bebeklerde gaz sancısına en iyi gelen damla / Uzm. Dr. Mehmet Turfanda / Bebek Ağlamaları

Bebeklerde Gaz Sancısına En Iyi Gelen Damla

bebeklerde gaz sancısına en iyi gelen damla

Bebeklerde gaz sancısıyla baş etmenin yolları

Bütün bebekler ağlarlar ve annelerin tutumu hem kendileri hem de bebekleri için çok önemlidir. Onları rahatlatmaya sabırlı ve sakin bir tutum içinde başlayın.

Doğumun ardından ilk aylarda gaz sancısı nedeniyle ağlayan bebekler, onlarla yeni tanışan anneleri için adeta sınav gibidir. Bir yandan ağlayan bebekler bir yandan sabrı sınanan anneler… Bu zor durumla başa çıkmanın sırrı sabırlı ve sakin bir tutum içinde olmakta yatıyor. Gaz sancısının bilinen kesin bir tedavi yöntemi olmamakla beraber, Yaman için uyguladığım ve ona iyi gelen bazı yöntemleri sizinle paylaşmak istedim.

Öncelikle elbette gaz yapan yiyecekler gibi bildik sebepler var. Annenin beslenirken kuru baklagiller, lahana, brokoli, çikolata, bol kahve ve çay gibi besinlerden uzak durması gerekir. Saat başı emzirmek yerine en az 2 saat ara vererek emzirmeye dikkat edin. Bebeklerin sindirim sistemleri hassas olduğu icin, çok fazla yüklenme halinde gaz sancıları daha sık yaşanabilir. 

Rahatlatma yöntemleri

Bunlara dikkat etmekle birlikte aynı zamanda bebeğimi psikolojik olarak rahatlatacak yöntemler keşfettim. Benim için işe yarayan yöntemler arasında elektrik süpürgesi sesi başı çekmişti. Bunun için günümüzde yapılan aplikasyonlar olduğu gibi, bu seslerin oldugu CD’ler bulmak da mümkün. Elektrik süpürgesi dışında gürültülü ses çıkaran her türlü aletin sesi de işe yarayabilir. Yaman icin yaptığım ve kesinlikle faydasını gördüğüm bir başka yöntem ise kendi sesimle okyanus sesinin arka fonda olduğu bir CD doldurmak oldu. Annenin sesini, anne karnındaymış gibi duyan cocukların kesinlikle rahatladığını farkettim. Bunu mutlaka deneyin, derim. 

Piyasada kullanılan gaz ilaçları konusunda maalesef çok iyi şeyler söyleyemeyeceğim. Minik bebeklerin vücuduna çok mecbur kalmadıkça ilaç yüklemenin çok sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Bu anlamda bitkisel ya da organik olarak bulduğum iki ürünü tavsiye edebilirim. Birincisi yurt dışından aldığım damla olarak sütüne veya mamasına katabileceğiniz “Gripe Water”, ikincisi ise Adaçayı yağı. Çoğu aktarda bu yağ, acı elma yağı olarak geçiyor. Bu yağdan birkaç damla alarak bebeğinizin ayak tabanına masaj yapın ve çorap giydirin. Bir saat sonra yine birkaç damla ile karnına masaj yapabilirsiniz. 

Bebeklerin yatış pozisyonları da bir o kadar önemli. Bebeğinizi gözlemleyebildiğiniz bir durumdaysanız, onu mutlaka yüz üstü yatırın. Bu pozisyonda çok daha mutlu olacaktır. Her emzirme ya da her beslenme sonrası gaz çıkarmaya özen gösterin ve gazı çıkardıktan sonra yine ayaklarına ve karnına masaj yaparak yatağa koyun. 

Annelerin yaptığı en büyük yanlışlardan biri de çok sıcağın gaz sancısına iyi geleceği düşüncesidir. Maalesef gaz sancısı için ne çok sıcak ne de çok soğuk bir ortam yaratmamalısınız. Ilık bezler yaparak çocuğunuzu rahatlatabilirsiniz ancak çok sıcak olmamasına özellikle dikkat etmelisiniz. 

Bebeğin araba ile gezdirilmesi çoğu anne tarafından tercih edilse de, uyku kalitesi ve uyku rutinini bozması açısından bu yolu en son çare olarak görmekte fayda var. 

Bitkisel yağları, masaj yapmayı, yüz üstü yatırmayı ve gürültülü sesler dinletmeyi denedikten sonra bu problem hala devam ediyorsa bir doktora başvurmayı ihmal etmeyin.

 


Kolik- Gaz Sancısı

            Bebeğim niçin çok ağlıyor?

“Bebek gibi uyumak” sadece yanlış bir deyimdir. Bebekler sık sık ve ağlayarak uyanırlar. Ağlamak bebeğin dilidir.

            Gaz sancıları olmasaydı; bebekleri büyütmek, sanırım, çok daha kolay ve keyif verici olurdu. Saatlerce süren, bitip bitip tekrar başlayan, yırtınırcasına ağlayan bebeklerin bu durumuna dayanabilmek, hele hele gencecik, deneyimsiz bir anne için çok zor olsa gerektir. Ancak annelerin unutmaması gereken bir nokta da; bugüne kadar gaz sancısı nedeniyle zarar görmüş bir bebeğin görülmemiş olmasıdır. Burada hemen söylememiz gerekir ki; bebeklik dönemindeki ağlamaların hepsinin nedeni de gaz sancıları değildir, son sözü doktor söyler. Bunların bir kısmının tedavisini siz, bir kısmını da doktorunuz verecektir.

  • Açlık: En hızlı tedavi edeceğiniz durum. Çünkü onlar tahmin ettiğinizden daha hızlı acıkırlar.
  • Bulunduğu ortam: Gürültü, parlayan televizyon ışıkları, açık gece lambası, uygun olmayan nem ya da sıcaklık, altının ıslak olması, kaşındıran bir giysi onu kızdıracaktır.
  • Isı: Uygun oda ısısı 21-23 derece arasıdır, çok üşümüşse kısa süreli ısıyı artırabilirsiniz. Çoğu anneler bebeklerinin hep üşüdüğünü düşünüp, onları kat kat giydirip onları çok sinirlendirebilirler.
  • Sizin ruh haliniz: Yorgun ve sinirli bir anne misiniz yoksa?  Ailede evlilik ile ilgili çatışmalar, annenin bebeğe vakit ayıramaması, bebekle ilgilenememe durumu, stres, eş ve sosyal desteğin yetersiz olması diğer risk faktörleridir. Bunların yanında annenin gebelikte aşırı sağlık problemlerinin olması, travmatik doğum veya doğum sonrası hastanede uzun süre kalma diğer nedenler olabilir. 
  • Aşırı ilgi: Sıkıştırarak seven büyükler, kucaktan kucağa dolaşma, zorla beslemeye çalışma, sevimli ama rahatsız bir giysi de onu rahatsız edebilir.
  • Zamanlama hatası: Bebeğin karnı tok, uykusunu almışken hoşuna giden hareketler; uykudan hemen önce onun için çok rahatsız edici olabilir.
  • Nezle gibi burnunu tıkayan durumlar: Parmağını emememek, beslenememek çok da hasta olmayan bebeği çok sinirlendirebilir.
  • Diş çıkarma: Nadir ama yenidoğan bebeği de etkileyebilir. Diş çıkmasa bile dişetine baskı yaparak onu ağlatabilir.
  • Besin alerjisi: Bu olasılık ağlayan bebekte üçte birdir, alerjik açıdan aile öyküsü olan bebeklerde cilt sorunları, kusma, iştahsızlık, kanlı dışkılama, kilo alamama gibi yakınmalarda varsa süt alerjisi olabileceği unutulmamalıdır. Annenin beslenmesinden süt ürünleri çıkarıldığında durum düzelir.
  • Kulak ağrısı: Özellikle büyükanneler en çok bundan şüphelenir, çoğunlukla da haklıdırlar.
  • İshal ya da kabızlık.
  • Başka sebeplerle oluşan barsak spazmları: Özellikle alerjen besinlerle temas, barsak düğümlenmesi gibi.
  • İdrar yolu iltihapları: Tanısı laboratuvar ile koyulabilecek en sık ve en ciddi ağlama sebebidir.
  • Popo(anüs) çevresindeki yara ve çatlaklar: Özellikle de kabızsa bebeğiniz korkunç bir şekilde bağırarak ağlar.
  • Pişik: Poposuna kremini sürdükten sonra bezini bağlamadan havlu üzerinde yatırmak, onu susturabilir.
  • Pamukçuk: Hem bebeğinize hem de (emiyorsa) sizin göğsünüze acı verir
  • Gizli veya belirgin fıtıklar
  • Vücudun herhangi bir yerindeki kırıklar: Olmaz olmaz demeyin.
  • Gözde saç, yabancı cisim; gözde kornea çizikleri
  • Bazı sinirsel hastalıklara eşlik eden ağlama tipleri... Bunları ayırt etmek için mutlaka çocuk hekiminize danışmanız gereklidir.
  • Reflu: Yani besin içeriğinin istemsiz kusulması. Bu durum yemek borusunu yakacak, biraz da ağlatacaktır. Reflusu olan bebek genelde acıyla belini büker ve düz yatmak istemez. Belenme sonrası kusabilir, kusunca bazen rahatlar, bazen de yemek borusundaki acı sebebi ile daha da huzursuzlanacaktır. Tedaviyi doktorunuz düzenleyecektir.
  • Nadir durumlar: Kafa içi kanama, kansızlıklar, kalp yetmezliği, kalp atım bozuklukları (taşikardiler), çocuk istismarı, vs.

 

Yeni doğan bebeğin ağlama süresi nedir?

15 günden sonra, 3 aydan önce bebek hiçbir problemi yokken 1 saatten 3 saate kadar ağlayabilir.

 

            Kolik nedir?

               Aslında aynı başlık altında yer almakla beraber kolikle barsak gazı sancısı farklı şeylerdir.  Her ikisi de sağlıklı bebeğin en bunaltıcı ağlama halleridir. Kolik barsak gazı ile ilişkisi olmayan sinirlilik halidir. Kolik her 4-5 bebekten birinde görülür.

            Bebeklerde ilk 3 ayın en sık görülen sorunudur. Herhangi bir sağlık sorunu olmayan sağlıklı bebekte, her tür kontrol edilemeyen ağrıya "kolik" denir. Bu durum, bebeklerin ortalama %20'sinde mevcuttur. Kolik ağlaması normal ağlamadan farklıdır ve sakinleştirilemeden saatlerce ağlar; nadiren ağlama 24 saat boyunca sürer.

            Wessel’in 3’ler kuralı:

  • Bu bebekler, günde ortalama 3 saatten fazla ağlarlar,
  • Bu durum, haftada 3 günden fazla tekrarlar.
  • 3 haftadan uzun sürer.
  • 3. haftada şiddetlenip, 3. ayda azalmaya başlar.

            Tedavi gerektiren herhangi bir tıbbi soruna bağlı olmamasına rağmen, belki anne-babaların en sık doktora başvurma nedeni budur, aileyi en çok gaz sancıları telaşlandırır. Önceleri korkuyla karışık bir telaş; "Acaba anlaşılamayan bir sorun mu var?" Daha sonra ne pahasına olursa olsun bu sancıyı dindirip bebeği rahatlatma isteği.

 

            Bebekte kolik olup olmadığı nasıl anlaşılır?

            Bebeklerin tamamı ara sıra ağlar, ağlamayanı yoktur. Her ağlamasının da, mutlaka hemen o anda çözümlenebilecek bir nedeni de olmayabilir. Ancak bu ağlama, günde iki-iki buçuk saati geçmez. Ancak kolikli bebek;

  • Sürekli ağlama 3 saatten fazla sürer,
  • Genellikle saat 18.00-24.00 arasında olur, akşam saatlerinde şiddetlenir,
  • Bebek son derece huzursuzdur,
  • Bacaklarını çeker, gaz çıkarır.

            Klasik anlamda koliği olan bir bebek dizlerini yukarı doğru çeker, yumruklarını sıkar ve hareketleri artar. Gözlerini yumabilir veya sonuna kadar açabilir, alnı kırışır, hatta kısa bir süre nefesini tutar. Bağırsak hareketleri hızlanır ve gaz çıkarır ya da kakasını yapmakta zorlanır. Beslenme ve uyku düzeni ağlamayla bozulur; bebek huzursuzlaşır Meme aranan bir bebek emmeye başladıktan kısa bir süre sonra ağlayarak emmeyi bırakabilir veya tam uykuya dalmışken birkaç dakika sonra uyanarak ağlamaya devam edebilir. Her bebekteki  kolik nöbetleri farklıdır ve her anne-babanın tutumu değişiklik gösterebilir.

            Bebeğinizin normal kilosunda olması ve kolik atakları döneminde de düzenli kilo alması hem doktoru hem de anne-babayı en çok rahatlatacak bulgudur. Bu dönemlerde daha sık kilo takibine gitmekten çekinmeyin. Şu cümleyi çok severim:

            “Pediatristler ölçüm doktorlarıdır”

 

Bebeğimin kolik ağrıları ne kadar sürecek?

            Gaz sancıları, bebek genellikle 10-15. günde olduğunda başlar, 45-50 güne kadar giderek artar. Ben 15. günde bebeğinin çok ağlama şikâyeti ile gelen bir anneye “bundan sonra her gün daha fazla ağlayacak, her gününüz daha kötü olacak” derim. Bu kâbusun sonsuza kadar süreceği düşünülür. Arada iyi günlerin olduğu dönemler bulunabilir.  Ancak 1,5 ay civarı ağlama krizi bir tepe yaptıktan sonra bu defa giderek azalmaya başlar ve genelde 3-4. ayda anlam veremediğiniz ağlama nöbetleri yani kolik ağlamaları büyük ölçüde kaybolur ve bir süre sonra da tamamen düzelir. Ne yazık ki, daha az sayıda bebekte, 6-12. aya dek devam edebilir. Prematüre bebeklerde kolik sancıları daha  geç  başlayıp daha  geç  kaybolur.  Kolik birdenbire veya yavaşça sona erebilir.

 

            Neden bazı bebeklerde kolik-gaz sancısı vardır?

            Yıllardır bu soruya cevap aranıyor. En çok suçlanan da, bebeklerin henüz gelişmemiş sindirim sistemi. Bebeğin emdiği anne sütü yada mamanın parçalanıp sindirilebilmesi için gereken barsak ve pankreastan salgılanan kimi maddeler vardır; biz bunlara "enzim" diyoruz. Bebeklerde, ilk aylarda sindirim enzimleri son derece azdır. Anne sütünün şekeri laktozdur; bizde bunu parçalayan enzim olan laktaz, bebekte henüz yeterli miktarda değildir. Parçalanamayan ve emilmeyen karbonhidratlar kolon (kalın bağırsakta orta bölüm) florası tarafından kısa zincirli yağ asitlerine ve bazı gazlara dönüşür. Bu nedenle genetik faktörlere bağlı olarak da pek çok bebekte gaz oluşturabilir.    

            Erkek ve prematüre bebeklerde daha sık görülüri. İlk bebekle sonrakiler arasında sıklık farkı yoktur.  Kolik ikinci ve üçüncü çocuklarda daha seyrek görülmez, ancak anne-babalar bebeği susturma konusunda daha idmanlı olabilirler.   

            Bebeklere şekerli su verilmesi, emziklerin bala veya pekmeze batırılarak verilmesi, çok erken aylarda nişastalı gıdalara başlanması, meyve ve meyve sularının gereğinden çok verilmesi veya meyvelerin olgunlaşmamış olması da gazı artırır.

            Bebeğin telaşlı ve sık emmesi de hava yutmasına neden olacak karında bir gerginlik oluşturacaktır.

            Annenin gazlı olması ya da gaz oluşturan yiyecekler yemesi diğer gaz sancısı sebebi olabilir.

            Altının uzun süre ıslak bırakılması, bulunduğu ortamın aşırı sıcak veya soğuk olması, uzun süre aynı konumda yatırılması da gazı artırabilir.

             Bebeğin kundaklanması, hareket kabiliyetini sınırlayan kuşaklarla sarılması da gazı artırabilir.

            Gazlı bebeklerin stresli ailelerde daha çok görüldüğüne dair  yayınlar  vardır. Gebelik stresli geçmişse kolik riski 3 kat artar; bebeğinde kolik varsa annede depresyon daha fazla görülür(yumurta-tavuk ilişkisi). Genç anne, eğitim düzeyi düşük anne sosyal desteği olmayan anne, baba ile ayrı yaşayan anne bebeklerinde kolik daha sıktır.

            Kolik şeklinde  ağlamak yeni doğmuş bebeğin olgunlaşmamış fizyolojisinden kaynaklanır.

  • Tüm bebekler ağlar ve kolik bu normal davranışın aşırı formudur.
  • Bir diğer teori olgunlaşmamış sindirim sisteminin gaz geçerken aşırı kasılmasının kolik ağrısına neden olduğunu öne sürer. Kolikli bebeklerde motilin adı verilen barsak hareketini sağlayan molekül yüksek bulunmuştur.  Bazı bebeklerde de normal karın gerginliği hissi, ağrı olarak algılanabilir.
  • Üçüncü bir teoriye göre bebeğin vücudundaki progesteron düzeyi doğumdan sonra çok azaldığından ağrılı bağırsak spazmları görülür.
  • Dördüncü bir açıklama ise bebeğin olgunlaşmamış sinir sisteminin bağlantılarının oluşmaması ile etrafında olanları tam anlayamaz, istenmeyen bir davranış olan ağlamaya engel olamaz. Bu açıklamaya göre çok fazla ağlamayan yenidoğan bebeklerde tüm uyaranlara karşı blokaj vardır, ancak birinci ayın sonunda bu mekanizma ortadan kalkar ve dışarıya karşı daha uyanık olurlar. Yani gerekli gereksiz her uyaranı alırlar; televizyon sesinden de , ninniden de, cadde sesinden de aynı uyarıyı alırlar. Uyaran bombardımanı altındaki bebek akşam saatlerinde iyice gergin ve uyarılmış olur. Sonuçta nedensiz ağlamalar görülür. Beşinci ayın sonunda bebek bu uyaranlarla başa çıkmaya başlar ve kolik sona erer.

 

            Kolik tehlikeli midir?

            Hayır, ev halkını huzursuz edip uykusuz bırakmak dışında hiç bir tehlikesi yoktur! Tek bir şartla; bir çocuk hastalıkları uzmanı tarafından, ağlama ve huzursuzluğun fıtık, idrar yolu problemi, alerji vb. herhangi bir nedene bağlı olmadığının belirlenmesi gerekir.

            Gaz sancısı olan bebekler, sağlıklı bebeklerdir, ortalamanın üzerinde büyür ve gelişirler, gaz sancılarından herhangi bir zarar görmezler.

            Sonuç olarak, kolik ağlaması olan bebeğe hiç bir şey olmaz, olan anne-babaya olur. Siz bu ağlamaların bebekler için ileride bir sıkıntı oluşturmayacağını bilin yeter.

 

            Bebeğime hangi tahlilleri yaptırmalıyım?

            İdrarın mikroskobik incelemesi ve kültürü dışındaki tetkikler ender olarak gereklidir.

 

            Bebek nasıl sakinleştirilir?

  • Besleyin: En mükemmel sakinleştirici. Bazen aç olmasa bile onu sakinleştirecektir. Hele de anne göğsü tutkunu bir bebeğiniz varsa. Biberonla besleniyorsa ayrıca suya ihtiyacı olabilir. Ancak emdikçe mutlu olan bu arada gazı artan bir bebek de zamanla kısır döngüye sokacaktır sizi. Her dakika emzirmemeye çalışın, burada emzik işe yarayabilir.
  • Kucağınıza alın: Bazen tek ihtiyacı sizin teniniz olabilir. Kendinize bastırdığınızda ya da yüzü yere bakacak şekilde kucağınıza aldığınızda susuyorsa gazı da olabilir. Kanguru ile taşıma da ağlamayı azaltabilir.
  • Kucağınızda sallayın: Ritmik hareketler bebeğinizi sakinleştirebilir. Saniyede 1 defa sallama onu sakinleştirebilir. Daha hızlı sallama “çalkalanmış bebek” durumu doğurur ki bunun küçük beyin kanamalarına sebep olduğu söylenmektedir. Onunla yapılan dans, sallanan koltuk ve sıklıkla araba gezintisi de ritmik hareketlerle bebeğinizi susturacaktır.
  • Onu sarmalayın: Bir şal ya da battaniyeye sarıp kendisini güvende hissetmesini sağlayın.  Ayrıca ısınma da bebekleri susturabilir. Özellikle yıkama ya da üst değiştirme gibi sevmediği işlemlerden sonra işe yarayacaktır.
  • Pışpışlayın, şarkı söyleyin.: Karnına hafifçe ya da sırtına (iki kürek kemiği arasına) daha kuvvetlice vurmanız hem güvende hissettirecek hem de gaz çıkarmasına yardımcı olacaktır. Bu arada şarkı söyleyin ya da ağzınızı bebeğinizin kulağına yakınlaştırıp “şışşşş” sesini değişik süre ve perdelerde söyleyin.
  • Emmesi için bir şey verin: Bazen küçük parmağınız mucizeler yaratabilir.
  • Dikkatini dağıtın: Pencere önüne gitme, aynaları, giysilerinizi gösterme, hışırtılı ses (fön makinesi, çamaşır makinesi, süpürge sesi, su, dalga, şelale, aspiratör), ritmik müzikler, bebeği başkasına verme  ona niçin ağladığını unutturabilir.  Sesleri internetten de dinletebilirsiniz (bazen you tube mucize yaratır).
  • Bebeğinizi bir aile bireyine bırakın ve dışarı çıkın. Sizin de dinlenmeye ihtiyacınız var!

 

            Kolik nasıl tedavi edilir?

            Aslında koliğin etkin bir tedavisi  yoktur.  Unutmayın, bu geçici bir durumdur. Sık hekime başvuru, çok ilaç kullanma sonucunu da beraberinde getirebilir. Bu tabii ki istenmeyen bir durumdur.

            Bebeği mümkün olduğunca rahat, sakin ve gürültüsüz bir ortamda bulundurmak ve emzirmek gereklidir.

            Bebek burnu tıkalıysa beslenirken ağızdan hava yutar, emzirmeden önce buruna serum fizyolojik (Gifrer, Quixx, Babyfiz, NBL Fizyolojik, Bifizol gibi) damlatılıp bebek beslenmelidir.

            Hızlı emen iştahlı bebekler daha fazla hava yuttuğundan bunlarda gaz sancısı daha fazla görülmektedir. Her beslenmeden sonra en az yarım saat ve en az iki kere “Gark” edene kadar gazı çıkartılmalıdır.

            Bebeğe gazının çıkmasına yardımcı olmak için bisiklet çevirir gibi pasif bacak hareketleri yaptırmak, bebeğin karnına sıcak bir bez koyduktan sonra ve ısıttıktan sonra uygun bir masaj yağıyla (ki ben en çok “acı elma yağı”nı öneririm) masaj yapmak da önerilir.

            Biberonla beslerken bebeğin hava yutmadığından emin olunmalıdır. Biberon çok hızlı akmamalı ya da emerken bebeği zorlamamalıdır. Eğer gaz ve kabızlık yakınması oluyorsa mama değişikliği (Aptamil Conformil1, Humana Antikolik, Hipp Pre Combiotik, Bebelac Almiron gibi) yapılabilir. Miktar da bebeğin ihtiyacına uygun olmalıdır.

            Aşırı sıcak veya soğuk ortam oluşturulmamalı, dar ve sıkıcı veya üst üste giysiler giydirilmemelidir

            Bebek ağladığı vakit, 2-3 dakika içinde müdahale edin; ağladığı zaman kucağınıza alarak yalnız olmadığını hissettiriniz. Bebeği daha sık beslemek ve emzik kullanmak da denenebilir. Emme ile bebeğin gaz çıkarması kolaylaşabilir. Yine bebeğinizin karnına ılık havlu (yakmayacak sıcaklıkta olmasına dikkat ediniz) koymak ve yüzüstü yatırarak sırt ve belini okşayarak masaj yapmak yararlı olacaktır. Bazı bebekler de elleri ve kolları açık kalacak şekilde kundaklanmayı sarılmaya tercih edebilir.

           

            Emzik kullanmak fayda sağlar mı?

            Evet, akılcı emzik kullanırsanız işe yarar. Bebekler bir şeyler emmekten hoşlanır, en uygunu da anne göğsüdür aslında. Ancak el emmeye alışan bebek bunu ileri yaşlarında hatta erişkinlikte devam ettirebilir, bunun için de emzik ehven-i şerdir. Fakat

  • Emziği asla şeker ya da bala batırmayın.
  • Emziği bebeğin boynuna ip ya da kurdele ile asmayın
  • Anne sütü kullanıyorsanız, ilk 6 hafta emzik kullanmayın.
  • Her huzursuz olduğunda emziği ağzına vermeyin (kötü bir alışkanlığa dönüşür.
  • İdeal olan kullanımı uyku ve kolik saatleri ile sınırlamaktır.
  • Emziği sık yıkayın, yıpranmış görünüyorsa atın.

 

            Kolik  ilaçla  tedavi edilebilir mi?

            Süt çocuğu koliğinde etkisi kesin olarak kanıtlanmış yalnızca bir ilaç bulunmaktadır.  O da ZAMAN’dır.

            Pek etkili olmasa  da 2  tür  ilaç  tedavisi  vardır.

            Birincisi bebeğe zararlı olmayan, yan etkisi pek görülmeyen ilaçlardır. Bu grupta en sık kullanılanı simetikon’ dur. Piyasa da METSİL veya ithal formu SUB-SİMPLEX ismiyle bulunmaktadır. Metsil damla günde 4 defa 8 damla ya kadar verilebilmektedir. Ancak plasebodan (yalancı ilaçtan) farkı yoktur. Sub-simplex içindeki probiotik takviyesi ile daha etkin görülmektedir.

            Bağırsak içerisinde bulunan bakterilerin dengesinin değişmesi bebek koliğine neden olabilir. Bu amaçla kullanılan probiotiklerin (ilaç ya da mama) bazı bebeklerin ağlama sürelerini azalttığı bilinmektedir.  (MAFLOR DAMLA, BİOGAİA DAMLA, COLİNOX DAMLA  gibi)

            Yine çocuklar için hazırlanmış karbonatlı formüller de vardır. NURSE HARVEY’S, NEO BABY GRİPE WATER bunlar içinde en sık kullanılanıdır. Naturel gaz giderici damlalar (ZINCO GAZ ŞURUBU) da bitkisel içerikli ve bebeğe yan etkisi olmayan ilaçlardandır. Bu grup ilaçlar için tavsiyem: “ya hiç kullanmayın ya da kullanırsanız düzenli kullanın”

            Anason, rezene, papatya, nane çayları, oğul otu, kimyon, hindistan cevizi de bebekte sancıya iyi gelir. Hatta bazı bebekler rezene çayı kokusu ile bile uykuya dalabilir.  Ancak reflusü olan bebeklerde bu çaylar akciğerlere kaçabilir. Bu destekler anne sütü alımını azaltabilir. Bu ürünlerin öncelikle anneler tarafından kullanılarak bebeğe sütten geçmesi daha akılcıdır.

            Zor durumdaysanız ağızdan sukroz (lokum!) deneyebilirsiniz.

            Bazı çocuklarda bu ilaçların hiçbir yararı olmayabilir.

            İkinci grup ilaçlar arasında ise barsak hareketlerini azaltan bazı ilaçlar bulunmaktadır. Ancak bunlar ciddi ilaçlar olup önemli yan etkileri bulunmaktadır. (Disiklomin hidroklorid, atropin, fenobarbital)  Çok ciddi vakalar için sadece doktor kontrolünde kullanılabilir.

 

            Çocuğum çok  kolikli, acaba yaramaz bir çocuk mu olacak?

            Kolik ve paroksismal ağlama konusunda sevindirici nokta bu bebeklerin fiziksel ve duygusal olarak yıpranmamasıdır (aynı şeyi anne-babaları için söylemek güçtür) ve sonradan gayet iyi gelişme gösterip, diğer çocuklara kıyasla davranış bozukluğu göstermezler. Bebekliklerinde canhıraş bir şekilde ağlayanların sessiz sakin ağlayanlara kıyasla ileride problemlerin çözümünde daha iyi oldukları gösterilmiştir. En rahatlatıcı olan yanı ise sonsuza kadar sürmeyecek olmasıdır.

            Ancak bir çalışmada bebek iken ağır koliği olanlarda 10 yaşta alerji ve mide-barsak sistem hastalıkları daha fazla bulunmuştur, daha dışa dönük kişilik yapıları vardır, uyku sorunları ve huzursuzluk daha yaygın bulunmuştur.

 

            Annenin beslenmesi ile bebeğin gazı  arasında ilişki var mıdır?

            Kolik, gerek anne sütü gerekse formül mama ile beslenen bebeklerde görülebilir. Emziren anneler, genellikle kendi yedikleri ile bebekte gaz sancısı düzeyi arasında bir ilişki olduğunu fark ederler. Örneğin, inek sütü içtikleri zaman bebek daha huzursuzdur. Şiddetli gaz sancısı çeken bebek varlığında, annenin inek sütü ve süt ürünlerini bir kaç gün keserek bir değişiklik olup olmadığını gözlemlemelidirler. Değişiklik yoksa rahatça süt içmeye devam edebilirsiniz, çünkü emziren anne diyetinde günde 500 mililitre süt olması aslında kalsiyum ihtiyacının karşılanması açısından gereklidir.

            Kimi anneler, baharatlı gıdaları, buğday ürünlerini, kimi sebzeleri kolikten sorumlu tutarlar. Bunda da gerçeklik payı vardır. Alkol ile çay-kahve de şüpheli maddelerdendir. Baharatlı gıdalardan, çikolatadan kuru fasulye, nohut, turşu, turp, lahana, karnabahar, brokoli, sarımsak, yumurta, turunçgiller, kavun gibi gıdalardan bir kaç gün uzak durmak yarar sağlayabilir. Yarar görürseniz, birer birer, 3-4 gün ara ile saydığımız gıdaları diyetinize ekleyerek, bebeğin tepkisine göre hangisinin gaz yaptığını saptamaya çalışın ve ondan uzak durun. Ancak sıkı diyetler asla ilk seçenek olmamalıdır.

            Annenin rezene, kimyon gibi bitkileri kaynatıp içmesi işe yarayabilir.

            Formül mama ile beslenen bebeklerde yapılacaklar daha sınırlıdır; doktorunuzla görüşerek, daha az gaz yapıcı bir mama kullanmaya başlayın. Besin alerjisi düşünülen bebeklere hipoalerjenik formül süt verilebilir. Bu özellikteki mamalarda tat problemi vardır, ancak bebek 4-5. günde bu tada alışacaktır.

            Bir de, bebeğin beslenme sırasında hava yutmasından sakınmak gerekir, gerek biberon gerekse anne sütüyle beslenen bebeklerde, emerken hava yutturmamaya dikkat! Meme başını, etrafındaki kahverengi alanla birlikte, olabildiğince geniş olarak bebeğin ağzına verin, yanlardan hava yutmasın; biberon alıyorsa, biberonu yatay değil de, dik tutun, bebeğe sadece mama gitsin, hava yutmasın. Geniş delikli biberon ya da özel tasarım biberonlar (Dr Brown doğal akış biberonu gibi) da kullanabilirsiniz.

 

Bebek koliği tedavisinde yapılan diğer yanlışlıklar nelerdir?

 

            Bebeğe hemen ilaç başlamak, bebeğe mama desteği vermek ya da anneyi diyete sokmak sık yapılan yanlışlardır. Gene bebeğe gereksiz yere alınan pahalı araçlar (vibrasyonlu beşik gibi) da sık yapılan hatalardandır.

            Bebek koliği, ailenin bebeğin ağlamasına çare bulunamadığı gerekçesiyle çok kez (özellikle de gece) hastaneye ve doktora başvurmasına neden olur. Ancak bu durumda yanlışı aileden çok doktor yapabilir. ayırıcı tanıda bebeğin ağlamasına neden olabilecek tüm durumlar gözden geçirilmelidir. Ancak, ne yazık ki sıklıkla ve yanlış olarak mide reflüsü, kabızlık ya da anal darlık tanısı konarak tedavi verilmektedir. Sonuçta, bu tedavilerin hiçbiri işe yaramamakta, bebeğin ağlamaları da geçmemektedir!

           Bebek tipik olarak bacaklarını karnına doğru çekip ağladığı için akla ilk gelen şey, doğal olarak kakasını yapamıyor olduğudur. Bu nedenle başta lavman olmak üzere değişik kabızlık tedavileri (lavman, kaka yumuşatıcılar) önerilir ve kullanılır. En sık yapılan yanlışlık da, bebeklerin makatının dar olduğu gerekçesi ile genişletilmesi ve ailelere de bunu evde düzenli olarak yapmalarının söylenmesidir. Bu uygulama iki nedenle yanlıştır: Birincisi, anal darlık cerrahi ve ciddi bir tanıdır ve ancak cerrahi girişim ile düzeltilebilir. İkincisi, darlık gerekçesi ile bebeğin zaten küçük olan anüsüne yapılacak her türlü genişletme girişimi orada yırtılmaya (anal fissür) neden olacaktır. Oysaki bebeğin yakınmasının nedeni sadece bağırsağının kasılmasıdır. Aileye bu konuda bilgi verilip öncelikle endişesi yatıştırılmalı, ardından da nelerin yapılabileceği anlatılmalıdır. 

            Bir diğer yanlışlık da başka bir hastalığı olan bebeğin ağlamasını kolik olarak yorumlamaktır.  Şunlar varsa daha ayrıntılı araştırma gerekir: şiddetli kusma, ishal ya da kabızlık, ateş, gün boyu (sabahtan akşam) aşırı huzursuzluk, yorgunluk,  emmeye isteksizlik ve kilo alımının azalmasıdır (günde 15 gramdan az).

 

 

 

Son söz

 

“Babalar, çocuklarını merak etmesinler; annelerini mutlu etsinler yeter”

Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu

Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

 

Kolik bebek nasıl anlaşılır?

Herhangi bir sağlık sorunu olmayan yenidoğan bebekte, her tür kontrol edilemeyen ağrıya “kolik” ya da gaz sancısı denir. Çoğunlukla doğumdan sonra ikinci ya da üçüncü hafta ortaya çıkan ağrının sebep olduğu huzursuzluk dönemi, ortalama üç ayda son bulur.

Ülkemizde yaklaşık her 5 bebeğin 1’inde görülen kolik, bebeklerin ilk 3 aylık dönemlerinde en sık yaşanan durumdur ve erkek bebeklerde kolik daha sık görülür.

Bebek sakinken, aniden ağlamaya başlar, bacaklarını karnına doğru çeker, yüzü kızarır. Karnı şişip, gerginleşir, ellerini sıkar hatta kısa sürelerle nefesini bile tutar. Gözlerini yumabilir veya sonuna kadar açabilir. Beslenme ve uyku düzeni ağlamayla bozulur, bebek huzursuzlaşır. Emmek isteyen bir bebek, emmeye başladıktan kısa bir süre sonra ağlayarak emmeyi bırakabilir veya tam uykuya dalmışken birkaç dakika sonra uyanarak ağlamaya devam edebilir.

Çoğunlukla öğleden sonra başlayan huzursuzluk nöbetleri yenidoğan bebek yorgun düşüp uyuyuncaya kadar ya da bağırsak hareketleri düzelip gaz çıkarıncaya kadar sürebilir. Genelde sancılar günün aynı saatlerinde, yenidoğan bebek meme emdikten ya da mama yedikten sonra başlar.

Kolik teşhisi nasıl konur?

Her gaz sancısı kolik değildir. Bir bebeğin kolik olarak kabul edilebilmesi için sancıların sık tekrarlanan periyotlarla oluşması gerekir.

Amerikalı çocuk hastalıkları uzmanı Dr. Moris Wessel’in bundan yaklaşık 40 yıl önce oluşturduğu kurama göre koliği olan bebekler:

  • Günde ortalama 3 saatten fazla ağlar
  • Bu durum, haftada 3 günden fazla tekrarlar
  • 3 haftadan uzun sürer
  • 3. haftada şiddetlenip, 3. ayda azalmaya başlar

Bebeklik döneminde reflü, besin alerjisi, kulak ağrısı, idrar yolu iltihapları, pişik, pamukçuk, fıtık gibi rahatsızlıklar da ağlamaya sebep olabilir, anne ve babaların bebeklerini yakından gözlemlemeleri ve vakit kaybetmeden hekime başvurmaları teşhis konulmasını mümkün kılacaktır.

Kolik / gaz sancısı ne değildir?

Kolik bir hastalık değil, bir sancı şeklidir. Ciddi karın ağrısına neden olsa da bebeklerin beslenmesi ve kilosu kolikten etkilenmez. Kolikli bebeğin büyüme ve gelişmesi normaldir, bebeğin fizik muayenesinde herhangi bir sorunla karşılaşılmaz. Kolik aşağıdaki belirtileri göstermez, aşağıdaki belirtiler olduğu taktirde hekiminize başvurmanız uygun olacaktır:

  • Ateş
  • Şiddetli kusma
  • İshal veya kabızlık
  • İştah kaybı
  • Kilo alımının azalması
  • Soluk ten rengi

 

Bebek gazına kesin çözüm var mı? 

Nedeni tam olarak bilinmediği için tedavisi de belirli değildir, tedavisi koliği tetikleyen şartların ortadan kaldırılmasıyla yapılır.

 

Kolik bebeğinize zarar verir mi?

Aşırı ağlamanın bebeğe bir zararı yoktur. İkinci aydan itibaren kolik ağlamaları azalmaya başlar. 3. – 4. aya geldiğinizde kaybolur. Ağlama nöbetlerini tamamen yok etmenin kesin bir yolu yoktur ama bazı uygulamalarla süresi kısaltılabilir.

Kolik neden olur?

Kolik / gaz sancısının birden fazla sebebi olduğu düşünülmektedir. Bunlardan en yaygın olarak tartışılanı yenidoğan bebeklerin sindirim sistemlerinin henüz tam olarak olgunlaşmamış olmasıdır. Emilen anne sütü ya da mamanın parçalanıp sindirilebilmesi için bağırsak ve pankreas tarafından salgılanan emzimlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bebeklerde ilk aylarda sindirim enzimleri son derece azdır. Bu yüzden sindirim sistemi yeterince gelişmeyen bebekler gazlarını çıkarmakta zorlanırlar.

Diğer bir grupta ise yapılan araştırmalar, koliğin çıkış noktası olarak bebeğin anneyle kurduğu ilişkiyi analiz etmektedir. Anne gergin olduğunda ve emzirme deneyimini keyifle yaşamadığında, anne bebeğini tedirgin tutar ve bebek de bunu hisseder. Bir an önce karnını doyurup, memeden çekilmek ister. O yüzden hızlı hızlı emer ve dolayısıyla hava da yutar ve bu durum gaz oluşumuna sebep olabilir.

Üçüncü grupta ise bebeğin nörolojik gelişiminin koliğe sebep olduğu düşünülmektedir. Yenidoğan bebek, henüz sinir sistemi olgunlaşmadığı için çevresinde olanları anlayamaz, televizyon sesi, kapı zilinin sesi, sokaktan geçen arabanın sesi gibi birçok uyaranı kaydeder. Uyaran bombardımanı altındaki bebek akşam saatlerinde iyice gergin ve uyarılmış olur ve bunun sonucunda nedensiz ağlamalar görülür.

Bebek gazı en kolay nasıl çıkarılır?

Aşağıdaki listede birçok anne ve babanın kendi bebekleri için keşfettikleri çözümler listelenmiştir, bunlardan hepsi bebeğinize iyi gelebilir veya hiçbiri iyi gelmeyebilir. Bazen ne yazık ki bebeğinizin sindirim sisteminin gelişmesini beklemekten başka çare olmamaktadır.

Bebeğinizle yapabilecekleriniz:

  • Ağladığı zaman kucağınıza alarak onu sakinleştirmeye çalışın. Kucağınızda gezdirin ya da yavaş yavaş sallayın. Yalnız olmadığını, yanında olduğunuzu hissettirin.
  • Sakin ve sessiz bir yerde emzirin, gürültü, parlayan ışıklar, evin kalabalık olması, çevrenin telaşı da bebekteki rahatsızlık durumunu artırabilir.
  • Bebeğinizi uyku düzenine alıştırmaya çalışın. Geceleri daha çok uyumasını sağlayın, gündüzleri ise çok uzun süreler uyumasına izin vermeyin.
  • Akşam banyo yaptırmanız akşamki uykusunu rahat uyumasına yardımcı olacaktır
  • Açlık nedeniyle ağlamasını azaltmak üzere bebeğinizi sık aralıklarla az az besleyin.
  • Bebeğiniz açsa ve ağlıyorsa, beslemeden önce bebeğinizi sakinleştirin, yoksa beslenirken hava yutacaktır
  • Bebek burnu tıkalıysa beslenirken ağızdan hava yutar, emzirmeden önce buruna serum fizyolojik damlatılıp, burnu temizlendikten sonra beslenmelidir.
  • Emzirirken ya da biberon ile beslerken bebeğinizin hava yutmamasına özen gösterin. Meme ucunu olabildiğince geniş olarak bebeğinizin ağzına verin.
  • Emzirirken annenin bir memeyi tamamen boşaltana kadar önermesi tavsiye edilmektedir. Memeden gelen anne sütünün ilk, orta ve son kısmının içeriği farklıdır, son kısmının daha az gaz yaptığı belirtilmektedir.
  • Biberon ile besleniyorsa biberonu yatay değil, dik olarak verin. Bebeğin başını midesinden daha yukarda tutması ile süt, midenin alt kısmına yerleşecek, hava daha yukarıda kalacak ve geğirmeyle boşalması kolay olacaktır
  • Biberon emziğinin tamamen mama dolacak şekilde biberonu kaldırılması önemlidir çünkü biberon emziği tam dolmazsa bebek hava yutabilir.
  • Mama kullanıyorsanız doktorunuza başvurarak daha az gaz yapan bir mamayı tercih edebilirsiniz.
  • Biberon için mama hazırlarken mamanın suya tamamen karıştığından ve su içerisinde mama parçacıklarının kalmadığından emin olun.
  • Mamayı suya karıştırmak için biberonu yukarı aşağı çalkalamayın, mama içerisinde gaz baloncukları oluşacaktır.
  • Her beslenmeden sonra en az yarım saat, bebeğin pışpışlanması ve bebeğin gazının çıkartılması onu rahatlatacaktır. Aynı şekilde, gazının çıkmasına yardımcı olmak için, bebeğe bisiklet çevirir gibi pasif bacak hareketleri yaptırmak veya masaj yapmak da önerilir.
  • Yenidoğan bebeğin bulunduğu ortamın aşırı sıcak veya soğuk olmamasına özen gösterin
  • Bebeğin uzun süre aynı konumda yatırılması, dar, sıkıcı ve üst üste kıyafetler veya kundaklanmadan dolayı hareket kabiliyetinin sınırlanması gaz sancılarını artırabilir
  • Kolik ağlamaları genelde aynı saatlerde olur. Bu saatlere yaklaştığında bebeğin ilgisini farklı yöne çekmek için her zaman yaptığınızdan farklı bir aktivite yapabillirsiniz, örneğin pencere ya da ayna önüne gitmek gibi, bu şekilde ağlama saatlerinin kısalması mümkün olabilir
  • Bebeğinize anne karnında duyduğa seslere yakın sesleri dinletmek onu rahatlatacaktır, bu konuda internetten indirebileceğiniz ve saç kurutma makinesi, elektrik süpürgesi, araba motoru ya da okyanus dalgaları sesi çıkartan birçok uygulama bulunmaktadır.
  • Bebeğin karnına ve ayaklarını sıcak tutmak onu iyi hissettirecektir
  • Bebeğin ritmik hareketler ile kucakta sallanması, yüzüstü olarak dizlerinizin üzerinde sallanması, bebeğinizle dans etmeniz ve sallanan koltuk onu sakinleştirerek susturacaktır.

Emzik kullanmak fayda sağlar mı?

Uzmanlar akılcı kullanıldığı taktirde emzik kullanımının işe yaradığını söylüyorlar. Emzik kullanımını uyku ve kolik saatleri ile sınırlamak ve bebeğin her huzursuz olduğu anda emziği ağzına vermekten kaçınmak akılcı kullanım olarak değerlendiriliyor.

Gaz sancısı / kolik gidermek için annenin yapabilecekleri:

Araştırmalar, annenin vücudunu etkileyen her gıdanın bebeği de etkilediğini gösteriyor. Her gıda her annede gaz yapmadığı için, en doğrusu annelerin kendi yedikleri ile bebeklerindeki gaz sancısı düzeyi arasındaki ilişikiyi yediklerini not ederek gözlemlemeleri.  Emziren annelerin kendi diyetlerinde dikkat etmesi gereken konuları aşağıda listelenmiştir:

  • Annenin her yemekten sonra 1 çay kaşığı kimyon’u 1 bardak su ile içmesi, annenin mide ve bağırsaklarındaki problemleri azaltacağı için hem anneye hem de bebeğine çok iyi gelecektir
  • Birçok anne için baharatlı gıdalar, buğday ürünleri, kuruyemiş, süt, çay-kahve, kola, çikolata, kuru fasulye, nohut, turşu, turp, lahana, karnabahar, brokoli, sarımsak, yumurta, turunçgiller, kavun gibi gıdalar gaz yapıcı olurlar.
  • Annelerin aynı şekilde soğuk gıda tüketmemeleri gerekmektedir.

 

Kolik / gaz sancısını gidermek için kullanılabilecek damlalar, şuruplar, çaylar ve kremler:

Çoğu ebeveyn bebek gazı için en iyi ilaç hangisidir diye araştırmaktadır. Bitkisel içerikli ve bebeğe yan etkisi olmayan gaz giderici damlalar, bağırsak içerisindeki bakterilerin dengesini destekleyen damlalar, gaz sancısı hafifletme ve uykuya dalmayı kolaylaştırıcı çaylar ve gaz çıkartıcı özelliği olan yağlar anne ve babalara bebeklerinin gaz sancılarını hafifletme konusunda yardımcı olmaktadır.

Anne ve babaların sıklıkla kullandığı damla ve şuruplar aşağıda belirtilmiştir. Listede yer alan ürünlerden herhangi birini kullanmadan önce yan etki, ilaç etkileşimi gibi konularda hekiminize başvurmanız önerilmektedir.

  • BioGaia
  • sab simplex
  • Nurse Harvey’s
  • Zinco
  • Metsil
  • OM-X
  • Babuline
  • Colinox
  • Mylicon
  • Melila
  • Hyper flatuben
  • Mommy’s bliss gripe water
  • Herbix
  • Infacol
  • Lefax
  • Baybay
  • Babi-x zen

Rezenoil (rezene yağı), ayçiçeği yağı, tatlı badem yağı, anason yağı, susam yağı, kimyon yağı, acı yavşan otu ve dereotu yağı gibi bitkisel ve doğal yağların bebeklerde oluşan gazın giderilmesinde yardımcı olduğu bilinmektedir.

Acı elma yağı (adaçayı), biobaby ve Wind kalbe kremi ise bebeğe gaz sancısı hafifletici masaj yapmak için kullanılabilir.

 

*Bu yazı Aileden Biri Evde Bakım Merkezi yenidoğan hemşireleri, alanda çalışan uzmanların katkıları ve çeşitli makalelerden yapılan alıntılardan derlenmiştir. Bu sitede verilen bilgiler hiçbir şekilde hekim tavsiyesinin yerini alamaz. Bebeğinizde beklenmedik bir davranış veya rahatsızlık belirtisi gözlemlerseniz, lütfen doktorunuza danışın.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır