Rimelin Içindeki Kimyasal Maddeler
kaynağı değiştir]
Viktorya döneminde, toplumsal görüş radikal bir şekilde kozmetiklerin tanıtımına doğru kaydı ve kadınların günlerinin çoğunu güzellik rejimleriyle meşgul olarak geçirdikleri biliniyordu. Uzun, koyu kirpiklerin yanılsamasını yaratmak için büyük çaba sarf edildi. Bunu deneyen Viktorya dönemi kadınları kendi evlerinde bir çeşit maskara yaptılar.[1] Kül veya lâmba karası ve mürver suyu karışımını bir tabakta ısıtıp, ısıtılan karışımı kirpiklerine sürüyorlardı.[2]
Bugün insanların maskara olarak tanıyacağı ürün yüzyıla kadar gelişmedi. Eugène Rimmel adlı bir kimyager, yeni icat edilen petrol jölesi kullanarak bir kozmetik geliştirdi. Rimmel adı, madde ile eş anlamlı oldu ve günümüzde Rimel sözcüğü Portekizce, İspanyolca, Yunanca, Türkçe, Rumence ve Farsça dillerinde (rímel) gibi "maskara" anlamındadır.[3]
Maskara sözcüğü İtalyancada maske anlamına gelen mascheradan gelir.[4]
Atlantik Okyanusu boyunca ve 'te Thomas Lyle Williams, kız kardeşi Mabel için dikkate değer ölçüde benzer bir madde yaptı.[3] Modern maskara seafoodplus.infoms tarafından kız kardeşi Mabel için 'te yapılmıştır. Bu eski maskara kömür tozuyla vazelinin karıştırılmasıyla elde edilmiştir. 'de İlk Mabel üzerinde denediği ürün başarıya ulaşınca, Williams posta yoluyla yeni ürününü satmaya başlamıştır.[1] Şirketi Maybelline, kız kardeşinin ismiyle vazelinin birleşimi, kozmetikte başı çeken şirketlerden biri olmuştur.
Rimel sadece topak halde bulunuyordu; ve renklendiricilerle Brezilya balmumundan üretiliyordu. Kullanıcılar fırçayı ıslatıp topak üzerinde ovuyordu, daha sonra bunu gözlerine uyguluyorlardı. Modern tüp ve çubuk 'ye kadar çıkmadı, bu kullanış şekli Helena Rubinstein'dan gelmişti.
Bu iki adam tarafından geliştirilen maskara, belirli bir oranda petrol jölesi ve kömürden oluşuyordu.[3] İnkâr edilemez derecede dağınıktı ve kısa sürede daha iyi bir alternatif geliştirildi. Eşit oranlarda sabun ve siyah boya içeren bir pastaya nemlendirilmiş bir fırça sürülerek kirpiklere uygulandı.[5] Yine de aşırı dağınıktı. Helena Rubinstein tarafından yapılan bir yenilikle yılına kadar önemli bir gelişme olmadı.
Rubinstein'ın gelişmesine yol açan olaylar, yüzyılın başlarında Paris'te başladı. Paris'te, dünyanın moda başkentinde, maskara hızla popülerlik ve yaygın kullanım kazanıyordu.[6] Elizabeth Arden ve Amerikan güzellik endüstrisinin iki devi Helena Rubinstein gelişimini izledi ve takip etti. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Amerikalı tüketiciler yeni ürünler için heveslendiler.[7] Bir fırsat sezen hem Rubinstein hem de Arden, maskara içeren kendi kozmetik markalarını piyasaya sürdü. Bu iki rakibin çabaları ve kamusal mizaç sayesinde maskara nihayet Amerikan toplumunda saygınlık ve beğeni kazandı.[8]
Fotoğraf ve sinema filmi'nin icadı, maskaranın popülaritesini ve kullanımını Amerika'da daha ileriye taşıdı. Sinema filmleri özellikle yeni bir güzellik standardının ve cinsel çekiciliğin reklamını yaptı.[9]Theda Bara, Pola Negri, Clara Bow, Greta Garbo, Marlene Dietrich, Bette Davis ve Jean Harlow gibi klasik sinema döneminin ünlü aktrisleri ortalama bir kadının taklit etmeye çalıştığı çekici görünümleri için büyük ölçüde maskaraya güveniyordu.[10]:8–9,11–12
'te, mahkeme kayıtlarında Bayan Brown olarak bilinen bir kadın, kirpiklerini kalıcı olarak boyamaya rıza gösterdi.[10] Ne yazık ki, ürün, Lash Lure, boyama maddesi olarak vücut için son derece toksik bir kimyasal olan para-fenilendiamin kullandı.[10] O zamanlar, kozmetikler Federal İlaç tarafından düzenlenmiyordu. Uygulama ve parafenilendiaminin tehlikeleri bilinmiyordu.[11] Uygulamadan saatler sonra Bayan Brown, gözlerinde şiddetli batma ve yanma semptomları yaşamaya başladı. Ertesi sabah, Bayan Brown'un gözlerinde sızan ve şişerek kapanan ülserler gelişti.[10] Lash Lure kullanımı Bayan Brown ve diğer on beş kadında körlüğe neden oldu ve ayrıca bakteriyel bir enfeksiyon yoluyla bir başkasının ölümüne neden oldu.[12] Ancak Ruth deForest Lamb'in "Amerikan Korku Odası" başlıklı kitabında belgelenen Lash Lure olayı ve buna benzer birkaç olaydan sonra Kongre, 'de (FDA) kozmetik ürünlerini düzenleme hakkını verdi.[10]
Kaynakça[değiştir Kozmetik ‘kurşun’ gibi vurabilir!
Saç dökülmesi, başağrısı, kusma, böbrek veya hafıza sorunları gibi pek çok rahatsızlığın nedeni, her gün kullanılan ve sağlık taramalarından onay alan kozmetik ürünlere bağlı olabilir. Çevre Koruma Vakfı (Environmental Defense Fund) tarafından yayımlanan rapor, günlük kullanımı yaygın olan makyaj malzemelerinin içeriğindeki tehlikelere ışık tuttu.
Kanada’nın Ontario şehrinde kozmetik ürünler üzerinde yapılan araştırmalarda, aralarında dünyaca ünlü Clinique, L’oreal, MAC, Maybelline, Sephora, Benefit gibi isimlerin de bulunduğu pek çok markanın zehirli kimyasal maddeler kullandığı ortaya konuldu.
49 ürün laboratuarda test edildi
Uzmanlar, föndoten, kapatıcı, pudra, allık, bronzlaştırıcı, rimel, göz kalemi, far, ruj ve parlatıcıyı kapsayan 49 ürünü laboratuar ortamında teste tabii tuttu. Ürünlerin içeriğinde, vücutta zamanla sağlık sorunları oluşturma tehlikesi bulunan arsenik, kadmiyum, kurşun, cıva, berilyum, nikel, selenyum ve talyum maddelerinin oranı araştırıldı. Sonuçta, cıva dışındaki tüm diğer maddelerin yer aldığı tespit edildi. Her bir üründe diğer yedi maddeden ortalama dört tanesine rastlandı. Test edilen tüm ürünlerin hepsinde nikel bulunurken, kurşun ikinci sırada yer aldı. Fakat aslında hepsi kırmızı bayrak göstergeleri listesinde olan maddelerin hiçbiri ambalajlarda yer almıyor. Zira, tüm bu kimyasallar katkı maddeleri arasında sayılıyor.
ruj markası incelendi
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin iki ay önce hazırladığı bir başka raporda ise, aralarında L’oreal, Maybelline gibi isimler bulunan farklı ruj markasının sanılandan iki kat daha fazla kurşun kullandığı belirlendi. Tüm bu raporlar, kozmetik markaların gerçeği müşterilerden saklayarak hayatlarını tehlikeye attığı endişesi doğurarak birçok kuruluşun ayaklanmasına neden oldu. Güvenli Kozmetik Ürünler Kampanyası sözcüleri, üreticileri, ürünlerinin içeriklerini yeniden oluşturmaya ve kullanılan maddelere ambalajlarda da yer verilmesi için çağrıda bulundu.
Haberin DevamıMaddelerin etkileri
- Kurşun: Hamile kadınlar ve çocukların, davranışsal ve öğrenme sorunlarına yol açan kurşun içeren ürünlerden kesinlikle kaçınması öneriliyor. Kurşun bazı endüstriyel alanlarda ’li yıllardan beri kullanılmıyor.
- Arsenik: Vücutta, karaciğer, böbrek, cilt altı, kemik ve tırnaklarda depolanan arsenik, yıllar içerisinde vücutta belli bir oranda biriktikten sonra kanser riskini tetikliyor.
- Kadmiyum: Emilerek kara karışan ve kemiklerde kalsiyum gibi depolanan bu madde, kas ve kemik hastalıkları ile böbrek sorunlarına yol açıyor.
- Berilyum: Üst solunum yolları ve ciğerlerde depolanan berilyuma yüksek oranda maruz kalındığında, göğüs, eklem ağrıları ve vücut ısısında düşme ile kilo kayıpları yaşanıyor.
- Selenyum: Yüksek oranlarda alınması halinde (günde 5mg ve üzeri), saç kaybı, tırnak aşınması, sindirim ve sinirsel bozukluklara neden oluyor.
- Nikel: Vücuda deriden girdiğinde allerjik deri hastalıklarına neden oluyor.
- Talyum: Deri yoluyla yüksek oranda emilimi, zamanla yorgunluk, baş ağrısı, depresyon, iştah kapanması, ayak ağrıları, saç dökülmesi ve dikkat dağılmasına neden oluyor.
- Cıva: Deriden emilimi kısa süre içerisinde tehlikeli cilt tahribatlarıyla sonuçlanabiliyor.
Kozmetik ‘kurşun’ gibi vurabilir!
Saç dökülmesi, başağrısı, kusma, böbrek veya hafıza sorunları gibi pek çok rahatsızlığın nedeni, her gün kullanılan ve sağlık taramalarından onay alan kozmetik ürünlere bağlı olabilir. Çevre Koruma Vakfı (Environmental Defense Fund) tarafından yayımlanan rapor, günlük kullanımı yaygın olan makyaj malzemelerinin içeriğindeki tehlikelere ışık tuttu.
Kanada’nın Ontario şehrinde kozmetik ürünler üzerinde yapılan araştırmalarda, aralarında dünyaca ünlü Clinique, L’oreal, MAC, Maybelline, Sephora, Benefit gibi isimlerin de bulunduğu pek çok markanın zehirli kimyasal maddeler kullandığı ortaya konuldu.
49 ürün laboratuarda test edildi
Uzmanlar, föndoten, kapatıcı, pudra, allık, bronzlaştırıcı, rimel, göz kalemi, far, ruj ve parlatıcıyı kapsayan 49 ürünü laboratuar ortamında teste tabii tuttu. Ürünlerin içeriğinde, vücutta zamanla sağlık sorunları oluşturma tehlikesi bulunan arsenik, kadmiyum, kurşun, cıva, berilyum, nikel, selenyum ve talyum maddelerinin oranı araştırıldı. Sonuçta, cıva dışındaki tüm diğer maddelerin yer aldığı tespit edildi. Her bir üründe diğer yedi maddeden ortalama dört tanesine rastlandı. Test edilen tüm ürünlerin hepsinde nikel bulunurken, kurşun ikinci sırada yer aldı. Fakat aslında hepsi kırmızı bayrak göstergeleri listesinde olan maddelerin hiçbiri ambalajlarda yer almıyor. Zira, tüm bu kimyasallar katkı maddeleri arasında sayılıyor.
ruj markası incelendi
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin iki ay önce hazırladığı bir başka raporda ise, aralarında L’oreal, Maybelline gibi isimler bulunan farklı ruj markasının sanılandan iki kat daha fazla kurşun kullandığı belirlendi. Tüm bu raporlar, kozmetik markaların gerçeği müşterilerden saklayarak hayatlarını tehlikeye attığı endişesi doğurarak birçok kuruluşun ayaklanmasına neden oldu. Güvenli Kozmetik Ürünler Kampanyası sözcüleri, üreticileri, ürünlerinin içeriklerini yeniden oluşturmaya ve kullanılan maddelere ambalajlarda da yer verilmesi için çağrıda bulundu.
Maddelerin etkileri
- Kurşun: Hamile kadınlar ve çocukların, davranışsal ve öğrenme sorunlarına yol açan kurşun içeren ürünlerden kesinlikle kaçınması öneriliyor. Kurşun bazı endüstriyel alanlarda ’li yıllardan beri kullanılmıyor.
- Arsenik: Vücutta, karaciğer, böbrek, cilt altı, kemik ve tırnaklarda depolanan arsenik, yıllar içerisinde vücutta belli bir oranda biriktikten sonra kanser riskini tetikliyor.
- Kadmiyum: Emilerek kara karışan ve kemiklerde kalsiyum gibi depolanan bu madde, kas ve kemik hastalıkları ile böbrek sorunlarına yol açıyor.
- Berilyum: Üst solunum yolları ve ciğerlerde depolanan berilyuma yüksek oranda maruz kalındığında, göğüs, eklem ağrıları ve vücut ısısında düşme ile kilo kayıpları yaşanıyor.
- Selenyum: Yüksek oranlarda alınması halinde (günde 5mg ve üzeri), saç kaybı, tırnak aşınması, sindirim ve sinirsel bozukluklara neden oluyor.
- Nikel: Vücuda deriden girdiğinde allerjik deri hastalıklarına neden oluyor.
- Talyum: Deri yoluyla yüksek oranda emilimi, zamanla yorgunluk, baş ağrısı, depresyon, iştah kapanması, ayak ağrıları, saç dökülmesi ve dikkat dağılmasına neden oluyor.
- Cıva: Deriden emilimi kısa süre içerisinde tehlikeli cilt tahribatlarıyla sonuçlanabiliyor.