Maydanozgiller familyasından gelen rezene, aslında antik çağlardan beri hem mutfak hem de tıbbi özellikleri nedeniyle kullanılan aromatik bir bitkidir. Yoğun aroması nedeniyle ağız kokusu için kullanımı tercih edilen rezenenin aslında sağlığa pek çok faydası bulunur. Rezene, A vitamini, B grubu vitaminleri, C ve D vitaminlerinin yanı sıra lif, potasyum, manganez, çinko, demir ve kalsiyum gibi minerallerini içermesiyle kendisini güçlü kılar. Rosmarinik asit, kuersetin, klorojenik asit, apigenin gibi polifenoller içeren rezene tohumları, antioksidan, anti-inflamatuvar ve anti-bakteriyel özelliği sayesinde tedavilerde destekleyici rol oynar. Kökünden çiçeğine kadar mutfakta kullanılabilen tüm bitkinin tohumları yemeklerde baharat olarak tercih edilirken, mide rahatlatıcı çay olarak da tüketilir. Aslında rezene kereviz ile meyan kökü arasında bir sebze olarak görülür. Anason benzeri bir tada sahip rezene çayında meyan kökü tadı da hissedilebilir. Rezene tohumları ve yağı ilaç yapımında kullanılır.
“Rezene çayı neye iyi gelir?” deyince aklınıza ilk olarak ağız kokusu gelebilir. Ancak rezenin sağlığa faydası çoktur. Bunlardan biri yılladır gaz giderici, şişkinlik ve krampları azaltmaya yardımcı olmasıdır. Bağırsakları kaslarını yumuşatarak sindirime yardımcı olur. Hatta ameliyatlardan sonra özellikle sindirim sistemi hareketlerine destektir. Sayısız antioksidan içeren rezene çayı, inflamasyon ve kronik hastalıklara yol açan serbest radikallerle savaşırken kalp, kanser ve solunumla ilgili olan oksidatif stresi önlemeye yardımcı olur. Kadınlar için zorlu geçen adet kramplarının hafifletilmesinde de rol oynayan bu bitki çayı, iştah yönetiminde de etkilidir. Rezene çayının faydaları detaylarıyla şöyle sıralanabilir:
Rezene çayı, sindirim sürecini kolaylaştıran sindirim sularının ve enzimlerin salgılanması için uyarıcı etki yapar. Rezene tohumlarının spazm önleyici ve gaz giderici etkisi, özellikle irritabl bağırsak sendromu (IBS) ve gastroözofageal reflü hastalığının yarattığı mide ekşimesi ve şişkinlik sorunlarının tedavisinde ön plana çıkar. Rezene çayının kasları gevşeterek ağrıyı azalttığı bilinir. İçeriğindeki yüksek diyet lifi, bağırsak hareketlerinin düzenlenmesinde yardımcıdır. Kabızlık tedavisinin yanı sıra kabızlığın önlenmesinde de rezene çayı tercih edilir. Aslında rezene için ‘doğal bir anti-asit ilacı görevi görür’ denebilir. Yemeklerden sonra rezene çayı içilmesi rahatlatır.
Rezene, iç parazitlerinde öldürülmesinde kullanılabilir. Rezene çayının bağırsak hareketlerini destekleyici bir müshil etkisi yarattığı ve böylece parazitlerin bağırsak atılmasında belirleyici bir rol oynadığı düşünülür. Bazı araştırmalar, rezene çayının parazitler için sedatif etki yaratarak yumurta bırakıp çoğalmasını engellediğini gösterir.
Rezene çayının kolik bebek anneleri için de kurtarıcı olabildiği bilinir. Sürekli ağlama ve huzursuzluk ile karakterize edilen kolik bebeklerin genellikle sorunu gaz sancılarıdır. Rezene her yaştan bebek ve çocukların sindirim sistemi yetersizlikleri ve ishal durumlarında tedaviye fayda sağlar. Özellikle rezene meyvesi, papatya çiçeği ve oğul otu yapraklarını birlikte içeren üçlü karışım, 6 ay üstü bebeklerin gaz sancısını giderir. Kolik bebekler rezene çayı ile sakinleştirilebilir. Ancak bebeklere rezene çayı verilmeden önce mutlaka doktoruyla konuşulmalıdır. Hatta 4 aylıktan küçük bebeklere rezene çayı verilmesi önerilmez. Zira ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmesi gereken bebeklerin mideleri hassastır.
“Rezene çayı zayıflatır mı” sorusu pek çok kişi tarafından merak edilir. Rezene çayı, sindirim hareketlerini kolaylaştırarak yağ yakımını hızlandırmak için metabolizmayı destekler. Yüksek lif ile tok tutarken aşırı yemenin de önüne geçer. Yemeklerden önce bir fincan rezene çayı tüketilmesi açlık hissinin duyulmamasını sağlayabilir. Rezene çayı, iyi bir idrar söktürücü olarak vücuttan toksinleri uzaklaştırarak fazla sıvının atılmasına yardımcı olur. Böylelikle zayıflama çabasına katkı sağlayabilir.
Bir potasyum kaynağı olan rezene, bu sayede doğal olarak asit-az dengesini kontrol eder, kalp atışını düzenler, kan damarlarını genişletir ve kan basıncını stabilize eder.
Mısır’da yapılan bir araştırma, rezenenin yüzyıllardır solunumu rahatlamada kullanıldığını belirtiliyor. Ayrıca üst solunum yolları hastalıklarının tedavisinde aşırı mukus oluşumunu engellemesiyle kullanılır. Solunum yolundaki spazmları çözerek bronş yollarını temizler ve solunum yolu hastalıklarından uzak kalınmasına destek olur. Soğuk algınlığında, boğaz ağrısı şikayetlerinin giderilmesinde ve öksürüğün hafiflemesinde fayda sağlar. Anetol ve fençon gibi uçucu bileşenleriyle balgam söktürmeye yardımcı olur.
Karaciğer kolesterolün üretildiği ve parçalandığı organdır. Sağlıklı bir karaciğer, kolesterolü daha verimli bir şekilde parçalar ve düzenler. Rezene çayı da karaciğer fonksiyonlarını desteklediği için dolaylı olarak kalp sağlığı üzerinde de etkilidir. Rezene yine içerdiği lif ile kolesterolün yeniden emilmesini engelleyerek kalp hastalıklarına karşı koruma sağlar.
Rezene çayının bağışıklık sistemini güçlendiren C vitamini içeriği nedeniyle de tüketilmesi önerilir. T hücrelerinin üretilmesinde bir uyarıcı olan selenyum içeriği, yine rezeneyi bağışıklık güçlendirici bir bitki kılar. Anti-mikrobiyal özelliği sayesinde de bağışıklık kuvvetlendirir.
Rezene çayı, bitkisel östrojen olarak kabul edilip bitkilerden elde edilen ve vücutta kadınlık hormonu östrojeni taklit eden fitoöstrojenleri içerir. Bu da adet döngüsünün uyarılmasında ve düzenlenmesinde önemlidir. Bunun da doğurganlık üzerinden doğrudan bir etkisi olabilir.
Rezene, libido güçlendirici ve hem kadınlarda hem erkeklerde cinsel arzuyu arttırıcı olarak bilinir. Orgazm süresinin uzamasını sağlarken, mesane ve prostatla ilgili sorunların giderilmesinde yardımcıdır.
ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, hormonal dengede önemli bir rol oynayan fitoöstrojen zengini rezene, üreme çağındaki sık görülen hormonal bozukluk polikistik over sendromu tedavisinde etkili olmuştur. Rezene çayı, vücudun hormon dengesini sağlayıp dengesizlikleri önler. Ayrıca progestojenik maddelere sahip rezene, bu özelliği sayesinde tiroidi dengede tutar.
İyi bir C vitamini kaynağı olan rezene, diyabet hastaları için tüketilmesi gereken bir besin olabilir. Tip 2 diyabet hastaları rezene çayını kan şekeri düzeylerini dengelemek için tüketebilirler. Düşük glisemik indese sahip olan rezene çayının tüketimi, kan şekeri kontrolünün daha kolay sağlanacağı anlamına gelir. Rezenenin hem bitkisi hem de çayı diyabete karşı etkili olabilecek özelliktedir. Rezeneyi diyabet hastaları için harika bir besin kılan diğer özelliği ise potasyum içeriğidir. Potasyumun insülin duyarlılığını arttırdığı ve bu nedenle diyabet hastalarına önerildiği bilinir. Ayrıca rezenede bulunan magnezyumun yine tip 2 diyabete karşı koruma sağladığı araştırmalarla kanıtlanmıştır.
ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, rezene içeren bitkisel takviyelerin prostat kanserine karşı koruma potansiyeli bulunur. Rezene çayı, yine kansere karşı koruma sağlayan pek çok antioksidan bileşen içerir. Kuersetin bu bileşiklerden biridir. Rezenenin, anetol içeriğiyle anti-inflamatuvar yapısı iltihabı engellediği anlamına gelirken normal hücrelerin kanser hücrelerine dönüşmesine izin vermez. Yine lif ve C vitamini zengini rezene, kanser tedavisinde destekleyici bir gıdadır. ABD’de yapılan bir araştırmada, rezene akciğer ve kolon kanseri hücrelerinin büyümesini engelleyerek yardımcı görev üstlendi. Antioksidanlarla birlikte lifli yapısı, rezeneyi özellikle kolorektal kanserleri önlemede önemli bir yere koyar. Ancak östrojen benzeri etkileri nedeniyle rezene, meme ve yumurtalık kanseri için tehlikeli olabilir.
Kanın azalmasıyla aşırı kasılan rahim kasları adet sancısına yol açar. Araştırmalar, ağrılı adet döngülerinde rezenenin bu kasılmış kasları gevşeterek rahatlatıcı etkisi olduğunu gösteriyor. Ayrıca adet döneminde yaşanan halsizlik ve mide bulantısı için de rezene çayının faydalı olabildiği belirtilmiştir.
Anti-mikrobiyal özelliklerinden dolayı rezene, eski zamanlardan beri cilt tedavilerinde kullanılır. Rezene çayı, antioksidan özellikleri sayesinde sağlıklı cilde zarar veren serbest radikallerin uzak kalmasını sağlar. Böylelikle cildi canlandırır ve ışıltı verir. Yaş alma ile birlikte artan kırışıklıklar ve cilt çizgilerinin önüne geçilmesinde önemli bir rol oynar. Anetol, mirsen ve limonen uçucu yağlarını içeren rezene, akne gibi iltihaplı cilt problemlerini tedavi etmede anti-inflamatuvar özellik gösterir. Akne oluşumuna neden olabilecek ciltteki fazla sıvıların temizlemesine de yardımcı olur.
Sağlıklı gözler için A vitamininin ne kadar önemli olduğunu bilmeyen yoktur. Rezene bitkisi, A vitamini açısından dikkat çeker. Yani rezene çayının görmeyi iyileştirdiği söylenebilir. Rezene tohumlarındaki anetol bileşiği, göz merceğindeki protein içeriğini geliştirirken katarakt ilerlemesini yavaşlatır. Sulu ve iltihaplı gözlerin tedavisinde de öne çıkan bir destekleyicidir.
Sindirimi kolaylaştırırken nefesinizi tazeler ve nefesinizde ferahlatıcı bir etki yaratır. Anti-mikrobiyal özelliği olan rezene, diş eti iltihabı tedavisine yardımcı olur.
Östrojen taklitçisi fitoöstrojenler, yine kemik sağlığı için önemlidir. Bu nedenle de rezene çayı, doğal anti-osteoporotik olarak görülür. Östrojen, kemikleri kırılmalara karşı korurken kalsiyum ve fosfor gibi mineraller kemikleri güçlendirir. Rezene çayı içmek, osteoporoz riski düşürmeye yardımcı olurken kemik sağlığınızı korur.
Melatonin salgısını arttırdığı için rezene çayı, gece içildiğinde stres seviyesini düşürür ve rahatlatıcı olarak uykuya dalmayı kolaylaştırabilir. Yine yemeklerden sonra içmek sindirimi kolaylaştırır.
Rezene tohumlarındaki anetol bileşiği, ayrıca anne sütünü artırıcı doğal galaktogog özelliklere sahiptir. Östrojen hormonunu taklit eden bu özellik, anne sütünü artırması nedeniyle emziren anneler için değerli kabul edilir.
Kurutulmuş rezene tohumlarından bir rezene çayı demlemek isterseniz, daha iyi bir aroma elde etmek için tohumları bir havan yardımıyla ezebilirsiniz. Ezilmiş olan yaklaşık 1 yemek kaşığı rezene tohumunu, demliğe koyun ve üzerine kaynar su ilave edin. Çayın ağzını kapatarak 5 dakika demlemeye bırakın. Daha sert içimli bir çay isterseniz 10 dakika bekleyin. Sıvıyı tanelerinden ayırmak için süzün ve dilerseniz 1 çay kaşığı bal ekleyip öyle tüketin. Farklı aromalar elde etmek için taze nane yaprağı ve zencefil dilimi ekleyebilirsiniz.
*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.
Bitkisel çaylar her zamankinden daha fazla günlük hayatımıza girmiş durumdadır.
Eskiden sadece aktarlardan alınabilen ve genellikle zahmetli işlemler sonrası hazırlanabilen bitkisel çaylar artık market raflarında poşetlerde kolay kullanıma hazır bir şekilde bizleri bekliyor.
Bitki çayı dendiğinde aklımıza bunların aşırı kullanımında ciddi sorunlara yol açabileceği hiç gelmiyor, zira bitkileri her zaman ilaçlardan daha masum görüyoruz.
Belli başlı bazı bitkisel çayların içinde bulunan etken maddeler özellikle çocuklarda ve hamile kadınlarda sorunlara neden olabilir. Eczaneden alınan ilaçların içerdikleri etken maddelerin her biri ve miktarları net olarak bilindiği halde bitkisel çaylar birden fazla etken madde içerebildiğinden etken madde miktarının net olarak bilinmesi imkansızdır.
Hamilelik döneminde kadınların çoğu zencefil, ıhlamur, papatya, rezene, kuşburnu, normal çay, yeşil çay ve meyve çaylarını bulantı gidermek için (zencefil), sıvı ihtiyaçlarını gidermek için, sakinleştirici özelliklerinden faydalanmak için (rezene) veya lohusalık döneminde süt yapımını artırmak için (papatya, rezene, ısırgan otu çayları) kullanmaktadırlar. Bu sayılanlarda günlük miktar iki fincanı aşmadığı sürece sorun yoktur.
Halbuki ismi masum gözüken ve bize aşina olan çeşitli bitki çayları, örneğin adaçayı, sinameki, fesleğen, keten tohumu, ahududu çayı gibi çaylar sıkça tüketildiğinde düşük yapma riskini, gebelikte kanama riskini ve rahim kasılmalarını artırarak erken doğum yapma riskini artırabilmektedir.
Ahududu çayının doğum kasılmalarını başlatıcı etkisi yüzyıllardan beri bilinmekte ve ebeler tarafından bu çay gecikmiş doğumları başlatmak için kullanılmaya devam etmektedir.
Bunlar yanında üçüncü bir grup bitki çayı ise artık hemen her markette rastlayabileceğimiz isimlerini az duyduğumuz veya hiç duymadıklarımız: Fesleğen, Biberiye, Lavanta, yaban mersini, sarı kanturon, melisa yaprağı, kediotu, oğul otu, aloe vera, karahindiba bunlara örnek verilebilir. Bu sayılan bitki çaylarının ortak özelliği gebelik döneminde kullanıldıklarında erken doğum, gebelikte kanama ve düşük riskini artırma olasılıklarının bulunması ve bu nedenle kesinlikle kullanılmaması gerektiğidir.
Bazı bitkilerin aşırı kullanımda anomalili doğuma yol açtıklarına dair bazı bulgular bile mevcuttur.
Özet olarak hamilelik döneminde bitkisel çaylara masum gözüyle bakmak yerine günümüzde kullanılan ilaçların kökeninde bitkiler olduğu gerçeği göz önünde bulundurulmalı ve bitkisel çayları kullanmadan önce mutlaka doktora danışılmalıdır.
Bitkiler her zaman masum değildir.”Bitkisel tedavi ilaç tedavisinden iyidir” düşüncesiyle aktarlardan içeriği ve ne işe yaradığı bilinmeyen bitkilerin alınması ve kullanılması ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bitkisel tedavi ancak bu konuda özel eğitim almış bir doktor tarafından yürütülebilir.
Güncelleme Tarihi:
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Maydanoz, karaman kimyonu ve dereotunun yakın akrabası olan rezene zarif ve tüy gibi sapıyla 1,,5 metre uzunluğa ulaşabilen heybetli bir bitkidir. Beyaz ya da açık yeşil renkli, gevrek ve tatlı çiçek soğanından saplar çıkar. Rezenenin tüm kısımları yenebilir ve anason ve meyanköküne benzeyen hafif bir kokusu vardır. Rezenenin İngilizce’deki karşılığı olan “fennel” kelimesi Eski İngilizce’deki fenol ya da finol’den gelir, bu kelime bitkiye Romalıların verdiği ad olan foeniculum’dan (günümüzde bitkinin cins adıdır) gelir. Eski Yunanda bitkiye “ince yetişmek” anlamındaki maraino’dan gelen marathron adı konmuştu. Bunun nedeni rezenenin iştah azaltıcı olarak kullanılmasıydı.
Yüzyıllar sonra Amerikan püritenleri de rezene tohumunu aynı amaçla kullandı. Kurutulmuş küçük rezene tohumları kilisedeki ibadetlerde açlık sancılarını bastırmak için kullanılırdı. Rezene aşçılık ve tıp alanında yıldan fazla bir süredir kullanılan bir bitkidir. Yunanlı hekimler Hipokrat (M.Ö ) ve Dioskorides (M.S ) rezeneyi kolik ağrısı çeken bebekler ve bebek emziren annelerin sütlerinin daha rahat gelmesi için tavsiye etmişlerdi. Romalı hekim ve doğa bilimci Büyük Pilnius (M.S ) rezeneyi 20’den fazla ilaçta kullandı. Hindistan’da Ayurveda tıbbı uygulayıcıları rezeneyi sindirime yardımcı olarak kullandılar. Rezeneye hayran kalan Şarlman (M.S ) bitkiyi Orta ve Kuzey Avrupa’ya yaydı. İngiltere’de rezene tüm hastalıklara iyi geldiğine inanılan dokuz kutsal bitkiden biri oldu. Avrupalı koloniciler rezeneyi Kuzey Amerika’ya getirdi ve burada sindirime yardımcı, nefesi tazeleyici, gırtlak iltihabını ve dişeti enfeksiyonunu giderici olarak, ayrıca emziren annelerin sütünü arttırmak ve diğer ilaçları tatlandırmak için kullanıldı. Günümüzde bitki uzmanları, kendilerinden öncekiler gibi, rezeneyi şişkinlik, gaz ve ishal gibi sindirim sorunları ve mide ağrıları için; iştah arttırmak ya da aşermeyi azaltmak ve kabızlık gidericilerin kramp etkilerini düzeltmek için tavsiye etmektedir. Rezene günümüzde de kolik ağrıları, gaz, şişkinlik için bebeklere ve emziren annelerin sütünü arttırmak için annelere verilmektedir. Öksürük ve boğaz iltihabı için gargara olarak kullanılmaktadır.
Yetişme Alışkanlıkları
Yaygın olarak bilinen rezene Yunanistan’da en az yıldır yetiştirilmektedir. Anavatanının Çin’in batısından Hazar Denizi’ne kadarki Asya toprakları olduğuna inanılır, ama artık Avrupa’da geniş ölçüde yetiştirilmektedir. Orta Çağ’da Avrupa’nın ortası ve kuzeyine yayılmış ve İspanya’da yılından bu yana yetiştirilmektedir. Rezene Kuzey Amerika’ya Avrupalı göçmenler aracılığıyla gelmiştir. Sonraki zamanlarda Kalifornia’dan Washington’a batı sahili boyunca
yerelleştirilmiştir. Bu eyaletlerin batısında yol boylarında görülebilir. Kuzey Amerika’nın doğusunda da yerlileştirilmiştir ama Batı sahilindeki kadar yaygın değildir. Akdeniz bölgesinde, Kuzey Avrupa’da ve Birleşik Devletler’in batısında bulunan kıyı ortamlarını sever.
Cins adı olan Foeniculum bitkinin eskiden kullanılan adıdır, Latince’de “saman” anlamına gelen foen kelimesinden gelir, bu ismin konmasının nedeni bitkinin kurutulmuş yapraklarının samana benzemesidir.
Ekim ve Hasat
Rezene soğuk hava tehlikesi geçtikten sonra tohumlarla kolaylıkla çoğalır. Tohumlar genellikle 14 gün içinde filizlenir. Yılın erken zamanlarında ekilen bir soğuk iklim bitkisidir. Rezene güneşi ve hafif, kuru, kireçli ve ph değeri ,5 arasında değişen toprağı sever. Finokyo rezenesi etli sapı için yetiştirilir ve lezzetli ve etli saplar çıkarması için nemli ve zengin bir toprağa ihtiyaç duyar. Rezene tohumu bitki olgunlaştığında hasat edilir. Finokyo rezenesi genellikle yakın yerlerdeki pazarlar için üretilir. En fazla üretim yapılan ülkeler Çin, Mısır ve Hindistan’dır.
Tedavi Amaçlı Kullanımı
✚ Sindirim
✚ Kolik ağrıları
✚ Adet krampları
✚ Öksürük ve soğuk algınlığı
Rezenenin tıp ve aşçılık alanında kullanımının zengin bir tarihi vardır. Rezene tohumlarının kokusu anason ve meyanköküne benzer ve ekmeklere, bazı
İtalyan soslarına ve lahana turşusuna konur. İlaç olarak rezene tohumları önemli bir gaz giderici olarak ve sindirim ve üreme sistemlerindeki kasları rahatlatmak için kullanılır. Bebeklerde yapılan iki çalışma, rezene tohumunun tek başına ya da oğulotu ya da mayıs papatyasıyla birlikte kullanıldığında kolik ağrısını azalttığını göstermiştir. Bağırsak kramplarını engellemek için gaz gidericiler kabız gidericilere eklenir. Kronik kabızlık çeken insanlar
üzerinde yapılan 28 günlük bir çalışmada rezene içeren bir çayın etkili olduğu ve vücut tarafından iyi tolere edildiği görülmüştür. Hindistan’da nefes ve sindirimi güçlendirmek için rezene tohumları çiğnemek yaygın bir alışkanlıktır ve birçok Hint restoranında şekerlenmiş rezene bulabilirsiniz. Rezene tohumu adet sancısı çeken kadınlara yardımcı olabilir. Yapılan bir çalışmada rezenenin, yaygın olarak reçete edilen bir anti-enflamatuvar ilacı olan mefenamik asitle eşit derecede sancı giderici özelliğe sahip olduğu görülmüştür. Geçmişte rezene laktagog olarak anne sütünü arttırmak amacıyla kullanıldı, ama bitkinin bu
yönde olumlu bir etkisinin olduğunu gösteren bilimsel bir kanıt yoktur. Rezene tohumları hem tıbbi amaçlarla hem de lezzet katması için bazen öksürük ve soğuk algınlığı şuruplarına katılır. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar rezenenin ince mukus tabakasına iyi geldiğini ve ekspektorasyona (ç.n.: balgam çıkarma) yardım ettiğini göstermiştir. Alman sağlık yetkilileri rezenenin gaz, hazımsızlık ve solunum sıkışıklığını tedavi ettiğini kabul etmişlerdir. Rezene tohumları boğaz iltihabı ve ağız kokusuna karşı çok iyi gargara olur.
Kullanım Şekli
ÇAY: 1 bardak kaynar suya yarım çay kaşığı ezilmiş rezene tohumu atın, 10 dakika demleyip süzün. Çocuğa verecekseniz ılıklaştırın.
Uyarılar
rezene, Gıda ve İlaç Yönetimi’nin hazırladığı güvenli bitkiler listesinde (GRAS) vardır. Hamilelikte kullanımı sınırlanmalıdır.
Gebelik döneminde içilecek bitkisel çaylar; hamilelik bulantılarını, ağrılarını, ödemi azaltmak veya tamamen ortadan kaldırmak, emzirme döneminde annenin süt kalitesini ve miktarını arttırabilmek için tercih edilmektedir. Hamilelikte bitki çaylarını aşırıya kaçmadan tüketmek ve seçici davranmak gerekiyor.
En temel içeceğiniz su olmalı günlük tüketmeniz gereken su miktarları gebelik haftalarında farklı olabileceğinden gebelikte su tüketimiyazımızı okumanızı öneriyoruz.
Doğal olmayan, market raflarında satılan meyve suları ve süt ürünlerinden uzak durmanızı öneriyoruz.
Gebelikte Bitki Çayı
Aynı gün içerisinde farklı bitki çayları tüketmeyin.
Günlük bitki çayı limitiniz 2yi geçmesin.
Yeşil çay; yeşil çaydaki kafein oranı siyah çaya göre daha düşük olduğundan yeşil çay aşırıya kaçılmadan tüketilebilir. Yeşil çay kan dolaşımını düzenleyerek grip olmanızı da engelleyebilir.
Melisa Yaprağı;gebelik süresince stresinizi azaltarak size rahatlamanız için yardımcı olur, sindirimi düzenler, bağırsaklarda oluşan gazı giderir, antiseptik özelliği vardır. melisa yaprağını cam demliğe atarak sıcak su ekleyiniz 5 6 dk. demleyerek, içebilirsiniz.
Kuşburnu ; C vitamini içerir, kabızlığı önler, öksürüğe iyi gelir. Kuşburnu meyvelerini ikiye – üçe bölüp demleme kabına koyunuz ve üzerine sıcak suyu dökünüz. 5 – 6 dakika demlendikten sonra içebilirsiniz.
Ihlamur ; öksürüğe iyi gelir, göğsü ve boğazı rahatlatır, stresten uzaklaştırır, mideye iyi gelir. Ihlamuru kaynatarak demleyin. toplamda kupa gün içerisinde aralıklarla içebilirsiniz.
Nane ; sinir sistemine iyi gelerek, gebelik bulantılarını azaltır. Kaynatarak demleyin günlük kupa tüketebilirsiniz.
Papatya ; mide ağrılarına iyi gelir, bağırsak hareketleriniz düzenler gaz ve ağrı gidericidir, vücutta oluşan ödemi azaltır. Stresi azaltarak rahatlamanızı sağlar. Kurutulmuş papatyalardan adetini demleme kabında 5 – 10 dakika beklettikten sonra içebilirsiniz.
Rezene; mide ağrısına, bağırsaklardaki gaza ve sinirlere iyi gelir, sancıları azaltır, gaz giderir. Rezenenin demlenmesi için 10 dk sıcak suda bekletmeniz yeterlidir. Doğum kontrol hapı kullanalar dikkatli kullanmalılar.
Elma; yüksek oranda A ve C vitamini içerdiğinden kendinizi güçlü hissetmenizi sağlar, stresten uzaklaştırır, yorgunluk giderir.
108981 108982 108983 108984 108985
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası