Seyahat
Mardin Gezilecek Yerler Listesi: Adım Adım Mardin'de Uğrayabileceğiniz Duraklar
Türkiye'nin en kalabalık şehri olan Mardin, tarihi güzellikleri ve dokusu ile giden herkesi kendine hayran bırakıyor. Mardin'de o kadar çok tarihi güzellik var ki, hemen hemen hepsi uluslararası kuruluşlar tarafından koruma altına alınmış durumda. Yani Mardin'in güzelliğinin yalnızca Türk halkı değil tüm dünya farkında. Suriye ile sınır komşusu olan ve Güneydoğu Anadolu'nun Dicle Bölümü'nde yer alan Mardin, İpek Yolu güzergahı üzerinde olduğundan bolca hanlara ve kervansaraylara sahip. Peki Mardin'e gittiğinizde nereleri gezmelisiniz? Mardin gezilecek yerler listesi ile Mardin turunuzu zenginleştirebilir; Mardin'i daha yakından tanıyabilirsiniz.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Türkiyenin ilahi yapıları ile ünlü şehri Mardin gezilecek yerleri, Manastırlar, Türbeler, Kiliseler ve Tarihi Antik Kenti gibi herkesi kendine hayran bırakan eşsiz yapıları ile gezmeye ve görmeye doyamayacağınız bu şehri gelin yakından tanıyalım.
Mardin, Mezopotamya Ovası’nı yüksek dağlardan selamlayan tarihin kültürle harmanlandığı şehir! Taşın şiire dönüştüğü, kültürlerin ve dinlerin kardeşçe yaşadığı Mardin gezilecek bir ortam olmaktan çok daha ötesidir.
Dar sokaklarında aşk hikayelerinin yaşandığı, evlerden zılgıtların yükseldiği farklılığın adeta sıradanlaştığı Mardin’de gezmeye doyamayacağınız yerleri sizler için derledik.
Asırlardır medeniyetin başkenti olmuş Mardin’de mutlaka görmeniz gereken 15 yeri daha yakından bir inceleyelim!
Deyrul Zafaran Manastırı, Mardin dendiğinde akla gelmesi gereken en önemli mekanlardan bir tanesi. Mardin’e yaklaşık 4 km uzaklıkta dağlar arasında kalan bir vadide bulunan manastır, Süryaniler için oldukça değerli. MS 5. yüzyılda inşa edildiği bilinen bu yapı halen Süryaniler için bir ibadet merkezi olarak kullanılıyor. yılına kadar Süryani dünyasının merkezi olan manastır günümüzde de önemini korumayı başarıyor.
Süryanilerin aktif bir şekilde mabet olarak kullandığı manastırda 52 patriğin mezarı bulunuyor. Bu isimler arasında en öne çıkanı ise Süryaniler için çok özel bir isim olan Hanna Dolabani (Dolapönü)’dir. Kadim bir inanışın bütün izlerini gözlemleyebileceğiniz bu manastırda Süryani inanışı öncesindeki dönemlere ait izleri de gözlemleme imkânınız olacak!
Deyrul Zafaran Manastırı adını çevresinde yetişen Safran çiçeğinden alıyor. Nitekim manastırı gezintiye çıktıktan hemen sonra bir mola vermek istediğinizde manastır içerisinde bulunan kafede safran aromalı çay ve Süryani çöreği eşliğinde harika bir lezzet şöleni yaşayabilirsiniz.
Mardin çarşısının içerisinde bulunan Ulu Camii, ülkemiz toprakları içerisinde bulunan en eski camilerden bir tanesi olarak kabul edilmektedir. Bölgede hâkim bir güç olmayı başaran Artuklular döneminde inşa edilmiş olan Ulu Camii bölge halkı tarafından Cami-i Kebir olarak da bilinmektedir.
yılında inşa edilen ve çeşitli dönemlerde restorasyona uğrayan caminin halen ayakta duran 1 minaresi bulunmaktadır. Yapı planına bakıldığında 2 minaresi olduğu bilinen Ulu Cami’nin diğer minaresinin neden ve ne zaman yıkıldığı bilinmemektedir.
Ayakta duran minaresi üzerinde hem 4 büyük mezhem hem de Aşere-i Mübeşşere’nin isimleri yer almaktadır. Bölgenin çok kültürlü yapısı nedeniyle Şafii ve Hanefi mezhepleri için ayrı namaz kılma alanlarına sahip olan caminin dış duvarlarında Kufi yazıları bulunmaktadır.
Adına şarkılar yazılmış Mardin Kalesi, şehrin en hâkim noktasında bulunan oldukça önemli bir yapıdır. yıllık bir geçmişe sahip olduğu düşünülen Mardin Kalesi’nin bugünkü görünümüne Hamdaniler döneminde kavuştuğu kabul edilmektedir.
Konumu ve görkemli yapısı sayesinde Kartal Kalesi olarak da adlandırılan bu yapının savunma amacıyla kullanıldığı kabul edilmektedir.
Mardin Kalesi’nin içerisinde cami, sığınaklar ve su kuyuları bulunmaktadır. Bu da olası bir kuşatma anında kalede yaşayanların ihtiyacını karşılamak amacıyla oluşturulmuş yapıya işaret eder. Kaleden Mezopotamya Ovası’nın tamamını hatta Suriye’yi dahi görmek mümkündür.
Günümüzde TSK tarafından Hava Radar Komutanlığı olarak kullanılan Mardin Kalesi, özel izin ile gezilebilecek oldukça kıymetli alanlardan bir tanesi olarak kabul edilmektedir.
Mardin’de gezilecek yerler dendiğinde akla gelen en önemli mekanlardan bir tanesi de Kasımiye Medresesi olarak kabul edilmektedir. Mardin’de hüküm sürmüş Artuklular döneminde inşa edilmeye başlanmıştır. İnşası Moğol İstilası nedeniyle yarım kalan bu yapının yüzyılda Kasın İbn-i Cihangir tarafından tamamlandığını ifade etmek gerekir. Kendi döneminde önemli bir eğitim merkezi olarak kabul edilmiştir.
Medrese içerisinde kapıların küçük olarak inşa edilmesi, yaşam ve ölüm arasındaki macerayı anlatan havuzun bulunması ve Kasım Paşa’nın kanının bulunduğu duvarlar yapıyla alakalı en ilgi çekici noktalar. Mezopotamya Ovası’na karşı inşa edilen bu görkemli yapı günümüzde farklı amaçlarla kullanılmaya devam etmektedir.
Dara Harabeleri olarak da bilinen Dara Antik Kenti, Mardin – Nusaybin yolu üzerinde bulunmaktadır. Adını Pers Kralı 3. Dara’dan alan şehrin MÖ ile arasında Roma döneminde inşa edildiği düşünülmektedir.
Su sarnıcı, mezarlar, tapınak, su deposu ve zindan gibi çok özel yapıların bulunduğu Dara Antik Kenti’nin askeri bir garnizon olarak kullanıldığı ifade edilmektedir. İnsanlara ait kemiklerin ve kafataslarının açıkça görülebileceği bir alanın da bulunduğu Dara’da en ilgi çekici nokta yerin metrelerce altında inşa edilen zindandır.
Kazı çalışmalarının hala devam ettiği ve her bir karşında tarihin gizli olduğu bu antik kenti görmeden Mardin’i gezdim dememelisiniz.
Girişlerin ücretsiz olması ve bölgenin en önemli cazibe merkezlerinden bir tanesi olarak kabul edilmesi Dara Antik Kenti’nin daima kalabalık olmasına neden olur. Siz de bu harika antik kenti gezerek unutulmaz anlar yaşayabilirsiniz.
Mardin’in Midyat sınırları içerisindeki Güngören Köyü’nde bulunan Deyrulumur manastırı Tur Abdin Yaylası olarak bilinen alandadır. Yapımı MS yılında Mor Şmuel ve öğrencisi olan Mor Şemun tarafından gerçekleştirilmiştir. Süryaniler için oldukça önemli bir yapı olarak kabul edilen Mor Gabriel Manastırı, Mardin’e uzak olsa da yoğun bir ziyaretçi akınına uğrar.
Manastırı özel kılan Süryaniler için değerinin yanı sıra halen bir dini eğitim merkezi olması da önemlidir. Nitekim manastıra ulaştığınızda bazı kısımların gezilemeyecek olduğunu görürsünüz. Bunun tek nedeni manastır içerisinde yaşamın ve dini eğitimin halen devam ediyor olmasıdır. Süryaniler tarafından İkinci Kudüs olarak da kabul edilen Deyrulumur, mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir.
Mardin çarşısının içerisinde bulunan Zinciriye Medresesi, Sultan İsa adıyla da bilinmektedir. Sultan İsa adının kullanılmasındaki neden Moğol İstilası esnasında burada hapsedilen Sultan İsa’dan gelir. yılında inşa edilen bu yapının giriş kısmındaki görkemli işlemeler oldukça ilgi çekicidir.
Hâkim bir noktada olması nedeniyle geçmişte rasathane olarak da kullanılmış olan Zinciriye Medresesi günümüzde turistik bir merkez olarak kullanılmaktadır. İçerisinde bulunan Sultan İsa türbesi nedeniyle uhrevi bir havası da olan medresenin konumu itibarıyla çok yoğun olduğundan söz etmek mümkündür.
Mardin’in tarihi ve kültürel zenginlikleri ile alakalı en özel ipuçlarını bir arada görebileceğiniz yerlerden bir tanesi de Mardin Müzesi (Mardin Arkeoloji ve Etnografya Müzesi) olacaktır. Asurlular dönemi ile bir şehir merkezi olan ve Osmanlılara kadar uzanan varlığıyla Mardin; kültürel bir mozaiğin en özel örneklerinden bir tanesi olmayı başarmaktadır.
yılında kurulan ve bugünkü binasına ’te taşınan Mardin Müzesi’nin mevcut binası da oldukça özel bir merkezdir. yılında Antakya Patriği Ignatios Behram Banni tarafından inşa edilmiştir. Binanın inşa edilme amacı ise Süryani Kadim İnanışı için bir Patrikhane oluşturma fikridir.
Birbirinden özel eserleri içerisinde barındıran müzede adeta tarih yolculuğuna çıkmayı başarabileceksiniz. Mardin gezinizin en özel lokasyonlarından biri olacak Mardin Müzesi’ne uğramadan Mardin’i gezdim dememelisiniz!
Süryaniler için çok özel mabetlerden bir tanesi olan Mor Behnam Kırklar Kilisesi, şehrin en merkezi noktalarından bir tanesidir. Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Mardin Müzesi’ne yaklaşık 5 dakikalık yürüme mesafesinde olan Kırklar Kilisesi halen bir mabet olarak kullanılmaktadır.
Süryaniler tarafından Mor Behnam ve kardeşi Saro anısına inşa ettikleri kilisenin yılına tarihlendiği bilinmektedir. Ancak zamanla Müslümanlar tarafından ele geçirilen ve camiye dönüştürülen kilisenin daha sonra Kırklar adıyla anıldığı kabul edilmektedir. Bu ismin tercih edilmesinde ise Roma İmparatoru Dokios’a isyan eden 40 askerin Sivas’a sürülmesi ve burada donarak şehit olmaları önem arz eder.
40 şehidin kemiklerinin yılında kiliseye getirilmesi ile çok özel bir yere dönüşen Mor Behnam Kilisesi yıllık mirasın izlerini gözlemeyebileceğiniz bir yerdir.
Mardin’in simge camilerinden bir tanesi de Mezopotamya Ovası’na karşı Elif gibi dimdik duran minaresiyle Şehidiye Camii’dir. yılında inşa edildiği bilinen caminin banisi Artuklular için önemli bir isim olan Melik Mansur Nasreddin Aslan’dır. Konumu ve mimari özellikleri ile Mardin’i çok iyi anlatan bu cami yılında Mimarbaşı Lole Sarkisyan tarafından restore edilmiştir.
Restorasyonlar ve zaman içerisinde gerçekleşen eklemeler ile birlikte çok özel bir yapıya dönüşen Şehidiye Cami, ışıklandırması ile yaz gecelerinin en görkemli mekanlarından bir tanesidir. Mardin’de harika bir gezi serüveni hayali kuruyorsanız Şehidiye Camii’ne uğramayı ihmale etmemelisiniz.
Şehidiye Camii’nin tam karşısında yer alan Eski PTT Binası, Mardin’in tanınmış ailelerinden olan Şatanalar tarafından yılında inşa edilmiş bir konaktır. Dönemin en ünlü mimarlarından olan Ermeni Mimarbaşı Lole Sarkisyan’a yaptırılmış olan konağın sivil mimari bağlamında çok özel olduğunu ifade etmek gerekir.
Taş işçiliği konusunda çok özel olan Eski PTT Binası’nın bu isimle anılmasında yılından itibaren PTT tarafından kullanılması yatar. Günümüzde Artuklu Üniversitesi’nin Uygulama Oteli olarak kullanılan bu yapıyı ücretsiz bir şekilde gezebilirsiniz.
Mardin’de gezilecek yerler dendiğinde akla gelecek en özel mekanlardan bir tanesi de Sipahiler Tellallar Çarşısı ya da Revaklı Çarşı’dır. Bu çarşının birden fazla adının olmasında etkili olan detayları daha yakından değerlendirmek gerekir. Çarşının Revaklı olarak anılmasında mimari olarak revakların kullanılması önem taşır.
Dükkanların ön kısmında bulunan ve yerel halkın ‘Abbara’ adı verdiği yapılar adeta çarşının temel özelliğidir. Öte yandan çarşıda geçmişte ‘Tellal’ adı verilen kimselerin çok yoğun bulunması da Tellallar Çarşısı unvanını anlamlı kılar. Tellallar genellikle yaşlı kişiler olup önemli bir haberi herkese duyurmak adına çarşı Pazar dolaşan kimselerdir. Bu çarşının da geçmişte en merkezi yerlerden bir tanesi olması tellalların burada bulunmasının en önemli yanıdır.
Mardin’i merak eden hemen herkesin izlediği dizlerde gördüğü görkemli konakların en önemlisi Midyat Devlet Konukevi’dir. Sıla başta olmak üzere bölgede çekilen pek çok dizinin platosu haline gelen bu yapı butik bir otel niteliği taşımaktadır. Ancak dizi furyasının çok fazla olması nedeniyle insanların gezip görmek adına tercih ettikleri bir merkeze dönüşmüştür. Girişlerin ücretli olduğu konukevinde taş işlemeleri ve kusursuz mimari özellikleri yakından inceleyebilirsiniz.
Mardin’de kültürel ve tarihi gezinizi alışverişle süslemek istediğinizde tarihi niteliği de bulunan Kayseriye Pasajı’na gitmeniz gerekir. Artuklular Dönemi’nde ile yılları arasında inşa edilen bu çarşının içerisinde pek çok hediyelik eşya satan dükkân bulunmaktadır.
Toplamda 4 giriş kapısı bulunan çarşının Kapalı Çarşı’nın küçük bir replikası olarak değerlendirilebileceğini ifade etmek gerekir.
Mardin’e gelen turistlerin ilgi odağı olmayı başaran Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi, içerisinde bulunan eserlerle bölgenin tarihi ile alakalı pek çok kalıntıya göz atmanızı sağlar.
1. Abdülhamid döneminde görev yapan Diyarbakır Valisi Hacı Hasan Paşa’nın yılında inşa ettiği bu yapı Süvari Kışlası olarak tasarlanmıştır.
Mardin’de kültürel ve tarihi geziyi küçük bir mola ile sürdürmek isteyenler için Beyazsu harika bir yerdir. Mesire alanı olması ile dikkat çeken bu yer Ilısu Barajı’ndan akan suların geçip gittiği bir bölgedir.
Restoranların taht adı verilen sedirler kurduğu ve suyun oturduğunuz yerin altından geçtiği Beyazsu yerel halk tarafından Ava Spi olarak adlandırılmaktadır.
Mardin – Nusaybin yolu üzerinde bulunan ve suya ayaklarınızı uzatarak yemek yeme keyfine ulaşabileceğiniz Beyazsu’da zaman geçirmek sizin için oldukça özel olacak!
Mor Mihail Kilisesi ve kiliseyi sınırları içerisinde bulunduran Burç Manastırı, Mardin’in Mezopotamya tarafına bakan yakasında bulunmaktadır. Süryani Ortodoks Kilisesi’ne bağlı olan bu mabet 4. yüzyılda inşa edilmiştir.
Günümüzde kilise olarak faaliyetini sürdüren Mor Mihail Kilisesi’nin çevresi kiliseye ait olan ağaçlarla çevrili bir alandır. Süryani Kadim İnanışı tarafından inşa edilen ve şehrin içerisinde olmayan hemen her yapıda benzer özellikleri gözlemlemek mümkündür.
Mardin’in tarihi ve kültürel zenginliklerinden bir tanesi olarak kabul gören Hatuniye Medresesi halk arasında Sıti Radviyye olarak anılmaktadır.
Eski Mardin olarak anılan bölgede Savurkapı Mahallesi’nde bulunan medrese Artuklu Dönemi mimarisini yansıtmaktadır.
Taş işçiliğinin oldukça kaliteli bir şekilde yansıtıldığı medrese Kubettin İlgazi’nin annesi Sitti Raziye adına yaptırılmıştır.
Tarihi anlamda şehrin önemli yapılarından bir tanesi olurken mescit olarak kullanılan kısımda Hz. Muhammed’in ayak izinin bulunması dini yönden medreseyi çok özel kılar.
Gurs Vadisi ya da bölge halkı tarafından yaygın bilinen adıyla Ğurs, Mardin’in Kızıltepe ilçesi sınırlarında yer almaktadır.
Dağlarla çevrili bir vadide yeşillikler arasında çağlayan suların ortaya çıkardığı canlılık pek çok insanın kavurucu sıcaklardan kaçıp kurtulmak adına bölgeyi ziyaret etmesini sağlar.
İnsanların piknik yapmak ve şelalenin gölgesinde serinlemek için tercih ettiği vadi, doğal bir zenginlik olarak Mardin’i ziyaret eden hemen herkesin görmesi gereken alanlardan biri.
Mardin Yaşayan Müze, yılında çeşitli girişimler sonucunda müzeye çevrilen bir yapıda kültürel mirası korumak adına atölyelerin açılması ile faaliyetlerini sürdürür. Mardin’in zengin kültürel mirasını her anlamda misafirlere hissettiren Mardin Yaşayan Müze’de birbirinden değerli atölyeler var.
Her atölye, bir dönem Mardin’in kültür kodlarını oluşturmuş etkinlik ve faaliyetleri kapsıyor. Bakırcılıktan kurşun dökmeye ve telkâriden badem şekeri atölyesine kadar Mardin’i her anlamda yaşamak için bu müzeyi ziyaret etmek şart.
Mardin Protestan Kilisesi, yakın zamanda gün yüzüne çıkarılmış bir ibadet merkezidir. Eski Mardin’in en işlek yeri olan 1. Cadde’de yer alan Kilise, Protestan olarak tanımlansa da kendini herhangi bir mezhep ya da merkeze bağlı hissetmez.
Mardin’in kendine haslığını yansıtan Kilise çoğu zaman kapalıdır. Bu nedenle de mimari anlamda güzellikleri keşfetmek isteyenler dışarıdan bakınmakla yetiniyor. Şanslıysanız kilisenin içini keşfetme imkânı yakalayabilirsiniz.
Şahkulubey Konağı, Mardin’de Ermeni nüfusunun fazla olduğu dönemlerde inşa edilmiş oldukça özel bir konaktır. Şehrin önde gelen Ermeni ailelerinden birine mensup Çerme Kardeşler tarafından inşa ettirilen konak Mimarbaşı Lole Sarkisyan tarafından planlanmıştır.
Zamanla ailenin büyümesi ile ev de büyütülmüş ve m2 üzerine kurulu 3 katlı bir konak ortaya çıkmıştır. Eve son halini veren aile üyelerinden olan Rafi Tomas Çerme olmuştur. yılında Mardin’den İstanbul’a göç eden Çerme ailesi evi bugünkü sahipleri Şahkulubeyler’e devreder. Dışarıdan bakıldığında oldukça görkemli olan bu konak Mardin Protestan Kilisesi’ne 1 dakikalık yürüme mesafesindedir.
Emir Hamamı, Mardin’in geleneksel anlamda en eski hamamlarından bir tanesidir. Erkek ve kadınlara hizmet veren hamam, uzun yıllardır şehrin kültürel mirasını yansıtan ve hamam anlayışının devamlılığını sağlayan bir seçenek olmuştur.
1. Cadde’de yer alan ve aktif olarak kullanılan Emir Hamamı iç yapısıyla çok ciddi işlemelere sahip olmasa da uzun yıllardır kullanılması nedeniyle görülmeye değer tarihi bir noktadır.
Mardin, kendine has dokusu ve zengin kültürel mirası sayesinde uzun yıllardır turistlerin ilgi odağı olmayı başarmıştır. Bu çerçevede Mardin’i Mardin yapan insan yaşamının devam ettiği evler, sokaklar ve caddeler olmuştur.
Yakın döneme kadar bölge halkının ‘Ev işte’ olarak normalleştirdiği Mardin Evleri aslında sarı kesme taştan inşa edilmiş birer şaheser aslında. Kimi mimarbaşıları tarafından kimisi de adı meçhul ustalarda inşa edilmiş olan Mardin Evleri sadece görüntüleriyle büyülemiyor. Kalın duvarları sayesinde yazları serin kışları sıcacık olan Mardin Evleri görülmeye değer yerlerden!
Şehrin merkezi konumunda bulunan Cumhuriyet Meydanı, I. Dünya Savaşı esnasında Almanlar tarafından geniş bir manevra alanı olarak kullanılmıştır. Bölgede bulunan Patriye Kilisesi’nin tahrip edilmesi sonrasında meydan olarak kullanılmıştır.
yılında Cumhuriyet Meydanı’na dönüşen bölgeyle özdeşleşmiş olan en önemli husus uzun yıllardır Mardin’e gelen herkesin selamladığı Atatürk heykelidir.
Elimizden geldiğince, dilimiz döndüğünce Mardinde gezilecek yerler için kısa bir liste oluşturmaya çalıştık. Bir nebze de olsa bir faydamız olduysa ne mutlu bizlere. Sizlerin de eklenmesini yerler varsa mutlaka bize yorum olarak yazın. :)
Mardin’e 5 kilometre uzaklıkta bulunan Deyrulzafaran Manastırı Süryaniler tarafından hala aktif bir şekilde dini merkez ve okul olarak kullanılmaktadır. Manastır, Süryani toplumlarını temsil eden en eski yapı olmasıyla Mardin için ayrı bir öneme sahiptir. Manastırın girişinde Süryani patriklerin heykelleri olduğu gibi manastırın içinde 52 Süryani patriğinin mezarı bulunmaktadır. Deyrulzafaran Manastırı Süryaniler tarafından güneş tapınağı olarak inşa edilmiştir. Rivayete göre manastırın olduğu bölgede safran çiçekleri açarmış ve Deyrulzafaran manastırı inşa edilirken harçlarda renk versin diye safran çiçekleri kullanılmıştır. Adını da buradan almıştır.
Süryanilerden tarafından güneş tapınağı olarak kullanılan manastır Romalılar tarafından kale olarak kullanılmış ve manastıra ek olarak Meryem Ana Kilisesi, Azizler Evi ve Kubbeli Kilise inşa edilmiştir. Birçok tarihe ev sahipliği yapan manastırın en dikkat çekici yeri tavanıdır. Tavanında kullanılan taşlar birleştirilirken herhangi bir harç kullanılmamış olup taşlar sıra ile dizilerek geometrik şekil verilmiştir. Tavanının yanı sıra muhteşem bir avluya da sahip olan manastır 3 kattan oluşmaktadır. Manastırda sergi alanı, kiliseler, revak ve teras alanı bulunmaktadır. Deyrulzafaran Manastırı’nı yazın - ve - saatleri arasında, kışın ise - ve - saatleri arasında ücretsiz ziyaret edebilirsiniz.
İçindekiler
Şehir hakkında; Türkiyenin en kalabalık şehri Mardin, Suriye ile sınır komşusu olup on ilçesi bulunmaktadır. Yaklaşık bin nüfusuyla Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan Mardin ili, gerçek bir Açık Hava Müzesidir. Çevresini; Diyarbakır, Urfa, Batman, Siirt ve Şırnak ile komşu olan Fırat ve Dicle Nehirleri sarmış olup Mezopotamya Bölgesinin önemli bir stratejik konumudur. Farklı inanç gruplarının hoşgörü ve medeniyet içinde yaşadıkları büyülü atmosfer Mardin; M.Ö yıllarına dayanan köklü tarihi ile yıllar içerisinde pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.
Sokaklar da gezerken her biri farklı medeniyete ait olan yapılara rastlayacaksınız. Camileri, kiliseleri, kaleleri ve muazzam görüntüdeki evleriyle, hayatta bir kere olsun gitmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Sizler için hazırlamış olduğum Mardin gezilecek yerler listesi için okumaya devam edin
Kaç günde gezilir; Mardin geziniz için minimum gününüzü ayırmanız gerekiyor.
Ziyaret Edilecek En İyi Zaman; Karasal iklime sahip olan Mardinde kışları soğuk geçerken yazları çöl iklimi görülmektedir. Yaz sıcaklarına denk gelmemek için nisan, mayıs ve eylül, ekim aylarında ziyaret edebilirsiniz.
Havalimanı/Merkez Ulaşım; Mardin Havalimanından şehir merkezine ulaşım alternatiflerinizi detaylı şekilde öğrenmek adına Ulaşım Rehberi yazımıza göz atabilirsiniz.
Müze Kartları; Türkiye’nin çoğu ilinde geçerli olan ücretsiz giriş yapabilmenizi sağlayan Müzekart ile Mardinde yer alan müzeleri ve turistik yerleri ziyaret edebilirsiniz.
Ne Yenir; Medeniyetler şehrinin; kiliçe, incasiye, firkiye, kaburga dolması, accin, kibe gibi çok geniş yelpazeye sahip yemek çeşitleri yer alıyor. Daha fazlası için buyurun Mardinin yöresel yemekler yazımıza.
Burası Neresi? Diğer bilinen ismiyle Kartal Yuvası olan Mardin Kalesi, şehrin çok büyük bir kısmının sırtını dayadığı bir yerdir. Kale; Subari, Sümer, Babil, Mitaniler, Asur, Hamdaniler, Selçuklular, Artuklu, Karakoyunlu, Pers, Roma, Bizans, Emevi, Abbasi, Akkoyunlu, Safeviler, Osmanlılar dönemlerinin zafer kazanıp zaferler kaybettiği önemli bir kaledir.
M.S. yılında ateşe ibadet edip güneşe tapan Şad Buhari adındaki bir kral buraya gelerek Mardin Kalesinde kalmıştır. Hastalıklarla boğuşan kral burada kaldığı süreç içerisinde iyileşme gösterince, buraya bir kasır yaptırarak yıl boyunca burada yaşamıştır. Daha sonra memleketi Pers ve Babilden pek çok asker ve sivil getirterek Mardine yerleştirmiştir. Halkın gelmesiyle birlikte M.S. yılına dek çok fazla ilerlemelerin kaydedildiği görülmüştür. Bu yıldan itibaren sonra veba salgını olmasıyla birlikte hiç kimse sağ kalmamıştır, böylelikle kale boş kalmıştır.
M.S. da Hamdanilerden Hamdan Bin El Hasan Nasır El Devle Bin Abdullah Bin Ham kaleye eklemeler yaparak daha korunaklı bir hale getirmiştir. Ovadan bin metre yükseklikte yer alıyor olup, bir bölümü de sarp kayaların üzerindedir. Eğimin fazla olduğu yerlerde insanların rahatlıkla inip çıkma ihtimaline karşı surlar inşa edilmiştir. Güney kısmında bir gözetleme kulesi halen ayaktadır.
Evliya Çelebinin anlatmasında kale ambarlarının fazlaca erzak ve cephane ile dolu olduğundan bahsetmiştir. yüzyılın yarısına kadar var olan surların günümüzde yalnızca bazı noktalarında temellerine rastlanmaktadır. Tarihte pek çok kez kuşatılan Mardin Kalesi, komutan Timuru dahi delirten bir direnişi göstermiştir.
Sağlamlığını koruduğu zamanlarda altı tane kapısı bulunuyor olup bunlar; batıda Diyarbakır Kapı, doğuda Savur Kapısı, Kuzeyde Bab-ı Şavt, güneybatıda Bab-ı Zeytun, güneyde Bab-ı Cedid (Yeni kapı), kuzeybatısında ise Bab-ı Hamaradır. Bu kapıların sağlam yapıda olmasını yüz yıllar boyu her kuşatmada alınamaması ile ispatlanmıştır. Pek çok şaire ilham olan Mardin Kalesi, şehrin en güzel manzarasına sahiptir. Bir rehber eşliğinde gezinizi yapmanızı tavsiye ederim.
Burası Neresi? Midyatta meydan, kavşak, cadde ve sokaklar oluşturma çalışmaları kapsamında Mutlu ve Ekin Mahalleleri meydanına Mardin Midyat taşından saat kulesi inşa edilmiştir. Saat kulesinin uzunluğu 8 metreyken genişliği ise 9 metrekaredir. Antik görüntü oluşturan Midyatın ünlü taşıyla yapılan bir süs havuzu ve ışıklandırmalar ile ihtişamlı görünüme kavuşan kule Midyat ilçesine ayrı bir hava katmıştır. Şehrin simgesi haline gelen kule yılında meydana gelen terör olaylarında zarar görmüş olup bir sonraki sene onarım çalışmaları yaparak restore edilmiştir. Gelen tüm ziyaretçilerin önünde mutlaka hatıra fotoğrafı çektirdikleri bir yerdir.
Saat kulesini ziyaret ettikten sonra etrafındaki Midyat dükkanlarını gezebilirsiniz. İçerisinde her türlü ihtiyacınıza uygun tüm her şeyi bulabileceğiniz dükkanlarda, şarap ve baharat çok daha fazla dikkat çekmektedir. Meşhur şarapların tadına bakmak isterseniz Süryanilerin bizzat kendi elleriyle yaptıkları Sür alabilirsiniz. yani Şarabı tadımını yapabilirsiniz. Dilerseniz kendiniz ve sevdiğiniz insanlara bir şişe satın alabilirsiniz.
Burası Neresi? Mardinin tarihi evleriyle meydana gelen Arnavut kaldırımlı dar sokaklarını şehrin her yerinden görebiliyorsunuz. 1. Cadde olarak bilinen cadde de hepsini görme şansına sahipsiniz. Bu caddedeki tüm evler yenilenmiştir. Farklı tek bir renk bulunmuyor olup, oluşturdukları renk uyumu ile gözde yalın bir görüntü bırakıyor. Caddeye çıkan herhangi bir sokağa çevirin rotanızı ve gizemli sokakları keşfetmenin tadını çıkartın. Neredeyse iki kişinin yan yana yürüyemeyeceğiniz sokaklarda yürürken tarihi atmosferle etkileneceksiniz.
Burası neresi? Gene 1. cadde üzerindeki tarihi eserlerden birine değineceğiz. Ceviz Çeşmesi, Mardinde görebileceğiniz en güzel ve tarihi çeşmelerden biridir. Çeşmeden akan su ise Mardin Kalesindeki kayalıklar içindeki tünellerden damlama ile elde edilmesi nedeniyle ayrı bir öneme sahiptir. Çeşmenin inşasının yıl öncesine kadar uzandığı tahmin edilmektedir. Çeşmenin suyunun döküldüğü yalak tek parça taşın oyulmasıyla yapılmıştır. İki musluğa sahip olan çeşme günümüzde aktif olarak kullanılmaya devam etmektedir.
Neden gitmeliyim? Günümüze kadar sağlam bir şekilde ulaşmayı başarmış olan çeşme, taş işçiliği ile göz doldururken lezzetli kaynak suyu ile susuzluğunuzu gidermeye yardımcı oluyor. Özellikle kemer üzerindeki taşa işlenmiş üzüm desenleri görülmeye değer güzelliktedir.
Burası Neresi? Bölgeye ait sarı kalker taşlarından yapılan şehirde Orta Çağ görüntüsüne bürünen Tarihi Mardin Evleri, adeta bir sanat eseridir. Yapımda kullanılan bu taşların özelliği, dışarının sıcaklığı, evin içerisine yansıtmayışıdır. Mazı Dağının eteklerinde konumlandırılmış bu açık hava müzesini andıran evlerin oluşturduğu görüntü büyüleyici dersem yeri. Evlerin arasında yürürken bir labirentin içine girmiş hissine kapılacaksınız. Uzaktan birbiri üzerine sıralanmış şekilde görünen evler, gerek doğal konumu olsun gerekse yer yer ağaçlar ile iç içe geçmiş doğal bir görüntü yaratmaktadır. Kültürel ev motiflerinin ve kalker taşlarının bir araya gelerek tarihin aynasını yansıtıyor adeta.
Neden Gitmeliyim? Tarihi bir tablo gibi görünen bu evler, Mardinin sosyolojik ve iklim yapısına uygun olarak yapılmış toprak rengindeki büyüleyici evler bölgenin en değerli yeridir. Mardin Kalesinin altında kalan bu yere uzaktan baktığınızda tepeden bir basamak gibi aşağı doğru indiğini gördüğünüz muazzamlığa tanık olacaksınız. Evler genel olarak iki katlı ve kalabalık ailelerin yaşadığı bilinmektedir. Bunaltıcı sıcak yaz günlerinde terasa çıkarak burada uyuyorlar. Bu durum şehrin en güzel kültürel yaşantısını yansıtıyor. Evlerin kimisi butik otel ve müze olarak kullanılırken kimisi de halen şahsi konut olarak kullanılmaktadır. Mardini gerçek anlamda yaşamak istiyorsanız burayı ziyaret ederek başlamanız gerekiyor.
Burası neresi? yılında Mardinin bilinen ailelerinden Şatanalar tarafından yaptırılan konak, bu nedenle ailenin adıyla anılmaktadır. Geçmişte PTT binası olarak kullanılan bu yıllık bina, Mardindeki en güzel sivil mimari örneklerinden biridir. yılından itibaren PTT tarafından değerlendirilen bina, günümüzde Mardin Artuklu Üniversitesi tarafından uygulama oteli olarak değerlendiriliyor.
Neden gitmeliyim? Şatana Konağı, Mardinin sivil mimarisini incelemek için mutlaka görülmesi gereken duraklar arasında bulunuyor. Ziyaret için gelenlerden ücret alınmamaktadır. Bunun yanı sıra dileyen misafirler Mardin konaklama seçeneklerinden biri olarak bu tarihi konağı konaklamak amacıyla da ziyaret edebilirler. Hizmet fiyat endeksinde çok yüksek bir beklentiye girmemenizi önerdiğimiz bina, tarihi bir yapıda gecelemek isteyenler için tercih edilebilecek bir yerdir.
Burası neresi? Mardin Protestan Kilisesine komşu Şahkulubey Konağı, Mardinde Ermeni nüfusunun yoğun olduğu yıllarda dönemin bilinen Ermeni ailelerinden olan Çermeler tarafından yaptırılmıştır. Mimar Lole Sarkisyan tarafından 3 katlı formda inşa edilen konak, m²lik bir alana sahiptir. Konak, ailenin zamanla büyümesine mütevellit 3 farklı dönemde genişletme çalışmasına tabi tutulmuştur. Ev son olarak Rafi Tomas Çerme tarafından genişletilmiştir. Çermelerin senesinde İstanbula göçünün ardından konak Şahkulubey ailesine satılmıştır.
Neden gitmeliyim? Bu etkileyici konak Artuklu ilçesinde bulunmaktadır. Mardindeki Ermeni mimari unsurlarını yakından incelemek isteyenler için Şahkulubey Konağı, Mardinde kesinlikle görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır.
Burası Neresi? yılında onarım çalışmasına başlanan Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi, yılında hizmete açılmıştır. Cumhuriyet Meydanında yer alan müze, Sabancı Vakfı tarafından yapılmıştır. Esas olarak II. Abdülhamid Döneminde yaptırılmış olup, yılında Süvari Kışlası olarak uzun seneler kullanılmıştır. Günümüzde ise; Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi ve Dilek Sabancı Sanat Galerisi olarak kullanılmaktadır. Bazı kaynaklarda mimar olarak Lole olarak geçerken bazısında ise Ermeni Mimarbaşı Cebrail Hekimyan geçmektedir. Müzenin üst katında, Mardin kültürünü ve tarihini yansıtan eşyalar sergilenirken, alt katında ise Dilek Sabancı Sanat Galerisi içerisinde fotoğraf, resim, ebru ve güncel sanata ait eserler bulunuyor.
Burası Neresi? yılında Antakya Patriği İgnatios Behnam Banni tarafından, patrikhane olarak kullanılması amacıyla yapılmıştır. yılında Kültür Bakanlığı tarafından onarım çalışmaları kapsamında yenilenmiş ve yılında ise müze olarak faaliyet göstermeye başlamıştır. Müze içindeki üç ayrı sergi odasının yanı sıra, çocuk ve yetişkinler için öğretici ve eğlenceli etkinlikler düzenlenmektedir. Eğlenirken öğreneceğiniz müzede, kütüphane ve sanat galerisini mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Neden Gitmeliyim? Müzenin her bir katında yılından bu yana dek tarihin çeşitli dönemlerine ait eserler yer alıyor. Bunlar arasında; Asur ve Roma, Bizans, Zengi ve Eyyübi dönemlerine ait eserler bulunurken, etnografik parçalar, mozaikler, mezar taşları, sütun başlıkları sergilenenler arasında. Tüm bunların yanı sıra; Güneydoğu Anadolu, Girnevaz Höyük ve Kuzey Mezopotamya kültürlerinden Eski Tunç, Selçuklu, Urartu, Asur,Grek, Helenistik, Bizans, Pers, Roma, Artuklu ve Osmanlı dönemlerine ait zengin bir koleksiyon yer alıyor. Mardinin köklü tarihine ayna tutan müzeyi ziyaret ederek detaylı bilgiler edinebilirsiniz.
Burası Neresi? Mardinin Midyat ilçesinde yer alan Mardin Midyat Kent Müzesi, Midyat Belediyesi tarafından açılmış olup eski işlevinin han olduğu bilinmektedir. Burası mağaranın içinde kurulmuştur. Eski bir han olduğu içinde çok sayıda dükkan yer alıyor. Onarım çalışmaları sırasında bu özelliğine dokunulmamıştır. İçerisinde; Sümer, Akad, Mittani, Hitit, Asur, İskit, Babil, Pers, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı Dönemine ait parçalar sergilenirken ve antika severler için merak uyandırıcı bir hal almıştır. Önceden dükkan olarak kullanılan odalarda ise; yöreye özgü tekniklerle işlenmiş kilim ve takı gibi eşyaların satışlarının yapılması için esnaflara verilmiştir.
Burası Neresi? Üç katlı Midyat Konukevi, Midyat Kaymakamlığı tarafından satın alınarak konukevine dönüştürülmüştür. En alt katın ana kayanın oyulmasıyla elde edilmiş bir oda ve hemen yanında eklenen bir bölümden meydana gelmektedir. İkinci kat, büyükçe bir teras ile birlikte üç odası bulunuyor. Üçüncü ve son katta ise, yine geniş bir teras ve iki oda yer alıyor. Buradan dama bir kapı açılıyor ve en güzel yeri burası sanırım. Midyatın güzel manzarasını ayaklarınızın altına seriyor. Ayrıca pek çok dizi de kullanıldığı bilinenler arasında.
Burası Neresi? Mardin Midyatta bulunan Hacı Şehmus Mete Konağı, klasik bir Midyat konağıdır. İçerisinde; ünlülerin bulunduğu el dokuması halılardan, pek çok yöresel eşya ve görsel unsur yer alıyor. Konağı özel kılan yerlerden biri de alt katındaki yeraltı mağarasıdır. Düzenleme işlemleri olan mağaranın aslı bozulmadan özenle hazırlanmıştır. Etrafın ışıklandırılması son derece estetik bir görünüm kazandırmış.
Burası neresi? Mardinin kültürel zenginliklerini ve sanatsal yönünü tanıtmak amacıyla faaliyetlerini sürdüren müze, yılında ziyaretçilerini kabul etmeye başlamıştır. Bölgeye gelen ziyaretçiler müzede Mardinin kültürel dokusunu yakından görmek amacıyla yeni açılan müzeye büyük ilgi göstermektedir.
Neden gitmeliyim? Müzeye gelen ziyaretçiler özellikle Mardin bölgesinde yaygın olarak yapılan bakırcılık, gümüş gibi çeşitli el sanatlarını uygulamalı bir şekilde öğrenebiliyor. Bunun yanı sıra müzede reyhani oyunu ve erbane dinletisi gibi Mardin kültürünün önemli simgeleri de ziyaretçilere tanıtılıyor.
Burası Neresi? Ulu Caminin bulunduğu ikinci cadde üzerindeki alışveriş noktası Mardinde gitmeniz gereken yerlerin başında yer alıyor. Mardinin mistik atmosferini içinde barındıran çarşının yapılış tarihi tam olarak bilinmese de, Artuklu Döneminde – inşa edildiği sanılmaktadır. Dikdörtgen yapıdaki bina yapısının doğu, kuzey ve güney yönlerinde birer kapı bulunuyor. İç ve dış olarak iki bölümden oluşan bedestende; gümüşçülerden hediyelik eşyalara kadar çok fazla dükkan bulunuyor.
Neden Gitmeliyim? Kayseriye hakkında yazılan bazı kaynaklardan Kasım Padişah Medresesi Vakfına bağlı olduğundan bahsedilmiştir ancak net bir bilgi değildir. O dönemlerde çok fazla yoğun olarak gidilen bir yermiş ki her bir dükkanın kirası için bir altın verilirmiş. Böyle yerlerin her ne kadar pahalı olduğu düşünülse de Kayseriye için bu geçerli değildir. Rahatlıkla alışveriş yapabilirsiniz. Eski sağlam halini günümüze kadar koruyamamış olsa da hala aktif olarak kullanılıyor. Kayseriye Çarşısı, Mardinin popüler alışveriş noktaları arasında yer almaktadır.
Burası Neresi? Mardin merkezde bulunan tarihi çarşılardan biri olan Revaklı Çarşısı yada bir diğer ismi ile Tellallar Çarşısının bir kitabesi bulunmadığından kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemekte. Kesme taşlarından yapılan bu çarşı, dikkat çekici kemerleri ve doğrama pencereleriyle mimari açıdan incelenmeye değer bir yapıdır. Reyhaniye Camisinin hemen yanında bulunduğundan kolaylıkla ulaşılabilir.
Neden Gitmeliyim? Çarşının tarihi yüzyıla dayanıyor olup, Revaklı ismini üstü kapalı önü açık anlamına gelen revaktan almıştır. Çarşısının her iki yanında sıra sıra dizilmiş dükkanlar yer alıyor. Çok çeşitli zanaatkarların olduğu çarşıda şahmeran ustalarının birbirinden hoş eserlerini görebilirsiniz. Kendiniz ve sevdikleriniz için pek çok hatıralık eşya, gümüş, bakır ve el işi ile yapılmış ürünleri satın alabilirsiniz.
Burası Neresi? Bakır ve gümüş işlemeleriyle nam salmış Bakırcılar Çarşısının bir diğer adı da Kazancılar Çarşısıdır. Eserlerini yapan ustaları yapım aşamasında izleyebilir ve buraya ait etnik kökenli eşya veya takı gibi el işçiliği ile yapılan ürünleri yakından inceleyebilir ve tabi ki satın alabilirsiniz. Mardin gibi kültür ve etnik yönden baskın bir yere geliyorsanız birbirinden muhteşem ürünleri incelemeden dönmemeniz gerektiğini düşünüyorum. Bakır ve gümüş el işlemelerine ilginiz varsa Mardin merkez ilçedeki Bakırcılar Çarşısı size hitap ediyor.
Neden Gitmeliyim? Ulu Camiyi geçip metre kadar ilerledikten sonra Bakırcılar Çarşısı yani bir diğer adıyla Kazancılar Çarşısı karşınıza çıkacak. Günümüzde bakır kullanımı yaygınlığının azalması sebebiyle sayıca azalmaya başlayan bakır zanaatkarları ve dükkanları Bakırcılar Çarşısı’nda halen ayakta kalmaya çalışıyor. Çarşı pazar günleri kapalı olup, her öğle namazı saatinde de genel olarak kapalı. Diğer tüm çarşılarda olduğu gibi burada da hem kendiniz hem de sevdiğiniz insanlar için yöreye özgü bir hatıra almak isterseniz, bakır çaydanlık ve tepsileri önerebilirim.
Burası neresi? Mardin Kuyumcular Çarşısı şehrin diğer gözde ve yöresel alışveriş merkezleri olan Kayseriye, Revaklı ve Bakırcılar gibi önemli noktalarına komşu olan yerlerden biridir. Burası özellikle altın konusunda alışveriş yapmak isteyenler için Mardinin önemli ziyaret noktaları arasında bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Pek çok farklı kuyumcunun dükkanının bulunduğu Kuyumcular Çarşısına gelerek altından yapılmış envai çeşit ziynet eşyasını inceleyebilir ve ihtiyacınız olan, hoşunuza giden takıları satın alabilirsiniz.
Burası Neresi? Mardine geldiğiniz takdirde mutlaka yolunuzun düşeceği bir şekilde önünden geçeceğiniz Cumhuriyet Meydanında yer alan, Mardin Müzesinin ve çay bahçesinin otoparkı işlevin görüyor maalesef ki. Mardin Kalesi ve tarihi Mardin evlerinin harikulade görüntüsünü seyre dalabileceğiniz meydandaki Cumhuriyet Meydanı Aile Çay Bahçesi’nde bir şeyler yudumlamalısınız. Eğer denk gelirseniz meydanda düzenlenen konser etkinliklerini izleyebilirsiniz. Çay bahçesinde oturup keyifli bir şekilde içeceğinizden yudum alırken etrafınızdaki güzellikleri sessiz sedasız izleyebilirsiniz.
Şehrin ana buluşma noktası olan Cumhuriyet Meydanı, burada bulunan ve her gelenin saygıyla selamladığı Atatürk heykeli ile biliniyor. Meydan ilk olarak 1. Dünya Savaşı esnasında Almanlar tarafından önemli bir savaş alanı olarak kullanılmıştır. Savaşta ulaşım amacıyla kullanılan meydanda gerçekleştirilen değişiklikler Mardinin ana caddelerinin oluşmasını da sağlamıştır. yılında ise kent için önemli bir meydan haline dönüştürülmüştür.
Neden gitmeliyim? Mardin için simge bir nokta haline gelen Cumhuriyet Meydanı, şehre gelen herkes tarafından zaman geçirilmesi gereken noktalardan biridir. Meydanın bir diğer önemli özelliği ise şehrin merkezi bir noktası olması nedeniyle Mardin gezisi planlarken şehrin birçok önemli noktasına ulaşım açısından avantajlı bir konuma da sahip olmaktadır.
Burası Neresi? Midyat- Nusaybin yolundan 25 kilometre uzaklıktaki Beyazsu, Mardin için adeta bir nimet. Kurak bitki örtüsünün ortasında yeşil kavak ve söğüt ağaçlarının güzelliğine güzellik kattığı Beyazsu, Mardinin içme suyu ihtiyacını karşılıyor. Yerden kaynayan temiz su etrafına can vermekle kalmamış, pek çok ilçe içinde su kaynağı haline gelmiştir. Beyazsu içerisinde bulunan alabalık tesisleri ve piknik alanları şehrin kafa dinleyeceğiniz ve bunaltıcı sıcaklardan kaçarak kendinizi doğanın kucağına atabileceğiniz bir ortam.
Neden Gitmeliyim? Ahşap malzemeler kullanılarak yapılmış çardaklarda oturup, ayaklarınızı serin suların içine daldırabilirsiniz. Bir semaver çay içip sonrasında lezzetli bir alabalık midenizi şenlendirecektir. Daha çok Mardin halkı tarafından biliniyor olup bir yabancının bu tarz yerlerin olduğu konusunda bilgisi yok. Gerekli tanıtımların yapılmaması sebebiyle veya bizimde konuya ilgisiz kalışımızdan ötürü mutlaka ki. Neyse ki sizin için gezmeniz gereken tüm yeri detaylarıyla birlikte aktarıyoruz. 🙂
Burası neresi? Başdeğirmen Şelaleleri, Mardinde 4 dağ arasında bulunan şehrin önemli doğal güzellikleri arasında bulunuyor. Burası yakın zamanda turistler tarafından keşfedilmeye başlanmış ve Mardinin tarihi dokusunun yanı sıra doğal güzellikleriyle de ilgi çekmesine olanak sağlamış yerlerden biridir.
Neden gitmeliyim? Doğayı seven, bisiklet sürme ve doğa yürüyüşü yapmaktan hoşlanan ziyaretçiler için Mardinde es geçilmemesi gereken noktalardan biridir. Burası aynı zamanda çok güzel fotoğraf kareleri çekmek için de gelinmesi gereken doğal güzellikler arasında bulunuyor.
Aklınızda bulunsun! Şelalenin muhteşem güzelliğini keşfetmek istiyorsanız şelalenin mart, nisan ve mayıs aylarında en yoğun su debisine ulaştığını bilmenizde fayda var. Mayıs ayından itibaren yaz aylarının sonuna kadar ise şelale kuraklık nedeniyle neredeyse kuruma noktasına gelmektedir.
Burası Neresi? Mardinin doğal güzelliklerinden bir tanesi de Gurs Vadisidir. Vadi Kızıltepe ilçesine 7 kilometre uzaklıkta yer alıyor olup, içerisinde görülmeye değer şelale ve daha nice doğal güzellikleriyle tam bir kaçış noktası durumuna gelmiştir. Mardin merkezde hava dereceyken, vadide 30 dereceye kadar düşüyor. Sıcaktan bunalanların rotasını çevirebileceği doğa harikası Gurs Vadisi içinde; şelale, göletler ve piknik alanlarıyla birlikte Mardin’e gelindiğinde mutlaka görülmesi gereken bir yer. Günümüzde bahçe olarak kullanılan vadide tam 12 köy bulunuyor.
Burası Neresi? Yüksek kalker platosunun üstündeki Tutabdin Platosunu, yüz yıllar önce keşişler yurt olarak kullanılmıştır. Görülmeye değer nitelikte bir kültür gezisi diyebilirim. Yukarı Mezopotamyada yer alan bir kalker platosu olup, Hizmetkarları Dağı ismiyle de biliniyor. Hizmetkarları Dağı ismiyle de biliniyor. Tanrı olarak adlandırılan bölge, 4. yüzyılda beri yapılan 80 manastırda keşişler ibadet etmişlerdir.
Neden Gitmeliyiz? Mardine 30 kilometre uzaklıkta yer alıyor olup, Süryaniler tarafından kutsal bir yer olarak ilan edilmiştir. Sırtını Anadolu Dağlarına yaslamış, yüzünü ise Mezopotamya Ovasına dönmüş durumda. Bölgede çok sayıda manastır ve köy yer alıyor. Özellikle Mor Gabriel Manastırı ve köylerden Midyat Zaz bu platoda gezebileceğiniz etkileyici ve otantik bir yer.
Burası Neresi? Mardin Mazıdağına yaklaşık 30 kilometre mesafede yer alan Gümüşova Mağarası, Bizans Döneminde kullanılmıştır. Bu sebeple Bizans Döneminden kalan temel kalıntılarıyla giriş kapısı üzerinde de iki mühür resmi bulunuyor.
Burası Neresi? Mardinin Derik ilçesinde yer alan Hanoka 8 kilometre uzaklıktaki Deniz Mağarası içerisinde yeraltı gölü bulunuyor. Bu sebeple Deniz ismini almıştır.
Burası Neresi? Midyattaki Gelinkaya Beldesinde konumlanan Linyevri Şifa Mağarası üzerinden sular akmaktadır. Yöre halkı tarafından bu akan suların kaşıntıya iyi geldiği varsayılmaktadır.
Burası Neresi? Mardinin Dargeçit ilçesine 18 kilometre mesafede yer alan Germ-i Ab Kaplıcası, Dicle Nehri kenarında bulunuyor olmasından dolayı sülfat, kalsiyum, magnezyum ve hidrojen sülfür kimyasal açısından zengindir. Kükürtlü suyu 40 derece olup, cilt hastalıkları ve romatizmaya iyi geldiği bilinmektedir. Kaplıcada; bir tedavi havuzu ve içme çeşmeleri bulunuyor. Kalmak istiyorsunuz yatak kapasiteli bir tesisi bulunuyor.
Burası Neresi? Emudin Külliyesi içerisinde yer alan Emir Hamamı, yüzyılın başlarında Emuneddin Ilgazi tarafından inşa ettirilmiş olup, Mardin ilçe merkezinde cadde üzerinde konumlanıyor. Yüz yıllardır hizmet vermekte olan hamam, Mardinde rastlayabileceğiniz en otantik mekanlardan birisidir. Görüntüsü ile turistlerin ilgi odağı olmayı başarabilmiş. Bugün hala hamam olarak faaliyet gösteren Emir Hamamı üzerinde fazlaca değişiklik yapılmış olsa da soyunma kabiniyle fenerli kubbe hala aynı durumdadır.
Neden Gitmeliyim? Bu sebepten ötürü de tarihi yapısından çok fazla ödün vermemiştir. Kadın ve erkek bölüm olarak ikiye ayrılmadığı için saatlere ayrılmıştır. Gündüz ile arasında kadınlar için açık olan hamam, geriye kalan saatlerde erkekler müşterilerine hizmet veriyor. İçerisinde; sauna, masaj, köpük masajı, kese ve aklınıza gelebilecek pek çok hizmetten gayet makul fiyatlara yararlanabiliyorsunuz. İçerisinde bir de kafenin yer aldığı hamamda, soğuk bir şey içerek dinlenebilirsiniz.
Burası Neresi? Mezopotamyanın göbeğinde gizemli mimari yapıların içerisinde hamam keyfi gerçekten unutulmaz bir deneyim yaşatacak sizlere. Mardinde sizi etkileyecek hamamlardan biri de kuşkusuz Savurkapı Hamamıdır. Sitti Radviye Medresesi’nin hemen yanı başında yer alan hamam, dikdörtgen yapıdaki mimariye ve oval kubbesi ile oldukça ilgi çekici bir görüntü sunmaktadır. Yapım tarihine bakıldığından yılında yapılmış olduğu varsayılıyor. Hala hizmet vermeye devam eden Savurkapı, bir klasik olan Mardin taş mimarisine sahiptir. Mardinin dar sokaklarından geçerek gidebileceğiniz hamamı hem kadın ve hem de erkekler kullanabiliyor. Tabi herkesin kullanım saatleri farklı.
Burası Neresi? Mardinin Mesken Mahallesinde bulunan Emüniddin Küllüyesinin bir kısmında yer alan hamam, yüzyılın ilk yarısına dek uzanmaktadır. Mardinde yapılan ilk Türk hamamı olma özelliğini taşıyan bu hamamın yalnızca soyunma kabini bölümü günümüze kadar sağlam bir şekilde gelmiştir. Epey bir hasarlı olan hamamın, yılında Ord. Prof. A. Süheyl Ünver tarafından planı çizilerek yıkılmadan önce haline ilişkin bilgileri aktarabilmiştir.
Hamamın yıkılmadan önce çizilen planın krokisinde haç şeklinde bir sıcaklık olduğu ve çeşme arkasındaki tünelden girilebildiği görülüyor. Hamamın soyunma kabini kısmı tek kubbe şeklinde olup, içerisinde nişler yer alıyor. Kaynaklardan edinilen bilgilere göre buradan alınan sular hasta tedavilerinden kullanılmaktaymış. Bu yönüyle külliye hamamının Anadolu’daki ilk tıp şifahanesi olarak yapıldığı da düşünülmektedir.
Burası Neresi? Mardinin Yeni Kapı Mahallesinin güney kısmında yer alan Yeni Kapı Hamamı, Melik Muzaffer Kara Arslan Vakıfları arasında bulunuyor. yüzyılda inşa edilmiş olma ihtimali yüksek olup onarım işlemi, Evkaf Memuru Şükrü Efendi tarafından yılında yapılmıştır. Bugün hamamın rastlanılan kalıntılarından, soyunma bölümünün planının oldukça değişik olduğu anlaşılmıştır. Soyunma kabinin beşik tonozlu olduğu ve buradan ılıklığa geçilmekteymiş.
Burası Neresi? Ulu Cami Hamamı, Salih Mardin Ulu Cami Mahallesinde yer alıyor olup yıllarında hüküm süren Artuklu Sultanı Melik tarafından ismini aldığı Ulu Camiye vakıf olarak inşa ettirilmiştir. Herhangi bir kitabesi bulunmadığı için vakıf kayıtlarından ve mimari açıdan incelendiğinde tarihi yüzyıla kadar uzanıyor. Ulu Caminin doğu yönündeki beşik tonozlu bir kapıdan girdiğinizde dikdörtgen yapıdaki hamam karşılıyor sizi. Malzemelerinde kesme ve moloz taşları kullanılmış olan hamamın soyunma bölümü yüksek kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür.
Burası Neresi? Mardin’in Kızıltepe ilçesine bağlı olan Alipaşa Köyü’nü ziyaret ederek, Mardin gezinizde etkileyici ve güzel bir köy macerası katmış olursunuz. Yaklaşık yıl önce kadar Bağdat ve Mısırda gelerek buraya yerleşen ailelerin yaşadığı Alipaşa Köyü, Mardin ve Kızıltepe merkezine de 14 km uzaklıkta bulunuyor. Tüm Mardindeki çoğu yer olduğu gibi Mardin taşları kullanılarak inşa edilen bu köy evleri, vadinin içindeki görüntüsüyle epey göz dolduruyor. Bölgeyi bilmiyorsanız yanınıza bilen birini yada rehber alarak yola koyulmanızı tavsiye etmek durumundayım. Köy halkı il hoş sohbetler edecek misafirperverliklerinden oldukça memnun kalacaksınız.
*Mardin ile Alipaşa Köyü arasında 14 kilometre vardır.
Burası Neresi? Mardin denildi mi akılara ilk gelen yerlerden biridir Midyat şüphesiz. Gezilecek yerlere başlarken ilk rotanız burası olmalı kesinlikle. Kendi has demografik yapısı ve mimari yapılarıyla dikkatleri her daim üzerine çekmeyi başarıyor. Yukarıda da bahsetmiş olduğum Turabdin Platosu üzerinde bulunan Midyat, Mardinin en büyük ilçelerinden bir tanesidir.
Mardinin doğu kısmında Hasankeyfin ise güney kısmında yer alıyor. Mardin merkez ilçeye olan mesafesi yaklaşık olarak 65 kilometredir. Eğer aracınız yoksa şehirlerarası otobüs terminalinden kalkan Midyat minibüslerini kullanarak buraya ulaşabilirsiniz. Önceleri Estel ve Midyat olmak üzere iki farklı ilçeden oluşan kent, zamanla birleşmiş ve oluşan bu bütün bölgeye de Midyat adı verilmiştir.
Midyatı Midyat yapan en birincil özelliği adeta bir kültür şenliği olmasıdır. Hristiyan ve Müslümanı hepsi içe içe barış ve huzur içerisinde yaşıyor olup, Arap, Kürt ve Türk kökenleri birlik şekilde hayatlarını devam ettirmektedirler. Öyle ki tüm diller; Süryanice, Arapça, Kürtçe ve Türkçe hepsinin bir arada kullanıldığı bir yerdir burası. Estel bölgesinde Arap kökenli vatandaşların yoğunluktayken, Midyat ise Süryani ve Kürt kökenli vatandaşların çoğunluk olarak yaşadığı yerlerdir. Yerli Türk vatandaşlarımız ise kent içerisinde dağınık bir halde yaşamaktadırlar.
Tüm evlerin yapımında sarı kalker taşlar kullanılmış olup, Midyat merkezde bulunan ihtişamlı saat kulesi de şehre geldiğinizde hatıra fotoğrafı çekileceğiniz bir nokta haline gelmiştir. Saat kulesinin çevresinde konuşlanan dükkanları ziyaret ederek burada satılan telkari sanatının en güzel işlenmiş altın ve gümüş ürünlerini inceleyip satın alabilirsiniz. li yıllarda popülerliğine popülerlik katan doğu dizilerinin hemen hemen hepsi Midyatta çekilmiştir. Dışarıya açılan Televizyon dizileri yerli turistlerin yanı sıra yabancı turistleri de kendine çekmeyi başarıyor.
Neden Gitmeliyim? Midyattaki en eski Süryani Ortodoks manastırı olan Midyat Mor Gabriel Manastırı, burada ziyaret edebileceğiniz en önemli tarihi yapıdır funduszeue.info Gabriel Manastırı, M.S. ’de Mor Samuel ve onun öğrencisi olan Simon tarafından inşa edilmiştir. Bir diğer tarihi yapı ise Anıtlı Köyü’nde bulunan Meryem Ana Kilisesi, mimari özellikleri ile göz dolduruyor ve adeta kendine hayran bırakıyor diyebilirim.
Buraya geldiğiniz takdirde Belediye Kültür Evi’ni muhakkak ki ziyaret edin. Oldukça makul bir ücret ödeyerek, yaşlı bir Süryani vatandaşın ölmeden önce devlete bağışladığı bu yapıya giriş yapabilirsiniz. Onarım çalışmalarının ardından Kültür Evi haline getirilmiş olup, hediyelik eya dükkanlarından kendinize mutlaka hatıralıklar almalısınız. Küçük birde kafesi bulunuyor. Günün yorgunluğunu burada oturup bir şeyler yudumlayarak atabilir terasına çıkarak ayaklarınızın altına serilen manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca fotoğraf çekmek için oldukça ideal bir nokta.
Estele baktığımızda Estel Han Halk Evine mutlaka gidin. İçerisinde; bölgede yaşayan yerel halkın yaşam tarzlarını yansıtan sergileri ve labirent şeklindeki mağaraları görme şansını yakalayabilirsiniz. Yüzyıllar boyu bu topraklarda hüküm sürmüş devletlerin; Sümer, Akad, Mittani, Hitit, Asur, İskit, Babil, Pers, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Artuklu ve Osmanlıya ait pek çok eseri Midyat Kent Müzesinde bulacaksınız. Eğer tarihi keşfetmeyi seviyorsanız buraları es geçmeyin derim! Ve geldik meşhur lezzet Süryani şarabına. Eğer tatmak isterseniz, Süryani Şarap Evinin yolunu tutun. Almadan önce tadım yaparak damak zevkinize uygun olanı seçebilir hem kendiniz hem de sevdiğiniz insanlara birer şişe satın alabilirsiniz.
*Midyat ile Mardin arasındaki mesafe 65 kilometredir.
Burası Neresi? Kafro yani bir diğer adı ile Elbeğendi Köyü, Midyat merkez ilçeye 15 kilometre uzaklıkta konumlanıyor olup, bir Süryani köyüdür. Yurt dışında yaşayan Süryani vatandaşlarımız yaz aylarında bu köye gelerek zamanlarını burada geçirmektedirler. Kafro Köyünün en bilindik yönü odun ateşinde pizza yapılıyor olmasıdır. Daha önceleri İsviçrede pizzacı olarak çalışmış ve İtalyada pizza eğitimi almış Süryani bir kişi, köye gelerek açık havada lezzetli mi lezzetleri pizzalar yapıyor. Tadına doyum olmayan pizzanın gerçekten oldukça lezzetli bir tadı var, belki de hayatınızda yiyebileceğiniz en iyi pizzalardan biri.
Odun ateşinde olması, içine koyduğu bir malzeme veya bu işi severek yapması işin sırlarından biri kuşkusuz. Hem doyurucu hem de ince hamuru ile benim diyen ustalara taş çıkartan bu pizzalardan yemeden Midyatı terk etmeyin! Sadece nisan ve ekim aylarından hizmet veren pizzacıyı kışın burada görmeniz mümkün değil. Fakat kışın ziyaret edecekler üzülmesin ki, şehir merkezinde yine bir Süryani vatandaşın pizzacı dükkanı var.
*Mardin ile Kafro Köyü arası 85 kilometredir.
Burası Neresi? Mardin Savurun 7 kilometre doğusunda yer alan Kıllıt bir diğer ismi ile Dereiçi Köyü, büyükçe bir Süryani köyüdür. yıllarında başlayan göç ile birlikte etkilenen köyde yalnızca üç hane bulunuyor. Göç edenlerin büyük çoğunluğu evlerini restore ederek, yaz aylarında vakitlerini geçirmek için burada kalmaya geliyorlar. Bu terk edilen eyvanlı, taştan ve ihtişamlı Mardin konakları yalnız kalmış, üstelik çarşısı da kapalı. Kıllıtın en belirgin özelliği orta çağ kentlerini çağrıştırıyor oluşu. Mimari dokusu ile göz dolduran köy yapılarından bazısı yan yana sıralanmış olan üç farklı kilise. Bunlar; yılında inşa edilen Kadim Süryani Ortodoks Kilisesi (Mor Yuhanon Dilimoyo), Katolik Kilisesi ve Protestan Kilisesidir. Ayrıca köyde günümüzde faaliyet göstermeyen bir de şarap fabrikası bulunuyor.
*Mardin ile Kıllıt Köyü arası metredir.
Burası Neresi? Mezopotamya ile Anadolunun arasındaki geçiş yolunda konumlanan Hasankeyf, Dicle Nehrinin kenarındadır. Konumu itibariyle oldukça önemli bir stratejik öneme sahip olup, kurulduğu tarih hakkında herhangi bir bilgiye rastlanılamamaktadır. Araştırmalarda edinilen bulgulara göre 3 bin yıldan 12 bin yıllarına dek uzanan bir geçmişi olduğunu varsayılmakta. Hasankeyfin ismi bu topraklarda yaşamış olan medeniyetlerden geliyor. Süryaniler tarafından Hesna Kepha, Araplar tarafından Hisn Kayfa ve en son olarak Osmanlı egemenliği altında Hasankeyf olarak adlandırılmasıyla birlikte son halini almıştır.
Bölgede sırasıyla; Sümerler, Akadlar, Asurlar,Selçuklular, Babiller, Medler, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Artuklular, Marvaniler, Eyyubiler, Persler, Moğollar, Osmanlılar ve son olarak Türkler’e ev sahipliği yapmış olan Hasankeyf binlerce yıllık kültür ve etnik yapının birleşiminden oluşmuştur. Gerek doğal yapısı gerekse tarihi yapısıyla önemli olan bölge senesinde sit alanı olarak ilan edilmiştir.
*Mardin ile Hasankeyf arası kilometredir.
Burası Neresi? Türkiyenin en kalabalık on ikinci şehri olan peygamberler şehri Diyarbakır, Güneydoğu anadolu Bölgesinde bulunuyor. Şehri Muş, Batman, Adıyaman ve Malatya şehirleri çevrelemektedir. Köklü bir tarihe sahip olan Diyarbakır, oldukça kozmopolit bir ilimiz olup tarihi yerleri hayli fazladır. Müzeleri ile ön plana çıkan şehri ziyaret edenlerin sayısı epey fazla. Yüzyıllar boyu farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan ilimiz, Türkiyedeki en eski şehirlerden biridir. Vatandaşların başlıca geçim kaynağı; turizm, esnaflık, ticaret ve sebze meyve üreticiliğidir.
Uzak mesafede oluşundan dolayı yerli turist çok fazla gitmese de yabancı turistlerin sayısı azımsanmayacak miktarlardadır. Onlarca tarihi yapıya sahip olup, başınızı çevirdiğiniz taş toprak bile tarihi eser niteliğini taşıyor. Surlarından, bahçelerine, köprülerinden, konaklarına kadar tarihin ve doğanın iç içe olduğunu söyleyebilirim. Özellikle de sur içi denilen bölüm tarihi ile ön plana çıkıyor. Tabi ki yalnızca tarihi ile değil, içerisinde barındırdığı doğal güzellikleriyle de her zaman kendinden bahsettirmeyi başarmaktadır.
Yapılan araştırmalar sonucunda; M.Ö. lü yıllara dayanan tarihi ile önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Dokuz bin yıllık tarihini buram buram yansıtan kent, hoş sohbetli, misafirperver yerli halkıyla yerel tatları olan kebap ve karpuza doymak isterseniz mutlaka buraya uğramalısınız. Doğunun en gelişmiş şehirlerinden olan Diyarbakır, zengin kültürü ve köklü geçmişiyle kuşkusuz ülkemizde görülmesi gereken nadide bir parça.
Neden Gitmeliyim? Bu denli uzun bir tarihe pek çok görülecek değer bırakılıyor illaki. Bunlardan bazıları; Diyarbakır dünyadaki en eski ve en sağlam surları bünyesinde barındırıyor. İlk olarak görmeniz gereken yerlerin başında kuşkusuz burası geliyor. Çin Seddinden sonra dünyadaki en uzun sur olduğunu da belirteyim.
Asur Kalesi; Eğil ilçesinde yer alan ve adından da anlaşılacağı üzere Asurlular tarafından yapılan Asur Kalesi, şehrin en önemli tarihi ve turistik yapıları arasında önemli noktalarda yer alıyor şüphesiz. Diyarbakırın tarihine adeta bir ayna tutan Diyarbakır Müzesi, Ziya Gökalp Müzesi, Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, Ahmed Arif Müzesi geçmişi en iyi kavrayabileceğiniz yerler arasında olup kesinlikle es geçilmemeli!
Cami ve medreselere gelirsek; görülecek tarihi yerlerin çoğunu zaten camiler oluşturuyor. En ünlüleri Diyarbakır Ulu Cami, Nebi Cami ve Parlı Safa Cami Diyarbakır camileridir. Bunların yanında; Hz. Süleyman Cami, Şeyh Mutahhar Cami, Mesudiye Medresesi, Behram Paşa Cami, Melik Ahmet Paşa Cami, Nasuh Paşa Cami, Latifiye Medresesi de gezebileceğiniz yerler arasında. Elbette ki ihtişamlı görüntüleriyle kiliselerde yerini almış vaziyette siz ziyaretçilerini bekliyor. Mar Petyun Keldani Kilisesi, Surp Giragos Ermeni Kilisesi ve Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi Diyarbakırda ziyaret etmenizi önerebileceğim yerler arasında.
Tarih boyu önemli ticaret güzergahı konumunda olan şehrin hanları olmasında neyi olsun? Binlerce yıllık geçmişi ile Sülüklü Han, Hasan Paşa Hanı, Deliller Hanı, Yeni Han karşımızda sapa sağlam görebileceğimiz han ve kervansaraylardır. Meşhur Hevsel Bahçeleri; değil Diyarbakırın tüm Türkiyenin önemli varlıkları arasında olup, tam sekiz bin yıllık geçmişe sahiptir. Dicle Nehri kıyısında, kale ile nehir arasında bereketli topraklarda kentin kuruluşundan bu güne dek besin kaynağı sunan önemli bir yer.
Burası Neresi?Şanlıurfa tarihi boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış açık hava müzesini andıran Anadolunun eşsiz şehirlerinden biridir. insanlık tarihinin en eski bölgelerinden olan kent, Fırat ve Dicle nehirleri arasına konuşlanmıştır. Gerek kültürel mirasıyla gerekse arkeolojik kalıntılarda elde edilen bulgularıyla gezip görecek çok sayıda yeri barındırıyor. Farklı dil ve dinlerin hoşgörü içerisinde yaşadığı kültürlerin harmanlandığı bir merkez haline gelmiş.
İnanç turizmi açısından dünyada eşi benzeri bulunmayan bir zenginliğe sahip olan kent, çok tanrılı dinlerin en eski merkezi olma unvanını taşıyor. Kutsal kitaplarda Hz. İbrahim Peygamberin doğup ateşe atıldığı yer olarak kayıtlara geçen şehir, Hz. İsa tarafından kutsal edilmesi sebebiyle apayrı bir önem taşıyor.
Neden Gitmeliyim? Suriye sınırında bulunan Urfa, gözünüzün alabildiğince geniş düzlüklerden oluşuyor olup bereketli topraklara sahiptir. Göbeklitepenin keşfedilmesiyle beraber bu günden tam tamına 12 bin yıl öncesine dek uzanan tarihi ile inanç ve kültür yönünden büyük bir potansiyeldir.
Meşhur Balıklıgöl; Şanlıurfanın merkez ilçesinde bulunan ve Hz. İbrahim Peygamberin ateşe atıldığından düştüğü yer olduğu düşünülen bu göl, kutsal balıklarıyla en fazla ziyaretçi çeken yerlerin başında geliyor. Eski Şehir; Merkezde Ortadoğuya benzer canlı mı canlı bir Çarşı çevresinde gelişmiştir. Kültürel mimarisinin kaybolmasıyla beraber, yine de sokaklarda dikkatinizi çekecek güzellikte eski yapılara rastlayabilirsiniz. Buna örnek olarak, Şurkav (Şanlı Urfa Kültür ve Araştırma Vakfı) tarafından onarılan Şurkav Kültür Evidir.
Ulucami; senesinde Musul hükümdarı Nureddin Zenginin kiliseden camiye çevirmesiyle daha önceden çan kulesi olan minaresi sekizgen şeklindedir. Bir diğer önemli cami ise Selahaddin Eyyubi Camisidir. Vali Fuat Bey Caddesinde yer alan caminin bulunduğu noktada Piskopos Nona tarafından yılında yaptırılan Aziz Yuhannes Kilisesi bulunuyormuş. Daha sonra adalet sarayı olarak da hizmet veren yapı, Selahattin Eyyubi döneminde bu kilisenin üzerine – yıllarında Selahattin Eyyubi Camisi inşa edilmiştir.
*Mardin ile Şanlıurfa arasında kilometre vardır.
Burası Neresi? Türkiyenin Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan Batman ili, Diclenin aktığı topraklarda zengin tarihi geçmişini halen koruyor olup, Hasankeyf ve binlerce mağarası ile tam bir doğa harikasıdır. Tarihine bakıldığı zaman yeni bir şehir olmasına rağmen yerleşim alanındaki eski şehirlerin Sümerlilere kadar uzandığı görülmektedir.
İluh Tepesinin yer aldığı alan Sümer şehri yerleşim alanı olduğu ancak bataklık bir arazinin üzerine olduğu için zamanla suya gömüldüğü düşünülüyor. Hatta Batman ismini batmak kelimesinden almış olduğu varsayılmaktadır. Araştırmalar sonucunda İluh Tepesi doğal değil yapay bir tepe olduğu anlaşılmıştır.
Neden Gitmeliyim? Eski zamanlarda insanlar korunmak ve barınmak için Hasankeyf Mağaralarını kullanmaktalarmış. Yaklaşık olarak sayıları 4 bin civarı olan bu mağaralar, Sümerler, Babilliler ve Asurlular tarafından da kullanılmıştır. Yol Geçen Hanı; doğal bir oluşumla meydana gelen mağara, Hasankeyf Kalesinin arkasında yer alıyor olup eski zamanlarda insanlar tarafından ulaşım amacıyla kullanıldığı bilinenler arasındadır. Hatta atasözü buradan gelmektedir.
Mor Aho Manastırı; kim tarafından ne zaman yaptırıldığı bilinmemekte olup, Batmanın tarihinde önemli bir yere sahiptir. Mimarisinde moloz taş ve kesme taş ve sönmüş kireç taşı kullanılmıştır. Her biri farklı dönemlerde inşa edilmiş olan Malabadi Köprüsü, Memikan Köprüsü, On Kemerli DDY Köprüsü görülmeye değer önemli yerler arasındadır.
* Batman ile Mardin arası kilometredir.
Burası Neresi? Güneydoğu Anadolu Bölgesinde mağaraları, kaplıcaları ve yaylaları ile dikkat çeken Siirt, bunların yanında kültürel ve tarihi eserleri ile de ön plana çıkıyor. Ülkemizde görülmeye değer önemli bir yer olan şehrimizin büyük bir kısmı dağlarla kaplıdır. Neolitik Dönemden bu tana yaşamın var olduğu bilinen Siirt; Sert, Tigra, Mosert, Seerd, Sört ve Sairt gibi farklı isimler ile anılmıştır. Yeşil Altın olarak anılan kentin başlıca geçim kaynağı Siirt fıstığıdır.
Neden Gitmeliyim? İnşa edildiği tarih bilinmeyen Siirt Ulu Cami; ede olan verilere Selçuklu Sultanı Mugizüddin Mahmut tarafından Hicri , Miladi yılında restorasyonu yapılmıştır. Minaresi Çinili Minare olarak adlandırılmış olup, tipik bir Selçuklu eseridir. Veysel Karani Hz. Türbesi ve İbrahim Hakkı Hz. Türbesi inanç turizmi açısından önemli yerler arasında yer alıyor. Tarih boyunca konut olarak kullanılmış olan Siirt mağaraları genellikle vadi boylarında yoğunluktadır. Bunlardan en popüleri ise Botan Mağaralarıdır. Yaz kış bolca yağış alan Siirtin Çemikari, Cema ve Herekol yaylaları ile Baçova yaylası bol çayırlık alanla kaplı olup oldukça yoğun ilgi gösterilmektedir.
*Siirt ile Mardin arasında kilometre vardır.
Telkari Turu
Reyhan Tur
Dicle-Fırat Turu
Şahmeran Tur
Dağın eteklerinde konumlanan Mardin, Anadoludan geçen neredeyse tüm uygarlıklara kapılarını açmış. Binlerce yıllık tarihi geçmişine; Asurlular, Araplar, Selçuklu hanedanları, Kürtler, Farslılar, Moğollar ve Osmanlıları sığdırmıştır. Dünyadaki belki de en gizemli ve etkileyici atmosferine sahip labirenti andıran taş evleri ve daha pek çok yapı gelen ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Mardinin tarihi yerleri yazısında devamını okuyabilirsiniz.
Gece hayatının çok fazla gelişmemiş olduğunu yalnızca müzikli kafeleri, türkü barları ve yalnızca tek disko bulunuyor. Sıra geceleri için Antik Sur Kent Restoranda cuma ve cumartesi günleri gidebilirken diğer mekanlar; Abbara Türkü Bar, Club&Disco, Pasha Cafe&Bar, Bağdadi Restoran, Mezopotamya Otantik Cafeyi tercih edebilirsiniz.
Mardinin en ünlü tatlarından mavi badem şekeri, cilt ve saç bakımı için bıttım sabunu, peksimet ekmeği, leblebisi, cevizli sucuk, pestil, bakırcıları gümüşçüler, otantik hediye ürünleri ve Mardine el sanatı olan telkari ile yapılmış aksesuarları çok meşhur olup buraya gelmişken hem kendinize hem de sevdiğiniz insanlara alabileceğiniz hatıralıklar arasındadır.
Mardin şehir içi ulaşımı özel halk otobüsleri ve minibüsleri ile sağlanmaktadır. Yenişehir ve Eski Mardin arasında M1, M2, M3 numaralı otobüsleri kullanarak gidebilirsiniz. Eski Mardinde sokaklar oldukça dar olduğu için araçla ile dolaşmak için elverişli değildir.
Mardin gezilecek yerler listemizde sizin için şehrin görülmesi gereken en önemli durakları hakkında bilgilere yer verdik. Yazımıza katkıda bulunmak isterseniz düşüncelerinizi bizimle yorum kısmından paylaşabilir ve takipçilerimize Mardin gezisi ile ilgili yol gösterebilirsiniz.
Not: Yazımız son olarak 29 Ocak tarihinde editörlerimiz tarafından güncellenmiştir.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası