sefamerve cemaat / "Müslüman kadının önündeki engelleri kaldırıyoruz"

Sefamerve Cemaat

sefamerve cemaat

 

 

 

Kul olarak insanın ilk görevi iman etmek, imandan sonraki ilk görevi ise namaz kılmaktır. Yüce Allah, ilk insan ve ilk peygamber Âdem (a.s.)’den itibaren bütün insanları namaz ibadeti ile sorumlu tutmuş ve bütün peygamberler, kavimlerine namaz kılmalarını emretmiştir. (bk. Bakara, 83; Mâide, 12; Yunus, 87; Hûd, 87) Peygamberimiz ilk vahyi alıp peygamberlikle görevlendirilince vahiy meleği peygamberimize namaz ibadetini öğretmiş, peygamberimiz de Müslüman olan her insana namaz kılmasını emretmiştir. Böylece ilk defa “farz” kılınan ibadet namaz olmuştur. (Münzirî, I, ) Peygamberimiz ve Müslümanlar, beş vakit namaz farz oluncaya kadar sabah akşam iki rekât namaz kılmışlardır. Hicretten bir buçuk yıl önce Miraç’ta beş vakit namaz farz olmuştur. Mekkeli müşrikler fırsat vermedikleri için Mekke’de Mescid-i Haram’da Müslümanlar cemaatle namaz kılamamışlardır. Peygamberimiz Medine’ye hicret edince ilk iş olarak bir mescit bina etmiştir. Mescidin yapımı tamamlandıktan sonra Müslümanlar namazlarını camide cemaatle kılmışlardır. İmamlığı peygamberimizin bizzat kendisi yapmıştır. Peygamberimizin zamanında Mescid-i Nebevî’nin dışında mahallelere mescitler yapılmış ve peygamberimiz bu mescitlere namaz kıldıracak imamlar görevlendirmiştir. Bu mescitlerde vakit namazları kılınmış ancak cuma namazları hep Mescid-i Nebevi’de kılınmıştır.

Cemaatle namazın fert ve toplum hayatına önemli katkıları vardır. Cemaatle namaz birlik ve beraberliğin pekişmesini, sosyal dayanışma ve yardımlaşmayı sağlar.

1. Cemaatle Namaz Kılmanın Hükmü

Cemaatle namaz kılmaya, “Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.” (Bakara, 43) anlamındaki ayet ile işaret edilmektedir.

 Ayetin başında “namazın kılınması”, sonunda ise “rükû edenlerle birlikte rükû edilmesi” emredilmektedir. “Rükû edenler” ile maksat Müslümanlardır. Dolayısıyla “Müslümanlarla birlikte rükû edin demek cemaatle namaz kılın” demektir. Ayette hem Müslümanların namazlarının rükûlu olduğuna hem de cemaatle namazın varlığına işaret vardır.

Ayetteki “Rükû edenlerle birlikte rükû edin” emri zorunluluk mu ifade eder? Başka bir ifade ile cemaatle namaz kılmanın hükmü nedir? Farz mı, vacip mi, sünnet mi? Beş vakit namazı cemaatle kılmanın, peygamberin emri, imanın alâmeti, İslâm’ın şiarı ve sembolü olduğu konusunda ittifak etmekle birlikte İslâm bilginleri, ayetteki emrin zorunluluk ifade edip etmediği konusunda ihtilâf etmişlerdir. Cemaatle namaz kılmanın önemine dair hadislerden (Meselâ bk. Ebu Dâvûd, Salât, 47–51, IV, –) hareketle Hanbelî bilginler, cemaatle namaz kılmanın erkekler için “farz-ı ayın”, Şafiî bilginler, “farz-ı kifâye”, Hanefî ve Malikî bilginler ise “sünnet-i müekkede” olduğu içtihadında bulunmuşlardır. Şu hadis, namazı camilerde cemaatle kılmanın sünnet olduğuna delâlet eder: “Ezan okunan camilerde namaz kılmak sünen-i hüdâdandır.” (Müslim, Mesâcid, , I, )

İslâm bilginleri beş vakit namazı camilerde cemaatle kılmanın hükmü konusunda ihtilâf etmekle birlikte camilerin cemaatsiz bırakılmasının asla caiz olmadığı, namazların cemaatle kılınmasının daha sevap olduğu, mazeretsiz cemaatin terk edilmesinin doğru olmadığı konusunda ittifak etmişlerdir. (Kurtubî, I, )

İslâm bilginleri bir Müslümanın cemaatle namaza katılmamasına mazeret olabilecek hususları şöyle açıklanmıştır.

a) Hastalık: Özellikle grip, nezle ve benzeri bulaşıcı hastalığa yakalananlar cemaate gelmezler. Hasta bakıcılar ile engelliler ve ileri derecede yaşlılar da cemaate katılmayabilirler.

b) Kokulu bir şey yiyip içmek: Peygamberimiz (s.a.s.); “Soğan veya sarımsak yiyen kimse bizden (veya mescidimizden) uzak dursun ve evinde otursun.” (Müslim, Mesâcid, 73; Buhârî, Ezân, ) buyurmuştur.

c) Korku: Mescide gittiği takdirde malına, canına veya namusuna bir zarar gelmesinden korkan kimse cemaate gitmeyebilir.

ç) Olumsuz hava şartları: İnsanı sıkıntıya sokacak derecede yağmur, çamur, şiddetli soğuk, kar, ayaz, şiddetli sıcak, zifiri karanlık ve geceleyin şiddetli rüzgâr gibi hava şartları, vakit namazlarına olduğu gibi cuma namazına katılmamak için de birer mazerettir.

d) Yoğun meşguliyet: İşinin başından ayrılamayacak derecede yoğun bir işte çalışan ve görev yapan kimseler cemaate katılmayabilirler.

2. Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti

Peygamberimiz (s.a.s.), namazları cemaatle kılmaya teşvik etmiş ve sevabını şöyle bildirmiştir:

“Kişinin cemaat ile kıldığı namaz, evinde veya çarşıda kıldığı namazdan 25 derece daha faziletlidir. Bu fazilet şu şekilde gerçekleşir: Biriniz güzelce abdest alır sırf namaz kılmak için camiye gelirse camiye varıncaya kadar attığı her adım için bir sevap verilir ve bir günahı silinir. Camiye girdiği zaman namaz için beklediği sürece namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır. Melekler bu kimseye dua ederler. Kimseye eziyet etmediği ve abdesti bozulmadığı sürece; ‘Allah’ım! Bu kulunu bağışla, ona merhamet et ve tövbesini kabul et’ diye dua ederler.” (Ebu Dâvûd, Salât, 49, I, )

“Kişinin bir başka kişi ile birlikte kıldığı namaz, tek başına kıldığı namazdan, iki kişi ile birlikte kıldığı namaz bir kişi ile birlikte kıldığı namazdan daha sevaptır. Cemaat ne kadar çok olursa bu namaz Allah’a o nispette sevimlidir.” (Ebu Dâvûd, Salât, 47)

İki veya daha fazla Müslüman, beş vakit namazı, camide cemaatle kılabileceği gibi evde, iş yerinde, temiz olan her mekânda da kılabilir. Evde de olsa cemaatle kılınan namazlar, tek başına kılınan namazlardan daha sevaptır.

3. Kadınların Cemaate Katılmaları

Kadınlar da namazlarını cemaatle kılarlarsa sevap kazanırlar. Cemaatle namaz kılmanın önemi bölümünde zikrettiğimiz hadislerde kadın erkek arasında bir ayırım yapılmamıştır. Nitekim peygamberimizin zamanında kadınlar da cuma, bayram ve vakit namazları için camiye gitmişlerdir. Peygamberimizin eşi Hz. Aişe:

“Mümin kadınlar, giysilerine bürünüp başlarını örterek sabah namazını peygamberle beraber (camide) kılarlar, sonra evlerine dönerler, Rasûlüllah, namazı alacakaranlıkta kıldığı için tanınmazlardı.” demiştir. (Müslim, Mesâcid, –)

Camiler birer yaygın eğitim, öğretim, bilinçlenme, dinî duyguları güçlendirme ve sosyalleşme mekânlarıdır. Bu itibarla vakit namazlarını kılmak veya en azından camilerde yapılan vaazları dinlemek, mevlit ve benzeri merasimleri izlemek için kadınların camilere gitmeleri hem dinî bilgi edinmelerini hem de psikolojik açıdan rahatlamalarını, diğer Müslüman hanımlarla kaynaşmalarını ve cemaat şuuru kazanmalarını sağlayacaktır.

4. Camilerde Saf Düzeni

İmama uyacak kişi sadece bir erkek kişi ise imamın sağına durur. Soluna ve arkasına durmak sünnete aykırı olduğu için mekruhtur. İmama uyanlar birden çok iseler imamın arkasına dururlar. İmama uyacak kişi tek kadın ise imamın arkasına durur.

Peygamberimiz (s.a.s.), hem cemaatin faziletini hem de erkekler açısından ilk safın sevabını şöyle açıklamıştır:

“İnsanlar ezan okumanın ve ilk safta yer almanın sevabını bilselerdi, ön safta durabilmek için ku’ra çekmekten başka yol bulamazlardı. Namazı ilk vaktinde kılmanın sevabını bilselerdi bunun için yarışırlardı. Yatsı namazı ile sabah namazının faziletini bilselerdi, emekleyerek de olsa bu namazları cemaatle kılmaya gelirlerdi.” (Müslim, Salât, ; Buhârî, Ezan, 9, 32)

Kadınların camilerde arka saflarda yer almaları, onların aşağılanması ve ikinci sınıf konumuna indirgenmesi anlamına gelmez. Sadece herkesin anlayabileceği tabiî, fıtrî birtakım sebepler yüzünden kadınların arka saflarda durmaları önerilmiştir. Hanefîlere göre, cemaatle kılınan namazda bir kadının erkeklerin hizasında durarak namaz kılması halinde, kadının iki yanındaki birer erkek ile kadının tam arkasındaki bir erkeğin namazı bozulur. Şafiîlere göre kadının erkeklerin hizasında namaza durması, erkeğin namazına zarar vermez.

Şartlarını taşıyan erkek Müslümanların cuma namazlarını cemaatle kılmaları farzdır. Kadınlar da dilerlerse cuma namazına katılabilirler ve bu durumda o günkü öğle namazı üzerlerinden düşer.

Günlük farz namazların cemaatle kılınabilmesi için imamdan başka en az bir kişinin bulunması gerekir. İmamdan başka bir kişi varsa, imam-hatibin sağında ve biraz gerisinde durur. Cemaat iki kişi veya daha fazla ise imamın arkasında düzgün saf hâlinde dururlar. Cemaatin imama uyabilmesi için imam ile cemaatin hakikaten ya da hükmen aynı mekânda olmaları gerekir. İmamın namazdaki hareketlerinin cemaat tarafından hissedilmesini engelleyecek duvar ve benzeri bir engel bulunmamalıdır. Cemaat imamın sesini işiterek veya kendisini görerek namazdaki hareketlerini takip edebilirse imama uymak geçerli olur.

İmam olacak kimsenin Müslüman, akıllı, ergen, erkek olması ve namaz geçerli olacak kadar ezbere Kur’an okumayı bilmesi şarttır. Kadınlar erkeklere imam olamazlar. Kadının kadınlara imam olması ise caiz, fakat mekruhtur. Bu durumda kadın imam, cemaatin önüne geçmez, ilk safın arasında ve ortada durur. Farz namaz kılan, nafile namaz kılana yahut başka bir farz kılana uyması caiz değildir. Nafile kılanın farz kılana uyması ise caizdir. Mezhep farklılığı imam olmaya engel değildir. İmam, cemaati bıktıracak tutumlardan kaçınır, cemaatin içinde yaşlıların, hastaların ve işi olanların bulunabileceğini hesaplayarak namazı uzatmaz.

Cemaatle kılınan namazlarda imama uyan kimse, ya imamla birlikte namaza başlar ve bitirir veya imamla namaza başlar, sonra bir mazeret nedeniyle cemaatten ayrılır, namazını tek başına tamamlar veya imama ikinci rekâttan veya sonraki rekâtlardan itibaren uyar, sonra namazını kendisi tamamlar. Bu kimselere, müdrik, lâhik ve mesbûk denir.

a) Müdrik: Namazın bütün rekâtlarını imamla birlikte kılan, yani ilk rekâttan itibaren namazın sonuna kadar imamın arkasında bulunan kimse demektir.

b) Lâhik: Namaza imam ile başladığı hâlde, dalgınlık, cemaatin çok sıkışık olması veya abdestin bozulması gibi bir sebeple namazın tamamını ya da bir kısmını imamla beraber kılamayan kimse demektir. Bu durumda olan bir kimse, eğer imam namazı bitirmeden, kaçırdığı kısmı tamamlayabileceğini kestirirse, abdesti bozulmuşsa abdest alır ve imamla birlikte kılamadığı kısmı tamamlar, sonra imama uyar ve namaza devam eder. Genelde bu uygulama zordur. Ya da doğrudan imama uyar, imam selam verirken kendisi selâm vermez, kalkıp eksik kalan rekâtı veya rekâtları tamamlar. Tamamlayacağı bu rekât veya rekâtlarda imamın arkasında kılıyor gibi hareket eder, yani kıraat yapmaz. Bir müddet bekleyerek rükû ve secdeleri yapar.

c) Mesbûk: Namaza imamla başlayamadığı için namazın en az bir rekâtını imamla birlikte kılamayan kimseye mesbûk denir. Bu durumda olan kimse, son oturuşta imamla birlikte selâm vermez, kalkıp namazın eksik kalan kısmını tamamlar. Bir rekâtın rükûuna yetişemeyen yani imam henüz rükûdan kalkmadan rükûa varamayan kimse o rekâtı kaçırmış sayılır.






Keywords:

<< Other posts

Nur cemaatinin kolları nelerdir?

İçindekiler:

  1. Nur cemaatinin kolları nelerdir?
  2. Yeni Asya cemaatin mi?
  3. Süleymancılar nasıl bir cemaat?
  4. Hüsnü Bayramoğlu öldürüldü mü?
  5. Ölen Hüsnü Bayramoğlu kim?
  6. Yeni Asya Gazetesi hangi cemaatin?
  7. Mehmet Kutlular nereli?
  8. Üstad neden sakal bırakmamış?
  9. Istanbul Suffa Vakfı hangi cemaatin?
  10. Süleymancılar hangi mezhebe bağlıdır?

Nur cemaatinin kolları nelerdir?

Nur cemaati kolları: Nur Cemaatininşu gruplara ayrılmıştır : Yazıcılar, Okuyucular, Meşveret, Nesil, Yeni Asya, Kurdoğlu, Med-Zehra ve Zehra Vakfı. Fethullah Gülen ve hareketi de Nurcular grubundandır.

Yeni Asya cemaatin mi?

Yeni Asya
TürGünlük gazete
FormatBerliner
SahibiYeni Asya Gazetecilik Matbaacılık ve Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
İmtiyaz sahibiMehmet Kutlular
YayımcıArslan Güneydoğu Gazetecilik
11 satır daha

Süleymancılar nasıl bir cemaat?

Süleymancılar ya da Süleymanlılar, Türkiye merkezli Nakşi eğilimli bir cemaattir. Cemaat; ismini "üstad" olarak tanımladıkları Süleyman Hilmi Tunahan'dan alır. 'ların başında Türkiye'de tahminî iki milyon civarı üyesi vardı. Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya'da da şubeleri vardır.

Hüsnü Bayramoğlu öldürüldü mü?

Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, sosyal medya hesabından, Nur Cemaati Meşveret Grubu lideri Hüsnü Bayramoğlu'nun hayatını kaybettiğini duyurdu. Doğan, “Bediüzzaman'ın talebelerinden Hüsnü BayramoğluAğabey vefat etti. Cenab-ı Allah rahmet eylesin” dedi.

Ölen Hüsnü Bayramoğlu kim?

Koronavirüs tedavisi gördüğü hastanede 86 yaşında hayatını kaybeden Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Hüsnü Bayramoğlu, son yolculuğuna uğurlandı. Bayramoğlu'nun oğlu Hıfzı Bayramoğluve yakınları, Eyüpsultan Camisi'nde cenaze namazı öncesi taziyeleri kabul etti.

Yeni Asya Gazetesi hangi cemaatin?

Yeni Asya
TürGünlük gazete
FormatBerliner
SahibiYeni Asya Gazetecilik Matbaacılık ve Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
İmtiyaz sahibiMehmet Kutlular
YayımcıArslan Güneydoğu Gazetecilik
11 satır daha

Mehmet Kutlular nereli?

Gönen, Türkiye Mehmet Kutlular/Doğum yeri

Üstad neden sakal bırakmamış?

ÜstadBediüzzaman Hazretleri, Emirdağ Lahikası'nda neden sakal bırakmadığınışöyle izah ediyor: "Risale-i Nur'un nurlarına perde çekmek, intişarına rekabet etmek için derler: "Said … sakal bırakmıyor" gibi tenkidleri var. Eğer sakalolsaydı traş edilseydi, Risale-i Nur'a büyük bir zarardı.

Istanbul Suffa Vakfı hangi cemaatin?

Nur Cemaati'nin SuffaEğitim Vakfı'ndaki çocuk tecavüzüne, Yargıtay'dan ödül gibi indirim

Süleymancılar hangi mezhebe bağlıdır?

Süleymancılar ya da Süleymanlılar, Türkiye merkezli Nakşi eğilimli bir cemaattir. Cemaat; ismini "üstad" olarak tanımladıkları Süleyman Hilmi Tunahan'dan alır. 'ların başında Türkiye'de tahminî iki milyon civarı üyesi vardı.

Bakara suresi ayette, Safa ve Merve tepesi Allah&#;ın alametidir, deniyor. Bunlar neyin sembolleridir? Safa ve Merve arasında sa&#;yetmenin amacı nedir?

Değerli kardeşimiz,

"Şüphesiz Safa ile Merve Allah'ın nişanelerindendir. Kim Kabe'yi hacceder veya umre yaparsa, bu ikisini de tavaf etmesinde bir beis yoktur. Kim gönülden iyilik yaparsa, karşılığını görür. Doğrusu Allah şükrün karşılığını verendir ve bilendir." (Bakara, 2/)

Mescid-i Haram etrafında bulunan Safâ ve Merve tepeleri Allah'ın alâmetlerindendir. İbadet ve O'na yaklaşmak için konulmuş belirtilerden, özel işaretlerden ve hac ibadetinin yapıldığı yerlerdendir.

Şeâir; bazan ibadetin kendisine, bazan da yerine denir. Ezan, cemaat ile namaz, bu cümleden alarak cuma ve bayram namazları ve hac dinin şeâirinden, yani alâmetlerindendirler. Aynı şekilde camiler, minareler, hacdaki ibadet ve özel yerleri de alâmet ve işaretlerdendir ki, Safa ile Merve de bunlardandır. Kullar, onların yanında dua zikir ve sa'y yaparak Allah'a ibadet ederler. (Elmalılı, Bakara Suresi  ayetin tefsiri).

Esasen hac ve umre ile ilgili bir konuyu içeren ve yıllar sonra inmiş olan bu âyetin, sabrın öneminden, sabır ve se­batla Allah'a sığınıp güvenenleri öven âyetlerin devamında yer alması son derece anlamlıdır. Burada bir bakıma şöyle denmek istenmiştir:

Hâcer, su bulmanın im­kânsız gibi göründüğü bu ıssız çöl ortamında bile Allah'tan ümidini kesmemiş; ye­rinde oturup kendisinin ve çocuğunun ölümünü beklemeye razı olmamış; aksine inanıp güvendiği Allah için hiçbir şeyin imkânsız olmadığını düşünerek sabırla su aramaya devam etmiş, sonunda da aradığını Allah ona lütfetmiştir. Allah insanla­rı her zaman bu şekilde sınamalardan geçirebilir; Hâcer'in gösterdiği inanç, ümit, sabır, tevekkül ve kararlılığı gösterenler de bir şekilde Allah'ın keremine nail olurlar. Nitekim Bakara Suresi âyette de

"Allah imanınızı asla zayi edecek değildir. Çünkü Allah insanlara karşı çok şefkatli, çok merhametlidir,"

buyurulmuştu. (Diyanet, Kur’an Yolu: I/).

Safa ve Merve arasında sa'yetmenin çok hikmetlerinden bir kısmı şöyledir:

Kur’an, Safa ile Merve’yi, “şeâirullah”, yani “Allah’ın sembolleri” olarak kabul etmiştir. Koşmak, hızlı yürümek anlamına gelen “ sa’y ”, bir canlılık, bir arayıştır.

Hacda yapılmakta olan sa’yin aslı, Hz. Hacer’in henüz kendisini emmekte olan oğlu Hz. İsmail (as) için su ararken, bu iki tepe arasında koşması hadisesine dayanır. Sa’y, Hz. Hacer’in bu hatırasının canlandırılmasıdır. Safa ile Merve arasında yapılan sa’y, Allah’ın rahmetinin en büyük tecellilerinden biri olan anne sevgisi ve şefkatinin Hz. Hacer validemizde kendini gösteren şeklinin yâd edilmesidir. Annelik şefkat ve sevgisine, bu yüce duyguya İslam’ın verdiği değeri simgeleyen temsilî bir harekettir.

Safâ ile Merve arasındaki gelip gitmelerde, işte böyle bir düşünceden kaynaklanan bir duygu seli yaşanır. İnsan sa’y alanındaki koşuşturmasıyla, Hz. Hacer’e somut bir şekilde uzanan ilahî rahmetten bir şeyler elde edebilme arzusundadır. Sa’y, Müslümanların sırf hac (ve umre) fiil ve davranışlarından olduğu için, ibadet kastıyla katıldıkları bir yürüyüştür. Müslüman bu sayede kendisi gibi aynı yola girmiş, aynı niyet ve duyguları taşıyanlarla beraber koşmanın ne demek olduğunu fark eder.

Safa ile Merve arasında sa’y ederken hacı, manen kurtuluşu aramak için tıpkı Hz. Hacer validemiz gibi koşar. Beşerî olandan ilâhî rahmete koşar. Nefes nefese bütün uzaklıkları yakınlaştırarak, Yüce Yaratıcı’nın kendisine ne derece yakın olduğunu hissederek koşar. Hz. Hacer validemizin telâşıyla umuda, Zemzem’e koşar ve sonunda ona kavuşur ve ondan kana kana içer.

Sa’y, tıpkı Hacer validemizin kızgın güneşin altında susuzluktan kıvranan biricik İsmail’ine hayat verecek suyu arayışı gibi bir arayıştır. Ve orada hacı, Hacer rolünü canlandıracaktır. Yedi defa canla-başla, telaşla, heyecanla arayacaktır. Kendi İsmail’lerini kurtaracak olan o mana suyunu, eskilerin tabiriyle âb-ı hayatı. Aylardır bir damla su görmediğinden çatlayıp paramparça olmuş toprak misali, kafalarda, kalplerde açılan çatlakları kapatacak, orada ahlâkı, maneviyatı, ilmi, hayrı, hakikati ve hizmeti yeşertecek, kısaca nesillerimize hayat verecek manevi Zemzem’i arayacak. Şayet İsmail’lerine acilen bu suyu tedarik edemez ve o âb-ı hayatı bulamazsa, onların bedenleri yaşamaya devam etse dahi, çoğunun ruhu ölecektir.

Hz. Hacer’in İsmail’i, Cebrail’in yerden çıkardığı su ile kurtulmuştu. Aynı şekilde bizim İsmail’lerimiz de Cebrail’in getirdiği su ile, ama bu defa yerden değil, semadan getirdiği âb-ı hayat ile yani Kur’an ile kurtulacaktır. O hakikat pınarından ne kadar içebilirse, Kur’an ahlâkından ne kadar nasiplenebilirse, Kur’anî öğretiyi ne kadar yaşayabilirse, susuzluğunu Allah’ın ayetleriyle ne kadar giderebilirse o oranda hayat bulacak, hem bedenleri, hem de ruhları yaşayacaktır. İşte bu duygu ve düşüncelerle yapılan bir sa’y, sembolize ettiği arayışın amacını gerçekleştirecektir.

Orada bu arayışın ne kadar çok yapılması gerektiğinin ifadesi olarak yedi defa koşarsa da, aslında nesillerinin muhtaç olduğu o kurtuluş suyu için yedi defa değil, yetmiş defa hatta yedi yüz defa koşar, arar, sorar. (bk. Haccı Anlamak, Diyanet Yayınları)

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası