bülent tezcan ın konuşması / Tezcan: "Hükümet Fetö Ile Mücadele Edenlerin Üzerine Gidiyor" - Dailymotion Video

Bülent Tezcan In Konuşması

bülent tezcan ın konuşması

Bülent Tezcan: Terör Erdoğan için elverişli bir vasıta

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP Eskişehir İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Konuşmasında AKP iktidarını ve Cumhur İttifakına dahil partileri eleştiren Tezcan’ın basın toplantısına, CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, İbrahim Arslan, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile partililer katıldı. Cumhur İttifakı’nın kampanya boyunca yaptıklarını eleştiren Tezcan şöyle konuştu:

“Yalan, iftira ve illüzyon üzerinden bir siyaset izlediler. Gerçekte olmayan şeyleri varmış gibi topluma anlattılar. Yalan üzerinden toplumu düşmanlaştırdılar. ‘Bizden olmayan vatan hainidir’ dediler. ‘Bize oy vermeyen vatan hainidir, teröristtir’ dediler. Türkiye'de bir terör iftirası üzerinden seçmenin bir bölümünün kafasını karıştırmayı başardılar ne yazık ki. Maalesef. Türkiye'nin bugüne kadar bütün sorunlarının sebebi olan iktidar ve Recep Tayyip Erdoğan bütün bunların sebebi olan Recep Tayyip Erdoğan başka bir düşman yaratarak, yalan ve illüzyon siyasetiyle toplumun önemli bir kesimini kafasını karıştırdı. Bugün Türkiye'de 10 milyon Suriyeli, Afgan düzensiz göçmen, mülteci var. Sığınmacı var, düzensiz. Hiç şüpheniz olmasın ki 28 Mayıs Pazar günü yapılacak seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilirse bu 20 milyon daha artacak ve 30 milyona çıkacak. Çünkü 10 milyon Suriyeli, Afgan sığınmacının sebebi Recep Tayyip Erdoğan. Onun siyaseti, onun politikaları. O yüzden Türkiye'de Suriyeli düzensiz sığınmacı sayısı 30 milyona çıkmasın diyorsanız sandığa gidip Kemal Kılıçdaroğlu'na oy vereceksiniz.”

Terör Erdoğan için bir vasıta

Konuşmasında Millet İttifakının terör örgütü ile ilişkilendirilmesine de tepki gösteren Bülent Tezcan, “Terör Erdoğan için elverişli bir vasıta haline geldi. Terör Erdoğan'ın mücadele edeceği bir konu değil. Erdoğan için elverişli bir vasıta. İşine gelince terör örgütü liderleriyle görüşüyor. Bu seçim öncesinde İmralı'ya heyet gönderdiğini biliyoruz. Devletin heyeti diye kendi milletvekilleri ikram etti. Konuşuyor dedi. ‘Devlet konuşur’ dedi. Galip Ensarioğlu, Diyarbakır milletvekili şimdi. İmralı'ya seçim öncesi pazarlık yapıp anlaşırlarsa onların anlaşması terör örgütüyle temas değil. Bizim hiçbir terör örgütüyle hiçbir temasımız, görüşmemiz olmadı ve yoktur. Ama Kemal Kılıçdaroğlu'na herhangi bir şekilde seçmen oy verip destek verirse, yani meşru zeminde gidip de Kemal Kılıçdaroğlu'na herhangi bir yasal siyasi parti destek açıklarsa bunu terörle iş birliği diyorlar. Ya siz o partilerin kapısına gidip anayasa değişikliği için daha yeni 2 ay önce temasta bulunmadınız mı? Size destek açıklaması yapmalarını beklemediniz mi? Kendisine destek açıklaması yapmayıp meşru bir siyasi parti, meclisteki bir siyasi parti Kemal Kılıçdaroğlu'na destek veriyorum açıklamasını terör örgütüyle destek olarak ifade ediyor. Habur’da çadır mahkemelerini kuran biz değiliz. Türkiye'de dönüp de İstanbul seçimlerini kaybetme endişesi içerisine düştüklerinde terör örgütünün liderine kurye gönderip bir akademisyeni görüştürüp onun mesajını TRT'den yayınlatan onun diğer kardeşini TRT'ye çıkaran biz değiliz. Onun için terör Erdoğan için elverişli vasıta. Siyaseten işine yarıyorsa terörle her türlü iş birliği yapılabilir. Ama siyaseten kendisiyle ilgili böyle bir pozisyon alamıyorsa kendi dışındaki bütün meşru destekleri terör desteği gibi gösterme konusunda büyük bir illüzyon, yalan söyleme ve iftira atma kabiliyetine sahip” şeklinde konuştu.

Hizbullahçı terör örgütü üyeleri affedildi

Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın en büyük terör örgütlerinden birini koynuna aldığını vurgulayan CHP’li Bülent Tezcan, “HÜDA-PAR’ı koynuna alarak taşıyıcı annelik yaptı. Bugün TBMM’ne hizbullahı taşıyan Recep Tayyip Erdoğan'dır. İttifakın içine aldı. Bakın iki askerimizin yakılma emrini veren İŞİD'çiler Gaziantep’te kuşçu dükkanı açtılar. Serbest bırakıldılar. Hani sizin terörle mücadeleniz? Yine aynı şekilde bugün tutup HÜDA-PAR'ın Türkiye'de özellikle Gaffar Okan'ı katleden, onunla beraber polis memurlarımızı şehit eden, Gonca Kuriş'i kendisi gibi düşünmediği için kendi tarif ettiği Müslümanlığı kabul etmediği ve insan haklarına saygılı bir Müslümanlık anlayışına inandığı ve bunu savunduğu için katlettiler. Bunları affetti. Hizbullahçı terör örgütü liderlerini, hükümlülerini, mahkumlarını ittifakın bedeli olarak affetti. İttifakı kurduktan sonra cezaevinden çıkardılar bunları. Terör örgütleri ile bu denli ilişki, milliyetçilik bahanesiyle topluma söylenen yalanlar ve ben milliyetçi pozisyon alıyorum diye açıklama yapanlara söylüyorum dikkat edin, dikkat edin. Anayasanın ilk dört maddesinde rahatsız olan HÜDA-PAR'ın genel başkanıdır. Yeminden rahatsız olan HÜDA-PAR'ın genel başkanıdır. Onun için yemin krizi çıkar korkusuyla milletvekili seçim sonuçlarını ve yemin törenini. 28’inden sonraya ertelemek için takla attırıyorlar. Yüksek Seçim Kurulu'nun sonucu açıklattırmıyorlar hala. Türk bayrağı sözünden rahatsız olan HÜDA-PAR'ın yöneticileridir” diye konuştu.

“Milliyetçilerin oyu kimsenin babasını malı değildir”

CHP’li Tezcan, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda yaklaşık milyon oy alan Sinan Oğan’ın, 28 Mayıs seçimleri ikinci turunda Cumhur İttifakı adayı Sayın Erdoğan'ı destekleyeceğini açıklamasına da tepki gösterdi. Seçim kilometresinin sıfırlandığını ve yeni bir seçime gidildiğini vurgulayan Tezcan şöyle konuştu:

“İkinci tura giderken görüyoruz ki milliyetçilik adına Suriyeli düzensiz sığınmacılardan rahatsızlık adına belirli merkezlerde toplanan oylar birileri için kendilerinin cebine konmuş, kendilerine bloke edilmiş oy gibi düşünülüyor. Bu konuda tercih beyan ettiklerinde o oyların Erdoğan'a taşınacağı inancı varmış gibi bir algı yaratılıyor.. Milliyetçilerin oyu kimsenin babasını malı değildir. Türk milliyetçiliği ciro edilebilecek senet değildir. Kimse Türk milliyetçiliğini ciro edemez. ‘Ben aldım ciro ettim, öbür tarafa verdim’ deme hakkına sahip değildir. Türk milliyetçiliği pazarda sergiye saçılmış mal değildir. Çok para veren, önüne gelen alsın, açık arttırmaya çıkarılmış mal değildir. Herkes bunu böyle bilsin

İstanbul Sultangazi Cebeci Camii imamına tepki


İstanbul Sultangazi Cebeci Camii imamı Murat Gündoğdu’nun hutbe sırasında, “28 Mayıs akşamı silahlarınızı ayarlayın, benim 2 tane silahım ağzına kadar dolu. 80 yıldır bu ülke sizden ne çekiyor. Ermeni döllerinden ne çekiyor” şeklindeki sözlerine de tepki gösteren CHP’li Bülent Tezcan, konuşmasında şunları söyledi:

“Bugün ikinci tura giderken devleti ne hale getirdiklerinin en çarpıcı örneklerinden birisi ne yazık ki Sultangazi Camii imamının cuma hutbesinde söylediği sözdür. Milleti bölen anlayışın, camileri de nasıl böldüğü, inancı da nasıl böldüğü, Müslümanlığı da nasıl böldüğü, İslamiyet’i de nasıl böldüğünün en çarpıcı örneğidi. Bu meczup değil bunlar. Bunlar bilinçli olarak organize edilmiş. Sistemin ürünleri. Bu sistemin ürünleri seçimi kazanmak için her şey mubah diyen sistemin ürünleri. Yalan söylemek mubah diyen sistemin ürünleri, iftira atmak mubah diyen sistemin ürünleri. Diyanet İşleri Başkanlığı göstermelik bir soruşturma açmış. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek diyorsanız en büyüğü bu. Tehdit suçu var. Çatışmaya tahrik etme suçu var. Ve camide işlenmiş. Doğrudan resen soruşturulması gereken bir konu. Ama savcılar ne yazık ki harekete geçmiyor.”


Etiketler; #Bülent Tezcan #CHP #eskişehir #recep tayyip erdoğan #Millet İttifakı #cumhur ittifakı #hüda par #hizbullah

18 Mayıs &#;te Samsun Havza&#;da doğdu. Baba adı Ferhat, anne adı Hanım&#;dır.

Avukat; yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi.

Aydın Kuşadası&#;nda serbest avukatlık yaptı.

Çok sayıda demokratik kitle örgütünde üye ve yönetici konumlarında çalıştı.

yılları arasında Adnan Menderes Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulunda öğretim görevlisi olarak Temel Hukuk ve Turizm Hukuku dersleri verdi.

- yılları arasında 3 yıl Kuşadası İlçe Başkanlığı,

yılları arasında 4 yıl Aydın İl Başkanlığı görevlerini sürdürdü.

25 ve 27 dönemlerde Aydın Milletvekili seçildi.

Adalet Komisyonu üyeliği yaptı.

Temmuz ve Şubat tarihleri arasında Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yaptı.

Mayıs tarihinde Parti Sözcülüğü ve Şubat `den Ağustos &#;e kadar Parti Örgütü ve Örgüt Yönetiminden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlenen Tezcan halen Aydın Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi olarak çalışmalarına devam etmektedir.

İngilizce bilen Tezcan, evli ve 2 çocuk babasıdır.

Adres:Halkla &#x;lişkiler Binas&#x; funduszeue.info B
Telefon: +90 () 62 50 +90 () 62 51
Faks: +90 () 23 98
E-Posta:[email protected]

CHP'li Bülent Tezcan, 'Anayasa değişikliği tutum belgesini' paylaştı: Başını örtenin de açanın da güvencesi biziz

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP Anayasa Değişikliği Tutum Belgesi’ni paylaştı. Tezcan, bugün altı siyasi parti genel başkanının toplantısı sürerken yaptığı yazılı açıklamada, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Kamuoyunda ‘başörtüsü teklifi’ olarak bilinen Anayasa değişiklik teklifi Anayasa Komisyonu'nda görüşülürken, tarihinde İyi Parti grubu ile birlikte komisyonu terk ettik. Bunun nedeni, çalışmalar sırasında AK Parti ve MHP’nin amacının çözüm değil, başörtüsü konusunu siyasi istismar amacı olarak kullanmak olduğunun açıkça ortaya çıkmış olmasıdır.

“ERDOĞAN İÇİN DE BİR SAMİMİYET TESTİYDİ”

3 Ekim tarihinde Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı video paylaşımıyla; ‘kadınların giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkarmak, yasal güvenceye almak, tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkarmak, bu yarayı sonsuza kadar kapatmak için’ CHP milletvekilleri olarak kanun teklifi vereceğimizi ilan etti. Bu adım, Erdoğan ve Cumhur ittifakının başörtüsü konusunu sürekli bir istismar aracı yapma girişimine karşı toplumun belirli bir kesiminde ortaya çıkan endişeleri giderme amacına dönük samimi bir girişimdi. Aynı zamanda Erdoğan için de bir samimiyet testiydi.

Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun aktif ve etkili desteği ile başörtüsü sorunu aslında fiilen çözülmüştü. Ancak son dönemde kendi tabanındaki desteği önemli ölçüde yitirmeye başlayan Erdoğan’ın, çözülmüş bu konuyu yeniden bir istismar alanı olarak kullanmaya başladığı da görülüyordu. Üç önemli gelişme olmuştu:

“ERDOĞAN, ENDİŞE VE KORKU İKLİMİ YARATMAYI HEDEFLEDİ”

Birincisi; Recep Tayyip Erdoğan, kaybetmeye başladığı tabanı üzerinde, ‘biz iktidarı kaybedersek siz de kazanımlarınızı kaybedersiniz, başörtüsü yasaklarına geri dönersiniz’ diyerek endişe ve korku iklimi yaratmayı hedefledi. İkincisi; bunun ardından kendisini destekleyen iktidar yanlısı ilahiyatçıları devreye soktu ve bunlar da aynı eksende konuşmaya başladılar. Üçüncüsü AK Parti'den desteğini çeken muhafazakar kesimde kısmen de olsa samimi endişeler ortaya çıkmaya başladı. ‘Acaba gerçek mi? Acaba AK Parti iktidardan düşerse, biz bu kazanımlarımızı kaybeder miyiz?’ soruları Sayın Genel Başkana kadar gelmeye başladı.

“ERDOĞAN’IN SUİİSTİMALCİ GİRİŞİMLERİNİ BOŞA ÇIKARACAK SAMİMİ BİR ADIM GEREKİYORDU”

İşte bu noktada toplumda her kesime güvence verecek, endişeleri giderecek ve Erdoğan’ın suiistimalci girişimlerini boşa çıkaracak samimi bir adım gerekiyordu. O adım Genel Başkanımızın 3 Ekim tarihli video paylaşımı ve 4 Ekim tarihinde verilen kılık kıyafet kanun teklifi ile atıldı.

“GOLLÜK PAS’ DİYEREK ASLINDA YARARLANMA VE İSTİSMAR AMACINI DA İFŞA ETMİŞ OLDU”

Erdoğan’ın derdinin başörtüsü endişesini çözmek olmadığı, konuyu sürekli siyasi istismar aracı olarak gündemde tutmak olduğu bu teklife karşı derhal reaksiyon göstermesi ile ortaya çıktı. Bu bizim için bir ‘gollük pas’ diyerek aslında yararlanma ve istismar amacını da ifşa etmiş oldu.

“SAMİMİYET TESTİNDEN SINIFTA KALDI”

Kanun teklifi kabul edilerek bütün endişeleri gidermek mümkünken, daha geniş bir tartışma alanı açarak Anayasa değişikliği önerdi. Hem de konu sadece başörtüsü ve kılık kıyafet özgürlüğü iken, aslında Medeni Kanun ve Nüfus Kanunu’nda açıkça düzenlenmiş ve ayrıca düzenleme yapılması gereksiz olan ‘evlenme kadın erkek arasında olur’ gibi bir maddeyi de ekleyerek. Amacının çözüm değil yokuşa sürmek olduğu ortaya çıktı. Samimiyet testinden sınıfta kaldı.

Erdoğan ve Cumhur İttifakı, Anayasa Komisyonunda da samimiyet testinden geçemedi. İstismar niyetleri orada da ortaya çıktı. AK Parti ve MHP’nin teklifi başörtüsü konusunda başını örtenleri koruma altına alırken başı açık olanlara ilişkin aynı ölçüde bir koruma sağlamıyor. ‘Hiçbir kadın dini inancı sebebiyle başını örtmesi veya tercih ettiği kıyafetinden dolayı…’ diye devam eden hüküm, başını örtmeyenlerden bahsetmiyor.

Bir başka konu dini inancına dayalı olarak başörtüsünü güvence altına alacağız’ diyor. Yani o teklifte deniyor ki, ‘bir kimse dini inancı nedeniyle başını örtmek isterse onu koruyacağız.’

Anayasa'ya bunu bu şekliyle koymak, kadınların başörtüsü hakkını sadece dini inanç üzerinden güvence altına almayı öngörmek demektir. Bu ise dini inancına göre değil de başka sebeple başörtüsü takmak isteyenlerin hakkını güvence altına almayacaktır. Aynı zamanda neyin dini inanç gereği olduğu, neyin dine uygun olup olmadığı konusunda o hakkın sahibi olanın düşüncesi değil, iktidar sahiplerinin düşüncesi öne çıkmaya başlayacaktır. Dini inancı tarif etme hakkı yöneticilere bırakılamaz.

“BIRAKIN KADINLAR HANGİ SEBEPLE BAŞINI ÖRTMEK İSTİYORSA ÖRTSÜN, HANGİ SEBEPLE BAŞINI AÇMAK İSTİYORSA AÇSIN”

Kadınların neyi dini inancı gereği yapıp yapmadığını ölçme ve belirleme yetkisi ne yöneticilere, ne de devlete ait olabilir. Böyle bir düzenleme yarın kudret sahiplerine ‘hayır sen dini inancın gereği başörtüsü takmıyorsun’ deme hakkını verir. Bırakın kadınlar hangi sebeple başını örtmek istiyorsa örtsün, hangi sebeple başını açmak istiyorsa açsın.

Yanlış, eksik ve sorunlu olan bu teklife karşı Anayasa Komisyonunda CHP ve İYİ Parti olarak bir değişiklik teklifi verdik. Onların metni üzerinde çalıştık, yani bambaşka yeni bir metin vermedik. Onların metninde ‘başını örtmesi’ diye yazmışlardı, biz onun yerine ‘başını örtmesi ya da örtmemesi dahil olmak’ üzere dedik. Yani başını örtenlerin de örtmeyenlerin de endişe içerisinde olmayacağı bir düzenleme yapmayı önerdik.

Verdiğimiz teklif şudur: ‘Hiçbir kadın başını örtmesi ya da örtmemesi de dahil olmak üzere tercih ettiği kıyafetinden dolayı eğitim ve öğretim, çalışma, seçme, seçilme, siyasi faaliyette bulunma, kamu hizmetlerine girme ile diğer herhangi bir temel hak ve hürriyeti kullanmaktan ya da kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmaktan hiçbir surette yoksun bırakılamaz; bu nedenle kınanamaz suçlanamaz ve herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulamaz. Alınan veya verilen bir hizmetin gereği olan kıyafet söz konusu olduğunda ise devlet, kadının başını örtmesini engellememek şartıyla gerekli tedbirleri alır.’

Bütün vicdan sahiplerine, ‘Yıllarca bu endişe içerisinde yaşadık, bu acıyı yaşadık’ diyenlere soruyoruz: Bu teklif, başını örtmek isteyen, dün üniversitelere sokulmayan, dün işyerlerine sokulmayan kadınların problemlerini çözüyor mu, çözmüyor mu? Vicdanı olan, aklı olan herkes bilir ki bu teklif başını örteni de örtmeyeni de güvence altına alan bir tekliftir.

“BAŞINI ÖRTENİN DE AÇANIN DA GÜVENCESİ BİZİZ”

Bizim teklifimiz budur. Bu teklife AK Parti ve MHP'li komisyon üyeleri hayır dediler. Bu tarihsel fırsat, iktidarda bulunan Cumhur İttifakı’nın siyasi hırsına heba edilmiştir. Bu tarihsel fırsat, Cumhur İttifakı’nın, Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti'nin ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin bu konuyu siyasi istismar meselesi yapıp, önümüzdeki seçimlerin malzemesi haline getirme hevesine kurban edilmiştir.

Ancak şunu herkesin bilmesini isteriz. Bu işi ne kadar istismar etmek isterlerse istesinler başarılı olamayacaklar. Kanun teklifimizi kabul etmeseler de Anayasa Komisyonu'nda verdiğimiz değişiklik önerisine hayır demiş olsalar da hiç kimse korkmasın. Herkesin hak ve özgürlüklerinin güvencesi biziz. Başını örtenin de açanın da güvencesi biziz.”


CHPAnayasa değişikliğiAnayasaBülent TezcanRecep Tayyip Erdoğan

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası