Tanzer Sucu

Tanzer Sucu Gayrimenkul Danışmanlığı Emlak & İnşaat Firmamız İzmir şehrinde Menemen ilçesinde Kasımpaşa Mah., Sakızlı Sok., No:1, Kat: 1 D:aire: , Menemen/İzmir adresinde bulunmaktadır.

Tanzer Sucu Gayrimenkul Danışmanlığı Emlak & İnşaatSektör_Adi sektöründe hizmet vermektedir.

Tanzer Sucu Gayrimenkul Danışmanlığı Emlak & İnşaat Firmamıza sayfa üzerinden mesaj gönderebilir, yorumlarınızı bu sayfa aracılığı ile iletebilir ve firmamız hakkındaki şikayetlerinizi yazabilirsiniz. Sms ile firmamızı istediğiniz kişiye göndererek Tanzer Sucu Gayrimenkul Danışmanlığı Emlak & İnşaat firmamızı beğenebilir ve firmamız hakkında gelişmeleri takip edebilirsiniz.

Tanzer Sucu Gayrimenkul Danışmanlığı Emlak & İnşaat firmamıza sayfamızda yer alan iletişim bilgileri aracılığıyla telefon ile ulaşabilir aşağıda yer alan Yol tarifi aracılığı ile konumumuza erişebilirsiniz.

Firmamız bu sayfaya 5 Nisan itibariyle eklenerek internetten bulunmasını kolaylaştırılarak 99 kişi tarafından ziyaret edilmiştir.

Firmamızı aradığınızda bu sayfadan ulaştığınızı belirterek bu sayfa ile daha fazla ilgilenmemizi tavsiye edebilirsiniz.

İlahiyatçı Ayşe Sucu benim çok saygı duyduğum ve yazılarından faydalandığım bir yazarımız. Sözcü Gazetesinde yayımlanan, toplumsal sorunlarımız ve din anlayışımıza dair çok değerli tespitler yapan köşe yazılarıyla önemli bir hizmet yapmakta.

Ayşe Sucu, tarihli son yazısında, ahlak ve siyasetteki savrulmamızakarşı çözüm yolu olarak “MÂKÛLİYETE ÇAĞRI” yapıyor.

Mâkûl “akla uygun, akıllıca, aşırı olmayan, uygun anlamına geliyor. Mâkûliyet ise makul olma durumu yani “akla uygunluk, anlayışlılık” anlamlarını taşıyor.

Ayşe Sucu, “Her toplumun, sosyal hayatı düzenleyen, bireylerin davranışlarına yön veren ve onlara kimlik kazandıran değerleri vardır. Buna milli kültür de diyebiliriz. Devletin devamında, ailenin korunmasında, acı tatlı hadiseler karşısında, sosyal ve siyasal ilişkilerde ortak hafıza devreye girer. Bu karakter/mizaç ya da bu toplumsal yapı bileşeni, kendi potasında toplumun fertlerini eritir. Böylece ‘mâkûliyet’ veya ‘mâkûl insan anlayışı’ ortaya çıkar.

Bizim nesil biraz bu ortamları yakaladı. Ancak yeni dönemlerde bu tavrı görmekte zorlanıyoruz” diyor.

****

TOPLUMDAN RAHATSIZ OLMAYAN, TOPLUMU RAHATSIZ ETMEYEN

Ayşe Sucu’nun köşe yazısını okuduğumda, önce kendi ailem ve yetiştiğim çevreyi hatırladım. Sonra komşu şehrimiz Isparta’nın İslamköy’ünden yetişen, 9. CumhurbaşkanıSüleyman Demirel’in kendi ailesini anlattığı şu cümleleri aklıma geldi:

“Biz mesut bir Anadolu ailesi idik. Hayatı ciddiye almış, hayat mücadelesini hiçbir zaman şikâyet konusu yapmamış, bu mücadelenin altında ezilmemiş gerçekçi, çalışmayı şiar edinmiş, lüksü, israfı, şatafat ve tantanayı değil, kendi işinde gücünde olmayı, tevazuyu, iyi kalpliliği, yardımseverliği hiç elden bırakmamış, kimsenin malında mülkünde gözü olmamış, hakka hukuka riayetkâr, toplumdan rahatsız olmamış, toplumu rahatsız etmemiş bir aile idik.”

Süleyman Demirel babası Hacı Yahya Demirel’i şöyle tanımlar:

“Bir kuzuyu, bir sürü koyun yapmıştı. Mal mülk edinmiş, varlık sahibi olmuştu. İmkânlarını aşmazdı, yani çoluğunu çocuğunu sıkıntıya sokacak macera sayılacak alışverişin içinde olmazdı” “Her ihtimali düşünüp en kötü olana göre tavır geliştiren temkinli adamdı”

Demirel’in annesi için tanımlaması ise “nur yüzlü güzel kadın”dı.

Bana da “kendi aileni anlat” deseler aynı cümleleri kurabilirim. Babam ve annem de aynen Demirel’in tarifindeki gibiydiler. Muhtemelen sizler de aileleriniz için aynı duyguları taşıyorsunuz.

Çünkü sadece Süleyman Demirel’in veya benim ailemin değil, Anadolu Türklerinin tamamının, milli kültürünün yarattığı ortak hafızayla şekillenen genel karakteri buydu.

Ayşe Sucu’nun “mâkûliyet” veya “makul insan anlayışı” dediği şey tam da bu olsa gerektir.

“Hakka hukuka riayetkâr,toplumdan rahatsız olmamış, toplumu rahatsız etmemiş ailelerden” oluşan bir toplumduk.

Son dönemlerde bu özelliğimizi büyük ölçüde kaybettiğimizi gösteren örnekler çoğaldı.

MÂKÛL İNSAN TAVRINI ÖĞRETEN İKLİM BOZULDU

“Mâkûliyet” veya “mâkûl insan anlayışı” dediğimiz karakteri kaybetmenin sonucu olarak toplumdaki zıt kutuplarda benzer bir değişim yaşandı.

İlkel din anlayışına sahip sözde “dindarlarda” da “özgür birey” dayatmasında bulunanlarda da “toplumdan rahatsız olma” ve “toplumu rahatsız etme” alışkanlığı yerleşti.

Toplumun genel karakterindeki bu değişime karşılık, Batı’da yaşanan, yazılı hukuk kurallarının hakimiyetini sağlayan kurumlar ve kurallar bizde tam olarak yerleşmedi.

Bu yüzden değerlerimizi ve birbirimize güvenimizikaybettik.

Özellikle “İslamcıların İktidarla İmtihanı” döneminde, muhalefette iken savundukları değerlerden uzaklaştıkları için, “İslamcılık huzur getirmedi.” Oysaki “huzur İslam’da” sloganıyla iktidara gelmişlerdi.

Bu dönemde var olan kurumların içi boşaltıldı, kurallar herkese “eşit” olarak değil, “kişiye özel” uygulanır oldu.

Bu yanlış uygulamalara toplumsal tepki de kalmadı. Çünkü “Bizden olanlar yapıyorsa, adalet ve ahlak olmasa da olur” anlayışı yerleşti.

Manevi alanda, Levent Gültekin’in tabiriyle, “ŞATAFATLI MAĞLUBİYET” yaşanırken, ahlaksız ve adaletsiz yöntemlerle kazanılan görkemli seçim zaferleri kutlanmakta.

Siyaset, ahlak, edep, görgü alanlarındaki savrulmalarımızın temelinin “makul insan tavrını” öğreten iklimden uzaklaşmamız olduğunu söyleyebiliriz.

Camilerimiz, İmam Hatipler, Kur’an Kursları, İlahiyat Fakülteleri, Cemaat ve tarikat kurs ve okulları alabildiğine çoğaldı. Ama sosyaliklim öyle bozuldu ki vatandaşlarımıza “makul insan tavrını”öğretemiyoruz.

Dini eğitim veren yerlerde yetişenler, kendilerine benzemeyenleri sevmiyor ve onları rahatsız ediyorlar. Karşı kutuptakiler de buralarda yetişen kendilerine benzemezleri sevmiyor, onları rahatsız ediyorlar ve onlardan rahatsız oluyorlar.

“Mutluluk endeksinde” dünyadaki en mutsuz insanların yaşadığı ülkelerden biri durumundayız. ülke arasında ’ncı sırada olmamız tesadüf değil yani.

Ayşe Sucu’nun cümleleri ile bitirelim: “İhtiyacımız olan mâkûliyettir. Mâkûliyetin kökü akıldan gelir, aklın emrettiğidir. En akıllı olandır ve bir dengedir mâkûliyet, ortada bir yerleri gösterir.

Ekonomi, eğitim, toplumsal ilişkiler, siyaset kısaca her disiplin her alan mâkûliyet ister. Mâkûliyet, kapsayıcılık, hoşgörü, bir arada yaşama kültürü, demokrasi, toplumun geleceği, milli kimlik, edep-adap, temel insan haklar vb. bunların hepsi özgürlük içinde yaşanır.”

Türkiye’nin önemli çilek üretim merkezlerinden biri olan Menemen’in Emiralem bölgesinde yaşayanlar, 21 yıl aradan sonra yeniden Çilek Festivali’ne ev sahipliği yapmanın mutluluğunu paylaştı.

Son olarak yılında Çilek Festivali coşkusu yaşanan Emiralem’de, 11 Mayıs tarihinde Menemen Belediyesi tarafından düzenlenen Çilek Festivali, festival günü yaşanan ve 53 vatandaşımızın hayatını kaybettiği Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki bombalı saldırılar nedeniyle iptal edilmişti.

Ekonomiye sağladığı faydanın yanı sıra yöre insanının kültürel yaşamında da önemli bir yeri bulunan Emiralem çileğini tüm dünyaya tanıtmak için yola çıkan Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, olumsuz hava koşulları nedeniyle bir hafta ertelenerek 12 Mayıs’ta gerçekleştirilen Menemen Belediyesi 1. Emiralem Çilek Festivali’nde hemşehrilerine, gelecek yıl tüm İzmirlileri çilek diyarı Emiralem’de buluşturacaklarının sözünü verdi.

KORTEJLE BAŞLADI
Menemen Belediyesi 1. Emiralem Çilek Festivali, Emiralem 4 yol mevkiinde toplanan vatandaşların kortej yürüyüşü ile başladı.  Menemen Belediye Bandosu’nun marşları eşliğinde gerçekleştirilen yaklaşık metrelik kortej yürüyüşüne; Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, Belediye Meclis Üyeleri, Siyasi Partilerin İlçe Başkanları, Sivil Toplum Örgütleri Başkanları, Muhtarlar, yerli ve yabancı halk oyunları ekipleri ve yüzlerce vatandaş katıldı. Coşkulu kortej yürüyüşüne Emiralemliler işyerlerinden alkışlarla destek verdi.

YİNE AYNI YERDE YAPILDI 
Menemen Belediyesi 1. Emiralem Çilek Festivali, geçmişte olduğu gibi yine Emiralem Belediyesi’nin eski hizmet binası önünde yapıldı. Festival kortejinin tören alanına girmesiyle birlikte saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı okundu.

yılında Büyükşehir Yasası ile kapatılarak Menemen Belediyesi’ne bağlanan Emiralem Belediyesi’nin eski Belediye Başkanı Veli Dal, Emiralem’de çilek festivali geleneğinin çok eskilere dayandığını hatırlatarak; “Uzun zamandan beri olan ama aralıklarla devam eden bir çilek festivali yapıyorduk. Ancak ekonomik şartlardan dolayı bunu devam ettiremedik. Belediye Başkanımız, Menemen Belediyesi 1. Emiralem Çilek Festivali’ni yapmakla bizleri onurlandırdı. Kendisine teşekkür ediyorum. Bu beldemizin alın teri olan, her sene biraz daha ileriye giderek yetiştirilen çileğimizin hem ülke dışında hem de ülkemiz içinde tanıtılmasına vesile olan çilek festivalinin, bundan sonra devam edeceğine inanıyorum” dedi.

Emiralem Değirmendere Mahalle Muhtarı Nurdoğan Çiftçi de konuşmasında, uzun yıllar sonra yeniden Emiralemlilere çilek festivali coşkusu yaşattığı için Belediye Başkanı Tahir Şahin’e teşekkür etti.

SIRA MARKA TESCİLİNDE
üyesi bulunan Menemen Ziraat Odası’nın Başkanı Metin Karagöl ise törende şunları söyledi; “Çiftçilerimizin böyle güzel ürünleri yetiştirmesinden dolayı gurur duyuyorum. Emiralem’de çilek çok eskiden beri yetiştirilmekte. Menemen ovasına Manisa’dan girişte, çok değerli topraklara sahip bir ovamız var. Bu ovada çileğin bu kadar güzel yetiştiğini bulan büyüklerimize, bugün üretimleriyle ülkemiz ekonomisine katkı koyan üreticilerimize çok teşekkür ediyorum. İleriki tarihlerde bu festivalimizin devam ettirilmesi, çileğimizin markasının tescillendirilmesi ve coğrafi işaret içerisinde Emiralem’in çilek yetiştiricisi olarak yer almasını diliyorum.”

ALMANYA'DAKİ MARKETTE EMİRALEM ÇİLEĞİ
Menemen Belediye Meclis Üyesi Tanzer Sucu ise konuşmasında; “Geçen gün Almanya’dan bir arkadaşımla konuştum. Markete çileğin ‘Emiralem çileği’ diye satıldığını söyledi. Demek ki biz yurtdışına kadar ulaşmışız. Ama bunu daha ileri bir boyuta götürebilmemiz için, Menemen Belediyesi, Ziraat Odası, Meslek Odaları, hep beraber elimizden geleni yapmamız lazım. Bir yıl boyunca gerçekten sanki bir bebek gibi, bir çocuğa bakılır gibi bakılıyor bu çilek.  Bu insanların emeklerini daha çok ülkemize duyurmamız lazım. Başta Belediye Başkanım başta olmak üzere, çilek festivalimizin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

HERKES EMİRALEM'İ TANIYACAK!
Bu yıl birincisini gerçekleştirmelerine rağmen Menemen’de başarılı bir festivale ev sahipliği yaptıklarını ve bunu daha da geliştireceklerini söyleyen Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin ise konuşmasında; “Birincisini gerçekleştirdiğimiz Emiralem Çilek Festivali’nde, hep birlikte güzel bir gün yaşıyoruz. Bu festivali Sivil Toplum Örgütlerimiz, Belediye Meclis Üyelerimiz, Muhtarlarımız, Emiralemli kadınlarımızla birlikte gerçekleştirdik. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Bugün Emiralem çileğini azıcık bile olsa tanıtabildiysek, biliniz ki bunun faydasını yarınlarda hep birlikte göreceğiz diye düşünüyorum. İnşallah seneye Emiralem’in bütün ana caddelerini trafiğe kapatarak, çilek üreticilerimizin tezgahları ile donatacağız. Tüm İzmir’in ve Manisa’nın Emiralem’de buluşmasını sağlayacak, nasıl çilek festivali yapılacağını hep birlikte göstereceğiz. Seneye tüm İzmir’i ben buraya yıkmaya hazırım. Herkes Emiralem’i tanıyacak, bilecek. Emiralem çileğini keyifle satın alacak, Emiralemli çilek üreticimiz kazanacak” dedi.

ŞEHİDİN ADI ÖLÜMSÜZLEŞTİ 
25 Mayıs ’te, Batman’ın Gercüş ilçesinde PKK’lı teröristlerin yola döşedikleri mayın tuzağına basan askeri ile birlikte şehit düşen Emiralemli Jandarma Uzman Çavuş Mustafa Hakan Aydoğmuş’un adının verildiği park, Çilek Festivali etkinlikleri kapsamında törenle hizmete açıldı. Menemen Belediyesi tarafından yaptırılan parkın açılışını Şehit Ailesi, protokol üyeleri ve vatandaşlarla birlikte yapan Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin; “Şehidimiz Mustafa Hakan Aydoğmuş’un ismini verdiğimiz güzel bir parkın açılışını hep birlikte gerçekleştirdik. Bu tür festivaller hem ekonomik olarak o yerleşkeye katkı sağlıyor, hem de birliğimize ve dirliğimize katkı koyuyor. Belediyeler olarak yol, ulaşım, yeşil alanlar gibi pek çok hizmetler yaparsınız ama birliğe katkı koymazsanız, yaptığınız tüm bu hizmetler boşa gider. O birlik ve beraberlik olduğu sürece, bu ülkeyi içten ve dıştan yıkmak isteyen emperyalist güçlere hiçbir zaman fırsat vermeyeceğiz. Birlik ve beraberliğimiz olduğu sürece bu devlet her zaman tek devlet olarak kalacaktır. Bu millet her zaman tek millet olarak kalacaktır. Bu vatan her zaman tek vatan olarak kalacaktır. Gönderde dalgalanan ay yıldızlı bayrağımız her zaman tek bayrak olarak kalacaktır. Dost düşman bunu böyle bilsin” dedi.

YARIŞMALARA YOĞUN İLGİ 
Festivale katılanlar, gün boyu düzenlenen yarışmaları da büyük bir ilgiyle izledi. Her yaş grubundan Menemenlilerin katıldığı ve yoğun katılım sağlanan 4 farklı yarışmada dereceye girenlere ödülleri, törenle takdim edildi.

İlköğretim öğrencilerine yönelik Çilek Resmi Yarışmasında birinci olan Şehit Mustafa Hakan Aydoğmuş İlkokulu 4. sınıf öğrencisi Eylül Karakurt’a fotoğraf makinesi, ikinci Şehit Barış Demir ilkokulu 4. sınıf öğrencisi Elif Nazlı Alşen’e bisiklet ve üçüncü Şehit Mustafa Hakan Aydoğmuş İlkokulu 2. sınıf öğrencisi Ceylin Esen’e tablet ödüllerini sunan Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, En Güzel Çilek Yarışmasında birinci olan Hakan Fidan’a Motorlu El Çapa Makinası, ikinci Hasan Yaman’a Motorlu Sırt Ot Tırpanı ve üçüncü Zafer Yaman’a Motorlu Sırt İlaçlama Makinası ödüllerini de verdi. Başkan Şahin ayrıca ödül kazanan tüm yarışmacılara Menemen’e özgü toprak testi hediye etti.

En Güzel Çilek Bahçesi Yarışmasında birinci olan Veysel Tekin’e Motorlu El Çapa Makinası, ikinci Yüksel Özçelik’e Motorlu Sırt Ot Tırpanı ve üçüncü Ahmet Aydın’a Motorlu Sırt İlaçlama Makinası ödüllerini ise Menemen Ziraat Odası Başkanı Metin Karagöl sundu.

En Güzel Çilekli Pasta Yarışmasında ise birinci Nurgül Boz mutfak robotu, ikinci Ebru Bursalı blender ve üçüncü Nuray Özdemir kahve makinesi ödüllerini Menemen Belediye Meclis Üyesi Tanzer Sucu’nun elinden aldı.

Saat ’de kortej yürüyüşü ile başlayan Menemen Belediyesi 1. Emiralem Çilek Festivali’ne katılan çocuklar, çilek kostümlü maskot ile fotoğraf çektirmek için gün boyu adeta yarıştılar. Sanatçıların canlı heykel performansları da yoğun ilgi gördü. Açılış töreninin ardından sahne alan Grup Şamata; halat çekme yarışı, çuval yarışı, yumurta yarışı, çilek ve yoğurt yeme yarışları gibi birbirinden eğlenceli yarışmalar düzenledi. Çocukların yanı sıra yetişkinlerde yarışmalara katılarak eğlenceye ortak oldu.

Yurt içi ve yurt dışından halk oyunları ekiplerinin de sahne aldığı festivalde; Makedonya ve Arnavutluk Halk Dansları Toplulukları gösterileriyle festivale renk kattı. Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi Fehtiye yöresi halk oyunları gösterileriyle, Menemen Kültür ve Halk Oyunları Gençlik Spor Kulübü Derneği ise Zeybek Ekibi ve Trakya yöresi halk oyunları gösterileriyle festivale katılanlara keyifli anlar yaşattı.

En Güzel Çilek Resmi Yarışması’nda dereceye giren eserlerin sergilendiği festivalde, Emiralemli üreticilerinin açtıkları tezgahlar da yoğun ilgi gördü. Emiralemliler ürettiklerini satabilmenin, vatandaşlar ise direk üreticisinden en güzel sebze ve meyveleri satın alabilmenin mutluluğunu yaşadı.

Emiralem sokaklarında gün boyu keyifle dolaşan vatandaşların akşam saatlerinde buluşma alanı yine Emiralem Belediyesi eki hizmet binası bahçesi oldu. Gün boyu düzenlenen yarışmalarda dereceye girenlere ödüllerini dağıtılmasının ardından sahne alan İzmirli şarkıcı Aslızen, güçlü sesi ve başarılı sahne performansıyla vatandaşlardan büyük alkış topladı. Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin’in eşi Nurdan Şahin, festivale katılanları coşkuyla eğlendiren Aslızen’e konserin sonunda çiçek ve Menemen’e özgü toprak testi hediye etti.