6 sınıf görsel sanatlar çizimleri / Görsel Sanatlar Kulübü Öğrencileri ile Fayans Boyama | Jale Tezer Eğit

6 Sınıf Görsel Sanatlar Çizimleri

6 sınıf görsel sanatlar çizimleri

6. Sınıf Görsel Sanatlar Defteri

KİŞİSEL BİLGİLER<br />

Adı-Soyadı <br />

Adresi <br />

<br />

Ev Telefonu <br />

Fotoğraf<br />

E-posta<br />

@<br />

Öz geçmiş<br />

KİŞİSEL BİLGİLER<br />

Doğum Yeri <br />

Doğum Tarihi <br />

EĞİTİMİ<br />

Okuduğu Okullar: <br />

Gittiği Kurslar: <br />

Katıldığı Eğitsel Kulüpler<br />

İLGİ ALANLARI VE EĞİTİM - KARİYER HEDEFİ<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;<br />

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.<br />

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;<br />

O benimdir, o benim milletimindir ancak.<br />

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!<br />

Kahraman ırkıma bir gül Ne bu şiddet, bu celal?<br />

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal;<br />

Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklal.<br />

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.<br />

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!<br />

Kükremiş sel gibiyim: Bendimi çiğner, aşarım;<br />

Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.<br />

Garb’ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar;<br />

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.<br />

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,<br />

‘’Medeniyet!’’ dediğin tek dişi kalmış canavar?<br />

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;<br />

Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.<br />

Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın<br />

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.<br />

İSTİKLAL MARŞI<br />

Bastığın yerleri ‘’toprak!’’ diyerek geçme, tanı!<br />

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.<br />

Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:<br />

Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.<br />

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?<br />

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!<br />

Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,<br />

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.<br />

Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli:<br />

Değmesin ma’bedimin göğsüne na-mahrem eli;<br />

Bu ezanlar -- ki şehadetleri dinin temeli --<br />

Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.<br />

O zaman vecd ile bin secde eder -- varsa -- taşım;<br />

Her cerihamda, İlahi, boşanıp kanlı yaşım,<br />

Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na’şım!<br />

O zaman yükselerek Arş’a değer, belki, başım.<br />

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!<br />

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.<br />

Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:<br />

Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;<br />

Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklal.<br />

Resimler: Figen ÇETİN, Hikayeler: Ali SAÇIKARA<br />

Mehmet Akif ERSOY<br />

ISBN: <br />

BASKI: Anadolu Ofset - Adres: Matbaacılar Sitesi Muhabir Cad. <strong>6.</strong> Blok No Karatay-KONYA<br />

MATBAA SERTİFİKASI: Konya, Ağustos <br />

GENÇLİK KİTABEVİ: Mimar Muzaffer Cad. Rampalı Çarşı No. 42 Konya - Tel. 00 42<br />

YAYINCI SERTİFİKASI:


Görsel İletişim ve Biçimlendirme<br />

Vincent Van Gogh<br />

Vincent Van Gogh, 30 Mart tarihinde Hollanda’nın güneyindeki<br />

Brabant bölgesinde, Groot-Zundert köyünde dünyaya geldi.<br />

Ailesinde bankacı, büyük tüccar, tablo satıcısı gibi zengin kişilerin<br />

bulunmasına rağmen babası bir köy papazıydı.<br />

Vincent 12 yaşındayken komşu kasabanın okuluna gönderildi.<br />

Ancak her şeyi gayet yavaş kavraması yüzünden eğitimini yarıda<br />

bıraktı. Babası onu 16 yaşındayken önce La Haye’deki sonra Brüksel’deki<br />

“Goupil” galerilerine resim satış memuru olarak yerleştirdi.<br />

’te Goupil Galerisi’nin Londra şubesine atandı. Burada<br />

kiracı olarak kaldığı evin kızı Ursula Loyer ile ’te evlenmek<br />

istedi. Evlilik teklifinin reddedilmesi üzerine ilk ruhi bunalımını<br />

geçirdi. Londra’dan kaçtı, Goupil Galerisi’nin Paris şubesine geçti.<br />

Fakat burada da barınamadı. Müşterilerle ve kurum yöneticileriyle<br />

anlaşmazlıklar yaşıyordu. İşinden ayrılıp evine döndü.<br />

Babası ’te ölünce kardeşi Theo’nun da etkisiyle ’da Paris’e<br />

gitti. Paris’te yaşayan kardeşi Theo, onu evine aldı. Eline her<br />

türlü resim malzemesini verdi. Vincent Van Gogh, Ressam Cormon’un<br />

atölyesine yazıldı. Burada Toulouse – Lautrec ve diğer<br />

empresyonist ressamlarla tanıştı. İçinde bir türlü dile getiremediği<br />

coşkun bir insanlık sevgisi, sonsuz bir merhamet hissi vardı.<br />

Bunları kelimelerin yardımı olmadan boyalarla anlatmak zorundaydı.<br />

Pissarro, Degas, Seurat, Signac ve Gauguin‘le tanıştı. Bir<br />

ara “Noktacı-Pointillist” resim tekniğini benimsedi. Paris’te kaldığı<br />

bir yıl içinde ’den fazla resim yapmıştı. ’de Lautrec‘in aklına<br />

uyarak güney Fransa’ya, daima güneşli ve yazın çok sıcak olan<br />

Arles Kasabası’na gitti. Akdeniz’in laciverdi onu büyüledi.<br />

Van Gogh resmi o kadar seviyordu ki, boyayı tüpten doğruca tuval<br />

üzerine sıkıyor, parmağıyla eziyordu. Bazen hırsını alamıyor,<br />

boya yiyor; yemeklere renk versin diye boya katıyordu!<br />

Sinirleri çok bozulmuştu. ’de bir gece (23 Aralık), küstah tavırlar<br />

takınan Gauguin’le tartıştı.<br />

Gauguin kaçmıştı. Theo Paris’ten geldi. Van Gogh’u iki hafta için<br />

hastaneye yatırdılar. Burada hayaller görmeye başladı. Arles’de<br />

hayatının en güzel tablosunu yapmıştı. Kendi isteği üzerine<br />

Arles yakınlarındaki Saint-Remy akıl hastanesine yattı. Bir süre<br />

sonra başka bir akıl hastanesine yatırıldı.<br />

’da “Mercure de France” Dergisi’nde, hakkında yazılan ilk<br />

yazı yayınlandı. “Kırmızı Üzüm Bağı” adlı tablosu hayatta iken satılan<br />

ilk ve son tablosu oldu. Van Gogh hastaneden çıkıp Paris’e,<br />

Theo’nun evine gitti. Auvers’te 29 Temmuz ’da öldü.<br />

Van Gogh, ölümünden 10 yıl sonra ortaya çıkacak “Fauve” ressamlarına<br />

ilham olmuş, ekspresyonistleri etkilemiştir. Kendinden<br />

önceki dönemlerin çok sağlam sanılan geleneklerini bir hamlede<br />

yıkmıştır. Renkçilikte ve itibari boya kullanmakta resmin sınırlarını<br />

sonuna kadar zorlamıştı. Resimde konunun önemi olmadığını,<br />

herhangi bir konunun sanat gücünü ifadeye neden olabileceğini<br />

ispat etti. Çizgi hâlindeki tuşlar ile çalışması da resim sanatına getirdiği<br />

yeniliklerdendir. Sanat gücü, denge hissinde ve ifadesindeydi.<br />

Ölümünden sonra Paris’te “Bağımsız Sanatçılar” sergisinde<br />

eserleri teşhir edildi ve bir anda meşhur oldu. 37 yıllık ömrünün<br />

son yılında yaptığı tablolar ile resim dünyasının unutulmazları<br />

arasına girdi.


RESİMLE GELEN TEDAVİ<br />

Öğrenciler görsel sanat çalışmalarından oluşan<br />

bir sunum dosyası hazırlar.<br />

Görsel sanat çalışmasını oluştururken farklı<br />

materyalleri ve teknikleri kullanır.<br />

Görsel sanat çalışmasındaki fikirlerini ve<br />

deneyimlerini; yazılı, sözlü, ritmik, drama vb.<br />

yöntemlerle gösterir.<br />

Seçilen tema ve konu doğrultusunda fikirlerini<br />

görsel sanat çalışmasına yansıtır.<br />

Görsel sanat çalışmasında perspektifi kullanır.<br />

Görsel İletişim ve Biçimlendirme<br />

Gözleme dayalı kısa ve uzun süreli çizimler<br />

yapar.<br />

Üç boyutlu çalışmalar oluşturmak için oyma,<br />

asamblaj veya modelleme tekniklerini<br />

kullanır.<br />

Görsel sanat çalışmasında farklı geleneksel<br />

Türk sanatları alanlarını bir arada kullanır.<br />

Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat<br />

elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır.<br />

Genç kadın yana yakıla komşusuyla dertleşiyordu: “Baksana Ayşe abla, koca çocuk…<br />

Seneye okula başlayacak. Çocuğa nazar değdi sanki. İki senedir konuşmuyor.<br />

Tek kelime etmediği gibi dediklerimizi de anlamıyor. Ne yapacağımı bilmiyorum vallahi.”<br />

Ayşe, çenesini avuçlarına koyup televizyona dalan çocuğa dikkatle baktı. Çocuk, televizyonun<br />

içine düşecekti sanki. Görüntülerin değişmesiyle hop oturup hop kalkıyordu. Ayşe, çocuğun televizyonda<br />

gördüklerine tepki gösterdiğini fark etti. Sonra gülerek çocuğun annesine döndü: “Şerife, baksana<br />

kız! Bu çocuk televizyonla anlaşıyor ya!”<br />

Şerife iç çekip sitem etti: “Hiç sorma Ayşe abla, varsa yoksa bir televizyon başka hiçbir şeyle ilgilenmiyor.”<br />

Ayşe abla gülmeye başladı: “Şekerim, doğar doğmaz çocuğu televizyona emanet edersen olacağı bu.”<br />

Şerife suçluluk duygusuyla terslendi: “Ne yapalım abla? Bir türlü durduramadık ki. Ağlarken yeri göğü titretirdi.<br />

Televizyonun karşısına geçti mi de susuverirdi.”<br />

Ayşe, Şerife’nin ne diyeceğini biliyordu sanki. Yeniden gülümsedi: “Bana sorarsınız bu çocuğun bir sıkıntısı yok.<br />

Sıkıntı sizde. Çocuğun dilinden anlamıyorsunuz siz. Sanırım biraz da geç kalmışsınız.”<br />

Şerife, üzülmüştü. Üzüntüsü sesinden belli oluyordu: “Aman Ayşe abla. Bizim neyimiz olacak ki? Aç değil açıkta<br />

değil. Gözümüz gibi baktık yavrumuza. Tamam, suçluyuz, yaptık bir hata… Peki, bunun çözümü yok mu?”<br />

Ayşe her zamanki gibi neşeliydi. Gülümseyerek cevap verdi: “Olmaz olur mu şekerim! Psikologlar, psikiyatrlar<br />

var. Hangi çağda yaşıyoruz? Artık çözülemeyen dert mi kaldı? Çocuğu bir psikoloğa götürün. O size yol<br />

gösterecektir.”<br />

Şerife öfkelenmişti: “Psikolog msikolog olmaz Ayşe abla. Deli mi benim oğlum?”<br />

Ayşe yine güldü ama bakışları oldukça sertti bu kez: “Hadi oradan, cahil! Deliler mi gidiyormuş psikoloğa? Bırak tatlım bu<br />

kafayı. Çocuğunun iyiliğini düşün. Bak, yarından tezi yok götüreceksin çocuğu. Karışmam sonra!”<br />

Şerife çaresizdi, boynunu büktü: “Tamam Ayşe abla. Ben Aziz’e anlatayım, bakalım o ne diyecek?”<br />

Akşam, Aziz gelince Şerife durumu anlattı. Aziz’in aklına yatmıştı bu fikir. Değilse çocuk elden gidecekti. “Tamam.” dedi.<br />

Ertesi günün akşamında elinde bir isim ve adresle geldi Aziz.<br />

Sabah, Aydın’ı da alıp psikoloğun yolunu tuttular. Psikolog güler yüzlü, genç bir adamdı. Aydın’a elini uzattı.<br />

Tokalaştılar. Aydın’ı babasının yanında bırakıp annesiyle özel bir görüşme yaptı psikolog. Daha sonra<br />

annesini bırakıp babasıyla kısa bir süre konuştu. Şimdi sıra Aydın’a gelmişti. Psikolog seslendi: “Gel<br />

bakalım, Aydın Bey.“<br />

Aydın hiçbir tepki vermedi. Bu kez psikolog ellerini kullanarak “gel” işareti yaptı. Aydın gülümseyerek<br />

adamın peşine düştü. Psikolog başını salladı: “Sanırım meseleyi anladım.”<br />

Psikoloğun oldukça geniş ve aydınlık bir görüşme odası vardı. Aydın’ı koltuklardan birine<br />

oturttu. Gözlerini, çocuğun gözlerinin içine dikti. Bu sırada gülümsüyordu. Sonra biraz geri<br />

çekilip eliyle kalk işareti yaptı. Aydın ayağa kalktı. Psikolog “Otur.” dedi ama çocuk oralı bile olmadı.<br />

Sonra çocuğun boyunu ve kilosunu ölçtü. Hasta takip defterini açıp şunları yazdı:<br />

Aydın Güven, 8 yaşında, 29 kilo, santimetre… Sözel iletişime kapalı Nedeni bilinmiyor. Çocuk görsel<br />

iletişime açık… Görüşme Tarihi: 07/14/<br />

Psikolog defterini kapatıp Aydın’ı içerdeki küçük resim odasına götürdü. Çocuğun önüne bir tomar kâğıt bıraktı.<br />

Çocuğun başını okşayarak seslendi: “Hadi Aydın, resim yapalım.”<br />

Aydın bir çırpıda kâğıtları doldurdu. Çizdiklerini psikoloğa gösterdi. Resimlerin hepsinde aynı figürler vardı: Başı gövdesinden<br />

ayrılmış bir köpek ve yüzü belli olmayan büyük bir insan silueti.<br />

Psikolog, Aydın’a bir tomar kâğıt daha verdi. Bu kez kalemin yanında bir de pastel boya takımı vardı. İşaret ederek evde de resim<br />

yapmasını ancak bu kez resimleri boyamasını istedi çocuktan. Aydın gülümsedi. Sonra olmaz anlamında başını salladı. Psikolog<br />

çocuğun saçlarını okşayarak ‘sen bilirsin’ işareti yaptı. Dışarı çıktılar. Şerife ve Aziz meraklıydı. Psikoloğun çıktığını görünce ayağa<br />

kalktılar. Aziz sordu: “Nesi var hocam? Oğlum iyileşecek mi?”<br />

Psikolog onları sakinleştirdi. “Bu uzun bir süreç gerektirir. Şimdiden kesin bir şey söyleyemem ama başaracağımıza<br />

inanıyorum. Lütfen çocuğu pek sıkıştırmayın. Onun resim yapmasını teşvik edin. Üç gün sonra gene görüşelim.”<br />

Ayrıldılar. Aydın her zamankinden daha düşünceliydi. Bir kaleme bir pastel boyalara bakıyor, kafasını sallıyordu. Evde iki gün<br />

boyunca resim yaptı Aydın. Bütün resimleri aynıydı. Nedense resimleri boyamaya yanaşmıyordu çocuk.<br />

Üç gün sonra psikoloğun yanına gittiler. Psikolog Aydın’ın çizdiklerine baktı. Sonra çocuğun geçen gün bıraktığı resimleri<br />

geri verdi. Resimlere baktıkça çocuğun yüzü gülmeye başlamıştı. Psikolog çocuğun çizdiği insan figüründen daha büyük bir<br />

fotoğraf yapıştırmıştı resim kâğıdına; kendi fotoğrafını. Aydın’dan yeni resimler yapmasını istedi. Aydın’ın resimleri yine aynıydı.<br />

Fakat bu sefer insan figürü daha belirgin ve küçüktü. Son resimde öteki figürlerin yanında bir de küçük bir çocuk resmi vardı.<br />

Üç gün sonra yeniden görüşmek üzere ayrıldılar. Aydın’ın resimleri yine psikologda kalmıştı. Psikolog çıkmadan Aydın’ı<br />

kucağına aldı. Sımsıkı sardı çocuğu. Aydın eve gidince resimlerine devam etti. Figürleri değişmeye başlamıştı. Çocuk, resimlerle<br />

bir olay anlatıyordu. Ama ne? Bütün resimleri kırmızı ve siyahla boyamıştı.<br />

Psikoloğun yanına gittiğinde onu bir sürpriz bekliyordu. İçerde küçük beyaz bir köpek vardı. Aydın köpeği görünce önce<br />

gülümsedi ama sonra yüzünü korkuyla buruşturdu. Psikolog, çocuğun başını okşadı. Ve resimlerini yeniden verdi. Aydın sesini<br />

koyuvermiş ağlıyordu şimdi. Psikolog, Aydın’ın yaptığı resimlerdeki çocuğun yüzüne Aydın’ın fotoğrafını yapıştırmıştı.<br />

Psikolog resimdeki figürleri tek tek göstererek figürlerin adını söylüyordu: “Aydın… Köpek… Yabancı…”<br />

Bunu sabırla tekrar etti. Nihayet Aydın da katıldı psikoloğa: “Aydın… Köpek… Yabancı…”<br />

Psikolog derin bir oh çekti. Nihayet çocuğu konuşturabilmişti. Çocuğun hikâyesini de öğrendiler. Aydın izlediği bir film<br />

sahnesinden çok etkilenmiş. Filmde bir köpeğin öldürüldüğünü görmüş, korkmuştu.<br />

Aziz gözyaşlarını tutamayıp oğluna sarıldı. Bir yandan da söyleniyordu: Keşke bana her şeyi anlatsaydın oğlum. Keşke<br />

anlatsaydın… Bu anne babadan saklanır mı?”<br />

4


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL SANATLAR NEDEN ÖNEMLİDİR?<br />

Merhaba arkadaşlar…. Bendeniz Görsel <strong>Sanatlar</strong> <strong>Defteri</strong>… Sizinle samimi bir arkadaşlık kurmak<br />

istiyorum. Söze kendimi anlatmakla başlayayım.<br />

Biliyorum ki çoğunuz görsel sanatlar dersini resim yapmaktan ibaret sanıyorsunuz. Ama yanılıyorsunuz.<br />

Yanılıyorsunuz. Çünkü görsel sanatlar dersi resimle ilgili olmakla beraber sadece resim yapmak<br />

demek değildir. Görsel sanatlar dersinin temel amacı size sanatı tanıtmak, sanat eserlerine<br />

doğru bakmayı öğretmektir. Tabi bu arada sanat eseri üretmek için çalışmalar da yapacaksınız.<br />

Fakat bu, görsel sanatlar dersi alan her öğrencinin bir ressam olacağı<br />

anlamına gelmez.<br />

Hadi hep birlikte “Görsel <strong>Sanatlar</strong> Dersi neden önemlidir?” sorusuna cevap arayalım.<br />

Görsel sanatlar önemlidir. Çünkü bu derste renklerin anlamlarını ve nerde nasıl kullanılacağını<br />

öğreneceksiniz. Bu, baktığınız bir resmi doğru değerlendirmenize katkıda bulunacaktır.<br />

Ama elbiselerinizden tutun da evinizdeki ya da odanızdaki eşyaların renklerini doğru seçmeye<br />

kadar geniş bir alanda faydalanacaksınız görsel sanatlardan.<br />

Görsel sanatlar; Türk kültürünü, Türk kültürünün çeşitli dönemlerinde ortaya konan eserlerin<br />

özelliklerini öğrenmenizi sağlayacaktır. Bu da geçmişinizle aranızda kuvvetli ve estetik bir bağ kurmanıza<br />

yardımcı olur. Örneğin Mimar Sinan’ın bir eserinde eserin güzelliğinin<br />

yanı sıra dönemin kültürel, siyasi ve ekonomik yapısını<br />

da görebilirsiniz. İsterseniz kendinizi bir yoklayın ve daha önce gördüğünüz tarihi eserleri<br />

bir düşünün…<br />

Görsel sanatlar, gördüğünüz her güzel şeyin bir sanat eseri olmadığını öğretir size. Böylelikle<br />

bir üretim faaliyeti olan zanaat ile sanat arasındaki farkı kavramış olursunuz. Yani<br />

el örgüsü güzel bir kazağın zanaat ürünü, aynı motifleri taşıyan bir tablodaki resmin<br />

sanat eseri olduğunu kolaylıkla anlarsınız.<br />

Görsel sanatlar dersinde güzellik kavramının belli bir ölçüsü olduğunu öğrenirsiniz.<br />

“Güzellik kişiden kişiye değişmez mi?” dediğinizi duyar gibi oldum. Haklısınız, değişir<br />

elbette. Ama ortak bir güzellik anlayışı vardır. Değişen şey belki “en” güzel, “daha”<br />

güzel gibi değerlendirmelerdir. Güzelliğin bir ölçütü vardır ve bunu bize görsel sanatlar<br />

öğretir. Görsel sanatlar bize güzelliği öğretirken bilimsel verilerden yararlanır. Yani sanatçılar<br />

az ya da çok bilimsel yanları olan insanlardır. Mesela, ünlü ressam Leonardo Da Vinci<br />

aynı zamanda bir matematikçi ve mimardır. Üstelik büyük bir ressam olmasını matematiği<br />

iyi bilmesine, sayıların dilinden anlamasına borçludur. Sanat insanın ufkunu genişletir.<br />

Güzellik demişken… İnsanlık, tarih boyunca hep ‘daha güzel olanı’ aramıştır. Sanat bu arayışın<br />

ürünüdür. Sözde, mimaride, müzikte, resimde hiç ara vermeden daha güzele doğru bir<br />

ilerleme vardır. Tarihin akışı içinde güzellik anlayışları değişmiş olabilir ama güzellik arayışı hiç kesintiye uğramamıştır. Heykellerdeki<br />

ve mimari yapılarda çağlara göre değişen estetik anlayış bunun en güzel örneği değil midir? İsterseniz bir de trafikteki arabalara bakın.<br />

En güzel bulduğunuz arabalar en yeni modellerdir. Çünkü güzellik anlayışı sürekli değişir.<br />

Sorarım size; aldığınız ayakkabının, giyeceğiniz gömleğin güzel olmasını istemez misiniz? “Elbette isteriz.”<br />

dediğinizi duydum sanki. Haklısınız; hepimiz, her şeyimizin güzel olmasını isteriz. Güzellik insanın<br />

yaratılışında var olan bir özelliktir. Renklerin dilini ve uyumunu bilmeyen birinden güzel<br />

giyinmesini bekleyebilir misiniz? “Ben renk uyumunu önemsemem.” demeyeceksiniz herhalde.<br />

Öyleyse benimle sıkı bir dostluk kurmalısınız.<br />

İnsanoğlu doğal varlıkların güzelliğini inceleyerek onlardaki güzelliğin sırrını keşfetmiştir: “Altın<br />

Oran!” Gerçekten de bütün varlıkların doğal yapısı bu orana göre tasarlanmıştır. İnsanoğlu<br />

“altın oran”ı<br />

kendi eserlerine de yansıtmak istemiştir. Bu çaba sonucunda tasarım,<br />

tasarımın ilke ve elamanları gibi teknik bilgilere ulaşılmıştır. Güzel<br />

olanı üretmenin yollarını bulan insan, bu teknikleri hayatın<br />

bütün aşamasında ve ürettikleri bütün ürünlerde uygulamıştır.<br />

’te ölen Jules Verne’nin, insanoğlunun Ay yüzeyine ayak<br />

basmasından yıl önce Aya Yolculuk adlı bir roman yazmasını<br />

başka türlü nasıl açıklayabilirsiniz?<br />

Görsel <strong>Sanatlar</strong> Dersi size hayata doğru bakmayı ve gördüklerinizi<br />

doğru anlamayı öğretecektir. Neye, nasıl bakacağımızın cevabı, görsel<br />

sanat kurallarının içinde saklıdır. Sayfalarımı karıştırırsanız demek istediklerimi<br />

en somut şekliyle bulabilirsiniz. Bakmanın, gördüklerimizi değerlendirmenin<br />

ölçütleri görsel sanatların ilgileri arasındadır. Çağdaş psikolojide<br />

dikkat dağınıklığı sorununun resim analizleri yöntemiyle ortadan<br />

kaldırılmaya çalışıldığını biliyor muydunuz?<br />

Derslerinizin konusunu gündelik hayatla ilişkilendirirseniz daha başarılı<br />

olacağınızı biliyorum. İnanın bana görsel sanatlar dersinin içeriği<br />

ve konusu size ve günlük hayatınıza hiç de uzak değil. Derste öğrendiklerinizi<br />

günlük hayatınızla karşılaştırırsanız ne demek istediğimi<br />

daha iyi anlayacaksınız. Yani sanatın güzellikten başka hedefleri de<br />

vardır. Bir iki örnek vereyim mi? Eskiden İbni Sina sinir hastalarını sanatın<br />

başka bir dalı olan müzik aracılığıyla tedavi edermiş. Günümüzde<br />

de psikolog ve psikiyatrlar danışmanlığını yaptıkları çocukları daha<br />

iyi anlayabilmek için çocuklara resim çizdiriyorlar. Neden mi? Çocukların<br />

ruhsal durumları çizgileri kullanma biçimlerine, renk seçimlerine<br />

yansıyor da ondan.<br />

Yeri gelmişken şunu söylemeden geçemeyeceğim: Görsel sanatları<br />

iyi anlarsanız bütün derslerde başarılı olabilirsiniz. “Ne alakası var?” mı dediniz? Durun da açıklayayım. Görsel sanatlar teknikleriyle<br />

matematikte şekilleri ve sayıları daha iyi görüp daha doğru okuyabilirsiniz. Türkçede okuduğunuz bir metni zihninizde daha iyi canlandırabilirsiniz.<br />

Fen bilgisinde bir bütünü oluşturan parçaları daha kolay görüp anlayabilirsiniz. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.<br />

Gelelim sizin ilgi alanınıza… Bilgisayar oyunlarının sadece bir yazılım mühendisliği olduğunu mu sanıyorsunuz? Oyunların tasarımlarındaki<br />

karikatür, animasyon gibi görsel sanat etkilerini fark etmediniz mi?<br />

Sanatsal anlatımlar duyguları harekete geçirmenin en etkili yoludur. Bayrakla ilgili sayfalar dolusu metin mi daha etkileyicidir yoksa<br />

al bayrağın dalgalanan görüntüsü mü? Yeri gelmişken İstiklâl Marşı’mıza da değinelim. Kurtuluş Savaşı’nda Türk’ün ihtiyaç duyduğu<br />

cesaret, ümit, özgüven, birlik beraberlik gibi duyguları sanata başvurmadan kırk bir cümlede anlatmak imkânsızdır. Oysa asıl mesleği<br />

veterinerlik olan Mehmet Akif, bütün bu duyguları kırk bir mısralık şiiriyle Türk milletinin gönlüne ve zihnine nakşetmiştir. Sanatın<br />

gücü ve duygular üzerindeki etkisi tartışılamaz. Herkes sanatçı olmak zorunda değildir. Fakat toplumda saygın bir yer edinebilmek<br />

için sanattan anlamak şarttır.<br />

Unutmayın sakın! Görsel <strong>Sanatlar</strong>ı anladığınızda hayatınız daha güzel olacak.<br />

5x2=10<br />

1+1=2<br />

5


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Öğrenciler görsel sanat çalışmalarından oluşan bir sunum dosyası hazırlar.<br />

Bir sanatçının (mimar, ressam, grafiker, heykeltıraş, müzisyen, şair) düşüncelerini aktarma biçimi önemlidir. Sanat eserinin oluşum<br />

süreci beyin fırtınasıyla başlar. Fikirleri sentezleme, tasarlama, eskiz yapma, detaylandırma ve görsel sanat çalışması oluşturma şeklinde<br />

devam eder. Bu süreç görsel sanatlar uygulama basamakları olarak adlandırılır. Bir sanat eseri oluşturmak için bu basamakları<br />

öğrenmeniz ve uygulamanız gerekir.<br />

Elinizdeki Akıllı Görsel <strong>Sanatlar</strong> <strong>Defteri</strong> uygulama basamaklarına göre hazırlanmış bir sunum dosyası niteliğindedir.<br />

Uygulama basamakları görsel sanatlar alanında yapılan çalışmalarda kullanıldığı gibi farklı alanlarda ürün oluşturmak için de kullanılır.<br />

Uygulama basamaklarını iyi anlamanız ve uygulamanız ortaya çıkacak ürünün ya da eserin etkisini arttıracaktır. Bu yüzden<br />

uygulama basamaklarını tüm alanları içine alacak şekilde birlikte öğrenelim.<br />

Beyin Fırtınası<br />

Düşüncelere engel koymaksızın, önceden belirlenmiş kurallarla yapılan fikir üretme yöntemidir.<br />

Bir ya da birkaç kişinin bir konudaki farklı fikirleri (anlamlı veya anlamsız) değerlendirip tartışarak<br />

farklı çözüm yolları arama, ortaya koyma çabasıdır. Beyin fırtınası, yaratıcı düşünceyi geliştirmenin<br />

etkili bir yöntemidir. Bu sırada ortaya atılan fikirler size ilk başta saçma gelebiilir. Ancak beyin fırtınasının<br />

sonucunda mutlaka etkin bir çözüm bulunacaktır.<br />

Beyin<br />

Fırtınası<br />

1<br />

Fikirleri Sentezleme<br />

Beyin fırtınasıyla ortaya çıkan çözüm önerilerini ya da fikirleri birlikte düşünerek yeni bir çözüm<br />

önerisi, yeni bir fikir üretmek ya da var olan çözüm önerisini güçlendirmektir. İki farklı fikri bir arada<br />

düşünerek yeni bir fikir ortaya atmak ya da var olan bir fikrin olumlu yönlerini daha da güçlendirmektir.<br />

Görsel sanat<br />

Çalışması<br />

Fikirleri<br />

Sentezleme<br />

2<br />

Tasarlama<br />

Bu basamakta birbirinden farklı düşüncelerin güçlü ve zayıf yönleri incelenir. Düşünülen ürün ya<br />

da esere en uygun fikrin uygulanmasına karar verilir. Yapım aşamasının analiz edildiği basamaktır.<br />

Projenin fikir olarak ortaya çıktığı aşamadır.<br />

6<br />

GÖRSEL<br />

SANATLAR<br />

UYGULAMA<br />

BASAMAKLARI<br />

Eskiz Yapma<br />

Projenin soyut hâlden (yani düşünceden) somut hâle dönüştürüldüğü basamaktır. Düşüncelerimizin<br />

kâğıt üzerine ana hatlarıyla aktarıldığı basamaktır. Bu aşama asıl projenin ön hazırlığıdır.<br />

Eskiz, asıl çalışmanın ilk taslağıdır. Eskiz çalışması, projede hata yapma oranını düşürür. Eskiz, geliştirilebilir<br />

bir imajı veya fikri grafik olarak kolayca göstermektir.<br />

Detaylandırma<br />

5<br />

Tasarlama<br />

3<br />

Detaylandırma<br />

Detaylandırma, taslak çizim (eskiz) üzerinde ışık ve gölge gibi ayarlamaların yapıldığı aşamadır.<br />

Ana hatlarıyla hazırlanan taslak çizimlere gerçeklik kazandırma basamağıdır. Bu aşamada hazırlamayı<br />

düşündüğümüz proje ya da resim, taslak olmaktan çıkıp gerçekçi bir görünüm kazanır.<br />

Eskiz<br />

Yapma<br />

4<br />

Görsel Sanat Çalışması<br />

Beyin fırtınasıyla başlayan sürecin en son basamağıdır. Anlatılmak istenen düşüncenin en etkili<br />

biçimde verildiği aşamadır. Projenin görsel ya da biçimsel formunun oluşturulduğu en son basamaktır.<br />

Bu aşamada düşünce ya da fikir olarak başlayan çalışmalar görsel sanat çalışması olarak<br />

biter.<br />

6


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Öğrenciler görsel sanat çalışmalarından oluşan bir sunum dosyası hazırlar.<br />

Aşağıda farklı meslek dalları ile bu meslek dallarını görsel sanatlarla ilişkilendiren görseller birlikte verilmiştir. Bu<br />

görselleri inceleyerek hangi mesleğin görsel sanatlarla nasıl bir ilişkisi olduğunu açıklayın. Uygulama basamaklarının<br />

uygulama şeklini öğretmeniniz ve arkadaşlarınızla tartışıp sonucu defterinize yazın.<br />

Yandaki görsellerden istediğiniz ikisini seçin. Seçtiğiniz görsellerde uygulanan görsel sanatlar uygulama basamaklarının benzerliklerini<br />

ve farklılıklarını açıklayın. Uygulama basamakları hangi alanda nasıl uygulanmıştır? Çalışmalar nasıl geliştirilebilir?<br />

Öğretmeniniz ve arkadaşlarınızla tartışıp sonucu defterinize yazın.<br />

Beyin Fırtınası<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Fikirleri Sentezleme<br />

Bilgisayar Programcısı<br />

Grafik Tasarım<br />

Makine mühendisi<br />

Teknik çizim<br />

Tasarlama<br />

Eskiz Yapma<br />

İnşaat Mühendisi<br />

Mimari Çizim<br />

Mimar<br />

Mimari Çizim<br />

Detaylandırma<br />

Elektronik Mühendisi<br />

Endüstriyel Çizim<br />

Çevre Mühendisi<br />

Çevre Tasarımı<br />

Görsel Sanat Çalışması<br />

7


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır.<br />

Görsel sanatlar uygulama basamaklarını öğrendik. İncelediğimiz örneklerden de anlaşılacağı gibi bunlar sadece görsel sanatlar dersi<br />

ile ilgili değildi. Bu basamakları oluşturmak, üretmek ve geliştirmek istediğimiz her alanda kullanmamız gerekir.<br />

Şimdi düşüncelerimizi kâğıt üzerinde göstermemize yardımcı olan tasarım eleman ve ilkelerini ve bunları kullanmayı öğreneceğiz.<br />

Tasarım elemanları: Çizgi, Renk, Doku, Değer (Valör), Şekil, Biçim (Form) ve Mekândır.<br />

1. Çizgi: Genişliği ve derinliği olmayan geometrik şekildir. Nesnelerin etrafının çevrelenmesinde ve kenarlarının oluşturulmasında<br />

kullanılır. Bir çizgi başka çizgilerle ya da yüzeylerle kombine edilerek çeşitli organizasyonlar oluşturulabilir. Çizgiler; zikzak, nokta,<br />

dalgalı, spiral, dikey, yatay, diyagonal çizgiler olarak adlandırılır.<br />

8


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır.<br />

Aşağıda boş bırakılan alanlara öğrendiğiniz çizgi türleri ile ilgili serbest çalışmalar yapabilirsiniz.<br />

Öğrendiğiniz çizgi türlerini kullanarak aşağıda verilen örnekleri, belirtilen çizgi türüne göre tamamlayınız.<br />

9


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır. Aşağıda boş bırakılan alanlara öğrendiğiniz çizgi türlerini kullanarak serbest çalışmalar yapabilirsiniz.<br />

10


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır.<br />

Birincil<br />

Dersimizin en başından beri görsel sanatların sadece resim dersiyle ilgili olmadığını söylemiştik. Bunun en büyük kanıtı renk çarkının<br />

yılında fizikçi bir bilim adamı olan Newton tarafından bulunmasıdır. Daha da ilginci yılında Alman şair Goethe, “renkler teorisi”<br />

tezinde renklerin insan ve insan psikolojisi üzerindeki etkisinden bahsetmiştir. Bugün kullandığımız renk çarkı bu temel üzerine<br />

oluşturulmuştur. Yapacağımız görsel sanat çalışmalarında en büyük ve önemli detay renklerdir. Duygu ve düşüncelerimizi insanlara<br />

anlatmanın en etkili yolu renklerin dilini kullanmaktır. Şimdi rengin ne olduğunu, nasıl oluştuğunu, renk türlerini, renk paletindeki<br />

yerlerini öğrenelim. Hangi renklerin, hangi duyguları anlattığını inceleyelim. Etkili görsel çalışmalar yapmak için sık kullanılan renk<br />

seçimlerinin nasıl yapıldığını görelim.<br />

Renk: Işığın cisimlere çarpıp yansıyarak görme duyumuzda bıraktığı etkiye renk denir. Renkler ışık sayesinde oluşur ve insanda çeşitli<br />

duygular uyandırır. Renkler ana, ara (ikincil), üçüncül veya sıcak, soğuk, açık ve koyu renkler olarak sınıflandırılır.<br />

Birincil<br />

İkincil<br />

Üçüncül<br />

Üçüncül<br />

Üçüncül<br />

İkincil<br />

Üçüncül<br />

Üçüncül<br />

İkincil<br />

Üçüncül<br />

Birincil<br />

Renk, ışığın yansımasıyla oluşur. Newton, cam prizmadan yansıyan ışığı inceleyerek<br />

renklerin nasıl oluştuğunu keşfetmiş ve renk paletini bulmuştur. Eğer<br />

bir ortamda ışık yoksa renk de yoktur. Siyah da bir renktir. Peki ya beyaz? Beyaz,<br />

renk paletindeki tüm renklerin karışmasıyla oluşur. Yandaki dairenin orta noktası<br />

beyazdır. Hemen altta ise siyah ve siyahın tonları görülmektedir.<br />

Siyah, beyaz ve bu iki rengin karışımından elde edilen gri, nötr renklerdir. Ayrıca<br />

bu iki rengin diğer renkler üzerinde farklı etkileri vardır. Koyulaştırmak istediğimiz<br />

bir renge siyah, açmak istediğimize de beyaz ilave etmemiz gerekir.<br />

ANA RENKLER<br />

BİRİNCİL RENKLER<br />

Mavi<br />

Sarı<br />

Kırmızı<br />

Ana (birincil) renkler doğada saf olarak bulunur. Yandaki<br />

şemada görüldüğü gibi ana renkler SARI, KIRMI-<br />

ZI ve MAVİdir. Doğada ve çevremizde gördüğümüz<br />

tüm renkler bu üç rengin karışımından oluşmuştur.<br />

Ancak ana renkler herhangi bir karışımla elde edilemez.<br />

Peki sıcak ve soğuk renkler nelerdir?<br />

SARI, KIRMIZI, TURUNCU ve bunların karışımından elde edilen renkler (toplam 6<br />

renk) sıcak renklerdir.<br />

Soğuk renkler ise MAVİ, YEŞİL, MOR ve bunların karışımdan elde edilen (toplam<br />

6 adet) renklerdir.<br />

Renk çemberimizi ikiye ayırdığımızda solda kalan renkler SOĞUK, sağda kalanlar<br />

SICAK renklerdir.<br />

Yandaki renk çemberini incelediğimizde sıcak ve soğuk renkleri daha iyi anlamış<br />

ve kavramış olacağız.<br />

Bir şarkı yazmak için notalara, matematiksel işlem yapmak için formüllere ve rakamlara<br />

ihtiyaç duyduğumuz gibi resim yapmak için de renklere ihtiyaç duyarız.<br />

Renkler belli bir düzen ve denge içinde kullanılmalıdır.<br />

SOĞUK RENKLER<br />

SICAK RENKLER<br />

1<br />

ARA RENKLER<br />

İKİNCİL RENKLER<br />

Yeşil<br />

1<br />

Mavi<br />

3<br />

Sarı<br />

2 2<br />

Turuncu<br />

2<br />

1<br />

Kırmızı<br />

Mor<br />

3<br />

Şemada da görüldüğü gibi iki ana rengin karışımıyla<br />

ara (ikincil) renkler oluşur. SARI ve KIRMIZInın karışımından<br />

TURUNCU; SARI ve MAVİ nin karışımından<br />

YEŞİL; MAVİ ve KIRMIZInın karışımından ise MOR elde<br />

edilir.<br />

Birincil<br />

1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

7<br />

5<br />

6<br />

Birincil<br />

1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

7<br />

1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

7<br />

1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

7<br />

7<br />

1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

7<br />

1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

Birincil<br />

Yandaki renk çemberinde renk tonlarının koyudan (doygundan) açığa doğru sıralanışı<br />

verilmiştir. Her rengin 1’den 7’ye kadar numaralandırılmış aralığı vardır. Bu numaralar<br />

renklerin koyudan açığa doğru sıralanışını göstermektedir. Resimde duygu ve düşünceyi<br />

renk tonlarını kullanarak aktarırız. Gökyüzüne baktığınızda mavinin tek bir ton olduğunu<br />

gördünüz mü hiç? Peki ya parktaki çimenlerin yeşili? Ağaç yapraklarının ya da<br />

dallarının tek tonda olduğunu Göremezsiniz. Yaptığımız çalışmalarda da farklı renk<br />

tonlarını kullanarak insanların zihninde uyanacak gerçeklik hissini arttırmış olacağız.<br />

Renklerin şiddeti konusunda bilmemiz gereken bir diğer konu ise kontrasttır. Kontrast<br />

bir rengin tonunun açılıp koyulaştırılmasıyla ilgilidir. Kontrastı ilerleyen bölümlerde inceleyeceğimiz<br />

resimlerle daha iyi anlayacağız.<br />

ARA RENKLER<br />

ÜÇÜNCÜL RENKLER<br />

3<br />

Yeşil<br />

1<br />

Mavi<br />

3<br />

1<br />

Sarı<br />

2 2<br />

Turuncu<br />

2<br />

1<br />

Kırmızı<br />

3<br />

Mor<br />

3<br />

Renk çemberimizin oluşumunu tamamlayan üçüncül<br />

renkler bir ana renk ile bir ara rengin karışımından<br />

oluşur. Örneğin; MAVİ ile YEŞİL’in karışımından firuze<br />

(camgöbeği) elde edilir. Renk çarkımızı oluşturan 12<br />

(on iki) rengin 6 (altı)’sı üçüncül renklerdir.<br />

Birlikte analiz ederek renk paletinin nasıl oluştuğunu anlamaya çalışalım: Renk paletinde 12 renk bulunmaktadır.<br />

Ana renkler; doğada saf olarak bulunan ve karışımla elde edilemeyen üç renktir. Bunlar kırmızı, sarı ve mavidir. Doğada gördüğümüz<br />

bütün renkler, bu üç ana renkten oluşmuştur.<br />

Ara renkler üç tanedir. Ana renklerin karışımından elde edilir: Mor, (kırmızı+mavi), yeşil (mavi+ sarı) ve turuncu (kırmızı+sarı).<br />

Üçüncül renkler 6 tanedir; bir ana rengin bir ara renkle karışımıyla elde edilir.<br />

Renk paletinde verilen numaralar renklerin tonlarını gösteriyor. Çizeceğiniz resimde uygun tonları kullanarak etkileyici bir<br />

renklendirme yapmış olursunuz. Çünkü resimde duygu ve düşünceyi aktarmanın en iyi yolu renkleri konuşturmaktır. Renkleri<br />

konuşturmak! Her renk, insanda belli duygular uyandırır, yani her renk bizim için bir duygu ifade eder. Bu nedenle renkleri sıcak<br />

ve soğuk renkler olarak ikiye ayırırız.<br />

13


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır.<br />

RENK HARMONİLERİ<br />

TEK RENK HARMONİSİ<br />

Görsel sanat çalışmalarında etkileyici ve başarılı bir çalışma yapabilmek<br />

için doğru renklerin seçimi çok önemlidir. Renk seçimlerinde farklı renk<br />

harmonilerinden yararlanılır. Bunların en başında tek renk harmonisi<br />

gelir. Tek renk harmonisi yandaki renk paletinde de görüldüğü gibi bir<br />

resimde tek bir rengin tonlarının kullanılmasıyla oluşturulur.<br />

Tek Renk Harmonisi<br />

- Sadece 1 renkten oluşur<br />

- Güçlü bir atmosfer oluşturur<br />

- Tek özneden oluşan görsellerde etkilidir.<br />

Açık-Koyu kontrastı<br />

Sıcak-Soğuk kontrastı<br />

BENZER RENK HARMONİSİ<br />

Benzer renk harmonisi renk çarkında yan yana bulunan renklerin birlikte kullanılmasıyla<br />

oluşturulur. Benzer renk harmonisi:<br />

- Genellikle doğada görülür.<br />

- Gözleri yormaz<br />

- Renkler birbirine yakın olduğundan baskın renk belirlenip diğer renkler destekleyici<br />

olarak kullanılır. Her renk aynı oranda kullanılmaz. Yani hâkim renk belirlenir,<br />

diğer iki renk ona yardımcı renkler olarak kullanılır. Bir manzara resmi<br />

yaparken hâkim renk olarak maviyi seçtiğinizi varsayalım. Maviyi ve tonlarını<br />

diğer iki renge göre daha fazla kullanırken diğer renkleri de net tonlarıyla kullanmalısınız.<br />

Açık-Koyu Kontrastı<br />

RENKLERİN ANLAMLARI<br />

Renkler sadece göze mi hitap eder? Renklerin anlamı var mıdır? Elbette renkler sadece göze hitap etmez, duygularımızı ve psikolojimizi<br />

de etkiler. Her rengin taşıdığı bir anlam vardır. Bu anlamlar neredeyse tüm dünyada birbirine yakın olmakla birlikte bazı ülkelerde<br />

bir renge farklı anlamlar yüklenmektedir.<br />

Renklerin anlamları<br />

1- Beyaz: Saflığı, temizliği ve istikrarı ifade eder.<br />

2- Siyah: Çoğu ülkede matemi temsil etmekle birlikte gücü ve tutkuyu da ifade eder.<br />

3- Mavi: Sonsuzluğu ve özgürlüğü, iletişim ve rahatlığı ifade eder.<br />

4- Yeşil: Doğallığın ve huzurun simgesidir.<br />

5- Kırmızı: Canlılık ve dinamizmin rengidir. Ataklık, azim ve kararlılığı ifade eder.<br />

6- Sarı: En parlak ve dikkat çekici renktir. Neşe, zekâ, incelik ve pratikliği ifade eder.<br />

7- Mor: Asalet, lüks ve itibarın simgesidir.<br />

8- Pembe: Neşe, güven ve rahatlığı ifade eder.<br />

9- Turuncu: Sonsuzluk, otorite ve verimliliği ifade eder.<br />

Kahverengi: Toprağın ve doğallığın simgesidir.<br />

Gri: Alçak gönüllülüğü ve dengeyi ifade eder.<br />

Sıcak-Soğuk Kontrastı<br />

Görsel sanatlar çalışmalarında renkleri anlamlarına göre kullanmanız, çalışmalarınızın daha etkileyici ve anlaşılır olmasına büyük<br />

katkı sağlayacaktır.<br />

ÜÇ RENK HARMONİSİ<br />

TAMAMLAYICI, ZIT<br />

RENK HARMONİSİ<br />

Üç renk harmonisi renk çarkında eşit mesafede yer alan renklerin kullanılmayısla<br />

oluşturulur. Üç renk kullanıldığı için diğer renk harmonilerine göre<br />

daha zengindir. Renk çarkında kırmızıyı seçtik diyelim, sonrasında eşit mesafede<br />

olan mavi ve sarıyı kullanarak bir harmoni oluşturabiliriz. Bu renk<br />

harmonisinde de diğer renk harmonilerinde olduğu gibi seçilen bütün<br />

renklerin yoğunluğunu aynı oranda olmaz. 60 - 30 oranlarını kullanmamız<br />

çalışmamızı daha ilgi çekici hâle getirecektir. Çoğunlukla kullanılacak<br />

renk %60, daha az çoğunluktaki renk %30, vurgulamak ve dikkat çekmek<br />

istediğimiz renk ise %10 oranında ve yoğun tonuyla kullanılır. Diğer iki rengin<br />

yoğunluğunu düşük kullandığımız için dikkat çekmek istediğimiz renk<br />

daha belirgin olacak ve kolaylıkla göze çarpacaktır. Bu oranı diğer renk harmonilerinde<br />

kullanmamız çalışmalarımızın başarısı için oldukça etkili olacaktır.<br />

Renk çarkında birbirinin tam karşısına düşen renkler zıt renklerdir. Zıt<br />

renk harmonisi zıt renklerle oluşturulur. İki renk olarak kullanılır. Renk paletinde<br />

seçilen rengin tam karşısında olan renkle birlikte kullanılmasıyla<br />

oluşturulur. Renk harmonilerinden en popüler olanıdır. Uygulanması oldukça<br />

basittir.<br />

Üç renk harmonisinde bahsettiğimiz oranları burada da kullanabiliriz.<br />

Yani çalışmamızda çoğunlukta kullanacağımız rengin yoğunluk değeri<br />

daha düşük, dikkat çekmek istediğimiz kısım ise az miktarda ve yoğun<br />

renkte kullanılır. 60 - 30 - 10 oranı burada şeklinde değişebilir.<br />

14


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır.<br />

Aşağıda bulunan resimlerde öğrenmiş olduğumuz renk harmonilerinin ne kadar başarılı bir şekilde uygulandığını birlikte inceleyecek<br />

öğrenelim.<br />

Buraya kadar öğrendiklerimizi gözden geçirelim. Renk Renklerin değerleri, tonları Renk harmonileri ve bunların nasıl kullanıldıkları<br />

Renklerin anlamları ve psikoloji üzerindeki etkisi Aşağıdaki resimleri ilkini tek renk, ikincisini benzer renk harmonisini<br />

kullanarak boyayın.<br />

Tek renk harmonisi doğada çok fazla bulunur. Yandaki resmi<br />

tek renk harmonisine örnek olarak inceleyelim. Resimde<br />

görülen su damlasında sadece mavinin hâkim olduğu görülüyor.<br />

Tek renk harmonisinde bir renk vardır. O rengin tüm<br />

tonlarını o resimde ya da çalışmada görmek mümkündür.<br />

Çalışmalarınızda dikkat etmeniz gereken bir rengi aynı tonlarıyla<br />

değil de farklı tonlarıyla kullanmaktır. Bu, çalışmanın<br />

canlılığını ve akıcılığını sağlayacaktır.<br />

Benzer renk harmonisine de tek renk harmonisi gibi doğada<br />

sıkça rastlarız. Gün batımı ve gün doğumu benzer renk<br />

harmonisine verilecek örneklerdendir. Yandaki resimde gün<br />

batımı görülüyor. Resimde mor ve turuncu renklerin tonları<br />

oldukça belirgin ve hissedilir bir biçimdedir. Morla turuncu<br />

uyum içinde kullanılmıştır. Aynı zamanda iki rengin tonları<br />

da uyum içindedir. Bu da resmin bize çekici gelmesini sağlar.<br />

Yandaki resimde üç renk harmonisi görülüyor. Üç renk harmonisindeki<br />

renkler, renk çarkında bir üçgen oluşturacak<br />

şekilde karşılıklı olarak bulunur. Yandaki resimde sarı, kırmızı<br />

ve mavinin ağırlıkta olduğu görülüyor. Resimde dikkatimizi<br />

ilk olarak ağaçlar çekiyor. Mavi alan, sararmış yapraklar ve dalların<br />

arasından sızan ışığın etkisiyle oluşmuştur. Çalışmada üç<br />

renk harmonisinin başarıyla kullanılması bu etkiyi yaratmıştır.<br />

Zıt renk harmonisi; çalışmada renk çarkında karşılıklı yer alan<br />

iki rengin kullanmasıyla oluşur. Yandaki resimde zıt renk harmonisi<br />

kullanılmıştır. Yeşil ve kırmızı renkler zıt (tamamlayıcı)<br />

renklerdir. Bu resimde dikkatimizi önce kırmızı kazak sonra<br />

insan çekiyor. Bunun sebebi yeşil alanın kırmızı alana göre<br />

büyük olmasıdır. Zıt rengin (kırmızı) dikkatimizi çekmesini<br />

yeşil zeminin büyük olması sağlar. Zıt renk harmonisinde<br />

renklerden biri daha büyük bir alanda diğeri daha küçük bir<br />

alanda kullanılmalıdır. Bu durum verilmek istenen etkiyi arttıracaktır.<br />

Bu görselde %70 yeşil - %30 kırmızı kullanılmıştır.<br />

15


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır.<br />

Buraya kadar öğrendiklerimizi gözden geçirelim. Renk Renklerin değerleri, tonları Renk harmonileri ve bunların nasıl kullanıldıkları<br />

Renklerin anlamları ve psikoloji üzerindeki etkisi Aşağıdaki resimleri renklerin dilini kullanarak üç renk harmonisine<br />

uygun şekilde boyayın.<br />

Aşağıdaki resimleri renklerin dilini kullanarak tamamlayıcı (zıt) renk harmonisine uygun şekilde boyayın.<br />

16


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır.<br />

Görsel doku örnekleri<br />

Doku nedir?<br />

Doğadaki tüm varlıkların görme, dokunma gibi duyularla algılanabilen; iç yapılarını ve işlevselliklerini dışa vuran yüzeysel etkilerine<br />

doku denir. Her varlığın kendine has bir yapı oluşumu vardır. Bu yapı varlığı diğerlerinden ayırır. Dokuları doğal ve görsel dokular<br />

olarak iki grupta inceleriz.<br />

Doku<br />

Canlı, cansız tüm doğal varlıkların gerçek dış yapılarına doğal doku denir. Doğal doku<br />

doğrudan dokunma duyumuza etki eder. Doğadaki her varlığın kendine özgü bir doğal<br />

dokusu vardır. Ağaçların, çiçeklerin, kozalakların, taşların ve hayvanların dış görünüşlerindeki<br />

yüzey oluşumları doğal dokudur. Doğal dokular; birbirine benzeyen,<br />

birbirlerini tamamlayan birim elemanlarının belli bir düzende art arda tekrarlarıyla<br />

oluşur.<br />

Doku<br />

Görsel dokular, gözle görülür ve algı yoluyla kavranır. İki boyutlu yüzey üzerinde<br />

(nokta-çizgi, açık-koyu ve renkle) oluşturulan dokulara “Görsel Doku” denir. Gerçek<br />

dokular gibi etkileri vardır. Görsel dokuların hacim etkisi, yüzeydeki girinti çıkıntıları<br />

sadece gözle algılanır. Düz yüzey üzerinde görüntü olarak doku etkisi verir. Herhangi<br />

(üç boyutlu) bir cismin, iki boyutlu görüntüsü kâğıda aktarılırken yüzeydeki pürüzler<br />

bir takım taramalar ve noktalar yardımıyla belirtilir. Resimde belirtilen bu doku, sadece<br />

görsel olarak algılanan yapay bir dokudur. Resme el ile dokunulduğunda o cismin<br />

yüzeyinde doku etkisi hissedilmez. Gözle bakıldığında o cismin yüzeyindeki pürüzler<br />

oldukça iyi anlaşılır.<br />

Doğal doku örnekleri<br />

Aşağıdaki görselleri inceleyerek doğal doku mu yoksa görsel doku mu olduklarını belirtin. Bu dokuların sizde uyandırdığı hisleri<br />

defterinize yazın.<br />

19


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır. <strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır.<br />

Değer (valör) nedir?<br />

Değer, Fransızca valeour kelimesinin Tükçe karşılığıdır. Değer, imgenin (nesnenin) renklerinin açıklığı ya da koyuluğudur. Aynı zamanda<br />

imgenin (nesnenin) kendi bölümleri arasındaki renk açıklığı ve koyuluğu olarak da kullanılır.<br />

- Değer renklerin koyuluk derecesidir.<br />

- Değer rengin doygunluk derecesidir.<br />

- Değer koyu ve açık değerlerin dereceleridir.<br />

- Değer renk ve tondaki ışık ve gölge derecesidir.<br />

- Değer siyah ile beyaz arasındaki geçişlerdir.<br />

Değer; frekans, yoğunluk, koyu-açık, ışık-gölge, renksiz değer olmak üzere beş gruba ayrılır. Bu sınıflandırmaların tanımları aşağıda<br />

verilmiştir. Bu tanımları okuyarak örneklerini defterinize not alabilirsiniz.<br />

Değerin görsel fonksiyonları: Değer çalışmalara görsel fonksiyonlar kazandırmak için kullanılır. Bunlar hacim etkisi, üç boyut, zıtlık,<br />

derinlik hissi, tonlar arasındaki şiddet ve renk zenginliğidir. Görsel sanat çalımalarında leke, değere işaret eder. Çalışmanın leke düzenini<br />

değer oluşturur.<br />

Aşağıdaki görsellerde değer (valör) etkisinin hangi türü kullanılmıştır? Kullanılan değerin resme etkisi nedir?<br />

Görselleri inceleyerek soruların cevaplarını defterinize yazın.<br />

Her rengin ya da tonun açıklık koyuluk derecesi vardır. Sarının maviye göre daha açık olması gibi.<br />

Renkli bir resmin siyah beyaz fotokopisini çekersek çıktıda renkler, frekans durumuna göre açık ya<br />

da koyu olarak görünecektir. Mesela mavi yeşile, yeşil sarıya göre daha koyu görünür.<br />

Yoğunluk aynı alanda kullanılan boya miktarıyla ilgilidir. Boya çok kullanılırsa rengin tonu koyulaşır<br />

az kullanılırsa açıklaşır. Örneğin, noktaların daha çok olduğu yerler daha koyu görünür. Noktaların<br />

sayısı az olduğu zaman renk daha açık görünür. Bir damla boyayla çiziminizdeki küçük bir alanı<br />

boyarsanız yoğunluğu yakalamış, boyayı kâğıdın tamamına yayarsanız boyanın yoğunluğunu<br />

azaltmış olursunuz.<br />

Renklerin siyah ve beyazdan etkilenme durumudur. Bir renge siyah katıldıkça koyulaşır. Beyaz katıldıkça<br />

açıklaşır.<br />

Bir rengin ışıktan etkilenme durumudur. Renk ışık alırsa açık olur, ışık almazsa (gölgede kalırsa)<br />

daha koyu görünür. Resimlerde ışık alan bölgeler beyaz boya katılarak açıklaştırılır. Gölgede kalan<br />

bölgeler siyah boya katılarak koyulaştırılır.<br />

Renklerde koyu ile açık arasındaki geçişlere değer denir. Değer sadece renklerde değil rengin olmadığı<br />

siyah ve beyazda da vardır. Siyah ile beyaz arasındaki geçişler saf değer etkisi ortaya çıkarır.<br />

20


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır. <strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır.<br />

Tasarım ilkelerinden çizgi, renk, valör (değer) ve dokuyu öğrendik. Şimdi de diğer tasarım elemanlarını inceleyelim.<br />

Aşağıdaki resimleri inceleyiniz. Verilen resimlerde tasarım elemanlarından hangilerinin kullanıldığını belirleyin. Kullanılan tasarım<br />

elemanının resmi nasıl etkilediğini defterinize yazın.<br />

(Biçim)<br />

(Biç<br />

Form<br />

Form: Tasarım öğelerinin yerleştirilmesiyle elde edilen şekil bütünlüğüne form<br />

denir. Şekiller arasında büyük boşluk bırakmak bütünlüğü bozar, gözü yorar. Çalışmadaki<br />

görsel etki azalır. Bu yüzden çalışma, gözün rahatlıkla kavrayabileceği<br />

formda hazırlanmalıdır. Form negatif, pozitif, iç bükey ve dış bükey form olarak<br />

4 kısıma ayrılır.<br />

ekâ<br />

k<br />

(Espas)<br />

(Esp<br />

Mekân<br />

Mekân: Bir nesnenin ya da formun kapladığı alanı ifade eder. Mekânı anlamlandıran<br />

şey mekân içinde yapılan tasarımlardır. Mekân boşluk (negatif alan) ve<br />

doluluk (pozitif alan) olarak iki grupta incelenir. Bir resim çalışmasında boşluğun<br />

çok olması detayların görünürlüğünü azaltır. Boşluğun az olması nesnelerin ve<br />

detaylarının görünürlüğünü arttıracaktır. Dolu (pozitif) alan, tasarımdaki nesneler<br />

veya elemanların kapladığı alandır. Boş (negatif) alan, tasarıma denge sağlayan<br />

önemli bir görsel unsurdur. Aşağıdaki resimleri inceleyerek mekânda boşluk<br />

ve doluluk kavramlarını daha iyi kavramış olacağız.<br />

Şekil<br />

Şekil: Çizgilerle çevrilerek ya da kenarları tanımlayan renk ve değer değişiklikleriyle<br />

oluşturulur. Şekil, organik veya geometrik olarak ikiye ayrılır. Organik<br />

şekiller doğal varlıkların şekilleridir. Bunların anahatları düzensiz, asimetriktir.<br />

Geometrik şekiller, kareler, dikdörtgenler, daireler, küpler, küreler, koniler vb. dir.<br />

21


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır.<br />

Tasarım elemanlarını ve neler olduğunu öğrendik. Şimdi de tasarım ilkelerini öğrenerek tasarım elemanlarını etkili bir biçimde nasıl<br />

kullanacağımızı öğreneceğiz. Tasarım ilkeleri bütünlük, oran, denge, hareket, zıtlık, örüntü ve vurgudur. Bu ilkelerin kısa tanımlarını<br />

yaparak örnekler üzerinde inceleyelim. Tasarım ilkeleri sadece görsel tasarım alanında kullanılmaz. Uygulama basamaklarında olduğu<br />

gibi tüm yazılı, görsel ya da yapısal çalışmalarda kullanılır. Resim, heykel, mimari, endüstri gibi<br />

Oran-Orantı: Tasarımda nesnelerin boyutlarının karşılaştırılmasıyla elde edilen ilişkidir. Oran-orantı bir şekli oluşturan parçalarda<br />

arandığı gibi farklı şekillerin boyutlarında da aranır. Örneğin cisimlerin kendi parçaları birbiriyle kıyaslanır ya da cisim yakınındaki<br />

diğer cisimlerle kıyaslanır. Böylece oranları (büyüklük-küçüklük) tespit edilir. Oran-orantı tasarımı ön plana çıkarıp görselde hareketlilik,<br />

ritim duygusu yaratır. Doğadaki canlı cansız varlıkların hepsinin yapısında oran-orantı ilişkisine rastlanır. Bu da onların bir düzen<br />

içinde görünmesini sağlar. Tasarımın inandırıcı olması için varlıkların gerçek yapılarındaki oran orantının çalışmalara yansıtılması<br />

gerekir. Oran orantı konusunu incelemeden önce ölçünün nasıl alınacağını öğrenelim.<br />

Bütünlük<br />

Denge<br />

Hareket<br />

Tasarım ilkelerinden bütünlük; çalışmada çizgi, renk, doku gibi elemanların birbirleriyle<br />

uyum içinde kullanılmasıdır. Bütünlük ilkesi çalışmalarımızın bir bütün olarak anlam kazanmasını<br />

sağlar. Bütünlüğü olmayan bir çalışma gözü yorar ve insanlar üzerinde rahatsız<br />

edici bir etki uyandırır. Bütünlük ilkesini benzer öğeleri bir bütün içerisinde vererek görseldeki<br />

farklı objeleri öne çıkarmak için de kullanırız.<br />

Denge; nesnelerin, renklerin, dokuların ve boşlukların görsel ağırlıklarını uyumlu hâle getirmek<br />

ve kompozisyona ahenkli bir görünüm kazandırmaktır. Tasarımda her şey, farklı<br />

ögeleri kullanarak görsel ve psikolojik dengeye ulaşmakla ilgilidir. Dengenin simetrik, asimetrik<br />

ve dairesel denge olmak üzere üç çeşidi vardır.<br />

İzleyicinin gözü, tasarım yüzeyinde belli bir yönde hareket eder. Bir tasarımda yer alan ögeler<br />

(çizgi, ton, leke, doku gibi) kopukluk yaratmadan geçişler yapabilir. Bu, görsel devamlılığın<br />

sağlanması demektir. Görsel devamlılık, beraberinde görsel ritmi de sağlayacaktır.<br />

Hareket duygusu yaratan görsel ritimler optik devamlılık oluşturur. Tasarımda hareketlilik;<br />

süreklilik, akıcılık, etkileyicilik ya da bilinçli tekrarlar aracılığıyla oluşturulur.<br />

Resimde ölçü nasıl alınır?<br />

1. Otururken ya da ayaktayken dik durmaya<br />

özen gösterilir.<br />

2. Ölçü almak için kalem ya da benzer bir cisim<br />

kullanılır.<br />

3. Kollar vücudumuza dik, yere paralel olacak<br />

şekilde açılır.<br />

4. Kalem, ölçüsünü alacağımız cismin hizasında<br />

ucu yere gelecek şekilde dik tutulur.<br />

5. Ölçüsünü aldığımız cismin eni ya da boyu<br />

üzerinden bir oran belirlenir.<br />

<strong>6.</strong> Ölçüsünü aldığımız cisimden bağımsız olarak kâğıt üzerinde kendimize bir birim belirleriz.<br />

7. Resim çizeceğimiz alana taban noktası çizilir.<br />

8. Cismin gerçek oranları ile kendi belirlediğimiz oranlar göz önüne alınarak cismin tepe noktası çizilir.<br />

Aldığımız ölçü sayesinde resimlerimizi varlığın gerçek boyutuyla orantılı bir şekilde çizeriz.<br />

Aşağıdaki resimlerde ölçü alma işlemi aşamalı olarak anlatılmıştır.<br />

Zıtlık<br />

Örüntü<br />

Vurgu<br />

Herhangi bir ortak yanı ya da benzer niteliği olmayan cisimler arasında ilgi kurmak güçtür.<br />

Bu durumda cisimler birbirine yabancı ve ilgisiz kalır. Cisimler arasında ilgi kurulamayınca<br />

ortaya çıkan uyuşmazlık ve kargaşa göze çarpar. Bu durumlarda ilgi, zıtlık ilkesiyle kurulmaya<br />

çalışılır. Zıtlık; görselde büyüklük küçüklük, kalınlık incelik, açıklık koyuluk gibi zıt<br />

kavramların bir arada kullanılmasıdır. Zıtlık; biçim, renk, doku, değer, ölçü, yön, aralık gibi<br />

tasarım elemanlarıyla verilir.<br />

Bir düzen ve yineleme (tekrar) içindeki iki ya da üç boyutlu nesneler topluluğudur. Örüntü,<br />

tasarım elemanlarının planlı ya da rastgele tekrarlar biçiminde yerleştirilmesiyle oluşturulur.<br />

Yüzeylerin ya da resimlerin kalitesini arttırmak için kullanılır.<br />

Vurgu; renk, doku, ton, çizgi gibi unsurlardan birinin ön plana çıkarılmasıdır. Tasarımda<br />

izleyicinin dikkatini ve ilgisini çekebilmek için vurgudan yararlanmamız gerekir. Eğer tasarımda<br />

vurgu ögesinden yararlanılmak isteniyorsa, tasarımcı bunu iyi bir şekilde planlamalıdır.<br />

Unutmayın! Her şeyin vurgulandığı bir tasarım hiç bir şeyin vurgulanmadığı bir<br />

tasarımdır.<br />

Altın Oran: Doğadaki canlı ve cansız varlıkları incelediğimizde her birinin uyumlu ve kusursuz bir tasarımda olduğunu görürüz.<br />

İnsanlar bu tasarımı incelemiş ve varlıkların belli oranlarda tasarlandığını görmüşlerdir. Tasarımlardaki bu özelliğe altın<br />

oran adını vermişlerdir. Altın oranda bütünün büyük parçaya oranı, büyük parçanın küçük parçaya oranına eşit olmalıdır. Bu<br />

oran 1,’dir. Görsel sanatlar dersinin sadece resim dersinden ibaret olmadığını defalarca söylemiştik. Bir matematik verisi<br />

olan altın oranı eserlerinde kullanan sanatçıların kusursuz resimler yapması bu söylediklerimizi kanıtlar. Her çizimde altın oranı<br />

uygulama zorunluluğu yoktur. Altın oran bu bölümde ek bilgi olarak verilmiştir.<br />

Aşağıdaki dikdörtgende altın oran vardır.<br />

Yandaki dikdörtgenin bütününün, kırmızı kısma (bütünün büyük parçaya<br />

oranı) oranı ile kırmızı kısmın (büyük parçanın küçük parçaya oranı)<br />

mavi kısma oranı altın orandır. Altın oran, altın spiral tekniği olarak<br />

da adlandırılır ve kullanılır.<br />

Altın spiral; yandaki<br />

dikdörtgenin sağ üst<br />

köşesinden çeyrek daireler<br />

çizerek oluşturulan<br />

ve sonsuza kadar giden<br />

bir döngüdür. Bu döngü<br />

içinde çeyrek dairelerin<br />

birleşmesiyle altın spiral<br />

oluşur.<br />

22


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır.<br />

Aşağıdaki görsellerde modellerine uygun oran-orantılarda çizilmiş resimler görülmektedir. Bu çizimler sadece cisim, eşya,<br />

insan resimlerinden ibaret değildir. Doğadaki tüm varlıkları orantılarına uygun olarak çizmek mümkündür. Burada aslolan<br />

çizimin modelin oran-orantısına bağlı kalınarak yapılmasıdır. Bununla birlikte modeli gerçek ölçülerinde çizmek zorunlu<br />

değildir. Çizimin ölçüleri modelin gerçek ölçülerinden (oran-orantıya bağlı kalmak koşuluyla) küçük ya da büyük olabilir. Bu<br />

şekilde yapılan çalışmalarda kullanılan oran-orantı gerçekçi oran-orantı olarak adlandırılır.<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır.<br />

Aşağıda verilen görselleri inceleyin. Hangilerinin gerçekçi hangilerinin deforme edilmiş oran-orantı kullanılarak yapıldığını<br />

öğretmeniniz ve arkadaşlarınızla tartışın. Çıkardığınız sonucu defterinize yazın.<br />

Oran-orantı; model olarak kullandığımız yada çizmeyi düşündüğümüz bir nesnenin gerçek ölçülerine bağlı kalınarak yapılan<br />

çalışmalardır.<br />

Deforme biçimi bozmak demektir. Deforme edilmiş orantı varlıkların gerçek ölçülerine bağlı kalınmadan ya da gerçek ölçülerinden<br />

farklı olarak çizilmesidir. Burada aslolan figürlerin tanınmayacak derecede bozulmadan çizilmesidir. Aşağıdaki<br />

resimlerde deforme edilmiş orantı kullanılarak yapılmış çalışmalar görülmektedir.<br />

Dikkat! Deforme edilmiş orantıyı kullanabilmek için nesnelerin gerçek orantılarını iyi bilmek gerekir.<br />

23


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır. <strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır.<br />

Aşağıda verilen hikâyelerden istediğiniz birini ya da birkaçını seçip zihninizde oluşan görselin resmini defterinize çizin.<br />

GÖKKUŞAĞI AĞACI<br />

Küçük bir kız annesinin yanı başında yürüyordu. Uzun, sarı saçları rüzgârla savruluyordu. Başına küçük bir kuş konmuştu. Elindeki<br />

hasır sepet yıldızlarla dolup taşmıştı. Pembe elbisesi dizlerinin altına kadar uzanıyordu. Gözleri hep kapalıydı. Yüzünde<br />

tatlı bir huzur vardı. Sessiz sedasız yürürken annesine bir soru sordu:“Anne biz buraya nasıl geldik?”<br />

Annesi sırtındaki yıldız sepetini düzelterek cevap verdi: “Biz kendimiz gelmedik, getirildik yavrum.”<br />

Küçük kız dönüp hemen ardındaki yelkenli gemiye gülümseyerek baktı ve tekrar konuşmaya başladı: “ Biliyor musun anne,<br />

rüyada gibiyim. Gözlerimi açınca her şey bitecek diye korkuyorum. Fakat gözlerim kapalıyken de görebiliyorum. Bak, hemen<br />

ardında büyük, beyaz bir martı var. “<br />

Annesi oldukça sakindi: “Biliyorum. Senin gibi ben de görebiliyorum etrafıma bakmadan.”<br />

Küçük kız heyecanla sordu: “Ama nasıl oluyor anne?”<br />

Annesi mavi saçlarını ağaçlardan birinin gövdesine sarıp biraz soluklandıktan sonra konuşmaya başladı: “Burası hayal ülkesi<br />

kızım. Buraya herkesin girmesine izin vermezler. Ancak temiz kalpli ve dürüst insanlar gelebilir buraya. Dünyada imkânsız denen<br />

her şey burada mümkündür. Bak, şimdi bulutlarla denizin kucak kucağa girdiği bir alandayız. Kuşlarla birlikte gökkuşağı<br />

ağaçlarının arasından yürüyoruz.”<br />

Küçük kız duyduklarına inanamamış gibiydi, bir çığlık attı: “Yaşasın! Hayal Ülkesindeyiz!” Sonra sakinleşip konuştu:“Aman Allah’ım<br />

gökkuşağının altında yürüyorum, sepetim yıldızlarla dolu. Bunları anlatsam kimseyi inandıramam.”<br />

Annesi karşılık verdi: “ İnandıramazsın ya! Onun için burada gördüklerini kimseye anlatmayacaksın!”<br />

Kız şaşırmıştı: “Anne aklımdan geçenleri nasıl bildin?” Annesi cevap verdi: “Dedim ya kızım dünyada olmaz denen her şey Hayal<br />

Ülkesinde kolayca gerçekleşebilir.”<br />

Artık konuşmasına gerek yoktu. Düşünmesi yetecekti. Kız annesine hayranlıkla baktı. Düşünmeye başladı: “Canım annem, ne<br />

kadar da güzelsin! Saçların ırmak gibi. Hayal Ülkesinin bir parçasısın sanki. Seni ne kadar çok sevdiğimi bilemezsin anneciğim.”<br />

Annesi tatlı bir sesle karşılık verdi: “Biliyorum yavrum, biliyorum.” Annesi aniden durdu. Sesi biraz endişeliydi şimdi. Kızına dönüp<br />

fısıldadı: “ Etrafına iyice bak. Gördüklerini aklına kazı. Çünkü biraz sonra buradan ayrılmak zorunda kalacağız. Bir daha ya<br />

geliriz ya gelemeyiz. Korkma sakın. Ufka doğru uzanan şu mavi çizgiler bizi yutacak. “ Küçük kız uysalca cevapladı: “Peki anne!”<br />

Biraz sonra mavi şeritler büyüyüp kararmaya başladı. Hafi bir gürültü duyuluyordu. Küçük kız gözlerini açtı. Evlerinde, yatağındaydı.<br />

“Rüya gördüm galiba.” dedi ama elinde bir yıldız vardı. Gülümsedi.<br />

VİCDAN<br />

Bir sabah uyanıyorum. İstediğim hâlde kalkamıyorum yataktan. Bacaklarım sarmaşık gibi dolanmış yatağa. Uzanıp bacaklarımı<br />

çözeyim diyorum ama kollarım parmak kadar bile uzun değil. Oysa gözlerim çanaklarından fırlamış, bir kablonun ucundaymış<br />

gibi bakmak istediğim her yere uzanıyor.<br />

Ne olduğunu anlamaya çalışıyorum bir an. Rüyadayım sanki. Rüya bile olsa korkunç. Uyanmalıyım. Kendim uyanamasam da<br />

biri beni uyandırmalı. Bağırıyorum: “Anne! Anne! Baba!”<br />

Kapı yavaşça açılıyor ve içeri biri giriyor. Uzun boylu, uzun saçlı biri Anlayamıyorum kadın mı erkek mi olduğunu. Çünkü yüzü<br />

yok. Evet, evet içeri gelen her kimse yüzü yok onun. Fakat alnına kadar inen saçlarının altında bir elektrik ampulü gibi sapsarı<br />

ışıklar saçan gözleri var. Dikkatle bakıyorum, adımlarını geri geri atarak yürüyor. Yanıma yaklaşınca sırtını dönüyor. İşte yüzü<br />

görünüyor şimdi. Yine de anlaşılmıyor kadın mı erkek mi olduğu. İncelip kalınlaşan bir sesle kahkaha atıp soruyor: “Ne istemiştin<br />

canım? “<br />

Afallıyorum. Korktum mu? Hayır. Yine de verecek bir cevap bulamıyorum. Peş peşe sorular soruyorum: “Kimsin sen? Benden<br />

ne istiyorsun? Annemle babam neredeler?”<br />

Ardı arkası kesilmeyen sinir bozucu bir kahkaha daha atıyor. Gözleri sulanıyor gülmekten. Sonra sarmaşık dallarına benzeyen<br />

kollarını göğsünde birleştirerek karşımda dikiliyor. Sesi buz gibi: “Soruları ben soracağım canım. Sen, ancak ben izin verdiğimde<br />

soru sorabilirsin. Ha! Benden korkmana gerek yok. Bakma öyle tuhaf göründüğüme, korkulacak biri değilim ben. Hoş senin<br />

görünüşünün de benimkinden kalır yanı yok ya!”<br />

Yeniden bir kahkaha atıyor. Bu kez öyle yüksek sesle gülmüştü ki; bizimkiler bu sesi duyup gelirler diye seviniyorum. Kollarını<br />

sağa sola savurup konuşuyor: “Ben acı çekenlerin gölgesiyim canım. Bir ayna olur, o zavallıların çektikleri acıyı gösteririm. “<br />

Şaşkınlıkla cevaplıyorum: ”Anlayamadım!”<br />

Tuhaf varlık umursamazdı: “İyi düşün bakalım canım. İyi düşün.” Bunları söylerken kedi gibi miyavlıyordu. Bir daha soruyor:<br />

“Hâlâ anlayamadın mı canım? Hatırlamadın mı beni? İyi öyleyse, seni sonsuza kadar bağlayayım da gör gününü…”<br />

Kollarını üstümden geçirerek beni yatağa sımsıkı bağlıyor. Artık gözlerimi bile kımıldatamıyordum.<br />

Kıvranırken annemin sesini duyuyorum: “Kadir! Kadir uyan yavrum. Okula geç kalacaksın.”<br />

O kadar yorulmuştum ki yataktan kalkarken bile zorlandım.<br />

Okula gider gitmez Murat’ı buldum. Gözleri kıpkırmızıydı. Kolundan tutup bir kenara çektim: “Korkunç bir rüya gördüm.”<br />

Yüzüme acıyla bakıp “Ben de…” diye hıçkırmaya başladı.<br />

Konuştuk. Gördüğümüz rüyalar birbirinin aynıydı. Sonunda Murat içini çekerek dedi ki: “Hep eziyet ettiğimiz o kedi yüzünden.<br />

Senin yanında gülüp eğleniyormuş gibi yaptım ama benim vicdanım hiç de rahat değildi.”<br />

Boynumu büküp karşılık verdim: “Valla ben de çok rahatsız oldum yaptıklarımızdan. Demek ki gece bizi ziyarete gelen o korkunç<br />

şey vicdanımızmış.”<br />

O günden sonra hayvanlara eziyet etmiyorum.<br />

24


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır. <strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır.<br />

Yandaki hikâyeyi okuyup zihninizde oluşan görselin resmini defterinize çizin.<br />

DÜĞÜN ELBİSESİ<br />

Okulların kapandığı hafta amcamın düğünü yapılacaktı. Amcam bizde büyümüştü. –Hiç sormayın. Oldukça üzücü ve uzun bir hikâye<br />

Evde görülmeye değer bir telaş kopmuştu. Annemle ablam haftalar öncesinden tutturdular da tutturdular: “Düğünde ne giyeceğiz?”<br />

Özellikle ablam gördüğü her elbiseyi dikkatle inceliyor, sonra koşup anneme anlatıyor. Ardından başlıyor bir elbise muhabbeti: “Yok efendim,<br />

kırmızı can alıcıymış da… Mavi çok parlakmış da… Düğünde giyilecek elbise sır gibi saklanmalıymış da… Herkesin gözü bizim üstümüzde<br />

olmalıymış da…” Bu arada beni kimse görmüyor. Sanki biz düğüne gitmeyeceğiz.<br />

Konu açılınca kaçacak bir köşe buluyorum hemen. Değilse kafayı yiyeceğim. Gına geldi vallahi. Şu düğün bir an evvel bitse de kurtulsak.<br />

Şükürler olsun beklenen gün gelip çattı. Yarın düğün günü…<br />

Annemle ablam durmadan fısıldaşıyorlar. Bazen ablamın söyledikleri kulağıma kadar geliyor: “Kırmızı elbise çok güzel. Göreceksin bak düğündeki<br />

bütün kızlar kıskanacak beni…”<br />

Akşam yedide düğün. Ama biz saat beş buçukta salonda alıyoruz soluğu. Annemle ablam tek tip giyinmişler sanki. Ancak annemin elbisesi<br />

siyah ablamınki kırmızı, alev kırmızısı… Hala birbirlerine bakıp fısıldaşıyorlar: “Çok güzel görünüyorsun kızım.” “Ay, sen de çok güzelsin anne.<br />

Vallahi çok güzelsin.”<br />

Amcam ortalıkta yok. Babamla birbirimize bakıp tebessüm ediyoruz. İkimizin de sabrı taştı. Düşüncelerimiz aynı: “Az kaldı, bugün bitiyor.”<br />

Derken misafirler gelmeye başlıyor. İlk gelenler annemin arkadaşı Meliha teyzeyle kızı Mine abla. O da ne onlar da bizimkiler gibi siyah ve kırmızı<br />

giymişler. Annem canı sıkılsa da zoraki gülümsüyor. Ablamın suratı sirke satıyor. Biraz sonra kalabalık artıyor. Misafirler geldikçe keyfi kaçıyor<br />

bizimkilerin. Bak sen şu işe! Nedense anneler siyah, kızlar kırmızı giymiş.<br />

Düğün başlıyor. Damatla gelin sahnede kaşık havası oynuyorlar. Bizimkiler de sahnede. Hatta oynamayı bilmesem de ben de döktürüyorum.<br />

Bu arada gözüm ablamda. Dayımın kızı geliyor yanımıza, elbisesi ateş kırmızısı. Gelinin kardeşi geliyor, ateş kırmızısı… Sahne dolup taşıyor.<br />

Azıcık uzaklaşıp oynayanların fotoğrafını çekiyorum.<br />

Biraz nefeslenmek lazım değil mi? Bize ayrılan masaya oturuyoruz. Annem başlıyor söylenmeye:<br />

“Sen o kadar uğraş, günlerce kafa yor sonra tut herkesin giydiğini giy… Olacak şey mi Allah aşkına!”<br />

Bu arada ablam birini göstererek soruyor: “Anne, şu yeşilli kızı tanıyor musun?”<br />

Annem öfkeli, bakmadan cevap veriyor: “Ne yapacaksın elin kızını?”<br />

Ablamın sesinde biraz kıskançlık var galiba: “Hiç… Herkes ona bakıyor da ondan.”<br />

Annem yine öfkeyle cevap veriyor: “Aferin ona, akıllı kızmış…”<br />

Telefonla çektiğim fotoğraflara bakıyorum. Gerçekten de fotoğrafların hepsinde onca genç kızın arasından sadece o yeşilli kız fark ediliyor.<br />

GAZİLER<br />

Dört kişilik vagonda altı yolcu vardı. Hiçbirinin ağzını bıçak açmıyor, vagonda tekerlerin sesinden başka ses duyulmuyordu.<br />

Altı kişiydiler. Ama yedi kol, dört bacak vardı vagonda. Bunları gören göz sayısıysa sadece dokuzdu.<br />

Konuşmuyorlardı. Çünkü birbirlerine diyecekleri, daha doğrusu birbirlerinden öğrenecekleri hiçbir şey yoktu. Konuşmuyorlardı, konuşmak için<br />

gücü yoktu hiçbirinin. Üstelik konuşmaya cesaret de edemiyorlardı. Ne var ki; korkak değildi hiçbiri. Hatta hepsi birer kahramandı. Oysa şimdi<br />

konuşmaya cesaret edemiyordu hiçbiri.<br />

Neden mi? Çünkü hepsi biliyordu; bir kere söz açıldı mı ardı arkası gelmeyen soruların başlayacağını. Her soru içlerinden birini alıp yere vuracaktı<br />

yeniden. Bunu da biliyorlardı.<br />

Konuşmuyorlardı, galiba hiçbirinin söyleyecek yeni bir sözü yoktu.<br />

Biri bir kez konuşsa hiç kimse susmayacaktı aslında. Ama hepsi söyleneceklerin ne olduğunu biliyordu.<br />

Ceketlerinin boş kolları konuşuyordu onların yerine. Onlar susarken pantolonların boş paçaları anlatıyordu bütün hikâyeyi. Ve gecenin karanlığında<br />

olmayan gözler görüyordu gerçeği, bütün çıplaklığıyla.<br />

Yutkunuyordu hepsi, acı acı yutkunuyordu. Derken tren sarsıla sarsıla durdu bir istasyonda. Az sonra bir askerin kucağında biri daha geldi<br />

yanlarına. Şimdi yedi kişi olmuşlardı. Ama hala dört bacak, yedi kol vardı içerde.<br />

Önce bakıştılar. Biri konuşmaya niyetlenir gibi oldu ama nedense vazgeçip yutkunmaya devam etti. Yeni gelen de katılmıştı eskilerin suskunluğuna.<br />

Biraz sonra yeni gelen içerdekilere teker teker baktı. Gözü kime takılırsa onu dikkatle inceleyip kafasını sallıyordu. Hoş sallayacak eli kolu<br />

da yoktu ya, neyse Yeni gelen içerdekileri incelemeyi bitirdikten sonra kafasını tekrar sallamaya başladı. Bu sırada bütün gözler ona çevrilmişti.<br />

O, gururla kafasını sallamaya devam ediyordu. Dudakları gerildi, yüzü kasıldı. Gözleri uzak bir noktaya dikildi. Bakışlarını ötekilerden kaçırmaya<br />

çalıştı. Kafa sallaması hızlandı. İçerdeki diğer altı kişi onun ağlamasını bekliyordu. Ama o ağlamadı.<br />

Ansızın “Vay be!” diye bir çığlık duyuldu. Sonra vagonu çınlatan bir kahkaha patladı. Yeni gelen katıla katıla gülüyordu. Öyle içten gülüyordu ki<br />

gözlerinden yaşlar boşandı. Ötekiler de bu anı bekliyorlardı sanki. Emir almış gibi hepsi bir anda katıla katıla gülmeye başladı.<br />

Yeni gelen kesti ilkin gülmeyi. Şimdi hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Biraz sonra sakinleşti. Ötekilerden özür diledi:<br />

- Kusura bakmayın arkadaşlar. Yanınıza geldim ama vagonda ne bacak sayısı arttı maalesef ne de kol…<br />

Yine gülüşmeler oldu ancak bunlar kesik kesik, zoraki gülüşlerdi.<br />

Pencere kenarındakilerden birinin cılız sesi duyuldu:<br />

- Aldırma hemşerim, aldırma. Kol bacak dediğin ne ki? Vatan sağ olsun.<br />

Ötekiler hep birden fısıldadı:<br />

-VATAN SAĞ OLSUN!<br />

Yandaki hikâyeyi okuyup zihninizde oluşan görselin resmini defterinize çizin.<br />

25


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarını oluştururken sanat elemanları ve tasarım ilkelerini kullanır.<br />

<strong>Defteri</strong>nizin bu kısmına öğretmeninizin ya da bir arkadaşınızın sınıfta anlattığı bir hikâye yazın. Yan tarafa<br />

yazdığınız hikâyenin resmini çizin.<br />

26


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanatlar çalışmalarında perspektif kullanır.<br />

Zaman, mekân, büyüklük, küçüklük, yakınlık, uzaklık gibi olguların kullanımını ve bu olguların görsel sanat çalışmalarımıza kattığı<br />

gerçeklik hissini öğrendik. Gerçeklik hissi perspektifle de verilebilir. Şimdi de perspektif konusunu öğrenecek ve örnekler üzerinden<br />

tartışacağız. Üç boyutu kâğıt üzerinde iki boyuta indirme tekniğine perspektif denir. Perspektif, üç boyutlu dünyadaki derinlik ve<br />

uzaklık hissini iki boyuta indirmemizi sağlar. Perspektif mimarlar, mühendisler ve ressamlar tarafından kullanılan bir tekniktir.<br />

Perspektif Kuralları:<br />

- Cisimler uzaklaştıkça gerçekte olduğundan daha küçük görünür.<br />

- Yakındaki cisimler uzaktaki cisimlere göre daha büyük ve daha detaylı görülür.<br />

- Yakındaki cisimlerin renkleri, uzaktaki cisimlerin renklerinden daha berlirgin ve nettir.<br />

Perspektif unsurları; ufuk çizgisi, bakış açısı ve kaçış çizgileridir. Yandaki<br />

görseli inceleyelim. Baktığımızda aslında eşit uzaklıktaki koridor<br />

duvarlarının giderek birbirine yaklaştığı görülmektedir. Duvardaki<br />

çizgiler ise paralel değilmiş hissi uyandırmaktadır. Bize yakın<br />

olan duvarların detayları net bir şekilde görünürken uzaklaştıkça<br />

detaylar kaybolmaktadır.<br />

Resimdeki nesneler ufuk çizgisine yaklaştıkça küçülür ve sonunda<br />

kaybolur. Çizgi ve hava (renk) perspektifi olmak üzere iki çeşit<br />

perspektif vardır. Çizgi perspektifi genellikle mimari ve mühendislik<br />

çizimlerinde kullanılır. Hava perspektifi ise genellikle ressamlar tarafından<br />

kullanılır.<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanatlar çalışmalarında perspektif kullanır.<br />

Perspektif Çeşitleri<br />

45 O<br />

30 O 45 O PERSPEKTİF<br />

PARALEL PERSPEKTİF<br />

KONİK PERSPEKTİF<br />

AKSONOMETRİK<br />

PERSPEKTİF<br />

EĞİK<br />

PERSPEKTİF<br />

KAVALİYER KABİNE KUŞBAKIŞI<br />

30O 30 O<br />

42 O<br />

45 O<br />

45 O 30 O<br />

İZOMETRİK DİMETRİK TRİMETRİK<br />

TEK KAÇIŞLI İKİ KAÇIŞLI ÜÇ KAÇIŞLI<br />

K1<br />

K1<br />

K1<br />

K2<br />

7 O<br />

K2<br />

K<br />

Yandaki şemada<br />

perspektif çeşitleri<br />

verilmiştir. Şimdi<br />

perspektif çeşitlerinden<br />

görsel sanatlar<br />

çalışmalarında sıklıkla<br />

kullanılan konik<br />

perspektifin türlerini<br />

anlatarak örneklendireceğiz.<br />

Bu bölümde çizgi perspektifini ve detaylarını öğreneceğiz. Çizgi perspektif tek,<br />

iki ve üç kaçışlı olmak üzere üçe ayrılır.<br />

Ufuk çizgisi: Bulunduğumuz yere göre göz düzeyimizden geçtiğini varsaydığımız<br />

yatay çizgiye ufuk çizgisi denir. Ne tarafa bakarsak bakalım bu çizginin<br />

yeri daima göz seviyemizdedir.<br />

Bakış noktası: Perspektifi çizilecek nesneye bakmak amacı ile durulan sabit<br />

noktaya (gözlemcinin gözünün bulunduğu noktaya) bakış noktası denir. Yerimiz<br />

değiştikçe esas noktanın yeri de değişir.<br />

Kaçış noktası: Bakış noktasından (gözden) uzaklaşarak sonsuza doğru gelen<br />

ve gerçekte birbirlerine paralel oldukları hâlde resim düzleminde paralel olmadıkları<br />

için kapanarak birleşiyormuş gibi görünen doğruların ortak kesişme<br />

noktasına kaçış noktası denir.<br />

Tek Kaçışlı Perspektif<br />

Perspektif esasına uygun bir çizim yapmak için:<br />

1 – Çizime başlarken bakış noktasına göre ufuk çizgisi belirtilir.<br />

2 – Ufuk çizgisinin üzerinde bulunan kaçış noktası tespit edilir.<br />

3 – Çizimlerin ufuk düzleminin altında, üstünde veya hizasında olup<br />

olmadıkları tespit edilir.<br />

4 – Resimde önce büyük yüzeylerin sonra küçük yüzeylerin çizimi<br />

yapılır.<br />

5 – İlk çalışmalarda kaçış noktaları daima resmin içinde yer almalıdır.<br />

Eğer kaçış noktalarından kâğıt üzerinde bulunmayan varsa yanına<br />

tamamlayıcı küçük bir kâğıt eklenir.<br />

AB doğrusunun uçlarından çekilen çizgiler kaçma noktasında birleştirilir (1). Kaçma noktasından ufuk çizgisine dik bir doğru<br />

çizilerek AB uzunluğuna eşit A’B’ doğrusu çizilir (2). A noktası ile B’ noktası birleştirilerek alttaki doğruyu kestiği nokta<br />

belirlenir(3). Bu noktadan AB doğrusuna bir paralel çizilerek ikinci doğru belirlenmiş olur. Devamında ikinci ve sonraki<br />

doğruların tepe noktaları B’ noktası ile birleştirilerek diğer doğruların yerleri belirlenir. Bu yaptığımız işleme de sayıları ve<br />

aralıkları eşit alan bölünmesi denir.<br />

29


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

İki kaçışlı perspektif<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanatlar çalışmalarında perspektif kullanır.<br />

İki kaçışlı perspektifin uygulanması; tek kaçış<br />

noktalı perspektifte ‘sayıları ve aralıkları eşit<br />

alan bölünmesi’nde kullanılan yöntemle aynıdır.<br />

İkinci kaçış noktası belirlendikten sonra<br />

bize yakın olan köşegen üzerinde cetvelle<br />

eşit aralıklar işaretlenir. Bu noktalardan her iki<br />

kaçış noktasına doğrular çizilir. Yan yüzeylerde<br />

köşegenler birleştirilerek yatayda bölmek<br />

için çizdiğimiz doğrularla köşegen çizgisinin<br />

kesişme noktalarını tespit ederiz.<br />

Bu noktalardan evimizin dikey kenarlarına<br />

paralel dikmelerle yan yüzeylerde “alan bölme”<br />

işlemini tamamlarız. Köşegene paralel<br />

çizilen dikmelerle üst yüzeyin kenarlarının<br />

kesiştiği noktalardan her iki kaçış noktasına<br />

çizilen doğrularla da üst yüzeyde “alan bölünmesini”<br />

tamamlarız. Yandaki ev çiziminde<br />

iki pencere, bir kapı bulunmaktadır. Pecerelerin<br />

ve kapının yeri ve boyutları paralel çizgilerle<br />

her iki kaçış noktasına birleştirilir. Pencere<br />

ve kapıların genişlikleri dikey çizgilerle,<br />

boyları da yatay çizgilerle belirlenir.<br />

Üç kaçışlı perspektif<br />

Yandaki örnekler incelendiğinde sağ ve sol kaçış noktalarına<br />

üstten ya da alttan kaçış noktası eklenerek üç kaçışlı perspektifler<br />

elde edilir. Üçüncü kaçış noktası çalışmamızın durumuna<br />

göre belirlenir. Bina görselinde üstten eklenen üçüncü kaçış<br />

noktası, küp görselinde alttan eklenmiştir.<br />

Aşağıda bulunan masaları tek kaçış perspektifi kullanarak çiziniz. Masaları defterinizdeki kaçış noktalarını<br />

birleştirerek çizebilirsiniz. Perspektif uygulamasını böylelikle öğrenebilirsiniz.<br />

Odak noktası<br />

Ufuk Çizgisi<br />

Kaçış noktaları<br />

30


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanatlar çalışmalarında perspektif kullanır. <strong>6.</strong> Görsel sanatlar çalışmalarında perspektif kullanır.<br />

Aşağıda bulunan sandalye ve bina görsellerinden birini iki kaçış perspektifi kullanarak çiziniz. Görseli defterinizdeki<br />

<strong>Defteri</strong>nizin bu kısmına perspektif türlerinden tek kaçışlı perspektifi kullanarak istediğiniz bir resmi çizebilirsiniz.<br />

kaçış noktalarını birleştirerek çizebilirsiniz. İki kaçış perspektif uygulamasını böylelikle<br />

öğrenebilirsiniz.<br />

Aşağıda bulunan görsellerden birini üç kaçış perspektifi kullanarak çiziniz. Görseli defterinizdeki kaçış noktalarını birleştirerek<br />

çizebilirsiniz. Üç kaçış perspektif uygulamasını böylelikle öğrenebilirsiniz.<br />

31


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanatlar çalışmalarında perspektif kullanır. <strong>6.</strong> Görsel sanatlar çalışmalarında perspektif kullanır.<br />

<strong>Defteri</strong>nizin bu kısmına perspektif türlerinden iki kaçışlı perspektifi kullanarak istediğiniz bir resmi çizebilirsiniz.<br />

<strong>Defteri</strong>nizin bu kısmına perspektif türlerinden üç kaçışlı perspektifi kullanarak istediğiniz bir resmi çizebilirsiniz.<br />

32


GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

GÖRSEL İLETİŞİM VE BİÇİMLENDİRME<br />

<strong>6.</strong> Görsel sanat çalışmalarında fikirlerini ve deneyimlerini; yazılı, sözlü, ritmik, drama vb. yöntemlerle gösterir.<br />

<strong>6.</strong> Seçilen tema ve konu doğrultusunda fikirlerini görsel sanat çalışmalarına yansıtır.<br />

BAŞÖĞRETMEN<br />

Bakımsız bir fidanın büyüyüp ağaç olduğunu göremezsiniz. Milletlerin geleceği olan çocuklar birer fidandır. Bu fidanları eğitim ve<br />

kültürle sulayıp beslemezseniz millet ormanının yeni nesilleri cılız birer çalı olarak kalacaktır. Eğitim bireysel olabilir ama toplumsal<br />

gelişim ve değişimi ancak ulusal bir hamleyle gerçekleştirebilirsiniz. Çağdaş ve kaliteli bir eğitim anlayışı, bireysel farklılıkları<br />

gözetip kişisel gelişimi ön planda tutmalı, ulusal ve evrensel değerlere saygı duymalıdır. Eğitim kültürel bir üretimdir. Bu üretimin<br />

istenilen kalite ve düzeye çıkması yetkin öğretmenlerle mümkündür.<br />

Tarihin belli dönemlerinde etkili olmuş büyük devlet adamları eğitimin bu yönünü iyi kavramış ve önemsemiş insanların arasından<br />

çıkmıştır. Bunlardan biri de Mustafa Kemal Atatürk’tür.<br />

Asıl adı Mustafa olan Atatürk’e Kemal adını bir öğretmeni vermiş, o da bu adı ömrünün sonuna kadar gururla taşımıştır. Neden mi?<br />

Çünkü o eğitimin önemini anlamıştı. İyi bir eğitimin iyi öğretmenlerle gerçekleşeceğine inanıyordu. Mustafa, aldığı eğitimle önce<br />

Mustafa Kemal sonra da Mustafa Kemal Atatürk olmuştu. Bunu biliyor, öğretmene saygı duyuyordu.<br />

“Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.” diyen Atatürk, genç cumhuriyetin eğitim yoluyla gelişeceğine inanırdı. Gerçekten<br />

de eğitimsiz kalan toplumların gelişmesi imkânsızdır. Bırakın toplumları eğitimsiz bireyler bile kendilerini geliştiremez.<br />

Milli kalkınma, eğitim hamlesiyle gerçekleşir. Milli kalkınma sadece maddi gelişmeler değil kültürel gelişmeleri de kapsar. Milli<br />

kalkınma sanattan teknolojiye, düşünceden üretime, toplumsal ahlâktan uluslararası ilişkilere kadar geniş bir yelpazeyle ilgilidir.<br />

İyi bir eğitim alan Mustafa Kemal şartlar ne olursa olsun kendini geliştirmeye devam etti. Çok kitap okurdu. Hatta cephede, savaşın<br />

ortasında bile kitap okuduğu söylenir.<br />

Osmanlı Devleti Arap alfabesi kullanıyordu. Halk arasında okuma yazma oranı çok düşüktü. Genç cumhuriyette de okuma yazma<br />

bilenlerin sayısı pek azdı. Bunu bir fırsata çevirip eğitim hamlesiyle gelişim hamlesini birleştirmeyi düşünen Mustafa Kemal, Latin<br />

alfabesine geçmeyi düşündü. Gerekli hazırlıkları yaptırdı.<br />

1 Kasım ’de sayılı “Yeni Türk kabul ve tatbiki hakkındaki kanun” kabul edildi. Artık Türkler; Arap alfabesi değil Latin alfabesi<br />

kullanacaktı. Latin alfabesi millet mekteplerinde öğretilecekti. Atatürk bu işle bizzat kendisi ilgilendi.<br />

Devletin onca işi arasında okullara gidip kara tahtanın başına geçti. Türk bayraklarıyla süslenmiş açık bir alanda askerleri ve sivilleri<br />

başına toplayıp yeni Türk harflerini teker teker tanıtıyordu. El yazısı da oldukça güzeldi. Tahta başındaki vakur duruşu, şıklığı,<br />

kendinden emin tavırlarıyla genç öğretmenlere de örnek oluyordu. Zaten Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Başöğretmen<br />

kabul edilmişti.<br />

Resimde Atatürk’ü kara tahta başında, yeni Türk harflerini tanıtırken görüyorsunuz. Çevredeki insanların öğrenmeye duydukları<br />

ilgiyi ve öğretmene gösterdikleri saygıyı bilmem fark edebildiniz mi?<br />

Seçmeli̇ Görsel Sanatlar 6. Sinif

0 ratings0% found this document useful (0 votes)
81 views5 pages

Original Title

Seçmeli̇ Görsel Sanatlar 6. Sinif (1)

Copyright

Available Formats

DOC, PDF, TXT or read online from Scribd

Share this document

Share or Embed Document

Did you find this document useful?

0 ratings0% found this document useful (0 votes)
81 views5 pages

Original Title:

Seçmeli̇ Görsel Sanatlar 6. Sinif (1)

SINIF SEÇMELİ RESİM DERSİ YILLIK PLANI

AÇIKLAMALAR
D. SAATİ
ARA DİSİPLİNLER
HAFTA ÖĞRENME ALANI ETKİNLİKLERVE KAZANIMLAR ÖLÇME
ARAÇ
VE
AY

GEREÇLER ATATÜRKÇÜLÜK
DEĞERLENDİRME
(RESİM MODÜLÜ)
Resim sanatında (RESİM SANATI)
2 2 kullanılan araç, gereç ve Öğrencinin düzeyine uygun olarak belirlenen Dünya ve Türk Resim modülünde, öğrencinin Öğrenciler Atatürk’ün en
EYLÜL

teknikleri bilir. sanatına ait bilgiler kazanımlara sanatı eleştirel bir gözle görsel sanat önemli eserinin
3 2 Resim sanatı tarihini göre seçilen konuların sanat tarihi boyutuna bağlı olarak verilir. incelemesi, alanda yaratıcı çalışmalarından Türkiye
bilir. Öğrencinin düzeyine uygun olarak belirlenen Dünya ve Türk bireyler olabilmesi, oluşan bir Cumhuriyeti
4 2 sanatına ait bilgiler kazanımlara sanatın doğasını ve değerini
Devleti Olduğu
göre seçilen konuların sanat tarihi boyutuna bağlı olarak verilir. bilmesi amaçlanmıştır Sunum dosyası
oluşturur.
vurgulanır ve bu
Resim çalışmasını devleti
oluştururken sanat (ÇİZGİSEL VE NOKTASAL ÇALIŞMALAR) Öğrencilerin çalışmalarında sanat
1 İdame ettirecek
2 elemanlarını ve tasarım Sanat elemanları; çizgi, renk, biçim/form, doku, mekân elemanları ile tasarım ilkelerini Resim Dosyası
ilkelerini bilir Tasarım ilkeleri; ritim, denge, oran-orantı, vurgu, birlik, çeşitlilik, başlangıç düzeyinde gençlere
. hareket, zıtlık kullanması sağlanır. yansıtmaları sağlanır. Örneğin; Resim kâğıdı,35*50 öğütlerinin yer
öğrencinin yakın çevresinde ve aldığı
2 2 doğada gördüğü çizgileri Resim kalemi,/B “Atatürk’ün
söylemesi, çizgi türlerini bilmesi Gençliğe
EKİM

Resim çalışmasını ve uygulaması; biçim/form Pastel Boya Hitabesi” görsel


oluştururken çizgiyi ÇİZGİSEL ÇALIŞMALAR) arasındaki farkı açıklaması, basit Biçimlendirme
3 2 kullanır Öğrencinin, yakın çevresinde ve doğada gördüğü çizgileri nesneleri gözlemleyerek biçim Guaj Boya
öğeleri ve sanatsal
Resim sanatında söylemesi, çizgi türlerini bilmesi, gözlemlerinden yola çıkarak (geometrik, organik) ve formu
kullanılan araç, gereç ve kontur, anlık ve kaligrafik çizgiler oluşturması, çalışmalarında çalışmalarına yansıtmaları; rengin Palet düzenleme
teknikleri bilir. farklı çizgi değerlerini kullanması, incelediği sanat eserlerinde nasıl oluştuğu, ana-ara, zıt, ilkelerine uygun
Bir resmi tarihsel çizgilerin anlamlarını fark etmesi üzerinde durulur. sıcak-soğuk renkleri bilmeleri ve nolu fırçalar olarak fon
4 2 bilgi edinmek için 4 Betimleme basamağında sanat eseri ne zaman, nerede ve kim çalışmalarında göstermeleri; kartonları üzerine
basamaklı sisteme göre tarafından yapılmıştır, çözümlemede sanat eserinin mekânda derinlik etkisi yaratmak Keçeli boya kalemi görsel
inceler. üslubunun ve eserin kendisine ait özelliklerinin belirlenmesi için ön, orta, arka planı malzemelerle
Bir resmi (sanat ve diğer eserlerle karşılaştırılması, yorumlamada sanatçı yaşadığı açıklamaları ve kullanmaları; yazılabilir.
eserini) tercih etme çevresinden nasıl etkilenmiştir? denge türlerinden
5 gerekçesini açıklar. (özellikle sanatçının içinde yaşadığı yer ve zaman açısından), simetriyi bilmeleri ve
/ 2 yargılama basamağında eserin sanat tarihi içerisindeki uygulamaları;
1
önemi hakkındaki sorular üzerinde durulur. (!)funduszeue.info içi Performans
Değerlendirme
Resim çalışmasını ayrıca diğer sanat eleman ve ilke leri Testi, şişe ,tuğla,
açısından da basitten ve karmaşığa doğru
oluştururken biçim/formu OBJE ÇİZİMLERİ demlik….
1 2 kullanır bir sıralama göz önünde
bulundurulmalıdır.
Bilgi ve deneyimlerin Öğrencinin, biçim/form arasındaki ilişkiyi açıklaması, Kültürel Miras, Sanat Eleştirisi ve Estetik
sanat eserine yönelik bakış çalışmalarında biçim (geometrik, orgaik) ve formu öğrenme alanında verilen
kazanımlarla ilgili sanat eseri örnekleri
açısını nasıl etkilediğini (iç bükey, dış bükey, negatif, pozitif) kullanması sağlanır. somut sanat eserlerinden oluşmalıdır.
2 2 fark eder.
KASIM

3
KASIM ARA TATİL (5 gün)

Resim çalışmasını Etüt Çalışması (BİTKİ ETÜTLERİ) Yaprak , limon ,


oluştururken dokuyu Dokunun gerçek, yapay özellikleri; görsel, dokunsal gibi doku çiçek , meyveler….
kullanır. türleri; dokunun insanın duyularını nasıl etkilediği;
4 Resim çalışmasının dokunun yüzey süslemesinde kullanılması vurgulanır ve doku
uygulama sürecinin kullanılarak özgün çalışmaların oluşturulması sağlanır.
basamaklarını eskiz
defterinde gösterir.
Resim çalışmasını Resim kağıdı,
oluştururken rengi kullanır. (RENK BİLGİSİ VE RENKLİ ÇALIŞMALAR) Guaj Boya
1 2 Sanat eserleri ve Rengin nasıl oluştuğu; ana, ara, zıt, sıcak-soğuk, akromatik, açık-
zanaat ürünlerini ayırt eder. koyu, ton, armoni, tamamlayıcı, kromatik vb. renk özellikleri; Palet
Müzelerdeki rengin ifadeci yönü (sosyolojik, psikolojik vb. etkisi Müzelerle resim sanatını
eserlerin korunmasının vurgulanır; Ayrıca sanatçıların eserlerinde anlamı vurgulamak için ilişkilendirerek müze, müze nolu fırçalar
önemini kavrar. rengi nasıl kullandıkları üzerinde durulur
ARALIK

2 2 türleri üzerinde durulmalı


. ve tek bir müze hakkında tanıtım
projesi hazırlatılmalıdır. Ayrıca
Resim çalışmasını (AYNISINDAN NELER OLDU) iki sanatçının Yapıştırıcı Kürdan ,
3 2
oluştururken ritmi kullanır. Ritim türlerinin bilinmesi; yakın çevresinde ve doğada gördüğü eseri üzerinden dönem ve üslup ağaç mandallar ,
Sanat eseri ve sanat ritim özelliklerinin tanınması; karşılaştırması yapılmalıdır Düğmeler …..
değeri olmayan nesneler motif ve birim tekrarının kavranması; sanatçıların eserlerinde ritim (!)funduszeue.info içi Performans
4 2 arasındaki farklılıkları kullanarak hareketi nasıl sağladıklarının fark edilmesi;
ifade eder. ritim ilkelerinin kullanılarak özgün çalışmaların oluşturması Değerlendirme
üzerinde durulur.
1 2 Resim çalışmasını Resim kağıdı
oluştururken mekân Cetvel
(PERSPEKTİF ODA ÇİZİMLERİ)
2 2 kavramını kullanır. Öğrencinin düzeyine göre çalışmalarında çizgi, hava (renk)
Uçlu kalem
Sanat galerilerinin,
OCAK

perspektifini ve negatif- pozitif (boşluk-doluluk) alanı kullanma-


müzelerin, kültürel
ları sağlanır. Örneğin; mekânda derinlik etkisi yaratmak için tek
kurumların vb. bireyin
kaçışlı / iki kaçışlı perspektif ve hava perspektifi kullanılır.
3 2 yaşamını, hayal gücünü
zenginleştirdiğini
fark eder.
AÇIKLAMALAR DİĞER DERSLERLE ARA DİSİPLİNLER
HAFTA

SAATİ ÖĞRENME ALANI ETKİNLİKLERVE KAZANIMLAR ÖLÇME İLİŞKİLİ ARAÇ- VE


AY

GEREÇLER ATATÜRKÇÜLÜK
DEĞERLENDİRME
(RESİM MODÜLÜ)
Öğrenciler
1 2 Resim çalışmasını Pazar Yeri (ASİMETRİK İZLER) görsel sanat
oluştururken dengeyi Öğrencinin denge türlerini (simetrik, asimetrik, merkezi) bilmesi, doğada çalışmalarından oluşan
kullanır. ve sanat eserlerindeki denge türlerini tanıması, bir
Ressamların topluma sanat eserinde denge ilkesinin neden önemli olduğunu anlaması,
2 2 sağladığı katkıları açıklar. resimlerde kullanılan farklı denge türlerinin anlamlarını fark etmesi ve Sunum dosyası
Sanat dünyası çalışmalarında denge türlerini kullanması sağlanır. oluşturur.
ŞUBAT

içerisinde yer alan kişi ve Ressamların kültürel, sosyal, ekonomik, eğitsel vb. açılardan topluma Resim Dosyası
kurumları bilir. yaptığı katkılar tartışılır. Resim kâğıdı,35*50
Resim kalemi,/B
3 2 Resim çalışmasının
uygulama sürecinin Farklı sanat kuramlarına (yansıtmacı, ifadeci, biçimci gibi) göre Pastel Boya
basamaklarını eskiz oluşturulmuş sanat eseri Guaj Boya
defterinde gösterir. örnekleri öğrencilere seçtirilir. Öğrencilerin seçtikleri o eseri niçin tercih Palet
Estetik tercihlerin ettiklerini açıklamaları nolu fırçalar
4 2
kişilere göre değiştiğini sağlanır
fark eder.
Resim çalışmasını Röprodüksiyon Örneği
oluştururken oran-orantıyı (ANALİZ ve RÖPRODÜKSİYON İNCELEME) Resim kâğıdı,35*50
1 2 kullanır. Oran-orantı ve ölçünün ne olduğunun bilinmesi, çevrede gözlemlenen Resim kalemi,/B
Bir sanatçı hakkında canlı veya cansız varlıkların orantılarına göre çizilmesi, Pastel Boya
kısa bir belgesel hazırlar. ressamın eserlerindeki (Neşet Günal’ın resimleri örnek Guaj Boya
Sanat eseri inceleme verilebilir) ifadeyi güçlendirmek için oran-orantıyı gerçekçi veya abartılı Palet
becerilerini kullanır. olarak nasıl kullandığını fark etmesi sağlanır. nolu fırçalar
2 2 İncelenen eserde Etkinlik için seçilen eser hakkında sanat eleştirisi yapıldıktan sonra bu Cetvel
ressamın üslubunu fark eser hakkında eleştirmen
eder. tarafından yazılmış ve anlatım dili basit olan bir eleştiri yazısı okunabilir.
MART

Sanatçıların Öğrencilerinkendi incelemeleri ile eleştirmenin yazısı arasında ilişki


üsluplarını karşılaştırır. kurmaları sağlanır.
3 2 Resim çalışmasını
oluştururken vurguyu (ANALİZ ve RÖPRODÜKSİYON İNCELEME)
kullanır. Vurgunun ne olduğunun bilinmesi, yakın çevrede ve doğada görülen
Bir resmi tarihsel vurgu ilkesinin fark edilmesi, vurgu ilkesinin kullanılarak özgün
bilgi edinmek için 4 çalışmalar üretilmesi, ressamın duygularını ve düşüncelerini
basamaklı sisteme göre çalışmalarına yansıtırken vurgu ilkesini nasıl kullandığını anlaması
4 2 inceler. sağlanır. (!)funduszeue.info içi
Öznel ve bağlamsal Performans
bilgiler temelinde sanat Değerlendirme
eserini inceler.
Resim çalışmasını (NATÜRMORT ÇALIŞMASI) Resim kâğıdı,35*50
1 oluştururken birlik ilkesini Birliğin (ahenk, uyum) ne olduğunun bilinmesi, yakın çevrede ve doğada görülen birlik Resim kalemi,/B
kullanır. (ahenk, uyum) ilkesinin fark edilmesi, Pastel Boya
2 Görsel kültürün toplumu birliğin (ahenk, uyum) kullanılarak özgün çalışmalar üretilmesi, Guaj Boya
nasıl etkilediğini tartışır. ressamın duygularını ve düşüncelerini çalışmalarına yansıtırken birlik (ahenk, uyum) Palet
2 ilkesini nasıl kullandığını anlaması üzerinde durulur. nolu fırçalar

3 NİSAN ARA TATİL (5 gün)


Hayal dünyasından Projeksiyonla Sanal 23 Nisan Ulusal
NİSAN

2 esinlenerek çalışmasını ( KÜLTÜRLERİN BULUŞMASI ) ortamda 3D müze Egemenlik ve


oluşturur. gezisi Çocuk Bayramı
Farklı kültürlerdeki Türk kültürü başta olmak üzere Avrupa, Asya, Afrika vb. farklı
sanat eserleri arasındaki kültürlere ait sanat eserleri
benzerlik ve farklılıkları incelenir.
4 2 bilir.
Sanat eserine sosyal Farklı kültürdeki inanışların, sosyal çevrenin eser üzerine etkisi
ve kültürel inanışların karşılaştırılır ve yorumlanır.
etkisini fark eder.
Resim sanatının
5 2 içinde bulunduğu tarihe,
topluma ve kültüre etkisini
inceler.
Çalışmasını Resim kâğıdı,35*50
temalardan, konulardan, (HAYALİMDEKİ KÖY) Resim kalemi,/B
fikirlerden, şiirlerden, Öğrencilerin düşüncelerini sözlü veya yazılı olarak açıklamalarının yanı Pastel Boya
hikâyelerden vb. esinlene- sıra resmin sanat eleştirisi yöntemine göre incelenmesi sırasında Guaj Boya
1 2 rek oluşturur. diğer disiplinlerle ilişkilendirme yapılarak öğrencilerin hareket, dans vb. Palet
Sanatçının eserine bağlantı kurması, eser hakkında şiir, kısa bir paragraf ve şarkı nolu fırçalar
yansıttığı duygu ve sözü yazması gibi etkinliklerde bulunması sağlanabilir.
düşünceleri açıklar

Resim çalışmasını Resim kâğıdı,35*50 19 MAYIS


MAYIS

ATATÜRK’Ü
oluştururken çeşitlilik Resim kalemi,/B
2 2 ANMA VE
ilkesini kullanır. Pastel Boya GENÇLİK SPOR
Resim çalışmasını (3D MÜZE GEZİSİ) Guaj Boya BAYRAMI
oluştururken etik kurallara Çeşitliliğin bir veya daha fazla sanat elemanının uyumlu birlikteliği Palet
uyar. olduğunun bilinmesi, yakın nolu fırçalar
Müze incelemelerine çevrede ve doğada görülen çeşitlilik ilkesinin fark edilmesi, çeşitliliğin
dayalı olarak proje kullanılarak özgün
3 2 hazırlar. çalışmalar üretilmesi, ressamın duygularını ve düşüncelerini
Müzeler ile resim çalışmalarına yansıtırken çeşitlilik
sanatını ilişkilendirir. ilkesini nasıl kullandığını anlaması üzerinde durulur.
Müze, müze türleri ve müzelerin kültürel mirasa katkıları üzerinde
durulur.
Güncel olayları Resim kağıdı,
çalışmasına yansıtır. Toplumsal, ekonomi, doğal afetler, bilimsel gelişmeler, teknolojik Resim kalemi,
Resim çalışmasını gelişmeler vb. konulardan Fotoğraflar,
oluşturmak için güncel yararlanılabilir
sanattan faydalanır.
Popüler kültürün
4 2 günümüz resim sanatına
etkisini fark eder. (!)funduszeue.info içi
Çağdaş medyadaki
imaj, yazı ve sembol gibi
Performans
unsurların resim sanatına Değerlendirme
etkisini fark eder.
Resim kâğıdı,35*50
Gözleme dayalı (OKUL BAHÇESİNDE PEYZAJ ÇALIŞMASI) Resim kalemi,/B
1 2 çizimler yapar. Gözleme dayalı çizimlerde farklı bakış açılarının gösterilmesi üzerinde Pastel Boya
durulur.
Sanat eserlerinin Çizimler; kuş bakışı, solucan bakışı, karşıdan bakış, balıkgözü gibi farklı
neden farklı bakış açılarıyla oluşturulur.
HAZİRAN

değerlendirildiğini bilir. Bir sanat eserinin duyusal, ekonomik, tarihsel, sosyo - kültürel, işlevsel
2 2 vb. açılardan değerlendirilmesinde
estetik yargıların farklı olabileceği üzerinde durulur.

Resim (SENE SONU SERGİSİ) Fon kartonu , bant ,


çalışmalarından oluşan bir Beyin fırtınası ile başlayan, fikirleri sentezleme, tasarlama, eskiz yapma, makas, yapıştırıcı…
sunum dosyası hazırlar. detaylandırma ve resim çalışmasını oluşturmaya kadar
3 2 Kendisinin ve
devam eden süreci yansıtan sunum dosyası oluşturur.
akranlarının çalışmalarını
analiz eder.

Bu yıllık plan, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurul Başkanlığı 69 sayılı 27/06/ tarihli ve // sayılı yayımladığı İlköğretim Seçmeli
Görsel Sanatlar Dersi (sınıflar) Öğretim Programı esas alınarak hazırlanmıştır.

FATMA BEZCİ UYSAL FATİH GÜL

Görsel Sanatlar Öğretmeni Okul Müdürü

Footer menu

Footer menu

Görsel Sanatlar

  • Deniz Kızı Yapımı

    Yapılışı Görseldedir.
    Begum (14 Haziran )

  • 3D Kaleye Top Atan Çocuk Yapımı

    Yapımı üzerinde Gösterilmiştir. Krokotak Alıntısı.
    Begum (14 Haziran )

  • Görsel Sanatlar Basit Suluboya Ton Çalışması

    Görsel Sanatlar dersi için suluboya ile tonlama yapma çalışması
    hdogan88 (26 Mayıs )

  • Görsel Sanatlar Sulu Boya Çalışması Gece Silüet

    Nasıl Boyanacağı Klasör İçinde Mevcuttur. Görsel alıntıdır
    muratderin (25 Mayıs )

  • Ramazan Bayramı Kare Boyama Etkinliği

    bayram kare boyama
    nuyhuy (14 Nisan )

  • Oyun Zamanı Görsel Hafıza Oyunu

    Renk ve harf ilişkisine dayanan basit bir görsel hafıza oyunu Powepoint Gösterisi olarak Yararlı olmasını umarım
    aliyildirim (30 Mart )

  • Mozaik Kediler Etkinliği

    Youtobe Da Mosaic Cats Yazarak Fikir Alabilirsiniz. Birçok Resim Bir Araya Getirilerek Büyük Bir Pano Oluşturulabilir.
    Begum (06 Mart )

  • 2D Kardelen Çiçeği

    çiçek Kesilip Kenarlarından Kıvrıldıktan Sonra Boyut Verilerek şablona Yapıştırılacaktır.
    Begum (19 Şubat )

  • 2D Kedi

    Yapım Aşaması çalışma Etkinliği üzerinde Yer Almaktadır.
    Begum (20 Ocak )

  • Astronot Boyama

    Astronot boyama sayfası
    Begum (20 Ocak )

  • Origami Sincap

    Yapılışı çalışma Sayfası üzerindedir. Orta Ve İleri Seviye Arası Denilebilecek Zorluğa Sahiptir.
    Begum (20 Ocak )

  • 3D Saksı İçinde Kaktüs

    Kaktüs şablonları Kesilir. Kaktüsün Gövdesi İki Katlanır. Sırt Sırta Verilerek Gövde Yapıştırılarak 3 Boyutlu Hale Gelir. Orta Zorlukta Bir çalışmadır.
    Begum (20 Ocak )

  • Asılabilir Gökkuşağı

    örnek Resimleri Mevcuttur.
    Begum (18 Ocak )

  • 3D Dala Konmuş Kuş

    Daire şeklinde Olan Bölüm Kesilip İkiye Katlanacak, Kuş üzerine Yapıştırılacaktır. Yapılışı Kolaydır.
    Begum (18 Ocak )

  • Tilki Kart

    özel Günlerde İçerisine Yazı Yazılabilir.
    Begum (18 Ocak )

  • Uğurböceği Kart

    özel Günlerde İçerisine Not Yazılabilir.
    Begum (18 Ocak )

  • Penguen Kart Örneği

    İçerisine özel Günlerde Notlar Yazabileceğiniz, Yazdırabileceğiniz Açılıp, Kapanabilir Kart örneği.
    Begum (18 Ocak )

  • 3D Yağmurlu Gün Şemsiyeli Kız Ve Erkek

    Çizgili Yerlerden İçe Katlayalım. Yapıştırıp, 3 Boyutlu şemsiye Görüntüsü Verelim.
    Begum (18 Ocak )

  • Görsel Sanatlar Karışık Mandala 1

    Doğa,uzay
    erdogan (30 Aralık )

  • Kardan Adam Yapalım

    Yapım Aşaması: 1-Kardan adam görselinin yanındaki şeritleri kesip çıkartalım. 2-Kardan adam ve eldivenleri kesip çıkartalım. 3-Kar tanelerini kesip çıkartalım. 4-Dosya kağıdını ortadan ikiye keselim.
    eyup40 (27 Aralık )

  • nest...

    çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası