Sivilce Izleri Tedavisi Fiyatları

Lazerle Sivilce İzi Tedavisi

Sivilceler, ergenlik döneminde görülmeye başlanıp 40'lı yaşlara kadar devam eden bir cilt hastalığıdır. Dermatologlar tarafından tedavi edilmesi gerekir. Tedavi edilmeyen sivilceler, zamanla cilde zarar verir ve iz bırakmaya başlar. Bazı izler ciddi derecelerde olabilirken, bazıları geçici olabilmektedir. Ciddi derecelerde olan sivilce izleri cilde fazla zarar verir. Dermatolog tarafından verilen ilaçların kullanılması ile tedavi edilmesi zordur.

Günümüzde sivilce izlerinin tedavisinde bir çok yöntem kullanılmaktadır. Ameliyat işlemleri olmadan, lazer teknolojisi kullanılarak yapılan uygulamalar ile olumlu sonuçlar alınmaktadır. Sivilce izlerinden tamamen kurtulmak mümkün değildir. Fakat kişiyi rahatsız etmeyecek, derecesini en aza indirebilecek özelliğe sahiptirler.

Sivilce izi tedavisinde iki lazer yöntemi kullanılmaktadır.

Lazerin etki derecesini belirleyen en önemli neden lazer ışının dalga boyudur. Dalga boyu, lazerin deriye ne kadar nüfuz ettiği kadar ne kadar etkili olduğunda göstermektedir. Düşük dalga boyuna sahip olan lazer cihazları daha yüzeysel tedavi sağlarlar.

CO2 lazer nm dalga boyundadır. Dalga boyunun yüksek olması sebebiyle, cildin orta tabakası olan dermis'in en derin kısımlarını etkileyerek olumlu sonuçlar vermektedir. Cilt yenileme,germe, gençleştirme ve diğer iz ve leke tedavilerinde kullanılan etkili bir yöntemdir. İlk kullanılmış olan CO2 lazerlerde atış süresinin uzun olması, yarattığı ısının ve soyma etkisinin çok derin olması, uzun süren kızarıklar gibi yan etkileri görülmekteydi.

Er:Glass lazerlerde dalga boylarının düşük olması soyma ve ısı etkisi oldukça düşük olup yüzeysel etkiler. Yan etkileri azdır. Fakat cilt gençleştirme etkileri Karbondioksit lazere göre daha azdır.

Fraksiyonel lazerin özelliği, diğer fraksiyonel lazerler gibi lens kaynaklı değildir ve lazer atışlarının hepsi aynı anda yapılmamaktadır. Fraksiyonel lazerde her lazer atışı mikrosaniyeler içinde ayrı ayrı yapılmaktadır. Bu durumda lazerin cilde zarar vermesini en aza düşürmektedir.

Scan özelliği sayesinde çevresel dokudaki ısı zararını azaltan diğer bir faktördür. Bu özellik, her atışı ayrı ve birbirinden uzak noktalara yapabilmektedir. Scan özelliği, uygulama yapılacak bölgenin ihtiyacına göre lazer atış derecesi, şekli ve sıklığı ayarlanabilmektedir. Bu özellik başarı oranını artırmaktadır.

CO2 fraksiyonel lazerde atış noktaları mikron civarında olup çok ince yapıya sahiptirler. Bu yüzden cilde, çok ince olarak ulaşabilmektedir.

CO2 lazer uygulamasından sonra cilt altında kollajen liflerinde %30 kısalma ve ciltte gerilme görülür. Er:Yag ve Er:Glass lazerlerde bu oran oldukça azdır.

CO2 fraksiyonel lazer %30 civarında kollajen liflerini kısaltır. Sonraki 3 aylık dönemde Cilt altındaki kollajen üretimi ve bağ dokusu düzene girmeye başlar. Sonuç olarak ciltte gerilme, pürüzlerde, lekelerde ve izlerde yüksek derecede azalma görülür. Ciltteki gözenekler daralarak cildin yapısı 10 yıl önceki haline kavuşur.

Sivilce izi için yapılan CO2 fraksiyonel lazer tedavisinde çok az ağrı olabilmektedir. Bu ağrının hissedilmemesi için lokal anestezik kremler ve soğuk hava uygulaması yapılabilir. Uygulamadan sonra pansuman yapılmasına gerek yoktur. 7 gün sürebilecek, cilt üzerinde kızarıklıklar ve hafif pullanma görülebilir. Bunların dışında başka yan etki görülmez. Uygulamadan sonra hasta günlük yaşamına dönebilir. Makyaj yapmasında sıkıntı oluşmaz.

CO2 Fraksiyonel lazer de sorunun şiddetine, derinlik ayarlarına ve uygulamanın gücüne göre seans sayısı değişmektedir. Her seanstan sonra yaklaşık olarak %40 civarlarında ciltte iyileşme görülür. Çok derin sivilce izine sahip olanlarda 5 seans olabilirken, hafif ve orta dereceli izlerde 2 seans yeterli olmaktadır. Derin uygulamalarda 2 ayda bir iken hafif ve orta dereceli izlerde 1,5 ayda bir seans düzenlenir.

Uygulamadan önce, güneş ve solaryum gibi cilt rengini değiştirebilecek uygulamalardan 1 ay öncesie kadar uzak durulmalıdır. Kanın pıhtılaşmasını engelleyebilecek olan ilaçlar, retinoid içeren ilaçlar ve ışığa duyarlılığı artırabilecek olan ilaçlar kullanılmamalıdır. Cildi aşındırıcı peeling ve dermabrazyon gibi uygulamalar yapıldıysa işlemi yapacak doktora söylenmelidir.

Uygulamadan sonra yapılması gerekenlere çok dikkat edilmelidir. İşlemden 1 gün sonra ılık duş alınabilir. Şişlik olabilir. Oluşabilecek şişlikleri, soğuk kompres uygulayarak en aza indirilebilir. Ciltte kabuk oluşumunu engelleyebilmek için cildin nemli ve temiz tutulması gerekir. Steril gazlı bez kullanarak cilt tuzlu serum ile temizlenebilir. Her temizleme ve duştan sonra uygulama yapılan bölgelere antibiyotikli ve epitelizan kremler kullanılmalıdır. İlk hafta içerisinde temizleme işlemleri günde 4 defa yapılmalıdır. Hastanın cilt yapısına ve çevre koşullarına uygun iyileşmeden sonra güneş koruyucular kullanılmalıdır. Peeling vb. Cilt soyucu kremlerde 1 ay boyunca kullanılmamalıdır.

Bu konuda detaylı bilgi almak için kliniğimize başvurmanız gerekmektedir.

Akne nedir? 

Bildiğimiz adı ile sivilce (akne vulgaris); belirtilerin yüz gibi görünür yerde olması nedeniyle sosyal hayatta rahatsızlık yaratarak ve zaman zaman sosyal fobiye neden olarak önem arzetmektedir. Tam da bu nedenle dikkatle ele alınmalı ve özenle tedavi edilmesi gerekmektedir.

Kıl folikülüne ait belirtilerle seyreder ki tekrarlayan şikayetler yorar ve üzer. Çoğunlukla foliküllerin tıkanmasına veya çok açık olmasına yönelik rahatsızlık dikkat çeker. Gözenekler açık, yağlanma fazla ve siyah nokta oluşumu sık karşılaşılan şikayetler arasındadır. Bir de bakteriler eklenip enflamasyon başlayınca iltihaplı kızarık sivilceler olur ki bazıları büyük derin ve ağrılı olabilir. Çoğunlukla iz kalmasına bunlar sebep olurlar.

Aynı şikayetlere hastaların bazılarında sırt, omuz, kollar ve nadiren bacaklarda da tanık olabiliyoruz.

Akne oluşumunun nedenleri?

Akne; birden fazla faktörün etkisi altında gelişebilen, farklı bulgularla seyredebilen, tedavisi zaman alabilen bir cilt rahatsızlığıdır. Aknenin oluşumu birden fazla faktör ile ilişkili bulunmuştur. Hastaların çoğunluğunda 

• Yağ salgılanmasında aşırılık
• Gözeneklerde tıkanıklık ve komedon (siyah nokta) oluşumu
• Bakterilere bağlı enflamasyon
• Ergenlik döneminde hormonal değişim
• Polikistik over ibi rahatsızlıklar
• Beslenme
• Kozmetiklerin bazıları
• Vitamin mineral eksiklikleri 

Aşırı sebum (yağ salgısı) üretimi

Yağ bezleri; salgıladıkları sebum adı verilen yağ salgısını foliküle verir ve oradan da cildin yüzeyine yayılır. Böylece cildin koruyucu tabakası ve nemlenmesi sağlanmış olur. Gerekli olan bu üretim aşırı hale gelirse sorunlar başlamaktadır.

Sebumun en yüksek seviyeye ulaştığı dönem yaş arasıdır. Yaşla birlikte azalır. Artıran en önemli etken hormonlardır. Androjen hormonlar yağlanmayı artırırken östrojen hormonu yağlanmayı azaltmaktadır.

Özellikle şiddetli seyreden akneli hastalarda androjenler yüksek bulunmuştur. Polikistik over sendromu gibi durumlarda sivilceler ağır seyreder, tedaviye direnebilir ve kıllanma sorunu elik edebilir.

Beslenme asidik özellikte ise vücut için stres kaynağı oluşturarak yağlanmayı artırabilir. Gıda intoleransları, unlu ve şekerli gıdalar yalanmayı artırıcı rol oynarlar.

Kıl folikülünde kalınlaşma ve komedon oluşumu

Kıl folikülünün deri yüzeyindeki kısmı oldukça dardır ve kolayca tıkanabilir. Tıkanması çevresel kir ve tozlarla olabileceği gibi aynı zamanda derinin keratozik yapısındaki artış ile de olabilmektedir. Deri yapım hızı normalden hızlı kişilerde hızla yapılan deri birikmeye kalınlaşmaya başlar ve gözenek ağzını tıkayabilir.

Folikül ağzı tıkansa da yağ bezleri yağ salgılamaya devam eder ve birikerek komedon(siyah nokta), beyaz milyumlar oluşur. Uzun süren komedonlarda büyüme ve zamanla bakterilerin eklenmesi ile sivilceler ve apseleşmeler oluşabilmektedir.

Mikroorganizmalar

Akne vulgaris bulaşıcı olarak değerlendirilemez. Kızarık iltihaplı ve apseleşen sivilceler mutlaka mikroorganizmalarla ilgilidir. Folikülde çoğalan mikroorganizmalar; propionibacterium acnes, stapylococcus epidermidis ve pityrosporum ovale.

Özellikle Propionibacterium acnes adlı mikroorganizmanın sıklıkla ergen bireylerde fazla olduğu saptanmıştır. Muhtemelen bakterinin kendisi değil de çevresinde yarattığı enflamasyon ve reaksiyon görünümden sorumlu tutulabilir.

Akne vulgaristeki yangı reaksiyonunda, mikroorganizmalar dışında vücutta enflamasyon yapan nedenler, asidik vücut, oksidatif stres gibi nedenlerle de artış olabilir.

Beslenmede paketli gıdaların varlığı, fast food tüketimi, su içmeme, sebze tüketiminin az olması ve stres vücudun asidoza kayması şikayetleri artırırken bazik beslenme şikayetleri azaltmaktadır. Vücuttaki bazı minerallerin eksikliği şikayetleri artırmaktadır.

Akne vulgariste görünümü etkileyen faktörlerden bazıları genetik yatkınlık, stres, Hormonal durum, latent asidozdur.

Akne oluşumunu etkileyen diğer faktörler

Bazı kozmetik ürünler, ilaçlar, bazı endokrin hastalıkları akne oluşumunu etkileyebilmektedir.

Akne oluşumunu etkileyen ilaçlardan bazıları şöyledir:

• Kortizonlu ilaçlar
• Antikonvülzanlar
• Disulfuram
• İzoniazid
• Azathioprin
• Tiroid ilaçları

Akne oluşumunu tetikleyebilen bazı endokrin hastalıklar:

• Konjenital adrenal hiperplazi
• Polikistik over sendromu
• Androjeni arttıran diğer endokrin hastalıklar

Akne vulgariste gözlenen deri lezyonlarının bazıları: 

Akne seyrederken sıklıkla beyaz ve siyah komedonlara rastlanır. Foliküldeki yağ birikintisi hava ile temas etmeden önce beyaz ettikten sonra siyah görünüm alır.

Nodül: Derin yerleşim gösteren, ağrılı ve büyük olabilen akne formu

Püstül: Beyaz komedonlardan kaynaklanan iltikaplı tüy içeren form

Kist: Derin yerleşimli içi dolu kistik yapı

Akne vücudun hangi bölgelerinde ortaya çıkar? 

Akne vulgaris deri belirtilerinin çoğunluğu yüzde yanaklarda alında gözlenir. Daha seyrek olarak sırtta, göğüste ve kollarda çıkmaktadır. Aknenin bazı türlerinde belden aşağıda ve bacaklarda da lezyonlar yer alabilmektedir. Az da olsa saçlı deride ve ensede de görülen akne formları da vardır.

Akne nasıl tedavi edilir?

Akne tedavisinde belirtilerin şiddetine, nerelerde olduğuna, ne tip lezyonlardan oluştuğuna göre tedavi şekillenir. Tedavi nedene yönelik olmalı, iz kalmadan iyileşme sağlanmalı ve en etkili şekilde hızlı sonuçlanmalıdır. Akne genellikle gençlerde olduğundan çok hızlı olması istenir.

Akne tedavisinde en hızlı en etkili tedavi şekli lazerlerdir. Kızarıklık iltihaplı, kistik ve nodüler lezyonlar tedavide gecikilirse iz bırakırlar. İz kalmadan hasar oluşmadan tedavi etmek öncelikler arasındadır. Pek çok tedavi düzelme sağlarken gecikir ve iz bırakma riski oluşturur.

Akne lezyonlarının önemli kısmında iyileşme sürecinde lekeler bırakarak, genellikle kalıcı bir iz oluşmaksızın iyileşebilmektedir. Ancak bazı akneler, özellikle derin yerleşimli olanlar kalıcı iz bırakabilirler. Akne iyileşirken izi kalma olasılığı erken ve etkili tedavi yapıldığında azaltılabilmektedir. Aknenin başlangıcı ile tedavinin başladığı zaman arasındaki süre uzatsa iz kalma riski daha da artmaktadır.

Akne tedavisinde en hızlı en etkili tedavi şekli lazerlerdir. Tedavide kullanılan lazerler farklılık gösterebilir. Bazıları damarsal lezyonları etkileyerek çevredeki kızarıklığı düzeltebilir, sivilcenin beslenmesini engelleyerek kurumasını kolaylaştırır. Böylece kısa sürede iyileşme sağlanır.

Bazı lazerler sivilcenin ısınması ile mikroorganizmaların ölmesini sağlar. Böylece sivilce etkenini ortadan kaldırmış olurki iyileşmede en etkili yol bunun sağlanmış olmasıdır.

Birçok dalga boyunda etkinliği tek cihazda toplayan CCL lazer ile tüm lazer terapilerini tek cihazda toplamak mümkün olmaktadır. Yapılan seansta birden fazla etki beraber uygulanabilmektedir. Damarsal lezyonlara etki eden uygulama ile kızarıklık enflamasyon kısa sürede azalmaktadır. Kızarıklıkların tedavisi ve yatıştırılması akne tedavisinde önemli bir detaydır.

CCL lazer tedavisinde derinin onarılması uyarılır, yeniden yapılanma sağlanır. Lekeler düzelir, renk normale döner ve pürüzsüz görünüm kazanır.

Her seansta iyileşme gözle görülür şekilde fark edilir. Aşama aşama düzelme yaşanarak 6 seansın sonunda normal bir ten görünümüne ulaşılır.

Akne tedavisi; akne oluşumuna neden olan mekanizmada rol oynayan faktörlere yönelik olmalıdır. Bu faktörler; kıl foliküllerinin kalınlaşması, aşırı sebum (yağ salgısı) üretimi, P. acnes gibi mikroorganizmaların varlığı ve yangısal reaksiyon olarak sayılabilir. Akne vulgarisin derecesini ve şiddetini belirlemek tedavinin seçimi konusunda ilk adımdır.

Akne tedavisindeki amaç, derideki yangısal cevabı geriletmek, iz oluşumunun engellenmesi ve deri belirtilerinden dolayı ortaya çıkabilecek sosyal izolasyondan hastayı korumaktır.

Akne tedavisi uzun sürelidir ve kısa dönemde mucizevi sonuçlar beklenmemelidir. Tedavi için seçilen yöntem ne olursa olsun sabırla ve düzenli olarak uygulamak çok önemlidir.

Akne vulgaris tedavisinde en erken cevap bir ay içinde alını. Ancak %80’in üzerinde iyileşme sağlanması için en az 6 ay tedaviye devam edilmelidir.

Akne tedavisinde hastalara diyet önerilmezken aşırı terleme ve güneş ışınlarının akneyi arttırabileceği uyarısı yapılır.

Şiddetli bir akne vakasında akne cilt üzerinde oldukça görünür bir şekilde boy gösterir. Genellikle engebeli ve renksiz bir görüntü ortaya çıkar. Akneler çoğunlukla ergenlik döneminde oluşsalar da yetişkinler de bu rahatsızlıktan şikâyet etmektedir. İnsanların çoğu akneli bir cilde sahiptir fakat bu yüzde genellikle 11 ila 30 yaş arası seyreder. Akne gelişimi ve ilerlemesinde hormonların büyük payı vardır.

Akne beraberinde iltihap da oluşturduğu için lazer teknolojileri akne izi tedavisi için son derece önem taşır. Doğru tedavi yöntemi ile akne izleri ciltten kolayca silinebilir. Olumlu geri dönüşler almak için cildin çok dikkatli bir şekilde tedavi edilmesi gerekir.

Akne Nasıl Oluşur?

Kalıtsal faktörler, beslenme düzeni, çevresel etmenler ve hormonlar akne oluşumunu tetikleyen faktörlerin başında gelmektedir. Her iki cinsiyette de testesteron hormonu önemli rol oynar. Bu hormon bazı vakalarda daha fazla iken bazılarında ise normaldir. Ancak yağ hücrelerinin testesterona yanıtı fazla olabilir. Anne ve babanın akne geçmişi var ise akne durumu muhtemelen çocuklarında da ortaya çıkacaktır. Özellikle hormon ilaçların akne artışına neden olduğu bilinmektedir. Bazı vakalarda aşırı yağlı cilt ana nedeni oluşturur. Kaliteli olmayan kozmetik ürün kullanımı, yağ ve şeker açısından yüksek olan besinlerin tüketimi de akne oluşumunu tetikler.

Akne İzleri Nasıl Oluşur?

Çoğu insan akne oluşumunu engellemeyi başaramaz. Akne izleri ise bazen sıkılan akneden geriye kalan izleri meydana getirebilir. Bazı vakalarda ise vücut tarafından salınan aşırı kolajen sebebiyle akne izi oluşabilir. Akne iyileştikten sonra geriye kalıcı izler bırakabilmektedir. Sıkma sonrasında tahriş olan bölge arkasında akne izi gibi bir görüntü bırakır.

Akne İzlerinin En Yaygın Türleri Nelerdir?

Akne izi oluşumuna göre bazı türleri olan bir rahatsızlıktır. Bu türler boxcar skar, ice pick skar, keloid, hypertropic skar, kahverengi pigmented skar ve kırmızı flat skar olarak sayılabilir. Bunların arasında en yaygın görülenleri ise pick skar, boxcar ve rolling skardır.

Akne Nasıl Geçer?

Akne oluşumunun önüne geçmek için mutlaka düzenli cilt bakımı yapmak çok önemlidir. Aynı zamanda gözenekleri temizlemek ve onların hava almasını sağlamak gerekir. Aktif aknesi bulunan kişilerin çok sık makyaj yapması doğru değildir. Akne oluşumunu engellemek için bazı kremeler ve tonikler bulunmaktadır. Doğal yöntemler ile de akne geçebilir. Akneye oldukça iyi gelen besin omega 3 yağ asitleridir. İçeriğinde bulunan e vitamini ve çinko sayesinde ciltteki yaralar iyileşir. Akne izi tedavisi bir diğer akne oluşumunu engelleyen yöntemlerden biridir. Aynı zamanda yaşlanmanın da önüne geçer. Bunlar dışında probiyotik içerek besinler de akne oluşumunu engeller. Yoğurt, peynir ve kefir gibi besinleri tüketmek bu açıdan yararlıdır. Yeşil çay içmek de cilde iyi gelmektedir.

Akne İzlerine Ne İyi Gelir?

Akne izi tedavisi için farklı yöntemler bulunur. En yaygın kullanılan akne izi tedavisi yöntemleri lazer tedavisi ve kimyasal peeling yöntemidir. Kişide aktif olarak akne bulunuyorsa öncelikle akne tedavisi uygulanmalı, sonrasında ise akne izi tedavisi uygulanmalıdır. Akne izi tedavi için en etkili olan yöntemden bir diğeri ise fraksiyonel lazer tedavisidir. Bu uygulama ile cilt altında bulunan kolajen yok edilir ve yeni kolajen oluşumu sağlanır. Bu tedavi yöntemi özel bir lazer cihazı yardımıyla yapılır. Böylece üst deride bulunan kök hücreler aktif hale getirilir. Bu yeni oluşan epitel hücreler ise yüzeyi örtme görevi görür. Çoğunlukla 1 ila 3 seans arasında süren bu işlemde her seans bir saat olacak şekilde planlanır. Akne izi tedavisi sonrası dikkat edilmesi gereken en önemli nokta güneşten olabildiğinde kaçınmaktır. Ek olarak bu tedavi sonrasında ciltte kızarıklıklar ve soyulmalar da meydana gelebilir. Fakat bu komplikasyonlar geçicidir.

Akne izi tedavisi genellikle aktif aknelerin iyileştikten sonra geride bıraktığı leke şeklindeki izlerin giderilmesinde uygulanır. Tedavi izlerin pembe renkte olduğu erken dönemde başlatılmalıdır. Böylece daha etkili olabilir.

Akne İzi Tedavisi Ne Zaman Yapılmalıdır?

Akne izi tedavisi için başarılı bir sonuç alınmak isteniyorsa tedavinin erken dönemde başlatılması uygun olacaktır. Akne izlerine uzun süreler müdahale edilmemişse o izler cilde yerleşmiş demektir. Bu da kalıcılıklarının artmasına neden olup görünümü daha keskinleştirir. Öncelikle aktif aknelerin tedavisi yapılmalı, sonra ise akne izi tedavisi uygulanmalıdır.

Akne İzi Tedavisi İçin Kullanılan Yöntemler Nelerdir?

Akne izi tedavisi için en doğru çözüm bir doktora gidip muayene olmak ve doktorla birlikte en uygun akne izi tedavisi için belirleme yapmaktır. Çok çeşitli akne izi tedavisi bulunmaktadır. Bunlar aşağıda sıralanmıştır:

1. Medikal cilt bakımı ile akne izi tedavisi:Akne izi tedavisi için en önemli noktalardan biri daha izler oluşmadan önlem almak ve oluşan bakterileri uygun bir şekilde durdurmaktır. Doğru ürünler ile uzman kişiler tarafından yapılan cilt bakımı ile akne izi oluşumu önlenebilir ve tedavi edilebilir. Bu tedavi yöntemi her yaştan kadın ve erkek için son derece uygundur.
2. Hydrafacial ile akne izi tedavisi: Bu yöntemle cilt antioksidanlar, peptidler ve hyalüranik asit ile dolmuş serum yardımı ile derinlemesine temizlenir. Ardından özel asitler ile cilt arındırılır ve nemlendirilir. Bu yöntem yeni oluşan akne oluşumunu önler. Böylece izlerin de önüne geçmiş olur.
3. Fraxel lazer ile akne izi tedavisi: Bu yöntem ile akne izleri azalır, kolajen üretimi artar ve cildin daha derin dermal seviyeleri onarılır. Böylece cildin en derin katmanlarına inilir. Fraxel lazer yöntemi gelişmiş lazer enerjisi dalgaları sağlar ve akne izlerini hedef alarak cildi gençleştirme ve yeniden yüzey oluşturma gibi sonuçlar vaat eder. FDA onaylı bir prosedür olan bu yöntemle cilt pürüzsüz hale gelir.
4. Altın iğne ile akne izi tedavisi: Bu yöntemle ciltteki kolajen ve elastin üretimi uyarılır. Ayrıca düzensiz yara dokusunu onaran bir tedavi çeşididir. Yeni kolajen üretimi demek cildin daha parlak ve genç görünmesini sağlamak anlamına gelmektedir. Bu yöntemle kırışıklıklar ve çatlaklar da kaybolur. Altın iğne hafif ve orta derece akne izi tedavisi için önerilmektedir.
5. Dermapen ile akne izi tedavisi: Bu yöntem de ciltte elastin ve kolajen üretimini artırır. Mikroskobik noktasal küçük yaralar oluşturur. Bu yöntem lazer uygulatmak istemeyen kişiler için uygun olan bir yöntemdir. Özellikle somon DNA yöntemi ile beraber uygulanınca çok daha etkili sonuçlar alınabilmektedir.
6. Babyface “thulium lazer” ile akne izi tedavisi: Bu tedavi çeşidiyle lazer yardımıyla ciltte mikro kanallar açılır. Ciltteki canlandırıcı bileşikleri ayağa kaldıran bir özelliği bulunmaktadır. Özellikle leke rengi açma konusunda oldukça başarılıdır. Bu yöntemle bebek gibi bir cilde sahip olabilirsiniz.

Hangi Bölgelerde Akne İzi Tedavisi Uygulanabilir?

Akneler genellikle yüz bölgesinde daha çok oluşurlar fakat bazı nedenlerden ötürü omuz ve sırt bölgelerinde de ortaya çıkabilirler. Bilhassa hormonal dengesizlikler akne oluşumuna davetiye çıkarır ve buna bağlı olarak akne izleri meydana gelir. Bu gibi durumlarda mutlaka akne izi tedavisi uygulanmalıdır. Akne izi tedavisi için en çok uygulama yapılan bölgeler yanak, alın ve çene bölgesidir.

Akneli Ciltlerin Bakımı Nasıl Olmalıdır?

Cilt temizliği oldukça önemlidir. Her gün sabah ve akşam olmak kaydı ile cilt mutlaka doğal bir sabun ile temizlenmelidir. Bu sabunu seçerken cildi çok yağlandırmamasına veya kurutmamasına dikkat etmek gerekir. Kullanılacak olan toniklerin de az alkol içermesi ve antiseptik özellikte olması önemlidir. Koruyucu krem kullanımında cilde mat görüntü vermesi önem taşır. Ayrıca bu kremler ciltteki yağ üretimini azaltıcı A, E ve F vitaminlerini de içermelidir. Ayrıca çok makyaj yapılmamalı, yapılıyorsa da cildin makyajlı kalmamasına özen gösterilmeli ve cilt hemen temizlenmelidir.

Cildi Akne İzinden Korumanın Yolları Nelerdir?

• Akne sıkmak veya patlatmak iz oluşumuna davetiye çıkarır. Bu davranıştan kaçınmak akne izi oluşumunu ciddi derecede önlemektedir. Akne patlatmak oldukça cezbedici olsa da çok tehlikeli bir davranıştır. Akneler cilt yüzeyinde bulunmadığından kendi kendimize onları temizlemek oldukça zordur. Akne sıkma eylemi durumu daha da kötüleştirerek iltihap oluşumunu tetikleyebilir. Böylece bölge daha hassas bir hale gelir. Böylece oldukça belirgin bir görüntü oluşturan izler gittikçe kalıcı hale gelebilir.
• Cilde sıcak kompres uygulamak faydalıdır. Sıcak kompres uygulaması akne izlerinin yok olmasını sağlayabilir. Bu uygulama aknenin neden olduğu ağrıyı azaltır. Aynı zamanda aknede beyaz bir kafacık oluşmaya başladığında da sıcak kompres uygulanması önerilir.
• Akneler tedavi edilmesi ve iyileşmesi en zor olan sürece sahip cilt rahatsızlıklarından biridir. Akneden kurtulmak cilde zarar vermekten kaçınmayı gerektirir. Akne evde yapılan tedavilere yanıt vermeyebilir fakat acısını bir nebze dindirebilir. Bu noktada bir doktor tarafından muayene edilmek en doğru çözüm olacaktır.

Akne İzi Tedavisi Ne Kadar? Akne İzi Tedavisi Fiyatları

Akne izi tedavisi için çok fazla yöntem bulunmaktadır. Bu nedenle her tedavinin fiyatlandırma düzeni farklılık gösterir. İşlemin yapıldığı klinik, işlemi yapan uzmanın deneyimi gibi faktörler de akne izi tedavisi fiyatlarını etkiler. Sağlık Bakanlığı onaylı merkezlerin internet sitelerinde fiyat belirtmeleri yasal değildir. Sizin için en doğru fiyat bilgisine ulaşmak ve diğer tüm merak ettikleriniz için + 46 24 numaralı telefondan kliniğimize ulaşabilirsiniz.

Lazerle Sivilce İzi Tedavisi

Sivilce (akne) sonrası kalan izler sivilce (akne) esnasında oluşan reaksiyonun yaygınlığı ve derinliğinin derecesine bağlıdır. Reaksiyonun şiddeti sivilce izlerinin tipini, derinliğini ve izleri belilemiş olur.

Yüzeyel sivilce izlerinde derinin yüzeysel tabakaları etkilenmiştir. Sivilce izleri kırmızı bazen kahverenkli renkte olabilir. Sivilce izleri deriden hafif bir şekilde çöküktür. Yüzeysel sivilce izleri olan hastalar tedaviden daha iyi yanıt alırlar.

Derin sivilce izlerinde ise,derinin skar yapan daha derin tabakaları etkilenmiştir. Deriden çukur bir şekilde kırmızı, kahverenkte ya da deri renginde olabilir.

Sivilce izlerinin tedavisi sonuç açısından sabır gerektiren bir durumdur. Sivilce izlerini tamamen yok edebilmek mümkün değildir. Ancak daha iyi hale getirilebilir. Kimyasal peeling in ise sivilce(akne) izleri tedavisinde bir yeri yoktur.

Sivilce izi tedavisini 3 grupta toplayabiliriz.
seafoodplus.infoyonel lazer ile sivilce izi tedavisi (Non ablatif lazer sivilce izi tedavisi)
seafoodplus.info Yag Lazer, CO2 karbondioksit lazer ile ablatif sivilce izi tedavisi )lazer dermabrazyon)
seafoodplus.inforazyon (Mekanik Cilt Soyma)

Fraksiyonel Lazerle Sivilce İzi Akne İzi Tedavisi

Fraksiyonel lazerle ameliyatsız olarak sivilce izleri en aza indirgenebilir. Fraksiyonel lazer ile ortalama 3 seans içerisinde büyük oranda sivilce izleri azalacaktır. Daha fazla yapılması daha da iyi sonuçlar getirecektir. Derin olan sivilce izleri hafifleyecek, hafif olan sivilce izleri düzelecektir. İzlerin çapı küçülecek, derinlikleri azalacak, gözenekler sıkılaşacak, sivilce lekeleri geçecektir. Uygulama sonrası downtime yani kızarıklık döneminin oldukça kısa olması, hastaların kolaylıkla günlük yaşamlarına dönmelerini sağlar.

Fraksiyonel lazer sivilce izi tedavi sırasında hastalar hafif bir yanma hissi duyar. Bu yanma hissi rahatlıkla tolere edilebilecek bir yanma hissidir. Sonrasında hastada 4 gün süren kızarıklık ve noktasal pullanma oluşur. Bu süreç genelde 4 gün sürmektedir. Hastalar tedavi sonrasında hemen normal hayatlarına geri dönebilir, ertesi gün makyaj yapabilecek hale gelirler. Bu sürenin sonunda ciltte gerginlik ve yenilenme meydana gelir.

Kliniğimizde hem ECO2 Karbondioksit Fraksiyonel lazer hem de Erbium Yag Fraksiyonel Lazer ile sivilce izi uygulaması yapılmaktadır.

Özellikle karbondioksit lazer ile yapılan sivilce izi tedavisi sonrasında hastalar 1 hafta sonrasında sonucu net bir şekilde görebilmektedirler. 1 ay sonra ise sonuç daha da iyi olmaktadır. Bu lazerle 1 seanslık uygulama bile sivilce izi tedavisinde sonuç vermektedir. Elbette daha iyi sonuçlar için hastaların en azından 3 seans bu lazer tedavisini görmesi hatta ne kadar fazla yaptırırsa o kadar olumlu etkiler olabilecektir. Sık sorulan sorulardan bir tanesi sivilce izi tedavisi fiyatlarıdır. Lazerle sivilce izi tedavisi fiyatları seans sayısına ya da paket tedavi olup olmamasına bağlı olarak değişmektedir. Sivilce izi tedavisi fiyat bilgileri için doktorunuza müracaat etmeniz gerekmektedir.

Erbium Yag Lazerle Sivilce İzi Akne İzi Tedavisi

Mekanik Dermabrazyon İle Sivilce İzi Tedavisi

Lazerle Sivilce İzi Tedavisi Nedir?

Lazerle Sivilce İzi Tedavisi Hangi Lazerle Yapılır?

Lazer Sivilce İzlerine Karşı Nasıl Bir Tedavi Sunar?

Lazerle Sivilce Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır?

Uygulama Sonrası Süreç Nasıldır?

Lazerle Sivilce İzi Tedavisi İçin Uygun Adaylar Kimlerdir?

Fraksiyonel Lazerle Sivilce Tedavisi Kaç Seans Yapılır?

Fraksiyonel Lazerle Sivilce İzi Tedavisi Fiyatları Neye Göre Belirlenir?