allaha kul olamadım sözleri / УСЭХЭР-Şiirler: 2014

Allaha Kul Olamadım Sözleri

allaha kul olamadım sözleri

Скачать "Allah senden asla vazgeçmez.! (Allah Yalnızlarla Konuşur)"

Yalnızlık kaçmak zorunda olduğun bir durum değil. Yalnızlık gafletten uyandırır. Yalnızlık imtihan görünümlü bir nimet. Yalnızlık Sevgiliyle başbaşa kalabilmektir... Allah yalnızlarla beraberdir. Bir çıkmazdasın, aklın kalbin bambaşka bir halde. Dünya dönüyor, zaman akıp geçiyor ama sanki bir tek Sen duruyorsun yerinde. Bedenin bu akışa ayak uydursa da ruhun baş kaldırıyor bu gidişe. Kalabalıklar içindesin; konuştuğun, birlikte güldüğün pek çok insan var yanında. Fikirlerinin uyuştuğu, yüreğinin ısındıkları bile var. Ama hayır, bir şeyler hep eksik. Hissediyorsun en derininde, yüreğine batıyor her nefeste bu his. Bir ses yankılanıyor sessizliğin dünyasında: ” Bunun adı YALNIZLIK ” ------------------------------------------------------------------------------- Müzik: Buğra YILDIZ. https://www.youtube.com/channel/UCWj-JThynnyjX8ShOLQLt6w ------------------------------------------------------------------------------- Instagram ➤ instagram.com/irfan.sofrasi Gmail ➤ [email protected]

...

Форум о прекрасном: Турции и всем, что с ней связано

Gülben Ergen - Aşk Hiç Bitmez

Aşk hiç bitmez, bitmez derler yanlış
Seven gözden düşer mi, düşmez derler yanlış
Kabullenmek zor oldu
Bir göründü bir kayboldu, varsın kaybolsun...

Onsuz günler geçmez derler, yanlış
Kader adam seçer mi, seçmez derler yanlış
Kabullenmek zor oldu
İçim yandı kor oldu, varsın kor olsun...

Yaramazım döndün mü, duramadın geldin mi yoksa
Bu garip halin ne?
Yoksa dünyan durdu mu yoksa?
Kanadını açtın da uçamadın düştün mü yoksa
Bir özür borcun var
O büyük gün geldi mi yoksa?

Sabrettim bekledim, hiç sorun etmedim
Bunlar yıkmaz beni, ben daha bitmedim aşkım
Bak dimdik ayaktayım hala hayattayım..
***
Pinhani - Ben Nasıl Büyük Adam Olucam - Sözleri

Görmezdim önümü görmezdim
Okudum yıllarca hep okudum
Okumaktan boynumu büktüm yoruldum
Bilmezdim adımı bilmezdim
Aradım her şehirde aradım
Koştum dere tepe aştım dolaştım
Kimin uğruna....
Ne uğruna.......
Herkez köşesini kapmış, iyi ama
Ben nası büyük adam olucam
Bir tek seni bana çok gördü dünya
İyiler bu savaşı kaybetmiş
Peki ben nası büyük adam olucam
Kötü olmak seni geri getirirmi acaba...
Sevmezdim okulu sevmezdim
Okudum yıllarca hep okudum
Okumaktan boynumu büktüm yoruldum
Bilmezdim oyunu bilmezdim
Denedim her şekilde denedim
Denemekle olmadı zaten yenildim
Kimin uğruna......
Ne uğruna.........
Herkes köşesini kapmış,iyi ama
Ben nası büyük adam olucam
Bir tek seni bana çok gördü dünya
İyiler bu savaşı kaybetmiş
Peki ben nası büyük adam olucam
Kötü olmak seni geri getirir mi acaba..

***
Sıla - ...dan Sonra - Sözleri

Soldan kalktım bu sabah olamaz mı
Terslendim bakkala çakkala olamaz mı
Kudurttular belki beter oldum
Hiç uyutmadı belki hayatımın sen gerçeği

Tek taraflı olur mu yani bu işler
Yüzde elli haksızlık payın
Hababam dürter
Yok rahat uyku
Mecbur kalkıp yakacan bi sigara
Koyucan takkeyi tam ortaya

Kendine güvenen şöyle gelsin
Bıraksın inadı dile gelsin
Sözünden dönen namert çıksın
Bizde böyle bundan sonra
Kafayı düzelttim senden sonra
Kendime yanarım senden sonra
İster gelirim ister gelmem
Hesapmı vericez bundan sonra!

Evet gözümün üstünde kaşım var
Hiç utanmıyorsun dimi
Kavganın da adabı var
Zerre kesmez seni
Bu düz ayak sevmeler
Sende aksiyonsuz yaşanmıyor aşklar

BİR : Hayat senin hayatın
İKİ : Vahşi biraz tabiatın
Sert lugatın şiddetli tavrın
Huzur istedin ama yine bulamadın
Gül her son bir başlangıç
Güle güle, güle güle
Kolay ilişki gelmez işine
Biliyorum seni
Kaderin ellerinde sakın üzme kendi
***
Pinhani - İstanbul'da

Yol kenarında oynayan çocuklar gibi
Topum kaçtı bugün yola
Evin önünde sulanmayan çiçekler gibi
Başım düştü saksıma

İstanbul'da kimim var, kimin için bu toz duman
İstanbul'da neyim var, ne kaldı ki kalabalıktan

Kaçamayıp da saklanan kedicikler gibi
Sığındım senin sıcaklığına
Sevemiyorsan İstanbul'u benim gibi
Kaçalım yine bozkırlara

İstanbul'da kimim var, kimin için bu toz duman
İstanbul'da neyim var, ne kaldı ki kalabalıktan

Yere düşünce kırılmayan bir oyuncak gibi
Alıştım ben yuvarlanmaya
İstanbul'da ne kaldı ki
***
Tarkan İstanbul Ağlıyor

Sen gideli buralardan
Yolunu gözlemekteyim
İstanbul ağlıyor
Yastayım sevgilim

Hala seninim, delinim
Bıraktığın gibiyim
Çıkmaz sokaklarında kayıp
Derbeder haldeyim

Sen gideli bu aşktan
Kalbimle harpteyim
Yokluğun ölümden beter
Buz tuttu yüreğim

Hala seninim, delinim
Bıraktığın gibiyim
Çıkmaz sokaklarında kayıp
Derbeder haldeyim

Rüzgar ol es püfür püfür
Yağmur ol da bul beni
Geceleri rüyalarıma gir
Öpüp okşa, sev beni

Sen gideli bu şehirden
Ötmez oldu bülbüller
Doğmadı güneşim batalı
Açmaz oldu güller

Hala seninim, delinim
Bıraktığın gibiyim
Çıkmaz sokaklarında kayıp
Derbeder haldeyim

Unutmadım, unutamadım
Dinmedi fırtınam içimde
Başucumdaki resmin
Duruyor aynı yerinde

Hala seninim, delinim
Bıraktığın gibiyim
Çıkmaz sokaklarında kayıp
Derbeder haldeyim

Rüzgar ol es püfür püfür
Yağmur ol da bul beni
Geceleri rüyalarıma gir
Öpüp okşa, sev beni
***
Tarkan - Vay Anam Vay

Sorma, derdin nedir diye sorma
Gel gör halimi gör de anla
Azar azar içim
Yanar durur o biçim
Öl dese ölürüm onun için

Çok seviyorum hem de çok
Tam kalbime geldi ok
Delisiyim o canına yandığımın
Vurgunuyum haberi yok (2)

Vay Anam Vay halime
Vay Anam Vay
Dişi eli yakar içi beni
Dile kolay (2)

Söndü havam fiyakam
Menziline gireli
Şimdi sabahı zor ediyorum geceleri
Azar azar içim

Yanar durdur o biçim
Öl dese ölürüm onun için
Çok seviyorum hem de çok
Tam kalbime geldi ok

Delisiyim o canına yandığımın
Vurgunuyum haberi yok
Yok derdime çare yok
Tam kalbime geldi ok
Kölesiyim o canına yandığımın
Vurgunuyum haberi yok (2)
***
Tarkan - Çat Kapı
Çat Kapı

Aşk...
Bi dahamı?
Tövbe
Yasak ettim ben onu bu gönüle

Tadı tatlıdır önceleri
Ama sonu sancılıdır
Gelmem oyununa
Kaç kez yandı dilim
Bu kez yemin ettim
Ben bi daha pabuç bırakmam aşka
Derken...

Çat kapı gelip çeldi fikrimi
Şaka maka yine tavladı beni
Yana yana küle döneceğim yine
Kaleyi içinden fethetti

Aşk...
Bi daha mı?
Bu defa karşı koymalı ona

Tadı tatlıdır önceleri
Ama sonu sancılıdır
Gelmem oyununa
Kaç kez yandı dilim
Bu kez yemin ettim
Ben bir daha yem olmam aşka
Derken...

Çat kapı gelip çeldi fikrimi
şaka maka yine tavladı beni
Yana yana küle döneceğim yine
Kaleyi çten fethetti

Gizli gizli örüp ağlarını
Gözü kör olası beni ansızın avladı
Şimdi direnmek ne mümkün
Elimi kolumu fena bağladı

Tadı tatlıdır önceleri
Ama sonu sancılıdır
Gelmem oyuna
Kaç kez yandı dilim
Bu kez yemin ettim
Ben bir daha kanmam aşka
Derken...

Çat kapı geldip çeldi fikrimi
Şaka maka yine tavladı beni
Yana yana küle döneceğim yine
Kaleyi içinden fethetti
***
Tarkan - Bam Teli

Basma sakın bam telime
Yarama tuz biber ekme
Üzeriz bir birimizi sonra
Yakışır mı böylesi bize?

Bakışalım konuşmayalım
Kalpten kalbe yol alalım
Boş yere tadımız kaçmasın
Sevişelim savaşmayalım

Reva değil, ne sana bu ne de bana
Gel hadi dümeni kıralım aşkın kıyılarına
Saman alevi gibi bir kıvılcım yeter ona
Tutuşursak eğer geç olur, kül oluruz yana yana

Kördüğüm, ömür törpüsü bu oyunlar
Eğrisi doğrusu var sanan
Bal gibi de yanılıyor inan
Yol yakınken gel dönelim yar
Dipsiz kuyudur aman
Düşersek hapı yutarız inan

Sanma ki sonunda zafer var
Sanma ki yanına kalır kar
Haklısı, haksızı yok ki bunun
Ateş düştüğü yeri yakar
***
Tarkan Dedikodu

Söze gerek yok
Gözlerime bak, oku gerçeği
Sen içinin sesini dinle
Kalbine sor beni

O fırsat düşkünü, zalim elleri
Kendine uzak tut uzak
İçim, dışım, özüm, sözüm bir inan
Alnım açık, yüzüm ak

Dedikodu dedikodu, kuru iftira
Beyhude yere gücenip alınma
O kuyruklu yalanlara kanıp
Yakma beni, kıyma bu kula

Dedikodu dedikodu, kıskanıyorlar
Al elmaya taş atan çok olur yar
Bile bile dalımıza basıp
Bizi oyuna getiriyorlar

Yüreği sızlamadan canımızı yakanın
Er ya da geç verecek hesabı var
Seveni seveninden ayıranın
İki elim yakasında mahşere kadar

Göz göre göre günahıma girip de
Suçlama, üzme beni
Sonra ok yaydan çıkıverir
Benden söylemesi
***
Tarkan - Hop Hop

Hep aynı hikaye
Aynı tas aynı hamam, nafile!
Hep aynı sonu meçhul vaatler
Al birini vur ötekine
Sanki alnımızın orta yerinde
Enayi yazıyor
Bi de gözümüzün içine baka baka
Pusu kuruyorlar bize

Hop hop!
Bol keseden atıp tutma
Vıdı vıdı edip asabımı bozma
Hadi hadi paşa paşa kabul et
Hadi sabrımı taşırma
Hop hop!
Delip geçip kalbimizi
Bi kalemde sattınız cümlemizi
Hani hani hepimiz birimiz
Birimiz hepimiz, hepimiz içindi

Sen o cicili bicili yalanlarını
Gel de külahıma anlat
Demode bu numaralar, yemezler
Adımını denk at
Hani anca beraber
Kanca beraber idik
Unuttun bak!
Bir elin yağda bir elin balda
Bu ne saltanat

Çivi gibi çivi gibi olmak lazım
Bu deli gidişe kafa tutmak lazım

Dünya mı tersine dönüyor
Yoksa ben miyim bu başı dönen?
Kulu kula kul etmiş
Bizi aldatmış bu düzen
Elini veren kolunu kaptırıyor
Uyanık olmalı bu zamanda
Huyuna suyuna gitmeyip
Meydan okumalı alayına

Her yazılana çizilene
Tav olup inanma
Her söylenene, her anlatılana
Sakın ola kanma
Sıkı sıkı tutun hakikatine
Yolundan dönme
Sen şeytana uyup da ipin
Ucunu kaçırma
Kolla kalbini kendini bozma

Hakkımızın hesabını soralım hadi
“bir” olup da direnelim gel
Haykıralım isyanımızı hadi
Hadi hep beraber!
***
Tarkan Arada Bir

Kıyamam, ağlama
Karaları bağlama
Geçer bu da geçer
Umuduna darılma

İnsanız, arada bir
Dengemiz şaşabilir
Akıl başa dönünce
Yine sevgiye eğilir

Arada bi ben de
Kadere küsüyorum
Esip savurup
Mangalda kül bırakmıyorum

Arada bi bile bile
Aşkı üzüyorum
Yeniliyorum kendime
Kabul ediyorum

Yanıyorum dostlar
Şu sıralar efkarım var
İçimde mahzun şimdi
Hüzünlü, acılı şarkılar

Bir damlayım okyanusunda
Kum tanesiyim kıyında
Unutma ki bu gönül
Divanen aslında

İnsanız, arada bir
Dengemiz şaşabilir
Akıl başa dönünce
Yine sevgiye eğilir
***
Tarkan - Pare Pare

Hala dün gibi hatırlarım her anını anıların

Biraz hırçınım bu yüzden biraz hüzünlüdür hep bir yanım

Hala sızlar için için her biri yaralarımın

Dalgalıdır denizim bu yüzden

Biraz ıssızdır hep kıyılarım

Bir yanar bir sönerim bir ağlar bir gülerim

Pare pare buruktur hep sevinçlerim

Dağ gibi derya gibi bende acılar şahidim şarkılar

Ne zaman ümitle hayata göz kırpsam

Çiçekler açsam kapıma dayanır sonbahar

Çok erken tanıdım çorken tattım cilvesini kaderin

Zamansız büyüdüm şimdi kayıp çocukluk günlerim

Bir yanar bir sönerim bir ağlar bir gülerim

Pare pare buruktur hep sevinçlerim

Dağ gibi derya gibi Bende acılar şahidim şarkılar

Ne zaman ümitle hayata göz kırpsam

Çiçekler açsam kapıma dayanır sonbahar
***
Tarkan - Dilli Düdük

Söz gümüşse, sükut altındır
Masal okuyor bilmiyor o zırdeli
Rüzgar eken, fırtına biçer
Kendi düşen ağlamaz yani

Sen sen ol kalp kırma
Uykuların kaçar sonra
Akıllı ol oyuna gelme
Tepetakla olursun
Eden bulur sonunda

Pireyi deve yaptı dilli düdük
Ateşe bile bile körükle gidiyor
Kendi kuyusunu kazıyor enayi
Cır cır ötüyor

Bana göre hava hoş, kendi bilir
Beni bilen iyi biliyor
Boşa çabaları
Bu gönüllerde hükmü geçmiyor

Hadi sev hadi hadi hadi gözünü karart da
Koy elini kalbine şu yalan hayatta
Gelen geçer konan göçer unutma
Sana da kalmaz bu ölümlü dünya

Şöyle bi silkelen de gel kendine
Hududunu haddini bil, ileri gitme
İki kere iki dört hesap kolay
Aç kalbini gel, dırdır etme

Caka satıyor utanması yok
O kendini üstün buluyor ama yanılıyor
Burnu kaf dağında mübarek
O kendini bu alemin kralı sanıyor

0

There's no escaping the i̇nevitablе» - the first Crimean tatar play, written by s. A. Ozenbashly in the period: late XIX and early XX century Текст научной статьи по специальности «История и археология»

Kerimova Sevil Asanovna1 E_mail: [email protected]

XIX Asrin Sonlarinda ve XX Asrin Baflarinda Seit Abdula Özenbafli'nin «Olacaga ^are Olmaz» ilk Piyesi

УДК: 070:82-92.792.2

Özet. Makalede, 1897'de yazilan ve 1901'de sahneye konulan «Olacaga £are Olmaz» S.A. Özenbaslinin dramanin ilk yapiminin sorunlarini, bajarilarini ve zorluklarini, tartijilmalarini gösterdik. Tiyatronun, sahne sanatiyla halkin durumunu iyilejtirme üzerindeki etkisinin toplumun manevi ve kültürel yajamina etkisi gösterilmijtir. Yazar tam anlamiyla arastirarak toplanan malzemeyle tiyatronun topluma etkisinin daha eksiksiz ve net bir resmini agiklamaktadir. Analiz edilen, tarif edilen, olaylar ve bireysel fragmanlar, yardimcilarin, seyircinin davranij kültürünün dezavantajlarinin, egitici gegmijten gelen gergek olayin gitlendigi oyuna ilijkin olumsuz algilari gösterildi. Celal Meinov'un Eski inananlar olarak yorumlari toplumda oldukga güglü bir etkiye sahipti ve oyunun nasil büyük bir rezonansa yol agtigi.

Anahtar kelimeler: tiyatro, oyunu, Kirim, Tatar, Özenbajli, Seit

Seit Abdula Ozenbajli'nin «Olacaga £are Olmaz» piyesi de gosterilmijtir. Bu son bahsedilen piyes, bugun de Kirim Tatar yazari tarafindan yazilan ilk piyes sayilmaktadir. Hakikattir. Lakin akilda tutmali ki, XIX asrin sonlarinda ve XX asrin bajlarindan onceki zamanlarda gok zayif, ya da hig bilinmeyen noktalar vardir. Kim bilebilir, yarin filoloji, sanat ve tarih ilimleri meydana daha neler gikaracak? Yani ilmi nokta-i nazardan baktigimizda, Kirim Tatar muellifleri arasinda birinci piyesi yazan jahsin adinin bugun de agikga tahmin edilip soylenmesine ihtiyag vardir [8]. «Olacaga £are Olmaz» piyesi II Cihan Savaji sonrasi ismail Asanoglu Kerim tarafindan bulunup, arapga yazidan tercumesi yapilmij ve bazi anlajilmayan yerlerinde izahatlar, zor sozlerin lugati ve etrafli bibliyografik bilgilerle beraber iki defa yayimlandi [8].

i. Kerim kendi yazilarinda kayit ettigi gibi, S.A. Ozenbajli'nin piyesi 1901 yilinda basilsa da, aslinda 1897 yilinda yazilmijtir. Buna delil olarak muellifin piyeste yazilan igerikteki sozleri hakla gelir. Hem S.A Ozenbajli kendinin bu girij sozunde, kendisini usta bir sanat tetkikgisi sifatinda gosterip, sahne sanatinin vazifesi ve ehemmiyetine buyuk kiymet vermijtir. Onun bu seyrek yazisinin tiyatromuzun tarihi ve umum milli medeniyetimiz igin buyuk kiymet vermij oldugundan, bu sanatimizin bir nazar ve variyeti sifatinda kabul edip, onu tumuyle misal olarak getiriyoruz. Dili gok agirdir. Ama eksikliginin hatiri igin higbir sozleri bozulmadi. Anlajilamayan sozleri igin verilen izahatlar muellifin sozlerini anlamaya yardim eder.

«Mukaddeme, Ehl-i tetkik oluvla basar ve erbab-i istidat olanlarin cumlesi teslim iderler ki (yani istidatli tekkikgi, seyirci ve bilenler hakikat olarak soylerki. - S.K.) tiyatro tesmiye eyledigimiz ("teatr" - tiyatro dedigimiz. - S.K) - bir ayne-i hakikatnamedir. (hakikat kuzgusudur. - S.K.) Tiyatro insanlari bir yere yigip faydasiz jeylerle baj kutup, onlarin paralarini almak kasti ile yapilmayip, beyn-i bejere bir edebi umum makaminda (insanlara bir baba sifatinda. - S.K.) her beyana, her kusur ve noksanlarin oldugu misalle kendilerini gostererek, onlari igtinap etmeleri (sikilmalari. - S.K.) lazim gelen ve bir takim jan-i insaniyete higbir zaman tensip (layik. - S.K.) gorulmemij olan etvar (hareket usulu. -S.K.) ve hareket-i hayvaniyeden saglamk ve vazife-i adamiyet olan jeyler hakkinda sirangahde (dolu, kanarak. - S.K.) igtima eylemij olan (toplanan. - S.K.) hemcinslerimiz gayret, hamiyet, (hasiyet. - S.K.) ve merhametlerini celp etmekle beraber (onlarin gonullerine nur vermek ile. - S.K.) haleti-i istikamet (dogrruluk sinirlarina. - S.K.) ve insaniyete tedrica (derece. - S.K.) olsa da, davet ve celp edebilmek igin, zevat-i millet perver (millet sever kijiler. - S.K.) ve ajhas-i hamiyyet-menda (milli jeref sahibi kijilere. - S.K.) temzik yapip (yani gonullerini onlara «yirttirip». - S.K.) meydana getirmij olduklari bir vasita ve alet-i mahsuseleridir. Ve bir de diyebiliriz ki, bu tiyatro dedigimiz vasita Avrupa'lilar indinde (tarafinda. - S.K.) bajli bajina edebiyat dairesinde bir ilim adi olur ve olunmak dahi sezadir (munasiptir. - S.K.) gunku o, kemal-i nagis (eksikliklerin gogunu. - S.K.) ben-i bejre (insanlara. - S.K.) ibraz edip

1 Керимова Севиль Асановна, к. искусствоведения, доц., старший научный сотрудник НИИ крымскотатарской филологии, истории и культуры этносов Крыма ГБОУВО РК КИПУ имени Февзи Якубова (Симферополь, Крым)

(gösterip. - S.K.) büyük hizmetler etmij ve jimdiki halde ede gelmekte ve daha gok zamanlar dahi etmesi gerektir!

Tiyatro - bir «ilimdir» dedigimizden sonra, cemiyeti de bir mekteb-i edep desek, bajka ne gerekir! günkü onun nazar-i ibretle Sokrat'in «Edebi edepsizlerden ögrendim» dedigi gibi, sahne temajasina nazar-i ibret le muntazir olup (bakip. - S.K.) hakikat hal temajayi layigiyla görüp, tefhimini (manasini. - S.K.) da bilenler igin bu bir sahne-i ibret bahja-i zigiymet (dilberlik bagiji. - S.K.) ad oluna bilemez mi? Cümleden biri jimdi ileride okuyacagimiz cümlenin (bütününün. - S.K.) istifade edecegi (faydalanacagi. - S.K.) gibi lisan-i mader zadimizle (ana dilimizle. - S.K.) yazilmij olan ju vukuat-i garibe-i faciadan (faciali ve acinikli vakalardan. - S.K.) bir hayli (bir gok. - S.K.) seza-i zimmet insafiye (insaf sahibine münasip. - S.K.) ve reva-i millet islamiyemiz (islam milletine layik. - S.K.) olmayan, hazirsa yirminci asir terakki nejde (ileri nesil. - S.K.) arzularimizda, adetlerimizde, hayvaniyetin bile dijinda olan noksanlarimizi müjahade edip (jaati olup. - S.K.) hig olmazsa bu yüzden onda birinin ikmaline (kemale ermsine. - S.K.) bazl-i himmet (büyük gayret. - S.K.) idup da, bu kadar ala... kesb-i ahlak-i insaniye (kerem ahlak sahibi insanlari. - S.K.) idersek, hata mi etmij oluruz? - demekle sözün noktasini koyarim. (Seit Abdula Ozenbajli. Bahgesaray, Kirim. ijbu «Olacaga £are Olmaz» adli tiyatronun deruninde (münderecesinde. - S.K.) gösterilen faciali dügün Tavrigeskaya guberniye dahilinde (iginde. - S.K.) Bahgesaray kariyesinde, Kuvuj nam kariyede 1897 sene-i miladiy (hristiyan takvimi boyunca. - S.K.) ocak ayinin 12. ci gününe müsadif (rast gelmij. - S.K.) gecenin yarisindan sabaha kadar ayette isimlerini tezkar edeceklerimiz ajhas (hatirlayacak adamlarimiz. - S.K.) vaka olmuj bir kazaile keha bender (ayipli bir kaz ile baglidir. - S.K.)».

ijte, bu «ayipli kaza ile bagli jahislar», Piyes sahneye koyulduktan sora, kendilerini taniyarak (nasil tanimasinlar ki, vakanin oldugu yeri, köyü, günü, hatta saati bile tamamen yazar tarafindan belgelenmij), Ve belli derecede ayiplanarak, maskara edildikleri igin son derece canlari agrimij, Seit Abdula Özenbajli'ya derin bir kin beslerler. O kadar ki, iyi bir firsat bulduklarinda, piyesin müellifini taj yagmuruna tutarlar. Hem bu hareketler bir tarafa, S.A. Özenbajli gösteride kadin rolünde oynadigi igin bazi yerli mollalarin kizginligina sebep olmujtur. Onun adina gejitli pislikler ile dolu mektuplar gelir, iginde kalbe saplanan hanger jekilleri bulunurdu, yani ölüm cezasina garptirilacagi haber verilirdi. Ve, ahiri, S.A. Özenbajli'nin senelerce para toplayip ijletmeye agtigi kahvehanesini de yaktilar! Bu jeyleri 1933 yilinda haziran ayi 9. günü torunu Meryem Özenbajli yaptigi sohbetimizde hatirlarken, babasinin, yani Ahmet Özenbajli'niin söyledigine göre S.A. Özenbajli böyle zulümlere dayanamayarak aklini kaybetme derecesine geldigini de ilave etmijti. Evet, bu acikli halin sesi sedasi ve bu ile ilgili agir düjünceler sonunda matbaa yüzünde de öz aksini buldular. Piyes sahneye koyulduktan ve geyrek asir gegtikten sonra bu sahne oyunu ile bagli vakalarin ijtirakgisi Celal Meinov «Olacaga £are Olmaz» piyesini meydana gikaran problemleri jöyle tarif eder [6].

1902 senesi nisan 19. günü sahneye Seit Abdula Özenbajli'nin Kirim Tatarlari hayatindan yazilmij «Olacaga £are Olmaz» adli piyesi koyulmujtu. Bu piyeste yazar tatar dügününü ve dügünün devaminda yapilan adetleri bütün girkinlikleri ile tasvir ediyordu. Eger bundan evvelki piyesler halkin muhabbetini celp etmij ve ruhunu okjamij ise «Olacaga £are Olmaz» piyesi bütün temajacilarin yüregini bulandirip, artistleri ise gejitli azap ve tahgirat (hakaretler. - S.K.) iginde birakmaya sebep olmujtu. Acaba, ne olmujtu ki ahali tiyatroya karji dijlerini bilemeye bajlamijti? ijte, büyük kaygiya neden olan bu suale cevap verecegiz. 25 yil evvel Kirim Tatarlari bundan daha ziyade cahil, daha ziyade fanatiktiler. Mekteplerde falakalar (ceza aletleri. - S.K.) hüküm sürerdi. Halk birgok adetleri din hükmünde görmek üzere terbiye edilmijti. Halk, adetlerinin en kügügüne dokunuldugu zaman bile, ayaklanir ve hincini etrafa sagardi. ijte, öyle bir zamanda idi ki, Bahgesaray gengleri sahneye «Olacaga £are Olmaz» piyesini koymujlardi. «Saran pehlivan» ve «Zavalli £ocuk» piyeslerinde Kirim Tatar hayatindan higbir eser yoktu, ve bu piyesler sahneye koyulunca, halk onlarin oynanmasini «komediye» - diye bakarlardi. «komediye «- dendigi zaman, ahalinin nazarinda hep gülünecek oyunlar, jakacilar, aralarda oynayip gezen yuvarlanan, ve devrilen artistler, maskarabaz (palyagolar. - S.K.) görünürdü. Bunlara sebep olmaliydi ki, halk tiyatroyu seyrettigi zaman, bütün oyun boyunca kahkahalarla gülerlerdi. Lakin «Olacaga £are Olmaz» piyesi halkin ijtahini kesti, günkü burada yazar tatar adetlerinden bahsedip, onlarin sadece fena taraflarini göstermijti. Piyes oynanip bittikten sonra, ikinci günü bütün jehrin ahalisi kahvehanelerde ve sokaklarda piyes hakkinda söylejir, birbirlerini kizijtirip gülmeye (jamataya. -S.K.) gelmijtiler. Gene bu akjam artistler «Olacaga £are Olmaz» piyesini tekrar oynamak igin tiyatroya, binasina geldikleri esnada, bir sürü halk tiyatro binasina gelerek onlari tajlayarak tiyatrodan kovalayarak gikardilar» [6].

Agikga görüldügü gibi ve esasli deliller ile ispat edildigi gibi; piyes sahnede bir defa oynanmasi ile büyük jamata gikarmij. Hem öyle bir jamata ki piyes bundan sonra bir daha sahneye koyulmamij! «Terciman» gazetesinde yayimlanan tiyatro ile bagli bilgileri ne kadar gözden gegirsek de «Olacaga £are Olmaz» piyesi ikinci defa sahnelendigine rastlamadik. Bir taraftan, S.A. Özenbajli dramasinin ve sahne sanatinin manasini temelinden anlayan ve sahnedeki görünüjleri iyi gören bir yazar sifatiyla acaip eserler yaratmijtir. Diger taraftan, bizim anladigimiza göre, yazi teksti ile sahneye koyulan oyun arasinda bayagi farklar vardi, ve tamam bu fark seyircilerin

kujkulanmasina, telajlanmasina sebep olmujtur. Piyesin teksti sahneye uygun hale getirildiginde dekorlari, elbise (urba), hareket, ses, plastik hareketleriyle keskinlejtirilir, belki, bayagi degijiklik yapilarak seyircilerin tesirini hususiyetlejtirip özgünlejtirirdi. Tekste bir gok bölümler adi duruju aksettiren levhalar sifatinda kabul edilirdi. Mesela kizinin dügün tedarigini gören Muhterem aga ve zevcesi (kadini) Sündüs hanimin arasinda gegen kavgali sohbet bile, bazen keder, bazen neje, bazen de düjüncelere daldirsa da, seyircinin eline taj aldirmaya sebep olmazdi:

Muhterem - Ne söyleyecegimi bilmezsin?! Bilmez isen, ijte jimdi söylüyorum, bak, dinle, haberin olsun! Ben bu evde tam bir hafta davul-zurna galdirip dügün yapacagim, - diye de sizlere bajimi güttürmem, bildin mi? Yaliniz iki gün, iki gece galsalar yeter. Damada da haber verelim de, galgicilari iki günden fazla tutmasin. Hem ona ucuz olur, hem de bize rahatlik!

Nedersin?

Sündüs - Vay, Rabbim! Bu adam jajirmij - kudurmuj! iki gün diyor!

Mühterem - Ha, jajkin! iki gün neyine yetmiyor? Bu kirksekiz saatin ziriltisi az mi? Bir davul iki zurna, vallahi kafani sarsarlar.

Sündüs - Vay, anacigim! Daha bir davul iki zurna diyor. Ben öyle yarim yamalak dügün eder de cemaate maskara olamam. Davul da iki tane olmasa ben razi olmam!

Mühterem - Ha, jajkin! bir davul neyine yetmiyor? Daha iki de zurna!

Sündüs - Nafile, nafile! Sakin bana olmayacak jeyler söyleyip benim tepemi attirmayin!

Mühterem - Senin ister tepen atsin, ister bajini tajtan taja vur, Ben bu jeylerin sözünü gok önceden söyledim. §imdi sana uyup ta sözümden mi dönecegim?

Sündüs - (Ellerini dizlerine vurarak) Vay cancagizim, artik ne yapayim? Kizlarina bir hafta dügün yapmanin garesini bulamadilar diyecekler! Aslinda metnin faciali ve gayet acikli yerleri de okuyucuda yalniz hüzün ve keder duygulari uyandiriyor. Zamanlar ve devirler gegtigine bakmadan Damadin (Mustafa'nin) evini yakan ve bir gocugun yanmasina sebep olan katillere, derin bir nefret hissedilir. Piyes o zaman ikinci defa sahneye gikarilmadi, -dedik. Ama tam 25 yil sonra, zaman ve anlayijlar bayagi degijtikten sonra «Olacaga £are Olmaz» Kirim Tatar Devlet Tiyatrosu tarafindan yeniden canlandirildi. 1926 yili nisan ayinin 26'sinda sahneye koyulan bu oyun artik seyirciler tarafindan bambajka kabul edildi. Belli reklamcimiz Mamut Nedim'in yazdigina göre: «Piyes bugün igin bize gülüng geliyor. £ünkü tatar alemi yirmi bej yil iginde medeniyet ve kültür yolunda büyük adimlar atti. Lakin bu dügün, orta yaji gegmij birgok yengelerin gözlerini yajartti. bir gok analara ah gektirdi. Bir gok yajli gelinleri hüzünlendirdi. Lakin eski hatiralari herkes sevinerek seyretti, doya doya yajadilar» [7]. Emin olarak söylemek mümkün ki, «Olacaga £are Olmaz» piyesi sahneye az koyulsa da, bir edebi eser olarak edebiyatimizda kendi silinmez ve özgün ismini birakmijtir. Buradaki görülenler ve yaratilan hayaller, jüphesiz güglü bir kalemin mahsulu olarak, Kirim Tatar bediy sözünün inceligi, zenginligi ve tesir kuvvetini agikga göstermektedir. Piyesin son perdesinde olan gegmij vakalar oyuncunun dikkatini daha gok gekmij, en ince hislerini uyandirmij, onun yüregini acitmij ve sizlatmijtir. Yedi yajindaki evladinin yanginda kaldigini gören ana, o dakikada artik dünyasindan vazgegip, kendini de amansiz o ateje atmak igin kojar. Onun bilmeden yaptigi hareketleri, bagirip - gagirmalari ve agitlari son derece acikli olup, ister istemez derin duygular uyandirir.

§erife - (Alevlenmij pencereye bakarak) Vacip, Anafi, Evlatlarim, bu tarafa gelin! ^abuk gabuk olunuz! Bana dogru bana dogru! Pencereye! Pencereye! Vacip- Aman! Yandim, anacigim!!!! (Diye aglayarak anasina atilir).

Anafi - (Aglayarak) Kavruldum!!! Yandim anacigim!!! §erife- Pencereyie kapiya!!! £abuk bu tarafa, bu tarafa!!! Anafi- Gittim anacigim, gittim-m-m!!! Helal et!!! (Demekle pencereye atilirken, öte tarafa yikilip gittigi görülür).

§erife - Vay, ogulcugum!!! Evladim!!! Seni ben türlü emekle besleyerek büyüttügüm o nazik vücudunu bugün atejler iginde görmeye yetijmeseydim!!! Vay, kara yazili evlatgigim!!! ^ocugum!!! ^ocugum, bundan sonra dünyada yajamak anana da haram olsun!!! (Deyince, Dehjetinden ve neye ugradigin bilmediginden gehresi agarmij ve gözleri gerilmij olan Nafe igeri girer-girmez) Vay, bigare adam!!! Anafi nerede? Evladin kül oldu da-a-a!!! Vay, kuzucugum!!! Yandin da gocugum!!! Artik anan da sana kurban olsun, ogulcugum!!! (Diyerek, egilip kendisini ateje atmak isteyince). Nafe - (Hüngür hüngür aglayarak) Gel Allah igin olsun, benim de bir kat daha cigerimi daglama, karicigim!!! (Diyerek §erife'yi zorla ateje atilmaktan kurtarir).

§erife - Allahini seversen birak ki, evladimin küllerine ben de karijayim da kurtulayim, ah!!! Oglum!!! Evladima kurban gideyim de!!! Canim isterse, cehenneme gitsin! Sevgili oglum yanip kül olduktan sonra, ben cehennemden gayri yerleri ne yapayim?!.

S.A. Özbajli'nin bu eserinden bajka daha bir gok orijinal jiirleri ve tercümeleri vardir [9]. Ve lakiin umumen aldigimizda, onun icadi yaliniz son yillar iginde ögrenilmeye bajlanilmijtir. Onun igin bu gün de onun icadi

üzerindeki çalijmalar ilk adimlar olarak kabul edilmeli. Hattatligi ve yaziciligi sayesinde, S.A. Özenbajli bir kaç seneler «Terciman» da çalijip ismil Gaspirinskiy'e de yardimi dokundugu açiklanmijtir. Edebiyatimizin kökünde kendi yerini alan parlak bir yildizimizdir. 1924 senesi б ocakta kalbi ebediyyen duran yazarimiz hakkinda mejhur alim ve edibimiz O. Akçokrakli hususi bir ahenkle jöyle sözler söylemijtir: «S.A. Özenbajli tatarin edebi ve ijtimai hayatinda mejakkatli adimlar atanlardan birisi olan mazlum halk jairidir» [1G]. §u yillda, yani 19G2'de, Kirim Tatarca oynanilan piyeslerden biri daha «Zavalli Nayle Hanim» adli piyestir. ijte bu eserin müellifi ve mündericesi hakkinda hiç bir türlü malümat bulamasak da, «Terciman»in haberine göre, piyes oynalinan yerde temaja vaktinde yerli halk ile dolu olup, hayir ijleri için bayagi meblag (akça) toplanmijtir. Ve ilave olarak - «ana dilde oyunlar halki çok meraklandirdigi açikça görülür. «denilmektedir [11]. 19G3 yili gelince, bu arada Kirim sahnesine birkaç tercüme edilen merakli piyesler çikarilmijtir. Bunlardan Osman Akçokrakli'nin N.V. Gogol'dan tercüme edilen «Evlenmek» («Jenitba») piyesi dikkatimize çekiyor [12]. Hem bu eser ayni yil 64 sayfa kitapçik jeklinde Sank Petersburg'da nejredilmijtir.

Керимова Севиль Асановна.

«Чему быть, тому не миновать» - первая крымскотатарская пьеса,

написанная С.А. Озенбашлы в период: конец XIX и начало XX века

Аннотация. В статье рассматриваются проблемы, успехи и трудности первой постановки драмы С.А. Озенбашлы «Чему быть, того не миновать», написанная в 1897 году и поставленная на сцену в 1901 году. Показано воздействие театра на улучшение положение народа по средствам сценического искусства на духовную и культурную жизнь общества.

Автором буквально по крупицам собирался материал для раскрытия более полной и ясной картины влияния театра на общество. Проанализированы, описаны события и отдельными фрагментами показаны пороки, недостатки культуры поведения зрителей, отрицательное восприятие ими пьесы где огражается реальное событие из поучительного прошлого. Приведены коментарии Джеляла Меинова как старообрядцы имели достаточно сильное влияние в обществе и как пьеса вызвала большой резонанс.

Ключевые слова: театр, пьеса, Крым, татары, Озенбашлы, Сеит.

Kerimova Sevil' Asanovna.

There's no Escaping the ЬеуКаЫе» - The First Crimean Tatar Play,

Written by S.A. Ozenbashly in the Period: Late XIX and Early XX Century

Summary. The article discusses problems, successes and difficulties of the first production by S.A. Ozenbashly "There's no escaping the inevitab^^ written in 1897 and put on the scene in 1901. The effect of the theater through scenic art on improving the situation of the people, on the spiritual and cultural life of society is shown.

The author literally painstakingly collected material to reveal a more complete and clear picture of the theater's influence on society. The realities of that time are thoroughly analyzed and described, the disadvantages of the audience's behavioral culture of spectators who negatively perceived the play, in which real events from the not so long past were described, were separately noted. The comments by Celal Meinov presented in the article clearly demonstrate the great resonance that the play caused in society, and the rather strong influence of traditionalists on the Crimean Tatars of that time.

Keywords: theater, play, Crimea, Tatars, Ozenbashly/

Edebiyat

1. Aqçoqraqli O. Seit Abdulla Özenbajli kim edi? / O. Aqçoqraqli // Yeñi dünya.- 1924.- Ocaq 11.

2. Bagçasaray // Terciman. - 19G2. - Nisan 22.

3. Bagçasaray. Teatro // Terciman. - 19G2. - Araliq 29.

4. Gafarov B. Osman Asanoglu Aqçoqraqli / B. Gafarov // Yildiz. - 198G. - № 1. - S. 157.

5. Gasprinskiy i. Kütüphane-i-cedide ve Terciman nejriyati / i. Gasprinskiy. - Bagçasaray: Matbaa-i-Terciman, 19G2. - 12 s. - S. 7.

6. Gogol N. Evlenmek. i ki perdeli komediya / N. Gogol; terc. O. Aqçoqraqli. Sankt-Peterburg: Matbaa hane-i

ilyas Mirza Boraganskiy ve Kompaniyasinda tab olundi, 1903. - 64 s.

7. Görkiy M. Bahadur han ve onin oglu Hudaverdinin hikâyesi / M. Gorkiy. - Bagçasaray: Matbaa-i Terciman. - 1903. - 16 s.

8. Kerim i. Seit Abdulla Özenbajli. Olacaga çare olmaz / i. Kerim // Yildiz. - 1995. - № 1. - S. 17. - 31; Kerim i.A. Qirimtatar edebiyati. Qullanma derslik / i. Kerim. - Aqmescit: Qirimdevoquvpednejir, 1995. - 352 s. - S. 97 - 114.

9. Meryem Özenbashli ile görüjmemiz 9 Haziran 1993'te Tajkent'te gerçeklejti. Konujmanin kayitlari i. Kerim tarafindan yapildi. - S.A.

10. Molyer. Zoraki tabip / Jan Batist Poklen. - Bagçasaray: Matbaa-i-Terciman, 1901. - 40 s.

11. Nedim M. Çeytansiz yubiley / M. Nedim // Yeni dünya. - 1926. - Nisan 28; Meinov C. Qirimda tatar teatrosi / C. Meinov // Yeni dünya. - 1925. - Kasim 17.

12. Tavsilâtlica i. Kerimnin kitabinda: Kerim i. X1X asirnin sonu ve XX asirnin bajinda qirimtatar bediy sözünin evrimi / i. Kerim. - Simferopol: Krimuçpedgiz, 1998. - 184 s. - S. 40 - 45.

го го

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası