izmir karayolları sosyal tesisleri fiyat listesi / НАЛОГ НА ДОБАВЛЕННУЮ СТОИМОСТЬ В ТУРЦИИ - Правовой Сайт Турции "ЕвразиЯ"

Izmir Karayolları Sosyal Tesisleri Fiyat Listesi

izmir karayolları sosyal tesisleri fiyat listesi

Impact of Covid-19 on Consumer Behavior of the Population in the Digital Era

ÖZET Kriz dönemleri belirsizlik ve risk içerdigi için isletmelerde panik ve karmasaya neden olmakta, üst yönetimin sorumluluklarını artırmaktadır. Yöneticiler böyle dönemlerde çogu zaman saglıklı karar almakta zorlanmakta ve stratejik hatalar yapabilmektedir. Yöneticilerin kriz dönemlerinde aldıkları önlemlerin basında bazı maliyetlerin ve harcama kalemlerinin azaltılmasına yönelik tedbirler gelmektedir. Bu baglamda tasarrufa gidilen harcama kalemlerinden birisi de reklam, satıs gelistirme, sponsorluk vb. gibi faaliyetleri kapsayan marka iletisim faaliyetleri olmaktadır. Ancak, isletmenin bilinirligini ve markalarının imajını artırma konusunda en etkili yöntem olan marka iletisiminin, kriz dönemlerinde azaltılmasının, isletme açısından krizi daha da derinlestirme olasılıgı bulunmaktadır. Bu baglamda, kriz dönemlerinde, marka iletisim faaliyetlerinin azaltılması mı yoksa marka iletisimine önem verilerek krizi asmada ve fırsata çevirmede bir yatırım aracı olarak kullanılması mı gerektigi sorusunun cevabı, bu çalısmada marka iletisimine en fazla önem veren sektörlerden birisi olan hazır giyim sektörü üzerinde arastırılmıstır. Anahtar Kelimeler: Kriz, Marka, Marka letisimi, Performans, Hazır Giyim.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, makineye plaka uygulaması getireceklerini belirterek, “Diyoruz ki makineleri da plakalandıralım. Makinelerin birer sicil numarası olsun ve sanayicimiz kredi kullanırken bunları teminat olarak gösterebilsin. Bununla ilgili çalışmaları önümüzdeki süreçte tamamlayacağız” dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sanayi Odası Konseyi üyeleriyle gerçekleştirilen “İmalat Sanayi İstişare Toplantısı”nda konuşan Işık, Türkiye sanayisinin mevcut sorunları ve gelecekte çok daha güçlü bir sanayi için ne yapılması gerektiği noktasında istişarelerde bulunmak ve geleceğe yönelik bir ufuk turu yapmak üzere sanayicilerle bir araya geldiklerini söyledi.

Bu tarz toplantıları önemsediklerini vurgulayan Işık, “Artık anlayış tamamen değişti. Düne kadar ‘Biz ne söylersek sanayici onu yapar’ mantığı varken, bugün artık sanayici ne istiyor, uygulayıcılar alanda hangi zorluklarla karşı karşıya kalıyor ve daha iyi bir üretim yapısı için ne öneriyor konularını önce dinleyip, sonra belirli analizleri yaptıktan sonra hayata geçirilmesini temel yöntem olarak belirledik. Buyurgan bir yönetim anlayışından ziyade, yönetişim anlayışını hayata geçiriyoruz” diye konuştu.

Işık, bugüne kadar sanayicilerle yaptıkları toplantılarda ifade edilen görüş, öneri, ve eleştirilerin tek tek not alındığını belirterek, uygulanabilir olarak karar verilen noktaları da hızlı bir şekilde hayata geçirmeye çalıştıklarını dile getirdi.

Mart ayında gerçekleştirdikleri sektörler toplantısında kendilerine 49 talep iletildiğini ve bunların tamamını değerlendirdiklerini aktaran Işık, bugün itibarıyla 24’ünde olumlu gelişmeler kaydedildiğini ve bazılarının da sonuçlandığını kaydetti.

Işık, geri kalan 25 talepten bazılarının hazırlık, bazılarının ise değerlendirme aşamasında olduğu bilgisini vererek, şunları söyledi:

“Bunları niçin yapıyoruz? Türkiye’nin geldiği yol ayrımında, Türkiye ya düşük teknoloji, ucuz iş gücü ve geleneksel yöntemlerle rekabet etmeye çalışacak ki bu alanda şansımızın olmadığı noktasında bir mutabakatımız var. Ya da daha yüksek gelirli bir ekonomi, daha katma değeri yüksek, teknoloji ürünlerin üretildiği bir ekonomi haline gelecek. Bu bizim açımızdan artık mecburi istikamet. Bu mecburi istikametin gerektirdiği her şeyi yapmak bizim için önemli görev. Türkiye, doğal kaynakları, yer altı zenginlikleri olan bir ülke değil. Enerjiyi ithal ediyoruz. Pek çok emtiada dünyada ithalatçıyız ama buna rağmen güçlü bir sanayimiz var. Aynı Almanya, Güney Kore ve Japonya gibi..

Aslında bugün bu gibi ülkelerin geldiği nokta da bizim için örnek. Bunlar yüzde 6 civarında cari fazla veren ülkelerken, petrol ve yeraltı zenginlikleri, emtia gelirleri ise neredeyse sıfıra yakın. Türkiye cari açık veriyor. Demek ki biz de cari fazla veren bir konuma gelebiliriz. Bunu yapmak için de aslında yol haritamız belli. Bu yol haritasında çok genel geçer kavramlar üzerinde durmaktan ziyade, somut, spesifik adımlar atmak. Bakanlık görevini aldığımız günden bu güne kadar en fazla odaklandığımız nokta, bir taraftan makro politikalar üzerinde çalışırken, bir taraftan da mikro dokunuşlarla bazı çalışmaların hayata geçirilmesi ve sonuç alınması.”

“Makinaya plaka uygulaması getiriyoruz”

Bakan Işık, hükümet olarak sanayi ve sanayicinin önündeki tüm engelleri kaldırmanın temel öncelikleri olduğuna dikkati çekerek, “Siz üreteceksiniz, biz size destek vereceğiz. Burada hiç tereddüdünüz olmasın” dedi.

Işık, sanayicilerin bankaların makineleri teminat saymamasına ilişkin şikayetlerine çözüm getirdiklerini aktararak, “Şimdi makineye plaka uygulaması getiriyoruz. Başbakan Yardımcımızın başkanlığında yaptığımız toplantıda bu kararları aldık. Diyoruz ki makineleri da plakalandıralım. Makinelerin birer sicil numarası olsun ve sanayicimiz kredi kullanırken bunları teminat olarak gösterebilsin. Bununla ilgili çalışmaları önümüzdeki süreçte tamamlayacağız. Diğer taraftan sanayide nitelik dönüşümü için üniversite sanayi iş birliğini, son derece stratejik bir alan görüyoruz. Strateji belgemiz hazırlandı, yakında yürürlüğe giriyor. Kalıcı bir komite kuruyoruz. Üniversite-sanayi iş birliğini kalıcı bir komiteyle sürekli izleyeceğiz ve artık sonuç odaklı somut projelere daha fazla odaklanacağız” şeklinde konuştu.

Aldıkları başka bir kararla da Ar-Ge yapan üniversite hocalarına daha fazla kazanma imkanı vereceklerini belirten Işık, şöyle devam etti:

“Bir hoca Ar-Ge yaptığında, elde ettiği değerin şu anda ancak yüzde 50’si kadar kendisine dönüyordu, bazen o da dönmüyordu. Şimdi yapacağımız yeni düzenlemeyle 100 liralık değer ürettiyse bunun 85 lirası hocanın cebinde kalacak. Burada gelir vergisini tamamen kaldırıyoruz. Ar-Ge yapımında üniversite ve sanayi iş birliği yaptığında Ar-Ge harcamasındaki gelir vergisini tamamen kaldırıyoruz. Şimdi artık doktoralı personel çalıştıran iş yerlerine de daha fazla destek vereceğiz. Hatta şu anda mühendislik doktorası diye bir çalışma daha başlatıyoruz. Sanayide doktoralı personel sayısını artıracak bazı çalışmaları önümüzdeki günlerde yürürlüğe koyacağız. Hedefimiz artık sonuç odaklı, inovatif bir yaklaşımı sanayinin temeli haline getirmek. Bununla ilgili de devlet olarak elimizden gelen her türlü gayreti gösteriyoruz, göstereceğiz. Özellikle sanayicimizin yatırım şartlarını daha cazip hale getirmekle ilgili çalışmalarımız da sürüyor. Yabancı şirketlerin, özelikle teknolojik şirketlerin satın alınmasında destek verilmesinden tutun da sanayi gayrimenkul yatırım ortaklığına kadar pek çok düzenlemeyi hayata geçirmek için de çalışıyoruz. Tüm bunları yaparken temel hedefimiz, nitelikli üretim yapan güçlü bir ekonomiyi hayata geçirmek.”

Işık, 2014 yılı için cari açık riskinden dolayı bazı makro ihtiyati tedbirleri devreye koyduklarını anımsatarak, bu tedbirler sayesinde başta otomotiv sektörü olmak üzere birçok gelişme kaydettiklerini ifade etti.

Türkiye’nin, özellikle Fed’in faiz kararı beklentilerinden dolayı uluslararası piyasada oluşan türbülansa rağmen cari açığını önemli bir ölçüde düşürmeyi başardığına dikkati çeken Işık, “2015 yılı bu açıdan daha da iyi bir yıl olacak. Petrol fiyatlarındaki bu düşüş, cari açığı azaltma noktasında bize ciddi bir katkı verecek” öngörüsünde bulundu.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, alınan tedbirlerle üretim, ihracat ve istihdam rakamlarında önemli gelişmeler kaydedildiğini vurgulayarak, bu yıl hayata geçirilen yapısal tedbirlerle de bu rakamlarda daha olumlu değişimlerin görüleceğini sözlerine ekledi.

“Yapılan çalışmalar, sanayicilere moral ve motivasyon sağlıyor”

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da imalat sanayiye yönelik kapsamlı bir istişare toplantısı gerçekleştireceklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Bakanımız bizlerle, özel sektörle, sanayicilerimizle istişareyi bir karakter haline getirdi. Bakanımızın bu istişare anlayışıyla sanayimizdeki pek çok sorunu birlikte aşacağımızı düşünüyorum. 13 yıldır bir türlü hayata geçirilemeyen, yerli üretime yüzde 15 fiyat avantajı uygulaması artık daha etkili bir şekilde uygulamaya geçirilecek. Organize sanayi ürünlerinde yaşanan parsel sorunlarını aşabilmek için sizlerden gelen talep doğrultusunda taban alanı kısıtlaması kaldırıldı. Bir diğer yenilik de finansal kiralamanın OSB uygulama yönetmeliğine aktarılması oldu. OSB’lerde yatırım yapmak isteyen işletmeler arsayı kiralama imkanına kavuştu.”

Makinelerin ipotek edilmesi, üniversite sanayi iş birliğinin güçlendirilmesi konularında da gelişme kaydedildiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, tüm bu çalışmaların sanayicilere moral ve motivasyon sağladığını ifade etti.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan ise gerçekleştirilen toplantının yeni fikir değerlendirmelerine aracılık edeceğini belirterek, sanayide yaşanılan sorunlara karşı kısa ve uzun vadeli çözüm üretmesi açısından sektöre büyük bir moral vereceğini, 2015 yılında Türk sanayisinin önemli bir sıçrama gerçekleştireceğine inançlarının büyük olduğunu dile getirdi.

Haberlerr altında yayınlandı. Etiketler makine, plaka

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir