pudendal sinir sıkışması ameliyatı olanlar / Türk Nörolog Yeni Bir Tanı Yöntemi Keşfetti | Yeditepe Üniversitesi Hastanesi

Pudendal Sinir Sıkışması Ameliyatı Olanlar

pudendal sinir sıkışması ameliyatı olanlar

Sinir sıkışması, genellikle sinirlerin etrafında bulunan kas, kıkırdak veya tendon gibi dokuların fazla basınca maruz kalması sonucunda oluşmaktadır. En sık görülen belirtiler arasında ağrı, uyuşukluk ve karıncalanma gibi belirtiler bulunmaktadır.

 

Beyin Ameliyatları Hakkında Bilgi ve Fiyat Al

 

Sinir Sıkışması Nedir?

Sinirler, vücudun hareket etmesini sağlayan tüm uyarıların beyin ve omurilikten kaslara iletilmesinde rol alan yapılardır. Bunlara dışardan bakıldığında ince ve uzun bir şekilleri vardır. Sayıca çok fazla olan sinirler, hareket etmeyi sağlamanın yanı sıra elektriksel uyarıların da algılanmasını sağlamaktadır. Normal şartlarda sinirler sorunsuz bir şekilde bu sistemin çalışmasında etkili olurlar. Ancak bazı durumlarda özellikle el ve ayaklara giden sinirler ince kanallardan geçerken baskıya uğrayarak sıkışma meydana getirmektedir. Ortaya çıkan bu duruma sinir sıkışması adı verilmektedir.

Sinir Sıkışması Belirtileri

Sinir sıkışmalarında görülen belirtiler, sıkışmanın gerçekleştiği bölgeye göre farklılık göstermektedir. Örneğin sıkışma boyun bölgesinde oluşmuşsa bu durumda omuza doğru yayılan şiddetli bir ağrı hissedilir. Genel olarak sıkışmanın gerçekleştiği bölgeye göre şu belirti ve semptomlar izlenebilmektedir:

  • El bileğinde uyuşma ve karıncalanma,
  • El bileğinde ağrı ve şişlik,
  • Kol ve omuz bölgesinde ağrı,
  • Omuz bölgesindeki kaslarda kuvvetsizlik,
  • Başın hareket etmesiyle birlikte artan ağrılar,
  • Sinir sıkışması olan bölgelerde his kaybı.

Dirsekte sinir sıkışması yaşayan hastanın dirseklerini bükmesiyle ağrı hissedilebilmektedir. Bununla birlikte el ve parmaklarda görülen his kaybı, uyuşukluk karıncalanma ve hareket etmede koordinasyon bozuklukları gibi belirtiler de sıklıkla izlenmektedir. Sinir sıkışmalarında en sık görülen karpal tünel sendromunda ağrılara ek olarak nesneleri kavramada güçsüzlük yaşanmaktadır.

Karpal Tünel Sendromu

Sinir sıkışmalarının en sık görülen versiyonu karpal tünel sendromudur. Bu rahatsızlık çoğunlukla uzun saatler yazı yazan, telefon tutan vb. gibi işlerle ellerini çok sık kullanan kişilerde görülmektedir. El bileği çevresinde bulunan median sinirlerde sıkışma olması halinde meydana gelmektedir. Median sinirlerin başlangıç noktası kolun üst kısmında olup baş parmağa kadar uzanmaktadır. Sinirlerin bilekten geçtikleri alan karpal tünel olarak adlandırılmaktadır. El bileğinde ödem oluşması ve şişlik olması gibi durumlar karpal tünelde bulunan sinirlere baskı yapar ve sıkışma gerçekleşir. Ortaya çıkan sağlık sorunu ise karpal tünel sendromu olarak adlandırılmaktadır.

Meralgia Paresthetica

Uyluk bölgesindeki sinirlerin alt ekstremitelerde geçtikleri alanlarda baskı olması halinde ortaya çıkan sıkışmadır. Bu durumda özellikle uyluğun dış yan tarafında ağrı ve his kaybı hissedilmektedir. Bununla birlikte meralgia paresthetica, çoğunlukla tek tarafta oluşmaktadır.

Sinir Sıkışması Neden Olur?

Bu sağlık sorunu genellikle tekrarlayan hareketlere ve travmalara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu yaralanmalar çoğu zaman belirli meslekleri yapan kişilerde görülmektedir. Örneğin piyano çalan bir müzisyen ile uzun saatler yazı yazmak zorunda kalan sekreter veya editörler sinir sıkışması yaşama riski en yüksek meslek gruplarındandır. Bununla birlikte yinelenen yaralanmalar dışında bir anda gelişen zorlanma veya kemik kırılmaları sinirlerin hasarına yol açmaktadır. Bu esnada sinirlerde baskı oluşarak sıkışma durumu görülmektedir. Ani olarak gelişen travmalarda ise, eklem ve dokulara kan akışının kesilmesi, çevredeki doku veya organlarda ödem oluşması ve sinir hücrelerindeki yapısal değişimler sinir sıkışmalarına neden olabilmektedir.

Bunların dışında bazı hastalıklara sahip bireylerde sinir sıkışmalarının yaşanma olasılığı daha fazla olmaktadır. Bu risk grubu içinde bulunan hastalıklar şunlardır:

  • Diyabet (şeker hastalığı),
  • Otoimmün hastalıklar,
  • Artrit,
  • Doku veya eklemlerde tümör,
  • Gebelik,
  • Menopoz,
  • Aşırı kilo,
  • Sinir hastalıkları,
  • Doğuştan gelen hastalıklar.

Sinir Sıkışması Türleri

Sinir sıkışmaları vücutta hangi bölgede geliştiyse o bölgeye göre adlandırılmaktadır. Ancak genellikle dar alanlardan geçen sinirler, fazla baskıyı kaldıramaz ve sıkışma meydana gelir. Genel olarak görülen beş tür sinir sıkışması bulunmaktadır:

  • Karpal Tünel Sendromu: El bileğinde bulunan median sinirlerin sıkışması sonucunda meydana gelen bir sağlık sorunudur. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülmektedir. Belirtileri arasında el bileğinde ağrı, uyuşukluk, nesneleri kavrayamama ve kaslarda kuvvetsizlik görülmektedir.
  • Fıtıklaşmış Disk: Omurgada meydana gelen siyatik sinir sıkışmasıdır. Bununla birlikte beyinde sinir sıkışması da bu tür altında izlenmektedir. Özellikle omurilik kanalında daralma olması sonucu burada bulunan sinirler aşırı baskıya uğrar. Bu durum da sinir sıkışmasına ve sırt, omurga ve bel ağrılarına neden olur.
  • Kübital Tünel Sendromu: Omurgadan çıkarak ellerde bulunan bazı kasların çalışmasını sağlayan sinirlerin sıkışması sonucunda ortaya çıkan bir hastalıktır. Belirtileri arasında dirsek ve el çevresinde ağrı, parmaklarda duyu kaybı, daha az kavrama yeteneği ve koordinasyon bozukluğu görülmektedir.
  • Peroneal Sinir Sıkışması: Peroneal sinirler genellikle dizlerin yan tarafında bulunan fibulalar ve kalçada sinir sıkışmasıdır. En sık görülen belirtileri arasında hastanın yürürken ayak bileğini düze tutamaması ve bacak kaslarında güçsüzlük görülmektedir. Bununla birlikte ayak bileği zedelenmelerinin olduğu tarsal tünel sendromu adı verilen sıkışma şekli de peroneal sinir sıkışmaları altında görülmektedir.
  • Pudendal Sinir Sıkışması: Leğen kemiğinde bulunan pudendal sinirlerde meydana gelen sıkışmalardır. Oluşması halinde patolojik ve kronik ağrılar meydana gelmektedir. Genellikle uzun saatler aynı pozisyonda oturmak, yine uzun saatler bisiklete binmek, zor doğumlar, ağır kaldırmak vb. gibi nedenlere bağlı olarak gelişmektedir.

Omurilikte Sinir Sıkışması

Omurilik sinirlerinde sıkışma, özellikle ağır işler yapan, yük kaldıran veya ani, ters hareketlerde bulunan kişilerde görülmektedir. Bununla birlikte birçok durumda bel bölgesinde de sıkışmalar meydana gelerek farklı belirtiler ortaya çıkar. Belirtiler genellikle hafif başlayıp sonraki evrelerde daha ciddi bir hal almaktadır. Boyun ağrısı, sırt ve omuzlarda ağrı, his kaybı, kaslarda kuvvetsizlik ve hareket etmede kısıtlılık meydana gelmektedir. Tedavisi genellikle medikal tedaviler uygulanmakla birlikte ciddi vakalarda cerrahi yöntemler tercih edilmektedir.

Elde Sinir Sıkışması

Sinir sıkışmalarından en çok görüleni ellerde gerçekleşen sıkışmalardır. sıklıkla karpal tünel sendromu olarak kendini göstermektedir. Özellikle el bileğinde sinir sıkışmasının belirtileri arasında ağrı, şişlik, nesneleri kavramada zorluk, kas sıkışması ve güçsüzlük izlenmektedir. İnsanların büyük bir çoğunluğunun sağ eli kullanması nedeniyle sağ elde sinir sıkışması sola göre daha fazla görülmektedir. Bu sağlık sorununun tedavisinde genellikle fizik tedavi tekniklerinden yararlanılmaktadır. Bu teknikler içinde su tedavisi, parafin ve lazer tedavileri bulunmaktadır.

Kolda Sinir Sıkışması

Kolda gerçekleşen sinir sıkışmalarının belirtileri genellikle ellerde hissedilmektedir. El bileğinde sızlama, kolda seğirme, omuz kaslarının ağrıması ve seğirmesi, ellerde uyuşukluk ve hareket etmede güçlük görülmektedir. Hafif vakalar medikal tedavilerle giderilirken, ileri evrelerde fizik tedavi veya cerrahi müdahaleler yapılmaktadır. İleri vakalarda bilekte sinir sıkışması da görülebilmektedir.

Belde Sinir Sıkışması

Özellikle ağır bir şey kaldırıp indirirken, ani ve zorlayıcı egzersizlerde veya yanlış uyuma pozisyonlarında bu tür belde sinir sıkışmaları oluşabilmektedir. En sık görülen belirtiler arasında her iki ayağa vuran ağrı, oturma veya yürümede zorluk çekme ve bacaklarda karıncalanma olmaktadır. Tedavisinde ise belin güçlenmesine yarayacak egzersizler ile medikal tedaviler yapılmaktadır. Düzenli olarak uygulanan tedavilerle bu sorun kolaylıkla giderilebilir.

Boyunda Sinir Sıkışması

Boyun bölgesini zorlayacak hareketlerde bulunmak, yatarken baş yüksekliğinin yanlış ayarlanması ve uzun süre aynı pozisyonda uyumak gibi nedenlere bağlı olarak boyun bölgesinde sinir sıkışmaları oluşabilmektedir. Görülen belirtiler arasında boyun ağrısı, omuz ve kollara yayılan ağrı vardır. Şiddetli sıkışmalarda ellere doğru yayılan uyuşukluk hissi de olabilmektedir.

Bacakta Sinir Sıkışması

Özellikle peroneal sinirler genellikle dizlerin yan tarafında bulunan fibulalar arasında sıkışmaktadır. En sık görülen belirtileri arasında hastanın yürürken ayak bileğini düze tutamaması ve bacak kaslarında güçsüzlük görülmektedir. Bununla birlikte ayak bileği zedelenmelerinin olduğu tarsal tünel sendromu adı verilen sıkışma şekli de peroneal sinir sıkışmaları altında görülmektedir.

Sinir Sıkışması Tanı Yöntemleri

Sinir sıkışması şikayetleri ile doktora gittiğinizde öncelikle uzman hekim tarafından detaylı bir fizik muayene yapılarak sağlık öyküsü alınmaktadır. Bu muayenede genel oalrak belirli hareketlerin yapılabilme yeteneğine bakılmaktadır. Ardından kesin teşhis için şu tetkikler yapılır:

  • Manyetik Rezonans: Radyo dalgaları aracılığı ile güçlü bir manyetik alan oluşturulmaktadır. Bu alanda vücut yapıları detaylı bir şekilde görüntülenebilmektedir. Genel olarak ganglion kistleri, kas yapılarındaki büyüme, damar hastalıkları, sinir yapısındaki ortaya çıkan her türlü değişim bu sayede teşhis edilebilmektedir.
  • Elektromiyografi: Bu tetkikte genellikle iğne şeklinde elektrotlar kullanılmaktadır. Bu iğne şeklinde elektrotlar kasların üzerine yerleştirilir. Ardından dinlenme ve aktivasyon esnasında oluşan elektriksel aktivitenin değerlendirilmesini sağlamaktadır.
  • Sinir İletim Çalışmaları: Bu testte elektriksel sinir uyaranlarını test etmeye ve işlevlerin değerlendirilmesine yarayan elektrotlar kullanılmaktadır. Cilt üzerine yerleştirilen elektrotlar, sayesinde sinirlerin üzerinden geçen düşük miktarda bir akımın oluşturduğu elektriksel cevaplar kaydedilmektedir. Alınan yanıta göre sinirlerde zarar olup olmadığı anlaşılmaktadır.

Sinir Sıkışması Tedavisi

Sinir sıkışmalarında tedavi genellikle medikal ve fizik tedavi yöntemleri ile yapılmaktadır. Bunların işe yaramadığı ileri vakalarda cerrahi tekniklere başvurulur. Aynı zamanda tedavi sürecinde ağır ve zorlayıcı hareketlerden kaçınmak, ergonomik çalışma koşullarını sağlamak ve sinir sıkışmalarını önlemek adına yaşam tarzında bazı olumlu yönde değişikliklerin yapılması gerekmektedir.

Fizik tedavi teknikleri, hastalarda sinir sıkışmalarının olduğu bölgelerdeki açıklığı, esnekliği ve rahat hareket etmeyi sağlamayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda bu fizik tedavi uygulamaları, ağrı ve uyuşukluk gibi semptomların giderilmesini de sağlamaktadır. Ekstremitelerde oluşan sinir sıkışmalarında, geceleri uykuda farkında olmadan yapılacak olan ani ve zorlayıcı hareketlerin önlenmesi adına atel uygulamaları yapılabilmektedir. Bununla birlikte ağrı kesici ve kortikostreoid ilaçların kullanılması da iyileşme yönünde büyük fayda sağlar. Bu ilaçlar sinir sıkışmalarının olduğu bölgelerde ödemi azaltacağı gibi enfeksiyon oluşmasını da önlemektedir.

Sinir Sıkışması Ameliyatı

Tüm tedavilerin etkisiz kaldığı veya erken müdahale edilmemiş ileri derecede sinir sıkışmalarında cerrahi yöntemlere başvurulmaktadır. Sinir sıkışması ameliyatları tüm semptomları ortadan kaldırmak ve hastalığı tamamen iyileştirmek için uygulanan etkili yöntemlerden biri olmaktadır. Genel anestezi altında yapılan işlemler genellikle bir veya bir buçuk saat sürmektedir. Cerrahi prosedürlerde genel olarak sinirleri çevreleyen bağlarda kesiler yapılır ve o bölgedeki basınç azaltılır. Bu ameliyattan hemen sonra kesi etrafında birkaç hafta boyunca şişlik ve ağrı gibi şikayetler yaşanması normaldir.

Sinir Sıkışması Ameliyatı Sonrası

Ameliyattan çıktıktan sonra işlem bölgesinde uyuşukluk ve his kaybı olabilmektedir. Ancak bu durum geçici olmakla birlikte süreç içinde gelişmesi beklenen bir komplikasyondur. El ve ayak bileklerinden yapılan operasyonlarda bileklerin eski kuvvetine dönmesi ortalama birkaç ay sürmektedir. Bununla birlikte yapılan işlemin türüne göre eklem üzerine baskı yapılmaması gereken süre değişmektedir. Hafif vakalar birkaç hafta baskı yapmamak gerekirken daha ağır vakalarda bu süre bir veya bir buçuk aya kadar çıkabilmektedir.

Sinir sıkışması ameliyatlarının sonuçları genellikle yüz güldürücüdür. Önemli olan bu işlemlerin zamanında yapılmış olmasıdır. Her hastalıkta olduğu gibi bu sağlık sorununda erken teşhis ve tedavi, iyileşme sürecinde büyük oranda etkili olmaktadır. Aynı zamanda çok ciddi sinir sıkışması vakalarında cerrahi işlemden sonra bile sıkışma problemi giderilemeyebilir. Bu tür ihtimaller ve gelişebilecek tüm komplikasyonlar işlem öncesinde uzman hekim tarafından hastaya detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. Genellikle alanında deneyimli bir cerrah tarafından yapılan işlemlerin başarısızlıkla sonuçlanması çok az bir olasılıktır.

Sık Sorulan Sorular

Sinir sıkışması olduğunu nasıl anlarız?

Genellikle bu durumlarda sinirlerin sıkıştığı bölgede yoğun bir ağrı, uyuşukluk ve his kaybı oluşmaktadır. Aynı zamanda yine o bölgede bulunan kasların güçsüzleşmesi, el ve ayaklarda iğne batıyormuş gibi kuvvetli hisler görülmektedir.

Elde sinir sıkışması hangi bölüm bakar?

Her bölge için oluşan sinir sıkışmaları beyin ve sinir cerrahisi alanına girmektedir. Bu tür şikayetlerinizin olması halinde alanında uzman bir beyin ve sinir cerrahisi hekimine başvurmanız gereklidir.

Sinir sıkışması nelere yol açar?

Sinir sıkışmaları genellikle hareket özgürlüklerini kısıtladıkları gibi, çok fazla ağrı ve hassasiyet şikayetlerine de yol açmaktadır. Yaşanan tüm belirtiler kişilerin günlük yaşamı olumsuz yönde etkiler. Tedavi edilmemesi durumunda kas ve eklem hastalıklarına ve enfeksiyon oluşmasına kadar birçok ciddi soruna yol açabilmektedir.

Avicenna Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Doktorları

Beyin ve Sinir Cerrahisi bölümü doktor listesi aşağıda yer almaktadır:

 funduszeue.info 

Pelvis nedir?

Pelvis, kalça kemikleri arasında yer alan ve karın organlarını koruyan oval şekilli vücut bölgesidir. Halk arasında leğen kemiği olarak da bilinir. İdrar torbası (mesane), kalın bağırsağın son kısmı (rektum), rahim (uterus), rahim ağzı (serviks), tüpler (fallop tüpleri), yumurtalıkları (overler), hazne (vajina) ve kadın genital organlarının dış kısmını (vulva, perine) içerir.

Pelvik ağrı nedir?

Pelvik ağrı, çoğunlukla alt karın bölgesinde meydana gelen ağrıyı tanımlamak için kullanılan genel bir terimdir. Bu bölge göbek deliğinin altı, bel, kalça ve genital bölgeyi içerir. Pelvik ağrı kadınlar arasında yaygın bir şikayet olsa da, birçok farklı pelvik hastalık ve rahatsızlıktan kaynaklanabilir. Bu nedenle altta yatan nedenleri belirlemek kolay olmayabilir. Pelvik ağrı altı aydan uzun sürerse kroniktir ve kadının yaşam kalitesini ciddi oranda etkiler.

Pelvik ağrının pelvis içindeki ((idrar torbası (mesane), kalın bağırsağın son kısmı (rektum), rahim (uterus), rahim ağzı (serviks), tüpler (fallop tüpleri), yumurtalıkları (overler), hazne (vajina) ve kadın genital organlarının dış kısmını (vulva, perine)) veya çevresindeki organlara bağlı fiziksel bir nedeni olabileceği gibi psikolojik kökenli olabilir. Bu durum, ağrının olmadığı anlamına gelmez, fiziksel bir neden ile aynı derecede gerçektir, ancak başarılı bir şekilde tedavi edilmesi daha da zor olabilir.

Kadınlar tarafından tanımlanan en yaygın pelvik ağrı türleri şunlardır:

  • adet döneminde oluşan veya şiddetlenen ağrı
  • kalça veya kasık bölgesinde hissedilen ağrı
  • spazmlar veya kramplar
  • ağrılı veya zor idrara çıkma
  • dışkılama sırasında artan veya oluşan ağrı
  • tüm karın bölgesini tutan ağrı
  • hareketle veya muayene sırasında şiddetlenen ağrı
  • ilişki sırasında oluşan ağrı
  • ani başlayan ağrı
  • günün ilerleyen saatlerinde artan ağrı
  • oturunca artan ağrı

Pelvik ağrı nedenleri nelerdir?

Pelvik ağrı, birden fazla nedeni olabilen karmaşık bir durumdur. Bazen tek bir problem neden olarak tanımlanabileceği gibi birkaç tıbbi durumun sonucu da olabilir. Örneğin, bir kadında kronik pelvik ağrıya katkıda bulunan hem endometriozis hem de interstisyel sistit hastalıkları bir arada bulunabilir.

Kronik pelvik ağrının bazı nedenleri şunlardır:

Karın içi yapışıklıklar: İç organlar ve dokular arasında oluşan skar dokusu bantlarıdır. Pelvik inflamatuar hastalık, geçirilmiş herhangi bir karın içi cerrahisi, endometriozis gibi durumlar yapışıklıklara neden olabilir. Yapışıklıkların ağrıya neden olup olmayacağı konusu net olmasa da bağırsak gibi iç organların normal hareketini engellediğinde ağrının oluşabileceği öne sürülmüştür.

Endometriozis (çikolata kistleri): Her ne kadar endometriozis basitçe’’rahim iç dokusundan (endometrium) bir parçanın başka bir organ veya doku üzerinde     bulunması’’ ve orada kanamaya neden olması olarak tanımlansa da, aslında endometriozisi oluşturan doku, endometriuma benzeyen ancak eş olmayan, ağrı ve enflamasyon yaratan, çikolata kistlerine (endometrioma), yapışıklılara, fibrosis ve organların işlev kaybına yol açan bir dokudur.

Endometriozis genelde üreme çağındaki kadınlarda daha sık görülse de adet gören ve görmeyen kadınlarda, rahimi alınmış (histerektomi geçirmiş) veya menopozda olan kadınlarda veya henüz adet olmamış adolesanlarda da görülebilir. Özellikle genç kızlarda sık görülebilen bu hastalık, çoğu zaman atlanabilir, önemsenmeyebilir ve hastalığa tanı koyulmasında geç kalınabilir. Genç yaşta pelvik ağrısı olan kadınların %70’ine, ilerleyen yıllarda endometriozis tanısı koyulmaktadır.

Yumurtalık (over) kistleri: Etrafında dönerek beslenmesi bozulan, yani torsiyona uğrayan yumurtalık ve/veya yumurtalık kistleri şiddetli ağrıya neden olabilir ve acil müdahaleye ihtiyaç duyabilir. Bu kistlerin bazen yırtılarak kist sıvısını sızdırmaları veya kanamaları da ani başlangıçlı şiddetli pelvik ağrıya yol açabilir.

Pelvik inflamatuar hastalık: Genellikle cinsel yolla bulaşan uzun süreli bir genital enfeksiyon, pelvik organlara yayılarak şiddetli enflamasyon, yapışıklık, tüplerde sıvı birikimi (hidrosalfinks), pelvik apse gibi pelvik ağrıya neden olabilecek bir durum meydana getirebilir.

Miyomlar:  Rahim ve çevre dokularda oluşabilen bu iyi huylu kitleler alt karında baskıya veya ağırlık hissine neden olabilir. Hızlı büyümeleri durumunda, beslendikleri damar yapılar yetersiz kalarak bu kitlelerde dejenerasyona ve yumuşamaya yol açar. Bu durum, var olan ağrının aniden şiddetli ve keskin bir hal almasına da yol açabilir.

Endometriyal polipler: Rahim duvarından sarkan küçük doku parçalarıdır. Kronik pelvik ağrıya neden olabilir.

Pudental sinir sıkışması (Alcock kanal sendromu): Pudendal Sinir Sıkışması (Alcock Kanal Sendromu) pelvis içinde seyreden pudendal sinirin; kaslar, bağlar ve kemik yapılar arasındaki kanallar ve tünellerden geçerken sıkışması veya basıya uğraması ile, pelvik organlarda ve/veya pudendal sinirin ulaştığı dokularda (vajen, klitoris; uretra, anüs çevresi) ağrı ile belirti verir. Kasıklarda, makat bölgesinde, bacak iç ve ön yüzde, mesanede ağrı, sık idrara çıkma, idrarın bitmediği hissi sık rastlanan bulgulardır. Pudendal Sinir üzerindeki baskının kaldırılması ile hastalar tümüyle rahatlayabilirler.

İdrar yolu enfeksiyonları/ böbrek veya mesane taşları: sık karşılaşılan durumlardır.

Apendisit (appendicitis): Ani başlayan ve giderek kötüleşen bir pelvik ağrıya sebep olabilir.

Dış (ektopik) gebelik: Dış gebelikler, çok erken dönemde sessiz seyrederken büyüyerek bulundukları organda (tüp, rahim ağzı, karın zarı vs) kanamaya yol açar ve şiddetli pelvik ağrıya sebep olabilirler.

Pelvik organ sarkmaları: Pelvik organlar (Rahim, vajen, mesane ve kalın bağırsağın son kısmı (rektum) geçirilen normal doğumlar, bazı kronik hastalıklar ve bağ dokusunda yer alan genetik zayıflıklar nedeniyle sarkabilir. Bu durum özellikle ayakta kaldıkça artan pelvik ağrıya neden olur.

Kas-iskelet sistemi sorunları: Kemik, eklem ve bağ dokularını (kas-iskelet sistemi) etkileyen koşullar (fibromiyalji, pelvik taban kas gerginliği, çevre eklemlerin iltihabı (pubik simfiz) veya fıtık gibi) tekrarlayan pelvik ağrıya neden olabilir.

Pelvik konjesyon sendromu: Rahmin ve yumurtalıkların etrafındaki genişlemiş varis tipi damarların pelvik ağrıya neden olabileceği düşünülmektedir. Ancak, pelviste genişlemiş damarları olan kadınların çoğunda ağrı yoktur. Bu nedenle kesin bir sebep olarak görünmemektedir.

Huzursuz bağırsak sendromu(İrritabl bağırsak sendromu):  Bu hastalıkla birlikte görülen şikayetler şişkinlik, kabızlık veya ishal, pelvik ağrı kaynağı olabilir.

Ağrılı mesane sendromu (interstisyel sistit): Bu durum, mesanede tekrarlayan ağrı ve sık idrara çıkma ihtiyacı ile ilişkilidir. Özellikle mesane dolduğunda pelvik ağrı artabilir, boşaldıktan sonra geçici olarak iyileşebilir.

Psikolojik faktörler: Depresyon, kronik stres veya cinsel veya fiziksel istismar öyküsü, kronik pelvik ağrı riskini artırabilir. Duygusal sıkıntı, ağrıyı daha da kötüleştirir ve kısır döngü oluşturarak kronik ağrının kötüleşmesi duygusal sıkıntıyı da arttır.

Pelvik inflamatuar hastalık nedir?

Pelvik inflamatuar hastalık (PID), kadın üreme organlarının bir enfeksiyonudur. Çoğunlukla cinsel yolla bulaşan bakteriler vajinal yolu izleyerek rahme, fallop tüplerine veya yumurtalıklara yayıldığında ortaya çıkar.

Beliriler ve bulgular: Pelvik inflamatuar hastalığın belirti ve semptomları hafif veya ağır olabilir. Bazı kadınlar herhangi bir belirti veya semptom yaşamazlar. Alt karın ve pelviste şiddeti değişebilen ağrı, kötü kokulu anormal vajinal akıntı, anormal uterin kanama (özellikle cinsel ilişki sırasında veya sonrasında veya adet döngüleri arasında), ilişki sırasında ağrı, ateş, titreme, ağrılı, sık veya zor idrara çıkma en önemli belirtileridir.

Nedenleri ve risk faktörleri: Birçok bakteri türü PID'ye neden olabilir, ancak Gonorrhea veya Klamidya enfeksiyonları en yaygın olanlarıdır. Bu bakteriler genellikle korunmasız cinsel ilişki sırasında bulaşır.

Daha az yaygın olarak, adet sırasında ve doğum, düşük veya kürtaj sonrasında olabilir. Nadiren, bakteriler ayrıca bir rahim içi cihazın (RİA) yerleştirilmesi sırasında üreme sistemine girebilir.

Birden fazla cinsel partnere sahip olmak veya birden fazla seks partneri olan bir kişiyle cinsel ilişkide bulunmak, prezervatifsiz seks yapmak, vajinal duş yapmak, vajinal tampon kullanmak önemli risk faktörleridir.

Pelvik enflamatuar hastalık (PID) nasıl tedavi edilir?

İlaçla hızlı tedaviye başlamak, olası komplikasyonların önlenmesi için çok önemlidir. Tedavi edilmeyen pelvik inflamatuar hastalık, üreme sisteminde apse, iyileşmeyen skar dokuları ve yapışıklık yaratabilir. Bu hasarlar şu komplikasyonların oluşmasına yol açabilir:

Ektopik gebelik: PID, tubal (ektopik) gebeliğin önemli bir nedenidir. Tedavi edilmeyen PID, fallop tüplerinde skar dokusunun gelişmesine neden olur. Bu da döllenmiş yumurtanın fallop tüpünden rahme yerleşmesini engeller. Bunun yerine yumurta, fallop tüpüne yerleşir. Ektopik gebelikler yaşamı tehdit eden büyük kanamalara neden olabilir ve acil tıbbi müdahale gerektirebilir.

Kısırlık: Üreme organlarınızdaki hasar kısırlığa, yani hamile kalamamaya neden olabilir. Ne kadar çok PID geçirdiyseniz, kısırlık riskiniz o kadar artar. PID tedavisini geciktirmek de kısırlık riskinizi önemli ölçüde artırır.

Kronik pelvik ağrı: Pelvik inflamatuar hastalık, aylarca veya yıllarca sürebilen pelvik ağrıya neden olabilir. Fallop tüplerinizdeki ve diğer pelvik organlarınızdaki hasarlar, cinsel ilişki ve yumurtlama sırasında ağrıya neden olabilir.

Tubo-ovaryen apse: PID, üreme sisteminizde bir apse oluşmasına neden olabilir. Apseler en yaygın olarak fallop tüplerini ve yumurtalıkları etkiler, ancak rahimde veya diğer pelvik organlarda da gelişebilir. Apse tedavi edilmezse hayatı tehdit eden bir enfeksiyon gelişebilir.

PID tedavisi çoğunlukla şunları içerir:

Antibiyotiklerle hızlıca tedaviye başlanır; ancak daha sonra çıkan kültür sonuçlarına göre tedavide tercih edilen antibiyotik çeşitleri değiştirilebilir. Tedavinin işe yaradığından emin olmak için çoğunlukla üç gün sonra değerlendirme yapılır. Genel bulgular kaybolsa ve hasta kendisini çok iyi hissetse bile tedavi genellikle güne tamamlanır. Enfeksiyonun tekrarını önlemek için cinsel partner veya partnerler de tedavi edilmelidir. Enfekte olan ortakların belirgin semptomları olmayabilir. Tedavi tamamlanana ve semptomlar düzelene kadar cinsel ilişkiden uzak durulur. Bazı durumlarda hastanede yatarak tedavinin sürdürülmesi gerekebilir: gebelik, apse şüphesi, şiddetli bulgular içeren hastalık, ağızdan ilaç alınamadığı durumlar. Ameliyat nadiren gereklidir.

funduszeue.info

 

Genital ve pelvik ağrının en sık nedenlerinden biri olan “Pudendal Sinir Sıkışması”, bir diğer adıyla “Pudendal Nöropati” ülkemizde her 15 kişiden birinin sorunu. Ancak gerek tanının zorluğu, gerek birçok hekimin konuya aşina olmaması nedeniyle, hastalar tanı almadan, yıllarca sıkıntılarla yaşamak zorunda kalabiliyor. Yeditepe Koşuyolu Hastanesi Nöroloji Uzmanı  tarafından geliştirilen yeni tanı yöntemi sayesinde, çok daha hızlı ve doğru tanı konulabiliyor. Böylece zaman kaybetmeden tedaviye geçmek mümkün olabiliyor.

Toplumda karpal tünel sendromu olarak bilinen el bileği sinir sıkışmasının benzeri olan bir problem, genital bölgeden sorumlu olan Pudendal sinirde de ortaya çıkabiliyor. Genital bölgede özellikle oturma ile ortaya çıkan ağrı, cinsel fonksiyon sorunları, idrar ya da gayta kaçırma gibi problemlerle kendini gösteren bu sorun, genellikle idrar yolu enfeksiyonları ya da prostat iltihabı ile karıştırılıyor. Dolayısıyla hastalar aylarca aldıkları antibiyotik tedavisine rağmen, ağrıyla yaşamaya devam etmek zorunda kalabiliyor. Pudendal sinir sıkışması, fiziki sıkıntıların yanı sıra kişiyi toplumdan soyutlama noktasına kadar götürebilen sonuçlar doğurabildiği için zamanında tanı koymak son derece önem taşıyor.

 

Cinsel İlişki Sırasında Ağrı, Tanıyıcı Destekleyici Bulgular Arasında Yer Alıyor…

Özellikle çok doğum yapan kadınlarda ortaya çıkan bu sorun,  ağır kaldırma, ters hareket yapma, düşme ya da ağır bir spor aktivitesi gibi nedenlerle birden bire başlayabildiği gibi, zaman içinde yavaş yavaş da ortaya çıkabiliyor. Pudendal sinir sıkışmasının en belirgin özelliğinin hastanın otururken yaşadığı ağrı hissi olduğunu söyleyen uzmanımız hastanın yaşadığı sıkıntılarla ilgili şu bilgileri veriyor:

“Pudental sıkışmadan kaynaklı ağrılar genellikle sinire yakın yerlerde görülüyor. Hastalar, vajina ve rektumda yabancılama hissi olduğundan bahsediyor. Bununla birlikte, bağırsak hareketleri sırasında ağrı, idrar yaparken özellikle kabızken oluşan basıdan dolayı dayanılmaz düzeyde ağrıdan şikayet ediliyor. Sabah saatlerinde daha az hissedilirken, gün içinde artış gösteren ağrılar, yanma, yırtılma, elektriklenme, keskin bıçak gibi batıcı olarak tarif ediliyor. Beraberinde kaşıntı veya duyu kaybı eşlik etmiyor. Böyle bir tabloda farklı bir sorunun varlığından şüphelenilmesi gerekiyor. Ayıca, her hastada olmasa da, otururken kalçada da ağrı hissi, siyatik sinir bölgesine yayılan ve tedaviye yanıt vermeyen ağrı, sık idrara çıkma, özellikle kadınlarda cinsel ilişki sırasında ağrı, tanıyıcı destekleyici bulgular arasında yer alıyor.”

Pudental sinir sıkışması olan hastalar, araba ya da bisiklet kullanmak gibi basit gündelik aktiviteleri de gerçekleştiremiyorlar. Kısaca hastaların yaşam kalitesi bozulduğu için, gündelik yaşamın gerektirdiği aktiviteleri yapmakta zorlanıyorlar.

 

Görüntüleme Yöntemleriyle Tespit Edilemiyor

Pudendal sinir sıkışması tanısı için, laboratuvar bulgularından, görüntülemeye kadar farklı yöntemlerden yararlanılıyor. Ancak çoğu zaman altta yatan neden bulunamadığı için, sorunun kaynağının psikolojik olduğu düşünülerek, hasta bu yönde tedavi alması için yönlendirilebiliyor. Sinir derinden geçtiğinden elektriksel tanı yöntemlerini (EMG, SEP gibi) yapılabilmenin de çok güç olduğunu söyleyen uzmanımız, şu bilgileri veriyor: “Pudendal sinir,  genital bölgenin hem sağında hem solunda bulunur ancak nöropatik ağrı genelde tek tarafta görülür veya tek tarafta daha fazladır. Bugüne kadar yapılan tetkiklerde değerlendirmeler hep orta hatta iki sinir aynı anda değerlendirilecek şekilde yapıldığı için, sorunlu olmayan veya daha az sorunlu olan sinir, sorunlu sinirin bulgularını örttüğü için, tanı konulamıyordu. Ayrıca, ağrı oturma ile ortaya çıktığı halde eskiden tetkikler daima yatarak yapılıyordu. Bu da sorunun tespit edilmesine engel oluyordu.”

 

Tanı Yöntemi Uluslararası Otoriterce de Kabul Gördü

Yeni geliştirdikleri elektriksel tanı yöntemi ile iki siniri ayrı ayrı değerlendirmeye başladıklarını anlatan uzmanımız sözlerine şöyle devam ediyor: “Biz var olan yöntemi daha da geliştirdik. Sağa ve sola yerleştirdiğimiz küçük elektrotlarla iki siniri ayrı ayrı değerlendirmeyi başardık. Böylece tek taraflı ya da iki taraflı Pudendal sinirde sıkışma olup olmadığını tespit edebildik. Ayrıca çekimi sadece yatarak değil, ağrının en şiddetli görüldüğü oturur pozisyonda da yapabilmeyi başardık. Bu sayede, geçmişte yıl boyunca konulamayan tanılar artık daha hızlı konabilir hale geldi. Standart tanı yöntemi olarak uyguladığımız bu yöntem, uluslararası otoritelerce de kabul gördü. “

Basın Yansımaları: funduszeue.info 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.