iletişimin ekonomi politiği pdf / (PDF) İletişimin Ekonomi Politiği-Bernard Miège | Kadir Yoğurtçu - Academia.edu

Iletişimin Ekonomi Politiği Pdf

iletişimin ekonomi politiği pdf

Bernard Miège Stendal Grenoble 3, Üniversitesi ĠletiΒim AraΒtırmaları Grubu HERMÈS 38, 2004, ss.46-54. İLETİŞİMİN EKONOMİ POLİTİĞİ1 ĠletiΒim ve enformasyon bilimleri ile ekonomi politik bilimi (metinde bu kavramı karΒılamak üzere EPC kısaltması kullanılacaktır.) arasındaki bağı kurmak, özellikle de birbirleriyle ve diğer disiplinlerle olan ilgilerini oluΒturmak adına hangi baΒlık kullanılabilir? Bu soruyu sormakla Βimdiden konuya girdiğimizi varsayabiliriz. Öyle ki, bir yandan yaklaΒık 30 yıllık bir süreç boyunca birbirini izleyen olasılıkların geliΒimini, diğer yandan bir ayrıcalıklı olduğuna vurgu yapmasıyla belirginleΒen düΒünsel bir akımın temsilcilerinden birisi olarak nitelendirilmiΒ (yetki verilmiΒ ?) olma olgusunu anlamaya çalıΒacağız. Hatta bunun ĠletiΒim Bilimlerinin disiplinlerarası tarihine de katkıda bulunacağımı hiç çekinmeden itiraf edeyim. [ Meyriat ve Miège, in Boure 2002). Zira doğrudan ve dolaylı bilgiye dayandırılmıΒ, tarihsel çalıΒmalara ıΒık tutan bir yöntembilimi temel alan böylesi bir katkı doğal olarak eleΒtiriye de açıktır. Uzun zamandan beri odaklanılan düΒüncelerden biri de benim ĠletiΒimin Ekonomi Politiği üzerine söz sahibi olduğum düΒüncesidir. Özellikle belirtmem gerekirse benim ĠletiΒimin Ekonomi Politiği ile ilgili olarak tanımlar yapmak gibi bir çabam hiçbir zaman olmadı ve bu akıma hiçbir suretle bir göndermede de bulunmadım. ( „iletiΒimsel düΒünce‟ adlı iletiΒim ve biliΒim kuramlar tablosunun zorunlu olarak yer aldığı bir çalıΒma hariç). Bu tanımsızlığın nedenleri Βüphesiz bu makalenin sonuç bölümünde daha iyi görülecektir. Kaldı ki ĠletiΒimin Ekonomi Politiği, ĠletiΒim Bilimlerinde pek az tanım bulmaktadır. Bu durum her Βeyden önce düΒüncelerin yayılım süreci çoğunlukla sınırlı bir Frankafon çevre ile ( altıgen görüΒ) sınırlı kalmakta, filtre görevi gören dıΒ etkenler sıkı bir Βekilde kontrol altına alınmaktadır. Ortaya Çıkış ve Yöndeşme ĠletiΒimin Ekonomi Politiğinin 1960‟ların sonunda ortaya çıktığı özellikle de 1970‟lerde geliΒim gösterdiği genel olarak kabul görmektedir. Özellikle bazı önemli yazarların katkıları 1 Bu makale Fransızca aslından Dr. Kadir YOĞURTÇU tarafından çevrilmiΒtir. 1 olmakla birlikte ilk çalıΒmanın 1957‟de yapıldığını görüyoruz. (Schiller H. L, 1969 et 1976; Guback, 1969;Smythe, 1977; Williams, 1975;Garnham, 1979; Mattelart ., 1976; Schiller H. L, 1979, Nordenstreng ile; Hamelink, 1983; Murdock, 1979).Tam olarak bu yaklaΒımın temellerinin atıldığı bir metnin varlığından ve özellikle kuramsal yaklaΒımları tümden ele alan temel bir çalıΒmadan söz etmemiz mümkün değildir. Vincent Mosco, iletiΒimin ekonomi politiğinin geliΒim süreci adına yoğunlaΒtırdığı düΒüncelerini, belgesel özellikler gösteren bir eserle (Mosco, 1996) sosyal yaΒamdaki sürdürülebilir yeniden üretimin ve kontrol fenomenlerinin incelenmesi ve üretimin analizini yapmak ve özellikle kaynakların mübadelesinin, dağıtımının toplumsal iliΒkiler ağındaki dolaΒımına yeniden katılımını sağlamak amacıyla, eleΒtirel, geleneksel ve yeni- geleneksel kuramlar ekseninde yeniden kaleme almayı denemiΒtir. Yukarıda adı geçen yazarlar ve diğerleri Marks‟ın çözümlemelerinden esinlenerek her Βeyden önce baskın ve bunaltıcı bir ekonomi yaklaΒımıyla mücadele etmiΒ, direnen Ortodokslarla karΒılaΒtırdığımızda özellikle tüketim ürünlerine, toplumsal aktörlerin üretim faaliyetlerine, tahakkümün ve eΒitsizliklerin yarattığı olgulara, kurumsal yapıların farklılıklarına vurgu yapan çoğunluğu ekonomist fakat diğer sosyal bilimlerden farklı (günümüzde de geçerli olan) bir ekonomi anlayıΒını benimsemiΒ akademisyenlerdir. Her ne olursa olsun bu yaklaΒımlarının çeΒitlendirilmiΒ temellere dayalı kuramsal bir toplum arayıΒı içinde olması baΒlı baΒına bir hatadır. Anglo-saksonlar ve özellikle Kuzey Amerikalılardan gelen bu özellik aslında bizlerin pek de alıΒık olmadığı soyut kuramsal düΒüncelerden ve kavramsal tartıΒmalardan daha da önemlisi sosyal pratiklere bağlı sorunlardan kaynaklanmaktadır. Bu yazarların ve diğerlerinin iletiΒimle ( ve ya bazılarının daha özel ifadesiyle kültürle, bilgiyle) ilgilenmiΒ olduklarını söyleyebilir miyiz? Burada 1968‟lerin bir yayılım etkisi yaratan karΒı duruΒ hareketlerinin hepsinin ilk etapta bilgi ve kültüre yer verdiğini böylelikle o güne kadar yayılımcı etkisi her yerde pek bilinmeyen Frankfurt Okulunun ve diğer eleΒtirel kuramcıların savunduğu ve kültürel pratiklere ya da hâkim medyaya karΒı yeni bir Βeyler söyleme umutlarının sanatsal bir kaynaΒmaya ve kültürel yaΒam tarzlarını ve formlarını kökten dönüΒtürmeyi hedefleyen bir yaratıcılığa neden olduğu tezlerinin kültür ve bilgi kavramlarına dayandırılmıΒ olduğunu hatırlamak zorundayız. Hepsi bununla da bitmiyor: 1970‟li yıllar sadece toplumun bilgisayarlaΒtırılması üzerinde değil aynı zamanda bilgiye dayalı post-endüstriyel toplumun oluΒmasında da rol oynayan dönüΒümlerin baΒlangıç noktası olmuΒtur. Takip eden 20 yıl içerisinde de görsel-iΒitsel iletiΒim araçlarının, bilgi-iΒlem teknolojilerinin o dönemde henüz bilinmeyen mikrobilgisayarların, iletiΒim tekniklerinin ve laboratuarların geliΒmesi gibi 2 teknolojik dönüΒümler bu sürece damgasını vuran etkenlerin baΒında yer almıΒlardır. Sonuçta, görsel-iΒitsel medyanın kamuoyunu kontrol etmesi söylemi üzerinden yürütülen polemiklerin tartıΒma alanı Latin Amerika‟daki ve Batı Avrupa‟daki çokuluslu ticari kuruluΒların (Amerikan ağırlıklı) yer aldığı demokratik ülkelerdir ki bunlar saldırgan ve iΒgalci stratejileriyle kaygı vericidirler. Bütün bu yarıΒ halindeki iletiΒim kurmanın unsurlarından ve (Βimdiden) öncelikli bir yere sahip olmak için geçerliliği onaylanmıΒ, düzenli bilgilerden yararlanılabilir. Bütün bunlardan yazarlar arasında benzer temalar ve yakın yönelimler dıΒında hiçbir görüΒ birliği olmadığı anlaΒılmaktadır. Bununla birlikte bir çeΒit bir kaynaΒtırma unsuru olarak Unesco‟nun Nomic (Yeni Dünya ĠletiΒim Ve Bilgi Birliği) tarafından 1977 ve 1980 yılları arasında düzenlenmiΒ toplantılarında gerçekleΒen temaslara değinmek gerekir. Adı geçen birçok yazar bu etkinliklerdeki çalıΒma gruplarına katılmıΒ, bir kısmı da yazılarıyla katkıda bulunmuΒ, metinleri dolaΒıma çıkmıΒ, tartıΒmalar baΒlamıΒtır. l'IAMCR-AIERI‟de gerçekleΒtirilen ikinci bölgesel kongrelerinin gerçekleΒtirilmesi genel koordinasyonun ya da en azından çalıΒmaların yayılması yönünde efektif bir rol oynamıΒtır. Αüphesiz „görünmeyen bir topluluk‟un varlığından bahsetmek abartılı olacaktır ama ĠletiΒimin Ekonomi Politiği (ĠEP) bakımından paylaΒılan görüΒlerin trafiği doğrudan temaslar ya da iletiΒim araçlarının nadir olması nedeniyle epey etkili de olmuΒtur (aslında tam olarak 1980‟li yıllarda geliΒim göstermiΒlerdir). Yazarlarda ve dünyanın birçok bölgesinde oldukça özgül bir bakıΒ açısı ortaya çıkmıΒ olan bu değiΒimler ve tartıΒmalar kaygılar yönünden mutlaka bir homojenleΒmeye neden olmamıΒ hatta heterojenler dıΒında kalan kuramsal öneriler oldukça farklı kalmıΒtır. GeçiΒ aΒamasında Armand Mattelart‟ın bazı açılardan önemi vardır. Latin Amerika bakıΒ açısı Herbert Schiller‟in kitaplarından iyi bilinmektedir. Bir çok eserini (1976,1979) ve yeni nesil Amerikan emperyalizminin saldırganlığı ve yeniden yapılandırmaya katkıda bulunan ideolojik aygıtın önemi üzerine kurmuΒtur. Bu eserlerinde sadece sinemanın ve basının büyük bir kısmını, büyük reklam ajanslarını (politik marketinge doğru yeniden yönelim), eğitim amaçlı televizyon dizi programları üreten ticari kurumları değil elektronik firmalarını ve uzay teknolojisi ürünlerin (özellikle askeri amaçlı) üreticilerini de kaleme almıΒtır. Ona göre hegomanya artık bilginin alanında ve teknolojik iletiΒimde yerini almıΒtır. Bu çözümlemeler daha sonradan bir dizi „kültürel emperyalizm‟ tanımlanmasında yer almıΒtır. San Diego‟daki Californiya Üniversitesi profesörleri Schiller ve Mattelart 1974‟ten itibaren Siyasi Dünya’nın Ekim ayı dosyasına bu konuda yazılarıyla katılmıΒ ve Gerbner, Chomsky, Postman, Stuart 3 Ewen vb. gibi yazarlara atıfta bulunarak bıkmadan konuyla ilgili belgesel nitelikteki araΒtırmaları yayınlamaya devam etmiΒlerdir. Zaaflar ve Tespitler Süre giden makalemizin içeriğinde uzun bir listeye yer vermekle kendi açtığımız yoldan giderek örnek olmuΒ olacağız. Bunu yaparken de çoğunlukla analizimizi derinleΒtirme kaygısıyla ekonominin kuramsal araçlarını ve araΒtırmamızın konusu olan tekelci birikim, kültürel ürünün kendine özgülüğü, tahakküm olayları, ileri kapitalist krizde iletiΒimin yeri gibi olgular için uygun bir istatistik aygıt kullanacağız. Öyle ya da böyle iletiΒimin ekonomi politiğinin biricik kurucuları olarak görünen Enrique Bustamante ve Ramon Zallo (1988), yine Ramon Zallo (1988), tamamen özel olarak Nicholas Garnham (1990), Alain Herscovici (1994), Edward S. Herman‟a kadar ve R. Mc Chesney (1997) ve Cesar Bolano (2000), her Βeyden önce ekonomik düzenin üzerine yoğunlaΒtırdıkları sorularla aslında 1970‟li yılların anlayıΒından öteye gidememiΒlerdir. Αöyle bir soru sorulabilir: Her birinin kendi bakıΒ açısıyla yaptığı bu çalıΒmaların kuramsal ve disipliner çerçevesinin aynı zamanda tematik bütünleyici olguları katma gerekliliği bakımından da ortaya konan saptamaların kökeni nedir? Sorun oldukça karmaΒıktır ve bu sorunun çözümüne yönelik tek bir cevap vermek de mümkün değildir. Bununla birlikte buna Βöyle bir açıklama da getirilebilir; sözünü ettiğimiz çalıΒmaların katkısı çerçevesinde yapılan (endüstriyel ekonomi dıΒında, iletiΒim tarafından ortaya konan çözümlemelerle karΒılaΒtırılmaya deyim yerindeyse fazla da hevesli olmayan) neo-klasik ve klasik ekonomik görüΒlerin eleΒtirisinin ve baΒat üretim tarzının neden olduğu mutasyona uğramıΒ yeni görünümlerin ( toplumsal ve kültürel çoğunlukla da saldırgan sonuçlarıyla) kaçınılmaz olarak diğer sorgulamalarda yoğunlaΒtırıldığı düΒünülebilir. YapılmıΒ olan çalıΒmalarla elde edilen kazanımlar ve bu çalıΒmaların doğurduğu geliΒmeler farklı kutuplardan gelen kuramsal içeriklerin sorgulanması, önerilerin dönüΒümü ve geliΒmelerle ortaya konan tespitler kadar iletiΒim patlaması aracılığıyla kıΒkırtılmıΒ bilimsel tartıΒmaların ya da karΒılıklı etkileΒime dayanan kuramsal içerik sorgulamaların ve farklı açılımların da altı çizilmektedir. Söz konusu araΒtırmacıların her birinin sosyo-kurumsal bağlamlarda yerleΒmiΒ bir otoritesinin olduğunu elbette tartıΒmıyoruz. Bununla birlikte bu yazarlardan bazılarının titizlikle ekonomik analize sınır koymaya zorlamaları bazılarının ise geleceğin disiplinler arası açılımlara yön verecek çalıΒmalarda bulunmaları üniversitelerin politikaları adına kayda değer ayrıcalıklar sağlayacağı da bir gerçektir. Fransa adına söylemek gerekirse, Medyanın Ekonomi Politiği olgusunun kesin olmasa da çok ani bir Βekilde ortaya 4 çıkarak biliΒim ve iletiΒim bilimleriyle "karΒılaΒması" ancak Βu Βekilde yorumlanabilir: bu buluΒma aynı zamanda azınlıkta kalmıΒ, oldukça gecikmiΒ, karma (ama uyumsuz olmayan) ve etkilerinin tahmin edilmesi zor olan bir buluΒmadır. 1970‟li yılların sonundan itibaren ve özellikle 1980 ve 1990‟ı takip eden süreçteki on yılda ĠletiΒimin Ekonomi Politiğini yeni Βartlar altında tamamlamak, sürdürmek ve uyarlamak amaçlı, bir dizi araΒtırma gündeme gelmiΒtir. Bu geliΒmeleri bir biri ardına konumlamanın yollarını araΒtırmadan, onların birbirleriyle olan iliΒkilerini ve ortaya çıkma zamanlarını doğrulamam ve bütünüyle sıralamam mümkün değil. Yves de la Haye‟nin “ Gazetecilik kılavuzu: Güncel yazım tarzları” adlı yeni bir çalıΒmasının yayınlandığını duyduğumda söz konusu çalıΒmanın ilk kez yazarın ölümünden sonra 1985‟te yayınlandığını ve aynı çalıΒmanın 1973‟te henüz lisansüstü uygulamalı eğitim enstitüsünde görevli olan Roland Barthes yönetiminde bir sosyoloji yüksek lisans tezi olarak kaleme alınmıΒ olduğunu hatırlatmak gerektiğini de düΒünmüΒtüm. Gazetecilik eğitimcisi ve toplumbilimci ve aynı zamanda usta bir iletiΒimci olan Haye, haber sütunlarında yer alan basın yazılarının baΒat biçimleri ve özellikle farklılaΒtırılmıΒ satırlar arası hiza uzunluklarını “dinginlik benzeri bir Βeyin üretimi ve tartıΒmalı görünümlerin güncelleΒtirilmesiyle ilgili araçlar” oldukları tezini bir proje çerçevesinde ortaya koymaktaydı. BaΒlangıçta bu yana, sanat ağırlıklı metinlerin yanı sıra iletiΒimle bağlantılı metinlerle de çalıΒması projesinin bir Βekilde toplumbilim ve anlambilim alanlarına da dâhil olmasına sebep olmuΒtu. Elbette, günümüzde çalıΒmasının bazı bölümlerinde yapısalcılığın bariz etkilerinin olduğu görülmektedir. Bir “anlam-edimbilim” olarak doğrudan üzerinde yoğunlaΒtığı çalıΒmalarındaki bulguları da görmezlikten gelmemiz bana zor gibi geliyor. Örneğin, gazetecilik incelemelerinde ve 1979‟da Genel Enternasyonal‟de yayınlanmıΒ olan Marks ve Engels‟in İletişimin Anlamı Üzerine adlı maalesef pek bilinmeyen ve Marksizm‟in “kurucularından” alınmıΒ çok uzun bir önsözünün yer aldığı bir çalıΒması gibi bazı iletiΒim araΒtırmalarında ağırlığı olan iΒlevselciliğe karΒı birçok eleΒtiri yöneltmiΒtir. Herbert I. Schiller‟in bir konferansı için Grenoble‟e davet edilen söz konusu projeyi daha da geliΒtirmiΒtik ve 1983 yılının baΒlarında, Yves‟in ne yazık ki ortadan kaybolduğu bir sırada Herbert etkili bir Βekilde gelmiΒti. Daha 1980‟li yıllarda yayınlanmıΒ çalıΒmalarda, Armand Mattelart siyaset ve kültür alanlarında kendini gösteren yeni sorgulamaları ĠletiΒimin Ekonomi Politiğinin hareket noktası olarak tartıΒmaya açmıΒtı. Bu bağlamda onun Ariel Dorfman‟la birlikte birçok dilde basıma hazırladığı Donald Efsanesi adlı eserinden bahsetmek yerinde olacaktır. Bu bana özellikle kültürel endüstrilerin ekonomisi, uygulamalardan yararlanma hakkı olanların kazanç 5 payı, iletiΒimin ara öznel süreç üzerine sorgulamaları, algılama anının önemi, yenilik biçimleri, geleneksel medya karΒısında yeni medya söylemleri, reklam amaçlı üretim, meslekler sosyolojisi, üretim ve programlama dengeleri, iletiΒim sistemlerinin Avrupa sistemlerinde uluslararasılaΒtırılmasının rolü gibi yeni düΒünme alanları geliΒtiren yazarlar arasında adı anılan Michele Mattelart‟la kaleme aldığı (Mattelart ve Mattelart 1986) Medyayla Birlikte Düşünmek adlı çalıΒmada bu sorunu geliΒtirerek formüle etmiΒ olduğunu hatırlatmaktadır. Nitekim Mattelart bu çalıΒmasında Βöyle demektedir; “YataylaΒtırma adı verilen yeni paradigmalar, alıcı ve iletici, merkez ve çevre gibi neden sonuç arasına yerleΒmiΒ tek anlamlı düΒünce bağıntıları sarsılmıyor mu? Söz konusu kavramlar yerini bir tarih ve geliΒme kavramlaΒtırmasını kaydeden ödün vermez determinizme bırakmıyor mu? Bütün bu çizgisel açılımlar disiplinler ve kategorik kavramsal ayrımlaΒmalarla uzun zamandan beri uyum içinde olan açılımlardır.” (Mattelart ve Mattelart, 1986, s. 262). Mattelart bu çıkarımla, gerçekliğin yeni yönetimleri, iktidarın yeni formları ve toplumların yeni uyum biçimleri adına Michel Foucauld‟nun eserlerinden etkilenmiΒ, ülke dıΒı önemli yapımları “ĠletiΒimin Ġmgeleme Gücü” (Mattelart, 1992) ve “Küresel ĠletiΒim”(Mattelart, 1994) adlı eserlerinde geniΒ bir Βekilde ele almıΒtır. O, Kültür Endüstrileri sorunsalını (zaman zaman “Kültür Endüstrileri Kuramı” olarak da anılmaktadır) çok daha iyi bilmektedir. Bu, onun da onayladığı bir literatür zenginliğidir ve kesintisiz kuramsal katkılara yol açtıkları, sorunun geliΒiminin kesin bir düΒünceye dönüΒmesi de mümkündür. [bkz. Lacroix ve Tremblay (dir.), 1986; Tremblay (dir.), 1990; Miège, 1989; Miège, 2000; ve David Hesmondalgh tezi, Sage yayınevi, 2002]. Konuyla ilgili olarak bizim amacımızla doğrudan örtüΒen birçok unsuru ortaya koymak yerinde olacaktır: ĠletiΒimin Ekonomi Politiği; -1970‟li yılların sonunda ortaya çıkmıΒtır. Bu dönemde iktisadi ve kültürel kazanımların bazı yerlerde yoğunluk kazanıyor olmasının yanı sıra kuramsal hoΒnutsuzluklara yanıt olarak ve T.W. Adorno‟nun Kültür Endüstrisi ( ve yaygınlaΒmıΒ bir baΒka deyiΒle tam olarak) Kültürel Emperyalizm tezinin neden olduğu uygulamalar da görülmüΒtür. -Hem kolektif ve hem de kiΒisel bir “üretim”dir. Bu anlamda tanımlanabilir kiΒisel kazanımlar kolektif çalıΒmalara katkı sağlayabilir ve buna paralel olarak zaman zaman birbirlerinden uzak yerlerde ve fazla birbirlerine bağlı olmadıkları da gözlemlenir.-Yeni medyalar ve iletiΒimin ve biliΒimin yeni tekniklerinin yükseliΒiyle birlikte kazanç payı da gücünü arttırmayı sürdürmüΒtür. Bu durum ĠletiΒimin Ekonomi Politiğinden bağımsız olarak değil aksine onun yakınında ortaya çıkmıΒ olan bir durumdur. Günümüzde ĠletiΒimin Ekonomi Politiği bunu Βüphesiz içerik endüstrilerinin iΒlevselliklerini yorumlama adına kesin bir bileΒen olarak oluΒturmaktadır. ĠletiΒimin Ekonomi Politiğinin temel bileΒenleriyle ilgili olarak yaptığımız bu üç büyük tematik tanımlamalardan 6 baΒka, en azından ĠletiΒimin Ekonomi Politiğine güncel olan esere yönelik mutasyonlar ve değiΒimler olarak da yorumlanacak bazı bağımsız ek tanımlamalardan da bahsedebiliriz. Diğer araΒtırma yollarının da ĠletiΒimin Ekonomi Politiğinin bazı bakımlardan “tanıtımına” yardımcı olduğunu belirtmekte fayda var. Bu özellikle, iletiΒim sektörünün (Dan Schiller, 1999; Bustamante, 2000) metalaΒtırılmasıyla ilgili olarak düzensizleΒtirme / yeniden düzenleme sorunsalına doğru yönlendirilmiΒ reklam politikalarının incelenmesi ve kamuoyunun günlük iΒlevleriyle teknik geliΒmelerin ve iletiΒim ve biliΒim teknolojilerinin malzemesi olarak analiz edilecek bir Βeydir. (bu durumda kamuoyu hizmeti yerini pek rağbet gören evrensel hizmete mi bırakacaktır?) ( teknik geliΒmeler farklı sosyal alanların içinde nasıl yer almaktadır? Bunların toplumsal kullanımı nasıl teΒekkül etmektedir?) Vincent Mosco (Mosco 1996) kitabında ölçüsüzleΒtirme ve yerelliklerin etkisini yitirmesiyle iliΒkilendirdiği uzay yapılandırmalarından bahsederken sosyal sınıflar, toplumsal cinsiyet ve etnik gruplar aracılığıyla yapılan toplumsal dönüΒüm çalıΒmalarına da dikkati çekmektedir. Ayrıca bazı sınır mücadelelerini (challenges on the borders) makro sosyal boyutta direnç gösteren mikro sosyal ve yerel boyutlarda öncelikle gizli iktidar olarak ardından görünür iktidar iliΒkilerini Kültürel ÇalıΒmalarla ĠletiΒimin Ekonomi Politiğiyle iliΒkilendirerek takdim etmektedir. Bize göre, bu durumla ilgili kamusal alan sorununun yahut kısmi, bölümsel kamusal alanlardaki yansıması sorununun da iletiΒimin endüstrileΒtirilmesi ve metalaΒtırılması ( ve pazarlanması desek daha iyi anlaΒılacak!) ile doğrudan ilintili olduğunu göz önünde bulundurmakta yarar vardır. (Moeglin, 1994 ; Miège, 1997). Günümüz Savaşları Medyanın Ekonomi Politiğiyle ilgili bu son geliΒmeler çok farklı Βekillerde yorumlanmıΒ olması mümkündür. Bazı görüΒlerce genelinde alanı ilgilendiren sorunların dıΒına çıkılmasıyla Medyanın Ekonomi Politiğinin özgün kimliğinden ödün verildiği, böylelikle içeriğin sulandırıldığı yönünde yorum yapılmaktadır. Özelinde ise toplumsal yapılandırmayla ilgili süreçte bireyler arası / özneler arası iliΒkilerin baΒında yapılan tartıΒmalı veya metinsel değerlendirmelerle ilgilenildiği için Medyanın Ekonomi Politiğinin tarihi misyonunun sona erdiğini ve çoklu disipliner yaklaΒımların, kuramsal konumlandırmaların çokluğunu kabul etmek yerinde olacaktır. Bir diğer görüΒe göre ise aynı saptamalardan hareket edilmeli ama diğer yandan bu göreli konumlandırmacı yaklaΒım reddedilmelidir. Medyanın Ekonomi Politiğinin gerekliliğini “bütün toplumsal olgu”yu da hesaba katmak suretiyle meΒrulaΒtırmalı ve baΒlangıçtaki özelliklere geri dönülmelidir. Bu yapılırken de güncel siyasi olaylarla ilintili 7 ekonomik yaklaΒımları temel alan bir söylem temel alınmalıdır. Yine bir baΒka görüΒe göre, Medyanın Ekonomi Politiği, çok boyutlu olayların değerlendirilmesindeki kestirim baΒarısını, bilginin, kültürün ve iletiΒimin “strateji”sini ortaya koymadaki misyonunu tam olarak tamamlamamıΒtır. Bununla birlikte, baΒ gösteren değiΒimler ve gözlemlenen dönüΒümler nedeniyle de kaçınılmaz olarak diğer yaklaΒımlarla (sosyo-önermeci, sosyal antropolojik, sosyo-kurumsalcı, sosyo-kültürel) yüzleΒmesi gerekmektedir. Bu üç farklı görüΒ çerçevesinde toplanan yazarlar gerçek anlamda derin bir tartıΒmanın içinde değildirler ve Βüphesiz bizim de izah etmekte zorlandığımız muhalif durumları yeterince açıklığa kavuΒturamamıΒlardır. DeğiΒimler çeΒitlenerek arttıkça sebepler azalmaktadır. Özellikle entelektüel algılamalar ve yaklaΒım gelenekleri dünyanın bir bölgesinden diğerine oldukça hassas bir Βekilde çeΒitlenmektedir. Örneğin Kuzey Amerika, Latin Amerika ve Avrupa‟daki öncelikler birbirleriyle benzerlik göstermemektedir. Bu bağlamda, perspektifleri kesin olarak belirlemek ve öncelikleri çok güçlü argümanlarla tanımlamak zor görünmektedir. Bizim açımızdan ise Medyanın Ekonomi Politiği projesi daima günceldir.(Neo-liberal küreselleΒmeyle olan iliΒkisi bağlamında bazı geliΒmelerde öne çıkan etkisini, çeyrek yüzyıldır süregelen ısrarlı / inatçı Nomic (Yeni Dünya ĠletiΒim Ve Bilgi Birliği) aktörlerin kaygılarıyla olan benzerliklerini görmezlikten gelebilir miyiz? Toplumsal dinamikler tarafından üretilmiΒ sıkboğazcı “toplumsal talepler”in yapısını hissetmemek mümkün müdür?). Demek ki günümüzde, her Βeye rağmen siyaseti, iletiΒim sektörünün iktisadi gereksinimlerinin çözümlemelerinden ayrı tutmamak önem arz etmektedir. Bununla birlikte aΒağıda sıraladığımız bir dizi gereksinimi de (yeni) artık görmezlikten gelemeyeceğimiz ortadadır: - Makro, mezo ve mikro boyutların yöndeΒmesi; - ĠletiΒimsel fenomenlerin, sosyo-önermeci, sosyal antropolojik, vb. perspektifler ıΒığında değerlendirilmesi ve buna göre bu olayların doğruluğunun sadece disiplinler arası yaklaΒımlarla ortaya konması; - ĠletiΒim pratiklerinin toplumsal yapılanmadaki (sınıfların aidiyeti çerçevesinde, ama yetersiz) ısrarcılığı; - (ĠletiΒimle ilintili) iktidar iliΒkilerinin manipülatif eylemlere ya da fenomenleri etkilediğine indirgenemez olması; - Ve nihayet halen bir önerme durumundaki, (demokratik geçiΒ sürecindeki toplumlarda) iletiΒimin sınırsızlığı bilgisi ve sistemli tahakküm iliΒkilerinin kabulü. 8 Bir baΒka deyiΒle, ĠletiΒimin Ekonomi Politiği (eğer bunu hiçbir zaman yapmadıysa!) iletiΒim fenomenlerini öncelikle kendi alanının özel sorunları olarak analizini yapmayı ve yararlandığı yöntembilimsel araçları kullanmayı üstlenmemiΒ olacaktır. Bu ise kendini genel bir kuram olarak konumlandırma ama farklı kuramsal ve disipliner bakıΒ açılarıyla yer edinerek ya da en azından benzer ve farklı akılcı yaklaΒımlar olarak kabul ettirme Βeklinde yeniden ortaya çıkacaktır. Bu ikinci perspektif bulgusal olarak daha az kabul edilebilirdir. Ve dahası ĠletiΒimin Ekonomi Politiğinde “de facto” olarak kabul edilmesine doğru yöneltecek olan bölmelenmiΒ kavramlaΒtırmayla kendini bulmaktadır. ĠletiΒimin Ekonomi Politiği projesi iletiΒimin tümden incelenmesini öngöremeyeceğinden / tasarlayamayacağı için böylesi bir bölünmeyle yetinmeyecektir. Böylelikle, diğer yaklaΒımların ve açılımların ıΒığında onlarla iΒbirliği yaparak izinden gitmek tercih edilebilir bir durum olmaktadır. Ne var ki ĠletiΒimin Ekonomi Politiği, aynı zamanda bir takım güncel / hayati sorunların ya da her halükarda baΒından beri elde ettiği argümanlaΒmıΒ birikimlerini sorun çözmede kullanma sorumluluğunu yüklenmek durumundadır da. Bu durum, özellikle ulusötesi saldırgan para politikaları, iletiΒim gruplarının güçlerinin oluΒumuyla tahakkümcü ülkelerde görülen ya da ülkelerin çok daha fakir bazı bölgelerinde ortaya çıkan biliΒim, iletiΒim tekniklerinin eΒit olmayan dağılımı / paylaΒımı temelinde bilgi toplumunun eleΒtirel bir olgusu olarak karΒımıza çıkmaktadır. Bu görünümler, ĠletiΒimin Ekonomi Politiğinin kuramsal yönünün geçersiz olduğunu göstermeye yeterlidir. Bununla birlikte, çağdaΒ toplumları ve medya sorununu açıklayan sosyal teorinin temel sorgulamalarını görmezlikten gelebilir miyiz? Bu Nicholas Garnham tarafından bir kitabında savunulan konumdur. Bize göre, bu çalıΒma (Garnham, 2000) çok az dikkat çekicidir ama diğer yandan da yöntemini oluΒturmak adına Annah Ahrendt tarafından geliΒtirilen Alman Felsefesi düΒüncesinin uzantıları olarak Kant‟ın felsefesindeki önermeye( akıl sahibi birey kurgucu değildir) geri dönüΒüyle tartıΒılması gereken bir çalıΒmadır. Bizim açımızdan (Miège,1997), tüm bu ayırt edici farklılıkların altını çizerek, kamusal alan çalıΒmalarından ve iletiΒimsel davranıΒa odaklandığı perspektiflerdeki düΒüncelerin resmi olarak ilanından, ayrıca hizmet hayatı çevresinden ve iΒ çevresinden beslenen “ĠletiΒimsel Eylem Normları”nın izlenmesi adına yarattığı faydalardan dolayı Jürgen Habermas‟a minnet borçlu olduğumuzu belirtelim. Sonuç olarak, medyaların ve biliΒim iletiΒim tekniklerinin bundan böyle kuramsal çapraz yöntemlerin ve disiplinlerin, çok açık ayırt edici özel sorgulamalarını da hesaba katmaları gerekecektir. 9 KAYNAKÇA BOLANO, C, Industria Cultural, informaçao e capitalismo, Sao Paulo, Ed. Hucitec, Ed. Polis, 2000. (cf. aussi le site EPTIC, Economia politica das tecnologias da informaçao et da comunicaçao: [http://www.eptic.com.br]). BUSTAMANTE, Ε., ZALLO, R. (dir.), Las Industrias culturales en Espagna - Grupos multimedia y transnacionales, Madrid, Akal/Comunicacion, 1988. BUSTAMANTE, E., «Audiovisuel et développement régional: un devoir pour la recherche», Les Enjeux de l'information et de la communication, n° 1, 2000, [http://www.u-grenoble3.fr/gresec/les_enjeux/]. DE LA HAYE, Y, (a Selection of texts with an Introduction), Marx and Engels on The Means of Communication, International General, 1979. DE LA HAYE, Y, journalisme mode d'emploi, des manières d'écrire l'actualité, Grenoble, La Pensée Sauvage/Ellug, 1985. (Nouvelle publication en 2004 chez L'Harmattan). GARNHAM, N., "Contribution to a Political Economy of Mass Communication", Media, Culture and Society, vol. 1, 1979, p. 123-146. GARNHAM, N., Capitalism and Communication. Global Culture and the Economics of Information, Londres, Sage Publications, 1990. GARNHAM, N., Emancipation, the Media and Modernity (Arguments about the Media and Social Theory, Oxford, Oxford University Press, 2000. GARNHAM, N., «La théorie de la société de l'information en tant qu'idéologie : une critique», Réseaux, vol. 18, n° 101, 2000, p. 53-91. GOLDING, P., MURDOCK, G., «Culture, Communication and Political Economy», in CURRAN, J., GUREVITCH, M. (dir.), Mass Media and Society, Londres, Edward Arnold, p. 15-32. GUBACK, T., This International Film Industry : Western Europe and America Since 1945, Bloomington, Indiana University Press, 1969. GUBACK, T. (dir.), Dallas Smythe. Counterclokwise. Perspectives on Communication, Boulder/San Francisco/Oxford, Critical Studies in Communication and Cultural Industries, 1994. HAMELINK, C , Finance and Information : a Study of Converging Interests, Norwood, NJ, Ablex, 1983. HERSCOVICI, ., Économie de la culture et de la communication, Paris, L'Harmattan, 1994. 10 HERMAN, E. S., Mc CHESNEY, R. W., The Global Media; the New Missionaries of Corporate Capitalism, Londres, Washington,1997. HESMONDLAGH, D., The Cultural Industries, Londres, Sage Publications, 2002. LACROIX, J.-G. (dir.), «Les industries culturelles: un enjeu vital», Cahiers de recherche sociologique (UQAM), vol. 4, n° 2, automne 1986. LACROIX, J.-G., MIÈGE, B., MOEGLIN, P., PAJON, P., TREMBLAY, G., «La convergence des télécommunications et de l'audiovisuel : un renouvellement de perspective s'impose», Technologies de l'Information et Société, vol. 5, n° 1, 1993, p. 81-105. MATTELART, ., Multinationales et systèmes de communication, Paris, Anthropos, 1976. MATTELART, ., DORFMAN, ., Donald l'imposteur, Paris, Alain Moreau, 1976. MATTELART, A. et M., De l'Usage des médias en temps de crise, Paris, Alain Moreau, 1979. MATTELART, A. et M., Penser les médias, Paris, La Découverte, 1986. MATTELART, ., La Communication-monde, Paris, La Découverte, 1992. MATTELART, ., L'Invention de la communication, Paris, La Découverte, 1994. MATTELART, A. et M., Histoire de la société de l'information, Paris, La Découverte, 2001. MEYRIAT, JL, MIÈGE, B., «Le projet des Sic : de l'émergent à l'irréversible; fin des années 60, milieu des années 80», in BOURE, R. (dir.), Les Origines des sciences de l'information et de la communication-regards croisés, Lille, Éditions du Septentrion, 2002, p. 45-70. MIÈGE, B., The Capitalization of Cultural Production, International General, 1989. MIÈGE, B., La Société conquise par la communication, Grenoble, PUG, 1989 (puis 1996). MIÈGE, B., La Société conquise par la communication : la communication entre l'industrie et l'espace public, Grenoble, PUG, 1997. MIÈGE, B., Les Industries du contenu face à l'ordre informationnel, Grenoble, PUG, La Communication en Plus, 2000. MIÈGE, B., «La société de l'information : toujours aussi inconcevable», Revue européenne de sciences sociales, t. XL, n° 123, p. 41-54, 2002. MOEGLIN, P., «Communication and Democracy: a Challenge to the Notion of New Public Space» in SPLICHAL, S., CALABRESE, ., SPARKS, G. (dir.), Information Society and Civil Society, Purdue University Press, 1993. MOSCO, V., The Political Economy of Communication, Londres, Sage Publications, 1996. MURDOCK, G., "Blindspots About Western Marxism : a Reply to Dallas Smythe", Canadian Journal of Political and Social Theory,vol 2, n°2, p. 109-119. 11 NORDENSTRENG, Κ., SCHILLER, H. I, (dir.), National Sovereignty and international Communication, Norwood, NJ, Ablex, 1979. SCHILLER, D., Digital Capitalism: Networking this Global Market System, Cambridge, MA, MIT Press, 1999. SCHILLER, H. I., Mass Communication and American Empire, Boston, Beacon Press, 1969. SCHILLER, H. I., Communication and Cultural Domination, White Plains, NY, International Arts and Science Press, 1976. SCHILLER, H. I, MIÈGE, ., "Knowledge and Communication in a Digital Society", in BERLEUR J., Ifip, Springer Verlag, 1991, p. 161-167. SMYTHE, D. W, The Structure and Policy of Electronic Communications, Urbana, University of Illinois Press, 1957. SMYTHE, D. W, "Communications : Blindspot of Western Marxism", Canadian journal of Political and Social Theory, vol. I, n° 3, p. 1-27 TREMBLAY, G. (dir.), Les Industries de la culture et de la communication au Québec et au Canada, Sillery, Qc, Presses de l'Université du Québec-TéléUniversité, 1990. WILLIAMS, R., Television, Technology and Cultural Form, Londres, Fontana, 1975. WEBSTER, F., Theories of The Information Society, Londres et New York, 2002. ZALLO, R., Economia de la comunicacion y la cultura, Madrid, Akal/Comunicacion, 1988. 12

Dallas w. smythe’nin iletişimin ekonomi politiği alanına katkısı

Özet:

Bu makalede, Dallas W. Smythe’nin iletişimin alanına yaptığı katkılar, nitel tarihsel bir yaklaşımla incelenmiştir. Dallas Smythe iletişim araştırmaları alanında, ana-akım medya analizlerini eleştiren kuramsal bir açılım yapmıştır. Buna göre, Dallas Smythe, kitle iletişim alanını ilk defa ekonomi politik bir yaklaşımla incelemiştir. Bu yaklaşıma göre, kitle iletişim araçlarının yapısal özellikleri ve politikaları bu kurumların içinde işledikleri kapitalist toplumsal yapı bağlamında anlaşılabilir. Çünkü iletişimsel kaynakların dağılımı genel maddi kaynakların dağılımının bir parçasıdır ve medya kapitalist üretim ve dağıtım süreçlerinin temel bileşenlerindendir. Amaç, satış çabasına katkı yaparak kapitalizmi yeniden üretmektir. Smythe’nin Batı Marksizm’inin kör noktası dediği yaklaşım, kitle iletişim araçlarını sadece ideolojik aygıtlar olarak görür. Oysa Smythe, geliştirdiği ekonomi politik yaklaşım aracılığıyla ilk defa medyanın kapitalist ekonomi içerisinde yerine getirdiği ekonomik işlevi incelemiş ve “emtialaşma” kavramını iletişim süreçlerine uygulamıştır. Emtialaşmanın sonucu izleyicilerin reklam verenlere satılmasıdır. Smythe, iktisadi süreçlerin işlemesinde medyanın ekonomik rolünü ve işlevini görmüş ve kullandığı nitel tarihsel araştırma tekniği ile bunu ilk defa iletişimsel analizlere dahil etmiştir.

Tüm öğe kaydını göster

Özet

Medya sektöründeki tekelleşmeler ve siyasi partilerin dünya genelinde popülist tutumlar sergilemesi sonucu, pek çok gazeteci mesleki pratiklerini sürdürebilmek için Youtube’a yönelmek zorunda kalmıştır. Youtube, bir iletişim ve üretim aracı olarak gazetecilere özgürlük alanı sağlarken, aynı zamanda milyonlarca kullanıcısının tıklama alışkanlıklarını veri metalarına dönüştürmekte ve bu metaları reklam veren şirketlere satmaktadır. Bu çalışma, gazetecileri Youtube şirketinin çıkarlarına uygun şekilde çalışmaya iten dinamikleri sorgulamaktadır. Öte yandan gazetecilerin bu platformda yaşadıkları zorluklar, geçinmelerine imkan sağlayan gelir modelleri ve kurdukları üretim ilişkileri irdelenmektedir. Veri toplamak için, mesleki faaliyetlerini Youtube üzerinden sürdüren profesyonel gazeteciler Nihat Genç, Yavuz Oğhan ve Gökhan Özbek’e Whatsapp ve/veya e-posta yoluyla bazı sorular sorulmuş ve alınan cevaplar Marksist ekonomi politik çerçevede analiz edilmiştir.

Bağlantı
http://hdl.handle.net/20.500.12498/1729

İletişimin Ekonomi Politiğine Dallas W. Smythe’ın Perspektifinden Bakmak

Nihal Kocabay Şener

Abstract: Dallas W. Smythe is recognized as one of the founders of the political economy approach to communication. Smythe shaped to the political economy of communication with his studies. However, in recent years, studies about social media and labor have referred to Smythe. He used “audience commodity” for the television audience. This notion has been one of the notion to recognize social media users. Smythe’s thoughts are not limited to the audience commodity. Smythe determined that media organizations produce consumers. According to Smythe, there is an important relationship between media and monopoly capitalism. As Smythe said, one of the important issues is that media organizations sell audiences to advertisers. Smythe remarked the advertisers not purchase only place and time, the advertisers purchase the audience and he pointed out the audience to be created by media organizations. One of the most important Smythe’s notion is the consciousness industry. According to Smythe, the consciousness industry involves information sectors and the consumer goods industry. He said, “every commodity is in a sense a teaching machine”. Smythe focused consciousness industry as a productive force.

Keywords: Political economy of communication, Dallas Smythe, Audience commodity, Political economy of media, Consciousness industry

Öz: Dallas W. Smythe, iletişimde ekonomi politik yaklaşımın kurucularından biri olarak kabul edilmektedir. Smythe, çalışmalarıyla iletişimin ekonomi politiğine yön vermiştir. Ancak, son yıllarda sosyal medya ve emek çalışmalarında adı sıklıkla geçmektedir. Daha önce televizyon izleyicisi için kullanmış olduğu izleyici emtiası/metası kavramı, sosyal medya kullanıcılarını tanımlamak için sık başvurulan kavramlardan biri olmuştur. Smythe’ın düşünceleri izleyici emtiası kavramı ile sınırlı değildir. Smythe, medya kuruluşlarının tüketici ürettiği tespitini yapmıştır. Smythe’ye göre medya ile tekelci kapitalizm arasında önemli bir bağ bulunmaktadır. Medya, tüketici üretimi yapmaktadır. Smythe’nin ifade ettiği bir diğer önemli konu ise, medya kuruluşlarının, reklamverenlere izleyici satmasıdır. Smythe, reklamverenlerin sadece zaman ve yer değil, asıl olarak izleyiciyi satın aldıklarını ve izlerkitlenin medya tarafından yaratıldığına dikkat çekmiştir. Smythe’nin üzerinde çalıştığı önemli kavramlardan biri de bilinç endüstrisidir. Smythe’ye göre, bilinç endüstrisi başlıca enformasyon sektörü ve tüketim maddeleri endüstrisini kapsamaktadır. Her emtianın bir anlamda öğretim makinesi olduğunu savunan Smythe, üretim gücü olarak bilinç endüstrisine odaklanmaktadır.

Anahtar kelimeler: İletişimin ekonomi politiği, Dallas Smythe, İzleyici emtiası, Medyanın ekonomi politiği, Bilinç endüstrisi

Nihal Kocabay Şener
DOI: 10.29224/insanveinsan.788107
Year 7, Issue 26, Fall 2020


Tam metin / Full text
(Turkish)

725

Download Now!

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası