çapari bağlama tezgahı / Levrek Balığı Özellikleri. Nerede Yaşar? Nasıl Avlanır?

Çapari Bağlama Tezgahı

çapari bağlama tezgahı

Bim'e Balıkçılık Ürünleri Geliyor Olta Seti ₺39,90 (3. sayfa)

  • Yüzbaşı
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı: 41
    quote:

    Orijinalden alıntı: Yazılımcı Online

    Rulo yapılırsa ya da katlanırsa sırt &#;antasına falan sığar ama şu tamamen muşamba gibi olan neredeyse tek kullanımlık yağmurluklar gibi normal ufak &#;antalara sığacağını sanmıyorum.

    Paketten &#;ıkarınca bir plastik kokusu &#;ıkıyor ama a&#;ıkta bir s&#;re bekletince koku ge&#;iyor. Kalitesi orta seviye diyebilirim, daha kalitesi sanırım daha kalın muşamba tarzı kumaşlı olanlardandır. Ama sağanak bir yağmurda ya da kampta falan iş g&#;r&#;r g&#;n&#; kurtarır diyebilirim. Sonra kurut katla tekrar at arabaya. 14 liraya değer gibi bence.
    Teşekk&#;rler hocam. Bulursam alayım ben de.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yarbay
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı:
  • Yüzbaşı
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı: 95
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı: 11
    ae de haftaya geliyor, Ogrenci oldugum sehirde bos gunlerimde balik tutmak istiyorum, ido iskelesi var yakinimda balik tutanlari goruyorum ara siraorda. Memlekette ara sira baliga giderdim, babam bu tur isleri sevdigi icin ekipmanlari saglamdi daha once oltayla ilgili bir sikinti yasamadim hic.
    sanirim bu oltalarin makarasi kamisi cok saglam degildir ama idare eder diye dusunuyorum bu oltalardan biri is gorur mu acaba?

    Bim'e Balıkçılık Ürünleri Geliyor Olta Seti &#;39,90




  • Yüzbaşı
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı: 88
  • Pazara goturuyon oltayı ucuna takıyon 15 lira atıyon balıkcı tezgahına taak 1 kilo hamsi &#;funduszeue.info duruma gore takıyon 50 lira barbun cekiyon

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Binbaşı
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı:
    Allah'ım kafalara gel



    40 liralık olta, bu iş g&#;r&#;r m&#; diye soran adam zaten senede sefer piknikte falan tutmak i&#;in alacaktır, bu alette her t&#;rl&#; işlerini g&#;r&#;r. tutup senede sefer kullanılacak alete 40 liradan fazla para verilmez zaten.



    alacak arkadaşlar iyi okusun. oltayı satın aldınız, hi&#;bir şey yapmayın. b&#;yle mahalle arasında m&#;tevazi bir balık&#;ı d&#;kkanına gidin, ben bununla istavrit/&#;inekop/mezgit (ne istiyorsanız) tutmak istiyorum ama fırd&#;nd&#; vs bağlamayı bilmiyorum yardımcı olur musunuz diyorsunuz. oltacı dayı sizin malzemenin ucuna bir tane fırd&#;nd&#;, onun ucuna rahat&#;a ge&#;irebileceğiniz bir &#;apari, birde 40gr kurşun verecek (havaya r&#;zgara oltaya g&#;re değişir) kovanızı alıp gideceksiniz balığa. &#;apari ucuzdur takımı 3 liraydı en son, takım alın, takılır kopar hemen yenisini takarsınız. oltayı ilk atmadan &#;ncede sahilde tutanları g&#;zlemleyin, tipi at hırsızı gibi olmayan kadirşinas bir arkadaştan gerekirse yardım isteyiniz. kolay gelsin iyi eğlenceler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Çavuş
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı: 13
    last_uk kullanıcısına yanıt
    Anca koprude baska bir ose yaramaz

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Yüzbaşı
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı:
  • Çavuş
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı: 13
  • Yüzbaşı
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı:
    Alacak arkadaşlar,yeni başlayanlar icin gayet de işe yarar. Her hafta birka&#; kez mutlaka balığa giderim. Iyisi k&#;t&#;s&#;,ucuzu pahalısı &#;antada civari takim mevcut funduszeue.infodığım hatri sayılır bir trofeyi bimden aldığım bu tarz bir setle almıştım. Iki sene surekli kullandım. Internetten aldığım ucuz yollu bir gol kamışını ise balık aldı g&#;t&#;rd&#; gece &#;ylece fosforun ışığına baka kaldık.

    Balık işi şans işi &#;yle makinenin kamışın misinanin markasına falan bakmaz balık.

    Tabii ki iyisi olursa daha rahat edersiniz ama ayda yılda bir gidecek i&#;in uzun zaman idare eder.

    Iyisini de alsanız kamışın y&#;z&#;kleri zamanla oynama yapar, japonla funduszeue.info bazen zor d&#;nmeye başlar wd40 ile yağlarsınız şıkır şıkır &#;alışır.

    Misina zamanla mukavemetini kaybeder alırsınız mt misina sararsınız.

    Balık&#;ılığa heves eden varsa bu seti ve ya A e gelecek seti g&#;n&#;l rahatlığıyla alsın ge&#;sin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Binbaşı
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı:
  • Binbaşı
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı:
  • Yüzbaşı
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı:
  • Yüzbaşı
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı:
    O kamışın satıldığı yerde &#;alışıyorum. Paranızı &#;&#;pe atarsınız, almayın. Yukarıda cimbomlu arkadaş, balık &#;apariye gelir &#;nemli olan o demiş. Sonrasında da makine &#;nemli kamış &#;nemsiz demiş. Balık&#;ılık hakkında kulaktan duyma bilgisi bile olduğunu d&#;ş&#;nm&#;yorum yine de isteyen gidip alsın. Aldıktan sonra da allttaki metal gri olan kısmı saat y&#;n&#;n&#;n tersine &#;evirmesin (makineyi &#;ıkartmak i&#;in yapılır bu) yoksa kamışın ger&#;ek y&#;z&#;n&#; g&#;r&#;r
  • Yüzbaşı
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı:
  • Binbaşı
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı:
  • Binbaşı
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı:
    O oltanın muadilini ge&#;en sene a'den almıştım. Bu sene ilk defa kullanayım dedim, misina makarasını &#;eviren kol elimde kaldı. İ&#; i&#;e ge&#;en kamışlar bazen kapanmayabiliyor. Ama diyorsanız ki olta kullanmayı &#;ok iyi biliyorum. Bu fiyata alınabilecek bir &#;r&#;n. Acemilerin (mesela ben) elinde kalır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yüzbaşı
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı: 20
  • Yarbay
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı:
    2 g&#;n &#;nce aldırdım. arkadaş kg sazan &#;ektim dedi kıyıfunduszeue.infoız ipi k&#;t&#; ağır balığa gelemez dedi.

    kg hi&#; zorlanmadan &#;ektim sorun olmadı dedi. Yani fp &#;r&#;n&#; denilebilir.

    alın dursun derim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çavuş
    Sıcak Fırsatlar Forumu
    Mesaj Sayısı:
    Paylaşılan Sıcak Fırsat
    Bağlantı Sayısı: 13
    Kesinlikle tatli su oltasi degil en alt sekment olta bu beyler

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • yeni mesaja gitYeni mesaj

Olta ile Lüfer Avcılığı




Lüfer beslenme biçimine uygun olarak seçilen doğal ve yapay yemlerle avlanmaktadır.





a) Doğal Yemlerle Avcılık

Otalarda kullanılan doğal lüfer yemlerini; istavrit ve zargana başta olmak üzere, izmarit, hamsi, sardalya ve barbunya benzeri parlak etli balıklar yada bunlardan kesilen parçalar oluşturur.

Özellikle dikkat edilmesi gereken ip ucları:


i- Bu balıklardan hangisi en yağlı ise onun tercih edilmesi yerinde olur.

ii-Lüfer sırasıyla; canlı yem, canlı balıktan kesilen yem, taze balıktan kesilen yem, dondurulmamış ve su vurulmamış balıklardan kesilen yem ve tezgahta beklemiş balıklar ve bunlardan kesilen yemleri tercih eder.

Bununla beraber oltaya takılmış midye, kalamar, kurt, karides ve benzeri yemlere, olta toplanırken yada kullanım esnasındaki hareketin cezbetmesiyle sıkça lüfer atlar.

Yukarıda bahsi geçen yemlerin yaygın olarak kullanıldığı olta tiplerine gelince;

* Zokalı takım
* Telli takım
* Sade takım
* Mantarlı takım
* Dip Oltası
* At-Çek takım
* Uzun Olta
ve benzerleridir.

a-1) Zokalı Takım ve Kullanımı

Daha çok tekneden, yada altı açık önü derin iskele ve rıhtımlardan kullanılan bir olta tipidir. Lüfer avcılığında lüks ışığı altında gece kullanımı tercih edilir. Lüfer avcılığında lüks yada zamanımızda bolca bulunan pilli akülü aydınlatma çihazları kullanımının nedeni atılıp toplanırken oltanın görülmesi ve bu yapay ışığın misinanın suda bıraktığı yakamoz izini bastırarak balık tarafından görünmezliğini sağlamaktır. Diğer şartlar yerindeyse sşırı saldırgan bir tür olarak lüfer misinayı görse yada yanal çizgi organeliyle hissetse de yine oltaya dalacaktır. Zokalı takım lüfer dışında sinarit, palamut ve benzeri pek çok avcı türün avcılığında da kullanılmaktadır.
Zoka kancanın pala ve sapın bir kısmını içine alan sarımsak dişi şeklinde ve üst bölümünde bağlamaya uygun gözü bulunan kurşun bir yapı içeren olta kancalarıdır.
Yemin daha iyi takılabilmesi için zokalara ikinci bir kanca olarak hırsız kanca da takılır.

Zokalı takımda; Oltanın en ucunda zoka bulunur. Bazı durumlarda ilki en az 1 metre mesafeye olmak üzere bir yada iki fırdöndü ve akıntının fazla olması durumunda kurşun ağırlık ilave edilir. Ağırlıkta aşırıya kaçılmamalıdır. Suya atılan oltanın süzüle süzüle, su sutununu taraya taraya dibe doğru inmesi tercih edilir. Sırf bu nedenle zokanın ağırlığını değiştiren fındık, sarımsak ve sülük gibi özel tipleri vardır.
Genelde sağlamlık ve alışkanlığa göre balığın iriliği de dikkate alınarak mm arasında beden kullanılır.
Zoka ile avlanmada metre derinlikteki, dibi taşlık - kırmalık, lüferin yemlenmek üzere girdiği bilinen meralar en uygun yerlerdir. Yine dibinde çukur ve tümsekler bulunan veya ani eğimli kumlu yada midyelik alanlar yem balıklarının toplandığı yerler olması nedeniyle lüfer avına uygundur.
Doğru avlak ve konum seçebilmek ve diğer hazırlıkları yapabilmek için hava kararmadan önce avlağa demirlenmelidir.

Teknenin çapa halatı üzerinde fazla gezinmesini engellemek için demirlemede ya tonoz kullanılır ya da Boğaz haricinde az akıntılı, hafif rüzgarlı avlaklarda (Karadeniz kıyıları) tekne çapa ipine orta yerinden bağlanır. Çapa ipinin bu şekilde bağlaması halinde baştan demirlenen sandala göre daha az hareket ettiğini göreceksiniz.

Yem yapılacak istavrit ve izmarit gibi balıkların taze olması gerekir. Mümkünse yem balıklar livarda canlı tutulmalı ve oltaya takılmadan kısa bir süre önce sudan çıkartılıp kullanılmalıdır.
Hamsi, kıraça, gümüş gibi küçük balıklar genelde zokaya bütün takılır. Ölü olarak takılacak bütün yemlerde sarmısak zoka tercih etmek gerekir, iğnenin ise uzun saplı olmasında yarar vardır. bütün balıktan oluşan yemin zokaya takılışında lüferin yemin sarkan kısmını kesip kaçması en sık rastlanan sorunlardan biridir. Bunun önüne geçmek için hırsız denen ikinci bir iğne takıma ilave edilir. Hırsız iğne zoka iğnesinin sapına iğne bağı ile bağlanır, zoka iğnesi ile aşağı yukarı aynı boydadır. Hırsız iğneli takım ile av verimi yaklaşık yarı yarı arttırılabilir.


Zokalı takımda daha ziyade sayılan balıklardan kesilen yaprak yemler (akyem) kullanılır. Yemin takılmasında çeşitli yöntemler vardır. Fakat zoka gibi ağır bir takım kullanılıyorsa var olan gerginlik nedeniyle balık tarafından yemin kesilip kapılmasını önlemek için iğneye iyice sarılması gerektiği unutulmamalıdır.

a-2) Telli Takım ve Kullanımı

Genellikle kıyıdan ve çapadaki tekneden büyük balıkların avcılığında kullanılan bir yöntemdir. Bir ucunda klipsli diğer ucunda normal bir fırdöndü iliştirilmiş çok katlı bir çelik telin klipsli fırdöndüsüne gözlü (sapı halkalı) bir iğne eklenerek kullanılır. Kanca büyüklüğü hedeflenen balığın büyüklüğüne göre ayarlanır.
Telli takıma yine avlanacak balığın ve yem balığının büyüklüğüne göre yaprak veya şakşak kesilmiş yem ile bütün balık takılabilir. Bütün balık takılırken ana kancanın boynuna bir hırsız kanca eklenmesi kolaylık sağlar.



Telli takımda beden kalınlığı ve daha fazla seçilmelidir

Kullanımı

Tekneden yada kıyıdan kullanımda yemlenen olta, metre uzağa atılarak süzülmesi beklenir. Balık bu süzülme sırasında oltaya atlar. Çoğunlukla nazlı vurur. Fakat büyük balıklar ani dalışlar yapar.
Avda başarı için daima oltanın boşu alınmalı ve gergin tutularak nazlı vuruş yada yem kesimi durumlarında bile her vuruş hissedilmeye çalışılmalıdır. 10 metreden sığ yerlerde veya kıyıdan avlanmada olta dipledikten sonra yavaş yavaş toplanarak yeniden atılmalıdır.
Hafif vuruş alındığında bu makasla kağıt kesmeye benzer bir his uyandırır. El hafifçe oltanın peşinden salınarak hala gerginlik varsa tasma basılıp kanca balığın çenesine geçirilir. Telli takımda çekerken taklalar atan balığın kancadan kurtulması dışında sorun çıkmaz.
Bu takım mantara yada kasnağa sarılı el oltası şeklinde kullanılabildiği gibi kamış-makine düzeneğiyle de kullanılabilir.

a-3) Sade Takım ve Kullanımı

Sığ sularda tekneden, dalgasız havalarda kıyıdan veya iskelelerden her havada kullanılabilen basit oltalardır. Şeytan oltasının lüfere uyarlanmışı da diyebiliriz. Daha çok sığ yerlerde oltanın hemen dibe oturduğu veya kıyıdan atmalarda oltanın yavaş yavaş süzülerek tüm su sutununu tarayarak diplemesi gereken yerlerde kullanılır.
Misina kalınlığı balığın büyüklüğüne göre mm arasında olabilir.
Oltanın ucuna duruma göre bir fırdöndü yada ufak kıstırma kurşunlar eklenebilir.
Takımın ucuna kanca olarak;

* Palamut çaparisinde kullanılan uzun saplı kalaylı yada nikel kancalar ( no) (sadece tek kanca)
* Sade kanca fakat sapından yukarı doğru misinaya sarılmış kağıt (yaprak) kurşun
* Sade kanca ve misina üzerine geçirilmiş uygun kalınlıkta kablodan sıyrılmış hortum
* Kanca sapını cm kadar uzatacak şekilde 2 -3 mm kalınlığında kurşun bölüme sahip zokalar
* Klipsli fırdöndü ve buna takılacak sapında halka olan uzun saplı kancalar
* Kanca sapına çelik telden cm lik kasa bağlanarak hazırlanan zokalar gibi farklı kanca şekilleri takılabilir.

Bu oltada özellikle istavrit, taze hamsi ve sardalya ile izmaritten kesilen yaprak yemler takılır.
Yemin takılmasında kişisel tavsiyem; yaprak yemin kuyruk bölümünden başlanıp et-deri arasında bir iki kez makine dikişi yaparak kanca ucunu zayıf bir şekilde deri altına saklanmasıdır.

a-4) Şamandıralı Takım
Çinekop-lüfer avcılığında eskiden kullanılan mantarlı takım daha çok şamandıralı takım olarak isimlendirilecek biçimde, bir şamandıra, derinliğe bağlı olarak bir köstek ve kancadan oluşmaktaydı.
Bu tür oltalar hali hazırda Akdeniz ve Ege'de lüfer avcılığında ve Karadeniz'de balığın bol olduğu zaman ve avlaklarda kullanılabilir.


a-5) Mantarlı Takım
Günümüzde mantarlı çinekop takımı olarak isimlendirilen olta ise, yemi dipten yukarıda tutmaya yarayan üzeri balıkları çekmesi için parlak materyallerle sarılmış bir yüzdürücü ve buna bağlı iki kancadan oluşur. 1/0 -3 no arasında, kalaylı veya nikel-krom kaplı kancalar kullanılır.
Nispeten hantal bir takımdır. Bu takımla avlanılan yerlerde diğer oltalarla daha verimli avlanmak mümkündür. Bunun tek istisnası diğer olalarla erişilemeyecek şekilde uzak atmanın gerektiği ve dibinde belli mesafeye kadar ot ve yosun bulunan sahalardır.

Kullanımı

Olta genellikle kamış-makine ile atılır. Yaprak yada şakşak yemle yemlenen ve hırsız görevi gören ikinci kancayla desteklenen takım, uygun mesafe fırlatılır. Bekleme süresince olta elde tutulabildiği gibi zil ve ışıkla destekli olarak bir kenara da bırakılabilir.

a-6) Dip Oltası ve Kullanımı

Lüfer avı için çok ta uygun olmayan bir yöntemdir. Genelde yemli çapari olarak isimlendirilebilecek bir takım olup, nispeten küçük balıkların avcılığında verimlidir.

Yapısı herhangi bir dip oltasına benzer. Yani en altta uygun bir (armut yada mavruka tipi, ağırlığı gram arası) iskandil (kurşun ağırlık), yukarı doğru bir iki karış arayla kösteklere bağlı 3 -5 adet kanca ve bedene bağlantıyı sağlayan bir fırdöndüden ibarettir.
Yaprak tem takılabildiği gibi bu fileto ikiye bölünerek (küçük bir istavritten dört yem) yada daha iri yemlik balıklardan sırttan karına doğru parçalar kesilerek de olta yemlenebilir.

Kullanımı

Olta tekneden yada iskeleden sarkıtılır, ara sıra hafif çapari hareketleri yaptırılarak balık kıskandırılır. Oltaya balık vurduğunda çekilir.
Bu oltanın kıyıdan kullanımı da mümkünse de diğer yöntemler kıyıdan avlanmaya daha uygundur.

a-7) At-Çek Takım ile Lüfer Avcılığı

At-Çek takım İstanbul Boğazında istavrit ve izmarit avlamak için kullanılan çok eski geleneksel oltalardan biridir.
Uzunca bir kurşun arkasında yine kurşun uzunluğunda kalın misina ve bir kasadan ibaret özel bir malzeme bu oltanın temelini oluşturur. Buna sıyırtma kurşun da denilmektedir.

Sıyırtma kurşun aslında hani bir türlü kullanmaya alışamadığımız spirolino var ya onun atasıdır. Ve bu haliyle spirolino has be has, öz be öz Türk icadıdır.
İtalyanlar Bombard demiş, spirolino değil de Spurolinoymuş ne gam. Dedem sıyırtma adıyla bu aleti zaten kullanıyormuş. Zaten her ne kadar spirolinoların çoğu batar olsa da üreten firma spirolinoya sıyırtma şamandırası demiş.


Kullanımı

Kıyıdan yapılan makinalı takım ile çalışmaya uygun bir takımdır. Atıp çekme kurşunları hazır olarak satılmaktadır. Derin su atıp çekmeleri - gr., su üstü atıp çekmeleri 50 - gr. ağırlığındadır. İğneye yem yerine tüy takılabilir, kalaylı kağıt sarılabilir, parlak bir yumuşak plastik iliştirilebilir (sasi kuyruğu gibi), iğne yerine 0 veya 00 numara kaşık takılabilir. Hatta bazen parlak kalaylı iğne de kullanılır. Takım karadan kullanılan atıp çekme kurşunu ağırlığına göre - gr. atma kapasiteli 3 - 3,30 metre veya 80 - gr., 3,80 metre kamışla mümkün olduğunca uzağa atılarak çekilir. Klasik bir atıp çekme uygulaması yani. Derinden gelmesi isteniyorsa bir müddet batması beklenebilir. Olta kısmı veya , makina bu olta ipine uygun olmalıdır. Bu takımın yemli lüfer takımları bölümünde geçmesinin nedeni istenirse kuyruk altı veya sülük yemle yemlenebilmesidir. Kuyrukaltı dayanıklı olduğundan bir kaç balıkta değiştirmeden kullanılabilir. Bu takımla da çinekop, sarıkanat, lüfer dışında o civardaki iri istavrit hatta zargana bile yakalanır. takıma lüfer çıkmaya başlarsa iğnenin irileştirilmesinde fayda vardır.

a-8) Uzun Olta ve Kullanımı

Uzun Olta harika bir oltadır. Özellikle tekneden avlanmaya uygun olan bu takım ile her türlü büyük balığı avlayabilirsiniz.
Bunların arasında başta kofana-lüfer, levrek, palamut-torik, akya, kuzu ve sinarit gibi etçiller gelir.

İki şekilde kullanılır.

1- Akıntı yada rüzgara bırakılmış tekneden


2- Hareket halinde tekne arkasından

Uzun oltaya avlamayı hedeflediğiniz balığın türüne uygun olarak canlı yem takabileceğiniz gibi kaşık, rapala, raglou gibi sahteler de takabilirsiniz.

Bir oltayı uzun olta yapan en temel yapı; kısa kurşun kösteği ve uzun olan takım kösteğidir.

Doğal yemle avcılıkta genellikle çelik tel üzerine birden fazla kanca bağlanarak uç kısmı oluturulur. Yani bir ana kanca ve buna destek olarak yeme saplanacak yardımcı kancalar vardır.

Doğal yemin türü ve büyüklğüne göre yardımcı kancaların sayısı artırılabilir. Örneğin zarganada 1 esas 2 de yardımcı kanca uygundur.

Bazen esas kancalar veya yardımcı kanca olarak ikili ve üçlü tip kancalar da kullanılabilir.

Bu kancalar çok katlı yada tek katlı mm çelik teller üzerine fırdöndü lehim veya özel bağ ile birleştirilebilir. Bazen cazibesini artırmak için lüfer kaşığı üzerine de monte edilebilir. Bu durumda olta bedeni dipte yaldır yaldır parıldayarak lüfer ve sinarit gibi ateşli avcıları kendine çeker.


Türkiye deniz balıkçılarının düşlerini süsleyen, özellikle İstanbul balıkçıları için İstanbul&#;un tarihi kadar eski olan palamut amatörleri peşinde koşturan balıklardandır. Dilimizde yaşına dolayısı ile boyuna göre değişik isimlerle anılır en bilinen isimleri çingene palamutu, palamut ve toriktir. Tüm isimlerinin listesi ve boyuna sınıflandırılması alttaki tablodaki gibidir. Bu arada palamut yabancı amatörlerin de bilip tanıdığı bir balık olarak bonito, Atlantic bonito (İng., USA, İsp.), bone jack (USA), palamida (Yun), pelamide (Alm., Rom.) isimleri ile de anılır.

Üstteki yaklaşık tabloda palamut balığının özellikle İstanbul profesyonel balıkçı esnafı arasındaki isimleri verilmektedir. Bir bakışta zindandelen mi, torik mi?, ayırmak balıkçı tezgahına yanaşıp balık almaya çalışanlar için hatta amatör balıkçılar için bile oldukça zordur. Halk arasında ve son yıllarda özellikle İstanbul&#;da türeyen denizi 20 yaşından sonra görmüş, palamutun daha önce resmini bile görmemiş balıkçı esnafı(!) tarafından balık küçükse &#;çingene palamutu&#;, irice ise &#;palamut&#; ve &#;ooo çok büyük&#; ise &#;torik&#; diye bilinir. Sivri, peçuta gibi iri balıklara da pek seyrek rastlandığından bu sistem günlük hayatta çalışır. Siz daha hassas olup yakaladığınız balığı iyice tanımlamak isterseniz önce yandaki tabloyu iyice öğrenin ve takım sandığınızdan şerit metre ile el kantarını eksik etmeyin.Vücudu uzunca, hafifçe yanlardan basık, füze şeklindedir.Tüm vücudu iyi işlemiş küçük pullarla kaplıdır; yalnız kafasının arka tarafı ve göğüs yüzgeçleri çevresindeki pullar daha iridir. Kafası ve ağzı oldukça büyük, gözleri iridir. Ağzında alt ve üst çenelerde üstte altta adet olmak üzere sivri konik dişler bulunur. Araları açık ve daha çok batıcı yapıya sahip olduğundan bu dişler takım kesemez. Bazen damakta geri dönük avı tutmaya yarayan (vomer) dişlere de rastlanır. Rengi sırtında koyu mavi-yeşil veya çelik mavisi renkte, yanları ve karnı beyazdır. Sırtından karnına doğru eğimli olarak uzanan koyu renkli adet çizgi palamutu yakın akrabası olan diğer ton balıkları ve uskumrulardan ayırıcı işerettir. Pasifik ve Hint okyanusunda yaşayan palamutlarda (Sarda orientalis, Sarda chiliensis lineolata, Sarda chiliensis chiliensis, Sarda australis) bu çizgiler biraz daha yataya yakın olacak şekilde farklıdır; ülkemiz sularında olmadıklarından ve amatör açısından çok büyük farklılıklar göstermediklerinden bu balıkları tanıtmıyoruz. Sırt yüzgeci çifttir. Önde bulunan sırt yüzgecinin bir kılıfı vardır; balık öldüğünde yüzgeç bu kılıf içine çekilerek kaybolur. İkinci sırt ve anüs yüzgecinden sonra çatal kuyruğa kadar adet yalancı yüzgeç palamutun scombridae familyası üyesi olduğununun göstergelerindendir. Yüzgeçleri vucuduna oranla fazla gelişmiş olmamakla beraber palamut çok hızlı yüzebilen, seri manevralar yapabilen bir balıktır. Yüzme kesesi funduszeue.info yaşını tamamlayıp torik olan palamutlar cinsel olgunluğa erişirler. Üremeleri yurdumuzda Ege ve Akdeniz&#;de Mayıs, Haziran aylarında olur. Yumurtalarını Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz&#;de döktükleri sanılmaktadır. Yine de son yıllarda Karadenize çıkış yapan torik sayısı yok denecek kadar azaldığından Marmara ve Karadeniz&#;de yumurta dökümünün gerçekleştiği şüphelidir. Marmara ve Karadeniz&#;de yumurta dökümü gerçekleşiyor ise Akdenize oranla daha düşük sıcaklıklar söz konusu olacağından yurtlama işlemi Ağustos&#;a kadar sürebilir. Bir dişi , ila 2,, yumurta dökebilir. Yumurtalar pelajiktir genelde yüzeyden metre derinde yüzerler. Kuluçka süresi 4 gündür. Yumurtadan çıkan yavrular planktonlarla ve ile fırsatta da küçük balıklarla beslenmeye başlarlar. Yurdumuz sularında Eylül sonunda santim boya ulaşmış olurlar. Korkunç yırtıcıdır genelde hamsi, çaça, gümüş, istavrit, uskumru gibi kendinden ufak balıklarla beslenir, kalamar, sübye ve karidese de hayır demez severek yer, bu nedenle bütün kalamar ile yemlenmiş ama başka balıkları amaçlayan (mesela akya) oltalara vurduğu da olur. Büyük sürüler halinde yaşar ve yemlenirler. Kendi türünün ufaklarını da yiyerek yamyam özellikler gösterirler. Yemlenirken su üzerine sıçrarlar veya su yaparlar bu durum balığın yerini belli eder. Yemlenmediği zamanlarda genellikle daha derinlerde gezinir. metre derinliklere kadar iner. Genelde sabah erken saatlerde ve güneş batımına yakın daha aktif olarak yemlenirlerse de gün boyu yem peşinde koşarlar ve av verirler.Ömürleri 9 yıl kadardır. 90 samtim boyu, 10 kilo ağırlığa erişebilirler. FOA kayıtlarında Karadeniz&#;de 85 santim boy 5 kilo ağırlık; Batı Atlantik&#;te de 91,4 sntim boy, 5,4 kilo ağırlık (boylar çatal kuyruk boyudur) rapor edilmektedir. yılı sonu itibarı ile geçerli IGFA (International Game Fishing Association) rekoru 8,4 funduszeue.info yurdumuza özgü bir tür değildir. Su sıcaklığı derece olan denizlerde yaşar. Göçmen balıklardandır; yurdumuzdaki göç alışkanlığı balığın peşinde olan amatörlerin kolaylıkla palamutları bulabilmeleri için göçleri &#;nerelerde bulunur&#; başlığı altında anlatılmaktadır.

NERELERDE BULUNUR

Günümüzde Ege ve Akdeniz&#;de kışlayan palamut ve torikler Nisan ayından itibaren Çanakkale boğazı, Marmara denizi, İstanbul boğazı yolu ile yazı geçirmek ve beslenmek üzere Karadeniz&#;e çıkmaya başlarlar. Çıkışta sahile yakın ve zaman zaman oynağa kalkarak genelde Trakya sahillerine sokulmadan İstanbul boğazına girerler. Boğazda daha derinlerden Karadenize çıkarlar. Bu dönemde yumurta döktüklerinden ve amatör balıkçılık sirkülerine göre avcılığı yasak olduğundan çıkışıları o kadar ilgi çekmez. Temmuz sonu Ağustos başına doğru Karadeniz&#;de havaların serinlemesi ile öncelikle palamutlar İstanbul boğazına girmeye başlarlar. Bu giriş eskiden orkinosların Karadeniz&#;de boğaz girişini kapatması ile ölüm kalım yarışına dönüşürdü. Boğaza giremeyen sürülere katılan diğer sürüler ile çok büyük palamut sürüleri oluşurdu. Boğaza ilk giren sürüler orkinoslar tarafından çevrilip sıkıştırlırsa mecburen boğazda kalır av verirlerdi; orkinoslar yoksa sürüler boğazda fazla kalmadan süratle Marmara&#;ya inerler. Marmara&#;da genelde güney sahiller boyunca ilerlerler, Trakya kıyılarına genelde Tekirdağ civarında yanaşırlar. Çanakkale boğazını takiben Ege ve Akdeniz&#;e açılırlar. Ege&#;de Ağustas ayından itibaren görülmeye başlayan ve av veren palamutlar bu ilk sürülerin balıklarıdır. Orkinos baskısının az olduğu yıllarda ilk iniş yapan sürülerden sonra gelen sürüler İstanbul boğazında ve Marmara&#;da daha fazla kalır yemlenir ve bolca av verirler. Eskiden toriğin az olduğu yıllarda bazı palamut sürüleri Ege&#;ye inmez Marmara&#;da kışlarlardı. Orkinoslu kısımları geçmiş zaman olarak anlattık, çünkü artık eskisi gibi İstanbul boğazında ve Marmara&#;da orkinos baskısı yok, bu nedenle de palamutlar fazla oyalanmadan İstanbul boğazı, Marmara ve Çanakkale boğazı yolu ile Egeye açılırlar. Marmara&#;da kışlayan sürüler de artık yok. Bu yolda boğazlarda ve Marmara&#;da su yüzeyine çok yakın seyrederek ya kızartı (Kızartı: Su yüzeyine yakın yüzen balıklardan dolayı su üstünde oluşan çok hafif dalgalanmalar ile sürünün olduğu yerde su daha koyu renkli görünür. Alışkın gözlerin kolayca seçip balığın yerini tespit ettiği bu koyuluğa kızartı denir.), veya oynağa kalkarak, yemlenirken su üstüne sıçramalar yaparak yerlerini belli ederler ve amatör profesyonel balıkçılara av verirler. Torikler ise daha geç, Eylül sonundan sonra Karadeniz&#;den inişe başlarlar. Palamut gibi orkinos sürülerini ve çevirmelerini aşan ilk torikler hızla Marmara&#;ya çıkar adalar civarına yayılıp hem yemlenir hem  peşindeki orkinoslara yem olur, Trakya sahillerine pek sokulmadan daha çok doğu ve güney Marmara sahilleri boyunca Ege&#;ye açılırlar. Eskiden bu sürülerin bir kısmı Marmara&#;da, Ocak ayında gelen ve daha yavaş iniş yapan toriklerin bir kısmı da kış yumuşak ise İstanbul boğazı ve Marmara&#;da kışlardı. Şimdi ne o kadar orkinos baskısı var ne de Marmara ve İstanbul boğazında kışlayan torikler var. İnişler balıkların doğrudan Ege&#;ye çıkması ile sonuçlanıyor. Bu arada Marmara&#;da pek görünmeyen Orkinoslar Çanakkale boğazında ve Ege denizine çıkışta palamutları, torikleri karşılayarak hem iniş yapan sürülerin oyalanarak av vermelerine neden olurlar, hem de orkinosların kendisi av verir. İster Ege akdeniz&#;de ister Karadeniz ve boğazlar bölgesinde olsun lodos havalarda palamutu açık denizde bulmak mümkündür Karadeniz&#;den boğaza dahi pek girmez, bu da tabii eğer balığı avlamaya gideceksek daha büyük tekne demektir; rüzgar kuzey yönlü ise kıyılara daha yakın yerlerde ve İstanbul boğazının Karadeniz girişinde palamuta rastlanıfunduszeue.info su balığı olmasına rağmen yemlenirken daima su üstüne çıkar bu nednele de palamutu genelde derinlerde değil su üstüne yakın aramak gerekir.

AVLAYALIMPalamut avcılığı tüm yırtıcı balıklarda olduğu gibi iki kısıma ayrılır doğal ve yapay yemlerle avcılık.Doğal yemlerle avcılıkfunduszeue.infoı takımYapay yemlerle avcılık1. Çapari2. Atıp çekmeler (kaşık, yünlü, seğirtme, yapay balık)3. Sürütme4. Fly takımı ile avcılıkDoğal yemlerle palamut avı için &#;günümüzde geçerliliğini yitirmiş kullanılmayan bir yöntemdir&#; dense yeri vardır. Balık sayısındaki azalma özellikle gece ışıkla yemliye çıkan amatörlerin sık sık boş dönmesine neden olmuştur. Zaten oldukça zor ve yorucu olam gece yemciliği sadece palamutta değil lüfer avında da cazibesini kaybetmiştir. Çocukluğumda denizi ışıl ışıl aydınlatan lambacıların dönüşlerindeki verim ve neşeyi gençliğimde ne yazık ki ben yaşayamadım eskiler de o günleri bir daha bulamayınca gece yemciliği yavaş yavaş nostaljik bir yöntem olarak anılarda yerini almaktadır. Gündüz yemciliği de pek verimli olmadığından terk edilmektedir. Bu yöntemlere kısaca göz atacağız.Günümüzde en geçerli olan palamut avı yöntemi çapari ile yapılanıdır. Yalnız, paraketeye izin vermeyen amatör balık avı sirküleri, iğneli çapari ile avlanmayı serbest bırakırken palamutta en fazla toplam 5 kilo, orkinoslarda 1 adet sınırlamasını da getirmektedir. Dededen kalma çapari bir sürü iğnesi ile amatörün serbestçe kullanımına bırakılırken, en az 50 iğneli çapariyi sürüten amatör de yakalanan balıklar ve vicdanı ile başbaşa kalmaktadır. Benim tecrübem ve gördüğüm bu durumda vicdan, sirküler ve tabi çapariye vuran palamutlar kaybetmektedir. Ne çıkarsa, ne kadar çıkarsa doğruca livara girer, kim ne derse desin bu böyle olmaktadır. Hata nerede dersiniz?Doğal yemlerle avcılıkYukarıda doğal yemlerle yapılan avcılığa kısaca değinmiştik şimdi de bakalım nasıl oluyormuş bu iş!1. Zokalı TakımDoğal yemlerle palamut avcılığının yurdumuzda özellikle Marmara denizi ve İstanbul boğazı civarında uygulanan bu yöntemde kullanılan takım lüfer zokalı yakımını andırır. Tek farkı daha ağır takım olmasıdır; bu da tabii ki daha kalın misinalar, daha büyük zoka ve iğne, daha büyük derinlikler demektir. Palamutun veya toriğin hedeflenmesi durumlarında da takım kendi içinde bazı farklılıklar taşır. Alttaki tabloda bu farklılıkları görüyoruz.
Palamut balığının isimleri

Boyu

AğırlığıYaşı

İsmi

santim

0

Palamut vanozu, gaco

santim

Kiloda 3- 5 adet

Çingene palamutu

santim

Kiloda adet

Palamut

santimTanesi 1, kiloKestane palamutu
santimTanesi ,5 kiloZindandelen

santim

Tanesi 2, kilo

Torik

santimTanesi kiloSivri
santimTanesi 5, kilo6Altıparmak
75 santim+7 kilodan fazla7+Peçuta

Zokalı takımın yemleri her iki balık içinde tabii ki istavrit, hamsi, uskumru, kolyoz gibi akyem olacak balıklardır. Yemler iriliklerine göre iğneye bütün ölü, şakşak veya yaprak olarak takılırlar. Bütün veya şakşak yemleri tercih etmekte yarar vardır. Torik için bazen palamut filetosu da yaprak kesilerek kullanılabilir.

Takımın kullanılışı lüfer bahsinde anlatılan zokalı sarkıtmada olduğu gibidir. Burada tekrarlamaya gerek görmüyoruz isteyen lüfer sayfasından bakıp öğrenebilir. Yalnız palamut genelde kulaçlarda yatak yaptığından yakamoz alsa bile 15 kulacın üzerine pek yükselmez bu da lüferden daha derine olta indirmek demektir hepsi o. Bir de oldu ki torik yakalarsanız ellerinizdeki misina kesikleri siz o geceyi uzun zaman hatırlatacaktır.

Gündüz yemli avcılığı da gece ile aynı şekilde yapılır. Gündüzleri balığın kalın olta iplerini seçerek oltaya vurmayacağı inancı ile daha ince misinalar kullanılması adet olmuştur. Bu nedenle &#;gündüz yemciliği daha fazla ustalık ister&#; denir, bu da takımı koparmadan balığı sandala alabilmek anlamındadır.

Bu takım her zaman geleneksel Türk balık avcılığı uygulamalarına göre el oltası olarak ve tabii zokalı düzenlenmiştir. Dileyen bence makinalı takımla da deneyebilir, hatta balığın bol olduğu dönemlerde değişik uygulamalar da denenebilir düşüncesindeyim. Deneyen olup bildirirse biz de bilgileniriz.

Bu çapari herkesin bildiği istavrit çaparisine benzemez ağır takımdır; yapımı ve kullanımı oldukça zordur. Çaparinin ne olduğunu nasıl olduğunu hem olta çeşitleri ve uygulamaları sayfasında hem de istavrit sayfasında anlattık ama palamut çaparisi ağır takım olarak bazı özellikler ve incelikler taşıdığından tekrar hem yapımına hem de kullanımına detaylı olarak değineceğiz. Ayrıca burada anlatılan çapari palamut için sürütülürken veya ufak tefek değişikliklerle yazılı orkinos, tombik, akpalamut gibi ufak ve orta boy orkinosları da yakalayacağından oldukça geniş kullanım alanlı bir takımdır.

Palamut çaparisi genellikle tek tip ve kalınlıkta olmaz, her derde deva bir palamut çaparisi yoktur. Bunun nedeni balığın göçe başladığı Ağustos ayı ortalarında ufak olması, gittikçe daha büyük boydakilerin göçe devam etmesi ve nihayet Ocak ayında toriklerin görünmesidir. Çapariler de bu göç takvimine uygun olarak gitikçe kalınlaşırlar. Altta hem resim hem de tablo yardımı ile bu farklılıkları gösteriyoruz.

Çingene PalamutuPalamutTorik
4 santim santim7 santim+
çift kat
2/03/05/0

Çaparinin donatılmasına geçmeden önce diyorum ki; &#;siz en iyisi gidip bu çapariyi hazır alın&#;. Palamut çaparisi hazırlanması, donatılması en zor olan takımlardandır. Çok zor görür, bu nedenle de çok sağlam yapılmalıdır, sağlam yapılamaz ise palamutları toplamak yerine dökülen çaparinin boş bedenini, o da kalırsa tabii, toplamak vardır ki; çok can sıkar. İlla da yapacam diyenler yazının devamını okuyabilir.

İlk olarak köstekler balığın boyuna göre, büyük balık için daha uzun olacak şekilde ve yukarıda verilen tablodaki kalınlıklara uygun olarak, santim boyda kesilir. Aslında köstek için kesilen misina normalde düğüm payları da düşünülerek bitmiş halinde planlanan boyundan daha uzun kesilmelidir. Bu fark sizin düğümü atarken ne kadar boş uç bırakarak düğümü bitirdiğinize bağlıdır; ben mesela genelde oldukça fazla boş uç bırakır çok misina ziyan ederim. Köstek olarak kesilen misinanın her iki ucuna da birer köstek başı düğümü atılır. Düğümler iyice sıkıştırılmalı, en iyisi misina düğümü sıkmadan önce iyice ıslatılarak yumuşatılmalı ondan sonra düğüm son haline sıkılmalıdır.  Kalın misinalarla çalışıldığından düğümlerin sıkıştırılmasında zorluklar çıkması çok normaldir. Burada dikkat düğümleri tamamlanmış tüm köstekler çok ufak farklılıklar hariç hepsi aynı boyda olmalıdır. Bu da tamamsa ilk olarak kösteğe tüyler ve iğne bağlanır. Tüylerin ve iğnenin birlikte nasıl ibrişim ile bağlanacağını olta takımları ve uygulamaları sayfasının çapari kısmında uzun uzun anlattık tekrarlamıyoruz; ama diyoruz ki DİKKAT atılan her yarım kazık bağı, yapılan her sarım çok düzgün olmalı iyice sıkışması sağlanmalı, kısaca hafif takıma oranla çok daha fazla özen gösterilmeli. Yalnız tüylere biraz daha değineceğiz. Palamut çaparisinde kullanılan tüyler ya uçucu su kuşlarının (kaz, ördek gibi) boyun veya kanat altı tüylerinden ya da horozun boyun tüylerinden yapılır. Uçucu su kuşlarından alınan tüylerle yapılan çaparilerin daha uzun ömürlü olduklarına inanıyorum. Horozun boyun tüyleri kullanılacak ise adet, diğer kuşlardan alınacak tüyler kullanılacaksa genelde adet yeterli olur. Tüyler iğneye genelde bombeli kısımları iğnenin ağzına dönük olacak şekilde (üstteki resimdeki gibi) bağlanılır, bu şekilde daha oynak olurlar. İğneye bağlanan tüylerin düğüm dışına taşan kısımları tam dipten kesilmez ise sürütme sırasında iğneye taklalar attırabilir balık vurmaz.

Renk seçimi de ayrı bir konudur. Genelde hep anlatılan sabah erken saatlerde palamutun beyaz tüye, gün içinde de kırmızı veya turuncu tüye daha fazla vurduğudur. Soğuk havalarda daha koyu renkli tüyler daha iyi çalışır iddiası da vardır. Bakın size bir sır vereyim aramızda kalsın &#;ben artık palamut çaparisini hazır alıyorum&#;, geçen yıllarda İstanbul&#;da eski ve iyi bilinen bir malzemeciden bir seferinde kırmızı tüylü palamut çaparisi istedim &#;..kırmızı tüylü palamut çaparisi olmaz ki abi..&#; cevabını karşısında mecburen beyazları aldık. Bir de yandaki çapariye bakın. O çapari Kıbrıs&#;ta palamut çaparisi olarak biliniyor ve kullanılıyor. Oldukça da başarılı hatta sık sık tombik de alıyor bu nedenle de köstekler Tüylere dikkat, rengarenk ama iş yapıyor. Kıssadan hisse beyaz tüy, kırmızı tüy konusu Karadeniz ve İstanbul balıkçıları arasında daha yaygın olabilir ama bu işte kesin sınır yok. Siz bence her rengi deneyin, hatta yandaki gibi renkli çapariler yapın. Beyaz tüyleri kınaya yatırarak renkli tüyler elde edebilirsiniz mesela. Ama bu kadar uğraşamıyorsanız, olanaklarınız sınırlı ise; beyaz tüy veya horozun kırçıllı boyu tüylerinden kullanın, çapariye günün erken saatlerinde başlayın, gün içinde de aynı takımla devam edin.

İş geldi kösteği bedene bağlamaya, yani en zor işe. Tek kat kösteklerde ilk olarak köstek üzerine bir kazık bağı atılır, bağın iyice sıkıştığı köstek başı düğümünün beden üzerine oturduğu kontrol edilmelidir. Bunu sağlamak için misinanın ıslatılması gerekebilir, çalışırken ellerinizin misina tarafından kesilmemesi için de ele bez sarılması veya deri eldiven giyilmesi yararlı olabilir. Kazık bağı sıkıştıktan sonra önce iskandil tarafından köstek bedene üç sarım ile puntalanır, puntaların iyice sıkışmesı sağlandıktan sonra aynı puntalama olta tarafında da yapılıp sıkıştırılır. Düğüm bitince üzerine ya şeffaf oje ya da daha iyisi bir kaç damla süper yapıştırıcı sürülerek kuruması beklenir. Bu, düğümlerin kaymadan yerinde kalmasına büyük derecede yardımcı olacaktır. İkinci kösteği ilk kösteğin bitiminden santim alta aynı yöntemle bağlayıp bu işlemi 50 kere yaptınız mı çapari neredeyse hazırdır. Köstekleri bağlamadan önce bedeni misinanın şekil değiştirme (sünme) noktasına kadar gerdirip köstekleri o şekilde bağlamak da tavsiye edilmektedir. Bu şekilde gerilen bedene bağlanan kösteklerin yer yapacakları, gerginlik kalkınca iyice sıkışacakları söylenir. Ben denemedim. Yine de gerginlik kalktıktan sonra oje veya yapıştırıcı uygulaması yapılmalıdır.

Torik çaparisinde çift kat beden kullanıldığından burada sistem biraz daha farklıdır. İlk olarak köstek başı düğümü iki misina arasına sokulur. Daha sonra ya ibrişim ya da misina ile köstek iki beden arasında sıkıca puntalanır. Son olarak kösteği kendisi ile yukarıda anlatılan şekilde alttan ve üstten beden üzerine puntalar vurulur. Yapıştırıcı veya oje sürülüp kuruması beklenir ve ikinci kösteğe geçilir. misina ile puntalama yapmadan doğrudan kösteğin kendisi ile doğrudan alttan üstten puntalama yapılabilse de bu ilk yöntem kadar güvenli değildir.

Bu şekilde köstekler dizilerek hazırlanan bedenin hem iskandil hem de olta tarafına birer kasa yapılır. Kolçaktan bedene geçiş yapan fırdöndü genelde kopçalı olur ve oynağa çatıldığında balıkla dolu çapari çekilip tekne içindeki kazıkların üzerine serilip (bu sistemi başka balıklarda mesele lüfer ve izmaritte de anlattık) kopçadan ayrılan oltaya ikinci çapari takılır, oynağı kaçırmadan ava devam edilir. Bu eskiden oltacılıktan ekmek yemek mümkün iken profesyonellerin kullandığı sistemdir.

Benden bir tavsiye: Köstekleri hazırlarken iğne bağlanan taraf aynı şekilde hazırlandıktan sonra beden tarafına köstek başı düğümü yerine ufak bir kasa yapın. Beden üzerinde de sarma bir köstek kasası oluşturun ve kösteği kasa kasa içinden geçirerek bedene tutturun. Yandaki resim gibi yani. Bu yolla kösteklerin kayması, sıyırıp dökülmesi riski çok azaltılmış olur. İğne bir şekilde sıyırsa, sıyıran köstek çıkartılıp bedendeki kasa üzerine yedek kösteği takmak ta 20 saniyeyi geçmez. Torik çaparisinde de bedeni numara tek kat kullanıp aynı yöntemi uygulamak mümkündür. En azından yeni başlayan, takım yapmaya meraklı amatörler elleri alışana kadar daha az hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Burada bahsedilen tüm düğümleri sitenin düğümler sayfasında bulabilirsiniz.

Palamut çaparisi genelde 50 iğneli olarak hazırlanır. Alışkanlığınıza göre daha fazla iğne de olabilir de, 50 den az tavsiye edilmez. Siz bunları boşverin çok iğneli çapariyi kullanmak çok zor olur işinize geliyorsa siz 25 iğneli kullanın ama bundan da aşağı inmeyin derim.

Gelelim çaparini kullanılışına. Çaparini en uygun saati sabah gün ağarırken veya akşam güneş batışına yakın saatlerdir. Bununla birlikte gün boyu çapari ile avlanmak mümkündür. Sulara göre gram ağırlık takılan çapari km/saat hızla seyreden sandalın arkasından bırakılmaya başlanır. Her iğnede bir salma durdurularak çaparinin yüzlemesi sağlanır bir aksilik olup olmadığına bakılır; her şey normalse salmaya devam edilir. Salma işi çapari tekneden 30 kulaç açılana kadar sürer ve km/saat hızla çaparinin sürütülmesine devam edilir. Sürütme sırasında takım bazen 35 kulaca kadar salınır bazen kulaca toplanır. Sık sık da çalınarak tüylere su içindeki küçük balıkların tipik sıçrayışlarına benzer sıçramalar yaptırılması yerinde olur. Orkinos (tombik) yakalama ihtimali de varsa hız biraz daha yüksek tutulabilir.  Çapariyi sürütürken birden tekne olduğu yerde çakılıp kalırsa motor bozuldu sanmayın çapari doldu çapari. Şaka bir yana özellikle ufak teknelerde palamut sürüsü ile karşılaşılınca aniden takıma dolan palmutlar veya torikler tekneyi durdurabilir. Bundan da takımın ne kadar zorlandığını anlamalısınız. Takımın iri balıkla fazla dolduğu durumlarda toplamak çok zor olabilir bu durumda yapılması gereken suda iki takım varsa birinin derhal toplayarak tekne ile çaparinin üzerine dönülmesi boşluk vermeden çaparinin üzerine gidilerek takımın toplanmasıdır. Eğer takımı toplayabiliyorsanız motoru boşa alın toplamaya devam edin. Bir tekneden iki takım salınacak ise bir takımın iskandili diğerinden daha ağır olmalı ve bu takım diğerinden 5 kulaç kadar daha fazla salınmalıdır. Takımlardan birine balık gelmesi durumunda diğer takım derhal toplanmalıdır.

Kullanılmadığı zamanlarda palamut çaparisi oltadan ayırılarak toplanır ve bu şekilde muhafaza edilir. Balığa çıkarken veya takımı ava hazırlarken takım büyük ve çok iğneli olduğundan kenarlarına iğnelerin saplanabileceği mantarlar çakılmış tahta üzerine sarılır.

Yurdumuza özgü av yöntemlerinden olan yünlüler, yüksükler ve seğirtmeler palamut avında günümüz modern kaşıklarının ilk uygulamalarıdır. Bunları oltacılıkta kullanılan malzemeler sayfasında anlattık, dedik ki:

Lüfer ve palamut gibi göç eden yırtıcı balıklar Karadeniz&#; den Ege&#; ye inişe geçtiklerinde önlerine küçük balıkları katar, sürerek İstanbul boğazından aşağıya indirirler. Bu daha çok Eylül ve Ekim aylarında karşılaşan bir olaydır. Küçük balığın bolluğu nedeni ile yemli oltalara bakmayan balıkları başka şekilde aldatmak gerekmektedir. Şimdilerde mevcut çeşit çeşit kaşıkları kullanmak mümkün ise de eskiden kalma yünlü denilen zoka &#; kaşık karışımı av araçları da hala kullanımdadır. Kurşundan dökülen yünlülere küçük balık şekilleri verilir, mesela yandakiler 1 gümüş, 2 hamsi, 3 ve 3a istavrit (iki yönden) taklidi yünlülerdir. Yünlüler genelde cm. boyunda, gr. ağırlığında olur ve boyularına uygun tekli veya üçlü iğne ile donatılırlar. Yünlüler kullanım için zoka bahsinde anlatıldığı gibi mazgallanır ve civalanarak parlatılır. Daha çok karadan kullanıma uygundurlar. Mümkün olduğunca uzağa atılarak bir müddet dibe inmesi beklenir, daha sonra hızla çekilerek kaçan küçük balık görüntüsü verilir ve yırtıcı iri balıkların saldırması sağlanır. Yünlüler genelde yemlenmez, bunun yerine üzerindeki deliğe iğneye kadar uzanacak şekilde horozun göğüs tüylerinden (tercihen kırmızı) iki üç adet sıkıştırılır. Yemlenirse verimi artabilir. Her balıktan sonra düğümü yenilenmeli , gerekirse yakalanan balıklardan kalan diş izleri giderilerek civalanmalıdır. Misinanın bağlandığı delik temiz, çapaksız olmalıdır.

Yünlü gibi kullanılır ve hemen hemen aynı işi görür. Tabii bunlar eski zamanların kaşık uygulamaları olduğundan birbirlerine benzemeleri normaldir. Yüksükler daha çok yırtıcıların küçük balıkları sıkıştırıp yüzledikleri durumda kullanılırlar. Yünlüden farkları budur, tabii daha da hafiftirler. Sabit ve hareketli olarak iki tip olabilirler. Balık başına benzeyen üzerinde zoka benzeri iğne bulunan bir kurşunun üzerinde açılan çevre kertiğe iğneyi örtecek büyüklükte kaz, horoz veya martı tüyü ibrişim ile sıkıca bağlanır. Hareketli yüksüklerde kadehi andıran kurşunun deliğinden geçirilen 0,5 mm veya daha kalın cm boyundaki çelik telin bir ucuna iğne bir ucuna  fırdöndü bağlanır. Kurşunun üzerindeki kertiğe yine aynı şekilde tüyler bağlanarak takım hazırlanır. Takım oltaya fırdöndüden bağlanır. Kafa kurşunu civalanmalıdır. gr., ağırlığında; çoğunlukla da daha hafif olurlar. Uygulaması tüm kaşık uygulamaları gibidir, atılır biraz beklenir ve çekilir.

Dip seğirtmesi de yünlüye benzer. Ama balık şeklinde de değilde torpil veya füze gibi yapılırlar. Çekilirken salınım hareketleri yapması için iğne tarafında hafif şişkinlik vardır. Boyları 10 &#; 15 cm. ağırlıkları &#; gr. civarındadır. Daha çok sandaldan ve elle kullanmaya müsaittir. Yüksek çevrim oranlı bir makine ile de kullanılabilse de bu tür makinelerin taşıdıkları yük az olacağından iri balıklarda problem çıkabilir. Ama kamışı sallayarak dipten çekilen seğirtmeye küçük balıkların su içinde yaptığı sıçramaları daha başarı ile taklit etme dolayısı ile verimi arttırma şansı da vardır. Sandaldan dibe indirilen seğirtme dip bulunduktan sonra hızla yukarı çekilir, balık atlamazsa aynı işlem tekrar edilir. Dip seğirtmeleri yemlenmez ama mazgallama ve civalama tabii ki şart.

 

 

 

Son yıllarda balığın azalması ve modern malzemelerin piyasayı istilası nedeni ile yukarıda anlatılan takımların uygulama alanı oldukça daralmıştır. Yine de yılındaki büyük palamut akınında İstanbul boğazında kıyıdan seğirtme ve yünlü ile gayet iyi palamut alındığına şahit oldum. Demek ki balık oldu mu bu dede yadigarı takımları kullanmak ve balık yakalamak mümkün.

Balığın oynağı ile karşılaşıldığında sandalda hazırlıklı isek, oynağa yaklaşıp kaşık veya yapay balıklarla da atıp çekme palamut-torik yakalamak mümkündür. Bu iş için söğüt yaprağı kaşıklar, bu kapsamda yanda resmi olan Acme Kastmater kaşığın tüylü veya tüysüz modelinin gramlıkları iyi iş yapar. Kaşığı atıp bir miktar batmasını bekledikten sonra kamışın ucunu zaman zaman sertçe sallayarak su içindeki küçük balıkların sıçramalarını taklit edip hızla sarmak gerekir. Bu iş için misanadan metre saran bir makina ve gram testli 2,,7 metre boyunda kamış yeterli olur. Kamışın biraz uzunca olmasında şu yarar vardır; balık iri ise çekilirken sandala yanaştığında aniden sandalın altına doğru kaçabilir. Bu durumda uzun kamışı suya mümkün olduğunca sokarak misinayı gevşetmeden takımı sandalın kıç veya başından diğer tarafa aktarma şansı olur; kamış kısa ise balık da sandalın diğer yanına geçti ise büyük bir ihtimal takımı kopararak gidecektir. Yalnız balık yemlenirken her zaman kaşığa ilgi göstermemektedir. Çok fazla boşa atıp çekme yapabilirsiniz. Bu arada oynağın içine düşen kaşığı hızlı hızlı sararken rastgele çarpma balık yakalama olanağı da vardır. Hatta bazen çarpma takımı da bu iş için kullanılabilir. Bu şekilde avcılık, yani kaşıkla oynaktaki balığı yakalama, henüz yurdumuzda pek yaygınlaşmamıştır; çapari varken tek tek palamut yakalamakla pek yetinmeyiz; ama hem amatör balıkçılık sirküleri kuralları içinde avlanıp, hem doğayı seven koruyan amatör olarak yavaş yavaş bu uygulamalara da başlasak bence pek fena olmaz.

Yine yurdumuzda, özellikle Marmara&#;lı balıkçılar arasında palamut için sürütme yapmak o kadar yaygın değildir. Fakat sürütme ile de palamut yakalamak mümkündür. Ege ve Akdeniz&#;de yapılan sürütmelerde (sırtı çekmek) sadece palamut-torik değil akya, sarıkuyruk ve diğer küçük ton balıklarından da yakalamak mümkündür. Sürütme takımı diğer balıklardakinden pek farklı olmaz buraya resmini koyduğumuz takım sinarit için tavsiye edilen takımdır. Palamut derin sulardan çıkmayacağı için biraz daha ince takım da kullanılabilir mesela, olta ve kolçak , beden olursa yeterlidir. Aynı takımı sulara göre kıstırmaları arttırıp eksilterek takımın dibe inmeden yüzeyden metre aşağıdan gelecek şekilde sürütülmesi yeterlidir. Genel olarak sürütme takımının yemi de yapay yemdir. Bunlar söğüt yaprağı veya benzeri türden kaşıklar, uskumru desenli, yeşilli kırmızılı yapay balıklar, simli olmak kaydı ile şeffaf, beyaz sasi veya küçük plastik balıklar, yine simli tercih edilerek kırmızı, beyaz, şeffaf plastik mürekkep balığı gibi yemlerdir. Doğal yemlerle palamut sürütmesi genelde yapılmaz. Sürütme el oltası olarak düzenlenebileceği gibi makinalı takım olarak da düzenlenebilir Bu durumda yandaki takımda ufak tefek değişiklikler yapmak gerekebilir mesela kolçağı iptal edip bedenin de kamış boyundan az uzun tutulması takımın toplanması balığın alınması sırasında iyi olur. Beden kamıştan çok uzun olarak yapılır ise, ki bu da mümkündür ve takımı daha da avcı yapabilir; bu durumda son kısmın yani balığın sandala alınması kısmının bedenin elle toplanarak yapılması gerekir. Balığın bu şekilde alınması da yaygın bir uygulamadır. Yine de bedende 4 kulacı fazla geçmemekte yarar vardır. Kullanılacak takım yukarıda atıp çekmede tarif edilen takımın aynısı olabilir. Sürütme hızı çaparideki gibi veya biraz daha fazla olabilir; mesela 5 km/saat kadar. Hızı arttırmak diğer balıkları da yakalama şansını arttıracaktır. Örneğin sögüt yaprağı veya benzeri parlak metal bir kaşıkla km/saat hatta bazen daha da hızla giderken ve kaşık neredeyse su üzerinde görünecek şekilde dümen suyu içinde sürütülürken tombik, yazılı orkinos gibi küçük ton balıklarının çıktığı çok olur.

4. Fly takımı ile avcılık

Bu yöntemle palamut avı sportif amatör balıkçılığın en ileri aşamalarından sayılır. Alabalık avıcılığı yöntemi olarak bilinen sonraları turna&#;dan orkinos veya marlin balıklarına kadar hem tatlı hem tuzlu sularda yaygın olarak kullanılmaya başlayan Fly (yapay sinek) takımı ile avcılık aslında ilk yapay yemle balık avlama uygulaması olarak neredeyse balık avcılığı tarihi kadar eskidir. Alabalık kısmında fly avcılığının alabalıklar için uygulamasına değinmeye çalıştık. Burada adı geçen takımların tanıtımını o sayfada bulacaksınız. Ancak bu yöntem hem yemlerin hazırlanması, hem takımın donatılması hem de atış ve kullanma teknikleri olarak çok geniş kapsamlıdır ve ileride ayrıca geniş olarak anlatılacaktır. Burada az çok bilenlere veya merak edenlere kısaca bilgi vermeye çalışacağız.

Atış ve kullanma teknikleri açısından denizlerde fly takımı kullanmak alabalık bahsinde anlatılanlardan çok farklı olmasa da, malzeme ve balığın yakalanması açısından bazı ayrıcalıklar taşır. En başta denizde kullanılan fly kamışı daha ağır sınıftandır, fly olta ipi ise genelde ya önü ağırlaştırılmış (WF) veya atış kafalı (SH) tipidir. Bu iplerle daha uzun atış yapma olanağı vardır. Tabii ki kullanılan fly ipleri batar tipten olmalıdır batma hızı palamut için orta sınıftan olursa yeterlidir. Daha hızlı batanını da kullanmakta mahsur yoktur. Dikkat edilemesi gereken batan iplerle çalışmanın zorluğudur. Kullanılacak fly makinası da iyi bir sürtünme frenine sahip fly ipinden sonra 40 metre kadar altip (backing-altlık) sarabilecek kapasitede olmalıdır. Alt ip ucuz olduğu için genelde naylondan (monoflament misina) yapılır ama daha iyisi dakron kullanmaktır. Misinanın makaraya sarıldığında aldığı şekli koruyarak boşalması sorunlar çıkarabilir; misina kullanacaksınız en azından düşük hafızalı olanları seçin. Bu dediklerimizi kısaca özetlersek:

KamışAFTMA Klas, 2,7 metre
Fly ipiAFTMA 8 SH/S veya WF/S
Alt ip misina veya eşdeğeri dakron ip

Sıra geldi bedene. Tüm fly takımlarında kullanılan bedenler kalından başlayarak gittikçe incelmektedir. Düz yani, kalınlığı değişmeyen beden kullanmak pratikte mümkün görünse de hem atışta hem de yemin balığa sunumunda düz bedenlerde problemler yaşanır. Piyasdada satılan bedenler de zaten bu türden şekillidir. Bununla birlikte pek çok meraklı amatör hem daha ucuz olduğundan hem de daha iyi çalıştığına inandığından şekilli bedenleri farklı kalınlıktaki misinaları birbirine bağlayarak yapar. Altta ben size deniz avında palamuttan küçük orkinoslara, lampukaya kadar kullanabileceğiniz şekilli bir beden dizaynı veriyorum.

Bu beden barrakuda gibi balıkların hata köpekbalıklarının avında dahi kullanılabilir ancak bu defa uçtaki 60 santimlik kısım ikiye bölünerek 30 santimi aynı uç kısmı ise luk kalın misinadan şok beden veya örme ince çelik beden kullanılarak yapılır. Burada bir inceliğe dikkatinizi çekeyim. Bedenin arkasında 1 metre uzunluğunda misinadan fly ipine çivi bağı ile bağlanmış diğer ucu kasa yapılmış kalıcı beden vardır. Şekilli bedenin de başlangıç kısmına bir kasa yapılarak kalıcı bedene kasa kasa içinden geçirerek bağlanır. Bu hem beden değişmelerinde fly ipinin kesilmesini önler hem de gereği halinde, ki özellikle denizde karşılaşılan balığa göre ihtiyaçlar çabuk değişir, şekilli bedenin çabucak değiştirilmesini sağlar. Tatlı sularda da bu sistem kullanılsa da bazı ufak tefek farklar gösterebilir. Her ne amaçla donatılırsa donatılsın şekilli bedenlerin yapımı alışkanlık ve tecrübe gerektirir. Yapılan bedenin atışta ve yemi sunuştaki başarısı dikkatle takip edilmeli ve gerekirse hem kelınlılrda hem de toplam boy sabit kalacak şekilde uzunluklarda değişiklikler yapılmalıdır. Bu şekilde donatılan takımın ucuna bir fly bağlamak kaldı. Fly yapımı çoğu zaman sanat olarak kabul edilmektedir, pek çok farklı malzeme ve beceri gerektirir. Çok basitçe açıklarsak bizim çaparinin sanata dökülmüş hali. Palamut avında daha çok batar türden (wet fly) küçük balık taklidi (streamer) flylar kullanılır. Fly yapımı ile ilgili geniş bilgi ve filimler yapma niyetim var bunu yaptığımda yayınlanacak. Altta palamut avında genel anlamda denizde kullanılabilecek yapma yemlerden (fly) bazı örnekler var. Resimleri tıklayarak daha büyük görün; ince işçilik iyice görünsün diye küçültmedim.

Fly da takıma eklenince takımın görüntüsü artık alttaki gibi olur. Burada kullanılan tüm düğümlerin yapılışını sitenin düğümler sayfasında bulabilirsiniz. Şekilli bedeni yaparken misinaları ekleyeceğiniz düğümlerde düğümler sayfasında ekleme 1, ekleme 2 isimleri ile vardır. Yalnız bu düğümler genelde aynı kalınlıklta misinaları eklemekte kullanıldığından misina kalınlıkları çok farklı ise ince olan misina düğüm yerinde iki kat olarak kullanılmalıdır.

Haydi palamut peşine. Fly takımı ile denizde avlanmak tatlı sulardakinden farklılıklar taşır. Kısaca bunlara da bakarsak, ilk farklılığı &#;görerek avlanmak&#; olarak belirleriz. Yani alabalık avında suya girilip balığı görmeseniz de olabileceği yerler tahmin edilip oralara atış yaparak av sürdürülebilir. Ama denizde asıl olan balığın aranarak bulunması ve yanına gidilerek avlanmasıdır. Bu da balığın oynağını veya yemlendiği anı yakalamak demektir. Fly takımı ile sürütme yapılarak balık aranmaz; takım buna göre dizayn edilmemiştir. İkinci fark balık bulunduktan sonra uzaklaşmamasını sağlamak için avlanma sırasında sürekli yemleme yapmaktır. Bunun için denize küçük küçük kesilmiş hamsi, sardalya gibi yağlı balıkların parçaları atılır. Yemleme palamutu oyalayamazsa bile kokusu barraküda, lampuka, ton balıkları gibi balıkları toplayabilir hatta bazı dip balıkları bile yükselerek fly takımına vurabilir. Balık da bulunduktan sonra sandaldan balığın bulunduğu yere atış yapılır. Fly&#;ın biraz batması beklendikten sonra toplanarak balığın ilgisini çekmesi bu şekilde vurmasının sağlanmasına çalışılır.

Burada bahsedilen atmalar, çekmeler hiç bilmeyene bir şey ifade etmeyecektir. Bu kısım fly ile avlanma, atış, yem sunuşu ve toplama gibi konularda bilgisi olana yaralıdır. Hiç bilmeyenler için geniş kapsamlı bir fly avcılığı bölümümüz olacak ama ne zaman bilemem. Tavsiye olarak siz siz olun fly ile avlanırken gözlük takarak gözünüzü koruyun, hele hele batan iplerle çalışılıyorsa yüzünüze ve başınıza da dikkat edin.

Alttaki iki palamut da fly takımı ile yakalanmıştır. Bunlar tüm dünyada amatörler arasında bonito olarak bilinse de, üstteki bizim palamutun yakın akrabası olan Stripped bonito (Sarda orientalis), alttaki de Pacifik bonito (Sarda chiliensis lineolata). Bundan bizim palamutlar torikler fly ile yakalanmaz anlamı çıkarmayın yakalanırlar, yeter ki deneyin.

Palamut ekonomik değeri çok yüksek balıklardandır. Bu durumu yurdumuz için büyük önem taşımaktadır; Türkiye dünyada sayılı palamut ihracatçısı ülkelerdendir. Her ne kadar kökünü kazımaya çalışsak da yılında palamut bizi utandırırcasına akın yapmış o yıl ton olan dünya palamut üretiminin tonu Türkiye&#;den yapılmıştır (FAO).

Eti koyu renklidir, kendine özgü tadı ve kokusu ile sevilerek yenir. Tavası, haşlaması, buğulaması, pilakisi, köftesi, torik kafasından çorba ve tabii şahane lakerdası yapılır. Yemek tarifleri sayfamızda pek çok palamut yemeği bulacaksınız.

PALAMUT BALIĞI AVI İÇİN GEREKLİ MALZEMELERİ BURADAN GÖREBİLİRSİNİZ&#;

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası