atatürkün benim gazetem dediği gazete / Atatürkün benim gazetem dediği gazete hangisidir? Idea question from @Selimbican

Atatürkün Benim Gazetem Dediği Gazete

atatürkün benim gazetem dediği gazete

kaynağı değiştir]

Eskişehir'de Arif Oruç’un çıkardığı Yeni Dünya gazetesi'ne Çerkeş Ethem olayı'ndan sonra el konulunca dizgi kasaları ve makineleri Hâkimiyet-i Milliye gazetesine devredildi. Yeni matbaa makinesinin gelişi ve İstanbul'dan usta mürettiplerin getirilmesinden sonra Hakimiyet-i Milliye'nin günlük gazete halini alması mümkün oldu. Hazırlıklar için 22 Ocak ’de çıkarılan sayıdan sonra yayına iki hafta ara verildi; yeni matbaa Veli Han'ın içinde kuruldu. 6 Şubat 'de tek yapraklı ilk günlük gazete yayımlandı. Gazete, Cumartesileri hariç her gün çıkmaya başladı.

6 Şubat 'den itibaren derginin Yazı İşleri Müdürlüğü'ne sırasıyla Hüseyin Ragıp Baydur, Nafi Atuf Kansu ve Ziya Gevher Etili atandı.

23 Temmuz 'de Yunanların Sakarya'ya doğru ilerleyişi nedeniyle gazetenin Cumartesi günü olmasına rağmen çıkması uygun görülmüştü. Küçük boyutlu bir sayı hazırlandı. Gazete, kâğıt sıkıntısı nedeniyle 11 Ocak 'ye kadar küçük boyutlu olarak yayımlanmaya devam etti.

Latin harflerine geçiş[değiştir
\n

*Mehmet Altan

\n

Önceki “Cumhuriyet’e doğru” başlıklı yazımda  Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Kurtuluş Savaşı sırasında bir gazete kurduğundan kısaca söz etmiştim. O dönemde Anadolu Ajansı da devreye girmişti.

Gazetenin adı Hakimiyet-i Milliye idi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışını takiben, kurulan millî hükümetin sözcüsü ve resmî organı hâline gelmişti.

Bu sürecin  basın açısından   en önemli  tarihsel belgelerinden biri de Atatürk’ün kurduğu bu gazete…

Zaten bütün arama motorlarına Hâkimiyet-i Milliye yazın, “Atatürk’ün ’de kurduğu gazete” ibaresi çıkıyor.

Gazetenin adı Hâkimiyet-i Milliye, yani ulusun egemenligi… Ama ulusun egemen olduğu iddiası epey tartışılır.

Zaten demokrasi yok ise ne “millî irade” olur, ne  “egemenlik ulusun” sayılır.

***
Peki, bu gazetenin sırra kadem basmasını nasıl değerlendirmek gerekir?

Devletin ve toplumun tarih bilinci eksikliğiyle mi?

Kültürel değerlere önem vermemekle mi?

Genç nüfusun geçmişi yok sayma eğilimi ile mi ?

Doğrusu bu kadar önemli ve tarihsel bir gazetenin neden hâlâ yaşamadığı insanın aklına takılıyor.
Üstelik Atatürkçülük veya Kemalizm varlığı canlı iken.

Atatürk’ün kurduğu gazetenin yaşamaması, belirli bir aşamada buharlaşması üstünde düşünülmesi gereken bir gerçek.

***

Belki biraz daha başa dönmeliyiz.

Hâkimiyet-i Milliye, Sivas Kongresi’nden sonra millî mücadele hareketinin yayın organı olarak Heyet-i Temsiliye’nin gözetiminde Sivas’ta çıkarılan İrade-i Milliye’nin devamıydı.

Kurtuluş Savaşı sırasında başkanlığını Mustafa Kemal Paşa’nın yaptığı Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi’nin yayın organı olarak yayın hayatına devam etti.

İrade-i Milliye adı Hâkimiyet-i Milliye’ye dönüşerek,10 Ocak ’den itibaren Ankara’da yayın hayatını sürdürdü.

Başlangıçta haftada iki gün ve dört sayfalık olarak çıktı. 57 x 82 boyutlu kâğıdın ikiye katlanışı ile dört sütun üzerinden yayına hazırlanıyordu.

Gazete, sayıdan sonra 18 Temmuz ’den itibaren haftada üç gün yayımlanmaya başladı ama yetersizlikler yüzünden 6 Eylül – 30 Ekim arasında yine haftada iki gün yayınlanmak durumunda kaldı. Gazetenin ilk sayısı adet basıldı.

Millî mücadelenin durumu hakkında halkı ve dış dünyayı bilgilendirip, millî mücadele lehinde propaganda yaptı. Millî Mücadele döneminin başlıca haber kaynağıydı.

Mustafa Kemal Paşa da köşe yazarları arasındaydı.

***

Gazetenin yazıhanesi Ulus Meydanı'ndaki Veli Han'daydı. Gazetenin Mesul Müdürü Recep Zühtü Bey, yazı işleri müdürü  Nizamettin Nazif idi.
Gazete Ankara valiliğinin alt katındaki Vilayet Matbaası’nda basılmaktaydı. Vilayet Matbaasının bütün makineleri Hâkimiyet-i Milliye'ye devredilmişti.

Yazıların yayınlanması ve dağıtılması ile Heyet-i Temsiliye üyesi Hakkı Behiç Bey ilgilenmekteydi.

Mustafa Kemal kendi düşüncelerini Hakkı Behiç’e not ettiriyor, diğer yazıları da tek tek inceliyordu.

Yazıların altına Mustafa Kemal’in imzası konmuyordu; altına yıldız konan yazıların Mustafa Kemal’in kaleme aldığı veya not ettirdiği yazılar olduğu kabul ediliyordu.

***

Eskişehir'de Arif Oruç’un çıkardığı Yeni Dünya gazetesine Çerkes Ethem Olayı'ndan sonra el konulunca dizgi kasaları ve makineleri Hâkimiyet-i Milliye gazetesine devredildi.

Hazırlıklar için 22 Ocak ’de çıkarılan sayıdan sonra yayına iki hafta ara verildi.

Yeni matbaa makinasının gelişi ve İstanbul'dan usta mürettiplerin getirilmesinden sonra 6 Şubat ’den itibaren Hâkimiyet-i Milliye, cumartesileri hariç  günlük gazete hâline gelidi. Zamanla günlük tirajlı bir gazete dönüştü.

6 Şubat 'den itibaren gazetenin  yazı işleri müdürlüğüne sırasıyla Hüseyin Ragıp Baydur, Nafi Atuf Kansu ve Ziya Gevher Etili atandı.

23 Temmuz 'de Yunanların Sakarya'ya doğru ilerleyişi nedeniyle gazetenin Cumartesi günü olmasına rağmen çıkması uygun görülmüştü. Küçük boyutlu bir sayı hazırlandı.

Gazete, kâğıt sıkıntısı nedeniyle 11 Ocak 'ye kadar küçük boyutlu olarak yayımlanmaya devam etti.

***

2 Eylül 'den itibaren gazetenin başlığı Latin harfleri ile, yazılar ise Latin ve Arap harfleri karışık olarak dizildi.

Gazete, 1 Kasım 'den itibaren tamamen Latin alfabesi ile basıldı.

İlk başta Recep Zühtü, Hüseyin Ragıp, Sabri Ethem Ertem, Ahmet Hakkı, Hamdi Osmanzade, Aşki Naili, İsmail Suphi, Ağaoğlu Ahmet Bey, Nafi Atuf Kansu, Nasuhi Baydar, Ziya Gevher Etili, Mahmut Esat Bozkurt daha düzenli yazmaktaydı.

Zamanla  yazı kadrosu daha da zenginleşti. 

Mehmet Akif, Halide Edip Hanım, Dr. Adnan Bey, Müfide Ferit Hanım, Ahmet Ferit Bey, İsmail Müştak Mayakon, Yakup Kadri, Ruşen Eşref, Hamdullah Suphi Mehmet Emin, İsmail Habip, Celal Nuri İleri, İsmail Hami, Cemal Hüsnü Taray, Hayrettin Taran da Hâkimiyet-i Milliye'ye katkıda bulunmaya başladı. Ethem Tem de fotoğrafları çekiyordu.

***
Cumhuriyetin ilanından sonra da Cumhuriyet Halk Fırkası'nın yarı-resmi yayın organı olarak hayatını sürdüren Hâkimiyet-i Milliye;  yılında Ulus adını aldı. CHP’nin sözcülüğünü yapmaya başladı.

Aralık ’te Demokrat Parti’nin çıkardığı bir kanun doğrultusunda Cumhuriyet Halk Partisi'nin mallarıyla birlikte Ulus matbaası, binası ve tesisleri de hazineye devredildiğinden gazete kapandı.

***
Ulus’un kapanması ceberrut “Demokrat Parti anlayışının sansürcülüğü” olarak da yorumlanır, “çok partili dönemin başlaması nedeniyle parti-devlet geleneğinin fiilen sona erdirilmesi\" olarak  da… Ancak demokrasinin ortalarda olmadığı da gün gibi aşikârdır.

Haziran ile 10 Haziran arasında Nihat Erim tarafından çıkarılan Yeni Ulus ve Halkçıgazeteleri de Ulus’un devamı olarak kabul edilir.
Ulus gazetesi 10 Haziran ’te tekrar yayın hayatına dönebildi, arasında Ulus ismi ile yayınlandı.

Gazetenin adı, 29 Temmuz ’den itibaren yeniden değişti, Barış oldu.

Barış, Ankara, İstanbul, Samsun ve Mersin gibi illerde çıkan bir yerel gazeteye dönüştü. yılında sayıya kadar yayınını sürdürdü.
Sonra Hâkimiyet-i Milliye tamamiyle ortadan kalktı.

***

İki hafta önce de anımsattım, Mustafa Kemal, 10 Ocak ’de yayınlanan Hâkimiyet-i Milliye ‘nin ilk sayısında gazeteye niçin bu ismi verdiğini şu şekilde anlatıyordu:

“Hâkimiyet-i Milliye’nin mesleği, milletin müdafaa-ı hâkimiyeti olacaktır.”

Benim iki sorum var :

Birincisi, demokratik bir rejim yok ise  “milletin müdafaa-ı hâkimiyeti” olur mu?

İkincisi, Atatürk’ün kurduğu çok önemli tarihsel bir gazeteyi ülke ve toplum olarak neden yaşatamadık, bu gazete neden sırra kadem bastı? 

Sanırım, bu iki sorunun cevapları bize hic bitmeyen basın ve özgürlük  konularında bazı ipuçları verebilir.

\n
\n

*Bu yazı ilk olarak P24'te yayımlanmıştır. 

\n

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası