topçu kışlası gerçeği / Taksim Topçu Kışlası - Akademik Akıl

Topçu Kışlası Gerçeği

topçu kışlası gerçeği

Taksim Topçu Kışlası deyince

Diyorum ya
Sorgulamamız istenmeyen
Bilmemiz engellenen
Unutturulan
Öğretilmeyen
Gerçek yerine bambaşka hikâyelerle sonraki kuşaklara aktarılmış ne varsa
Hepsiyle yeni baştantanışma ve öğrenme günlerindeyizçok zamandır.
Böyle de sürecek.
İyi ki

***

Bundan üç yıl öncesini düşünüyorum.
İlk lafı edilip de büyük gürültü patladığında Taksim Topçu Kışlası'nın var olduğunu bilen mi vardı?
Eskiden gazetelerin tarih köşelerinde ara sıra Taksim Stadı'ndaki bir maçta çekilmiş sararmış resimler çıkardı, o kadar.
Ama kimse Osmanlı ordusununmodernleşme sürecinin en önemlibinalarından biri olan Taksim TopçuKışlası'nın orada olduğundan söz etmezdi. Adı konulmamış bir sansürdü sanki!
Bu kışlanın 31 Mart Vakası'nda (bugünkü takvimle 13 Nisan ) Selanik'ten gelen Hareket Ordusu'na karşı arkasındaki Taşkışla'yla birlikte sonuna kadar direndiğini ve gelişmeler sonucu 14 gün sonra II. Abdülhamid'in düşürüldüğünü bilip işitenler ne kadar azdı.
31 Mart'ın bir irtica kalkışması değil, nihayetinde başarıya ulaşmış bir darbegirişimi olduğu açıktı ama kabul edin ki, uzun yıllar boyu bu hikâyeyi sorgulamaya yanaşmaktan çekinildi.
Çocukluğumda 27 Mayıs sonrasının da havasıyla bugünkü Gezi Parkı'na giderken insanların hâlâ birbirine "haydiİnönü'ye çıkalım!" dediğini hatırlarım.
Neden mi?
Hareket Ordusu'nun yıktığı Taksim Topçu kışlasından kalan yere yapılan stat 40'larda dümdüz edilmiş; önce dev bir "millişef İnönü" heykeli planlanmış, proje güdük kalınca da İnönü Gezisi diye biruyduruk park yapılmıştı.

***

Geçen gün CumhurbaşkanıErdoğan'ın şehrin yerel yönetimini o kışlanın bir benzerini oraya sergi ve müze alanı olarak inşa etme cesareti göstermeye çağırması manidardı.
Şu da var tabii..
Kışla çok büyüktü.
Bugün kalan alana ancak küçük bir parçası sembolik olarak inşa edilebilir.
Ama isterim ki, bütün bunlar hiç defteriniaçmadığımız bir konunun dasorgulanmasına vesile olsun
Taksim Topçu Kışlası'nı yıkan, ölen askerleri Ermeni Mezarlığı'nda açılan dev çukurlara gömen Hareket Ordusuneyin nesiydi mesela?
En Jön Türkçü akademisyenlerin, en resmi tarihçilerin bile "ordunun yarısındanfazlası Rumelili isyancılar veyabancı gönüllülerden oluşuyordu" gibi ifadeleri ne anlatmaktaydı?
Neden o günlerde İngiltere iki zırhlısını Çanakkale'ye gönderdi. Ruslar neden Karadeniz'de manevraya çıktı?

***

NOT DEFTERİ
Hikâye anlatıcıları artık din adamları, ebeveynler ve öğretmenler değildir; bu rolü devasa medya holdingleri üstlenmiştir. funduszeue.infoT (Sıradan Duygulanımlar)

Topçu Kışlası neden yeniden yapılmamalı?

Kent planlama, dünyan&#;n birçok ülkesinde yüzy&#;l&#;n ikinci yar&#;s&#;nda, daha do&#;rusu 2. Dünya Sava&#;&#; sonras&#;nda Avrupa’n&#;n yar&#;s&#; y&#;k&#;lm&#;&#; vaziyetteyken çözülmesi gereken ciddi bir sorun haline gelmi&#; ve bilimsel olarak uygulanmaya ba&#;lanm&#;&#;t&#;r. Gerçi yüzy&#;l&#;n ba&#;&#;nda, Endüstri Devrimi sonucu h&#;zla de&#;i&#;en ve ya&#;anmaz hale gelen kentlerin planlama sorununa kafa yoran mimarlar vard&#;r ama onlar henüz ‘kent planlamac&#;’ de&#;ildir çünkü kent planlama o dönemde mimarl&#;&#;&#;n bir 'alt dal&#;' kabul edilmektedir.

Peki yüzy&#;l&#;n ba&#;&#;nda mimarlar, neden kentleri 'daha düzgün' planlama kayg&#;s&#;na kap&#;ld&#;lar? Onlar&#;n o zaman yapt&#;&#;&#; tart&#;&#;malardan bugün hangi dersleri ç&#;karabiliriz?

Avrupa’n&#;n tarihi yap&#;larla dolu kentleri, Endüstri Devrimi’ne geçi&#; a&#;amas&#;nda büyük bir kentsel felaketi ya&#;ad&#;. Fabrikalar, Londra örne&#;indeki gibi nehir kenarlar&#;nda kuruldu ve üretim at&#;klar&#; da ço&#;unlukla bu su kaynaklar&#;na at&#;larak çevre kirlili&#;ine sebep oldu. &#;stanbul’da Osmanl&#;’n&#;n son döneminde Haliç’in kirlenmi&#; olmas&#;n&#;n sebebi de buydu: Suya yak&#;n olsun diye k&#;y&#;ya in&#;a edilen ilk fabrikalar, Haliç’in suyunu balç&#;&#;a çevirmi&#;ti.

yüzy&#;l&#;n sonunda Avrupa’n&#;n her yerinde tarihi kentlerin d&#;&#; mahallelerinde kurulan fabrikalar çevre kirlili&#;ini ortaya ç&#;kard&#;. Endüstrile&#;me yar&#;&#;&#;n&#;n bask&#;s&#;yla i&#;çilerin çal&#;&#;ma ko&#;ullar&#; hiçe say&#;ld&#; ve eskiden topra&#;a ba&#;&#;ml&#; olarak ya&#;ayan köylüler, bir anda daha sefil &#;artlarda çal&#;&#;mak zorunda kalan i&#;çi s&#;n&#;f&#;na dönü&#;tü. Marx ve Engels'in komünizmi tam bu dönemde ortaya koymu&#; olmalar&#; bu yüzden tesadüf de&#;ildi.

&#;&#;çi s&#;n&#;f&#;n&#;n ya&#;am &#;artlar&#;n&#;n sefaletini ele&#;tiren ilk isimlerden biri Engels’di. Eylül ile Mart aras&#;nda kaleme ald&#;&#;&#; ve ’de New York’ta, ’de ise Londra’da &#;ngilizce olarak yay&#;nlanan “Condition of the Working Class in England” (&#;ngiltere’de Emekçi S&#;n&#;f&#;n Durumu) kitab&#;nda modern kentlere ayr&#; bir yer ay&#;rm&#;&#;t&#;. Endüstrile&#;menin kentleri ya&#;anmaz hale getirdi&#;i gerçe&#;i, k&#;sa süre sonra herkesin fark&#;na vard&#;&#;&#; bir durum haline geldi. Endüstri yap&#;lar&#;n&#;n kaynak ihtiyac&#; kentlerin ye&#;illiklerini kaybetmesine neden oluyordu. Dü&#;ük ücretli i&#;çiler hiçbir hijyene (kanalizasyona) sahip olmayan barakalar in&#;a ederek buralarda ya&#;&#;yor ve bu nedenle kolera gibi hastal&#;klarla erken ya&#;ta ölüyordu. Engels ele&#;tirisini as&#;l olarak kapitalizme yöneltiyordu ama problem sadece kapitalizm de&#;ildi. Endüstri Devrimi’nin k&#;sa süre sonra henüz kapitalizme geçmemi&#; ya da 'erken kapitalist' denebilecek ülkelerde de ayn&#; kentsel sorunlara sebep olmaya ba&#;lad&#;&#;&#; fark edildi.

M&#;MARLARIN SORUMLULUK ALMASI

Mimarlar, kentlerin bu içler ac&#;s&#; durumuna çözüm bulmak istediler. ’de Avrupal&#; avangard mimarlar CIAM (Uluslararas&#; Modern Mimarl&#;k Kongresi, Frans&#;zca orijinali 'Congrès Internationaux d'Architecture Moderne') adl&#; mimarlar koalisyonunu kurdular. Bu koalisyonda farkl&#; ülkelerden mimarlar vard&#; ve asl&#;nda yöneticileri komünist ya da komünist ülkelerden de&#;ildi. CIAM’&#;n o dönemdeki odak noktas&#;, ’ten sonra Weimar Almanya’s&#;nda ortaya ç&#;kan sosyal konutland&#;rma kavram&#;yd&#;. &#;&#;çilerin bütçesine uygun &#;ekilde tasarlanacak toplu konutlar&#;n, hem ya&#;am &#;artlar&#;n&#; iyile&#;tirece&#;i hem de düzensiz kentle&#;menin sebep oldu&#;u sorunlar&#; çözece&#;ini dü&#;ünüyorlard&#;. Ürettikleri toplu konut tasar&#;m&#;n&#;n sadece komünist ülkelerde de&#;il, dünyan&#;n her yerinde uygulanabilir olmas&#; amac&#;n&#; ta&#;&#;yorlard&#;. CIAM’&#;n ikinci toplant&#;s&#; Ekim ’da Frankfurt-am-Main’de ‘Die Wohnung für das Existenzminimum’ (Minimum Yerle&#;im) temas&#;yla yap&#;ld&#;. Bu toplant&#;ya kat&#;lan Ernst May, Frankfurt’un kent mimar&#; olarak, kentin d&#;&#; çevresinde kurulan ta&#;rada endüstriyel i&#;çi s&#;n&#;f&#;n&#;n bütçesine uygun maliyetle üretilmi&#; ev tiplerini tan&#;tt&#;. Prefabrik beton paneller ve standart in&#;aat malzemeleri, o zaman için yeni kavramlard&#;. Ayn&#; dönemde Berlin’de Bruno Taut ve Martin Wagner de bu yeni teknolojilerden yararlanmaya ba&#;lam&#;&#;lard&#;. May’in mimari anlamda Bauhaus’dan esinlenen yakla&#;&#;m&#;, sonradan CIAM’&#;n metotlar&#;n&#;n ayr&#;lmaz bir parças&#; haline geldi. CIAM da minimum konut tasar&#;m&#;ndan konut yerle&#;imleri tasarlamaya do&#;ru dü&#;ünce alan&#;n&#; geni&#;letti. &#;&#;çiler için ideal olan toplu konutlar tasarlama fikri, genel olarak endüstri kentlerinin yeniden tasarlanmas&#;na do&#;ru ilerledi. CIAM aç&#;s&#;ndan tasar&#;m&#;n kent ölçe&#;inde planlanmas&#;, ’lerden beri kentsel tasar&#;m üreten Le Corbusier’in giri&#;imleriyle gerçekle&#;ti. Le Corbusier, Türkiye’yi de tan&#;yan bir isimdi. ’de gençken ç&#;kt&#;&#;&#; do&#;u seyahatinde Edirne ve &#;stanbul’a gelmi&#;ti, hatta Cumhuriyet döneminde, ’da &#;zmir için bir naz&#;m plan&#; bile üretmi&#;ti. Bu plan uygulanmad&#; ama onun ve CIAM’&#;n prensipleri, cumhuriyet dönemi Türkiye’sinde de kent planlama aç&#;s&#;ndan dikkate al&#;nd&#;.

KENT PLANLAMADA HALEN TARTI&#;ILAN F&#;K&#;RLER

Le Corbusier ve CIAM’daki mimarlar, ’te Atina’ya giden bir yolcu gemisinde yapt&#;klar&#; üçüncü toplant&#;da, 33 Avrupa ve Amerika kenti üzerinden endüstri kentlerinin ortak sorunlar&#;n&#; tart&#;&#;t&#;lar ve bu sorunlar&#; çözmek için neler yap&#;lmas&#; gerekti&#;ine dair fikir ürettiler. Bu toplant&#;da yap&#;lan konu&#;malar, bunlar&#; yaz&#;ya döken Le Corbusier taraf&#;ndan Atina &#;art&#; (Atina Anla&#;mas&#; veya Atina Kartas&#;) ba&#;l&#;&#;&#;yla ilk kez Fransa’da ’de bas&#;ld&#;. Le Corbusier, Atina &#;art&#;’n&#;n sadece kendi fikriymi&#; gibi görünmemesi için bas&#;l&#; versiyonda kendi ismini kullanmam&#;&#;t&#;. Modernist kentlerin nas&#;l olmas&#; gerekti&#;ine dair bir plan &#;emas&#;ndan ziyade, modernist kentleri tasarlarken hangi prensiplere uyulmas&#; gerekti&#;ini ortaya koymay&#; amaçlayan Atina &#;art&#;’nda, öncelikli olarak kentin, içinde bulundu&#;u bölgeyi olu&#;turan politik, sosyal ve ekonomik bütünün bir parças&#; olmas&#;ndan yola ç&#;k&#;larak, kentsel geli&#;melere yön veren nedenlerin sürekli de&#;i&#;imlere ba&#;l&#; oldu&#;u vurgulan&#;yordu. Kentin dört temel i&#;levi olmas&#; gerekti&#;i savunularak bu i&#;levler bar&#;nma, dinlenme, çal&#;&#;ma ve ula&#;&#;m olarak s&#;ralanm&#;&#;t&#;. Tarihi miras konusunun da ele al&#;nd&#;&#;&#; toplant&#;da, mimari de&#;erlerin korunmas&#; gerekti&#;i vurgulanm&#;&#;t&#; ama bu konuda baz&#; kurallar öneriliyordu.

UYUMLU KENT V&#;ZYONU

Atina &#;art&#;’nda ortaya konan prensiplere göre yap&#;lan modernist planlama, sonradan büyük ele&#;tirilere maruz kald&#;. Kenti i&#;levsel bir birim olarak tan&#;mlayan ve insan&#;n kentle ili&#;kisi noktas&#;nda i&#;levselli&#;i öne ç&#;kard&#;&#;&#;ndan insani boyutunu göz ard&#; etti&#;ine dair ele&#;tirilen Atina &#;art&#;, y&#;l&#;nda Avrupa Kent Planc&#;lar&#; Konseyi (CEU) taraf&#;ndan tekrar görü&#;üldü ve her y&#;lda bir yenilenmek üzere yeni bir ortak belge üretilmeye çal&#;&#;&#;ld&#;. Atina Kartas&#; ad&#; verilen bu belgede, ’teki belgenin aksine sivil ya&#;amdaki aktörlerin de kent planlamas&#;na kat&#;l&#;m&#;na önem verildi. Sürdürülebilir kent planlamas&#; ve kentsel politikalara her düzeyde karar verici olarak kat&#;lan aktör ve meslek adamlar&#;na rehber olu&#;turma amac&#;, AB’nin haz&#;rlad&#;&#;&#; ve ’da &#;stanbul’da gerçekle&#;en HABITAT II döneminden itibaren geçerlik kazanm&#;&#;t&#;. y&#;l&#;nda Avrupa &#;ehirciler Konseyi taraf&#;ndan yap&#;lan revizyonda ise ‘uyumlu kent’ ad&#; alt&#;nda yeni bir vizyon eklendi. Farkl&#; kentsel i&#;levler, kentin farkl&#; jenerasyonlar&#;n&#;n ihtiyaçlar&#; aras&#;ndaki uyum, altyap&#;, bili&#;im ve ileti&#;im teknolojilerinin uyumu olarak tan&#;mlanan bu vizyon, ‘kentler &#;ebekesi’ kavram&#;ndan yola ç&#;kt&#;. 'Kentler &#;ebekesi' kavram&#;, benzer özellikler gösteren kentler aras&#;nda rekabet veya ortak hedefler geli&#;tirilmesini sa&#;lamak, farkl&#; özellikleri olan kentlerin ise büyük kamusal projelerle birbirlerini tamamlay&#;c&#; hale getirilmesi gibi prensipleri içerir.

Atina &#;art&#;’na getirilen en önemli ele&#;tiri, “soka&#;&#;n yok edilmesi” ve modernizmin insan faktörünü göz ard&#; etmesiydi. Ancak Le Corbusier’in fikirleri, ’li y&#;llarda bile kent planlamac&#;lar için bir ç&#;k&#;&#; noktas&#; olu&#;turmakta ve günümüzün kent planlamac&#;lar&#;, aslen kendisi de bir ele&#;tiri metni olan Atina &#;art&#;’n&#; ele&#;tirerek yeni fikirler geli&#;tirmektedirler. Dolay&#;s&#;yla Atina &#;art&#;’n&#;n öyle birden bire çöpe at&#;lamayacak bir niteli&#;i vard&#;r. Atina &#;art&#;’n&#;n tarihi çevre konusunda savundu&#;u mant&#;k ise, bugün yeniden diriltilen bir Topçu K&#;&#;las&#;’na neden ihtiyac&#;m&#;z olmad&#;&#;&#;n&#; aç&#;klamay&#; sa&#;layabilir.

TOPÇU KI&#;LASI NEDEN YIKILDI?

Topçu K&#;&#;las&#;, ’ta Henri Prost’un tavsiyesi üzerine y&#;k&#;ld&#;. Tarihi bir yap&#;n&#;n y&#;k&#;lmas&#;nda, dönemin modernist kent anlay&#;&#;&#;n&#;n pay&#; vard&#;. O dönemin kent planlamaya bak&#;&#; aç&#;s&#;n&#; anlamak için, &#;mar ve &#;skan Bakanl&#;&#;&#; Mesken Genel Müdürlü&#;ü taraf&#;ndan Ayda Yörükan’&#;n çevirisiyle ve Le Corbusier imzas&#;yla ilk bask&#;s&#; ’da yap&#;lan Atina Anla&#;mas&#; kitab&#;nda neler önerildi&#;ine bir bakal&#;m:

“Madde Mimari eserler, eski bir kültürün d&#;&#;avurumu ya da ortak ç&#;kar söz konusu oldu&#;u takdirde korunmal&#;d&#;rlar. Gelip geçmi&#; olan her &#;ey, s&#;rf bu yüzden kal&#;c&#; olmaya hak kazanm&#;&#; de&#;ildir; sayg&#; gösterilmesi gereken &#;eyleri bilgelikle seçmek gerekir. Say&#;s&#;z örne&#;i bulunan benzer yap&#;lar söz konusu oldu&#;unda, baz&#;lar&#; belge olarak saklanmak üzere korunacak, di&#;erleri ise y&#;k&#;lacakt&#;r; di&#;er durumlarda ise yaln&#;zca bir hat&#;ra veya gerçek bir de&#;er te&#;kil eden k&#;s&#;mlar korunacak, geri kalan bölümler yararl&#; bir &#;ekilde de&#;i&#;tirilecektir.”

“Madde Bu gibi eserlerin korunmas&#;, ancak halk&#;n sa&#;l&#;&#;a ayk&#;r&#; &#;artlar içinde b&#;rak&#;lmas&#; gibi bir fedakarl&#;k yapmay&#; gerektirmedi&#;i zaman söz konusu olmal&#;d&#;r.”

“Madde Sözde estetik kayg&#;larla hareket ederek, tarihsel bölgelerde in&#;a edilen yeni yap&#;larda geçmi&#;in üslubuna ba&#;l&#; kalmak, zararl&#; sonuçlar do&#;urmaktad&#;r. Bu tür yakla&#;&#;mlar&#; devam ettirmek ya da bu tarz giri&#;imlerde bulunmak hiçbir &#;ekilde ho&#; görülemez. Geçmi&#;i körü körüne taklit etmek, kendini yalana dolana mahkum etmek, prensip olarak, eskinin yerine “sahte” olan&#; koymak demektir. “Sahte” olan&#; “gerçek” olanla kar&#;&#;t&#;rmak, bir bütünlük izlenimi ya da kat&#;ks&#;z bir biçem duygusu de&#;il, yapay bir yinelemeden ba&#;ka bir &#;ey üretemez; bu ise bütün kalbimizle korunmas&#;n&#; istedi&#;imiz gerçek eserlerin itibar kaybetmesine yol açabilir.”

Atina Anla&#;mas&#; metninde görebilece&#;imiz gibi, ’lar&#;n ’lar&#;n mimarlar&#;, “Say&#;s&#;z örne&#;i bulunan benzer yap&#;lar söz konusu oldu&#;unda, baz&#;lar&#; belge olarak saklanmak üzere korunacak, di&#;erleri ise y&#;k&#;lacakt&#;r” anlay&#;&#;&#;yla hareket ettiler. Osmanl&#; döneminden kalma hamam yap&#;lar&#;n&#;n bu dönemde y&#;k&#;lm&#;&#; olmas&#;, tam olarak bu prensip yüzündendi, ço&#;u zaten harabe durumdayd&#; ve kentin hijyeni aç&#;s&#;ndan sorun haline gelmi&#;lerdi. Topçu K&#;&#;las&#; da di&#;er birçok Osmanl&#; yap&#;s&#; gibi cumhuriyet ile beraber i&#;levini kaybetmi&#; ve futbol sahas&#; haline gelmi&#;ti. Kentin göbe&#;inde hantal bir alan i&#;gal eden bu yap&#;n&#;n y&#;k&#;l&#;p yerine ‘ye&#;il alan’ ve cumhuriyete yak&#;&#;an bir meydan yap&#;lmas&#;, tam olarak modernist ilkelere uygundu.

KOPYACILIK GERÇEK ESERLERE &#;T&#;BAR KAYBETT&#;R&#;R

Türkiye’de mimarinin, modernist ilkeleri körü körüne uygulad&#;&#;&#; yine de söylenemez. E&#;er öyle olsayd&#;, Türkiye’nin her yeri Osmanl&#; &#;aheserlerinin kopyas&#;ndan öteye geçemeyen ‘taklit’ camilerle dolmazd&#;. Dini mimaride kar&#;&#;m&#;za ç&#;kan bu muhafazakar mant&#;k asl&#;nda sadece bize özgü de de&#;ildir. Bugün Atina’n&#;n d&#;&#; mahallelerini dola&#;t&#;&#;&#;n&#;zda ‘NeoBizans’ etkisiyle yak&#;n zamanda in&#;a edilmi&#;, Bizans mimarisini kopyalayan kiliseler görürsünüz. Bu durum, Atina Anla&#;mas&#;’nda belirtildi&#;i gibi, “Geçmi&#;i körü körüne taklit etmek, kendini yalana dolana mahkum etmek, prensip olarak, eskinin yerine ‘sahte’ olan&#; koymak” anlam&#;na gelir. Geçmi&#;i taklit etmek anlam&#;nda Atina’n&#;n &#;stanbul’dan fark&#; yoktur ve bu yakla&#;&#;m tamamen ideolojiktir.

Bugün Çaml&#;ca’da in&#;a edilen caminin, Osmanl&#; mimarisini birebir kopyalamas&#; da bu anlamda bir ‘sahtelik’ üretimidir. Sahtelik üreten yap&#;lar, as&#;l &#;aheserlerin gölgede kalmas&#;na, kentsel dokudaki ihti&#;amlar&#;n&#; kaybetmelerine neden olur. Bir turistin gözünden bakacak olursak Çaml&#;ca’daki camii, &#;stanbul’un tarihi yar&#;madas&#;n&#;n ihti&#;am&#;n&#; ikinci plana atm&#;&#; durumdad&#;r. Bir yandan da Osmanl&#;’dan bugüne cami mimarisi anlamda bir milim dahi ilerleyemedi&#;imizin kan&#;t&#; gibidir.

Bu noktada akla gelen ilk soru &#;udur: Cumhuriyet Türkiye’sinde Osmanl&#; mimarisi eserlerinin sahte versiyonlar&#;n&#; üretmeye ihtiyac&#;m&#;z m&#; var? Böyle bir tav&#;r bize ne kazand&#;r&#;r? Mimari, sosyal ya da turistik anlamda bu sorunun cevab&#; herhalde 'hiçbir &#;ey' olmal&#;d&#;r

TAKS&#;M’E TOPÇU KI&#;LASI YAPMAK TOPLUMSAL B&#;R FAYDA ÜRET&#;R M&#;?

Eskinin yerine sahte olan&#; koymak anlam&#;nda, futbol sahas&#;na dönü&#;tü&#;ü için y&#;k&#;lm&#;&#; bir yap&#;y&#; yeniden in&#;a etmek ve bu yeni yap&#;y&#; da “AVM veya otel” yapmak, zaten nefes al&#;nmaz hale gelmi&#; bir kenti daha da bo&#;ucu hale getirmekle sonuçlan&#;r. Ça&#;da&#; kent planlamadaki ‘uyum’ kavram&#;n&#; yok eder. Taksim Meydan&#; bu haliyle bile uyumsuz durumdad&#;r: Bir taraf&#;nda modernist The Marmara Oteli, öte yan&#;nda ça&#;da&#; bir AKM binas&#; (in&#;as&#; devam eden) bir kö&#;esinde minareleriyle kar&#;&#;s&#;ndaki kiliseyi gölgede b&#;rakmaya çabalayan bir cami yap&#;s&#;, di&#;er iki yan&#;nda yüzy&#;l apartmanlar&#; olan bir meydana 'Barok' bir yap&#; in&#;a etmek, tam bir uyumsuzluk olu&#;turur. Bu noktada Taksim’e Barok bir yap&#; yapmak, sadece ’lar&#;n mant&#;&#;&#;yla de&#;il, ça&#;da&#; kent planlama aç&#;s&#;ndan da onaylanmamas&#; gereken bir projedir.

Kentle&#;me mant&#;&#;&#; aç&#;s&#;ndan, rant kavram&#;n&#;n kölesi olmam&#;&#; herkesin kar&#;&#; ç&#;kaca&#;&#; böylesi bir çaban&#;n ancak ideolojik amaçlar&#; olabilir. Bu ideolojik amaçlar&#;n neler oldu&#;u/olabilece&#;i ayr&#; bir tart&#;&#;man&#;n konusudur. Ancak Gezi eylemlerinde dile getirilen kentsel politikalara dair ele&#;tiriler bugün halen geçerlili&#;ini korumaktad&#;r. Devletin kamusal bir alana yapaca&#;&#; yat&#;r&#;mda toplumsal yarar&#; dikkate almas&#; gerekmez mi? Bu noktada &#;stanbul'da, kanayan yara çoktur. Mesela Fikirtepe’de kentsel dönü&#;üme kalk&#;&#;an bütün in&#;aat &#;irketleri batm&#;&#;ken bu &#;irketleri kamula&#;t&#;r&#;p toplu konut mant&#;&#;&#;yla insanlar&#;n kiradan kurtulmas&#;n&#; sa&#;lamak topluma daha fazla yarar sa&#;layabilirdi.

&#;stanbul’un birçok kentle&#;me sorunu varken halen Topçu K&#;&#;las&#; üzerinden tart&#;&#;ma üretmek, bu i&#;ten ne kadar rant üretilece&#;ini de sorgulamam&#;za sebep olur. Bu noktada devlet yöneticilerine sorulacak tek bir soru vard&#;r: Topçu K&#;&#;las&#;, bu ülkenin vatanda&#;lar&#;n&#;n ortak ç&#;karlar&#; ve mutlulu&#;undan daha m&#; k&#;ymetli? Osmanl&#; &#;aheserlerinin görkemini yitirmemesi için ‘sahte’ olandan uzak durup toplumsal fayda sa&#;layacak ‘uyumlu’ kentler üretsek daha iyi de&#;il mi?

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası