iski tarifeler yönetmeliği 2017 / Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü

Iski Tarifeler Yönetmeliği 2017

iski tarifeler yönetmeliği 2017

 

 

                          T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS   NO : 2018/325

            KARAR NO : 2018/341

            KARAR TR: 28.05.2018

ÖZET : Davacı şirketin Merzifon Belediye Meclisi tarafından çıkarılan tarife uyarınca fazla ödendiği iddia edilen katı atık bedelinin iadesi istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

KARAR                          

 

 

Davacı   : M. Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.

Vekili   : Av. A.Ü.

Davalı   : Merzifon Belediye Başkanlığı

Vekili   : Av. E.İ.

 

OLAY: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Merzifon-Samsun yolu 2.km'sinde akaryakıt istasyonu işlettiğini, dava dışı başka bir işle ilgili olarak ruhsat başvurusu yaptığı esnada, akaryakıt istasyonu işletmesinden kaynaklanan 12.900,00-TL anapara ve 3.669,54-TL faiz olmak üzere toplam 16.569,54 TL katı atık bedeli borcu olduğundan, bu bedelin ödenmediği taktirde diğer ruhsat işleminin gerçekleşmeyeceğini bildirmeleri üzerine talep edilen 16.569,54-TL katı atık bedeli ve 1.717,51 TL çevre temizlik vergisi olmak üzere toplam 18.685,52-TL'yi ödediğini, talep edilen katı atık beledinin hukuka aykırı olduğunu, katı atıklara ilişkin olarak çevre temizlik vergisinin ödendiğini, tahsil edilen bedelin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla, haksız tahsil edilen bedellerin şimdilik 100,00-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili istemiyle 18.8.2016 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

MERZİFON ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 9.5.2017 gün ve E:2016/547, K:2017/322 sayı ile, Belediye meclisi tarafından çıkarılan yönetmelik veya tarifenin yargısal denetiminin idari yargının görevine girdiği; 6100 sayılı Yasa’nın 114 vd. Maddelerinde dava şartlarının sayıldığı; adli yargı yolunun caiz olmasının dava şartı olduğu; davanın adli yargı yoluna ait bir dava olması gerektiği; mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırdığı; davanın görüleceği yerin idari yargı olduğu, mahkemelerinin yargı yolu bakımından görevsiz olduğu, bu durumun dava şartı olduğu anlaşılmakla, dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi: 7.9.2017 gün ve E:2017/643, K:2017/605 sayı ile, Taraflar arasında abonelik sözleşmesi olması halinde adli yargının görevli olacağı, mevcut dosyada abonelik sözleşmesi olmadığından idari yargının görevli olduğu, bu itibarla mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf talebinin reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun; İlk Derece Mahkemesi'nin karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK'nın 341/2 maddesi gereğince kesinlik sınırının 3.110,00-TL olduğu, istinafa konu edilen vekalet ücretinin 1.980,00-TL olduğu sabit olup, Yerel Mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşıldığından, davalının istinaf kanun yoluna başvurma hakkı bulunmadığından, davalının da istinaf talebinin usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez, davalı idarece tahakkuk ettirilen ve davacı tarafından ihtirazi kayıtla ödenen 16.569,54.-TL tutarlı katık atık bedeline ilişkin tahakkuk işleminin iptali ile 16.569,54-TL'nin iadesine karar verilmesi istemiyle Merzifon Belediye Başkanlıgı'na karşı idari yargı yerinde dava açmıştır.

SAMSUN 2. İDARE MAHKEMESİ: 16.3.2018 gün ve E:2018/261 sayı ile, davacıdan talep edilen 2012-2017 yıllları arası döneme ilişkin toplam 16.569,54.maddesi uyarınca önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası ile birlikte dava dosyalarının, görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesi'nce karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiş, dava dosyası aynı mahkemenin 24.4.2018 tarih ve E:2018/261 sayılı üst yazısı ile Mahkememize gönderilmiş olup, 30.4.2018 tarihinde kayda girmiştir.    

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Suna TÜRE, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 28.05.2018 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı kararı ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı şirketin Merzifon Belediye Meclisi tarafından çıkarılan tarife uyarınca fazla ödendiği iddia edilen katı atık bedelinin iadesi istemiyle açılmıştır.

03/07/2005 gün ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin Yetkileri ve İmtiyazları’’ başlıklı 15. maddesinin (d) bendinde, özel kanunları gereğince belediyeye ait vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarının tarh, tahakkuk ve tahsilini yapmak; vergi, resim ve harç dışındaki özel hukuk hükümlerine göre tahsili gereken doğal gaz, su, atık su ve hizmet karşılığı alacakların tahsilini yapmak veya yaptırmak belediyenin yetki ve imtiyazları arasında sayılmıştır.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun ‘’Ücrete Tabi İşler’’ başlıklı 97.maddesinde; “Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet (...)için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. Belediye'ye tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir.’’ hükmü yer almakta olup, kanuna 15.7.1993 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 3914 sayılı Kanunla eklenen ve "Çevre Temizlik Vergisi" başlığını taşıyan mükerrer 44.

Belediye, belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini ifade etmektedir.

            Böyle olmakla birlikte, bu kuruluşun kişilere sağladığı hizmete ilişkin işlem ve eylemlerinin yargısal denetimini yapacak yargı düzenini belirleyebilmek için, işlem ya da eylemin özel hukuk ilişkilerinden veya kamusal yetkilerin kullanılmasından doğup doğmadığına bakmak gerekir.

Dosyaların incelenmesinden; davacı şirket hakkında, davalı idare tarafından 2012-2017 yılları arasındaki döneme ilişkin olarak 16.569,54.-TL tutarlı katık atık bedeli tahakkuk ettirildiği, davacı şirket tarafından bu tutarın 02.08.2016 tarihinde ihtirazi kayıtla EFT yoluyla ödendiği, tahakkuk ettirilen borcun hukuka aykırı olduğu ve iadesine karar verilmesi istemiyle Merzifon Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.05.2017 tarih ve E:2016/547, K:2017/322 sayılı dosyasında açılan davada idari yargının görevli olduğundan bahisle verilen görevsizlik kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nin E:2017/643, K:2017/605 sayılı kararıyla reddi üzerine idari yargı yerinde davanın açıldığı, Samsun 2. İdare Mahkemesinin 16.3.2018 gün ve E:2018/261 sayı ile, mahkememize başvuruluğu anlaşılmıştır.

Uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için iptali istenilen katı atık ücretinin vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülük olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.

Su abonesi olmayan kişi hakkında İSKİ Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine göre tahakkuk ettirilen atık su bedeline ilişkin faturanın iptali istemiyle açılan bir davada; İSTANBUL 3. VERGİ MAHKEMESİ’nce, dava konusu bedelin vergi, resim, harç benzeri mali yüküm olduğu kabul edilmek suretiyle işin esası hakkında verilen kararı temyizen incelemekte olan DANIŞTAY DOKUZUNCU DAİRESİ tarafından, iş yerinde yer altı suyunun kullanılması nedeniyle İSKİ tarafından istenen atık su bedelinin vergi, resim, harç benzeri mali yükümlülük olmayıp, akdi nitelik taşıdığı kanaatine varıldığından bahisle temyiz incelemesi ertelenerek, 2247 sayılı Yasa’nın 20. maddesine göre görevli yargı yerinin belirlenmesi için başvuruda bulunulması üzerine, UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ; 14.10.1991 gün ve E:1991/29, K:1991/29 sayı ile, gerek 2560 sayılı Yasa’nın 23. maddesi gerekse buna dayanılarak çıkarılan İSKİ Tarifeler Yönetmeliği’nin 5,16 ve 17. maddesinde öngörüldüğü biçimde kanunla konulan vergi, resim, harç ve benzeri bir mali yükümlülük olduğundan söz edilemeyeceği, bu itibarla, atık su bedeli, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülük olmayıp, özel hukuk alanındaki alacak- borç ilişkisini içeren abonman sözleşmesine dayalı ve idarece düzenlenen bir tarife uyarınca alınan bir bedel olduğundan, bu konuyla ilgili anlaşmazlığın çözümünün adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle ve Anayasa Mahkemesi’nin 14.2.1991 gün ve E:1990/18, K:1991/4 sayılı kararında yazılı gerekçede de bu görüşün kabul edildiğinden bahisle, Danıştay Dokuzuncu Dairesi’nce yapılan başvurunun KABULÜ ile uyuşmazlık konusu davanın ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiğine karar vermiştir. (Bu karar 26.11.1991 tarih ve 21063 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.)

Anılan Uyuşmazlık Mahkemesi kararında atıfta bulunulan ANAYASA MAHKEMESİ’nin 8.5.1991 tarih ve 20865 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14.2.1991 gün ve E:1990/18, K:1991/4 sayılı kararında, atık sular karşılığı alınacak bedelin niteliği sorunu ayrı bir başlık altında ele alınmış ve aynen“Vergi benzeri mali yükümlülüklerin en belirgin özellikleri (...) genellikle, bir kamu hizmeti karşılığında kamu gücüne dayanılarak tek taraflı yükletilmeleri, harç ve resme göre, daha çok ücret görünümünde olmalarıdır.

Atık su bedeli, kullanılmış suların uzaklaştırılması karşılığında yapılacak bir tarifeye ve abonman sözleşmesine göre alınmaktadır. Başka bir deyişle, idareyle kişi arasında sözleşmeyle alacak- borç ilişkisi doğmakta, ödenecek miktar İSKİ ile kişi arasında abonman sözleşmesiyle özel hukuk ilişkisi kurulmasından sonra yapılan hizmet karşılığında maliyet- kâr esasına göre belirlenmektedir. Ödemenin hukuksal dayanağı, kamu gücüne değil, tarifeye ve iki taraf arasında yapılan abonman sözleşmesine dayanmaktadır. Nitekim, ödemelerin yapılmaması durumunda İSKİ alacağını, Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Yasa’ya göre değil, özel hukuk ilişkisi içinde ilgili Yasa’ya göre alacaktır. Abone ile İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) arasında yapılan abonman sözleşmesi, daha çok “tip” sözleşme görünümündedir. Hizmetten yararlanan kişinin, sözleşmeyi idareyle birlikte düzenlemesi yerine katılımı (iltihakı) söz konusudur. Ancak bu durum, idareyle kişi arasında kurulan özel hukuk ilişkisini, kamu hukuku ilişkisine dönüştürmez. Çünkü, birçok durumda hizmetin tekel niteliği ve çok kişiye götürülme zorunluluğu, işin, çoğunlukla, tip sözleşmelerle ve kişilerin katılımıyla gerçekleşebilmesini olanaklı kılmaktadır. (...)”

            “Açıklanan nedenlerle, atık suların uzaklaştırılması karşılığında alınan ücretlerin vergi, resim, harç benzeri mali yükümlülük olarak kabul edilmemesi gerekir” denilmiştir.

Uyuşmazlık Mahkemesinin Konya 4.Asliye Hukuk Mahkemesi ile Konya Vergi Mahkemesi arasında çıkmış olan bir hüküm uyuşmazlığı ile ilgili olarak 16.6.2003 gün, E:2002/57,K: 2003/34 sayılı kararı ve İzmir 3.Vergi Mahkemesi ile İzmir 11.Asliye Hukuk Mahkemesi arasında çıkmış olan bir hüküm uyuşmazlığı ile ilgili olarak 02.04.2007 gün, E:2004/127,K:2007/31 sayılı kararı ile vermiş olduğu kararında, su ve kanalizasyon hizmetleriayrıbirkanunladüzenlenmiş bulunan büyükşehir belediyeleri bakımından, atıksu bedelinin tahsiline ilişkin davaların görüm ve çözümünde adli yargı yerinin, Tarifeler Yönetmeliği ile buna dayanan tarife kararlarının yargısal denetiminde idare mahkemelerinin görevli bulunduğuna karar vermiştir.

            Hal böyle iken, 15.7.1993 tarih ve 3914 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 1. maddesiyle 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’na eklenen Mükerrer 44.madde ile, katı atık ve atık su ile ilgili “çevre temizlik vergisi” ihdas edilmesi ve yasal süreç tamamlandıktan sonra da 1.1.1994 tarihinden itibaren uygulamaya geçilmesi üzerine katı atık ve atık su ile ilgili uyuşmazlıkların, belediye ayrımı gözetilmeksizin vergi kapsamına alındığı gerekçesiyle vergi mahkemelerinde bakılarak sonuçlandırılması ve diğer taraftan tahsilata ilişkin uyuşmazlıkların da ücret kapsamında adli yargı yerinde çözümlenmesine devam edilmesi nedeniyle, uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için anılan Yasanın mükerrer 44. maddesinin incelenmesi gerekmiştir.

            2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 3914 sayılı Kanun’la eklenen Mükerrer 44. maddesinin birinci fıkrasında, “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin katı atık toplama ile kanalizasyon hizmetlerinden yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalar, çevre temizlik vergisine tabidir.” hükmü yer almış; aynı maddenin on ikinci fıkrasında, “Belediyeler, atık su ile ilgili olarak da; katı atıklarla ilgili tarifede yer alan bina gruplarını topluca veya ayrı ayrı dikkate almak suretiyle ve su tüketim bedelini aşmamak üzere meclislerince belirlenecek miktarda çevre temizlik vergisi alırlar. Atık su ile ilgili çevre temizlik vergisi, su tüketim bedeli ile birlikte tarh ve tahakkuk etmiş sayılır ve bu bedel ile birlikte tahsil edilir. Su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan belediyelerde ise, atık su bedellerinin tahsiline ilişkin uygulama kendi kanunlarındaki hükümlere tabidir.” denilmiş ve son fıkrasında da, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların, İçişleri ve Çevre Bakanlıklarının görüşleri alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı tarafından belirleneceğine işaret edilmiştir.

            Anılan Yasa maddesine ilişkin “Belediye Gelirleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı” Genel Gerekçesinde (Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü; 10.6.1993-Sayı: B.02.0.KKG/101-530/04937), çevre temizlik vergisinin, belediyelerin içinde bulunduğu mali sıkıntılara acil ve kısa vadeli bir çözüm olmak üzere getirildiği belirtilmiş; madde gerekçelerinde ise on ikinci fıkra hakkında, “Belediyeler, belediye meclislerince yapılacak tarifeler üzerinden su tüketim bedelini aşmamak üzere, kanalizasyon hizmetlerinden yararlananlardan belirlenecek miktarlarda ayrıca çevre temizlik vergisi alacaklar, su tüketim bedeli ile birlikte tarh ve tahakkuk ettirilecek bu vergi su bedeli ile birlikte tahsil olunacaktır. Ancak su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan belediyelerde, atık su bedellerinin tahsiline ilişkin uygulama kendi kanunlarındaki hükümlere tabi olacaktır.” denilmiştir.

            Buna göre, yasa koyucu tarafından, mali sıkıntı içinde bulunan belediyelere, katı atıkların toplanması ve atık suların uzaklaştırılması hizmetleri karşılığında gelir sağlamak amacıyla, acil ve pratik bir çözüm olarak çevre temizlik vergisi ihdas edilmiştir.

Buraya kadar yapılan açıklamalar ışığında; su ve kanalizasyon hizmetleri 2560 sayılı İSKİ Kanunu ile düzenlenen büyükşehir belediyelerinin, atık su bedeli uygulaması bakımından 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 3914 sayılı Kanun’la eklenen Mükerrer 44. maddesi ile getirilen çevre temizlik vergisi düzenlemesinin dışında kaldığı, buna karşın su ve kanalizasyon hizmetleri özel bir kanun ile düzenlenmeyen belediyelerin ise atık su bedeli uygulaması bakımından 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 3914 sayılı Kanun’la eklenen Mükerrer 44.

27.10.2010 gün, 27742 sayılı Atıksu Altyapı Ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin ''Tanımlar'' başlıklı 4.maddesinin 1-a fıkrasında ''Abone'' tanımı yapılmış olup, buna göre, Abone: Su ve atık su ve katı atık hizmetlerinden faydalanan ve/veya faydalanacak gerçek veya tüzel kişiyi ifade etmekte, ''Abonelik'' başlıklı 10.maddesinde ise, ''Atık su altyapı yönetimlerinin hizmet vermekle yükümlü olduğu tüm gerçek ve tüzel kişilerin abone olması zorunludur'' hükmü yer almaktadır.

Belirtilen yasal düzenlemeler ve ilgili mahkeme kararları da dikkate alındığında; davalı Merzifon Belediyesi tarafından tesis edilmiş olan işlemin vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülük mahiyetini taşımaması, taraflar arasında adı geçen iş yerinin su aboneliğine tabi bir abonelik ilişkisi bulunduğunun kabulü gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu ücretin idareyle kişi arasında abonman sözleşmesiyle kurulan özel hukuk ilişkisi çerçevesinde ve hizmet karşılığında maliyet-kâr esasına göre idarece belirlenen tarifeye dayanılarak alınan bir ücret olduğu anlaşılmıştır.

Belirtilen durumlar karşısında katı atık toplama bedelinin ödenmesi gerektiği yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davanın adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu dolayısıyla, Samsun 2. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Merzifon Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 9.5.2017 gün ve E:2016/547, K:2017/322 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle   Samsun 2. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Merzifon Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 9.5.2017 gün ve E:2016/547, K:2017/322 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 28.05.2018 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

    Başkan                         Üye                               Üye                              Üye                  

      Nuri                          Şükrü                          Mehmet                          Suna            

NECİPOĞLU                   BOZERAKSU                           TÜRE            

 

 

 

                                            Üye                               Üye                               Üye

                                      Alaittin Ali                 Süleyman HilmiTurgay Tuncay  

                                          ÖĞÜŞ                           AYDIN                          VARLI

Card image

Doç.Dr. Özgür ÖZDEMİR

1973 doğumlu olan Özgür ÖZDEMİR ortaokul ve lise eğitimini Kayseri Fevzi Çakmak Lisesinde tamamladı. Lisans öğrenimini 1996 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nde; Yüksek Lisansını 1999’da, doktorasını 2007’de İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Çevre Mühendisliği Programı'nda tamamladı. 2017 yılında Doçent oldu. İSKİ Bakırköy Şube Müdürlüğü’nde 1996 –1998 yılları arasında Çevre Mühendisi olarak çalıştı. 1998 – 1999 yıllarında Trakya Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak görev yaptı. Eylül 1999 yılında görev yapmaya başladığı Kayseri KASKİ Genel Müdürlüğü’nde mühendis (1999 -2003), Atıksu Arıtma ve Atıksu Ruhsat Denetim Şube Müdürlüğü (2003-2004), Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı (2004-2008), Atıksu Arıtma Dairesi Başkanlığı (2004-2014) görevlerini 2014 yılı Haziran ayına kadar sürdürdü. 24 Haziran 2014 – 04 Haziran 2018 yılları arasında Malatya Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Kurucu Genel Müdürü olarak görev yaptı. 04 Haziran 2018 – 08 Nisan 2019 tarihleri arasında Ankara ASKİ Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulundu. 08 Nisan 2019 – 31 Temmuz 2019 tarihleri arasında Kahramanmaraş KASKİ Genel Müdürü olarak görev yaptı. 2011-2014 yılları arasında Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümünde, 2017-2018 Eğitim döneminde İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümünde, 2018-2019 Eğitim döneminde Yıldırım Beyazıd Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünde uygulamalı dersler veren ÖZDEMİR Kamu üniversite işbirliği ile 8 projede araştırmacı olarak görev almıştır. Çeşitli dergilerde su ve atıksu alanında 15 tanesi uluslararası SCİ dergilerde olmak üzere 87 adet ulusal ve uluslararası makale ve bildirisi yayınlanmıştır. TSE 9001 Kalite Yönetim Sistemi, 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve 18001 OHSAS yönetim sistemlerinde uzman tetkikçi olarak görev almıştır. Kahramanmaraş KASKİ Genel Müdürlüğü görevini yürütmekteyken 1 Ağustos 2019 tarihinde Kayseri Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne Genel Müdür olarak atanmıştır. Evli ve 3 çocuk babası olan ÖZDEMİR İngilizce bilmektedir.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan:

ELEKTRONİK HABERLEŞME SEKTÖRÜNE İLİŞKİN TÜKETİCİ HAKLARI

YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1 –28/10/2017 tarihli ve 30224 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Tüketici Hakları Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“f) Kimlik Doğrulama Yönetmeliği: 26/6/2021 tarihli ve 31523 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektronik Haberleşme Sektöründe Başvuru Sahibinin Kimliğinin Doğrulanma Süreci Hakkında Yönetmeliği,”

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“c) Abonelerin, ilgili mevzuat çerçevesinde belirlenen bilgilerinin kamuya açık rehberlerde yer alıp almamasını talep etme hakkı,”

MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(4) Abone tarafından, kayıtlı olduğu tarife kapsamında sahip olduğu kullanım hakları dışında ücretli arama gerçekleştirilmesi halinde, paket aşımı kullanımları hariç olmak üzere, işletmeci tarafından asgari Kurumca belirlenecek yönlere doğru gerçekleştirilecek aramalar kapsamında aboneye ücret yansıtılacağı hakkında ücretsiz bilgilendirme anonsu verilir. Abone tarafından söz konusu anonsun kaldırılması yönünde talep; müşteri hizmetleri, yazılı başvuru, kısa mesaj veya çevrimiçi işlem merkezi üzerinden işletmeciye iletilebilir.

(5) Elektronik haberleşme hizmetinden faydalanmak isteyen kişilerin, e-Devlet Kapısı üzerinden sorgulama yaparak işletmeci tekliflerini karşılaştırabilmelerine Kurumca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde imkân sağlanır.”

MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci ve onuncu fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) İşletmecinin dönemsel ya da sürekli olarak bir hizmeti yerine getirmeyi veya mal teminini üstlendiği durumlarda tarafların birbirine uygun karşılıklı rızası ile abonelik sözleşmesi yapılır. Abonelik sözleşmeleri, yazılı olarak veya Kimlik Doğrulama Yönetmeliği hükümlerine göre kimlik doğrulaması yapılarak elektronik ortamda kurulur. Abonelik sözleşmesinin elektronik ortamda kurulması halinde, işletmeci tarafından Kimlik Doğrulama Yönetmeliğinin 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde işlem belgesi başvuru sahibine gönderilmeden hizmet sunumuna ve ücret tahakkukuna başlanılmaz. Kurum abonelik sözleşmeleri ile ilgili işletmecilere ilave yükümlülükler getirebilir.”

“(5) Abonelik sözleşmesinin kurulması için gerekli kimlik belgesi veya muadili belgelerin aslının ibrazı istenir. Abonelik sözleşmesi kurulurken, işletmeci abonelik sözleşmesinin yanında;

a) T.C. Kimlik Numarası ya da 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununda tanımlanan Yabancı Kimlik Numarasını haiz ülkemiz makamlarınca verilmiş kimlik belgesinin,

b) (a) bendinde geçen belgeyi haiz olmayan yabancı uyrukluların aboneliklerinde geçerlilik tarihi uygun uluslararası geçerliliği olan kimlik belgesinin,

c) Kurumsal aboneliklerde; yetkili kişinin (a) veya (b) bendinde geçen kimlik belgesi ve temsile yetkili olduğuna dair resmi yetkilendirme belgesi ile birlikte;

1) Vergi Kimlik Numarasını haiz resmi belgenin,

2) Vergi Kimlik Numarasının bulunmaması halinde Merkezi Sicil Kayıt Sistemi numarasını haiz sicil tasdiknamesinin,

3) Merkezi Sicil Kayıt Sistemi numarasının bulunmaması halinde Devlet Teşkilatı Merkezi Kayıt Sistemi numarasını haiz resmi belgenin,

birer örneğini almakla yükümlüdür. İşletmeci tarafından bu belgelerin örneği, asılları üzerinden ve yalnızca uygun elektronik ortama aktarılarak alınır. Abonelik sözleşmelerinin kurulmasına ilişkin Kurum tarafından işletmecilere getirilen diğer yükümlülükler saklıdır.

(6) İşletmeci tarafından sözleşme kurulma aşamasında Kimlik Doğrulama Yönetmeliğinin;

a) 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi,

b) 7 nci maddesinin beşinci fıkrası,

c) 8 inci maddesinin birinci fıkrası,

çerçevesinde işlem yapılması halinde kimlik veya muadili belgenin birer örneği alınmış sayılır.

(7) İşletmeciler, abonelik sözleşmelerini ve sözleşmenin kurulması için gerekli diğer bilgi ve belgeleri kuruluş şekline uygun olarak abonelik süresince ve abonelik sonlandıktan itibaren otuz yıl süre ile muhafaza etmekle yükümlüdür.

(8) Abonenin hattının kullanıma açılabilmesi için, abonelik sözleşmesinin kurulmasına ilişkin belgelerin tam olduğu ve söz konusu belgelerdeki bilgilerin doğruluğu işletmeci tarafından kontrol edilerek gerekli teyit işlemi;

a) Beşinci fıkranın (a) bendi kapsamında belge ibrazı halinde; İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Kimlik Paylaşımı Sisteminden,

b) Beşinci fıkranın (b) bendi kapsamında belge ibrazı halinde; yetkili merci tarafından sağlanan servisten,

c) Beşinci fıkranın (c) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentleri kapsamında belge ibrazı halinde; yetkili merci tarafından sağlanan servisten ya da internet sayfasından,

yapılır. Web servis ile yapılan teyitlere ilişkin işlem kayıtları ile internet sayfası üzerinden yapılan teyitlere ilişkin ekran görüntüleri sözleşmenin mütemmim cüzü olarak elektronik ortamda saklanır. Teyit işlemine ilişkin hususlar Kurum tarafından belirlenebilir.”

“(10) Abonelik sözleşmesi yapılırken rehber hizmetleri için, aboneden ilgili mevzuat çerçevesinde belirlenen bilgilerinin bu rehberlerde yer alıp almayacağına ilişkin tercihleri; rehberlerde yer alacak bilgilere, bu bilgilerin sorgulama/kullanım imkânlarına sözleşmede yer verilmek suretiyle alınır. Sözleşme süresince aboneye rehber tercihlerini değiştirme hakkı tanınır.”

MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(12) İşletmeci, sözleşme kurulmadan önce ayrı bir sayfa olarak kolay ve anlaşılabilir bir sözleşme özetini tüketicinin bilgilendirilmesini teminen ispatlanabilir bir şekilde tüketiciye sunar. Sözleşme özetine ilişkin belgenin bir nüshası işletmeci tarafından tüketiciye kâğıt üzerinde ya da elektronik ortamda gönderilir. Bu özet, sözleşmenin ayrılmaz parçasıdır ve abonenin onayı olmadan değiştirilemez. Sözleşme özetine ilişkin belge asgari olarak aşağıdaki bilgileri içerir:

a) İşletmecinin unvanı, adresi, tüketici şikâyetleri için müşteri hizmetleri dâhil irtibat bilgileri,

b) Hizmet türü,

c) Hizmet numarası,

ç) Tarifenin adı,

d) Cihaz kira bedeli ve benzeri tüm ücretler de dâhil ödenmesi gereken aylık ücret,

e) Kullanım miktarı sınırlı hizmetler için kullanım hakkı/süre bilgisi diğer hizmetler için standart birim ücretler ve varsa diğer faydalar dâhil sunulacak hizmetin temel özellikleri,

f) Hizmet, cihaz ve benzeri tüm ücretler,

g) İnternet erişim hizmetlerinde, ulusal adres veri tabanı deseninde olmak üzere hizmet verilecek adres ve ilgili adreste sunulacak hizmete ilişkin duyurulan veri hızları,

ğ) Tüketicinin engelli belgesini ibraz etmesi halinde sağlanacak faydalara ilişkin işletmecinin internet sayfası linki,

h) Abone tarafından sözleşmede onay verilen tercihlere ilişkin bilgiler,

ı) Sözleşmenin feshi durumunda, hizmet türü ve tarifeye göre aboneden talep edilebilecek ilgili diğer ücretlere ilişkin bilgiler.

(13) Güvenli elektronik imza kullanılanlar hariç olmak üzere yazılı olarak kurulan sözleşmelerde işletmeci Kimlik Doğrulama Yönetmeliğinin 7 nci maddesinin beşinci ve altıncı fıkralarında yer alan süreci, ibraz edilen kimlik belgesinin uygun tipte olmaması halinde ise Kimlik Doğrulama Yönetmeliğinin 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) ve (ç) bentlerinde yer alan süreci işletir.

(14) Beşinci fıkrada belgelerin asılları üzerinden örneği alınarak yapılan aktarım işlemi, doğrudan işletmecinin kendi bilişim sistemlerine, üzerinde kalıcı olarak tarih, saat bilgisi ve gerçekleştirilen işleme ilişkin filigran olacak şekilde yapılır.”

MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci, üçüncü ve yedinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(1) Abonelik sözleşmesinin kurulmasını müteakip, hizmete ilişkin ücretlendirme, hizmetin aboneye fiilen sunulmasıyla başlar.”

“(3) İlgili mevzuat uyarınca kapalı olması esas olan numaralar hariç olmak üzere, abonelik sözleşmesi kurulurken ya da daha sonra abone hattının hizmet türüne göre hangi numara gruplarına kapalı olacağı hususunda işletmeciler abonenin talebi uyarınca işlem yapar.”

“(7) İşletmeciler; bu Yönetmelik kapsamında;

a) Abone ile yazılı olarak veya Kimlik Doğrulama Yönetmeliği hükümlerine göre kimlik doğrulaması yapılarak elektronik ortamda kurulan sözleşme, taahhütname gibi belgelere,

b) Aboneden müşteri hizmetleri, kısa mesaj, mobil uygulama, SIM menü ve benzeri yöntemler aracılığıyla alınan irade beyanlarına ilişkin işlem kayıtlarına,

Kurum düzenlemelerine uygun olarak ve güvenliği sağlamak kaydıyla çevrimiçi işlem merkezi üzerinden erişim imkânı sağlar.”

“(13) 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla, müşteri hizmetleri üzerinden Kimlik Doğrulama Yönetmeliği kapsamı dışında gerçekleştirilen ve ilgili mevzuat uyarınca abone onayı gerektiren işlemlerde, işletmecilerce arayan/aranan kişinin ilgili abone olduğuna dair kimlik doğrulaması yapılarak işlem gerçekleştirilmesi sağlanır.

(14) Mobil haberleşme hizmeti sunan işletmecide, abone adına birden fazla abonelik sözleşmesinin bulunması halinde, abonenin söz konusu sözleşmelere kayıtlı hatlardan birisini diğer hatlarından gerçekleştirilecek tarife değişikliği, ek paket satın alınması ve benzeri tüm abonelik işlemleri için tek yetkili hat olarak belirleyebilmesine işletmeci tarafından imkân tanınır. Bu kapsamda, yetkili hat tarafından yönetilmesi yönünde tercih bildirilen diğer hatlara ilişkin ilgili mevzuat uyarınca abone onayı gerektiren işlemlerde yetkili hattan onay alınır. Yetkili hattın abonelik sözleşmesinin feshedilmesi halinde diğer hatların yetkili hat tarafından yönetilme yetkisi kalkar. Bir hattı olan abonenin ikinci hat edinmesi durumunda, bu fıkrada tanınan imkâna ilişkin kısa mesaj yoluyla bilgilendirme yirmi dört saat içinde iki hatta da yapılır.”

MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Kurum, resen veya şikâyet üzerine abonelik sözleşmelerini işletmecilerden isteyebilir. Kurum, işletmeciler ile tüketiciler arasında kurulan abonelik sözleşmelerini inceler ve değiştirilmesi uygun görülen hususları işletmeciye bildirir. İşletmeci, söz konusu değişiklikleri on beş gün içinde yerine getirir. Kurum gerekli gördüğü hallerde işletmeciye ek süre tanıyabilir.”

MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(7) İşletmeci, tarifeleri tüm mecralarda aynı ve tekil bir isimle tanıtır. Her bir tarife için, tekil bir isim belirlenir ve abonelerin tarifelere dair detaylı bilgilere söz konusu tekil ismi kullanarak erişebilmesine imkân sağlanır.

(8) İşletmeci internet sayfasında asgari olarak, tüm tarifeleri için detaylı bilgilere, geçerlilik tarih aralıkları ve ismi ile birlikte;

a) Yeni abone alımına açık tarifeler,

b) Yeni abone alımına kapalı ancak aktif abonesi olan tarifeler,

c) Son iki yıl içinde yürürlükten kaldırılan tarifeler,

başlıkları altında yer verir.

(9) İlgili mevzuat uyarınca abone onayı gerektiren işlemlere ilişkin olarak;

a) Bu işlemlere yönelik onaylar ayrı ayrı alınır, aynı/tek onay altında birleştirilemez.

b) Yalnızca yurt dışını arama, yurt dışı dolaşım faydası içeren bir paket satın alma halleri hariç olmak üzere, bir sözleşmenin, taahhüdün, tarifenin, paketin veya kampanyanın kabulüyle bu işlemlere yönelik onay verilmiş sayılmaz.

c) Aboneye indirim veya ek fayda sağlanması karşılığında bu işlemlere yönelik abone onayı talep edilebilir.”

MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(9) İşletmeci, taahhüt alınmadan önce ayrı bir sayfa olarak kolay ve anlaşılabilir bir taahhüt özetini tüketicinin bilgilendirilmesini teminen ispatlanabilir bir şekilde tüketiciye sunar. Taahhüt özetine ilişkin belgenin bir nüshası işletmeci tarafından tüketiciye kâğıt üzerinde ya da elektronik ortamda gönderilir. Bu özet, taahhütnamenin ayrılmaz parçasıdır ve abonenin onayı olmadan değiştirilemez. Abonelik sözleşmesi kurulması esnasında taahhüt verilmesi halinde taahhütname özeti sözleşme özeti içerisinde yer alabilir. Taahhütname özetine ilişkin belge asgari olarak aşağıdaki bilgileri içerir:

a) Takvim ayı olarak taahhüdün süresi,

b) Tarifenin taahhütsüz ücreti ve varsa taahhüt süresi boyunca ödenecek ortalama aylık ücreti,

c) Fesih halinde abone tarafından katlanılmak zorunda kalınabilecek tutarlara ilişkin;

1) Azami cayma bedeli,

2) Asgari cayma bedeli,

3) Taahhüt süresindeki her günün cayma bedellerinin ayrı ayrı hesaplanarak toplanmasından elde edilen tutarın taahhüt gün sayısına bölümü ile ortaya çıkacak ortalama cayma bedeli.

ç) Söz konusu taahhüt yeni bir abonelik kapsamında değil ise önceden verilen sözleşme özetinde yer alan diğer bilgiler,

d) Diğer faydalar.

(10) İşletmeci ile abone arasında belirlenen taahhüt süresi yirmi dört ayı geçemez.

(11) İnternet erişim hizmetlerinde sözleşme özetinde yer alan ilgili adreste sunulacak hizmete ilişkin duyurulan veri hızları da dikkate alınarak Kurum tarafından belirlenecek Adrese Dayalı İnternet Hız Ölçümlerine ilişkin düzenlemelerde tespit edilen kriterlerin sağlanamaması halinde; abone tarafından cihazın kalan bedeli hariç herhangi bir cayma bedeli ödenmeksizin taahhütlü abonelik feshedilebilir.

(12) İşletmeci tarafından, taahhüde aykırılık oluşturan hususlara, açık, sade ve anlaşılabilir şekilde siyah koyu harflerle taahhütnamede yer verilir. Abone tarafından gerçekleştirilen işlemin taahhüde aykırılık oluşturan hususlar arasında yer alıp almadığının açıkça tespit edilemediği hallerde, abone lehine yorum esastır.

(13) İşletmeci tarafından, taahhüt süresi sonunda farklı bir taahhüde kayıt yaptırmamış aboneler, taahhüt süresinin sona erdiği ve taahhütsüz fiyatlar üzerinden hizmet almaya devam edeceği hususlarında kısa mesaj veya arama yoluyla bilgilendirilir.”

MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Mücbir sebepler dışında işletmeciler tarafından hizmetin kesintisiz olarak sürdürülmesi esastır. Hizmetin sunumu:

a) Tüketici menfaatinin korunması amacıyla hizmetin mutat kullanım düzeyinin çok üzerinde olduğunun tespiti durumlarında aboneye bilgi verilerek kısıtlanabilir veya durdurulabilir. Aboneye bilgi vermenin mümkün olmadığı ve kısa süre içinde müdahale edilmesi gereken hallerde tüketici menfaatinin korunmasını teminen aboneye bilgi verilme zorunluluğu aranmayabilir.

b) Faturanın son ödeme tarihinde ödenmemesi halinde, abone bilgilendirilerek kısıtlanabilir ya da öncelikle kısıtlanma uygulanmak üzere durdurulabilir.

(2) Hizmetin;

a) Kısıtlanması: Abone hattının acil arama hizmeti ve işletmeci müşteri hizmetleri numarası hariç olmak üzere, giden aramalara ve kısa mesajlara kapatılması şeklinde, internet erişim hizmetlerinde, internet bağlantı hızının düşürülmesi veya asgari olarak abonenin borcunu ödemesine imkân verecek şekilde bazı internet sayfalarına erişim sağlanması,

b) Durdurulması: Abone hattının, acil arama hizmeti hariç olmak üzere, gelen ve giden aramalar ile kısa mesajlara kapatılması ve internet erişim hizmetlerinin durdurulması,

şeklinde uygulanabilir.

(3) Hizmetin kısıtlanması ve durdurulması uygulamalarına ilişkin olarak:

a) Hizmet kısıtlanmadan veya durdurulmadan makul bir süre öncesinde aboneler kısa mesaj, arama veya sesli yanıt sistemi yöntemlerinden biri ile;

1) Hizmetin kısıtlanma veya durdurulma gerekçesi ve kriterleri,

2) Hizmetin kısıtlandığı veya durdurulduğu sürelerin, varsa taahhütname bitiş tarihini etkileyip etkilemediği,

3) Açma kapama ücreti uygulanacak durumlar için asgari yedi gün önce olacak şekilde borcun ödenmemesi halinde kısıtlama ya da durdurma işleminin yapılacağı tarih bilgisi ve alınacak açma kapama ücreti tutarı,

4) Kısıtlanma veya durdurulmanın kaldırılma zamanı ve şartları,

hakkında bilgilendirilir.

b) Hizmetin kısıtlandığı dönemde, aboneye en fazla kısıtlamanın başladığı tarihi takip eden ilk fatura kesim tarihine kadar ücret yansıtılabilir. Yeni fatura döneminin başlaması ile birlikte, hizmet durdurulur veya hizmetin durdurulması uygulamasında olduğu gibi ücret yansıtılmaksızın, hizmet kısıtlı olarak sunulmaya devam edilir.

c) Faturanın son ödeme tarihinde ödenmemesi nedeni ile hizmetin durdurulması durumunda, hizmetin durdurulduğu tarihten itibaren aboneye cihaz ücreti ve telsiz kullanım/ruhsatname ücreti hariç herhangi bir hizmet bedeli yansıtılmaz. Ödeme yapıldıktan sonra en geç yirmi dört saat içinde hizmetin sunumuna devam edilir.

ç) İşletmeci tarafından, abonenin faturasını ödememesi nedeni ile hizmetin kısıtlanması/durdurulması ve hattın tekrar hizmete açılması durumunda, bir takvim yılındaki ilk açma-kapama işlemi için aboneye herhangi bir ad altında ücret yansıtılamaz.

d) Faturanın son ödeme tarihinde ödenmemesine rağmen hizmeti kısıtlamaksızın veya durdurmaksızın devam etmek isteyen işletmeci, her fatura dönemi için ayrı ayrı olacak şekilde ancak gerekli bilgilendirmeyi yaptıktan sonra abonenin ispatlanabilir irade beyanını alarak hizmet sunumuna ve ücret tahakkukuna devam edebilir.

e) Abonenin faturasını ödememesi nedeni ile hizmetin kısıtlanması ve durdurulması süreçleri ile ilgili ayrı ayrı olacak şekilde, ödenmemiş fatura adedi ve gecikme süresi gibi hizmetin kısıtlanması veya durdurulması sürecini başlatan somut kıstaslar, bu madde kapsamında düzenlenen diğer hususlarla birlikte kolay erişilebilir bir şekilde işletmeci internet sayfasında yer alır.”

MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 19 uncu maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) İşletmeciler, abonenin ispatlanabilir irade beyanı doğrultusunda; mali mevzuata uygun olarak düzenlenen faturayı posta ile veya asgari olarak fatura tutarı ve son ödeme tarihini içeren fatura bilgilerini kısa mesaj veya elektronik posta yöntemi ile son ödeme tarihinden önce abonelere ulaşacak şekilde ücretsiz olarak göndermekle yükümlüdür. Fatura gönderilmesine ilişkin tercihin alınamadığı durumlarda kısa mesaj yöntemi kullanılır. Fatura bilgisinin elektronik posta veya kısa mesaj ile gönderilmesi durumunda:

a) Söz konusu gönderme işlemi son ödeme tarihinden en az yedi gün önce aboneye ulaşacak şekilde ücretsiz olarak yapılır.

b) Kısa mesaj veya elektronik posta içerisinde, asgari elli adet rassal karakter içeren ve işletmeci internet adresi altında yer alan tek biçimli kaynak bulucusu (URL) olacak şekilde abonenin ilgili faturasının görselini doğrudan görüntüleyebileceği internet sayfasının linki yer alır.”

“(3) İşletmeci elektronik ortamda gönderilen fatura veya kullanım detayı/ayrıntılı fatura için aboneden ücret talep edemez. Kullanım detayı/ayrıntılı fatura bilgilerinin elektronik ortamda gönderilmesi durumunda birinci fıkranın (b) bendindeki usul uygulanır.

(4) İşletmeciler güvenliği sağlamak kaydıyla Kurum tarafından ayrıca belirlenmediği sürece, abonelerin bir yıllık fatura ve kullanım detayı/ayrıntılı fatura bilgilerine çevrimiçi işlem merkezi üzerinden ücretsiz olarak erişebilmelerini temin eder.”

MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin birinci ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Aboneler abonelik sözleşmelerini her zaman ücretsiz olarak sona erdirebilir. Aboneler, abonelik sözleşmelerini feshetmek istedikleri takdirde bu taleplerini;

a) İşletmeci ya da adına abonelik sözleşmesi yapmaya/işlemlerini yürütmeye yetkili temsilcisine yazılı olarak yapmak,

b) Teyit edilmiş olmak kaydıyla işletmecinin faks numarasına göndermek,

c) Güvenli elektronik imza ile gönderilip saklanabilen metinler kullanmak,

ç) e-Devlet Kapısını kullanmak,

d) İşletmecinin çevrimiçi işlem merkezini kullanmak,

e) İşletmecide kayıtlı bulunan elektronik posta adresini kullanarak başvuruda bulunmak,

f) İşletmecinin müşteri hizmetlerini kullanmak,

g) Kurum tarafından belirlenebilecek diğer yöntemleri kullanmak,

suretiyle işletmecilerine iletirler. Fesih taleplerinde abonenin kimlik belgesi, kimlik bilgileri kontrol edilerek veya abonenin kimliği doğrulanarak fesih taleplerinin her şartta alınması sağlanır.”

“(5) Fesih işleminden sonra işletmeci geri kalan alacakları için borcu olan aboneye abonenin fesih talep tarihinden sonra en geç dört ay içinde son fatura gönderir. Bu süre sınırı, son faturaya uygulanan gecikme faizi ve yasal takipten doğan faturalar için geçerli değildir. Son faturanın süresi içerisinde ödenmemesi halinde, 19 uncu maddenin altıncı fıkrasında geçen son uyarıdan en az yedi gün önce işletmeci, başlığında adının geçtiği ve içeriği Kurum tarafından belirlenebilecek kısa mesaj ile asgari son fatura borcunun ödenmemiş olduğu ve borcun ödenmemesi halinde yasal takip başlatılacağı bilgisini abonenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya yabancı kimlik numarası adına kayıtlı tüm aktif mobil numaralarına, mobil telefon hizmeti sunan işletmeciler vasıtasıyla gönderir.”

MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(2) Değişiklik süreci, abonenin talebi üzerine abonesi olmak istediği internet servis sağlayıcı tarafından yürütülebilir. Abonenin talebi, yazılı olarak veya Kimlik Doğrulama Yönetmeliği hükümlerine göre kimlik doğrulaması yapılarak elektronik ortamda oluşturulan talep formu ya da abonelik sözleşmesinde vereceği onay şeklinde olabilir.”

MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

Yetkili hat bilgilendirmesi

GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinin on dördüncü fıkrasının yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üç ay içinde, aynı işletmecide birden fazla hatta sahip olan abonelere ilgili fıkrayla tanınan imkâna ilişkin kısa mesaj yoluyla bilgilendirme yapılır.”

MADDE 15 – Bu Yönetmeliğin;

a) 1 inci, 2 nci, 4 üncü, 7 nci, 12 nci, 13 üncü, 15 inci ve 16 ncı maddeleri 1/3/2022 tarihinde,

b) Diğer hükümleri 31/12/2022 tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 16 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanı yürütür.

Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

28/10/2017

30224

RESEN ABONELİK İŞLEMİ İLE SONRAKİ MALİK ABONELİK ÖNCESİ KAÇAK SU KULLANIMINDAN SORUMLU TUTULAMAZ.

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2017/3-1516
KARAR NO   : 2020/533

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ              :
Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                         : 11/03/2015
NUMARASI                 : 2014/457 - 2015/87
DAVACI                       : M.A. vekili Av. S.A.B.
DAVALI                       : İSKİ Genel Müdürlüğü vekili Av. S.G.

1. Taraflar arasındaki “abonelik sözleşmesinin iptali ve menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Bakırköy 8. Asliye Hukuk mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:

4. Davacı vekili 05.09.2012 havale tarihli dava dilekçesinde; dava dışı Mehmet A. adına olan davaya konu dükkânların tapu kayıtlarının mahkeme kararı ile müvekkili adına tescilinin sağlandığını ancak kararın kesinleşip icra kanalıyla tahliyesinin zaman aldığını, müvekkilinin yeni malik olması nedeniyle davalı tarafından resen abone yapıldığını ve söz konusu abonelikten dolayı da toplam 7.389,00TL su borcu tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin resen aboneliğini gerektirir herhangi bir durumunun bulunmadığını ileri sürerek aboneliğin iptali ile davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı: 

5. Davalı vekili 02.10.2012 havale tarihli cevap dilekçesinde; davacının yeni malik olması nedeni ile müvekkili tarafından resen abone yapıldığını, abonelik sözleşmesi gereğince kullanılan sudan sorumlu tutulması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme Kararı: 

6. Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.10.2013 tarihli ve 2012/407 E., 2013/455 K. sayılı kararı ile; 9.60.5 nolu abonelik sözleşmesinin dava konusu taşınmazlara daha önce malik olan Mehmet A. adına yapıldığı, bilahare davacı tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda taşınmazların önceki abone Mehmet A. adına olan kaydın iptali ile davacı adına tescil edildiği, davalı idare tarafından yeni malik olan davacının talebi ve herhangi bir haklı neden olmadan resen abone yapıldığı, davacının malik olduktan sonra muhtelif tarihlerde kuruma yazılı müracatına rağmen aboneliğinin iptal edilmeyip borç tahakkuk ettirildiği, abonelik sözleşmesinin özel hukuk hükümlerine göre tarafların karşılıklı iradesi ile yapılması gerektiği, davacının resen abone yapılmasını gerektirir yasal bir durumu bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

7. Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 30.06.2014 tarihli ve 2014/2400 E., 2014/10578 K. sayılı kararı ile; 

“İSKİ Tarifeler Yönetmeliği'nin 36.

Ayrıca, HUMK.nun 275. (HMK 266) maddesi hükmüne göre, seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerektiği kuşkusuzdur. 

Somut olaya gelince; yargılama sırasında bilgisine başvurulan bilirkişi sayaçtan geçen 1096 m3 su üzerinden kaçak su bedelini belirlemiş ve 7.624,00 TL'den davacının sorumlu olduğunu, 2008/8-2008/9 ve 2008/9 mükerrer faturalardan dolayı ise (bu tarihler itibariyle) abone olan kişilerin sorumlu olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, bu rapordaki görüşlere itibar edilmeyerek davanın kabulü ile kaçak su borcunun bulunmadığına karar verilmiştir. Bu tespitler çerçevesinde özel ve teknik bilgi gereksinimi nedeniyle başvurulan bilirkişi raporunun benimsenmediği durumlarda mahkemece yeni bir bilirkişiden rapor alınması gerekmektedir.

Kaçak su bedelinin yukarıda açıklanan yönetmeliğin 36. maddesi hükmünde açıklanan yönteme göre, keşif yapılarak, 04.07.2008 tutanak tarihinde fiilen kullanan kişilerin belirlenmesi ve gerekirse davalının işyerinin ticari defterleri de incelenerek kaçak su kullanan birimin türüne, niteliklerine ve çalışan kişi sayısına göre sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı nitelendirilerek eksik araştırma ve soruşturma ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan hukuki ve maddi olgular dikkate alınarak, mahkemece taraflarca sunulan tüm deliller toplandıktan sonra dava dosyasının kaçak su kullanımı konusunda uzman olan mühendis bir bilirkişi eşliğinde davalıya ait işyerinde keşif yapılarak işyerinin tutanak tarihindeki fiili kullanıcısı ile büyüklüğü, kaçak su kullanan birimin türü, nitelikleri, çalışan kişi ve müşteri sayısı gerekirse davalının defter ve belgeleri de incelenmek suretiyle duraksamasız saptanmalı, daha sonra uzman bilirkişiden yönetmelikteki esaslar da değerlendirilerek kaçak kullanım olup olmadığı var ise alacağın miktarının belirlenmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı ve sonucuna uygun karar verilmelidir.” gerekçesiyle karar oy birliğiyle bozulmuştur.

Direnme Kararı:

9. Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.03.2015 tarihli ve 2014/457 E., 2015/87 K. sayılı kararı ile; kaçak su tutanağının tutulduğu zemin katta yer alan tekstil atölyesinin bizzat davalı idare tarafından da tespit olduğu üzere dava dışı Mehmet A.'ın tasarrufunda bulunduğu, davacının ancak tapu iptal ve tescil davasından sonra 05.07.2008 tarihinde taşınmazına fiili hakimiyet sağladığı, davacının kullanmadığı kaçak sudan dolayı yalnızca tapu maliki olması nedeniyle sorumlu tutulduğu, haksız fiil hükümlerine göre de kaçak suyu kullanan kişinin sorumlu olması gerektiği, Bağcılar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen 05.10.2004 tarihli ve 2002/2162 E., 2004/631 K. sayılı kararına göre dava konusu taşınmazın imara aykırı olarak inşa edildiğinin sabit olduğu ancak İSKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 45/3 maddesine göre imar mevzuatına aykırı yapılar için resen abonelik yapılamayacağının düzenlendiği, davacının kaçak su bedelinden sorumlu tutulmasını gerektirir hiç bir yasal dayanak bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, davacının resen abone yapılmak suretiyle kaçak su bedelinden sorumlu tutulup tutulamayacağı burada varılacak sonuca göre kaçak kullanım olup olmadığının varsa miktarının tespiti yönünde keşif yapılarak uzman bilirkişilerden rapor alınmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

III. ÖN SORUN

12. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce, mahkemenin direnme adı altında verdiği kararın gerekçesinde, ilk kararda belirtilmeyen hususlara da değinilmesinin bozmayı karşılamak amacıyla mı yoksa yeni hüküm mahiyetinde mi olduğu ve burada varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Özel Dairece mi yoksa Hukuk Genel Kurulu tarafından mı yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak ele alınıp incelenmiş, mahkemenin direnme kararının Özel Daire bozma kararını karşılayacak nitelikte gerekçeler ihtiva ettiği, yeni hüküm mahiyetinde olmadığı sonucuna varılarak ön sorun aşılmış, işin esasının incelenmesine geçilmesine oy birliği ile karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

13. Uyuşmazlığın çözümünde kaçak su ve resen abonelik kavramlarına değinilen, davaya konu kaçak su ve usulsüz su kullanım tutanağı tarihinde (2008) yürürlükte olan İSKİ Tarifeler Yönetmeliği’nin 36. maddesinde “Kaçak ve Usulsüz Su Kullanmak” başlığı altında : 

“36.1. Abone olmaksızın İSKİ ‘ye ait su taşıyan borulardan veya yer altı suyu kaynaklarından herhangi bir teknik düzenle su almak kaçaksu kapsamına girer.Bu durum zabıtla tespit edilir, kaçaksu kullanımı kaldırılır. Kaçaksu kullanımını asgariye indirmek veya kaçaksu kullananları abone yapmak için kaçaksu kullanımının tespiti, miktarı süresi ve tarifesi hakkında değişiklik yapmaya Yönetim Kurulu yetkilidir.

36.2. Kaçaksu kullanma süresinin tespiti; Kaçaksu kullanma, süresi, ölçü sisteminin mühür altına alındığı tarih, son endex tespit tarihi suyun kesildiği tarih, abonman sözleşmesi imza tarihi, varsa daha önce kaçaksu kullandığına ait tutanağın tarihi, binaya yeni taşınılmış ise yerleşme tarihi, ana hattan bağlantı yapıldığı tarih ve bilenlerin yazılı ve imzalı beyanları ile İSKİ’ce belirlenecek diğer tespit şekillerinde dikkate alınarak tespit edilir. Hesaplanan sürenin 90 günden fazla olması durumunda inandırıcı delil ve belgelerle ispatı ve ibrazı gereklidir. Bunun mümkün olmaması durumunda kaçaksu kullanım süresi abone olanlar için endex okuma periyodu, olmayanlar için, 90 gün kabul edilir ve hesaplamalar bu süre üzerinden yapılır. Süre tespitinde kullanım yerinin çalışma özelliği de göz önüne alınır ve kaçaksu kullanım süresi 1 yılı geçemez. Aynı abonede mükerrer kaçaksu kullanımı tespit durumunda, kaçak tarifesinin 2 katı dikkate alınarak hesaplama yapılır. Ayrıca bu abone hakkında kanuni işleme geçilir.

36.3. 20.05.1997, 1997/307 kaçak su kullanan konut ve (29.2) maddesi dışında kalan işyerlerinden 36.3. maddesine göre tespit edilen kaçaksu kullanım süresi için birim başına günde 0.5 m3 su tükettikleri varsayılarak işyerlerinde işyeri tarifesi birim fiyatının %50 fazlası, konutlarda ise konut tarife grubunun 2. kademesinden kaçaksu bedeli hesaplanarak tahsil edilir. Abone ile res'en sözleşme yapılır.

İnşaatlarda ise tespit tarihindeki inşaat alanının 3/10’u kadar su (m3) tükettiği varsayılarak işyerlerine uygulanan kaçaksu birim fiyatının 2 katı fiyattan kaçaksu bedeli hesaplanarak tahsil edilir. Yapılan inşaat, ruhsatlı ve imara uygun ise abone yapılır. Uygun değilse kaçaksu bedeli tahsil edilerek kaçaksu hattı iptal edilir.

Kaçaksu tespit tarihinden önce inşaatında hazır beton kullandığını belgeleyenlerden hesaplanan kaçaksu m3 miktarı 0.70 ile çarpılır ve bulunan bu rakam üzerinden kaçaksu bedeli hesaplanır.

36.4. Kaçaksu kullanan Sanayi ve 29.2. maddesinde belirtilen işyerlerinde kaçaksu tahakkuklarında birim fiyat olarak ait olduğu tarife grubunun % 50 fazlası alınır.

36.4.1. Sözleşmeli olup, sayacı devre dışı bırakarak kaçaksu kullanan müşterilerin son bir yıllık yeterli ve düzenli sayaçlı sarfiyatlarının ortalaması alınarak (ancak yeterli averajı bulunamadığı durumlarda geçmiş yıllara dönülür) 36.4. maddesine istinaden kaçaksu cezası hesaplanır.

36.4.2. Sözleşmeli olup sayacı ve tüketimleri şüpheli olan müşterilerin tesisatına yeni sayaç takılır. Sökülen sayaca 15 iş emri (sayacı ölçüye çıkart) düzenlenir. Raporun sonucuna göre, sayaç müdahaleli ise 36.4.1. maddesine istinaden kaçaksu cezası tahakkuk ettirilir. Sayaç müdahalesiz ise yönergede belirlenecek yeterli izleme dönemi sonucunda tespit edilecek averaj baz alınarak, geçmiş dönem eksik tahakkukları tamamlanır.

15 iş emri (sayacı ölçüye çıkart) çıkartılan ve damga mührü kopuk olması sebebi ile muayeneye alınmayan sayaçların İSKİ Sayaç Atölyesinde mekanik muayenesinin yapılması ve rapor tanzim edilmesi gerekir.

36.4.3. Sözleşmesiz sayaçsız kaçaksu kullananlara kaçaksu tutanağı düzenlenir.

Res’en mukavele yapılarak sayaç takılır. Kaçaksu kullanan birimin türüne, niteliklerine ve çalışan kişi sayısına göre yönergede belirlenecek yeterli izleme dönemi sonucunda tespit edilecek averaj baz alınarak 36.4. maddesine istinaden kaçaksu cezası tahakkuk ettirilir.

36.4.4. Kaçaksu bedelini ödemeyenler hakkında kanuni işlem yapılır.

36.5. Şube yoluna motor bağlayarak şebekeden su çeken aboneden (36.2) (36.3) ve (38.4) fıkrasında belirtilen şekilde ceza bedeli hesaplanarak tahsil edilir. Motor sökülür. Ceza bedelini ödemeyen abonenin sözleşmesi feshedilir. Teminatı borcuna mahsup edilerek şube yolu sökülür.

36.6. İbadathanelerin kendi ihtiyaçları için (temizlik WC, Gasilhane, Çevre sulaması gibi) kullanılan sulardan ücret alınmaz. İbadethanelerde usulsüz ve kaçaksu tahakkuku yapılamaz, ancak ibadethanelerden usulsüz su kullananların suyu kesilir ve res'en abone yapılır.

36.7. Belediyelere ait Park ve Bahçelerde usulsüz kullanan özel şahıs ve şirketlere ait birimler res'en abone yapılır.

36.8. Kuyu ve tanker suyunu kaçak olarak kullananlardan 36.4 ncü madde uygulanarak, kendi grubunun birim fiyatları üzerinden tarife hesaplanarak tahsil edilir.

GEÇİCİ MADDE:

İSKİ kaçaksu bağlantısı yaparak ruhsatlı ve imar mevzuatına uygun yapılarda su kullananların abone olmalarını sağlamak için tek taraflı ve re’sen abone yapabilir imarsız ve ruhsatsız yapılar için yapılan resen mukavele kişiye kazanılmış hak teşkil etmez. bu şekilde bir uygulamanın yararlanma şartları, süresi ve kapsamı Yönetim Kurulu’nca kararlaştırılır ve ilan edilir.” şeklinde kaçak ve usulsüz su kullanılması hâlinde yapılacak işlem ve yaptırımı düzenlenmiştir. 

14. Her ne kadar Özel Dairece kaçak su kullanımının sabit olduğu gerekçesiyle malik olarak davacı sorumlu görülmek suretiyle bozma kararı verilmişse de; davacı davaya konu kaçak su kullanımının yapıldığı tespit edilen aboneliğin (abone no 9.60.5) bulunduğu taşınmazların mülkiyetini hükmen tescil suretiyle 01.09.2006 tarihinde edinmiş ancak taşınmazın tahliye edilememesi nedeniyle dava dışı üçüncü kişiye kiraya verildiği 05.07.2008 tarihine kadar fiili hakimiyet kuramamıştır. Nitekim, davalı İSKİ tarafından 04.07.2008 tarihinde kaçak su kullanım tutanağı düzenlenirken suyu kullananın dava dışı Mehmet A. olduğu tespit edilmiş, akabinde de kaçak suyun bu kişi tarafından kullanılmış olduğunun tespitine dayanılarak 17.07.2008 tarihinde dava dışı Mehmet A. ile resen abonelik sözleşmesi (abone no 9.60.5) düzenlenmiş, sonrasında, davacının malik olduğunun öğrenilmesiyle sadece abonelik isminin değiştirilmesi suretiyle davacı ile resen abonelik ilişkisi kurulduğu ve davacının davaya konu fatura bedellerinden sorumlu tutulduğu anlaşılmaktaysa da; kaçak suyu kullananın davacı olmadığı ve kaçak su kullanım tutanağının düzenlediği tarihte davacının aboneliğinin bulunmadığı açıktır. 

15. Açıklanan hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının kullanılan kaçak sudan sorumlu olmadığına, dolayısıyla aboneliğin iptaline ve davaya konu fatura bedellerinden dolayı borçlu olmadığının tespitine dair verilen direnme kararı yerindedir.

16. Bu nedenle; usul ve yasaya uygun direnme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA,

Aşağıda dökümü yazılı (378,47TL) harcın temyiz edenden alınmasına,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.07.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası