miradry nedir / Instagram fenomeni Odalis Santos Mena'nın şok ölümü (MiraDry yöntemi nedir?)

Miradry Nedir

miradry nedir

Sağlık Rehberi

Deri ve Terleme

Deri vücudumuzu sadece saran bir kılıf değil ayrıca yaşam için çok sayıda farklı ve yaşamsal fonksiyon gösteren bir organdır. Deri insanın çevreye karşı olan koruyucu ilk sistemidir. Bu koruyuculuğu başta oluşturmuş olduğu bariyer etki sayesinde sağlar. Bariyer fonksiyonu çevredeki birçok fiziksel, kimyasal, biyolojik zararlı ajanlara karşı bireyin korunmasını sağlar. Ayrıca deri içerdiği melanin adı verilen pigment sayesinde insan vücudunu güneşin zararlı etkilerinden korur. Vücudun sıvı kaybına engel olur. Bunlar dışında insan hayatı için en önemli görevlerinden biri vücut ısısının ayarlanmasında ve korunmasında rol almasıdır. Vücudun normal ısısı yaklaşık olarak 370C’dir ve günlük sirkadiyen ritime bağlı olarak küçük oynamalar gösterir. Terleme vücut ısısının normal sınırlarda kalmasında önemli bir mekanizmadır.

Deride yerleşim gösteren birbirinden farklı 3 bez bulunmaktadır.

Ekrin Bezler: Vücut ısısının ayarlanması ve korunmasından sorumlu olan esas bezlerdir. Tüm vücutta yaygın olarak bulunurlar fakat özellikle yüz, koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanında daha yoğun olarak bulunurlar. Ekrin ter bezleri başlıca sıcak, soğuk ve aktivite sırasında vücut ısısının ayarlanmasını ve korunmasını sağlarlar. Çevre ısısı çok yüksek veya düşük olduğunda beynin ilgili merkezleri bu durumu saptar. Vücut ısısı yüksek olduğunda ısı kaybedici

mekanizmalar devreye girer. Ekrin ter bezleri uyarılır terleme artırılarak ter (su) buharlaşırken deri serinlemesi sağlanır. Vücut ısısı azaldığında ise ısı üretimini artıran mekanizmalar devreye girer.

Sebase Bezler (yağ bezi): Terlemeyle ilişkisi yoktur.

Neden Aşırı Terleriz?

Terleme vücut ısısındaki artışa bağlı olarak ortaya çıkan fizyolojik bir yanıttır. Bu sebeple sıcak ortam, aşırı giyinme, egzersiz, obesite sıcak ve nemli ortamlarda ortaya çıkabilir. Hiperhidroz denilen aşırı terleme ekrin ter bezlerinin fizyolojik olandan daha fazla çalışarak normale göre ter miktarının artması anlamına gelir ve genel olarak toplumun %0.6- 1’inde görülmektedir. Kadın ve erkekte eşit sıklıkta görülmesine rağmen kadın hastalar bu şikayetle daha sıklıkla hastaneye başvurmaktadırlar. Her yaşta ortaya çıkabilse de en sık ergenlik çağında ve genç erişkin dönemde ortaya çıkar. Aşırı terleme bazen kişinin sosyal aktivitelerini, psikososyal yaşamını ve yaşam kalitesini yüksek oranda etkileyecek boyutta olabilir. Bu sebeple tedavi edilmesi gerekir. Aşırı terleme farklı alanlarda görülebilir. Tüm vücudu etkileyen biçimde görülebileceği gibi bölgesel olarak koltuk altı, avuç içi, ayak tabanında da görülebilir. Ayrıca gün içinde farklı zamanlarda ortaya çıkabilir. Terleme altta yatan sebebin varlığına göre; sebebi bilinmeyen primer (idiyopatik) olabileceği gibi altta yatan sistemik bir hastalığın veya ilaç kulanımının sonucunda sekonder olarak da ortaya çıkabilir. Sekonder aşırı terlemede tedavi öncelikle altta yatan hastalığa yönelik olmalıdır. Terlemenin en sık nedenlerinden biri ateşli hastalıklardır. Lenfoma, bazı bakteriyel ve paraziter hastalıklar özellikle gece terlemesine neden olabilir.

Deride yerleşim gösteren birbirinden farklı 3 bez bulunmaktadır.
Menapoz döneminde kadınlarda yüz, boyun ve göğüs üst kısmında kızarıklık, sıcak basması görülür buna bağlı kişide terleme oluşur. Şeker hastalarında terleme izlenebilmektedir. Tiroid hormonu bozukluğu ve diğer bazı daha nadiren görülen hormonal bozukluklarda da terleme artışı görülebilmektedir. Bazı ilaçlara bağlı (aspirin, insülin, bulantı ilaçları vb.), ve madde bağımlılığına bağlı terleme artışı izlenebilinir. Bunlar dışında terleme nadir olarak, nörolojik hastalıklar, kanserler, çeşitli sendromlar, romatizmal hastalıklara bağlı olarak da görülebilmektedir.

Primer aşırı terlemenin neden oluştuğu tam olarak bilinememektedir. Bu sebeple primer aşırı terlemenin tedavisi zordur. Primer aşırı terleme en sık olarak her iki el içi, ayak tabanı, koltuk altı bölgelerinde simetrik olarak  görülür. El ve ayak terlemesi en sık çocukluk çağında başlar. Koltuk altı terlemesi ise sıklıkla ergenlik dönemi ile başlar. El ayak ve koltuk altı terlemesinde korku, heyecan ve stres gibi emosyonel uyaranlar rol oynar. Aşırı terlemede genetik yatkınlık da rol oynar. Hastaların %44’ünde aile hikayesi mevcuttur. Primer terleme hayatta en çok karşımıza çıkan terleme tipidir. Primer terleme yaşam boyu devam edebilir veya ilerleyen yaş ile bir miktar azalma gösterebilir. Bu terleme tipinin nedeni tam olarak bilinememektedir. Uyku sırasında ve sedasyonda terleme olmamaktadır. Çevre ısısının bu terleme üzerine etkisi yoktur.

Apokrin Bezler: Koltuk altı, meme ucu, anogenital bölgede bulunurlar, ergenlikte fonksiyon görmeye başlarlar.

Aşırı Terlemede Tanı

Terleme ailesel yatkınlık gösterebilmektedir. Ailesinde terleme artışı olan kişilerde terleme sıklıkla çocukluk döneminde başlar ve her iki el içi, ayak tabanı ve/veya koltuk altı bölgesinde görülür. Aşırı terleme ile başvuran hasta poliklinik koşullarında detaylı olarak değerlendirilir. Terlemeye neden olabilecek medikal nedenler değerlendirilir. Hastanın terlemesine neden olabileceği düşünülen hastalıklar açısından gerekli durumlarda uygun kan tetkikleri, terleme testi ve görüntüleme yöntemleri istenir. Hastalığın başlangıç yaşı, şiddeti, hangi bölgeleri etkilediği, ne zamandır ne sıklıkta olduğu, gün içinde ortaya çıktığı zaman, aile öyküsü, herhangi bir ilaç kullanımının varlığı ayrıca çevre ısısı, aşırı giyinme ve egzersiz ile terlemenin ilişkisinin varlığı uzman doktor tarafından değerlendirilir.

Sistemik İlaç Tedavisi
Sistemik tedavi olarak en sık antikolinerjik dediğimiz ilaç grubu kullanılır. Fakat bu ilaçlar da yan etki olarak bulanık görme, tansiyonda düşme, idrar sıkışması, çarpıntı gibi yan etkilere sebep olabilir.

Kimyasal Sempatektomi: Sinir hasarı yapan ilaçlar deri altından iğne yolu ile terlemeyle ilişkili olan sinir düğümlerine verilir ve bu bölgede sinir hasarı yaparak terlemenin azaltılması amaçlanır. Yan etki olarak diğer bölgelerde terlemede artış, sinir hasarı vb. görülebilir.

Cerrahi Tedavi:  Cerrahi olarak terleme ile ilişkili olan sinirlerin alınması ve koltuk altı ter bezlerinin alınması işlemleri uygulanabilir. Fakat yan etki olarak diğer bölgelerde terlemede artış, iz kalması, sinir hasarı vb. yan etkiler gelişebilir.

Aşırı Terlemede Tedavi
Aşırı terleme kişilerin sosyal yaşamını büyük ölçüde olumsuz olarak etkilemektedir. Bunun dışında deri bariyerinde azalmaya sebep olması yüzünden egzema, bakteriyel ve mantar enfeksiyonlarına bu hastalarda yatkınlık görülür. Sekonder aşırı terleme hastalarında tedavi altta yatan hastalığın tedavisi ile mümkündür. Eğer sekonder terleme düşünülürse tanıyı aydınlatmaya yönelik kan tetkikleri ve görüntüleme yöntemlerinden sonra tanı konulur ve hastalığın tedavisi yapılır. Primer aşırı terleme hastalarında ise bu terleme tipinin nedeninin net olmaması sebebiyle tedavi zordur. Primer aşırı terlemenin tedavisinde topikal ilaçlar, sistemik ilaçlar, cerrahi, iyontoforez tedavisi ve botoks tedavisi  gibi tedavi seçenekleri mevcuttur.

Topikal Tedaviler: Topikal tedaviler primer aşırı terlemenin tedavisinde ilk tercih edilen tedavi şeklidir. Tercih edilmesindeki en önemli etkenler bu ilaç grubunun ucuz, güvenli, kolay uygulanabilir olmasıdır. Fakat bu ilaçların en önemli dezavantajları etki sürelerinin kısa olması ve nadiren yanma, batma ve hassasiyet oluşturabilmeleridir.

Botoks Tedavisi: Bir bakteriden elde edilmiş olan Botulinum toksin-A adı verilen madde son yıllarda avuç içi, ayak tabanı ve koltuk altında görülen aşırı terlemenin tedavisinde sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. Ekrin ter bezlerini uyaran sinirlerin çalışmasını bloke ederek etki gösterir. Botulinum toksin-A aşırı terlemenin olduğu bölgeye deri altına özel bir enjektörle uygulanır. Terlemenin olduğu bölgeye botoks uygulandıktan yaklaşık olarak 5-7 gün sonra terlemede azalma en yüksek düzeyine çıkar ve yaklaşık olarak tama yakın terleme kaybolur. Etkisi ise hastalarda yaklaşık olarak 4-9 ay kadar sürmektedir. Bu süre bitiminde terleme tekrar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayacaktır. Bu dönemde botoks uygulanmasının tekrar edilmesi uygun olacaktır. Avuç içi botoks uygulaması ağrılı olabilmektedir. Bu sebeple işlem sırasında ağrıyı olabildiğince azaltmak için işlem öncesi soğuk uygulama, anestezik krem uygulama veya bölgesel anestezi yapılabilmektedir. Botoks uygulaması deneyimli hekimler tarafından uygulanmalıdır. Botoks tedavisinin yan etkisi olarak nadiren bölgesel kas güçsüzlüğü, cilt altı kanama, başağrısı, kaşıntı görülebilir. Bu tedavi biçimi gebe hastalar, emziren anneler ve bazı kas hastalığı olan kişiler haricinde güvenle uygulanabilir.

İyontoforez Tedavisi: Primer aşırı terlemenin tedavisinde güvenle kullanılabilen etkili bir yöntemdir. İyontoforez ellere ve ayaklara musluk suyu içerisinde 15-25 miliamperlik akımın uygulandığı bir işlemdir. Ayrıca bu işlemde çeşitli ilaçlar da elektrik akımı aracılığıyla deriye uygulanabilir. Avuç içi ve ayak tabanında görülen aşırı terlemenin tedavisinde uygulanır. En önemli avantajları güvenli olması, girişimsel olmaması, kolay uygulanabilmesi, kolay tolere edilebilmesidir. Bu tedavi yöntemi bir ay boyunca haftada 5 gün olmak üzere ortalama 20 dakika süre boyunca uygulanır. Terlemede azalma yaklaşık olarak 1-2 hafta içinde ortaya çıkmaktadır. Birinci ayın sonunda elde edilmiş olan terlemede azalma etkisinin devamlılığını sağlamak için 1-6 haftada bir olmak üzere tek seans halinde tedavi tekrarlanır. İyontoforez tedavisinin önemli bir yan etkisi yoktur. Tedavi sırasında el ve ayaklarda yanma, batma, karıncalanma görülebilir. Deride hafif bir kızarıklık ve kuruma olabilir. Fakat bu yan etkiler kısa süre içinde geçer. 

* Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Meksika'da Instagram fenomeni 23 yaşındaki Odalis Santos Mena, koltuk altı terlemesini azaltan bir tedaviyi tanıtmak için sözleşme yaptıktan sonra Meksika’nın Guadalajara kentindeki kliniğe gitti. The Sun’ın haberine göre; tedavi, ter bezlerini çıkarmak için ısı enerjisi kullanarak çalışıyor, ayrıca vücut kokusunu ve koltuk altı tüylerini azaltmayı da vaat ediyordu.

OPERASYON SONRASI KALP KRİZİ

147 bin takipçisi olan Odalis de basit ve güvenli olduğuna dair güvence vererek tedavinin tanıtımını yaptı. Ancak influencer, operasyon sonrası geçirdiği kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti. Polis, Odalis’in ölümüyle ilgili soruşturma başlattı.

Instagram fenomeni Odalis Santos Mena'nın şok ölümü - Resim : 1

Haberde, genç Instagram yıldızının ölümünün profesyonel olmayan çalışanlardan kaynaklandığı iddia edildi. Tedavinin bir parçası olarak, anestezi uzmanı olarak eğitim almamış bir klinik çalışanı tarafından uyuşturulduğu ve bundan dakikalar sonra Odalis’in kalp krizi geçirdiği belirtiliyor.

Adli tabipler, ölüm nedeninin anestezi ve influencer’ın aldığı steroid ilaç kombinasyonu olduğuna inanıyor.

Instagram fenomeni Odalis Santos Mena'nın şok ölümü - Resim : 2

Odalis Santos Mena, fitness rejimleri ile tanınıyordu ve genellikle fitness yarışmalarına katılıyordu. Ölümünden kısa bir süre önce Wellness Fitness Juvenile yarışmasını da kazanmıştı.

Mena, üniversitede beslenme alanında lisans eğitimi görüyordu ve kişisel antrenör, beslenme uzmanı Victor Gomez Carreno ile ilişkisi vardı. Carreno, Mena’nın ölümünün ardından Instagram hesabına şunları yazdı: "Hayattaki eylemlerin sonsuzlukta yankılanıyor. Seni sonsuza kadar seveceğim, kalbimde hissettiklerimi buraya yazmanın bir anlamı yok @odalis_sm, seni seviyorum."

Instagram fenomeni Odalis Santos Mena'nın şok ölümü - Resim : 3

Kaynak: Haber Global

Odalis Santos MenaOdalis Santos Mena neden öldüOdalis Santos Mena hangi ameliyatta öldüOdalis Santos Mena öldüren operasyonkoltuk altı terleme ameliyatıMiraDryMiraDry yöntemi nedir

İdyopatik hiperhidrozda altta yatan bir neden olmadığı için ona yönelik bir tedavi şansı yoktur, dolayısıyla kökten çözüm denebilecek bir tedavi şansımız da yoktur.

Tüm tedaviler kısa veya uzun süreli, fakat hep geçici iyileşmeler sağlamaktadır. Amaç tedaviden elde edilen yararla, tedavinin getirebileceği yan etki ve maliyet gibi olumsuzlukların dengesinde ibreyi bizden yana tutabilmektir.


Antiperspiran

Ter atımını önleyen bu maddeler antiperspiran adıyla anılırlar ve kozmetik olarak düşük konsantrasyonlarda koltuk altı terlemede kullanılmaktadır.

Normal terlemesi olan sıradan insanlar için kozmetik antiperspiranlar işe yarayabilirse de orta dereceli hiperhidrozlarda dahi yararsızdırlar, yüksek konsantrasyonlu özel formüller denenir ki bunların etkileri de sınırlıdır.

Hiperhidroz için denenen maddeler arasında astranjanlar, lokal anestetikler, asit ve alkaliler, metal tuzları ve antikolinerjikler vardır ve bunların hepsinin etkileri yalnızca ekrin ter bezleri üzerinedir, apokrin terleme etkilenmez, fakat hemen hepsi de antibakteriyel etkileriyle deodoran etki yaparlar, ayrıca deride kurutucu etki ve tahriş, bazıları da allerjik kontakt dermatit yapabilir.

Günümüzde bunlardan doğru dürüst kullanılan aluminyum tuzları ve çok az da glutaraldehittir.


Asit ve Alkaliler

Formaldehit, glutaraldehit, tannik asit, triklorasetik asit ve benzerleri kullanılmaktadır. Bunlar deriye uygulandıklarında derideki proteinleri ve deri hücrelerini yıkmakta ve ter bezleri ağızlarında yüzeyel bir tıkanma yapmaktadır. Fakat etkileri çok kısa sürede geçer. %1.65 bikarbonatla tamponlanmış %10 glutaraldehit haftada üç gün ayaklar için denenebilir fakat deriyi boyar ve şiddetli allerjik reaksiyon yapabilir (%15-20). Sonuç olarak bugünkü tedavide pek yerleri yoktur.

Lokal Anestetikler

Teorik olarak lokal anestetiklerle periferik sinirlerin blokajı ekrin terlemeyi de iletiyi keserek durdurabilir. %5 lidokain ve %5 prilokain karışımı denenmiş, fakat iyi sonuç alınamamıştır, günümüzde yeri de yoktur.

Antikolinerjikler

Bunlar da teorik olarak yerel uygulaması çok ideal görünen ürünler olmakla birlikte deride emilimlerinin zayıf olması nedeniyle etkinlikleri çok azdır.

Bu amaçla kullanılanlar;

  • Glycopyrrolate; uygulama lanında lokal iritasyona neden olmaktadır. Bu ilaç ter bezi üzerinde asetilkolinin etkisini baskılamaktadır. 0.5% – 4% krem, jel, solüsyon ve padleri kullanılmaktadır. Özellikle yüzde tek taraflı ve bölgesel terleme yapan gustatory hiperhidroziste kullanılmaktadır.
  • Oxybutynin; 3% topikal jeli kullanılmaktadır.

 

Metal Tuzları Solüsyonları

En eski ve en çok kullanılan gruptur ve etkilerini distal ter kanallarında tıkanma yaparak gösterirler. Bunların aralarında en çok kulanılan aluminyum tuzları ve bunlardan da aluminyum klorid hekzahidrattır. %10-25 solüsyonları akşamları kuru koltuk altlarına sürülürse terlemeyi kontrol edebilir, fakat irritan etkisi vardır ve elbiselere de zarar verebilir, bu nedenle sabahları bikarbonatla nötralize edilebilir. Koltuk altında etkisi iyi, el ve ayaklarda etkinlik daha azdır, çok fazla kullanılmaz Kozmetik ürünlerde daha düşük konsantrasyonlarda olduğu için yan etki daha azdır, fakat etki de daha azdır. Günümüzde aluminyum tuzları aksillada ilk seçenek olarak denenmektedir ve etkili olabilir, avuç içi-ayak tabanında ise etkinlik çok daha düşüktür, fakat ucuz ve kolay uygulanır olması nedeniyle yine de diğer seçeneklerden önce denenebilir.

  • Metal Tuzları Solüsyonları

    En eski ve en çok kullanılan gruptur ve etkilerini distal ter kanallarında tıkanma yaparak gösterirler.

  • Doğru Akımla Tedavi (İyontoferezis)

    Bu yöntem, etkin, iyi tolere edilebilen, ucuz ve yan etkileri az olan bir yöntemdir. Fakat ygulama zorlukları nedeniyle koltuk altları için çok uygun olmayıp, avuçiçi ve ayak tabanlarında birinci seçenek gibidir.

  • Botulinum toksin enjeksiyonu (Botox uygulaması)

    Etkisi açık ve kontrollu çalışmalarla gösterilmiş, son yıllarda gündemde olan, yan etkisi az fakat hafif ağrılı bir tedavi yöntemidir. Uzun sureli terlemenin kaybolmasını sağlamaktadır.

  • Botulinum toksin enjeksiyonu (Botox uygulaması)

    Koltuk altında ağrı hafif ancak el ve ayak uygulamalarında ağrı fazla olabilmektedir.

  • Aşırı terleme alanlarında mikrodalga uygulaması

    Long pulse Nd YAG lazer koltuk altında lazer epilasyon amaçlı kullanıldığında yani deri yüzeyinden 24-56 J/cm2 20 sn protokoller ile etkin olduğu gösterilmiştir.

  • Torasik sempatektomi

    Genel anestezi gerektirir. Bazı hastalarda uygulama sonrası terleme dahada artabilir. Seneler içinde terleme de geri gelebilir.


Doğru Akımla Tedavi (İyontoferezis)

Bu yöntem, etkin, iyi tolere edilebilen, ucuz ve yan etkileri az olan bir yöntemdir. Fakat ygulama zorlukları nedeniyle koltuk altları için çok uygun olmayıp, avuçiçi ve ayak tabanlarında birinci seçenek gibidir. Yöntem yaklaşık 70 yıldır bilinmekle birlikte gündelik kullanıma girişi 1968’den bu yanadır. Başlangıçta antikolinerjikler, metal tuzları vb eklenerek yapılan tedavi, bunların ek bir kazanç sağlamadığının görüldüğü 30 yıl öncesinden bu yana musluk suyu ile yapılmaktadır. Her bir tedavi küründen sonra 1-2 aylık iyileşme süreleri görülür. Nükslerden sonraki tedavilerde daha iyi remisyon süreleri elde edilebilir. Etki mekanizması belli değildir, en yaygın kabul edilen varsayım ter kanallarının elektrik akımı sonucu bir keratin tıkaçla tıkanmasıdır fakat, bu tıkanma hiçbir çalışmada gösterilememiştir. Diğer varsayım ise ter atımının elektrokimyasal akışının geçici olarak değiştiği yolundadır. Nöroglandüler geçişin engellenmesi ve hücresel düzeyde durdurulması veya ekrin bezlerin uyarı eşiğinin yükseltilmesi yoluyla olabileceği düşünülmektedir.

İyontoforezde anod tarafı, katod tarafına göre daha iyi etki sağlar. Ter bezinin kanal ve salgılayıcı kısımlarında hidrojen iyonu birikimi saptamış ve bunun da pH değerini düşürerek harabiyete ve buna bağlı olarak ta tıkanma ve hipohidrozise neden olabileceğini düşünülmektedir. Anod tarafının pH değeri katod’a göre çok düşüktür bu da anoddaki etki farkını açıklayabilir. Her bir seans 10-30 dakika kadar sürer. Bir ekstremite anoda, diğeri katoda veya ikişer ikişer uygulama yapılabilir. Anod tarafı daha iyi sonuç verdiği için bir tarafta iyileşme başlayınca elektrotlar değiştirilir.

Dördüncü seansta terleme azalırken sekizinci de kaybolur. İdame için iki tavır vardır. Ya nüks olana kadar beklenir ve yeniden bir uygulama yapılır veya ara vermeden ayda 2-10 uygulamayla sürdürülür. İdamede ya her seansın yarısında veya her seansta elektrotlar değiştirilir.

Yöntemin yan etkileri ender ve hafif veya orta derecededir. Kuruma, çatlaklar, dizestezi, yanma ve batma hissi, eritem, ürtker papülleri, ender olarak veziküller ve noktasal elektrik yanıklarıdır.


Botulinum Toksin Topikal Kullanımı

Başta koltuk altı olmak üzere bir çok aşırı terleme alanında botulinum toksin deri yezeyine sürülerek uygulanabilmektedir. Botulinum toksinin iğne şeklinde uygulanması el içi ve ayak tabanında ağrılıdır ve hastalar tarafından tolere edilemez.

Bu amaçla Revance Therapeutics, Incorporated (Newark, California) fşrmasının RT001 ürünü kullanılmaktadır. Bunun dışında 200 U botulinum toksini Cetaphil (Galderma, Fort Worth, TX) krem içerisine katılarak koltuk altı terleme alanına 60 dakika uygulanmaktadır.


Botulinum Toksin Enjeksiyonu (Botox Uygulaması)

Etkisi açık ve kontrollu çalışmalarla gösterilmiş, son yıllarda gündemde olan, yan etkisi az fakat hafif ağrılı bir tedavi yöntemidir. Uzun sureli terlemenin kaybolmasını sağlamaktadır.

Koltuk altında ağrı hafif ancak el ve ayak uygulamalarında ağrı fazla olabilmektedir.

Etki mekanizması sinir uçlarından asetilkolin üzerinden iletinin engellenmesine bağlıdır. Enjekte edilen botox önce sinir uçlarına bağlanır, sonra hücre içine alınır. Asetil kolin salınımını ve buna bağlı olarak sinir iletisini durdurur. Bu da terlemenin durmasını sağlar. 4-14 ay arasında yavaş yavaş yeniden sinir iletisi başlar dolayısıyla da terleme yeniden başlar.

Tedavide ilk yanıt birinci haftada bazen 72 saat sonra görülebilir, 3. haftada en üst düzeye çıkar, ortalama 6-8 ayda gerileme olur. Etki 16 aya kadar uzayabilir.

Yan etkiler hafif veya orta derecede ve geçicidir. Kas zayıflığı, hafif geçici terleme vb. Kas hastalığı olanlar ve allerjisi olanlarda kullanılmamalıdır. Aminoglikozidler, siklosporin veya tubokurarin gibi kas gevşeticiler ile etkisi artabilir, bu nedenle bu ilaçlar ile kullanımda dikkatli olunmalıdır. Gebelikte (C sınıfı) kullanımıyla ilgili net bilgiler yoktur. Uzun süre tedavi edilen hastaların %5-10’unda antikor görülür, fakat hangi koşullarda geliştiği belli değildir.

Aşırı terlemenin olduğu alanlar saptanır ve iğneler ile uygulanır.


Aşırı Terleme Alanlarında Mikrodalga Uygulaması

MiraDry (Miramar Labs,Sunnyvale, California) buna bir örnek olabilir. Özellikle koltuk altı MiraDry uygulamaları sonrası başarılı sonuçlardan bahsedilmektedir.

  • Fraksiyonel iğneli radyofrekans tedavisi
  • Long-pulsed 800 nm diode lazer
  • Long Pulse 1064-nm Nd-YAG lazer

Lazer lipolizis kullanımında olduğu gibi bu lazer dermis altına uygulaması ile ter bezleri hasarlandırılmakta buda terlemenin kontrolünü sağlamaktadır. Koltuk altı terleme alanları saptanır. Sonra lokal anestezi uygulanır. 11 nolu bistüri ile deri hafif açılır ve 18 gauge epidural iğne içerisine 300 mm fiber kablo yerleştirilerek deri altına lazer uygulanır. Uygulamada 100 milisaniye pulse 40 HZ ile uygulanmaktadır.

Long pulse Nd YAG lazer koltuk altında lazer epilasyon amaçlı kullanıldığında yani deri yüzeyinden 24-56 J/cm2 20 sn protokoller ile etkin olduğu gösterilmiştir.


Ultrasound-US

Lipolizis ve sakşın amaçlı deri altı yağ dokusuna uygulanan US bölgesel hiperhidroziste etkilidir.

Intense focused ultrasound (IFUS) deri yüzeyinde aşırı terleme alanlarına uygulanabilmektedir.


Cerrahi Yöntemler

Cerrahi yöntemler yan etkileri nedeniyle çok önerilmez ve çok zorunlu olmadıkça kullanılmamalıdır:

  • Torasik sempatektomi genel anestezi gerektirir. Bazı hastalarda uygulama sonrası terleme dahada artabilir. Seneler içinde terleme de geri gelebilir.
  • Ter bezlerinin üstündeki deriyle beraber cerrahi olarak çıkarılması: Etkili olsa da uygulama alanında kötü izler bırakır.

Lazerle Koltuk Altı Terleme Tedavisi

Lazerle Koltuk Altı Terleme Tedavisi

Lazerle Koltuk Altı Terleme Tedavisi Ankara

Terleme vücudun termoregülasyon (ısı düzenleme) araçlarından birisidir. Terin içeriğinde suyun yanısıra üre, kalsiyum, sodyum klörür gibi tuz ve atıklar da vardır. Ter normalde kokusuzdur hava ile temas edip bakteriler aracılığı ile fermantasyonu ile koku oluşur.

Vücudumuzda 2 tip ter bezi vardır. Bunlar ekrin (berrak) ve apokrin (koyu kıvamlı) ter bezleridir. Ekrin ter bezleri çok daha fazla olup tüm vücuda yayılmıştır. Apokrin ter bezleri ise saçlı deri, koltukaltıi kasık, boyun da yerleşip yağlı içerikli ter salgılar. Özellikle kokudan sorumlu ter bezleri de bunlardır. Bunların rudimenter yani işlevsel olmayıp, evrim sırasında kalan yapılar olduğu iddia edilmektedir. (aynı appendiks ve yirmi yaş dişleri gibi).

Koltukaltı terlemesinin sebepleri nelerdir?

Aşırı koltukaltı terlemesi toplumda %2-5 arasında görülmektedir. Hastalarımızın %40’ında ailesel geçiş hikayesi vardır. Stres, duygusal değişimler terlemeyi arttırır. Obezite(şişmanlık),Hipertiroidi(guatr),psikiyatrik hastalıklar, andropoz ya da menopoz, şeker hastalığı, böbreküstü bezi hastalıkları gibi durumlarda da aşırı terleme olur. Yine alkol, kola, kahve, acı biber, soğan, sarımsak gibi yiyecekler terlemeyi arttırır.

Hangi durumlarda doktora gitmem gerekli?

Aşırı terleme sosyal hayatınızda sizi rahatsız eder duruma geldiyse, aniden aşırı terlemeniz oluyorsa, gece terlemeleriniz arttıysa, vücut kokunuzda belirgin farklılık hissediyorsanız doktora başvurmanız gerekir.

Koltukaltı Terlemesinde Ameliyat Dışı Yöntemler

Ameliyat dışı yöntemler ile koltukaltı terlemesinin kalıcı tedavisi yoktur. Koltukaltı alüminyum içeren kremler ve losyonlar ter kanallarını tıkamak sureti ile ter bezlerinden salınan ifrazatı en fazla 24 saatliğine engelleyebilir. Ancak bu krem ve losyonların uzun vadeli kullanımı önerilmez.

İontoforez yönteminde terleyen bölgeye elektriksel uyarı verilerek aşırı terlemeye engel olmaya çalışılır. Sık tekrar, ağrılı oluşu, geçici etki gibi dezavantajları vardır.

Lazer ile Koltukaltı terlemesinin lazer ile kalıcı tedavisi nedir?

Son yıllarda belirli merkezlerde kullanılan ve koltukaltı terlemesinin kalıcı, etkili olan en popüler tedavisidir.

Yaklaşık 1-1.5 saat süren ve koltukaltı ter bezlerinin lazer ile kalıcı olarak yok edilmesi ile ömür boyu koltuk altından terlememe veya çok az terlemeyi mümkün kılabilen bir yöntemdir.

Lazer ile koltuk altı terlemesinin kalıcı tedavisi kimler için uygundur?

Lazerle koltuk altı terleme tedavisi aşırı koltukaltı terlemesinden şikayetçi olan ve kalıcı bir çözüm isteyen her kadın ve erkek için uygun bir yöntemdir.

Lazer ile koltukaltı terlemesinin kalıcı tedavisi nasıl yapılır?

Ameliyathane koşullarında ve lokal anestezi ile yapılır. Koltuk altından yapılan 1 cm lik kesiler ile cilt altından ter bezlerine uygun enerjide ve sürede lazer ışınları verilir. İşlem sonrasında terleme sona ermiştir.

Aynı gün eve giden hastalarda hastanede kalış gerekmez. Ertesi gün pansumanlar açılır ve hasta normal yaşama devam eder. Uygulama öncesinde hastaların kan sulandırıcı ilaçlar(aspirin vs) almaması, yeşil çay içmemesi, E vitamini almaması önerilir.

Terleme tıbbi sağlık problemleri nedeniyle ortaya çıkıyorsa öncellikle terlemeye sebep olan sağlık problemlerinin tedavisi gerçekleştirilir. Aşırı terleme tedavisi ise çeşitli yöntemler ile tedavi edilebilir. Cerrahi tekniklerinin yanı sıra cerrahi olmayan teknikleri de günümüzde oldukça yaygındır.

Lazerle Koltuk Altı Terleme Tedavisi İlgili Konular
  • Bacak Arası Terleme Tedavisi, Kasık Terleme TedavisiBacak Arası Terleme Tedavisi, Kasık Terleme Tedavisi

    Kasık ve Bacak Arası Terlemesi için genellikle belirlenen spesifik kesin bir neden yoktur, ancak bazı faktörler terlemeyi daha da kötüleştirebilir. Devamını Oku...

Doç. Dr. Tarık Çavuşoğlu Sorularınızı Cevaplıyor
  • M
    Murat***15.12.2017

    Yaz kış koltuk altı terlemem var. Lazer ile koltuk altı terlemesi yaptırdıktan kaç gün sonra işe gidebilirim.

    Doç. Dr. Tarık Çavuşoğlu

    Lazer ile koltuk altı terlemesi tedavisi sonrası aynı gün eve gidebilir. Ertesi gün pansumanlarınız açılarak günlük yaşamınıza dönebilirsiniz. Birkaç gün kollarınızı fazla kaldırmamanızı tavsiye ederiz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır