aköz humor nedir / aqueous humor nedir? ne demektir? hakkında bilgi - tıp terimleri sözlüğü | funduszeue.info

Aköz Humor Nedir

aköz humor nedir

Fotoğraf makinasının yapısı, insan gözüne benzetilmiştir. Gözde ışığın içeri girmesine imkan veren ve karanlıkta genişleyip aydınlıkta daralan göz bebegi (iris), gelen ışınların odaklanmasını sağlayan mercek (Iens) ve arkada çok duyarlı film gibi görev yapan sinir tabakası (retina) vardır.
Göz merceği ile odaklaştırılan görüntü sinir tabakasını uyarıfunduszeue.info görüntü göz siniri yoluyla beynimizin arka kısımlarındaki görme merkezine ulaştırılır. Beyin bu görüntüleri yorumladıktan sonra, biz cisimleri araba, insan, çiçek vb. diye algılayabiliriz.

  • ÖN SEGMENT:Lens ile kornea arasında yer alan bölümdür. Ön kamara ve arka kamara olarak ikiye ayrılır. Aköz humörle doludur. Lensin ön yüzüyle irisin arka yüzü arasına Arka Kamara, İrisin ön yüzüyle Kornea arasına ise Ön Kamara adı verilir.
  • ARKA SEGMENTLensin arka yüzüyle optik disk arasında yer alan bölümdüfunduszeue.infos yada vitröz humör denilen yoğun, jelatinöz bir sıvı ile doludur.

    Gözün Yapıları Nelerdir?

     

     

    Gözün Yapıları (Dıştan-İçe)

  • FİBRÖZ TABAKASkleraKornea

     

  • VASKÜLER TABAKA
  • İris

    Korpus Siliare

    Koroid

  • SİNİR TABAKARetinaOptik Sinir

    FİBRÖZ TABAKA

    SKLERA

    Gözün beyazı olarak bilinen sert kısmıdır. Daha içerdeki hassas yapıları kaplar ve gözdeki bütün kaslar göze sklera sayesinde tutunurlar. Tamamıyla opak bir yapıdır. Korneanın dışından göze gelecek ışığı önler. Gözün bombeli şeklinin korunmasını sağlar. Ön bölümünün en dış tabakası daha yumuşak ve daha fazla damar yapısına sahiptir; bu bölüme episklera denir.

    Sklerada damar yoktur. Episklera bir çok damar içerir ve bu damarlar sklerayı beslerler.

    Sklera’nın görevleri: Kornea ile kaplı olmayan göz yapılarını korur. Göze gelen damar ve sinirler sklera’nın arka kısmından göze girerler. Gözle ilgili tüm kaslar sklera’ya tutunurlar.

    göz anatomisi

    GÖZ KASLARI

    Gözün hareketini sağlayan kaslardır.

    6 adet göz kası vardır:

     

  • Medial Rectus; burnun sağına ve Soluna hareketi sağlar.
  • Lateral Rectus; dış yanlara ve ileriye bakmayı sağlar.
  • Superior Rectus; yukarıya bakmayı sağlar.
  • İnferior Rectus; aşağıya bakmayı sağlar.
  • Superior Oblik; aşağıya ve dışarıya bakmayı sağlar.
  • İnferior Oblik; yukarıya ve dışarıya bakmayı sağlar.göz anatomisi 

    KORNEA

    Gözün şeffaf ve bombeli ön bölümüdür.
    Kırılmayı sağlayan ve ışık ışınlarına karşı retinayı pencere görevi yaparak koruyan bir membrandır. Şeffaf olmasını sağlayan yapısında damar bulunmamasıdır.
    Beslenme ve metabolik ihtiyaçları limbusta sonlanan kan damarlarının desteğiyle sağlanır.
    Kornea ve skleranın birleşme yerine limbus denir. Nemlenmesi ve oksijen ihtiyacı gözyaşının aköz tabakası tarafından sağlanır.

    göz anatomisi                           göz anatomisi

    Üç tabakadan oluşur;

    En dışta lipofilik özellik gösteren, yenilenebilen epitel
    Ortada hidrofilik özellik gösteren, bakteri, virüs, mantar v.b. gibi mikroorganizmalar için son derece elverişli stroma
    En içte de Aköz hümor ile temas halinde bulunan, lipofilik ve kendini yenileyemeyen endotel tabakası vardır.
    Endotel tabakasının görevi stromaya giren aközü pompa vazifesi ile geri itmektir.

    Korneanın işlevleri

    Dış ortamdan gelen ışığı kırmak, Gözün sklera ile kaplı olmayan daha içerdeki yapılarını korumak, Önkamaranın ön kısmını şekillendirmektir.
    Kornea sürekli ıslak olmalıdır. Yoksa epitel ve endoteldeki hücreler kurur ve ölürler. Gözyaşı filmi epiteli, aköz humör ise endoteli nemli tutmaya yardımcı olur. Bu sıvılar aynı zamanda korneaya oksijen ve diğer gerekli maddeleri de sağlarlar.

    Korneaya bağlı görme defektleri:

    Kornea’da oluşabilecek bazı olaylar sonucu görmede bozukluk ortaya çıkabilir.

    Bunların başlıcaları şunlardır;

    Skar: Yaralanma, infeksiyon veya inflamasyona bağlı olarak bağ dokusu yapısında iz, nedbe oluşmasıdır. Böylelikle kornea’nın şeffaflığı bozulacak ve bu opasite görmede bozukluk yaratacaktır.

    Kornea ödemi: Kornea’da sıvı toplanmasıdır; normal ortam ve görme bozulacaktır.

    Korneal Astigmatizma: Kornea’nın eğimindeki bir değişiklik sonucu görme kaybı oluşmasıdır.

    KONJONKTİVA

    Konjonktiva iki ayrı bölümden oluşur;

     

  • Göz kapaklarının iç yüzeyini kaplayan konjonktiva Palpebral konjonktiva
  • Göz topunun görünen ön yüzünü kaplayan konjonktivaya ise Bulbar konjonktiva funduszeue.inforal ve bulbar konjonktivanın birleşme yerine forniks adı verilir.göz anatomisi

    Konjonktivanın dış yüzeyi epitel, iç yüzeyi ise bağlantılı stroma dokusundan oluşur. Kan damarları epitelden stromaya doğru giderler, bu damarlar göz kanlanması sırasında rahatça görülebilirler. İnfeksiyonla savaşmak için bazı immun sistem molekülleri gözyaşına konjonktivadan salgılanırlar.
    Konjonktiva dış ortamla direk ilişkide olduğu için sürekli yabancı maddelerle temas halindedir. Bu dış etkenlerin zarar vermemesi için gözde immunolojik defans mekanizması vardır.

    Konjonktivadaki savunma sistemi İki şekildedir; non-spesifik ve spesifik.
    Konjonktivada histiositler olduğu ve sistemik dolaşımdan özel dallar aldığı için her iki tip savunmaya da yeteneği vardır.

    Non-spesfik savunmada kanda dolaşan ve dokularda bulunan hücreler antijeni fagosite ederek etkisiz hale getirirler. Histiositler gözyaşı tabakasını geçerek konjonktiva yüzeyine gelen antijenleri ilk karşılayan hücrelerdir. Buradaki fagositoz sonucunda inflamasyon ve antijenin tam olmayan nötralizasyonu ile sonuçlanır.

    VASKÜLER TABAKA

    Damarsal, pigmente bir yapıdır.
    Sklera’nın hemen altında bulunur, gözün kanla beslenmesi ve bir takım kimyasal madde alışverişleri bu tabaka tarafından gerçekleştirilir.
    Üç kısımdan oluşur;

     

  • İRİS
  • KORPUS SİLİARE
  • KOROİD

    İRİS

    Korne’nın arkasında ve lensin hemen önünde bulunan renkli, dairesel bir membrandır. Renkli olmasını sağlayan yapısında bulunan pigment yoğunluğudur. Pigment yoğunluğu fazla olursa koyu renk irisler, az olursa açık renk irisler oluşur.
    Ortasında pupilla denilen yuvarlak bir açıklık vardır. Yapısında sifinkter ve dilatör kaslar bulunur. Bunlar sayesinde pupilla daralıp genişleyerek göze giren ışık miktarını ayarlar. Örneğin fazla ışıkta pupilla küçülür, az ışıkta ise büyüyerek göze daha fazla ışık girmesi sağlanır.

    KORPUS SİLİARE

    Gözün vasküler tabakasının kalınlaşmış bölümüdür. Koroid ile irisi bağlar ve sklera’ya yapışıktır. Kabaca üçgen şeklindedir ve bir çok uzantıları bulunur.
    Yapıca iki önemli kısmı vardır;

  • Siliyer Proses
  • Siliyer Kaslargöz anatomisi

    SİLİYER PROSES:

    Korpus Siliare’nin uzantılarıdır, aköz humör’ün başlıca üretim kaynağıdır. Aköz humör göz içi basıncını oluşturur. Normal gözde göz içi basıncı mmHg arasındadır.

    Aköz humör siliyer proseste iki yolla üretilir :

     

  • Aktif transport yoluyla sekresyon
  • Kandan ultrafiltrasyonAktif transport yoluyla sekresyonBu proseste epitel tabakalar rol oynar ve sodyum, askorbik asit gibi maddeler içeren sulu bir sıvı salgılanır. Bu salgılanan sıvı aköz humörün %75’ini oluşturur.

    Kandan Ultrafiltrasyon
    Bu mekanizmada ise kapillerlerden sıvı geçişi söz konusudur. Siliyer proses geniş bir kapiller ağına sahiptir ve proteinler gibi büyük moleküller bu kapillerlerden geçemezler. Kapillerlerden geçen proteinsiz plazma siliyer epitel tabakalarını aşarak arka kamaraya ulaşır. Bu sıvı aköz humörün % 25’ini oluşturur.

    göz anatomisi

    İris’in ön yüzü ile kornea’nın arka yüzü arasındaki açıya ön kamara açısı denir.

    Ön kamara açısını oluşturan yapılarsa şunlardır :

     

  • İris kökü,
  • Trabeküler ağ
  • Sklera mahmuzu
  • Schlemm kanalı
  • Korpus Siliarenin ön yüzünün bir
  • kısmıgöz anatomisi 

    AKÖZ HUMÖRÜN AKIŞ YOLU

    Aköz humör siliyer prosesten arka kamaraya salgılanır(1). Arka kamarayı
    doldurduktan sonra (2) pupilla açıklığından geçerek(3) ön kamaraya gelir (4) ve ön
    kamaraya bombeli şeklini almasında yardımcı olduktan sonra irisle korneanın kesişme yeri olan ön kamara açısına (5) gelir. Ön kamarayı terketmek için trabeküler ağ (6) denilen gevşek dokudan geçer. Trabekülden süzülen aköz humör Schlemm kanalını (7) geçerek kollektör kanallara oradan da anteriyor siliyer vene geçerek kana karışır. Aköz humörün salınımı ve atılımı oldukça önemlidir.

    göz anatomisi

    SİLİYER KASLAR

    Korpus Siliare ile sklera arasındadırlar.
    Siliyer Kaslar kasılınca zonüller (lensi tutan kaslar) gevşer ve lens öne doğru bükülür; böylelikle ışığı kırma gücü artar. Bu yolla siliyer kaslar gözün fokuslama (odaklama) hareketini kontrol ederler.
    Bu fokuslama olayına yani gözün uzağa ve yakına uyum sağlaması olayına akomodasyon denir.

    göz anatomisi      göz anatomisi

  • Uzak görme için siliyer kaslar gevşer zonüller kasılır ve lens gerilip incelir.
  • Yakın görme için siliyer kaslar kasılır zonüller gevşer ve lens kalınlaşır.

    LENS

    Renksiz, bikonveks, damarsız ve tamamen ışığı geçirgen şeffaf bir yapıdır. İrisin arkasında yer alır ve zonüller aracılığıyla korpus siliareye bağlıdır. Lens arka kamara ile arka segment arasında bulunur.
    Üç bölümden oluşur;

     

  • Kapsül
  • Korteks
  • NukleusLensin tek bir işlevi vardır: gelen ışığı retina üzerinde odaklaştırmak.
    Lensin kalınlığı ve ışığı kırma gücü siliyer kaslar ve zonüller vasıtasıyla kontrol edilir. Uzak ve yakına bakışta netliği sağlayan bu uyum olayına akomodasyon denir. Yaşa bağlı olarak lensin akomodasyonu gittikçe bozulur.
    Lens, sıkı, jelatinimsi, mercek şeklinde bir yapıdır ve farklı kırılma indislerine sahip, ışığı kırma yeteneğini arttıran bir çok farklı tabakadan oluşmaktadır. Kristalin lens, göze farklı mesafelerde olan objelerden gelen ışığın kırılımını (arttırarak ya da azaltarak) denetlemek için şeklini düzenleyebilen tek yapıdır.Gözün bir nesnenin uzaklığına uyum sağlamak için ışığın refraksiyon (kırılma) miktarını ayarlamasına sürece akomodasyon (uyum) adı verilir. Bu süreç objenin yakın ya da uzak olsun retina üzerinde odaklı kalmasını sağlar.
    Akomodasyon gözün içerisinde lensin şekil değiştirmesiyle gerçekleşir, yani şekil olarak yassı ya da daha küresel hale gelecektir. Bu durum görüntüler retina üzerine odaklanırken lens tarafından oluşan kırılım miktarını değiştirir.
    Lens daha yassı hale geldiğinde, göze giren ışık uzaktaki objelerin retina üzerinde odaklanmasına olanak verecek şekilde daha az kırılır.

     

    Lens daha küresel hale gelirse, bu durumda göze giren ışık daha fazla kırılım gösterir, böylelikle yakındaki objelerden gelen sapmış ışınlar retina üzerinde odaklanır.

    Lensin şekli siliyer kas ve lensi kaslara bağlayan zonüler liflerin gerilimi tarafından denetlenir.

    KOROİD

    Retina ile sklera arasında yer alan gözün damarsal tabakasıdır. Temel işlevi retinanın beslenmesini sağlamaktır. Aynı zamanda gözün kanla beslenmesinde temel görev alan tüm damarlar koroid vasıtasıyla göze girerler.

    GÖZÜN KANLA BESLENMESİ

    Gözün beslenmesinde ana rol oynayan İnternal Karotid arterden ayrılan dal Oftalmik arterdir.
    Oftalmik arterin dalları olan;
    Santral Retinal Arter Retinanın beslenmesinden sorumludur.
    Lakrimal Arterden ayrılan Ön Siliyer Arter; Konjonktiva ve irisin beslenmesinden sorumludur.
    Oftalmik Arterin bir dalı olan Uzun arka siliyer arter; koroid vasıtasıyla korpus siliare, ön segment, konjonktiva ve irisin beslenmesinden sorumludur.
    Oftalmik arterin diğer bir dalı olan Arka kısa siliyer arter optik diskin beslenmesinden sorumludur.

    göz anatomisi

     

    SİNİR TABAKA

     

  • RETİNA
  • OPTİK SİNİR
  • RETİNAGözün iç yüzeyini kaplar ve optik sinir aracılığıyla beyine bağlıdıfunduszeue.infoda iki tip duyu reseptör hücresi vardıfunduszeue.info ışığı algılayan reseptör hücrelerdir.
  • Koniler
  • BasillerGöze yaklaşık 6 milyon koni vardır ve bunlar başlıca makula lutea’da bulunurlar. Görülen cismin detaylı olarak ayırt edilmesinde, renkli görmede ve aydınlıkta görmeden sorumludurlar.
    Basiller ise sayıca milyon civarındadırlar ve makula dışındaki tüm retinada bulunurlar.göz anatomisi

     

    Retinada hiçbir duyu reseprörünün olmadığı iki yer vardır:
    Optik Disk ve Ora Serrata. Basillerin başlıca fonksiyonları karanlıkta görmeyi sağlamalarıdır.

    Basillerdeki hasar gece körlüğüne neden olur. Aynı zamanda A vitamini eksikliği de basiller üzerinde olumsuz etki yapar.

    OPTİK SİNİR

    Gözün arka kısmında yer alan optik sinir retinadan aldığı görme impulslarını beyne nakleder. Göz muayenelerinde sadece optik sinirin ucu olan optik disk görülür. Optik diskte görme reseptörleri olmadığı için görme alanı testlerindeki kör nokta oluşur. Aynı zamanda da optik disk oftalmoskop denilen aletlerle kontrol funduszeue.info disk göze giren tüm damarların geçtiği bir bölge olması nedeniyle çok önemli bir yerdir.

    göz anatomisi

    Çeşitli nedenlere bağlı olarak Göz İçi Basıncının artması, optik diskte çanaklaşma adı verilen çukur kenarının incelmesi ve genişlemesine, bununla birlikte buradaki hassas sinirlerin dejenerasyonuna neden funduszeue.infoış göz içi basıncı optik sinir bölgesine ciddi hasarlar verir. Aynı zamanda da buradaki son derece hassas sinirler zarar görürler. Optik diskte dejenerasyon varlığı glokom adı verilen bir rahatsızlığın majör kriterlerinden biridir.

    Vitröz
    Berrak, avasküler, jelatinöz cisim,ağırlığı ve hacmi göz ağırlığı ve hacminin önemli bir bölümüdür. Lens, retina ve optik diskle çevrelenmiştir. Gözün şeklinin korunmasına ve ışığın geçmesine yardımcı olur. Hyaloid zar, arka kapsül, zonüller, pars plana epiteli ve optik sinir başı ile ilişki içindedir.

    4cc 4gr % ’i su, kompleks bir yapı, hyaluronik asitle stabilize edilen kolajen lif ağıdıfunduszeue.info ve viskoelastik özellikleri vardır. Ön / arka hyaloid korteks ora serrata ve optik disk etrafına sıkıca bağlıdır.

    göz anatomisi

    Vitrözün 4 işlevi vardır:

     

  • Gözün şeklini korur
  • Retinayı korur
  • Şeffaf kalarak, ışığı geçirir
  • Gözün ışığı kırıcı ortamlarından biridirMekanik özellikleri:
  • Küre hacmindeki hızlı değişikliklere direnen damping mekanizması yeteneği
  • Hidrostatik basınçla retina katlarının birarada tutulması
  • Retinal ayrılmanın vitröz baskı ile tamponlanmasıVitrözün ana işlevleri ışığı retinaya iletmek ve retinanın katlarını bir arada tutmak için yeterli basınç uygulamaktır. Bu basınç gözün yuvarlak şeklinin korunmasına ve böylelikle lensin retina üzerinde net görüntüleri odaklamasına yardımcı olur.
    Vitröz, aköz hümörden çok farklıdır. Bu saydam jel benzeri yapı, lifler ve sudan oluşmaktadır ve doğum sırasında tamamen oluşmuştur. İçinde sıvı akışı son derece azdır ancak yine de maddeler vitröz içinde yavaşça yayılabilir.
    Vitrözün, aköz hümör gibi düzenli bir oluşum ve boşaltım süreci yoktur. Bunun yerine gözde, vitröz cisimde sabit olarak kalır.
    Vitröz sürekli olarak yenilenmediği için, gözün toplam sıvı basıncına katkısı göreceli olarak azdır. Sonuç olarak , göz içi basıncındaki değişiklikler hemen hemen tamamiyle aköz hümörün oluşum ve boşaltımındaki değişikliklere bağlıdır.

     

    ORBİTA

    Gözler kafatasının ön yüzünde iki çukurluk içinde bulunur. Bu çukurluklara orbita denir.
    Göz posterior duvardan optik sinir ve arter geçişine açıktır.

    Orbitanın 4 tarafı da farklı isimler alır;

     

  • Lateral
  • Medial
  • Superior
  • İnferiorgöz anatomisi              göz anatomisi

    GÖZ KAPAKLARI

    Göz kapakları; gözü örter, dış etkenlerden korur,nemlendirilmesini sağlar.
    İki göz kapağımız vardır:
    Üst ve Alt hareketleri çeşitli kaslar yardımıyla sağlanır.
    Üst göz kapağında lipid salgılayan meibomius bezleri vardır.
    Her iki göz kapağının iç yüzü konjonktiva ile kaplıdır.

  • KAPAKLAR

    Kapaklar gözleri koruyucu bir görev yaparlar. Kapak aralığı medial ve lateral kantuslarda sonlanır. Kapaklar anterior ve posterior lamella olarak iki bölüme ayrılır. Kapak cildi vücuttaki en ince cilttir ve hemen altında bulunan orbikularis oküli kası ile birlikte ön lamellayı oluşturur. Arka lamella ise, tars, retraktörler ve konjonktivadan oluşmaktadır.

    VII. Kranial sinir (fasial sinir) tarafından inerve edilen orbikülaris kası pretarsal, preseptal ve orbital olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır, kapakların kapanmasını sağlar ve medial ve lateral kantal tendonlarda sonlanır.

    Orbital septum tarsdan orbital rime uzanan ince bir fibröz bağ dokusudur ve orbital içeriğin anterior sınırını oluşturur. Görevi patojenlerin (enfeksiyon, hemorajiler vb.) orbitaya uzanmasını engellemektir. Üst kapakta septumun hemen posteriorunda daima orbital yağ pakeleri vardır. Preaponevrotik yağ pakeleri adı verilen bu yapılar cerrahide çok önemli anatomik sınır taşlarıdır. Lakrimal bez de üst kapak lateralinde yerleşmiştir.

    Üst kapak retraktörleri çizgili kas olan levatör palpebra superioris (LPS) ve düz kas olan müller kaslarından oluşmaktadır. III. Kranial sinir tarafından inerve edilen LPS, sfenoidin küçük kanadından orijin alıp, uzun bir aponevroz ile tars ve üst kapak cildinde sonlanarak deri kıvrımını oluşturur. Sempatik sinirler tarafından inerve edilen Müller kası (superior tarsal kas) ise LPS’in hemen posteriorundan başlar ve tars superiorunda sonlanır. Üst kapak LPS tarafından kaldırılmakta iken kapağın yüksekliği Müller kası tarafından ayarlanmaktadır. III. Kranial sinir felci veya Horner sendromunda ptozis ortaya çıkar.

    Tars tabakası yoğun bir fibröz bağ dokusundan oluşmaktadır. Medial-lateral kantal tendonlarla birlikte kapağın iskeletini oluşturmakta ve stabilitesini sağlamaktadır. Üst kapakta 10mm, alt kapakta ise 4mm yüksekliğinde olup, göz yaşı tabakasının yağlı bölümünü salgılayan meibomian bezlerini ihtiva etmektedir.

    KONJONKTİVA

    Tars ve müller kasının posteriorunda konjonktiva yer alır. Konjonktiva sıra kalınlığında bir epitel ve bir stromadan oluşan, kapağın iç kısımlarını ve globun dış kısmını örten transparan bir müköz membrandır. Palpebral, fornikseal ve bulber bölümlerden oluşmaktadır. Önemli görevlerinden biri göz yaşı sekresyonudur. Epitelde bulunan goblet hücreleri göz yaşı tabakasının müsinöz komponentini, stromada bulunan Krause ve Wolfring bezleri ise aköz komponentini salgılarlar.

    ORBİTA

    Orbitalar, tabanı anteriorda, apexi posteriorda olan piramit şeklinde yapılar olup, yaklaşık 30cc hacme sahiptirler. 7 kemikten oluşurlar: Frontal, zigomatik, maksiller, lakrimal, etmoid, palatin ve sfenoid. Bu kemikler arasında 9 açıklık vardır. En önemlileri:

    • Superior Orbital Fissür: Sfenoidin küçük ve büyük kanatları arasında yer alır. İçinden, 3,4,6. Kranial sinirler, 5. Kranial sinirin oftalmik dalı, sempatik lifler ve orbital venler geçer. Zinn halkası adı verilen fibröz halka superior orbital fissürü ikiye böler. Superior obliq, levator palpebra ve inf obliq kasları dışındaki tüm ekstraoküler kaslar bu halkadan orijin alırlar.
    • İnferior Orbital Fissür: Medialde superior orbital fissür ile bağlantılıdır. Orbit ile pterigoid fossayı birbirine bağlar. Maxiller sinir, infraorbital sinir, zigomatik sinir ve orbital venler bu fissürden geçerler.
    • Optik Kanal: Orbita apexinde sfenoidin küçük kanadında yer alır. Optik sinir, oftalmik arter ve sempatik sinirler buradan geçer.

    Orbitanın en ince bölgeleri tabanda infraorbital sinirin geçtiği oluk bölgesi ve medial duvardaki etmoid kemiğin ince lamina papirasea adı verilen bölgeleridir. Göze gelen künt travmalarda oluşan blow-out kırıkları en sık bu bölgelerden oluşmaktadır.

    EKSTRAOKÜLER KASLAR

    Yedi adet ekstraoküler kas mevcuttur; Sup, inf, medial ve lateral rektus kasları, sup ve inf obliq kasları ve levator palpebra superioris. İnferior obliq dışında tümü orbita apexinden orijin alır ve anteriorda limbustan mm uzaklıkta skleraya yapışırlar. Burası sklera en ince bölgesi olup mm kalınlığındadır. İnf obliq kası lakrimal kemikten orijin alarak posterolaterale doğru ilerleyerek maküla yakınlarında globa yapışır.

    Lateral rektus abdusens sinir (6. Kranial sinir), superior obliq troklear sinir (4. Kr. Sinir), diğerleri ise 3. Kranial sinir olan oculomotor siniri tarafından inerve edilir. Bunun için sıklıkla kullanılan kısaltma ise; LR6 SO4 şeklindedir.

    LAKRİMAL SİSTEM

    Lakrimal sistem gözyaşı salgılayan ve dışa akımını sağlayan sistemlerden oluşmaktadır. Lakrimal gland orbitanın üst temporalinde yerleşmiştir ve orbital ve palpebral loblar olmak üzere iki bölümden oluşur. Göz yaşının aköz bölümünü salgılayan ana bezdir. Küçük kanalcıklarla konjonktivaya açılmaktadır.

    Krause ve Wolfring bezlerinden oluşan aksesuar lakrimal bezler ise bazal gözyaşının aköz bölümünü salgılayan bezler olup tarsın üst komşuluğunda ve konjonktival fornikste yerleşmektedirler. Goblet hücreleri konjonktiva epitelinde yerleşmişitr ve mücinöz tabakanın salgılanmasından sorumludur. Meibomian bezleri ile birlikte, Zeis ve Moll bezleri ise gözyaşının yağlı tabakasını salgılarlar.

    özyaşı drenaj sistemi ise punktumlarla başlar. Takiben önce 2mmlik vertikal ve sonra 8mmlik horizontal bölümleri olan superior ve inferior kanaliküller sıklıkla bir ortak kanalikülde birleşerek lakrimal kesenin lateral duvarına açılır. Burada bulunan Rosenmüller valvi gözyaşının kanaliküle reflüsünü önler. Lakrimal kese lakrimal fossada yer alır ve 12mm uzunluğundadır. Kese nazolakrimal kanal adı verilen bir kanal (12mm) ile burunda inferior meatusa açılır. Burada Hasner valvi bulunur. Gözyaşı drenaj sisteminin herhangi bir bölümünde darlık veya tıkanıklık oluştuğunda gözde sulanma ortaya çıkar.

    GÖZ KÜRESİ

    Yetişkin insan gözü yaklaşık 24mm çapındadır olup 21 ila 26 arasında değişmektedir. Hipermetropide daha küçük, myopide daha büyüktür. Yenidoğanda ise 16mm kadar olup 3 yaşında 23mm ye ulaşır.

    Göz küresini dıştan içe doğru üç tabaka halinde incelemek mümkündür; Önde kornea, arkada skleradan oluşan fibröz koruyucu tabaka; iris, silier cisim ve koroid’den oluşan vasküler tabaka (uvea); ve en içte ise retinadan oluşan tunika nervoza.

    KORNEA

    Kornea, göz küresinin anterior 1/6’sını oluşturan, yaklaşık 12mm çapında, mikron kalınlığında, transparan, avasküler bir yapıdır ve 43 dioptrilik kırıcılığa sahip olduğundan gözün en önemli kırıcı elemanıdır.

    Kornea epiteli nonkeratinize çok katlı squamoz epitel olup rejenere olma özelliğine sahiptir. Epitelin altında kollajen liflerinden oluşan 12 mikron kalınlığındaki Bowman tabakası yer alır. Bowman tabakası rejenere olmadığından iyileşmesi skarlaşma ile olabilir. Stroma, korneanın toplam kalınlığının %90’ını ( mikron) oluşturur ve keratositler (kollajen üreten fibroblastlar), mukoprotein ve glikoproteinden oluşan ara madde ve kollajen lamellerinden oluşmaktadır. Buradaki kollajen lifler son derece düzenli yerleşmiştir. Stromanın su içeriği yaklaşık %76 oranındadır ve bu sabit su içeriği endoteldeki aktif bir pompa sistemi ile sağlanır. Korneanın saydamlığını sağlayan faktörler bu sabit su içeriği ve kollajen lamellerin çok düzenli oluşudur.

    Desme membranı endotelin bazal membranı olup, mikron kalınlığındadır ve stromanın hemen altında yer alır. PAS pozitiftir. Posterior bölümü endotel tarafından üretilmektedir. Açı bölgesinde sonlandığı yer Schwalbe hattı olarak adlandırılmaktadır.

    Kornea endoteli nöroektodermal orijinli tek sıra halindeki hexagonal hücrelerden oluşmaktadır. Bu hücreler içinde bol miktarda mitokondri mevcuttur ve bunlar korneanın sabit su içeriğini koruyan aktif transport için kullanılmaktadır. Endotel, stroma ile aköz humor arasında bir çeşit geçirgenlik bariyeri gibi görev yapmakta ve korneayı parsiyel dehidrate durumda tutmak için pompa gibi çalışmaktadır. Doğumda yaklaşık 1 milyon kadar olan post-mitotik endotelyal hücrelerinin rejenerasyon kapasitesi yoktur ve yaşlanma ile sayıları giderek azalır. Cerrahi travma ve göz içi basınç artışı gibi diğer durumlarda da endotel hücreleri hasar görür ve kornea şeffaflığını kaybedebilir.

    SKLERA

    Sklera göz küresinin 5/6 posterior bölümünü kaplar. Kornea ile skleranın kesiştiği bölgeye limbus adı verilir ve önemli bir anatomik köşe taşıdır. Sklera rektus kaslarının yapışma bölgelerinde en ince (mm), posteriorda en kalın (1mm) ve ekvatorda mm kalınlığındadır. Künt travma sonrasında skleral rüptür en sık üst nazal kadranda görülür.

    Sklera da kornea gibi avasküler sayılabilir. Sadece limbusun hemen posteriorunda intraskleral bir vasküler plexus ve yüzeyel episkleral damarlar vardır. Skleral stroma kornea gibi kollajen demetleri, fibroblastlar ve ara maddeden oluşmaktadır fakat korneadan farklı olarak, buradaki kolajen liflerin şekli ve büyüklükleri değişken olup, daha düzensiz yerleşmişlerdir. Skleranın su oranının daha yüksek olması ve kollajen liflerin düzensizliği kornea gibi saydam olmasını engellemektedir.

    ÖN KAMARA

    Önde kornea, arkada iris ve pupilla ile sınırlı alandır. Kornea ile irisin birleştiği yer olan iridokorneal açı bölgesi şu yapılardan oluşur: 1) Schwalbe çizgisi, 2) Schlemm kanalı ve trabeküler ağ, 3) Skleral mahmuz, 4) Silier cismin ön sınırı, 5) iris.

    Normal bir gözde ön kamara yaklaşık 3mm derinliktedir ve aköz humor ile doludur. Aköz humor silier cismin nonpigmente epiteli tarafından üretilir ve lens, silier cisim ve iris ile sınırlı olan arka kamarada bulunur. Buradan pupiller aralığa ve ön kamaraya geçer ve trabeküler ağdan süzülerek schlemm kanalına drene olur.

    LENS

    Lens pupillanın hemen arkasında yerleşen bikonveks bir yapıdır. 21 D’lik kırma gücü ile gözün ikinci önemli kırıcı elemanıdır. Ekvatoryal çapı mm, ön arka çapı mm kadardır. Lensin kalınlığı akomodasyon sırasında silier kasın kontraksiyonu sonucu zonüllerin gevşemesi ile artar. Kalınlık artışı ile birlikte lens kırıcılığını arttırarak yakına odaklanmayı sağlar. Yaşın ilerlemesiyle, 40 yaşından sonraki dönemde, lensin elastikiyeti azaldığından akomodasyon adı verilen bu uyum yeteneği azalır ve “presbyopi” dediğimiz yaşa bağlı yakını görememe (hipermetropi) durumu ortaya çıkar. Bu durumda yakın gözlükleri verilmek suretiyle bu sorun giderilmektedir.

    Lensin inervasyonu yoktur ve avasküler bir yapıdadır. Lens yüzeyi kapsül adı verilen PAS (+) bir bazal membran ile kaplıdır. Ön kapsül arka kapsülün iki katı kalınlığında olup yaşla birlikte kalınlığı artmaktadır.

    Lens epiteli anteriorda kapsül altında bulunur (posteriorda yoktur) ve ömür boyu nükleer lens liflerini üretir. Lens zonüllerle silier cisme tutunmaktadır.

    VASKÜLER TABAKA(UVEA)

    Uveal traktus gözün orta katmanıdır ve üç bölümden oluşmaktadır: anteriorda iris; ortada silier cisim; posteriorda ise koroid.

    İRİS

    İris uveal traktusun anterior bölümünü oluşturmaktadır. Kan damarlarından, melanositlerden ve pigment hücrelerinden çok zengindir ve göze rengini veren bölümdür. Ortada pupilla yer alır ve ortamın ışık miktarına göre büyüklüğü değişerek uyum sağlamaktadır. İrisde bulunan radial yerleşimli dilator pupilla kası sempatik sistem ile inerve olur ve uyarımıyla midriazis gerçekleşir. Sirküler tarzda yerleşmiş olan sfinkter pupilla kası ise parasempatik sistem ile inerve olur ve uyarımı ile miozis gerçekleşir.

    SİLİER CİSİM

    Silier cisim iris kökünden ora serrataya uzanan ve ön-arka segment arasında köprü oluşturan bir yapıdır. İki önemli fonksiyonu vardır: Aköz humor üretimi (nonpigmente epitel tarafından) ve akomodasyon.

    İki bölümden oluşmaktadır: Anteriorda pars plikata, posteriorda ise pars plana. Pars plikata zengin vaskülerizasyonu olan silier çıkıntıların olduğu bölgedir ve lens zonüllerinin büyük bölümü buraya tutunmaktadır. Pars plana ise daha düz olan posterior bölümüdür ve limbustan mm posteriordadır. Bu bölge vitreoretinal cerrahilerde göz içine giriş için en güvenli bölgedir. Silier cisim pigmente ve nonpigmente epitelle kaplıdır. Non pigmente epitel aköz humor üretiminden sorumludur.

    Silier cisim uzun posterior ve anterior silier arterlerden beslenir. Bunlar biraraya gelerek irisin majör arteriel halkasını oluştururlar.

    Silier kaslar parasempatik sistem ile inerve olur ve kasıldığında zonüller gevşer, lens kalınlaşır ve kırıcılığı artar ve akomodasyon sağlanır.

    KOROİD

    Koroid posteriorda sklera ile retina arasında yer alır. Damardan ve melanositlerden çok zengin olan yapısı nedeniyle retinanın dış katmanlarını beslemek ana görevidir. Perfüzyon uzun ve kısa posterior silier arterler ile, drenaj ise vortex venlerle sağlanır. En içte ise Bruch membranı adı verilen bir tabakası mevcuttur.

    RETİNA (TUNİKA NERVOZA)

    Retina iki bölümden oluşmaktadır. Dışta Bruch membranı komşuluğunda bulunan Retina Pigment Epitel (RPE) tabakası ve içte ise daha karmaşık yapıya sahip olan sensoriyel retina.

    Retina pigment epitel tabakası tek sıra halinde hexagonal hücrelerden oluşmaktadır. Bu hücreler arasında “junctional komplex” adı verilen sıkı bağlantılar vardır. Bu bağlantılar dış kan-retina barierini oluştururlar. RPE hücrelerinin çok önemli görevleri vardır: Vitamin A metabolizması, fotoreseptörlerin dış segmentlerinin fagositozu ve yenilenmesi, içerdiği melanin pigmentleri ile ışığın absorbsiyonu (ışık saçılımını engelleyerek görüntü netliğinin artması), dış kan-retina barierinin sağlanması en önemli görevleridir.

    Sensoriyel Retina 9 katmandan oluşmaktadır.

    1. En dışta RPE hücre tabakası ile yakın ilişki içinde bulunan fotoreseptör hücre tabakası bulunur. Fotoreseptör hücreler rod ve kon olarak isimlendirilen özelleşmiş nöroepitelyal hücrelerdir. Fotoreseptörlerin dış segmentleri çubuk şeklinde (rod hücrelerinde) veya koni şeklinde (kon hücrelerinde) olabilmektedir. Rod hücreleri periferik retinada daha yoğun olup alacakaranlıkta görmeyi sağlar ve rodopsin adı verilen fotokimyasal madde içerirler. Foveada rod hücresi bulunmamaktadır. Kon hücreleri ise özellikle santral retinada yoğundur ve foveada sadece kon hücreleri bulunmaktadır. Kon hücreleri renkli görmeyi sağlayan hücrelerdir ve iodopsin adı verilen fotokimyasal madde içerirler.
    2. Dış Limitan Membran: Fotoreseptörleri bir arada tutar.
    3. Dış Nükleer Tabaka: Fotoreseptör hücrelerin nükleuslarından oluşmaktadır (1. Nöron).
    4. Dış Plexiform Tabaka: Fotoreseptör hücrelerle bipolar ve horizontal hücreler arası bağlantılardan oluşmaktadır. Maküla bölgesinde Henle tabakası adını alır. Koriokapillarisin beslediği retinanın son tabakasıdır. Daha iç tabakalar santral retinal
    5. İç Nükleer Tabaka: Bipolar hücreler ile Müller, horizantal ve amakrin hücrelerin nükleuslarından oluşan bir tabakadır (2. Nöron).
    6. İç Pleksiform Tabaka: Bipolar hücreler ile ganglion hücreler arası bağlantılardan oluşmaktadır.
    7. Ganglion hücre tabakası: (3. Nöron) Maküler bölgede kat ganglion hücresi varken periferde tek kat ganglion hücresi bulunur. Foveolada ise ganglion hücreleri yana itildiğinden yoktur.
    8. Retina Sinir Lifi Tabakası: Ganglion hücrelerinin aksonlarından oluşmaktadır. Lamina kribrozaya kadar myelinsiz liflerdir. Burada toplanarak optik siniri oluştururlar ve bulbusu terkettikten sonra myelinli hale gelirler. Bir milyon kadar ganglion hücre aksonu bu tabakayı oluşturur.
    9. İç Limitan Membran: En iç tabakadır.

    Retina, papillomaküler bundle adı verilen, maküla ile optik sinir arasındaki bölgede en kalın (mm), foveolada (mm) ve ora serratada en incedir (mm).

    Maküla, papillanın temporalinde, temporal vasküler arkuatların içinde kalan mm lik alandır. Bu bölgede bir katmandan fazla sayıda ganglion hücresi mevcuttur. İç retina tabakalarında bulunan karotenoid (xantofil) ve lipofuksin granülleri nedeniyle bu bölge sarı nokta olarak da bilinir.

    Fovea, makülanın santralindeki mmlik alan olup keskin görmeyi sağlayan bölgedir. Papillanın 4 mm temporalindedir. Foveola, fovea santralindeki mmlik çukur bölgedir. Kapiller ve ganglion hücresi içermez. Burada fotoreseptör hücrelerden sadece kon hücreleri mevcuttur.

    Ora serrata, retina ile pars plana arasındaki sınırdır ve limbustan uzaklığı mm kadardır.

    Vitreus, %99’u su olan jöle kıvamında transparan bir yapıdadır ve vitreus boşluğunu doldurmaktadır. Hacmi yaklaşık olarak 4cc kadardır. Retina iç katmanlarına yapışıktır. Yaşlanma ile arka vitre dekolmanı denilen durum (vitreusun retinadan ayrılması) oluşabilir.

    Papilla veya optik sinir başı, lamina kribroza bölgesinde bir araya gelen ganglion hücre aksonlarının oluşturduğu yapıdır. Yaklaşık mm çapında olup ortasında “cup” adı verilen fizyolojik çukurluk (soluk alan) mevcuttur. Optik sinir içinden geçerek retinaya ulaşan santral retinal arter ve ven, papilladan çıkarak önce superior ve inferior dallara, daha sonra da her biri temporal ve nazal dallara ayrılarak retinanın iç tabakalarını beslemektedir.

    Optik sinir bulbusu terkettikten sonra optik kanaldan geçerek optik kiazmaya ulaşır. Burada her iki gözde nazal retinadan gelen lifler çaprazlaşırken temporal lifler aynı tarafta kalmaktadırlar. İpsilateral temporal ve kontrlateral nazal lifleren oluşan optik traktus lateral geniculate nukleusda sinaps yaparak sonlanır. Optik radyasyon ise, lateral geniculate nukleusu oksipital kortekse bağlayan yollardır. Oksipital korteks posterior serebral arter tarafından beslenmektedir. Kiazmal lezyonlar bitemporal hemianopiye neden olurken, postkiazmal lezyonlar homonim hemianopiye neden olmaktadır.

    Skip back to navigation

    Humor aquosus

    Tahmini okuma süresi: < 1dakika

    Halk dilinde Aköz sıvı da denir.

    Göz sıvısı, korpus siliyerin epitel hücreleri tarafından göz odaları bölgesinde salgılanan seröz sıvıdır. (Bkz; humor) (Bkz; aquosus)

    This content is available to members only. Please login or register to view this area.

    Anatomi

    Göz sıvısı, angulus iridokornealiste bulunan Schlemm kanalının (sinus venosus sclerae) damarları aracılığıyla göz odalarından boşaltılır. Bu damarlar intra- ve episkleral damarlara akar.

    This content is available to members only. Please login or register to view this area.

    İşlevi

    Göz sıvısı, gözün braditrofik dokularını (kornea, lens vb.) Besinler ile besler ve göz içi basıncını düzenler. Gelen ışığın kırılmasına katılır ve bu nedenle diyoptrik aparatın bir parçasıdır.

    This content is available to members only. Please login or register to view this area.

    Bunu beğen:

    BeğenYükleniyor

    İlgili

    Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
    Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın: Çerez Politikası

    Tags: Aqueous humourintraocular fluidintraoküler sıvıKammerwasserön kamara sıvısı

    aqueous humor

  • bir başka "göz içi sıvısı" olan vitreus jelinden farklı bir sıvıdır. kornea ile lensin arasını doldurur. en onemli ozellikleri arasında lensi beslemesi, patojenlere karşı koruma sağlaması ve korneanın dışbükey şeklini sağlaması sayılabilir.

  • kısaca "aköz humor" diye türkçeleştirilmiş. başındaki "aque" muhtemelen su gibi akışkan olduğunu belirtmek içindir. siliyer epitel adlı yerde salgılanıyormuş.

  • (bkz: sulu şaka)

  • hümör aköz esasen beyin omurilik sıvısıdır. beyin ve omuriliğin ana kitlesinin leğen içindeki bir sıvıda korunup yüzdürülmesi gibi bir durum sağlar. dış darbelerin etkisini azaltırken, beyin - kan dolaşımı dışında özel bir ara devre oluşturur.

    beyin omurilik sıvısı dinamik bir sıvı sistemidir, yavaş bir şelale gibi hem biteviye üretilir, hem düzenli ve sürekli emilir, geri çekilir. bu denge tıkandığında belirli hastalıklar ortaya çıkar, yan yollar (shunt), tahliye kanalları açma gibi girişimsel sağaltımları gerektirebilir.

    (bkz: humor)
    (bkz: aqua)

  • silyer cisimden salgılanıp schlemm kanalından emilen, vitröz humor'e göre nispeten daha akışkan olan, kornea-lens arasında bulunan sıvı. silyer cisimden üretiminin artışı (az görülür) veya schlemm kanalının tıkanıklığına bağlı olarak (en sık karşılaşılan vaka) göz tansiyonu artabilir ki bu durum da glokom olarak adlandırılır.

  • gözdeki aqueous humor salgısını azaltan ilaçlar:

    1- beta blokerler

    2- alfa1 agonistler

    3- karbonik anhidraz inhibitörleri

    4- alfa2 agonistler ise bir miktar drenajını da artırırlar.

  • corpus siliare silleri aküz humor ( aqueous humor) sekresyonu sağlar.
    corpus ciliarede bulunan processus ciliaristen humor aquosus salgılandıktan sonra lensin ön yüzü ile irisin arka yüzü arasında yer alan camera posterior adlı bölgeye çıkar. pupilladan camera anteriora geçer
    göz içinde sürekli dolaşım halinde olan bir sıvıdır vitreasus humor'un aksine.
    iris ile corneanın birleşim yeri olan angulus iridocornealis'teki sinus venosus scleare(schlem kanalı)'den drene olur

  • nest...

    çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası