sabır ne anlama gelmektedir / Sabır - Dinimiz İslam

Sabır Ne Anlama Gelmektedir

sabır ne anlama gelmektedir

Sabır Nedir, Tdk Sözlük Anlamı Ne Demek? İslamda Sabır Ne Anlama Gelir?

Sabır Nedir, TDK Sözlük Anlamı Ne Demek?

TDK'ya göre sabır kelimesinin üç farklı anlamı vardır:

İlk Anlamı: Şanssızlığa, felaketlere, yaşanan üzücü olaylara rağmen dirayetini kaybetmemek

İkinci Anlamı: Gecikmeden dolayı endişeye ya da paniğe kapılmamak

Üçüncü Anlamı: Dünyevi isteklere karşı nefsini terbiye etmek, haramdan uzak durmak

Sabır kelimesi birçok atasözü ve deyimde de kullanılır. Bunların en bilineni ''Sabreden derviş, muradına ermiş'' ve ''Sabrın sonu selamettir''. Yaşadığı tüm talihsizliklere rağmen umudunu kaybetmeyen ve mücadelesini sürdüren kişiler içinse ''sabır taşı'' ifadesi kullanılır.

İslam'da Sabır Ne Anlama Gelir?

İslam'da sabır kavramı önemli bir yer tutar. Kuran'ı Kerimdeki birçok ayette de takva sahibi kulların sabırlı olmaları emredilir.

Örneğin Bakara Suresinin 153. ayetinde, tüm mümin kulların sabrederek ve namaz kılarak yalnızca Allah'tan yardım ve mağfiret dilemeleri öğütlenir. Peygamberler yaşamları boyunca birçok haksızlığa maruz kalmış, buna rağmen gösterdikleri sabır ve dirayetleriyle kavimlerine örnek olmuştur.

İsrailoğullarına gönderilen Hz. Eyüp en sabırlı peygamberlerin başında gelir. Önce ailesini, sonra evini kaybeder. Sonra amansız bir hastalığa yakalanır ve derisi dökülmeye başlar. Buna rağmen Allah'a ibadet etmekten asla vazgeçmez. Allahu Teala da onun sabrını mükafatlandırır.

Hz. Muhammed, Taif'te taşlanmış, Hz. Yusuf kardeşleri tarafından kuyuya atılmıştır. Hz. Nuh ise 950 yıl boyunca kavmini İslam'a davet etmiştir. Peygamberlerin hayatı bize sabır konusunda yol gösterici olmalıdır. Kuran'ı Kerim'de de Allah'ın sabreden kullarıyla beraber olduğu bildirilir.

Arapças-b-r kökünden türeyen sabır kelimesi sözlükte güçlü ve dirençli olmak anlamına gelir. Terimsel manada ise sabır başa gelen imtihan ve musibetleri metanet ile karşılamak, zorluklara karşı dirençli olmaktır. Dünya hayatı imtihanlar zinciri olduğu için yaşam sırasında karşılaşılan zorlukların Allah-u Teâlâ'dan geldiğinin farkında olmak ve bilinçle imtihanlara karşı doğru bir bakış açısı sergilemek oldukça önemlidir.

Bir kimsenin sabur olması yani sabır nimetiyle rızıklandırılması oldukça büyük bir mükâfattır. Yani sabrın kendisi de karşılığı da ilahi bir hediyedir. Rasulullah (sav) bu konuda şöyle buyurmuştur:

"Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı ve geniş bir nimet verilmedi". (Buhârî, "Zekât", 50; "Riḳāḳ", 20; Müslim, "Zekât", 124)

Kur'an-ı Kerim'de kimlerin sabırlı olduğunun belli edilmesi ve bir diğer anlamda muhlislerin ortaya çıkarılması için kulların Allah-u Teâla tarafından sınanacağı bildirilmiştir:

"Sizi deneyeceğiz ki, içinizden cihad edenleri, zorluklara göğüs gerenleri ortaya çıkaralım ve size ait haberleri de (söz ve iddiaları) deneyerek açıklığa kavuşturalım". (Muhammed suresi 47/31)

(x) Bünyamin Topçuoğlu'nun sesinden Muhammed Suresi...
(x) İbrahim Sadri'nin sesinden Muhmamed Suresi...

İmtihanlara karşı sabırlı olan kimselere bahşedilecek mükâfatlar da birden çok ayette vurgulanmış, imtihanlar sonucunda Allah'a karşı nankörlük yapmayan, başa gelen zorlukları iman ve tevekkül ile karşılayan kimselerin ebedi cennete ve kurtuluşa erecekleri müjdelenmiştir.

"Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!" (Bakara 2/155)

(x) Bünyamin Tupçuoğlu'nun sesinden Bakara suresi...
(x) Osman Şahin'in sesinden Bakara suresi...
(x) İshak Danış & Nüvit Candaner'in sesinden Bakara suresi...

"Bugün de ben onlara sabretmelerinin karşılığını veriyorum. Onlar hakikaten muratlarına ermişlerdir." (Müminun 23/111)

📌 İSLAM'DA SABRIN ÇEŞİTLERİ

Kişinin günlük hayatta karşılaştığı çok sayıda imtihana karşı farklı sabır türlerine başvurması gerekir. Bir kimsenin Allah'a itaat etmesi, girdiği yanlış yollardan dönerek günahlarından vazgeçmesi, muhatap olduğu imtihanlara göğüs germesi sabrın çeşitleri arasında yer almaktadır.

📌 ALLAH'A KARŞI İTAATTE SABIR

Allah-u Teâlâ kullarını kendisine itaat etmesi yönünde sorumlu kılmıştır. Nitekim her sorumluluk akabinde birtakım zorlukları getirir. Allah'a itaat etmek kadar bu itaati sürdürmek de oldukça önemlidir. Bu sebeple Müslüman bir kimse her ne kadar hayat yolculuğu esnasında yaratıcısına itaat etme hususunda zorluklarla karşılaşsa da şeytanın vesveselerine kulak vermemeli ve Allah'a karşı itaatinde kusur etmemelidir.

Bu konu ile alakalı olarak Meryem suresi 65. ayet-i kerimesinde şöyle buyrulmuştur:

"O göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin rabbidir. Şu halde O'na sabır ve sebatla kulluk et. O'nun adını almaya lâyık başka birini biliyor musun?"

(x) Osman Şahin'in sesinden Meryem Suresi...
(x) Hakan Vanlı'nın sesinden Meryem Suresi...

Kişi Allah'a karşı itaati hususunda üç temel seviyeye sahiptir. Bunlardan ilki kulun niyetinin halis olması ve riyadan kaçınmasıdır. İkinci olarak kulun Allah'a karşı itaati konusunda huşu sahibi olması ve itaatini sahih bir şekilde eda etmesidir. Sonuncu olarak da kişinin sabretme başarısını kendisinden bilmemesi, Allah'ın kendisini muvaffak etmesi sonucunda sabretmesi gerektiği imtihandan alnının akıyla çıkabildiğinin bilincinde olmasıdır.

📌 GÜNAHA DÜŞMEME KONUSUNDA SABIR GÖSTERME

Allah-u Teâlâ kullarını birtakım amelleri yapmamaları hususunda uyarmış ve nehyetmiştir. Allah'ın yasakladığı davranışların üzerine gitmek ve yapılmaması gereken tasarrufları yapmak kulların günah hanesine işlenir. İşte bu hatalara düşmemek ve Allah'ın yasakladığı fiillerden uzak durmak da bir sabır örneğidir.

Kulun Allah'ın rızasını kazanmak için günaha düşmeme çabası da üç aşamadan meydana gelmektedir. Bunlardan ilki günaha düşmeden önceki boyut olup kulun günahını terk etmeye niyet etmesidir. İkinci olarak ise kişinin aynı yanlışa bir daha düşmeme kararı alması ve bundan imtina etmesidir. Üçüncü olarak ise kişinin günahını terk ettiği için kendini beğenme pozisyonuna girmemesi ve bunun Allah'ın nasip etmesi sonucunda gerçekleştiğinin bilincinde olmasıdır.

📌 İMTİHANLARA KARŞI SABIRLI OLMAK

İnsanoğlu dünya hayatı boyunca hastalık, fakirlik ve darlık gibi birçok imtihan ile karşılaşır. İnsanın kaderinde olan ve Allah-u Teâla tarafından gönderilmiş olan bu imtihanları önlemek veya ger çevirmek mümkün değildir. İnsanın nasıl bir üslup takınacağını ve zorluklar karşısında nasıl hareket edeceğini ortaya çıkaran ve bir nevi turnusol kâğıdı hükmünde olan sınavları bizatihi Allah adına gönderecek veya engelleyecek bir başka kuvvet yoktur.

Müslüman bir kimse zorluk zamanlarında veya farklı vesileler sebebiyle çeşitli imtihanlarla karşılaştığında nankörlüğe düşmemeli, bağırıp çağırarak kendini ve çevresindekileri yıpratmamalıdır. İmanında muhlis olan bir kimse içine düştüğü olumsuz durumlarda sabırlı olmalı ve rıza göstermelidir. Çünkü Allah'tan gelen her şeye razı olan bir kimse sıkıntı zamanlarında darlık ve zorluk hissetmez, nimetlere şükür zorluklara ise hamd eder. Hayır gibi görünen olayların ardında şer, şer gibi görünen olayların ardında hayır olabileceği aklından çıkarmaz.

Yüce Rabbimiz bu konu ile alakalı olarak Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmuştur:

"Her can ölümü tadacaktır. Denemek için sizi kötü ve iyi durumlarla imtihan ederiz. Sonunda bize geleceksiniz". (Enbiya suresi 35. ayet)

"Size zor geldiği halde savaş üzerinize farz kılındı. Hakkınızda hayırlı olduğu halde bir şeyden hoşlanmamış olabilirsiniz. Sizin için kötü olduğu halde bir şeyden hoşlanmış da olabilirsiniz. Yalnız Allah bilir, siz bilmezsiniz". (Bakara suresi 216. ayet)

📌 HASTALIKLARA VE VEFATLARA KARŞI SABIRLI OLMAK

Dünya hayatında ki imtihan çeşitlerinden bir diğeri de zaman zaman kişinin kendisinin veya yakınlarının hastalıklara maruz kalması ve hatta bazı durumlarda onları kaybetmesidir.

Bakara suresinin 155. ayet-i kerimesinde kişinin canı ile yapılan imtihanları; yani kendisinin veya bir yakınının hastalanması veya vefat etmesi sonucunda bu zorluğu sabır ve başarıyla aşan kimselere güzel bir mükâfat müjdelenmiştir:

"Ant olsun biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz mallarınızdan, canlarınızdan ve ürünlerinizden eksiltmek sureti ile imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele." (Bakara suresi 155. ayet)

Geçirmiş olduğu ağır hastalığa karşılık gösterdiği sabır ve metanetten dolayı Hz. Eyüp peygamberler arasından biz Müslümanlar için büyük bir örneklik teşkil eder. Enbiya suresinin 83. ayet-i kerimesinde zikredildiği üzere Hz. Eyüp zorlu hastalığına yakalandığı zaman şöyle demişti:

"Eyyûb'u da an! Hani rabbine, "Başıma bu dert geldi. Ama sen merhametlilerin en üstünüsün" diye niyaz etmişti."

Söz konusu ayetten anlaşılacağı üzere Hz. Eyüp çok ağır hastalığa yakalanmış olup bazı rivayetlere göre üç veya yedi bazılarına göre de on sekiz yıl gibi uzun bir süre bu hastalığın pençesinde zor zamanlar geçirmiştir. Ancak en sıkıntılı zamanlarda dahi "neden bu benim başıma geldi, ben bu belayı hak edecek ne yaptım?" gibi isyan dolu söylem ve sorgulamalardan uzak durmuş, bir peygamber olarak dahi imtihanların en ağırına maruz kalmıştır. Sonuç itibariyle sabredip Allah'a sığınmasının neticesinde Sad suresi 41-44. ayetlerde belirtildiği üzere Hz. Eyüp'ün hastalık ile imtihanı bitirilmiş ve yeniden sıhhat bulmuştur.

Ayrıca peygamberler zincirinin son halkası, geçmiş ve gelecek bütün günahları bağışlanmış olan Rasulullah (sav) bütün erkek evlatlarını henüz çok küçük yaştayken kaybetmiş, kızlarından bazıları ise henüz kendisi hayattayken ahiret yurduna göçüp gitmişlerdir.

Biz Müslümanlar için "üsve-i hasene" yani "çok güzel bir örnek" olan Allah Rasulü çok sevdiği ilk zevcesi Hz. Hatice ile amcası ve koruyucusu olan Ebu Talip'i aynı yıl içerisinde peş peşe kaybetmiş, dünya hayatında en ağır imtihanlara maruz kalsa da hiçbir vakit ye'se kapılmamış ve isyana düşmemiş, her daim sabırlı ve metanetli olmuştur.

Ayrıca Rasulullah (sav) çocuklarını kaybetmelerine rağmen sabreden insanlara cennette mükâfat verileceğini müjdelemiştir. (Buhârî, Cenâiz, 7; Tirmizî, Cenâiz, 74; eş-Şâmî, VIII, 512.)

FİKRİYAT
SÜMEYYE ALI JABER

Sabır aslında ne demek: Hayatlarımızda ne için sabrediyoruz?

Sabır, hepimizin hayatının büyük parçası. Sabır demek inanç demek, sabır demek güven demek, sabır demek teslimiyet demek. 

Hocam Ezgi Sorman‘ın bu konuyla ilgili sözleri ise şöyle: “Sabır, pasif gözükse de aktiftir aslında çünkü içinde umut vardır. Sabır aslında kendini sürece bırakabilmenin adıdır. Biliş halidir. Zihnin değil, ruhun bilmesidir. Aslında ruh biliyor ve sabret diyor. Bahsedilen sabır otur ve bekle anlamında değildir. Biz sınırlı zihinlerimizle göremesek de anlamasak da sınırsız ruhumuz her şeyi biliyor ve bildiğim bir şey var; her şey senin için en güzeli olacak bekle diyor. Sabır aslında olgun bir biliş halidir.”

Bu bilgi bana çok iyi gelmişti ilk duyduğumda. Ara ara unutsam da bugün yine kendim için hatırlamak istedim galiba ve yazıya dökme sebebim de bu yüzdendir. Ben kendime tekrar hatırlatırken belki size de yeni bir pencere açar bu kelimeler, belki siz de bugün benim gibi tekrar hatırlatırsınız kendinize…

Bazen ne zor değil mi sabretmek bizler için? O sabır bazen hastane kapısında, bazen sevgili ayrılığında, bazen iş görüşmesinde, bazen de bir resimde. Her yerde aslında, hayatımızın her noktasında. 

Aceleciyiz. Çok aceleciyiz hepimiz. Her istediğimiz hemen olsun bitsin istiyoruz. Doyumsuzuz. Elde ettikten sonra da şükredip biraz oranın tadını çıkartmak yerine hooop hemen bambaşka istekler baş gösteriyor. Anlamıyoruz bile. Vermiyoruz hakkını ne sabretmenin, ne elde etmenin. 

Şimdi sesli düşünüyorum da; sabır aslında fiziksel anlamda olmasa da “durmak” demek biraz. Sorunu budur dünya düzeninin de belki de; durmayı bilmiyoruz. Sürekli bir hareket, aksiyon halindeyiz. Düşmüşüz egolarımızın peşine. Ego “durursan ölürsün” dedikçe daha da hızlanıyoruz. Daha da kendimize boşluk yaratmamak adına her şeyi yapıyoruz. Bilmiyoruz, o boşlukta ne yapılır, nasıl yönetilir o boşluk hiç bir fikrimiz yok. Korkutuyor durmak. Hep bir şey yapmamız gerek gibi hissediyoruz. Çoğumuz farkında olmasak da aslında bazen hiçbir şey yapmamak çok şey yapmakla eş değer oluyor. Bir bilsek azıcık durmayı, kim bilir neler getirecek hayatımıza o boşluk… Meditasyonun da bana en büyük öğretilerinden bir tanesidir “durmak”. Bu dünya düzeninde bunu yapabildiğim için; çok şükür…

İlginizi çekebilir: Anda kalalım, tamam ama neden ve nasıl?

Sabrın kaynağı ne?

Bu arada bu sabah sabrı başka bir yerden gördü gözüm. Sabredelim tamam ama peki ne için sabrediyoruz? O sabrın bazı ne kaynaklı? Korku mu yoksa sevgi mi? Kaybetme korkusuyla mı sabrediyoruz yoksa gerçekten inandığımızdan mı? Ben daha evvel fark etmemişim işin bu boyutunu. Düşünmemişim. Kendi hayatımdan baktım da bir… Doğrusu, yanlışı yok. Hiç oralara girmeyeceğim. Korkuyu, sevgiyi de seçmek sadece kendimizle alakalı. Herkesin hayattaki seçimleri sadece kendisini ilgilendirir. Şu an yapmak istediğim şey bir ışık yakmak galiba. Sadece belki minik bir soru işareti oluşturmak kafalarda. Farkındalıklara bir adım daha atmak. Görmek, göstermek; tabii kendimce. 

Sanırım sabır gösterdiğimiz konulara oturup bir bakmak lazım bu yönden. Korku bazlı bir sabırsa eğer gösterilen, onun bizi büyütmeyeceği, genişletmeyeceği aşikar. İsteklerin için değil korkuların yüzünden sabrediyorsun demek oluyor bu. E peki bu ne demek? Aslında kendin olmamak değil mi? Gerçeğini yaşamamak değil mi? 

Korku bizleri küçültüyor bu hayatta. Biz gücümüzü ona verip o büyüdükçe, daha da çıkıyor kafamıza. Sonunda bir bakmışız bir ömür geçmiş o korkularla. İşte ondan sonra çıkıyor 80 yaşındaki teyzelerden, amcalardan hayat dersleri, keşkeler, şöyle böyle yapardım tavsiyeleri. Korku yolunda kaç milyar hayat harcandı belki de bugüne kadar. Eğer biz şimdiden bu noktaları görüp fark edip sorgulayabiliyorsak şanslıyız! Görürsek, anlarsak değiştirebiliriz de. Daha “kendiniz” olduğunuz bir hayat geçirmek istemez misiniz siz de?

Ben istiyorum. Ben yoruldum korkularıma verdiğim güçten. O güç bana lazım. Enerjimizi neye harcadığımız önemli ya hayatta; ben korkuya harcamak istemiyorum daha fazla. Çok yaptım. Ben o enerjiyi cesaretime, farkındalıklarıma, sevgiye, ışık olup ışık yaymaya, kendim olmaya kanalize etmek istiyorum. 

Şu andan itibaren her sabır gösterdiğim durumun köküne inmeye çalışacağım. O sabır beni büyütmek için mi orada yoksa korkularla haşır neşir beni ufaltma amacına mı hizmet ediyor. Onu da ben seçiyorum. Her şey ama her şey bizim sorumluluğumuzda. İyi görmek lazım. Uyanık olmak lazım. 

O zaman çıkaralım şapkalarımızı önümüze, “dürüstçe” şöyle bir bakalım nerelerdeyiz, ne yapıyoruz, nedenlerimiz ne diye… Sonra artık hangi yolda görmek istiyorsak kendimizi, buyuralım o zaman bari. Her yol bizim!

Çok çok ve bol bol sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Amacımız hep mutlu olmak mı bu hayatta; öyle bir gerçeklik var mı? 

Sabır nedir? Sabır duası ve sözleri nedir? Sabırın kelime anlamı nedir?

Sabır, ya da dayanç, zor koşullar altında cesaret ve metanetini yitirmeme duygusudur. Sabırlı insan uzun süreli gecikmelere ve tahriklere rağmen moralini bozmadan yoluna devam eder veya beklemesini sürdürür. Türkçedeki "Acele işe şeytan karışır" atasözü sabırı öğütleyen en tanınmış atasözlerinden biridir. Sabırsızlık genellikle çocuksu bir nitelik olarak düşünülür. Sabır yetişkinliğin en önemli bileşenlerinden biridir. Sabırsızlığın aceleciliğe yol açtığı ve iyi düşünmeden verilmiş yanlış kararlara neden olduğu düşünülür. Kişinin içinde bulunduğu fiziksel koşullardan, sinir sisteminin yapısına kadar pek çok faktörden etkilendiği bilinmektedir.

"Bismillahirrahmanirrahim,

Allahümmağfirli zenbi ve ezhib ğayza kalbi ve ecirni mineş şeytani euzü billahis semiıl alimi mineş şeytanir racim.

Sadak allah ül azim."

Türkçe Meâli

Allahım, günahlarımı bağışla, kalbimdeki hırsı gider, beni şeytandan koru. Rahmeti İlahiden kovulmuş şeytandan,her şeyibilen ve duyan Allah'a sığınıyorum.

Bu sabır duasını her sabah 3 defa okuyan kişilerin gününün daha sakin ve huzurlu geçtiğine inanılır.

Peygamberimizin okuduğu sabır duası;

"Bismillahirrahmanirrahim,

Bismillahi ala nefsi ve mali ve dini. Allahümme raddini bi-kadaike ve barik li fima kuddire li, hatta la uhibbe ta'cile ma ahhartehu ve te'hira ma acceltehu.

Sadak allah ül azim."

Türkçe Meâli

Allahım, sana malımı, dinimi ve nefsimi emanet ediyorum. Allahım, kararına beni razı kıl, kaderimde bulunanı bana ihsan et, tehir ettiğinin acele olanını, acele ettiğinin tehirini istemeyeyim. Nefsimi isyandan mahrum kıl, teslimine yardımcı ol.

Haberler.com - Gündem

Turk Dil KurumuTürk Dil KurumuatasözüMevlaMevlaGündemGüncelHaberler

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası