domatesin latince ismi / Sebzelerin Latince ve Türkçe İsimleri - seafoodplus.info

Domatesin Latince Ismi

domatesin latince ismi

Likopen nedir, ne işe yarar? Likopen'in yararları nelerdir?

Likopen insan vücudunda bulunan en yaygın karotenoiddir ve en güçlü karotenoid antioksidanlardan biridir. İsmi, domatesin Latince ismi olan Solanum lycopersicum'den türetilmiştir. Likopen tekli oksijeni etkisiz kılan en güçlü karotenoiddir. Mor ötesi ışınların meydana getirdiği tekli oksijen deri yaşlanmasının başlıca nedenidir.

 LİKOPEN'İN YARARLARI NELERDİR?

Likopenin sık kullanımının kalp damar hastalığı, kanser (özellikle prostat kanseri), diyabet, osteoporoz ve hatta erkeklerde kısırlık riskini azalttığı yönünde bulgular vardır.

Güçlü bir antioksidan olan likopen bazı kırmızı meyvelerde, özellikle de pişmiş domateste ve karpuz, papaya veya pembe greyfurta bulunuyor. Bilindiği gibi bu pigment,cildi güneşin zararlı UV ışınlarından koruyor. Likopen, UV ışınının ürettiği serbest radikallere bağlanarak, cilt dokusunu hücre hasarından koruyor. Araştırmacılar buradan yola çıkarak likopenin UV radyasyonuna ve havadaki oksijene maruz kalan perovskit güneş pillerinde de aynı şekilde hareket ederek bozulmalarını yavaşlatabileceği fikrine ulaştı. Sonuçlar likopenin tane sınırlarını pasifleştirebileceğini, şeffaflığını iyileştirebileceğini ve hatta elektrik akışını iyileştiren elektron tuzaklarının yoğunluğunu azaltabileceğini gösteriyor. Bu şekilde modifiye edilmiş güneş pilleri daha dayanıklı hale gelmekle kalmayıp, aynı zamanda daha verimli hale geldi. 

Araştırmacılar enerji dönüşüm verimliliğinde yüzde ’den, yüzde ’ye yükselen belirgin bir iyileşme kaydettiler. Ayrıca, likopen, UV ışınının yarattığı serbest radikalleri de temizleyebilir. Cihaz öte yandan gelişmiş hidrofobik ve antioksidan özellikler, saatte yüzde yüksek oksijen dirençliği, 3 bin saatte yüzde ortalama verimle gelişmiş UV direnci ve uzun vadede dayanıklılık sergiliyor. Bununla birlikte bu hücre tipinin pazarlanması ancak verimliliğin otuz yıllığına kalıcı olacağı anlaşılması mümkün olabilecek.


Likopendomateskarpuz

&#;Aşk elması&#; domatesin sebzeye dönüşme hikayesi ve lezzetli bir salata tarifi

İlk yetiştiği ülke Peru’da bir yaban bitkisi iken keşfedilen, İnka ve Aztek uygarlıklarının milattan sonra yılında yetiştirmeye başladıkları domates; İspanyol denizci Cortez tarafından Avrupa’ya uzanan yolculuğunda başına geleceklerden habersizdi.

Latince ismi &#;lycopersion esculentum&#;. Lycopersicon’un kökeni Yunanca. Lycos ‘kurt’, percison ‘şeftali’, esculentum ise ‘yenebilir’ anlamına geliyor. Domates’in bir diğer adı olan &#;Wolfpeach hikayesi&#; de, bu oluyor.

Avrupa yolcusu &#;domates&#;

İspanyol ve İtalyan yemeklerine düşkünlüğümden olsa gerek, ana vatanı Avrupa yanılgısına düştüğüm bu meyvenin (gerçekten meyve!) hikayesi Orta Amerika‘da başlamış. İspanyol denizci Cortez tarafından Kostarika’nın Montezuma bölgesinden yılında İspanya’ya gelen tohumlar sayesinde Avrupa domates ile tanışmış. Rönesans döneminin İspanyol botanikçisi Pietro Andrea Mattioli domatese altın elma anlamına gelenpomi d’oro ismini takmış. Zira o dönem domatesler çoğunlukla sarı renkliymiş. Ardından Fransızlar aşk elması anlamına gelen pommes d’amour adını kullanmışlar domates için.

Ama aynı dönemde Fransız botanikçi Tournefort, içinde bulunan bir maddenin zehirli olduğunu söyleyince bir anda tüketim durmuş.

domates 1

Sizce de bu domates için yapılan acımasız yargılama değil mi? O dönemde domatesin sağlıklı mı yoksa sağlıksız mı olduğu hayli tartışılmış. Olgunlaşmamış yeşil domatesler az miktarda tomatin barındırdığı için yeşil olarak tüketilmesinin sakıncalı olduğu sonucunda karar alınmış.

Neyse ki günümüzde içerdiği yüksek orandaki A vitamini ve likopen sayesinde kanserden, hepatite kadar birçok hastalıkta fayda sağladığını bilmek güzel. Üstelik gr domates sadece 23 kalori içeriyor.

&#;Sebze&#;ye dönüşümünün ardındaki gerçek

Domates yetiştiriliş biçimi ve tüketimi bakımından sebze olsa bile, botanik olarak meyve. Fakat Amerika’da tüketimi oldukça yüksek olan domates; ihracatçıların meyve için tanınan vergi avantajlarını kendi yararlarına kullandıkları fark edilince, yılında Amerika Supreme Court tarafından meyve kategorisinden sebze kategorisine alınmış.

Mutfağa girip &#;Bugün ne pişireyim?&#; dediğim andan itibaren aklımdaki ilk malzemem domates.

Siz de sabaha onunla başlamak isterseniz bir kalıp İzmir Tulum peynirini dilimleyip bir sahana koyun, yüksek ateşte peynirler eriyene kadar dk pişirin. 2 olgun domatesi rendeleyin; peynirin üzerine ekleyin; dk pişirin. İşte, size sabah kahvaltılarınıza renk katacak bir ikili!

Domatesleri buzdolabında saklamak yerine oda sıcaklığında tutmanın lezzetini kaybetmesini önlemedeki önemini Alaçatı pazarındaki Hasan’dan öğrenmiştim.

Alüminyum ile etkileşimini de kimyager bir arkadaşımdan, siz siz olun alüminyum alaşımlı hiçbir pişirme ekipmanında domatesli bir yemek yapmayın.

Şimdi, artık size egeli bir salata tarifi verme vakti geldi.

İzmir tulumlu, çıtır gevrekli salata (2 porsiyon)

domatesli salata

Malzemeler:

2 olgun tarla domatesi (ince kabuklusu makbul)

50 gr İzmir tulum peyniri

½ gevrek (simit)

2 tarhanalık kırmızı biber

1/2 demet maydanoz

yaprak taze fesleğen

adet yeşil kırma zeytin doğranmış

1 adet taze soğan

30 ml limon (2 yemek kaşığı)

45 ml zeytinyağı (3 yemek kaşığı)

Tuz

Hazırlanışı:

• Gevrekleri ince halkalar halinde doğrayıp önceden ısıttığınız derece fırında 15 dakika fırınlayın.
• Çıkarıp soğumaya bırakın.
• Domates ve biberleri yıkayıp küçük küpler haline getirip doğrayın.
• Yeşillikleri iri parçalar halinde doğradıktan sonra salata kasenize koyup kalan malzeme ile birleştirin, en üste gevrekleri yerleştirip sosunuzu ekleyin.

*Küçük bir not: İstanbullular şanslı Bağdat Caddesinde birçok simitçide bu simit krutonları paketler içinde bulmak mümkün. İstanbul dışındakiler simit alıp biraz vakit ayırırlar ise, buzlukta en az 2 ay saklayabilecekleri krutonları kendileri üretebilirler.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Hande Güler
Hande Güler
Hande Güler; Yemek, spor, seyahat tutkunu bir sabah insanı. Kitapçıların içinde saatlerini geçirebilen bir kitap delisi. Son dönemde fotoğrafçılık merakını geliştirmeye çabalayan bir metropol Devam

Domates Ağacı Nedir, Nerede Ve Nasıl Yetişir? Domates Ağacı &#;zellikleri, Bakımı Ve Faydaları Hakkında Bilgi

Domates Ağacı Özellikleri

 - Domates ağaçlarının boyları 7 metreye kadar ulaşabilmektedir.

 - Domates meyvesi kırağıyı sevmez. Bundan dolayı kırağı olan bölgelerde hemen bozulabilir.

 - Besin değerleri bakımından domates yapısı lifli bir yapıya sahiptir.

 - Bir domates ağacının meyvesi 2 ila 8 santimetre arasında değişebilir.

 - Meyvelerin renkleri ilk olarak yeşildir. Daha sonra olgunlaşınca kırmızılaşmaya başlar.

 - Domates ağacının meyvesi ince kabuklu olan bir meyvedir. 

Domates Ağacı Ne Zaman Dikilir?

 Domates ağacı ilk olarak ilkbahar aylarında dikilmeye başlanır. İlkbahar aylarında dikildikten sonra hızlı bir şekilde büyür. Domates ağacı dikimi tohum ile birlikte yapılır. Bu şekilde hızlı bir mahsul elde edilir. Domates ağacını dikmeden önce tohumu iyi bir çimlendirmek gerekir. 

Domates Ağacı Nerede Yetişir?

 Domates ağacı ılıman iklime sahip olan her yerde yetişir. Özellikle Avrupa ülkelerinde, Güney Amerika ülkelerinde ve Türkiye'de de yetiştirilmektedir. Domates yetiştirme de Çin'de üretimde önemli bir konuma sahiptir. Çin Dünya'nın en büyük domates üreten ülkeleri arasında yer almaktadır. Soğuk iklimlerde yetişmeyen domates genellikle soğuk iklime sahip olan ülkeler tarafından ithal edilen bir meyvedir. 

Domates Ağacı Nasıl Yetiştirilir ve Budanır?

 Domates ağacını yetiştirirken dikkat edilmesi gereken püf noktaları vardır. Gübre seçiminde dikkat edilmesi en önemli konudur. Gübrenin mineral bakımından zengin olmasına dikkat edin. Ardından tohumu toprağın altında iyi bir elemek gerekiyor. Tohum elendikten sonra çimlenmeye bırakılır ve bu şekilde büyümeye bırakılır. Tohumu ektikten sonra her gün sulamak yeterli olacaktır. Suladıktan sonra hızlı bir büyüme gerçekleşecektir. Yavaş yavaş ise domates mahsulü ortaya çıkacaktır. Domatesi saksıda da yine yetiştirmek mümkündür. Saksıya ektikten sonra da yine domates büyür. 

 Domates ağacı budama işlemi de yine dikkatli yapılması gerekir. Kırık dalların kesilmesi ve kırılmaya yakın olan dalların da çıta ile desteklenmesi gerekmektedir. Üst taraftan ve yan taraflardan budama işlemini yapabilirsiniz. 

Domates Ağacı Yaprak Döker mi?

 Domates ağacı yaprak döken ağaç türleri arasındadır. 

Domates Ağacı Bakımı Nasıl Yapılır?

 Domates ağacı bakımına toprak kontrolü ile başlanması gerekmektedir. Topraktaki gübre zamanla eskiyebilir. Gübre gerekirse gübre takviyesi yapılması gerekir. Ardından daha sonra domates ağacını budayarak yine dallarını dikkatli bir şekilde kesmek gerekir. 

Domates Ağacı Faydaları Nelerdir?

1) Göze İyi Gelir

 Göz sağlığı açısından domates oldukça faydalıdır. Domates gözün daha iyi görmesini sağlayarak gözdeki her türlü hastalığın oluşmasını engeller. 

2) Hafıza Kaybına Etkilidir

 Özellikle ilerleyen yaşlar ile birlikte ortaya çıkan hafıza kayıpları önemli bir yaşlılık hastalığıdır. Bundan dolayı hafıza kaybını geciktirmek için yaşlıların domates tüketilmesi önerilmektedir. Domates beyin sağlığına da oldukça iyi gelir. 

Domates Ağacı Hastalıkları Neler?

 - Erken yaprak yanıklığı

 - Domates mildiyösü hastalığı

 - Yaprak küflenmesi 

Domates Ağacı Ne İşe Yarar ve Nerelerde Kullanılır? Domates Ağacı Kullanım Alanları

 Domates ağacı bulunduğu bölgeyi oldukça iyi yeşillendirir. Aynı zamanda domates ağacı bitkisel tedavilerde de yine kullanılır.

False

Güney Amerika’dan Sofralarımıza Domatesin Yolculuğu

TÜBİTAK Bilim Genç · Güney Amerika’dan Sofralarımıza Domatesin Yolculuğu

Bu sesli yayına Bilim Genç Spotify, Google Podcasts, Apple Podcasts ve YouTube kanalları üzerinden de ulaşabilirsiniz.

“Menemen soğanlı mı olur, soğansız mı?” diye tartışmadan önce ana vatanı Amerika kıtası olan domatesin sofralarımızda nasıl bu kadar vazgeçilmez bir ürüne dönüştüğü üzerinde biraz düşünmeye ne dersiniz? Öyle ki domates hem kahvaltılarda, hem ana yemeklerde, hem de ara öğün, zeytinyağlı ve salatalarda kullanılıyor; hem tazesi, hem kurusu, hem de salçası ve sosları tüketiliyor. Hatta Türk mutfağında “Soğan ile salçayı kavur, sonrasında içine ne atarsan onun yemeği olur.” denilecek kadar kilit bir malzeme olarak görülüyor. Domates yalnızca Türk mutfağında değil, dünya genelinde en fazla tüketilen tarım ürünlerinden biri. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütüne göre en fazla tüketilen ilk üç ürün sırasıyla patates, domates ve soğan. Gelin şimdi domatesin yüzyılda Güney Amerika’dan çıkıp dünyanın en fazla tüketilen tarım ürünlerinden biri olmaya doğru giden yolculuğuna bakalım.

Domatesin hikâyesine başlarken onun aslında bir meyve olduğunu söylesek ne dersiniz? Bilimsel adı Solanum lycopersicum L. olan domates, bitki bilimciler için sebze değil meyve. Ancak yıllardır yemeklerde diğer sebzelerle birlikte kullanıldığından ve insanların çoğu domatesi sebze olarak değerlendirdiğinden bu konunun üzerinde fazla durulmuyor.

Yabani domatesin ilk olarak ne zaman ve kimler tarafından tarımının yapılmaya başlandığı uzun zamandır tartışılan bir konu. Bitki bilimciler, arkeologlar, fosil bilimciler, tarihçiler ve dil bilimciler olmak üzere farklı alanlardan pek çok bilim insanı domatesin kökenini belirlemeye çalışıyor. Yine de ilk domatesin Peru’da mı yoksa Meksika’da mı yetiştirildiğinin cevabı henüz bilinmiyor. Ancak bu araştırmaların sonuçlarından öğrendiğimiz pek çok şey var. Örneğin domatesin deniz seviyesinden And Dağları’nın yüksek kesimlerine kadar farklı koşullarda doğal olarak yetiştiği ve Avrupalıların Güney Amerika’ya gelmesinden kısa süre önce insanlar tarafından yetiştirilmeye başlandığı biliniyor.

Avrupalıların domates ile ilgili ilk kaydına ’te Petrus Matthiolis’in hazırladığı bir bitki kataloğunda rastlandı. O zamanlarda henüz ne olduğu tam anlaşılmayan domates, Matthiolis tarafından, patlıcangillerden bir bitki olan adamotuna benzetilerek tarif edilmişti: “Bizim zamanımızda adamotunun bir başka türü İtalya’ya getirildi. İçinde odacıklar olan bu bitki başlarda yeşildir ancak olgunlaştığı zaman altın rengini alır, patlıcan ve mantar gibi yenir yani tuzlanıp biberlenerek yağda kızartılır”. Yine de patlıcangillerden olan domates, aynı aileden adamotu ve güzelavrat otuna benzerliğinden dolayı zehirli olduğu düşünülerek bir süre yalnızca süsleme amaçlı kullanılmış. Domatesin zehirli olarak algılanmasının bir nedeni de yemeklerin, içeriğinde kurşun da barındıran kalay tencerelerde pişirilmesiydi. Domates gibi asitli gıdalar, bu kaplarda bulunan kurşunun çözünerek içindeki yemeğe karışmasına ve dolayısıyla zehirlenmelere yol açabiliyordu. Ancak zamanla domatesin masum olduğu anlaşıldı çünkü kurşunlu kalay kap kullanılmadığında insanlarda herhangi bir sağlık sorunu görülmüyordu.

Domates, zamanla Avrupa mutfağında kendine önemli bir yer edindi. yüzyılın başlarında yemek tarifi kitaplarında soğuk bir çorba çeşidi olan “gazpaço” yapımında kullanılan malzemeler arasında sayılıyordu. yüzyılın ortalarında İngiltere’de domates kullanımı öyle yaygınlaşmıştı ki İngilizler elçilikleri aracılığıyla domatesi Orta Doğu’ya ve Asya kıtasına tanıttılar. Diğer taraftan ilginç bir şekilde domates Kuzey Amerika’ya -Güney Amerika daha yakın olmasına rağmen- Avrupa’dan taşınmıştı.

Tarifi bölgeden bölgeye hatta aileden aileye değişse de domates, biber, soğan, sarımsak, sirke ve zeytinyağı gibi ana malzemelerle yapılan gazpaço ferahlamak amacıyla soğuk tüketilen bir İspanyol çorbasıdır.

Domates yüzyılda altın çağını yaşamaya başladı. ’de James Mease İngilizlerin Çinlilerden öğrendiği ketçap sosunu kendine göre yorumladı ve domates püresi kullandı. Tadı beğenilen bu sos giderek yaygınlaştı.

Aynı yıllarda ilk defa İtalyan bayrağının renklerindeki ürünlerle (kırmızı: domates sosu, beyaz: mozarella peyniri, yeşil: fesleğen) yapılan margarita pizzada da kullanılan domates, pizzaların da olmazsa olmazı hâline geldi.

Margarita pizza

Türk mutfağında ise domates önce “Avrupa patlıcanı” olarak adlandırıldı. Ardından çeşitli şekillerde (taze, kurutulmuş, salça, konserve ve püre) kullanılmaya başlandı. Mehmet Kamil’in ’te yayınladığı yemek kitabı Melceü’t-Tabbâhîn’de domates yahnisi, domates dolması, domatesli pilav ve domates salatası tarifleri bulunuyordu. Türk mutfağı domatesi o kadar sahiplendi ki şu an yıllık yaklaşık 12 milyon tonla dünyanın en fazla domates üreten dördüncü ülkesiyiz.

Kaynak: BM Gıda ve Tarım Örgütü

 

Salçadaki yoğun tuz oranı ve domates suyunun büyük oranda buharlaştırılması ürünün bozulmasının önüne geçiyor.

yüzyılda altın çağını yaşayan domatese olan talep artınca tohumlar ıslah edilmeye ve ürünler çaprazlamayla iyileştirilmeye başlandı. ABD’li Alexander Livingston, beş yıldan uzun süren çalışmaları sonucunda tadını iyileştirdiği, daha etli, iri ve düzgün şekilli domatesler için tohum geliştirdi. O günden bugüne yapılan tohum ıslahları fiziksel değişikliklere ve iyileşmelere yol açmış olsa da insanlar tarafından yetiştirilen domates türlerinin genetik çeşitliliğini azalttı.

Peki, domates dünya mutfağında neden bu kadar tutuldu ve sevildi? “Zevkler tartışılmaz.” denilse de buna bir cevabımız olabilir. ’de Japonya’daki Tokyo Üniversitesinden Prof. Dr. Kikunae İkeda bazı yiyeceklerde doğal olarak bulunan glutamik asidin kendine özgü bir tadı olduğunu ve yiyeceklere fazladan lezzet kattığını belirledi. İkeda acı, tatlı, ekşi ve tuzlu haricinde beşinci bir tat olduğunu iddia ettiği bu tada Japoncada “lezzetli” anlamına gelen umami adını verdi. Glutamik asit oranı en yüksek sebzelerden (Pardon meyvelerden!) biri de domates. Belki de bu yüzden domatesi ve domatesli ürünleri bu kadar çok seviyor, yemeye doyamıyoruz.

 

Kaynaklar:

 


paylaş

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir