yörük ali efe hangi cephede / Yörük Ali Efe kimdir? Yörük Ali Efe hangi cephede savaştı? Yörük Ali Efe hayatı! - Haberler

Yörük Ali Efe Hangi Cephede

yörük ali efe hangi cephede

Yörük Ali Efe kimdir? Yörük Ali Efe hangi cephede savaştı? Yörük Ali Efe hayatı!

Milli Mücadele'de Nazilli ve Aydın'da yaptığı kahramanlıklar ile kendisine hayran bıraktıran Yörük Ali Efe'nin hayatı herkes tarafından merak ediliyor. Aydın'ın Yenipazar ilçesinde bulunan evi, Yörük Ali Efe Müzesi olarak ziyarete açıldı. Her sene binlerce kişiyi misafir ağırlayan Yörük Ali Efe Müzesi büyük ilgi görüyor. Herkes tarafından kahramanlığıyla bizleri kendisine hayran bırakan Yörük Ali Efe'nin kim olduğu merak ediliyor.Yörük Ali Efe kimdir? Yörük Ali Efe hangi cephede savaştı? Yörük Ali Efe hayatı!

YÖRÜK ALİ EFE KİMDİR?

Yörük Ali Efe veya (Soyadı Kanunu'ndan sonra) Ali Efe Yörük (d. , Sultanhisar – ö. 23 Eylül , Bursa), Türk Kurtuluş Savaşı sırasında 16 Haziran 'da Malgaç Baskını ile düşmana ilk darbeyi vurmak suretiyle Aydın yöresinde düşman kuvvetlerinin ilerlemesini durdurmuş olan efe. Babası Sarıtekeli aşiretinden İbrahim oğlu Abdi, annesi yine Yörüklerin Atmaca Aşireti'nden Fatma'dır. 19 yaşına geldiğinde, Aydın dağlarında dolaşan Alanyalı Molla Ahmet Efe'nin grubuna katılmak istedi. Ağır bir sınavdan geçirilerek gruba alındı. Kısa zamanda Efe'nin ve tüm zeybeklerin güven ve sevgisini kazanarak grupta ikinci adam konumuna yükseldi. Alanyalı Molla Ahmet Efe'nin Bozdoğan Kavaklıdere baskınında ölmesi üzerine Yörük Ali Efe olarak grubun başına geçti. Dört yıldan fazla dağlarda dolaştı. Bu süre içinde daima ezilenin, mağdur edilenin, güçsüzün yanında oldu. Haklı olarak halk tarafından sevildi, itibar ve destek gördü. senesinde grubu ile birlikte dağdan indi. O sıralar Yunan Ordusu İzmir'in ardından Aydın ve Nazilli'yi de işgal etmişti.

Yörük Ali Efe, Kıllıoğlu Hüseyin Efe ve bazı arkadaşları ile birlikte Aydın ilinin Çine ilçesi Yağcılar köyünde toplanarak 16 Haziran tarihinde Sultanhisar ve Atça arasındaki Malgaç deresinin üstünden geçen Malgaç demiryolu köprüsü yanındaki Yunan karakoluna baskın yaptı. Baskın sonunda karakol tümüyle imha edildi, cephane ve erzaklar ele geçirildi. Bu baskın Batı ve Güney Anadolu'da düzenli, bilinçli ve millî şuurla işgalcilere yapılan ilk baskın olarak kabul edilmektedir. Bu önemli başarı halka ümit ve cesaret vererek, düşmanın yurttan atılabileceğine olan inancını arttırarak Yörük Ali Efe'nin liderliğini perçinledi. Yunan Ordusu ise beklemediği bu baskın karşısında paniğe kapılarak Nazilli'deki kuvvetlerini yakıp yıkarak Aydın istikametine geri çekti. Daha sonra 7. Tümen kumandanı Miralay Şefik Aker'in başkanlığında kurulan halk meclisinde oy birliğince alınan karar uyarınca Yörük Ali Efe'ye Aydın'ın kurtarılması emredildi. Emrindeki kuvvetlerle birlikte Aydın'ı geri aldı. Ancak takviye kuvvetlerle güçlenen Yunan ordusu Aydın'ı ikinci kez işgal etti. Köşk, Umurlu ve Dörtyol cephesi kurularak olağanüstü cesaretle, donanımlı ve sayıca çok fazla olan düşman kuvvetleri büyük kayıplara uğratıldı. Böylece düzenli ordu kurulana kadar yirmi aylık bir süre düşman kuvvetlerinin Aydın kanadından Anadolu içlerine ilerlemesi engellendi. Düzenli ordunun kurulması üzerine Yörük Ali Efe, emrindeki savaş deneyimi çok iyi olan büyük bir grubu ile birlikte TBMM Ordusu'na katıldı. Milis Miralay rütbesiyle Millî Aydın Cephesi Komutanı olarak atandı. Savaş sonunda başarılarından dolayı TBMM tarafından Kırmızı şeritli İstiklâl Madalyası ile ödüllendirildi.

Türk Kurtuluş Savaşı'ndan sonra İzmir'e yerleşti. senesinde, Kurtuluş Savaşı'nda bir süre karargahı olan Yenipazar'a taşındı. yılında Soyadı Kanunu'nun çıkmasından sonra "Yörük" soyadını aldı. senesinde, İzmir'de geçirdiği talihsiz bir tramvay kazasında bacaklarını kaybetti. yılında tedavi için gittiği Bursa'da vefat etti. Yörük Ali Efe vasiyetinde Yenipazar'da toprağa verilmesini istedi. Ayrıca "Halkı iyidir, toprağı sever, toprağı seven insan sever. Ben orada rahat ederim" dedi. Kurtuluş Savaşı'ndaki destansı mücadelesi Türk halkı tarafından adına türkü yakılmasına vesile oldu. Yenipazar'daki evi Kültür Bakanlığı tarafından müze olarak düzenlenerek Yörük Ali Efe Müzesi adıyla ziyarete açıldı.

Yörük Ali EfeGündemYaşamHaberler

kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir

Yörük Ali Efe

 

Yörük Ali Efenin yılında Sultanhisar'ın Kavaklı köyünde dünyaya gelmiştir. Babası Abdi Efendi bir kavgada arkadaşına omuz verince öldürülmüş ve Yörük Ali 3 yaşından sonra üvey baba elinde büyümüştür. O’nun dağlara çıkıp başkaldırmasının sebeplerinden biri ise İzmir'de yabancı bir subaydan kırbaç yemesidir. Aydın'a gidip Molla Memed'in maiyetine girdiğinde henüz 17 yaşında bir kızandır. Diğer efeler 'Burası mektep midir ki, çocukları da alırız' diye Ağaya serzenişte bulunacaklar ama o çiçeği burnundaki 'YÖRÜK' kısa zamanda 'baş kızan' olacaktır. Molla öldüğünde ise, artık reis olur. 23 yaşında ünü Ege'ye yayılmış her yerde hatırı sayılan sevilen bir efe olmuştur. Eşkıya değil fakir babasıdır. Milli kuvvetlere katılıp kurşun sıkmasında 'kadın parmağı'da bulunur. O kadından işittiği bir çift ağır söz kulağında fazla çınlamış olmalı ki, istikametini doğruya çevirmiştir.

İri yarı, yağız çehreli, pos bıyıklı efeler, allı morlu cepkenleri uçuşa uçuşa at sürmektedir. Önde kumral, yeşil gözlü ve ince bıyıklı 'Yörük Ali ' dedikleri levent vardır. Efe birden kolunu kaldırır ve kızanlara 'Durrr' diye bağırır.

İki hatundur, yol kenarında duran , bilemedin 17'lik bu genç kızlardan birinin yüzü örtülüdür. Diğerinin ise başı da yüzü de açıktır ve korkusuzca efeye bakmaktadır.

Yörenin örf ve adetleri, ancak çok yakın akraba karşısında örtünmemeye izin vermektedir. Böyle bir yakınlık olmadığına göre bu hareketin anlamı, o erkeği adam yerine koymamaktır.

Yörük Ali kızar ama yine merak edip kıza soracaktır:

Kız yüzünü neden örtmezsin ki?

Ben yüzümü erkekten gizlerim

Demek beni erkek yerine koymuyorsun!

Erkek olanın burada işi ne? Düşman kardeşlerimizi kesiyor, ama sen buralarda geziyorsun.

Yörük Ali susup kalmıştır. Öfkeyle atını sürüp uzaklaşmaktan başka ne yapabilirdi ki? Ardı ardına yaşadığı bu gibi gerçekler onun milli kuvvetlere katılıp ülkesi için savaşmasına yeterli olmuştur.  

Ege’nin Kurtuluş  Önderlerinden “Yörük Ali”

İstanbul hükümeti, sabır ve sükun siyaseti içindeydi. Düşman ise aç ve doyumsuz bir işgal politikası uyguluyordu. Öbür, yanda İzmir'in işgali ve Hasan Tahsin bey 'in ilk kurşunu bazılarının bu " sabır ve sükun" içinde beklemeyi kabullenmediklerinin işareti olmuştu. Tire ve Bayındır düşman çizmeleri altındaydı. Ödemişte durmuşlar, yeni cepheler açmanın hesapları içine girmişlerdi. Hamit Bey (İnceoğlu), Rasim Bey, Şevket Bey, Tahir Bey yaklaşık kişilik müfreze ile mücadeleyi başlatmıştı. Yeteri kadar silah ve cephane yoktu. Ama olan başka şeyler vardı.. İnanmak gibi, eğilmemek gibi, başkaldırmak gibi ve nihayet gereğinde " baş vermek" gibi.

Üçkuyular, Hacı İlyaslar mevkii ve Karasu sırtlarında onlar, ölümü sıradan bir olay gibi karşılamıştı. Ki bugün İlyaslar'da bir anıt, Ödemişlilerin o yiğitlere bir şükran ifadesi olarak yükselir. Zaman zaman da " alçaklara" baka bakaNazilli'nin ardından hedef Çine olmuştu. 6 haziran gecesi  57'inci fırkadan Yüzbaşı Ahmet Bey, Miralay Şefik Bey' den aldığı emir üzere Yağcı Köyü'ne hareket etmişti. Fırka kumandanı şehir ve kasaba dışında kalıp dağlara çekilen efeleri Çine'de kurulacak bir "Milli cephe" de birleştirmeyi amaçlıyordu. Levazım yüzbaşı Ahmet Bey bunu düşünerek, Çine'ye yarım saat uzaklıktaki köye gitmişti. Yörük Ali, Kıllıoğlu Hüseyin, Mustafa ve Aksekili " deli" Mehmet" efeler bir görüşme yapacak ve "Milli cephe " daveti çıkarılacaktı. Efeler ve Şefik Bey Askerlik dairesi 'nde bir araya gelmişti. Yörük Ali'nin sağında dal gibi vücudu ile Kıllıoğlu Hüseyin, solunda ise Aksekili "Deli" Mehmet ile Mustafa Efe vardı. Milli Mücadele 'de gösterdiği fedakârlıkların haddi hesabı olmayan Yörük Ali Efe Aydın çevresinin " Sarı Tekeli " aşiretindendi ve zeybekliğinin namını ve şanını bütün dağlara ezberletmişti. Babası Abdi Bey, Çakırcalı dönemindeki yiğitlikleri ile tanınıyor.

Askerliği sırasında "firari verildiğinde, İzmir Beşinci depo alayındaydı. Maiyetine girdiği efe ise, Molla Alidir. Onun yanında "kızanlık" evresinden geçerek önemli kişilerden biri olacak ve "Alaiyeli "Mollanın bir çatışmada vurulması üzerine Yörük Ali "efe" lik payesine ulaşacaktır. Sonrası bu payeye toz kondurmamaktır.

Ölümden kıl payı kurtulduğu müsademeyi Menderes Nehri kıyısında Jandarma mülazımı Fethi Bey’e karşı vermişti. Pusu, dört başı mamur ve içinden çıkılmaz bir kör kuyudur. Kendisi sağ kalıp kızanlarının hepsini kaybettiğinde anlamıştır ki efelik sadece cesaret değil, akıl ve şans gerektirir.

Bazı kaynaklar, efenin bu kaçışı sırasında teke tek yakaladığı mülazımı istese vurabileceğini yazar. Ne derece doğrudur bilinmez. Ama yaşamında dürüst olan Yörük Ali'nin efeliğinde aynı dürüstlüğü göstermesi mümkün görünüyor.

Kin ve nefreti, tüfeğine ne kurşun olarak sürmüş ne de bıçağına " kalleşin kanı "olarak silmiştir. Cüretlilerin en başında Kıllıoğlu Hüseyin Efe 'de Yörük Ali 'nin yoluna baş koyanlardandır. Zeybekliğinde namertliğin zerresi olmayıp yakayı ele verdiğinde " mahpus damı"na namertlikle girmiştir.  

Yani adamı arkadan vurmadan ve mürailik etmeden funduszeue.infoın hapishanesinin o aşılmaz denilen mazgallarından, ayın karanlığa büründüğü bir gece bazılarına göre, ufalarak-incelerek çıkmış ve bir "ruh" gibi hürriyete uçup gitmiştir. Atik, tetik ve yiğittir. Yörük Ali'nin dağdan inişini hızlandıran ana sebepler içinde o göçerlikten bıkışı kadar yardım duygusunu yasallığa döndürme hasreti de mevcuttur. Müsademelerdeki namuslu ve erkekçe davranışları mülazım Fethi Bey'i de etkilemişti. İkisi arasında sürüp giden o ölüm randevularının hangi, gün kime cellat tayin edileceği bilinemezdi. Ama bilinen, ikisinin de bu celladı her zaman tetikte beklemesiydi. Ölüm ne zaman ve nasıl teşrif edecekti? Fethi Bey delalet ve şefaat 'ini gösterip hükümet affını sağlamış ve o da artık düze inip eşkıya takibine "rehber" olmuştur. Şefik Bey'in "acilen" buldurduğu Yörük Ali Efe ile kızanları bu defa verilecek mücadelenin bir başka kavga olduğunu anlamışlardı.

Kulakların da o genç kızın söylediği "ağır" söz çınlıyordu: Erkek olanın burada ne işi var. Kardeşlerimiz vuruşup ölüyor, sen buralarda geziyorsun.."

Yörük Ali Efe yıllar sonra bir röportajın da " yaşamanın, gerektiğinde ölebilmek" olduğunu söylemişti. Milli mücadele menkıbelerini yazan İstiklal Savaşı'nın gizli polis şeflerinden Razi Yalkın da o günkü buluşmayı bize şöyle aksettirdi:

" Yarından tezi yok bismillah la işe başlarız. Hele sen bize silah ve cephane bul ve başımıza da bir zabit ver. Öl dediğin yerde ölür, kal dediğin yerde mıhlanıp kalırız Biz bu milletin kulu ve kurbanıyız. Bunun için hiç dert edinme" demiş ve kumandanın elini hürmetle öpüp, bir işareti ile kızanlarını ayaklandırmıştı. Müfreze sessiz sedasız Çine'den ekilecektir. Yüzbaşı Ahmet, Mülazım Zekai, İhtiyat sahibi Necmi Bey de Yörük Ali'nin kuvvetlerine iltihak etmiş ve Yağcı Köyü'nde cephenin "milli kuvvet" böylece teşekkül etmişti. Yörük Ali 'nin kuvvetleri, Menderes kıyılarındaki Yenipazar’da karargâh kurmuştu. Kızanlar köy köy dolaşarak herkesi direnişe çağırıyor ve Anadolu harekâtında en önemli unsur olan bütünleşmeyi gerçekleştiriyordu.

Müfreze kısa süre içinde hem yeni yiğitlere, hem de silahlara kavuşmuştu. Yiğitlerin olduğu yerde elbet işbirlikçiler de olacaktır. Yörük Ali Efe 'nin dağ yolarını kesmesi ve "şaki " lere yol vermez oluşu, sadece dağlıları değil, şehir ve kasabalara yerleşmiş çetecileri de bıraktırmıştı. Çetecileri düşmanla işbirliği yapan bazı eşraf da besliyordu. Aralarında azınlık liderleri de vardı.

Namus ve haysiyeti tüketmiş soyguncular, milli kuvvetlerle baş edemez hale gelince çareyi Yunanlılar 'a ilticada bulmuştu. Bu çeteciler Yörük Ali'nin kızanları olarak tanıtılıyor ve bu suretle çevrede müfreze 'nin dağıldığı şeklinde bir "hava" yaratılıyordu. Müfreze komutanları ile Yörük Ali'nin bu harekete bir misilleme ile cevap vermesi kaçınılmaz olmuştu.

"Balyanbolalı" dan sonra, Yörük Ali Efe ile arkadaşlarının da milli cepheden ayrılacağı haberi, Nazilli’ deki yunan kumandanına uçurulmuştu. Dini lider Todoros, Yörük Ali Efe ile temasa memur edilmiş ve sonuçta Malkoç deresinde buluşma kararı alınmıştı. 16 Haziran 'de kumandan yaveri Aleksiyadis, papaz Torodos ile Sultanhisarı’ na gelecekler ve köprübaşında Yörük Ali Efe’yi bekleyeceklerdi. Yörük Ali tam saatinde randevu yerine teslim olmak üzere gelmişti.

Çatışma sadece 10 dakika sürmüştü. Pusu kuran kızanlar, düşmanı kıskaç içinde eritivermişti kişi ölmüş ve çok sayıda silah cephane müfrezenin eline geçmişti.  Aynı gün Mülazım Zekai Bey, Atça ile Malkoç arasındaki köprüyü uçuracak, düşman kuvvetleri arasındaki bağlantıyı kesecekti. Bu çatışma taraflar arasındaki dengeyi bozmuş ve efelerin halk arasındaki itibarını yükseltmişti.

Harekâtın kuşkusuz askeri yönden yararları vardı ama asıl olumlu tarafı, Aydın yöresinden tüm Ege ve İç Anadolu'ya kadar yayılan "İstiklal yangını"nı körüklemesi olmuştu. Alevler her tarafa sirayet etmiş, milli teşkilatlanma geniş kitleye yayılmıştı. Ama savaş sadece tek bir cephede, tek bir düşmana karşı verilmiyordu ki! İstanbul Hükümeti yanlıları ve düşman işbirlikçileri de vardı.

Yörük Ali' nin yarattığı ortam, diğer efeleri de harekete geçirmişti. "Kazaklı" Mehmet ve Süleyman Efeler ile Çineli Asaf, Memduh, Danişmentli İsmail ve Kestanecili Kadri, Baklacılı İbrahim, Maslaklılı Mestan ve Süleyman Kardeşler, Kütahyalı Recep de harekâtın içindeydi. Efelerin İsyanı büyüdükçe, düşmanın kuvveti küçülecekti. Haziran'da Nazilli'den Aydın'a doğru çekilen işgalciler, beraberindeki onlarca kişiyi katletmişti. Milli kuvvetlerin Aydın taarruzu ise, tam bir destandı. Yörük Ali'nin teklifi ile ana taarruzdan önce yunan birliklerinin sıkıştırılması ve bir çeşit gerilla harekâtı ile yıpratılması öngörülmüştü. Hacı Halil Ağa, Keleş ve Dikanç Efeler de bu saldırılarda yer alacak Denizli ve Tavas 'ta yedek teğmen Mümtaz Bey 'in komutasında oluşturulan kişilik gönüllü birlik de savaşa katılacaktı. Keleş ve Dikanç efeler yedek subay Hüseyin Bey'in komutasında düşman hatlarına sızmıştı. “Av" bereketliydi. "Ölüm fedaileri"nin sayısı bilinmez. Ama niceleri vardır ki tarihin karanlığından çıkıp gelirler. Onlar için savaşın ve dağa çıkmanın zamanı yoktur. Zamanı geldiyse ne şartı ne de yaşı engel olarak kabul ederler. Onlar kendilerine bile isyanda kusur etmeyen kızgın lav üstüne hürriyetin çıplak ayağını basabilenlerdir

Çerkez Ethem başkaldırdığında yardım istediği adam Yörük Ali idi. Ona "Mücahit Kardeşim Yörük Ali Efe" diye yazıyor ve "Birbirimize sarılmalıyız" diyordu. Yörük Ali, 3 yıl boyunca savaşmış ve Şahap Balcıoğlu nun dediği gibi "erkek” olduğunu göstermişti.

İzmir'e giren atlıların en önündeydi. Atını birden bire kalabalığın arasına sürmüş ve yeşil gözlerini geçmişte kendisini adam yerine koymayan genç kıza dikerek şöyle demişti:

            Söyle bakalım erkek miyim? Kız parıldayan gözlerini kaldırıp cevap verecekti:

            Erkeksin efem

İşte o zaman sağ kol, sanki uzamış gibi genç kızı belinden kavrayacak ve ayaklarını yerden kesecektir. İzmir'e beraber girdiği bu genç kız artık onun kadını olmuştur. Abdi, Ali, Zehra, Faruk, Saniye, Cengiz, Alpaslan, Doğan ve Meral Yörük Ali Efe 'nin soyadını sürdüren evlatlarıdır.

Ege'de direnişin sembol ismi: Y&#;r&#;k Ali Efe

AYDIN - Ferdi Uzun

Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği kahramanlıklar ve Batı ile Güney Anadolu'da düşmana ilk düzenli baskını yapmasından dolayı "efelerin efesi" olarak bilinen Yörük Ali Efe, ölümünün ardından 67 yıl geçmesine rağmen Türk milletinin gönlündeki yerini koruyor.

Milli mücadelede Nazilli ve Aydın bölgesinde gösterdiği kahramanlıklarla düşmana geçit vermeyen Yörük Ali Efe'nin, Aydın'ın Yenipazar ilçesinde müzeye dönüştürülen Yörük Ali Efe Evi ve Müzesi'ni her yıl on binlerce kişi ziyaret ediyor.

Müzede kahramanın kullandığı silahlar, kıyafetler, istiklal madalyası ile yakınlarının bağışladığı eşyalar sergileniyor. Müzeyi ziyaret edenler daha sonra bahçede bulunan Yörük Ali Efe'nin mezarı başında dua ediyor.

3 ciltlik kitap yazdı

Nazilli ilçesinde yaşayan ve Yörük Ali Efe'yi anlatan 3 ciltlik kitap yazan emekli edebiyat öğretmeni yazar Sabahattin Burhan (64), çocukluğunda halk arasında büyük bir kahraman olarak gösterilmesinden dolayı efeye hayranlık duyduğunu söyledi. Burhan, 11 yaşındayken eline kalem kağıt alıp Yörük Ali Efe'yi gören ve onunla silah arkadaşlığı yapan kişilerle konuşmaya karar verdiğini anlattı.

Yörük Ali Efe'nin büyük bir halk kahramanı olduğunu anlatan Burhan, "Çok dürüst bir insan. Efelik kurallarını sonuna kadar yerine getiren biriydi. Irz, namus ve vatan onun için her şeydi. Ben çocukları ve köylüleriyle konuştuğumda, 'Yörük Ali nasıl biriydi?' diye sorduğumda birçoğu ağlamıştı. Yörük Ali sevgisi böyle kalplerine işlemişti." dedi.

Burhan, Batı ve Güney Anadolu'da yapılan ilk düzenli baskının başında Yörük Ali Efe'nin olduğunu ve Yörük Ali'nin efelikten hiçbir zaman taviz vermediğini vurguladı.

Burhan, 16 Haziran sabahında Malgaç Köprüsü yakınlarındaki düşman karakoluna yapılan baskına ilişkin edindiği bilgileri de paylaşarak, Yörük Ali Efe'nin sürünerek Yunan mevzisine gittiğini, Yunan nöbetçiyi arkadan dürtüp "Hey koca erkek! Seni arkadan vurmayı efeliğime yediremedim." dediğini anlattı.

Çok iyi bir keskin nişancı

Tüm efeleri kendi etrafında toplayıp birlikte hareket edilmesini sağladığı için Yörük Ali Efe'ye "efelerin efesi" dendiğini kaydeden Burhan, Yörük Ali'nin aynı zamanda keskin bir nişancı olduğunu aktardı.

Burhan, "Aydın işgal edildiğinde Yörük Ali Efe de oraya gidiyor. Yörük Ali oraya girdiğinde Aydın yanıyor, toplar gürlüyor. Beraberindekilerle Bey Camisi'ne kadar geliyor. Ateşin nereden edildiğini araştırmaya çalışıyorlar. Sonra minareden mitralyözle ateş edildiğini gören Yörük Ali Efe tek atışla mitralyözle ateş eden kişiyi alnından vurmuştur." ifadelerini kullandı.

Milli Mücadele ruhu müzede yaşatılıyor

Ayda 2 bin kişinin ziyaret ettiği Yörük Ali Efe Evi ve Müzesi'ni gezen Ayşe Çevik, burada Milli Mücadele ruhununu gördüğünü, böyle bir kahramanın evinin müzeye dönüştürülmesinden dolayı mutlu olduğunu söyledi.

İzmir'den gelen Mehmet Bozbey, ilçeyi her ziyaretinde buraya uğradığını, kendisinin de bir Yörük torunu olduğunu belirterek, "Gelecek nesillere bunların aktarılması çok önemli. Milli Mücadele şu anda da veriyoruz. Aynı ruhta olmamız gerekiyor. Bu milli ruha ihtiyacımız var. Tarihimizi araştırmaya, gençlerimizi bu yönde anlatmaya çok büyük bir ihtiyacımız var." dedi.

Düğün öncesi damatlığıyla müzeye fotoğraf çektirmeye gelen Yakup Küçükyavaş, "Yörük Ali Efe Aydın'ımıza, vatanımıza çok büyük katkıları olan bir insan. Biz de hem tarihimizi yeniden görelim hem de en güzel günümüzü burada ölümsüzleştirerek çocuklarımıza fotoğraflarımızı gösterdiğimizde tarihimizi anlatmış oluruz düşüncesiyle geldik." ifadelerini kullandı.

Müzeyi gezdikten sonra gözyaşlarına hakim olamadığını söyleyen Ayşe Başgöl de "Duygulanmamak elde değil. Onlar bu vatana hizmet eden kişiler. Bize bıraktılar, biz de onlar sayesinde yaşıyoruz. Yeni nesillere buranın anlatılması çok önemli. Gençler buraya gelsin görsün." diye konuştu.

Yörük Ali Efe kimdir?

Aydın'ın Sultanhisar ilçesi Kavaklı Köyü'nde 'te dünyaya gelen Yörük Ali Efe, 19 yaşında Aydın dağlarındaki gruba katıldı ve kısa süre içerisinde tüm zeybeklerin güvenini ve sevgisini kazandı.

Alanyalı Molla Ahmet Efendi'nin hayatını kaybetmesinin ardından grubun başına geçen Yörük Ali, ezilenlerin, mağdur edilenlerin, güçsüzlerin yanında oldu, halk tarafından destek gördü.

Düşman işgaline uğrayan İzmir, Aydın ve Nazilli'nin kurtarılması için Milli Mücadelede yer alan Yörük Ali Efe, arkadaşlarıyla birlikte Sultanhisar ilçesinde Malgaç demiryolu köprüsü yanındaki güçlü ve tam teçhizatlı düşman karakoluna baskın yaptı.

16 Haziran 'da Batı ve Güney Anadolu'da düzenli, bilinçli ve milli şuurla düşmana yapılan ilk baskını gerçekleştiren Yörük Ali Efe ve arkadaşları, düşmanı bozguna uğrattı, karakolu tümüyle imha etti.

Yaptığı baskınlarla düşmana büyük zayiatlar verdiren Yörük Ali Efe, düzenli ordunun kurulması üzerine emrindeki savaş deneyimi çok iyi olan büyük bir grubu orduyla bütünleştirdi. Kendisi de Milli Aydın Cephesi Komutanı olarak savaş sona erene kadar vatani görevini sürdürdü.

Milli mücadeledeki başarılarından dolayı TBMM tarafından İstiklal Madalyası verilen ve Cumhuriyet döneminde Yörük soyadını alan Ali Efe, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra bir süre İzmir'de yaşadı.

İzmir'de 'de geçirdiği tramvay kazasında bacaklarına kaybeden Yörük Ali Efe, tedavi için gittiği Bursa'da hayatını kaybetti.

Yörük Ali Efe'nin mezarı, bir dönem karargah olarak da kullandığı Aydın'ın Yenipazar ilçesinde bulunuyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası