dünyanın ilginç gelenekleri / Şenlikler ve Gelenekler - Almanya Dışişleri Bakanlığı

Dünyanın Ilginç Gelenekleri

dünyanın ilginç gelenekleri

Tarihin en ilgi çekici dönemlerinden biri olan Viktoryen Dönem&#;de (), Dagerreyotipi adı verilen fotoğrafçılık tekniğinin geliştirilmesi beraberinde ilginç bir gelenek de getirmiş. Fotoğraf çekmeyi ilk kez mümkün kılan bu yöntem sonrasında, pek çok insan, ölen yakınlarının da yer aldığı fotoğraflar çektirmeye başlamış. Neyse ki bakması yürek isteyen bu fotoğraf geleneği uzun sürmemiş. Ancak dünyada öyle gelenekler var ki her biri dudak uçuklatır, uyku kaçırır türden. İşte pek çoğu halen devam eden, dünyanın dört bir yanından, birbirinden ilginç 14 gelenek&#;

1. Var mı muzlu ölü isteyen?

Yanomami shaman watching a tribal dance.

Amazonda yaşayan dünyanın en ilkel kabilesi Yanomami üyeleri, ölümün doğal bir olay olmadığını düşünüyorlar. Bu yüzden ölüleri yakıyor, sonra da küllerini muzla karıştırıp yiyorlar. Bu sayede ölenlerin yaşamlarını devam ettirdiğine inanıyorlar.

2. Dansçının göğsüne delik açan kızılderililer

danscinin-gogsune-delik-acan-kizilderililer-listelist

Acı çekmenin öldükten sonra yeniden doğuşu simgelediği Kızılderili kabilelerinde doğayı onurlandırmak için yapılan güneş dansında dansçının göğsüne delik açılıp bu delikten halat geçiriliyor. Dansçı, güneş dansı yaparak, yaşam ağacını sembolize eden ağaca bağlanan halattan kurtulmaya çalışıyor.

3. İyi şans için seks şart

iyi-sans-icin-seks-sart-listelist

Endonezya’daki bir geleneğe göre iyi şans isteyen biri, Gunung Kemukus Dağı’na giderek her 35 günde bir, birbirini takip eden 7 adet ilişki yaşamak zorunda. Dağa gidenler hangi sınıftan ya da meslek gurubundan olursa olsun evli ya da bekâr fark etmeksizin bir yabancıyla cinsel ilişkiye giriyor. Eski bir Java dininden kalma bu ayinin iyi şans getirdiğine inanılıyor.

4. Kendilerini kamçılayan Şiiler

kendilerini-kamcilayan-siiler-listelist

Şiiler, Hz. Muhammed&#;in torunu Hüseyin&#;in acısını paylaşabilmek için zincirlere bağlı bıçaklarla kendilerini kamçılar.
Not: Şiiler genellikle Caferilerle karıştırılır. Hâlbuki Şii, “Ali&#;ye yandaş olan” anlamına gelir.

5. Bungee Jumping&#;e Benzeyen Gkol Geleneği

bungee-jumpinge-benzeyen-gkol-gelenegi-listelist

Pasifik&#;te bulunan Bunlap köyünde sürdürülen Gkol geleneği bungee jumping&#;e benziyor. Bileklerine ip bağlayıp özel yapılmış tahta kulelerden atlayan insanlar, ne kadar uzağa atlarlarsa tanrı tarafından o kadar kutsanacaklarına inanıyor.

6. 7 gün geçtikten sonra yapılan ”Asıl Ölüm Ayini”

7-gun-gectikten-sonra-yapilan-asil-olum-ayini-listelist

Afrika’nın Benin Cumhuriyeti’nde konuşulan bir etnik dil olan “Fon” dilinde “voo” içe bakış, “doo” ise “bilinmeyen” anlamına geliyor. Voodooistler Tanrı Djo’ya inanıyor. İnanışa göre başlangıçta, her insana rehber olarak bir ruh, yani “loa” veriliyor. Böylece “insan”, “ruhsal bir varlığa” dönüşüyor. Bu ruhsal varlık “birer küçük melek” olan üç ruhsal parçadan oluşuyor. İnsanın yaşamı boyunca bu ruhsal parçalarını kendi iradesiyle geliştirmesi ve mükemmelleştirmesi gerekiyor. Böylece “savunmasız” bir yaratık olan insanın yeniden “tanrı”ya dönmesi sağlanıyor. Başlangıçta “birer küçük melek” olan üç ruhsal parça, tapınaklardaki özel odalarda, kilden yapılmış kavanozlar içine konuluyor. Amaç, onları kötü ruhlardan, büyücülerden korumak. Kişi öldüğünde, bu kavanoz kırılıyor ve serbest kalan ruh parçalarının, cansız bedenin etrafında 7 gün boyunca dolaştığına inanılıyor. Ruhun bedenden ayrılma işlemi ise, ölümün üstünden 7 gün geçtikten sonra yapılan ”asıl ölüm ayini” ile gerçekleştiriliyor. Bu ayinin sonunda bedenden ayrılan ruh, suların altında yaşamaya gidiyor. Derinliklerde bir yıl bir gün kalan ruh, daha sonra “Wete Mo Nan Dlo” töreni sırasında yeniden geri çağrılıyor ve bir kavanoza konup ormana bırakılıyor. 16&#;ncı yeniden doğuştan sonra ise bu ruh, Tanrı Djo ile birleşiyor ve her yeni doğan insana rehber olarak verilen “loa”ları üretiyor. Böylece Voodooistler, ölümle sadece tanrılarına hizmet etmekle kalmıyor, onun yeniden doğmasını da sağlıyorlar.

7. Ölülerini gökyüzüne gömüyorlar

olulerini-gokyuzune-gomuyorlar-listelist

Reenkarnasyona inanan Tibetli Budistler vücudun öldükten sonra korunmasına gerek duymuyor. Bu yüzden ölenlerin bedenlerini yırtıcı kuşların yemesi için genellikle yüksek yerlerdeki açık alanlara bırakılıyorlar.

8. Ateşin üzerinde çıplak yürüyüş

atesin-uzerinde-ciplak-yuruyus-listelist

Malezya&#;da Taoistlerin düzenlediği 9 İmparator Tanrı Festivali&#;nde ateşin kusurları ve kötü ruhları uzaklaştırdığına inanan insanlar, korun üzerinde çıplak yürüyor. Böylece insanların gerçek ruhlarının gücünün ortaya çıktığına inanıyorlar.

9. Ölülerle dans

olulerle-dans-listelist

Her yıl Madagaskar&#;da düzenlenen ve kemiklerin dönüşü anlamına gelen Famadihana Festivali&#;ne katılanlar, ölü beden ne kadar çabuk çürürse o kadar hızlı sonraki yaşama geçeceklerini düşünüyor. Bu yüzden önce ölü bedenleri mezarlarından çıkarıyor, sonra da onlarla beraber dans edip şarkı söylüyorlar. Gelenek bitince de ölüleri tekrar gömüyorlar.

Yanağa bıçak, kılıç, kanca…

yanaga-bicak-kilic-kanca-listelist

Tayland Puket&#;te her yıl düzenlenen Vejetaryen Festivali&#;nde gönüllüler yanaklarından bıçak, kılıç, kanca ve hatta silahlar geçiriyor. Bu ayin sırasında tanrının bedenlerine girdiğini ve onları kötülüklerden koruduğunu düşünüyorlar.

Sallanan tabutlar

sallanan-tabutlar-listelist

Filipinler Sagada’da bulunan kireçtaşlarından oluşmuş mağaralar, bölgenin ölülerinin evleri olarak kabul ediliyor. Birçok insan mağaralara gömülürken, uzun zamandır süre gelen bir geleneğe göre, tabutlar da ölünün gömüldüğü mağaranın dışına asılıyor.

15 metreden aşağıya bebek atmak

metreden-asagiya-bebek-atmak-listelist

Hindistan’ın Maharashtra bölgesinde bulunan Solapur’da yaşayan ve bebeklerinin sağlıklı bir ömür geçirmesini isteyen ebeveynler, her sene 15 metrelik bir apartmanın çatısından bebeklerini aşağıya bırakıyor. Aşağıya atılan bebekler diğer köylülerin gerdiği bir çarşafa düşüyor.

Ölüyle beraber yaşamak

oluyle-beraber-yasamak-listelist

Endonezya’da yaşayan Torajan adlı etnik bir grup için cenaze töreni hayatın oldukça önemli parçalarından birisi sayılıyor. Bir ailenin bu önemli tören için gerekli parayı biriktirmesi zaman aldığı için de, ailenin ölü üyesi giysilere sarılarak aylar boyunca evin altında saklanıyor. Torajanlar ölen ruhun, cenaze gerçekleşene kadar onlarla yaşadığına inanıyorlar. Ölen kişi gömülmeye hazır hale geldiğinde ise tabutu genellikle bir mağaranın içine yerleştiriliyor. Mağaranın girişine ise dışarıya bakar şekilde ölen kişinin heykeli dikiliyor.

Ölüleri yiyen Aghori babalar

oluleri-yiyen-aghori-babalar-listelist

Hindistan&#;ın Varanasi şehrinde yaşayan ve ölüleri yemeleriyle ünlü Aghori Babalar, insanların en büyük korkusunun kendi ölümleri olduğuna inanıyor. Bunu aydınlanmanın önünde bir engel olarak gören Aghori Babalar, ölümle ölüleri yiyerek yüzleşiyor.

Dünyada sayısız farklı kültür varken her birinin benzer geleneklere sahip olması beklenemez. Her toplum kendi geleneklerine aşina olarak büyüdüğünden dolayı bunları garipsemiyor olsa da dışarıdan bakan pek çok insan için bu gelenekler oldukça tuhaf görünebiliyor. Bu kadar çok ülke, din, kabile ve adetlerin olduğu bir dünyada karşınıza çıkabilecek gelenek ve alışkanlıkların farklılıklarına inanamayacaksınız. Tabii bir de bazı geleneklerin bizim ülkemizde olanlar ile ne kadar benzediğini gördüğünüz zaman da şaşıracaksınız.

Dünya üzerinde medeniyet başladığından bu yana uzun bir yol kat etmiş olsak da, bazı topluluklar asırlık geleneklerine hala sıkı sıkıya bağlı ve bu gelenekler duyanların pek çoğuna “Nasıl yani?” dedirtiyor. Eğer sen de farklı din ve kültürlere ait bu alışkanlıkları merak ediyorsan, gel bu tuhaf gelenekleri birlikte inceleyelim.

1. 25 Yaşındakilere Tarçın Atmak

DanimarkaGelenekler

Danimarka’da yaşıyor ve yirmi beş yaşına geldiğiniz halde hala bekarsanız sizi bazı tuhaf gelenekler bekliyor olabilir. Görünüşe göre bu gelenek, Danimarkalı baharat satıcılarının ticaret işine o kadar çok zaman ayırdıkları

Toplumlarda belirli bir yaşa ulaşmak farklı şeyler ifade ediyor. Örneğin bizim ülkemizde 18 yaşına gelmek reşit olmak anlamına geldiğinden dolayı büyük bir önem yükleniyor. Amerika’da ise yaş kutlamaları bu şekilde oluyor. “Sweet sixteen” olarak adlandırılan bu kutlamalar hemen hemen her gencin heyecanla beklediği organizasyonlar oluyor. Peki ama 25 yaşına gelenler hakkında bir gelenek duymuş muydunuz? Bir Danimarka geleneğine göre 25 yaşına ulaşan kişilere tarçın atılıyor. Fakat küçük bir detay var. Bu uygulama yalnızca bekarlara yapılıyor. Daha da kötüsü eğer 30 yaşına gelir ve hâlâ evlenemezseniz tarçının yerini acı biber alıyor. Her ne kadar komik bir gelenek olsa da gençlerin üzerinde evlilik baskısı yarattığı kesin.

2. Bebek Fırlatmak

HindistanGelenekler

Kültürünüze ve dini inancınıza olan bağlılığınızı göstermek için ne kadar ileriye giderdiniz? Dünyanın her yerinde birbirinden tuhaf gelenek ve adetler var. Bunlardan bir tanesi de Hindistan’da yaygın bir şekilde uygulanan

Tarçın fırlatmak bir noktaya kadar kabul edilebilir olsa da bebek fırtlatmak mı? Bir Hindistan geleneği olan bebek fırlatma ne yazık ki yeni doğmuş bebeklere uygulanıyor ve elbette bu uygulamanın yeni doğanlara şans getirdiği düşünülüyor. Bizim geleneklerimizde yeni doğmuş bir bebeğe kimsenin dokunmadığı için oldukça tuhaf görünüyor olsa da Hintliler için son derece sıradan ve normal bir alışkanlık. Dahası, bebek oldukça yüksek bir manastırın tepesinden aşağıda bekleyen yetişkinlere fırlatılıyor. Ellerinde bir çarşaf ile bekleyen yetişkinler de doğal olarak bebeği yakalıyor. Her senenin Aralık ayında uygulanan bu gelenek sağlık ve şans getirdiği düşünüldüğü için çok seviliyor.

3. Üç Günlük Tuvalet Yasağı

EndonezyaGelenekler

Bir geleneğin insan sağlığı için bu kadar tehlikeli olabileceğini düşünmezsiniz fakat Endonezyalı yeni evlilerin başına gelenler gerçekten sizi şok edecek kadar tuhaf. Bu kültürel geleneğe göre  yeni evli Endonezyalı çiftlerin

Neden böyle bir gelenek var diye uzunca düşünmenizi sağlayacak alışkanlıklardan bir tanesi de üç günlük tuvalet yasağı. Endonezya’da yaşayan bir kabileye ait olan bu gelenek evlilikten sonra uygulanıyor. Tidong kabilesi yeni evlenmiş olan çiftlerin en mutlu günlerinden sonraki üç günü adeta bir işkenceye çeviriyor. Bu yasak yalnızca tuvalete girmeyi değil aynı zamanda duş almayı da engelliyor. Bu süre boyunca hiçbir şekilde tuvalete girmeyen ve yıkanmayan yeni evlilerin ilerleyen zamanlarda çok daha sağlıklı çocuklarının olacağı düşünülüyor. Aynı şekilde eğer bir çift bu geleneği uygulamazsa bunun kötü şans ile sonuçlanacağı ve nihayetinde boşanacaklarına inanılıyor. Hiçbir şekilde evlilik ve tuvalete girmenin arasındaki bağlantıyı anlayamasak da, Endonezyalı yeni evli çiftlere mutlu bir hayat ve sağlıklı çocuklar diliyoruz.

4. Ölü ile Dans Etmek

MadagaskarGelenekler

Pek çok kültüre göre ölüm, bir süre önce vefat etmiş bir yakının mezarını ziyaret etmek anlamına gelir ve çoğunlukla hüzün ve sessizlik içeren bir süreçtir. Fakart Madagaskar'ın Hauts Platosu'nda işler

Bazı gelenekler tuhaflıkları ile dikkat çekerken bazıları direkt olarak korkunç oluyor. Bir Madagaskar geleneği olan ölüler ile dans etmek son derece rahatsız edici bir uygulama. Her yıl düzenlenen Famadihana isimli bir festivalde aileler vefat eden yakınlarını mezarlarından çıkarıyor ve müzikler eşliğinde onlarla dans ediyorlar. Zaten yakınlarını mezardan çıkartmaları oldukça ürkütücüyken bir de onlarla dans etmeleri oldukça unutulmaz görüntüleri ortaya çıkarıyor. Belirli bir kabile tarafından uygulanan bu geleneğin ölen kişileri anmak ve ruhlarını onurlandırmak için yapıldığı söyleniyor. Her ne kadar iyi bir amaç için yapılıyor olsa da bu geleneğin ne kadar tuhaf olduğu su götürmez bir gerçek.

5. Maymunlara Hizmet Etmek

TaylandGelenekler

Lopburi, Tayland'ın en eski şehirlerinden bir tanesidir. Kral Narai'nin Lopburi Sarayı ve tarihi bir tapınak olan Wat Phra Sri Rattana Mahathat dahil olmak üzere bazı muhteşem kalıntılara ve en gözde

Sırada tuhaf bir Tayland geleneği var. Maymun Festivali olarak adlandırılan bu tuhaf ve bir o kadar da eğlenceli uygulama Bangkok’a yakın bir şehirde her sene düzenleniyor. Özellikle turistlerden de büyük bir ilgi gören bu festivalde, üç bin tane maymun için devasa bir sofra kuruluyor. Hatta bunun için bir açık büfe demek daha doğru olur. Bir efsane olan Maymun Kral’ı onurlandırmak için düzenlenen bu festivalde maymunlar onlar için hazırlanan meyve ve yiyeceklerin tadını çıkarıyorlar. Maymunlar çeşit çeşit meyveyi tüm gün doya doya yerken insanlar da onları seyrediyor. Şükran sunmak için yapılan bu sevimli gelenek her sene oldukça renkli görüntüleri ortaya çıkarıyor.

6. Deve Güreşi

TürkiyeGelenekler

Her ne kadar bizim için oldukça sıradan gibi gelse de tüm dünyanın şaşkınlıkla seyrettiği geleneklerin başında deve güreşi geliyor. Temel olarak bir Yörük geleneği olan deve güreşi her sene Türkiye’nin

Listede bir tane de bizden gelenek var. Yaptığım araştırmalara göre diğer kültürler tarafından en tuhaf bulunan geleneklerimizin başında deve güreşi geliyormuş. Aslında bir Yörük geleneği olan deve güreşi, yerleşik hayata geçilmeden öncesindeki döneme dayanıyor. Ülkemizin birçok bölgesinde her sene düzenlenen bu güreşler sayesinde deve sahipleri de birbirlerini çok iyi tanıyor. Yani aslında her sene yarışmada benzer isimleri görüyoruz. Tabii güreş alanı da inanılmaz bir şekilde şenlikli oluyor. Deve güreşi seyrederken mangal yakanlar, piknik yapanlar… Tam bir curcuna! Ayrıca güreş sonucunda deve sahibine halı hediye ediliyor. Elbette hayvanların zarar gördüğü hiçbir geleneği onaylamadığımız gibi deve güreşini de onaylamıyor ve çağ dışı bulunuyoruz.

7. Gelin Kaçırmak

EtiyopyaGelenekler

Dünyanın hemen hemen her yerinde tuhaf ve rahatsız edici gelenekler uygulanıyor olsa da gelin kaçırma adeti muhtemelen bunlar arasında en korkunç olanlarından bir tanesi. On altı yaşında olduğunuzu, okuldan veya

Yine bize hiç uzak olmayan bir gelenek var sırada. Aslen bir Kırgızistan geleneği olan kız kaçırmak yüzyılda hala uygulanıyor ve bu gerçekten çok tuhaf. Bu geleneğe göre evlenme çağına gelmiş olan erkekler yolda görüp beğendikleri kızı kaçırma hakkına sahipler. Evlenecek olan adam arkadaşlarını topluyor ve daha sonra kızı bir yerlerde bulup onu kaçırıyor. Daha da tuhafı sonra bu kaçırdığı kızı aile evine getiriyor ve tüm aile üyeleri gelin adayını evlenmeye ikna etmeye çalışıyorlar. Elbette tüm bu süreç hiçbir şeyden haberi olmayan kadın için korkunç bir felakete dönüşüyor. Hiç tanımadığı, belki de hiç görmediği biriyle evlenmek için ikna edilmeye çalışan gelin adaylarının yaşadığı dehşeti düşünmek bile istemiyoruz. Ne yazık ki bu korkunç gelenek bizim ülkemizin bazı yerlerinde de uygulanıyor.

8. Bebek Plasentası Yemek

Gelenekler

Bazı kadınlar doğum yaptıktan sonra, fetüsü rahim duvarına bağlayan organ olan plasentasını korumayı ve onu yemeyi tercih ediyor. Bu plasenta smoothielerde çiğ olarak, lazanyada pişirilmiş şekilde veya dondurularak kurutulmuş ve

Ünlüler dünyasında da son derece popüler bir uygulama olan bebek plasentası yemek tıp dünyasını uzun süredir meşgul eden bir gelenek. Hayvanlar dünyasında çok sık karşılaşılan plasenta yeme durumunun insanlarda da yaşanıyor olması aslında çok da tuhaf değil. Çünkü pek çok konuda hayvanlar ile aynı eğilimleri gösteriyoruz. Bir inanışa göre bebek plasentası içerisinde bulunan oksitosin hormonu annenin güzelleşmesini ve gençleşmesini sağlıyor. Bundan dolayı gençleşmek isteyen kadınlar ve erkekler de çareyi plasenta yemekte buluyorlar. Hatta bunu yaparkenki görüntülerini sosyal medyada paylaşan insanlar bile var. Bildiğiniz tavada kızartıp yiyorlar. Gerçekten faydalı mıdır bilinmez ama tuhaf olduğu kesin.

9. Portakal Geleneği

MalezyaGelenekler

Bir portakal sayesinde hayatınızın aşkını bulabileceğinizi biliyor muydunuz? Malezya'da portakal fırlatmayı ve bu sayede de evleneceğiniz kişiyi bulmayı içeren bir gelenek var. Bu gelenek Chap Goh Mei festivali sırasında gerçekleşiyor

Yine tuhaf olsa da bir o kadar da eğlenceli bir gelenekte sıra. Malezya’da uygulanan bu gelenek yine bekarları konu alıyor. Chap Goh Mei adı verilen bu geleneğe göre bekar kadınlar kendi cep telefonu numaralarını bir portakalın üzerine yazıyorlar. Daha sonra da bu portakalı yakınlarında bulunan bir nehire atıyorlar. İnanışa göre onların ruh eşi olan adam bu portakalı buluyor ve nehirden alıp kadını arıyor. Hayatının aşkını bulma ümidi ile gerçekleştirilen bu gelenek her sene renkli görüntülere yol açıyor. Sonuçta gerçekten aşkı bulanlar oluyor mu bilmiyorum fakat çok eğlenceli bir gelenek olduğunu söyleyebilirim.

Bebek Üzerinden Atlamak

İspanyaGelenekler

Her ne kadar kulağa son derece saçma gelse de, şeytanı uzak tutmak, gezegendeki pek çok sıra dışı adetin ortak temasıdır. Birçok ülkenin ve kültürün bu konu hakkında kendine ait yöntemleri

Bebekleri rahat bırakın demek istediğim bir gelenek daha. Dünyanın hemen hemen her yerinde, tüm kültürlerde bebek iyilik ve şans ile bağdaştırılıyor. İspanya’ya özgü olan bu gelenekte de durum aynı. El Salto de Colacho isimli bebek üzerinden atlama festivali yılından beri her sene gerçekleştiriliyor. Geleneğe göre festival günü şeytan insanları kovalıyor. Bunun temsili olarak erkekler şeytan kostümü giyiyorlar. Sokak boyunca serilen yatakların üzerine güzelce giydirilmiş olan bebekler yerleştiriliyor. Şeytan kılığındaki adamlar sırayla bebeklerin üzerinden atlıyor ve bu geleneğin bebeklere hayat boyu sağlık ve şans getirdiğine inanılıyor. Kötülüklerden arınma olarak yapılan bu festival son derece renkli görüntülere de ev sahipliği yapıyor.

Gelin Ağlatmak

Çin Halk CumhuriyetiGelenekler

Bilindiği üzere Çin, dünyanın en eski uluslarından bir tanesidir. Beş bin yıllık bir tarihe sahip oldukları ve Uzak Doğu'da büyük bir kültürel ve entelektüel güç oldukları için Çin halkı çok

Yine bize pek yapancı olmayan bir gelenek ile karşı karşıyayız. Çin’de uygulanan bir gelenek olan gelin ağlatma, evlenecek olan kadınların düğünden bir ay önce her gün ağlamasını gerektiriyor. Yani evlenmek üzere olan bir kadın yaptığı tüm düğün hazırlıklarının yanı sıra bir ay boyunca ağlamaya da vakit ayırması gerekiyor. Bu geleneğe göre bir ay boyunca ağlamak gelinin kendi evine olan bağlılığını ve ailesinden ayrılacak olmaktan dolayı hissettiği üzüntüyü temsil ediyor. Ayrıca bu bir aylık ağlama seremonisinin ardından mutlu bir evlilik yaşanacağına da inanılıyor.

Farklı ülkelerden ilginç gelenekler

Dünya üzerinde yaşayan kavimlerin kendilerine has kodları olan kültürleri, yaşantılarında önemli bir yer tutar. Her kültürün bulunduğu coğrafya ve millete göre farklı adet ve görenekleri vardır. Bu ananeler, farklı yetişen bireyler için ilginç olsa da kendi içerisinde tutarlıdır. Bir kültürde normal karşılanan bir davranışın, diğer bir kültürde kabul görmemesi olasıdır. Fakat yine de yeni kültürler görmek, çeşitli kültürleri gözlemlemek, onlardan haberdar olmak bize farklı bakış açıları kazandırması bakımından önem teşkil eder. Sizler için farklı ülkelerin hala devam eden ilginç geleneklerini araştırdık.

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Farklı ülkelerden ilginç gelenekler

Dünyanın En İlginç Yılbaşı Gelenekleri


Yeni yıl, yeniden doğuş: Yunanistan
Komşu ülkemiz Yunanistan’da, yılbaşı akşamı kapıların önüne soğan asılıyor. Soğanın yeniden doğuşu simgelediğine inanan Yunanlılar, böylelikle yeni yıla yeni umutlarla giriyorlar. Pek çok farklı kültürde nazar, bereket, arınma gibi anlamlar da taşıyan soğan, anlaşılan o ki batıl inançlarda önemli yeri olan bir nesne.

Tabak kırarak kötü ruhları uzaklaştıran Danimarkalılar
Danimarkalılar yeni yıl geleneği olarak, sevdikleri insanların evlerine yılbaşı ziyaretine giderken eve girmeden önce kapının önünde tabak kırıyorlar. Tabakları bu şekilde kırdıklarında geçen yılın kötü ruhlarını uzaklaştırdıklarına inanan Danimarkalıların geleneği, Yunanistan’daki eğlence sırasında tabak kırma âdetine de benziyor. Ayrıca yılbaşı zamanında Danimarkalılar evlerini, kendilerini kötülüklerden koruyacağına inandıkları Nisser karakterleriyle süslüyorlar. İskandinav folklorundan mitolojik bir yaratık olan Nisser, kısa boylu, uzun beyaz sakallı, kırmızı şapkalı sevimli bir cüce figürü.

Tüm dünyada insanların birbirinden farklı ve ilginç gelenekleri sürdürmesinin tek bir amacı var; iyi bir yıl geçirmek.
​Bu zamana kadar yaşadığınız en iyi yıla merhaba demeniz dileğiyle.

Mutlu Yıllar!


nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası