında İngilizce tanışma diyaloglarında nasıl konuşmalıyız? Bu noktada bilmen gereken bazı şeyler var. Not almak istiyorsan:

  • İş dünyasında İngilizce konuşma diyalogu kurarken resmi ve kibar bir dil kullanmak her zaman iyi bir fikir.
  • İş yerinde samimi olmadığımız kişilerle ve yöneticilerimizle konuşurken erkeklere şu şekilde hitap edebiliyoruz: Mr. + Soyisim (Bay + Soyisim)
  • Kadınlara ise Ms. + Soyisim (Bayan + Soyisim). Eğer evli olduğunu biliyorsak Mrs., bekar olduğunu biliyorsak Miss terimlerini de kullanabiliyoruz.
    • Ör: Mr. Demir: (Bay Demir)
    • Ör: Ms. Öztürk: (Bayan Öztürk)
    • Not: Eğer hitap edeceğimiz kişinin soyismini bilmiyorsak ismini de kullanabiliriz.
  • İş yerinde İngilizce tanışma diyalogları esnasında özel sorulardan, politik konulardan ve iş arkadaşlarımız hakkında konuşmaktan kaçınmalıyız.
  • İş yerinde şu konularda İngilizce konuşma diyalogları başlatabiliriz: İş ile ilgili fikirlerimiz, günlük haberler, etkinlikler, konserler, restoranlar, tatil fikirleri, dizi ve filmler…
  • Özellikle yazışmalarda resmi ve anlaşılır bir İngilizce kullanman gerekiyor.

İş Dünyasında Kullanabileceğimiz İngilizce Kelimeler ve Kalıplar

İş yerinde İngilizce konuşma diyaloglarında kullanabileceğimiz ve sıkça karşılaşacağımız bazı kelime ve kalıplar var. Şimdi onlara bakalım:

İşteyken Kullanabileceğimiz İngilizce Kelimeler
İngilizceTürkçe
DearSayın
CV (Curriculum Vitae) / ResumeÖz geçmiş
Interviewİş görüşmesi / Mülakat
HireÜcretle vererek tutmak
AssessmentDeğerlendirme
SalaryAylık ücret
Gross salaryBrüt aylık ücret
SubjectKonu
ShiftMesai
Workİş yapmak / çalışmak / iş
Jobİş / görev / meslek
ProficiencyYeterlilik / beceriklilik
Deadlineİş teslim süresi
Collegueİş arkadaşı
BossPatron
ManagerMüdür
White-collar workerBeyaz yakalı çalışan
Blue-collar workerMavi yakalı çalışan
DepartmentDepartman / Bölüm
OfficeOfis
Employerİş veren
EmployeeÇalışan, işçi, eleman
PersonnelPersonel
StaffKadro
TraineeStajyer
Recruit (a personnel)(Personel) temin etmek / almak
Resignİstifa etmek
PromotionTerfi
Sick leaveHastalık izni
RetireEmekli olmak

 

İş İngilizcesinde öğrenebileceğin daha binlerce kelime ve kalıp var. İş yerindeki sohbetlerin için İngilizce konuşma diyalog becerini geliştirmek ve yeni kelimeler öğrenmek istiyorsan, Open English’e şimdi kaydol! 

İş Dünyasından Örnek İngilizce Diyaloglar

İş dünyasında hangi İngilizce tanışma cümlelerini kullanabiliriz? İş mülakatlarında İngilizce konuşma diyalogları nasıl olmalı? Şimdi bu sorulara cevap veren 2 örnek İngilizce diyalogu inceleyelim.

Mülakatlar için Örnek İngilizce Diyalog

HR (Mr. Wells): Hello Ms. Yıldız, it is a pleasure to meet you. First of all, tell me a bit about yourself. (Merhaba Yıldız Hanım, tanıştığımıza memnun oldum. Öncelikle bana biraz kendinizden bahsedin.)

Candidate (Ms. Yıldız): Good Morning Mr. Wells. It is a pleasure for me, too! I studied computer engineering at Boğaziçi University. Since I wanted to be an computer engineer throughout my whole life, I planned all my educational goals to this purpose. (Günaydın Bay Wells. Benim için de bir zevk! Boğaziçi Üniversitesi&#;nde bilgisayar mühendisliği okudum. Hayatım boyunca bilgisayar mühendisi olmak istediğim için tüm eğitim hedeflerimi bu amaca göre planladım.)

HR (Mr. Wells): Excellent! Let&#;s hear a little more about you. What are your strengths? (Mükemmel! Sizin hakkınızda biraz daha fazla şey duyalım. Kuvvetli yönleriniz nelerdir?)

Candidate (Ms. Yıldız): I am a diciplined, fast learner and easily adaptable. Moreover, I am open to innovations. I am also successful in problem solving. (Disiplinli, hızlı öğrenen ve kolay adapte olabilen biriyim. Üstelik yeniliklere açığım. Problem çözmede de başarılıyım.)

HR (Mr. Wells): Do you think that you have any weakness?

Candidate (Ms. Yıldız): I get very excited when speaking in public. I think this is my biggest weakness. Therefore, I cannot say that I am successful in oral presentations. (Topluluk önünde konuşurken çok heyecanlanıyorum. Sanırım bu benim en büyük güçsüzlüğüm. O nedenle sözlü sunumlarda başarılı olduğumu söyleyemem. )

HR (Mr. Wells): Why we should hire you?

Candidate (Ms. Yıldız): I know your company is innovative and forward-thinking. These traits fit my personality very well. I have been dreaming of working with your company for a long time. You can be sure that I will use all my talent here. (Şirketinizin yenilikçi ve ileri görüşlü olduğunu biliyorum. Bu özellikler kişiliğime çok uyuyor. Uzun zamandır şirketinizle çalışmayı hayal ediyordum. Tüm yeteneğimi burada kullanacağımdan emin olabilirsiniz.)

HR (Mr. Wells): What is your ideal work enviroment? (İdeal çalışma ortamınız nedir?)

Candidate (Ms. Yıldız): First of all, an environment with high internet speed! Joking apart, a free-minden working environment that is far from standards, where I can determine the working hours myself if there are no emergencies, is ideal for me. (Öncelikle internet hızının yüksek olduğu bir ortam! Şaka bir yana, standartlardan uzak, acil bir durum olmadığında çalışma saatlerini kendim belirleyebileceğim özgür bir çalışma ortamı benim için idealdir.)

HR (Mr. Wells): This is wonderful Ms. Yıldız! It was the perfect job interview. We will choose among our candidates within 3 days, after which we will inform you of our decision. Take care of yourself. (Harika Ms. Yıldız! Mükemmel bir iş görüşmesiydi. 3 gün içinde adaylarımız arasından seçim yapacağız ve kararımızı size bildireceğiz. Kendine dikkat edin.)

Candidate (Ms. Yıldız): Thank you very much, Mr. Wells. Hope we work together! Have a nice day. (Çok teşekkür ederim, Mr. Wells. Umarım birlikte çalışırız! İyi günler dilerim.)

Günlük İş Dünyasından Örnek İngilizce Diyalog

Employee (Merve): Good morning Mr. Waters, may I have your time for a moment, please? (Günaydın Bay Waters, 1 dakikanızı alabilir miyim, lütfen?)

CEO (Mrs. Waters): Sure Merve, what it the subject? (Tabii ki Merve, konu nedir?)

Employee (Merve): As digital marketing, we want to design a new advertising campaign. We would like to make a short presentation on this subject. (Dijital pazarlama olarak yeni bir reklam kampanyası tasarlamak istiyoruz. Bu konuda size kısa bir sunum yapmak istiyoruz.)

CEO (Mrs. Waters): Really? Excellent. But we have to watch it with whole departments. Let&#;s set up a meeting for this. (Gerçekten mi? Mükemmel. Fakat bunu tüm departmanla beraber izlemeliyiz. Bunun için bir toplantı düzenleyelim.)

Employee (Merve): But before showing it to all departments, we thought it would be a good idea to get your feedback. So we can revise the video. (Ancak tüm departmanlara göstermeden önce, geri bildirimlerinizi almanın iyi bir fikir olacağını düşündük. Böylece videoyu revize edebiliriz.)

CEO (Mrs. Waters): Not needed, Merve! I am full of confidence with you. Let’s watch it together and get feedbacks from everyone. (Gerek yok Merve! Size güvenim tam. Hep birlikte izleyelim ve herkesten geri dönüş alalım.)

Employee (Merve): As you wish, boss! (Nasıl istersen, patron!)

CEO (Mrs. Waters): Boss? Ha-ha! I should put this to business card. (Patron? Ha ha! Bunu kartvizitime eklemeliyim.)

Employee (Merve): The design team will be delighted! Anyway, I&#;ll let you know when the meeting time is set, Mr. Waters. (Tasarım ekibi çok sevinecek! Her neyse, toplantı zamanı geldiğinde size haber veririm Bay Waters.)

ingilizce diyalog örnekleri

Seyahatler için İngilizce Diyaloglar

İngilizce diyaloglar ve İngilizce selamlaşma kelimelerinin en çok işimize yaradığı bölüme geldik: Seyahatler! Yurt dışında seyahate çıkmayı planlıyorsan, temel seviyede İngilizce bilmen gerekir. Çünkü İngilizce en yaygın konuşulan dil!

Şimdi yurt dışı seyahatlerinde karşına çıkabilecek İngilizce kelimelere bakalım. Sonrada bu kelimeleri örnek İngilizce diyaloglarda kullanalım.

Otel Rezervasyonu Yaparken Kullanabileceğin Kelimeler

Otel rezervasyonlarında hangi İngilizce kelimeler sıkça karşına çıkıyor? Beraber bakalım.

Otel Rezervasyonlarında Karşına Çıkabilecek Kelimeler
İngilizceTürkçe
ReservationRezervasyon
Make a reservationRezervasyon yapmak
Booking a roomOda kiralamak
HotelOtel
HostelHostel
Single roomTek kişilik oda
Double roomÇift kişilik oda
Shared roomPaylaşımlı oda
Key cardAnahtar kart (Otel odaları için)
DepositDepozito
Room numberOda numarası
Morning call / Wake up callUyandırma servisi
Check-in / Check-out (a hotel)Otele giriş / çıkış
Late chargeOtelden geç çıkış ödemesi
ComplimentaryÜcretsiz
Room serviceOda servisi
City viewŞehir manzarası
Ocean viewOkyanus manzarası
Sea viewDeniz manzarası
Swimming poolYüzme havuzu
Airport shuttleHavalimanı servisi
Breakfast buffetAçık büfe kahvaltı
Fitness roomEgzersiz yapma alanı
Pets allowed / Pet-friendlyEvcil hayvan kabul edilir / Evcil hayvan dostu
Business centerToplantılar için uygun iş merkezi
ManagerMüdür
ReceptionistResepsiyonist
Bellboy / PorterBavulları taşıyan otel çalışanı
HousekeeperOda temizlikçisi
TipBahşiş

Otel Rezervasyonları için Örnek İngilizce Diyaloglar

Örnek İngilizce konuşma diyaloglarından devam edelim. Otel rezervasyonu yaparken nasıl bir İngilizce diyalog kurmalıyız?

Customer (Müşteri): Hello, I am calling to book a double room between Friday 17th and Sunday 19th of June. (Merhaba, 17 Haziran Cuma ile 19 Haziran Pazar arasında çift kişilik oda rezervasyonu yapmak için arıyorum.)

Customer service (Müşteri servisi): Hello, I am Angie from ABC Hotels. Of course! Let’s check it our right now. May I have your first name so that I can address you properly? (Merhaba, ben ABC Otelleri’nden Angie. Tabii ki! Hemen şimdi kontrol edelim. Size düzgün bir şekilde hitap edebilmem için adınızı alabilir miyim?)

Customer (Burcu Demir): My name is Burcu Demir. I can see from your website that you rooms with both ocean and city views. (Benim adım Burcu Demir. Hem okyanus hem de şehir manzaralı odalarınızın olduğunu web sitenizden görebiliyorum.)

Customer service: Of course Mrs. Demir, those rooms are available for the date you mentioned. May I know how many people will you be? (Tabii ki Bayan Demir, o odalar bahsettiğiniz tarih için müsait. Kaç kişi olacağınızı öğrenebilir miyim?)

Customer (Burcu Demir): We are a couple with an 8 year old boy. So we need a big room with a king bed and a single bed. (Biz 8 yaşında bir erkek çocuğu olan bir çiftiz. Bu yüzden bir kral yatak ve bir tek kişilik yatak içeren büyük bir odaya ihtiyacımız var.)

Customer service: Certainly! The price of the room that meets your expectations will be around USD for one night.

Customer (Burcu Demir): What are your services for this room?

Customer service: You may use airport shuttle, fitness room and breakfast buffet with no charge, Mrs. Demir. Do you with a credit or debit card? Or may you want to pay when you check-in to the hotel? You will just pay only 15 USD for deposit.

Customer (Burcu Demir): Perfect! Let’s do the last payment option. Have a good day, Angie.

Customer service: You welcome Mrs. Demir. I am going to mail you details. We will be excited to see your family in our hotel. Have a great day!

Uçak Bileti Rezervasyonları ve Pasaport Kontolü için İngilizce Kelimeler

Uçak biletini yerli bir firmadan alırken sorun yoktur. Peki, yurt dışından yabancı bir firmadan uçak bileti almak istiyorsak, Türkçe ile iletişim kuran satış temsilcisi bulma şansımız nedir? Biraz zor. O nedenle şimdi sana yurt dışı için uçak bileti alırken ve yabancı havalimanlarında karşına çıkabilecek İngilizce kelimelerden bahsedeceğiz.

Yurt dışına seyahat etmeyi planlıyorsan ayrıca havalimanında seni İngilizce diyaloglar bekliyor, demektir. Özellikle vize alarak bir yere gideceksen, pasaport polisi sana sorular soracaktır.

Havalimanlı için İngilizce Kelimeler
İngilizceTürkçe
FlightUçuş
Flight ticket9Uçak bileti
Check-in (for a flight)Bilet ve bagaj işlemlerinin tümü
Aisle seatKoridor kenarı koltuk
Window seatCam kenarı koltuk
Emergency exit seatAcil çıkış koltuğu
Boarding passBiniş kartı
Boarding timeUçağa biniş zamanı
Cancelled / Canceledİptal edildi
Domestic departuresYurt içi kalkışlar
Domestic arrivalsYurt içi varışlar
International departuresUluslararası kalkışlar
International arrivalsUluslararası varışlar
CustomsGümrük
Departure timeKalkış zamanı
Immigration counterGöçmen gişesi
BaggageBagaj
Baggage claim check / areaBagaj teslim alanı
Security checkGüvenlik kontrolü
PassportPasaport
VisaVize

Havalimanı için Örnek İngilizce Diyaloglar

Havalimanındayken örnek İngilizce diyaloglar hakkında bilgi sahibi olmak çok işimize yarıyor. Çünkü dünyanın birçok yerinde güvenlik memurları soruları İngilizce soruyor ve bu sorular çoğunlukla aynı oluyor.

Passport Officer: Good evening, sir. May I see your passport, please? (İyi akşamlar, efendim. Pasaportunuzu görebilir miyim, lütfen?)

Traveler: Good evening, here is my passport. (İyi akşamlar, pasaportum burada.)

Passport Officer: Where have you traveled from? (Nereden seyahat ettiniz?)

Traveler: I am coming from Ankara, Turkey. (Ankara, Türkiye’den geliyorum.)

Passport Officer: What is your purpose for the visit? (Ziyaret amacınız nedir?)

Traveler: I am on a holiday. My travel purpose is a touristic visit. (Tatildeyim. Seyahat amacım turistik bir gezi.)

Passport Officer: How many days you will stay? (Kaç gün kalacaksınız?)

Traveler: I will stay 4 days. (4 gün kalacağım.)

Passport Officer: Where will you stay? (Nerede kalacaksınız?)

Traveler: I will stay at ABCD Hotel. (ABCD Oteli’nde kalacağım.)

Passport Officer: Thanks, sir. Enjoy your stay in our city! (Teşekkürler, efendim. Şehrimizde konaklamanın tadını çıkarın!)

Traveler: Thanks, I will. Take care of yourself. (Teşekkürler, tadını çıkaracağım. Kendinize iyi bakın.)

Share

İlginizi çekebilecek diğer yazılar


İngilizce Diyaloglar

İngilizce diyaloglar için kalıplar var mıdır?

Her dilde olduğu gibi İngilizce’de de farklı konularda kalıplaşmış konuşma diyalogları vardır. İngilizce’yi öğrenmeye başlayan öğrenciler, konulara özgü İngilizce diyalog alışkanlıklarını öğrenirse, İngilizceleri akıcılık kazanır. Kişiler kendi ilgi alanlarına giren konular hakkında daha kolay kelime öğrenirler. Bu alanlardaki İngilizce diyaloglar belleklere daha kolay yerleşir. İngilizce'de günlük yaşantılarda geçen basit İngilizce diyalogları ve kısa konuşma örneklerini sayfamızda görebilirsiniz.

Sayfamızda yer alan İngilizce diyalog örnekleri Limasollu Naci Yayınları’nın İngilizce Eğitim Setleri yardımcı kitaplarından alınmış bazı örnek konular bulacaksınız. İngilizce’yi mükemmel, kolay ve eğlenerek öğrenmek için, setlerimizi size içtenlikle tavsiye ederiz.

 

İlk olarak dil bilme konusu ile ilgili İngilizce diyalogları görelim.

İngilizce dil bilip bilmeme

 Dil Bilip Bilmeme - İngilizce Diyaloglar


İngilizce biliyor musunuz?
Do you speak English?
du yu spi:k ingiliş

Beni anlıyor musunuz?

Do you understand me?
du yu anderstend mi

Evet, biraz.

Yes, a little.
yes e litıl

Lütfen yavaş konuşunuz.

Speak slowly, please.
spi:k slovli pli:z

Yazabilir misiniz, lütfen?

Could you write it down, please?
kud yu rayt it davn pli:z

İngilizcenizi nerede öğrendiniz?

Where did you learn your English?
ver did yu lörn yor ingliş

İngilizceyi kendi kendime öğrendim.

I learnt English by myself.
ay lörnt ingiliş bay mayself

Ne kadar zamandır İngilizce öğreniyorsunuz?

How long have you been learning English?
hav long hev yu bi:n lörning ingiliş

Üç aydır İngilizce öğreniyorum.

I have been learning English for three months.
ay hev bi:n lörning ingliş for tri: monts

Lütfen tekrar söyler misiniz?

Would you say that again, please?
vud yu sey det egeyn pli:z

İngilizcemi nasıl buluyorsunuz?

What do you think of my English?
vat du yu tink ov may ingliş

Biraz pratiğe ihtiyacınız var.

You need some practice.
yu ni:d sam praktis

 

Günlük konuşmalarda kullanım alışkanlıkları olan İngilizce diyalog kalıpları vardır. İngilizce’yi akıcı ve güzel konuşabilmek için İngilizce diyaloglarda kullanılan bu kalıpları bilmekte çok fayda vardır. İngilizce diyaloglarda, konuşmanın konusuna göre çeşitli düz cümle veya soru cümleleri söylenmekte ve bu cümlelere karşılık olarak kısa veya uzun cümlelerle cevaplar verilmektedir. 

 

Şimdi bir erkek berberinde geçecek İngilizce diyalogları görelim.

Berberde

Berberde - İngilizce Diyaloglar
 

Saçımı kestirmek istiyorum.
I would like to have my hair cut.
ay vud layk tu hev may heir kat

Kısa istiyorum, lütfen.

I’d like it short, please.
ayd layk it şort pli:z

Çok kısa kesmeyin lütfen.

Don’t cut it too short, please.
dont kat it tu: şort pli:z

Sakal tıraşı olmak istiyorum.

I’d like a shave.
ayd layk e şeyv

Çok iyi, teşekkür ederim.

Thank you. That’s fine.
tenk yu dets fayn

Yıkansın ister misiniz?

Would you like a shampoo?
vud yu layk e şampu:

Evet, lütfen.

Yes, please.
yes pli:z

Bıyıklarımın düzeltilmesini istiyorum.

I’d like my moustache trimmed.
ayd layk may mustaş tirimd

Borcum ne kadar?

How much do I owe you?
hav maç du ay ov yu

Bu sizin için.

This is for you.
dis iz for yu

 

İngilizce diyaloglar sayfamızdaki kalıp cümleler, konu başlıkları ile ayrıştırılmıştır. Böylece hangi durumda hangi kelime ve cümlelerin kullanılması gerektiği daha net açıklanmıştır. 

 

 

Kıymetli Öğrencimiz,
Yeni bir yaz sezonuna giriyoruz, önümüzde uzun, sıcak ve güzel yaz günleri var. Bu yaz döneminde İngilizce öğrenme hedefinizi sonuca ulaştırmak için kuruluşumuz size her imkanı sunmaktadır. Bu fırsatı değerlendirin. Kendinize daha başarılı bir gelecek hazırlayın. Detaylı bilgi için tıklayınız.

 

 

Şimdi bir saat tamircisinde geçecek İngilizce diyalogları görelim.

Saat Tamircisinde

Saat Tamircisinde - İngilizce Diyaloglar

Bir kol saati almak istiyorum.
I would like to buy a watch.
ay vud layk tu bay e voç

Saatım yere düştü ve durdu.

My watch fell on the ground and stopped.
may voç fel on dı graund end stopt

Saatımı tamir ettirmek istiyorum.

I would like to have my watch repaired.
ay vud layk to hev may voç ripeyrd

İleri gidiyor.

It is fast.
it iz fast

Geri kalıyor.

It is slow.
it iz slov

Ne zaman hazır olur?

When will it be ready?
ven vil it bi redi

Tamir fiyatı ne tutar?

How much will I pay for it?
hav maç vil ay pey for it

 

İngilizce diyaloglar çalışması size, yurtdışına gittiğiniz zaman temel talep ve ihtiyaçlarınızı ifade edebilmenize yardımcı olur. İngilizce diyaloglara kulak dolgunluğunuzun olması, seyahatinizin daha kolay ve eğlenceli geçmesini sağlar. İngilizce diyaloglarımızdaki bazı konularda hem soru cümlesi hem de bu soruya verilebilecek cevap cümleleri bir arada verilmiştir.

 

Şimdi bir ayakkabı mağazasında geçecek İngilizce diyalogları görelim.

Ayakkabı Mağazasında

Ayakkabı mağazında - İngilizce Diyaloglar

Bir çift ayakkabı almak istiyorum.
I’d like to buy a pair of shoes.
ayd layk tu bay e per ov şu:z

Kaç numara giyiyorsunuz?

What size are you?
vat sayz ar yu

Kırküç numara.

Forty-three.
Fortitri:

Bunu deneyebilir miyim?

May I try this on?
mey ay tray dis on

Bu ayakkabı çok büyük.

This shoe is too big.
dis şu: iz tu: big

Daha küçüğü var mı?

Have you got a smaller size?
hev yu gat e smolır sayz

Bu modelin kahve rengisi var mı?

Have you got this model in brown?
hev yu gat dis modıl in bravn

Evet, var.

Yes, we have.
yes vi hev

Tamam bunu almak istiyorum.

O.K. I’d like to buy this.
okey ayd layk tu bay dis

 

İngilizce diyalog kurarken duyduğunuz cümledeki kelimeleri tek tek tercüme etmek ve anlama ve sonra cevap karşınızdakine cevap vermek oldukça zaman kaybedici bir durumdur. Bu durum sohbet akışını bozabileceği gibi, kendinize olan güveninizi sarsabilir. İngilizce diyalogları bilmek bu anlamda da önemlidir. Duyduğunuz cümle kalıbının Türkçesini bilmeniz ve hemen karşınızdakine cevap vermeniz, size hem zaman kazandırır hem de İngilizcenizi daha ileri seviyede olduğunu göstermenize yardımcı olur.

 

Şimdi bir fotoğrafçıda geçecek İngilizce diyalogları görelim.

Fotoğrafçıda

Fotoğrafçıda - İngilizce Diyaloglar

Fotoğraf makinam için yeni SD kart istiyorum.
I want to get a new SD card for my cam.
ay vant tu get e niv esdi kartfor may kem

SD kartı nereden alabilirim?

Where can I get a SD card?
ver ken ay get e esdi kart

Vesikalık resim çektirmek istiyorum.

I would like to have a passport photograph taken.
ay vud layk tu hev e pasport pikçır teykın

Kaç baskı istiyorsunuz?
How many prints do you want?
hav meni prints du yu vant

Bu fotoğraf makinesi çalışmıyor.
This camera doesn’t work.
dis kamera dazınt vörk

Bu fotoğraf makinesini tamir edebilir misiniz?

Can you repair this camera?
ken yu ripeyr dis kamera?

 

İngilizce diyalogları bilmeniz konuşma becerinizi arttıracaktır. Ancak bu kalıplarla sınırlı kalmamanız, hem dilbilgisi alt yapınızı güçlendirmek için hem de kelime bilginize geliştirmek için öğrenmeye devam etmeniz gerekir.

 

Şimdi bir polis istasyonunda geçecek İngilizce diyalogları görelim.

Polis İstasyonunda

Polis İstasyonunda - İngilizce Diyaloglar
 

Afedersiniz, yardımınıza ihtiyacım var.
Excuse me, I need your help.
ekskyuz mi ay ni:d yor help

Cüzdanım çalındı.

My wallet has been stolen.
may valet hez bi:n stolın

Nerede çalındı?

Where was it stolen?
ver vaz it stolın

Emin değilim.

I am not sure.
ay em nat şu:r

Bütün gün etrafta dolaşıyordum.

I was walking around all day.
ay vaz volking eraound ol dey

Türk Elçiliğine telefon etmek istiyorum.

I want to call the Turkish Embassy.
ay vant tu kol dı törkiş embesi

Bir de çevirmen istiyorum.

Also, I want an interpreter.
olso ay vant en interpretır

 


 LN İngilizce eğitim setlerimiz hem İngilizce’yi öğrenme garantisi vermekte hem de İngiltere’den sertifika almanızı sağlamaktadır. Detaylı bilgi için tıklayınız.
 

 

Şimdi bir garajda geçecek İngilizce diyalogları görelim.

Garajda - Tamirhanede

Garajda Tamirhanede - İngilizce Diyaloglar
 

Arabınızın nesi var?
What’s wrong with your car?
vats rong vit yor kar

Motor çalışmıyor.

The engine won’t start.
dı encin vont start

Vantilatör kayışı kopmuş.

The fan belt is broken.
dı fen belt iz brokın

Lütfen frenleri kontrol edin.

Please check the brakes.
pli:z çek dı breyks

Arabayı tamir edebilir misiniz?

Can you repair the car?
ken yu ripeyr dı kar

Radyator su akıtıyor.

The radiator is leaking.
dı rediyetır iz li:king

Karbüratörü ayarlamak gerek.

The carburettor needs adjusting.
dı karbüreytır ni:ds eccasting

Sizde yedek parça var mı?

Have you got spare parts?
hev yu gat sper parts

Ne zaman hazır olur?

When will it be ready?
ven vil it bi redi

 

Şimdi bir petrol istasyonunda geçecek İngilizce diyalogları görelim.

Petrol Istasyonunda (Benzincide)

Petrol Istasyonunda (Benzincide) - İngilizce Diyaloglar
 

 

Lütfen depoyu doldurun.
Please fill up the tank.
pli:z fil ap dı tenk

Yirmi litre süper benzil lütfen.

Twenty litres of super petrol, please.
tventi litrıs ov süpır petrol pli:z

Lütfen, yağı kontrol edin.

a Please check the oil.
pli:z çek dı oyl

Ön camı yıkayın, lütfen.

Wash the front window, please.
voş dı front vindov pli:z

Yakınlarda bir garaj var mı?

Is there a garage near here?
iz der e garaj ni:r hi:r

Lütfen, bir tamirci gönderin.

Please, send me a mechanic.
pli:z send mi e mekanik

Bir kaza geçirdim.

I've had an accident.
ayv hed en eksidınt

Motor çalışmıyor.

The engine won’t start.
dı encın vont start

 

 

Tüm İngilizce diyaloglar konularını aşağıdaki listemizden seçerek inceleyebilirsiniz.

Doğum Günü Partisinde Diyaloglar

Gözlükçüde Diyaloglar

Tren Yolculuğunda Diyaloglar

Kuyumcuda Diyaloglar

Hava Hakkında Diyaloglar

Deniz Yolculuğunda Diyaloglar

Uçak Yolculuğunda Diyaloglar

Bir Arkadaş ile Diyaloglar

Alışverişte Diyaloglar

Postanede Diyaloglar

Süpermarkette Diyaloglar

Lokantada Diyaloglar

Diş Hekiminde Diyaloglar

Kuaförde Diyaloglar

Doktorda Diyaloglar

İnternette Diyaloglar

Eczanede Diyaloglar

Kuru Temizlemecide İngilizce Diyaloglar

 

Tüm diğer konularımızı  İngilizce Konu Listesi  sayfamızda bulabilirsiniz

İngilizce eğitim setleri Footerİngilizce eğitim setleri Footer

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır