laf sokan insanlara nasıl davranmalı / Yüzsüz İnsanlara Söylenebilecek En Ağır, Laf Sokucu Sözler

Laf Sokan Insanlara Nasıl Davranmalı

laf sokan insanlara nasıl davranmalı



 İnsanoğlu ne fesat değil mi? Biz gelişim çağındayız diyoruz, tekamül edelim diye çabalıyoruz ama etrafımızda hala sığ, hala çiğ insanlar var. Ne yapalım, onlar da bizim sınavımız, bir anlamda tekamüle katkıda bulunan engeller onlar. Peki, nasıl cevap vermeli ve nasıl davranmalı bu insanlara? Bu tür insanların beslendikleri tek bir şey vardır; sizin acınız. Sizi üzmek, kırmak, kızdırmak ve başarısızlığınızı görmek onların ödülüdür. O zaman ilk önce bu zevki onlara yaşatmamakla başlayın. Biri gelip size, ne kadar kilo almışsın, ne kadar yaşlanmışsın ya da seninkini gördüm çok güzel bir kızla ( çok yakışıklı bir adamla) beraberdi dediğinde, sadece gülümseyin. Zor olduğunu biliyorum ama gülün ve karşınızdaki sığ zavallının suratına

bakın, bozuldu mu? Elbette, çünkü istediği etkiyi yaratamadı ama durmayacak, konuşmaya devam edecek ve o sizden daha çok sırıtacak. Karşı hamle siz daha çok sırıtın,  bir süre bu karşılıklı diş gösterme devam eder ama emin olun, sıkılıp susacak, ya da def olup gidecektir çünkü istediğini alamadı. Gelelim vereceğiniz cevaplara: Onun sizi etkilemediğini ve asla etkileyemeyeceğini, çünkü onu kaile almayacağınızı belli edin, hatta söyleyin. "Senin düşüncenin benim için zerre anlamı ve önemi yok, sen konuşuyorsun ama bak uzaktan da bir köpek havlıyor gidip neden havladığını soruyor muyum? İnan onun havlaması bile benim için daha önemli, ya açsa, ya deprem olacaksa, kısaca vaktini harcama, benimkini de boşuna çalma."

Ağır mı? Oldukça ama emin olun size bir daha bulaşmayacak, çünkü etkisiz eleman olduğunu biliyor artık sizin için. Yaşlandın mı dedi: "Yaşıyorum, o halde yaş almam normal, olgunlaşmak kadar güzel bir şey yok, sen nasıl bu kadar genç ve güzelsin? Çok şanslısın" Deyin. Emin olun bu cevap, "Sen kendine bak da konuş, ben ne olduğumu biliyorum." Demekten daha etkili olacak çünkü o genç de görünmüyor güzel de. Güzellik ruhtan gelir, yüze yansır. Ruhu güzel olan biri, karşısındakini üzmeye çalışmaz, bunun kendine zarar vereceğini bilir.

Kilo mu aldın dedi? Sizi her gördüğünde, hassas tartı gibi gözleriyle sizi mi tartıyor? Aynı hamle, "Sen nasıl böyle fit ve harika görünmeyi başarıyorsun?" Deyin, bakalım ne cevap verecek. İçinden bir yerlerde öyle olmadığını biliyor ve bu iltifat ona en ağır hakaret gibi gelecek.

Kariyeriniz de ya da sınavlarınızda başarısız olduğunuzu mu söyledi? Bununla dalga mı geçti? " Herkes senin kadar başarılı olamaz, ben de kendimce çabalıyorum "Deyin. Ben bu halimle mutluyum, huzurluyum mesajı verin, yüzünüzdeki kocaman gülümseye ile. Hakaret etseniz, sen benden  betersin hadi oradan deseniz emin olun mutlu olur çünkü istediği etkiyi yarattığını fark eder. Ama gülüşünüz, etkilenmemeniz, aldırmamanız, bir de üzerine kendine değer vermeyen bu insana iltifat etmeniz asıl darbeyi vuracaktır.

Tekamül dedik, olgunlaşma dedik, foton kuşağına girdik dedik, kimseyi üzmemek ve kırmamak gerek, onların üzülünce yaratacağı enerji, kendini üzeni daha çok etkiler. Neden onu, bir kenara çekip bu gerçeklerden bahsetmiyorsunuz? Belki çok sığ, belki bunları anlamayacak ama sözlerinizi bir ayetle destekleyebilirsiniz:" Kafir bile olsa hiç kimsenin kalbini kırma! Kalp kırmak, Allah ü tealayı incitmek demektir.&#;&#;Kalb kırmak, Allahü teâlânın lütfunu incitmektir. Neye uğrarsa uğrasın, sâlih kimse, aslâ kimseye kötü söylememeli ve lânet etmemelidir. İnsanların kabahatlerini açıklamamalıdır&#;

Tüm dinler aynı şeyden bahseder, aynı öğreti etrafında yol gösterir. Siz ne yaparsanız aslında kendinize yaparsınız. Sizi üzmeye çalışanlar da aslında kendilerine zarar verip, kendilerini üzerler.



etiket İnsanı Bazen Delirtiyorlar! 13 Adımda Karşınızdakine Efendi Gibi Laf Sokma Rehberi

Haberler

Goygoy

İnsanı Bazen Delirtiyorlar! 13 Adımda Karşınızdakine Efendi Gibi Laf Sokma Rehberi

İnsan canlısı sosyal bir varlık. Her anımızda iletişime muhtacız. Bunun bizler için hem avantajı hem de dezavantajı var. Öyle bir zaman geliyor ki karşınızdakine dümdüz laf anlatamıyorsunuz. Bazen tartışmak ve tartışmayı laf sokarak bitirmek şart oluyor. Bu da iletişimin ayrı bir sanatı. Kavgadan, dövüşten, küfürden ve çirkeflikten hoşlanmayanlar için bu mini rehber bir miktar işleri kolaylaştıracaktır.

1. Bir kere karşınızdaki kişiden daha zeki olduğunuzdan emin olun. Çünkü laf sokmak zeka işidir, diğer türlüsü çirkeflik olur.

2. Gerçekten sizin karakterinizi inciten ya da yeren bir sözle karşılaşıp karşılaşmadığınızı çok iyi tartın.

3. Seçeceğiniz sözlerde küfür olmamalı. Onu yapmak çok kolay ve bunun adı laf sokmak olmuyor.

4. Detaylara hakim olun. Edeceğiniz çok büyük laflar, aklınıza gelen küçük detaylar kadar etkili olmayabilir.

5. Fiziksel özellikler ya da çeşitli yetersizlikler ile ilgili bel altı çalışmalar yaparsanız siz zaten kötü bir insansınız demektir.

6. Zamanlama oldukça önemli. Gelen pası gole çevirmek için yeteri kadar hızlı olmanız gerekir.

7. İfadenizi sabit tutmaya çalışın. Sinirlenme, bozulma, üzülme gibi duygular yüzünüze yansımasın.

8. İfade edebilme gücü hayatın her alanında çok önemli. Kelime dağarcığınızı normal zamanlarda mümkün olduğunca genişletmeye bakın.

9. Konunun odağını kaybedip başka mecralara dalmayın ve lafınızı çok uzatmayın. Konuşmanın sonu mutlaka çıkış noktasına bağlansın.

Çelişkilerini kullanın. Önceki fikirlerinde beyan ettiği tutarsızlıkları yüzüne vurun.

Karşınızdakini iyice dinleyin, lafının arasına girip kendi fikrinizi söylemeyin. Dinlemek size zaman kazandıracaktır.

Örneklendirmeler ve benzetmeler yapın. Özellikle tanınmış kişiler ya da tarihi karakterler üzerinden gidebilirsiniz.

Karşınızdakinin en az sizin kadar medeni olduğundan emin olun. Yok asla laf anlamaz bir cahilse direkt sohbeti kesin.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır