sulh ceza hakimliği kararına itiraz dilekçesi / One moment, please...

Sulh Ceza Hakimliği Kararına Itiraz Dilekçesi

sulh ceza hakimliği kararına itiraz dilekçesi

Adli Kontrol Kararına İtiraz Dilekçesi 2023 – Adli Kontrol Şartı Nedir – Adli kontrole itiraz nereye yapılır ? Tahancı Hukuk Bürosu olarak bu yazımızda adli kontrol tedbiri, şartları ve adli kontrol kararına itiraz süreci üzerinde durduk.

Adli Kontrol Kararına İtiraz Nedir?

Tutuklama tedbirinin bir alternatifi olan adli kontrol tedbiri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile hukukumuza getirilen yeniliklerden birisidir. Tutuklama kararı şüpheli veya sanığa uygulanacak en ağır tedbir niteliğindedir. Bu sebeple tutuklamanın ortaya çıkaracağı sakıncaları önlemek ve telafisi mümkün olmayan sonuçlara meydan vermemek için adli kontrol tedbirlerine başvurulmaktadır. Yani şüpheli ve sanığın tutuklama yerine yurtdışına çıkmamak veya imza atmak gibi tedbirlerle kontrol altına alınmasıdır.

Ceza Muhakemesi Kanununun 109ncu ve 115nci maddeleri arasında düzenlenen bu koruma tedbiri, Fransız Ceza Muhakemesi hükümleri dikkate alınarak getirilmiştir. Tutuklamanın kişi özgürlüğüne ağır bir müdahale oluşturması sebebiyle, tutuklama ile ulaşılmak istenen amaca daha hafif bir tedbirle ulaşmak ölçülülük ilkesinin gereği olması hasebiyle adli kontrol bu amaca hizmet edebilmek için getirilmiş bir kurumdur. Kanun adli kontrol adı altında bir dizi tedbirler öngörmüştür. Bunlar:

  1. Şüphelinin yurtdışına çıkmasının yasaklanması,
  2. Hakim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurması (karakolda imza atması),
  3. Belirlenen taşıtları kullanmaması ve gerekli görülür ise kaleme makbuz karşılığından sürücü belgesini teslim etmesi,
  4. Uyuşturucu veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tabi tutulması,
  5. Gerekli görülürse belli bir miktar güvence miktarının yatırılması (kefalet),
  6. Aile yükümlülüğünü yerine getireceğine ve adli kararlar gereğince ödemeye mahkum edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermesi,
  7. Konutunu terk etmemek,
  8. Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek

Hakim somut olaya göre yukarıda saydığımız tedbirlerin birine veya birkaçına karar verebilir.

Adli Kontrol Kararı Verilmesinin Şartları

CMK 109ncu maddesinin birinci fıkrasına göre; “Bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, 100 üncü maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir”.

6352 sayılı Kanunda yapılan değişiklikten sonra adli kontrol kararı verilmesi için, suçun kanunda yazılı cezasının türü veya miktarı önemsiz hale gelmiştir. Bu sebeple ceza ne olursa olsun diğer şartların varlığı halinde adli kontrol kararı verilebilir. Adli kontrol verilebilmesi için bu üç şartın olması gerekmektedir. Bunlar:

  1. Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması,
  2. Bir tutuklama nedeninin bulunması,
  3. Tutuklama tedbirinin somut olayda orantısız olması.

Kanun maddesi adli kontrol kararı verilebilmesi için 100ncü maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin bulunması gerektiğinden bahsetmektedir. Çünkü adli kontrol kararı da bir nevi kişi hak ve hürriyetlerini sınırlandırmaktadır. Yani adli kontrol kararı verilebilmesi için tutuklamada olduğu gibi kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması gerekir.

Tutuklama kararı verilirken adli kontrol kararının yetersiz bulunması gerekmektedir. Hakim tutuklama kararı verirken bu yetersizliği neden uygulamadığını yani adli kontrol kararını neden uygulamadığını gerekçesiyle birlikte belirtmesi gerekir.

Adli Kontrol Kararını Kim Verir? Kim Kaldırır? İtiraz Mercii

Adli kontrol kararı, soruşturma evresinde savcının talebi üzerine sulh ceza hakimi tarafından verilir. Kovuşturma evresinde ise adli kontrol kararını elbette mahkeme makamı tarafından resen verilebileceği gibi savcının ya da diğer tarafların talebi üzerine verilebilir. Adli kontrol kararını kaldırmaya yetkili makam ise soruşturma evresinde sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde mahkeme yetkilidir.

Şüpheli veya sanığın adli kontrol kararının kaldırılması veya içeriğinin değiştirilmesi için talep hakkı vardır. Şüpheli veya sanık böyle bir talepte bulunduğu vakit mahkeme makamı kararını 5 gün içinde vermek zorundadır. Mahkeme bu kararı vermeden önce savcının görüşüne başvurur.

Adli Kontrol Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği 2023

CMK 111. Madde’de belirtilen yargıçlık makamları kararlarına kanunda aksi bir düzenleme bulunmadıkça itiraz edilebilir. Yinr CMK 267. madde gereği Mahkeme makamına ilişkin kararlara ise ancak kanunda açıkça izin verilen hallerde itiraz mümkündür.

Soruşturma evresinde, adli kontrol kararının uygulanmasına ilişkin talebi reddedilen Cumhuriyet Savcısı, CMK 267. madde gereği itiraz edebilir. Suçtan zarar gören de Cumhuriyet Savcısı gibi adli kontrol kararını uygulanmasına ilişkin talebin reddine karşı itiraz edebilir. Aynı şekilde şüpheliler de adli kontrol kararının kaldırılmasına ilişkin olarak yaptıkları taleplerinin reddi halinde itiraz edebilirler. Şüphelinin müdafisi, yasal temsilci veya eşi de adli kontrol kararının kaldırılmasına ilişkin taleplerinin reddi halinde itiraz edebilirler.

Kovuşturma evresinde, sanığın, müdafinin veya eşinin adli kontrol kararının kaldırılmasına dair yaptıkları taleplerin reddine ilişkin karara itiraz edebileceğidir. Fakat kovuşturma evresinde Cumhuriyet Savcısı veya katılanın adli kontrol kararının kaldırılmasına yönelik verilen mahkeme kararına karşı itiraz edemeyecektir.

Adli kontrol kararlarına itiraz hususunda, CMK’nın 111nci maddesinde, itirazın usulüne ilişkin bir belirleme yapılmadığından, Kanunun 268. maddesi ve devamı hükümleri dikkate alınacaktır. Buna göre, şüpheli/sanık, müdafii, yasal temsilcisi ve eşi öğrenme tarihinde itibaren, yedi gün içinde adli kontrol kararını veren mercie karşı itirazlarını bildirebilir. Kararı veren mercii, itirazı haklı bulması halinde, kararı düzeltecek; aksi takdirde en geç üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili mercie dosyayı gönderecektir. İtirazı incelemeye yetkili mercii, itirazı yerinde görürse, itiraz konusu hakkında da karar verecektir.

Yukarıda arz ve izah edildiği üzere adli kontrol kararına itiraz dilekçesi itirazı değerlendirecek olan merciye gönderilmek üzere kararı veren merciye hitaben yazılmalıdır. Örnek vermemiz gerekirse Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği’nce verilen şüphelinin ikamet adresinde bulunan kolluk birimine haftada 3 gün imza atması adli kontrolünün kaldırılması için itiraz dilekçesi Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderilmek üzere Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği’ne diyerek oluşturulmalıdır. Bu mahkeme aşamasında ise Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne diyerek yazılmalıdır. Burada adli kontrol kararına itiraz dilekçesi örneği tarafımızca paylaşılmayacaktır. Şöyle ki her suç, her vaka kendi içerisinde bambaşka özelliklere sahiptir. Hal böyle iken her kapıyı açacak mahiyette bir dilekçe yoktur. Bu çerçevede her somut vakada suça ve yaşananlara özgü olarak ayrıca durumu izah edilecek şekilde dilekçe hazırlanması gerekmektedir. Bu nedenle avukat bir meslektaşımızdan hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti almanızı öneririz.

Adli Kontrol Kararının Şüpheli / Sanık Tarafından Yerine Getirilmemesi

CMK’nın 112. Maddesine göre adli kontrol kararını kasten yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında yetkili ve görevli yargılama makamı ‘’hemen’’ tutuklama kararı verilebilir. Bu kararın verilmesinde hükmedilecek hapis cezasının süresi göz önünde bulundurulmaz. Bu hüküm azami tutukluluk süresinin dolması nedeniyle verilen adli kontrol tedbirinin ihlali halinde de uygulanabilir.

Sonuç olarak adli kontrol, Anayasal bir ilke olan ölçülülük ilkesinin hayata geçirilmesi amacıyla, tutuklamanın yarattığı ağır sonuçların, kişi özgürlüğünü daha az etkileyen bir tedbire başvurmak suretiyle, bertaraf edilmesi için getirilmiş bulunmaktadır.

Adli Kontrol Kararına İtiraz Nedir ?

Adli kontrol kararına itiraz soruşturma veya kovuşturma evresinde şüpheli veya sanığın tutuklanmasına seçenek bir güvenlik tedbiridir.

Adli kontrol kararına itiraz dilekçesi nasıl yazılır ?

Adli kontrol kararına dayanak olan suç ve failin şahsi durumu detaylı bir şekilde açıklanarak adli kontrol kararının ağırlığı ifade edilmelidir.

Adli kontrol kararına itiraz nereye yapılır ?

Adli kontrol kararına itiraz soruşturma evresinde sulh ceza hakimliğine, kovuşturma evresinde ise dosyanın bulunduğu görevli ceza mahkemesine yapılır.

Adli Kontrol Kararına İtiraz

Tutuklamaya itiraz nasıl yapılır ve Tutuklama Kararı

Tutuklama Kararına İtiraz ve Nasıl Yapılacağı

Tutuklama kararı verilebilmesi için için kuvvetli suç şüphesini gösteren somut deliller ve Ceza Muhakemesi Kanununda belirtilen tutuklama nedenlerinin varlığı şarttır. CMK’da yer alan tutuklama nedenlerinin varlığı kişinin kaçma ihtimali, delilleri yok etme ihtimali, saklanma ihtimali, tanık ve mağdur üstünde baskı yapma ihtimali, delilleri değiştirme ihtimali gibi nedenlerdir. Diğer yandan tutuklama bir zorunluluk değil ve son yol olmalıdır. Tutuklama kişinin özgürlüğünü kısıtlayacağından başvurulması özelliklede deliller ve şüphe somut değil ise büyük sorunlar yaratacaktır. Bu nedenle de tutuklama zorunluluk değil ihtiyaridir.

 

Tutuklama Kararını Kim Verir?

Soruşturma devam ederken ilgili savcının Sulh Ceza Hakimliğine tutuklama talebini iletmesiyle süreç başlar. Sulh Ceza Hakimliği sevk edilen dosyayı inceledikten sonra tutuklamaya yer olduğu veya olmadığı yönünde kararını açıklar. Cumhuriyet Savcılığından tutuklama talebi olmadan Sulh Ceza Hakimliği resen karar veremez. Kovuşturma aşamasında ise hakimlik kendiliğinden tutuklama kararı verebilir. Ancak savcının görüşünü alması usulen gerekmektedir.

 

Tutuklama Kararına İtiraz

Tutuklama kararı verildiğinden itibaren   gün içinde itiraz yoluna gidilebilir. Tutuklama kararına itiraz için kararı veren mahkemeye verilecek bir dilekçeyle veya zabıt katibine beyanda bulunularak yapılır. Bir diğer konu ise tutuklama kararına karşı yapılan itiraz tutukluluğu durdurmayacaktır. Tutuklu olan kişi itirazını yaptıktan sonra tutuklu bulunmaya devam edecek ve verilecek karara göre tutuklanma kararı kaldırılacak veya devam edecektir. Bu durumda eğer ki tutuklanma kararı kaldırılır ise kişi salıverilecektir. Eğer ki tutuklanma kararına itiraz yerinde görülmez ve tutuklanma kararı kaldırılmaz ise kişi tutuklu olarak kalmaya devam edecektir. Tutukluluğun ertelenmesi de bu durumlarda mümkün değildir.

Tutuklamaya dair görüş

Sonuç olarak bu kararın ihtiyarı ve en son yol olduğu bilinmelidir. Aksi durumda doğacak mağduriyetler ve kararan hayatlara sebep olunacaktır. Bir kişinin özgürlüğünün kısıtlanması o kişinin en önemli hakkını elinden almaktır. Bu nedenlerle de kuvvetli suç şüphesinin yanında diğer maddeler kesin olarak yok ise mümkün olduğunca tutuklama kararı verilmemesi gerektiği durumlarda adli kontrol uygulanmasının tüm hukukçuların ortak görüşü olması gerektiği düşüncesindeyiz.

 

 

Tutuklanma hakkında bize ulaşabilirsiniz.

 

CMK. MADDE 100

5271 S.lı Ceza Muhakemesi Kanunu

MADDE 100
İKİNCİ BÖLÜM: TUTUKLAMA

TUTUKLAMA NEDENLERİ

Madde 100 – (1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.(1)
(2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir:
a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.
b) Şüpheli veya sanığın davranışları;
1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,
2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma,
Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.
(3) Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir:
a) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan; (2)
1. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78),
2. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),
3.(Ek: 6/12/2006 – 5560/17 md.) Silahla işlenmiş kasten yaralama (madde 86, fıkra 3, bent e) ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama (madde 87),
4. İşkence (madde 94, 95)
5. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),
6. Çocukların cinsel istismarı (madde 103),
7.(Ek: 6/12/2006 – 5560/17 md.) Hırsızlık (madde 141, 142) ve yağma (madde 148, 149),
8. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
9. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220),
10. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308),
11. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315),
b) 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.
c) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu.
d) 10.7.2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.

 

e) 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.
f) 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları.
g) (Ek: 27/3/2015-6638/14 md.) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinde sayılan suçlar.
h) (Ek: 27/3/2015-6638/14 md.) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar.
(4) (Değişik: 2/7/2012-6352/96 md.) Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez. (1)
Tutuklama kararı
Madde 101 – (1) Soruşturma evresinde şüphelinin tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından, kovuşturma evresinde sanığın tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re’sen mahkemece karar verilir. Bu istemlerde mutlaka
gerekçe gösterilir ve adlî kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını belirten hukukî ve fiilî nedenlere yer verilir.
(2) (Değişik: 2/7/2012-6352/97 md.) Tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda;
a) Kuvvetli suçşüphesini,
b) Tutuklama nedenlerinin varlığını,
c) Tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu,
gösteren deliller somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilir. Kararın içeriği şüpheli veya sanığa sözlü olarak bildirilir, ayrıca bir örneği yazılmak suretiyle kendilerine verilir ve bu husus kararda belirtilir.
(3) Tutuklama istenildiğinde, şüpheli veya sanık, kendisinin seçeceği veya baro tarafından görevlendirilecek bir müdafiin yardımından yararlanır.
(4) Tutuklama kararı verilmezse, şüpheli veya sanık derhâl serbest bırakılır.
(5) Bu madde ile 100 üncü madde gereğince verilen kararlara itiraz edilebilir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır