Hamit Kocabey Istifa

Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyeliğinden istifa eden Hamit Kocabey, MHP Genel Başkanı Hukuk Danışmanı oldu.

HSK Birinci Daire Üyesi Hamit Kocabey, 14 Ekim 'de görevinden istifa etti. MHP kontenjanından HSK üyeliğine seçilen Kocabey’in istifasıyla ilgili çok sayıda iddia gündeme geldi. Kocabey’in bir dava kapsamında tutuklu bulunan bir kişinin serbest bırakılması için hakime baskı yaptığına yönelik sosyal medya paylaşımları yapıldı. Kocabey ise HSK üyeliğinden MHP Genel Başkanı Bahçeli ile yaptığı görüşme sonucu istifa ettiğini açıkladı.

Sabah’ta yer alan habere göre geçen günlerde MHP Genel Merkezi'nde kendisi için hazırlanan makam odasına taşınan Kocabey'in bundan sonraki süreçte, MHP'nin ve Devlet Bahçeli'nin bütün hukuksal sorunlarıyla ilgili en yetkili isim olarak görev yapacağı öğrenildi.

Kocabey'in aynı zamanda Adalet Bakanlığı, HSK, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, YSK ve Anayasa Mahkemesi ile ilişkilerde de yetkilendirilen isim olduğu belirtildi.

Sabah, Independent Türkçe

SİBEL YÜKLER*

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Lideri Bahçeli’nin talimatıyla istifa ettiği iddia edilen eski Hakim ve Savcılar Kurulu (HSK) üyesi Hamit Kocabey ile avukat oğlu Nizameddin Kocabey’e ilişkin haberi nedeniyle “kamu görevlisine hakaret” suçundan yargılanan gazeteci Alican Uludağ bugün görülen ilk duruşmada beraat etti.

Eski HSK üyesi Hamit Kocabey ve oğlu Nizameddin Kocabey’in şikayeti üzerine 15 Ekim tarihinde Deutsche Welle (DW) Türkçe’de yayınlanan “HSK Üyesi Hamit Kocabey Neden İstifa Etti?” başlıklı haber gerekçe gösterilerek gazeteci Alican Uludağ’a açılan davanın ilk duruşması 28 Mart’ta Ankara Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

Suçlamaya ilişkin savunma yapan Uludağ, belli kısımları alınan haberinin hakaret suçunun nitelendirmesi yapılmadan iddianameye konu edildiğini söyledi. HSK üyesi Hamit Kocabey’in bir gerekçe bildirmeden istifa etmesinin kamuoyunu ilgilendiren bir konu olduğunu söyleyen Uludağ, “Ben de gazeteci olarak haberini yaptım. Gerekçesini sormak için Hamit Kocabey’i üç gün boyunca aradım ancak ulaşamadım. Daha sonra diğer kaynaklara sordum. İstifanın nedenine ilişkin aldığım bilgileri habere dönüştürerek yayınladım” dedi.

‘Bir HSK üyesinin, siyasi parti lideriyle görüşüp istifa etmesi kamuoyunu ilgilendirir’

Uludağ, kamuoyunda Bataklık soruşturması olarak bilinen bir soruşturmada avukat Nizamettin Kocabey&#;in, sulh ceza hakimi ile görüşerek bir şüpheliyi serbest bıraktırmaya çalışması girişimini de haberine eklediğini ancak başka bir detay yazmadığını söyledi.

Bu görüşmeye dair edindiği bilgileri yazmanın basın özgürlüğü ve kamu yararı olduğunu ifade eden Uludağ, “Hakaret suçlaması yapılan olay budur. Hamit Kocabey&#;in istifasına neden olarak da haberime, Menzil tarikatı kökenli kişileri yargıya aldırdığıyla ilgili edindiğim bilgileri ekledim. Ayrıca HSK üyesinin bir siyasi parti lideri ile görüşerek istifa etmesi de kamuoyunu ilgilendiren bir meseledir ve bunu haberleştirmek de basın özgürlüğü kapsamında kamu görevidir&#; diyerek beraatini talep etti.

‘Gazeteci, yargı kulislerinde konuşulan bilgiyi topluma sundu’

Uludağ’ın avukat Gökçe Yıldırım ise, “HSK üyesinin istifası kamuoyunu ilgilendiren bir meseledir. Müvekkilim gazetecidir ve bu istifayı haberleştirebilir. Yapılan iş bundan ibarettir. Bu bilgiler zaten yargı kulislerinde konuşulan konudur. Gazeteci de bu bilgileri topluma sunmuştur. Hakaret suçunun işlenmesi kastından bahsedilemez” dedi.

Yıldıırm, Uludağ’ın 2 dakika 25 saniyelik video haberini de mahkemeye sunarak huzurda izlenilmesini talep etti. Talebi kabul eden hakim, katip bilgisayarında açılmaması üzerine haberi avukat Yıldırım’ın telefonundan izledi.

Kocabeylerin avukatı: Herkese her şeyi söyleme hakkı verilemez, zulme imza atılmıştır

Ardından Kocabey’lerin avukatı Reyhan Kocabey’in beyanlarına geçildi. Şikayetlerinde usulü bir eksiklik olmadığını söyleyen Kocabey, “Katılma dilekçemiz Hamit Kocabey adına vekaleten, Nizamettin Kocabey adına asaletendir” dedi. Haberin herhangi bir somut belgeye dayandırılmadığını öne süren Kocabey, “Basın özgürlüğü iftira hakkı tanımaz. Sözde kulis bilgilerle müvekkilin itibarına suikast yapışmıştır. Kulis bilgisi adı altında herkese her şeyi söyleme hakkı verilemez. Bu haberle zulme imza atılmıştır” dedi.

Hamit Kocabey’in siyasi kişilik olmadığı için eleştiriye katlanma yükümlülüğü olmadığını söyleyen Kocabey, “Neden istifa ettiğini açıklamak zorunda değildir. Seçildiği zaman nasıl ki neden seçildiğine dair konuşmadıysa istifasında da konuşmak zorunda değildir. Sanığın iftira suçundan da yargılanmasını istiyoruz. Bu konuda suç duyurusu talebimiz vardır” diyerek, Uludağ’ın cezalandırılmasını talep etti. 

Uludağ ise, “Nizamettin Kocabey, bu görüşmeyi yaptı mı, yapmadı mı? Bütün olay burada” dedi.

Savcı: Suçlama konusu haber basın özgürlüğü çerçevesinde yapılmıştır

Kocabey’in avukatının suç duyurusu talebini reddeden ara kararın ardından esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, suçlama konusu yapılan haberin basın özgürlüğü çerçevesinde haber verme ve haber alma kapsamında yer aldığını belirterek beraat kararı verilmesini talep etti. Kararını açıklayan hakim, isnat edilen suçun unsurlarının oluşmadığına kanaat getirerek Uludağ’ın beraatine hükmetti.

İddianameden

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu tarafından 28 Eylül tarihinde hazırlanan iddianamede, haberde geçen ifadelerin şikayetçilerin  “onur, şeref ve saygınlığını saldırıda bulunduğu” öne sürüldü. Ayrıca, yayınlanan haberde, “&#;Kocabey&#;in İstifa Nedenleri: Kocabey&#;in menzilci kişileri gözettiği, hakimlik sınavında MHP&#;lilerin elenmesi, avukat oğlunun bataklık dosyasındaki pazarlığı, tutuklu şüphelinin serbest bırakıldığı iddiası&#;&#; şeklindeki ifadelerin şikayetçilerin “hukuka aykırı iş ve işlemler yaptığı yönünde somut bir fiil ve olgu isnat ettiği” iddia edildi.  

Soruşturma aşamasında ifadesi alınan Uludağ ise söz konusu haberin basın ve ifade hürriyeti kapsamında olduğunu savundu. Ancak sosyal medya yazışma örneği ile kolluk tutanaklarının delil olarak gösterildi iddianamede, şikayetçilerin yürüttüğü kamu görevine hakaret edildiği, yapılan haberin gerçeğe ve basın etik ilke ve standartlarına aykırı olduğu, müştekilerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, ifade ve basın hürriyeti sınırlarını aştığı iddia edildi.

Haberin internet aracılığıyla işlenmesi sebebi ile aleniyet unsurunun gerçekleştiği ve eylemin aynı suç işleme kararının icrası kapsamında olduğu öne sürülen iddianamede, TCK 43/2 maddesi uyarınca zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği belirtildi.

*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.