kanuni esasi ittihat ve terakki / Kânûn-ı Esâsî - Vikipedi

Kanuni Esasi Ittihat Ve Terakki

kanuni esasi ittihat ve terakki

kaynağı değiştir]

Kanun-i Esasi tarihi Anayasanın Yapıldığı Ortam ve Anayasanın Yapılışı olarak iki safhadadır.

Anayasanın yapıldığı ortam[değiştir

Kanun-i Esasi

    Osmanlı İmparatorluğunun ilk ve son anayasasıdır. İmparatorluk mutlak monarşi ile yönetilirken önderliğini Namık Kemal’in yaptığı Genç Osmanlılar ülkenin parçalanma sürecini durdurmak ve Fransa’da yeni doğan devrimlerinin etkilerini azaltmak adına ülkeyi parlamenter yönetime çevirmeyi düşünmüşlerdi. Yapılan anayasal ve yönetimsel değişiklik ile hem Osmanlı sınırları içinde yaşayan halk eşitliğe kavuşacak hem de halk mecliste temsil edilme hakkına kavuşacaktı.

    Osmanlı Devletinin Rusya ile savaşmasının gölgesinde ülkenin sorunları giderek artarken II. Abdülhamit (31 Ağustos ) tahta çıkmıştı. Ülke sorunlarla boğuşurken, Sadrazam Mehmed Rüştü Paşa istifa ettikten sonra yerine Abdülhamit Han, Mithad Paşayı bu göreve getirmişti. Mithad Paşa göreve getirildikten sonra Avrupa’nın eşitlikçi ve parlamenter sistemini ülkeye adapte etme çabasına girişti. Bütün bu çalışmaların ardından Fransız hukukundan adapte edilen ve 28 kişilik Cemiyet-i Mahsusa’nın düzenlediği Kanun-u Esasi, 23 Aralık tarihinde Heyet-i Vükela’nın (Bakanlar Kurulu) onayı alındıktan sonra açıklanmıştı. Açıklanan anayasa metninin aslında padişah odaklı çıkartılması, eşitlikçi yapıya ve meclis dokunulmazlığına tersti. Çünkü bu metin her ne kadar anayasal bir düzeni destekler gibi görünse de Osmanlı saltanatının mutlak otoritesini de pekiştirmekten öteye gidememişti. Şu madde sanırım durumu açık bir şekilde ifade etmektedir. “ Devletin dini İslam’dır; padişah aynı zamanda halifedir ve şeriat kurallarını uygulatır, meclisçe kabul edilen yasalar din kurallarına aykırı olamaz, şeyhülislamlık makamı ve şeriye mahkemeleri anayasada öngörülmektedir.” (1) (2) 12 bölüm ve maddeden oluşan anayasa metni, Avusturya-Macaristan, Rusya ve Prusya anayasalarıyla benzerlik göstermektedir. Babıali’de bu metin açıklanırken Gayrimüslim halkın sahip olacağı hakları görüşmek üzere Tersane Konferansı, Haliç Tersanesinde devam etmekteydi. (2)

  • Kanun-i Esasi’nin İçeriği ve Bölümleri

    Daha öncede belirtildiği üzere 12 bölüm ve maddeden oluşan metin şu bölümleri ihtiva etmektedir:

    1. Bölüm: Memalik-i Osmaniye adı verilen kesit 1. ve 7. maddeye kadar Osmanlı Devletinin saltanat hakkı ve iktidarın gücü kanıtsanmış ve hükme bağlanmıştır.
    2. Bölüm: Tebaa-i Osmaniye’nin Hukuk-i Umumiyesi adı verilen kesit 8. maddeden maddeye kadar Osmanlı tebaasının temel hak ve özgürlüklerinden bahsedilmektedir.
    3. Bölüm: Vükela-yı Devlet adı verilen kesit maddeden maddeye kadar vekillerin ve sadrazamın padişaha ve meclisin padişaha karşı hukuki durumundan bahsedilmektedir.
    4. Bölüm: Memur kavramının altında açıklanan bu kesit madden maddeye kadar memurların hukuki, tayin ve görevleri konusundaki teminat ve haklarından bahsedilmektedir.
    5. Bölüm: Meclis-i Umumi adı verilen kesit maddeden maddeye kadar Osmanlı meclisinin Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Ayan’ın özellikleri, çalışma esasları ve toplanma zamanları hususunda hükümlerden bahsedilmektedir.
    6. Bölüm: maddeden maddeye kadar Meclis-i Ayan’ın statüsü düzenlenmiştir.
    7. Bölüm: maddeden maddeye kadar Heyet-i Mebusan’ın çalışma esaslarından bahsedilir.
    8. Bölüm: Mehakim başlığı altında belirlenen kesit, maddeden maddeye kadar olan bölümde hakimlerin ve mahkemelerin çalışma esasları belirlenmiştir.
    9. Bölüm: Divan-ı Ali adı verilen kesit, maddeden maddeye kadar vekiller, temyiz mahkemesinin üyeleri ve Divan-ı Ali adı verilen yüksek mahkemenin çalışma esasları belirlenmiştir.
    10. Bölüm: maddeden maddeye kadar olan kısımda devletin maliyesi ile ilgili hususlardan bahsedilmektedir.
    11. Bölüm: maddeden maddeye kadar olan bu kısımda vilayetlerin yönetim usulleri ve idarelerin vazifelerinden bahsedilmektedir.
    12. Bölüm: maddeden maddeye kadar olan son kısımda memleketin herhangi bir yerinde ortaya çıkan isyan veya ihtilal durumunda suçluların cezalandırılması ve ülke dışına çıkarılması, Osmanlı halkında ilköğretimin mecburi olacağı ve Kanun-i Esasi’nin bahane veya zorla yürürlükten kaldırılmayacağı anca maddelerin değiştirilebileceğinden bahsedilmektedir.
  • Kanun-i Esasi’nin En Önemli Maddeleri
    1. Hilafet ve hükümdarlık hakkı Osmanlı kökünden gelen en büyük erkeğin hakkıdır.
    2. Devletin dini İslam’dır. Bu hükme göre alınan karar ve verilen hükümlerin hiçbiri dine aykırı olamaz.
    3. Osman Devletinin dili Türkçe’dir.
    4. Yürütme yetkisi padişahın başkanlığında bulunan Heyet-i Vükela’nın (Bakanlar Kurulu) tekelindedir.
    5. Heyet-i Vükela’nın başkan ve bakanlarını padişah seçer, atamaların ve bakanların azledilmesi konusunda tek yetkilidir.
    6. Yasama yetkisi Meclis-i Ayan ve Meclis-i Mebusan’a aittir.
    7. Meclis-i Ayan’ın vekillerini padişah seçer ve vekiller defalarca seçilme hakkına sahiptir.
    8. Meclis-i Mebusan üyeleri ise halk tarafından her kişiye bir vekil düşecek şekilde seçilmelidir.
    9. Meclis-i Mebusan üyeleri dört yılda bir seçilecektir.
    10. Kanun teklifleri sadece hükümet tarafından öne sürülebilecektir.
    11. Kurulan hükümet Meclise değil Padişah’a karşı sorumlu olacaktır.
    12. Meclis-i açma-kapama yetkisi padişaha aittir.
    13. Padişah devlet düzeni bozulduğu durumlarda polis nezaretinde yapılan soruşturmayla kanıtlanan durumlarda kişiyi ülke dışına sürgün edebilecektir.

    Anayasanın ilanından sonra yılında ülke çapında seçimler yapılmıştı. Seçimlerinden ardından 19 Mart yılında toplanan Meclis-i Umumi göreve başlayan meclis ilk toplantısını Dolmabahçe Muayede Salonu’nda yapmıştı. Mecliste oturum başladığında 69 müslim ve 46 gayrimüslim vekillik yapıyordu. 24 Nisan tarihinde başlayan Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) esnasında kanun metni askıya alınmıştı. Bir yıl süren çatışmaların ardından 31 Ocak tarihinde savaşı kaybeden Osmanlı Devleti, İstanbul kapılarına dayanan Rusya ile Edirne Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştı. Bu yenilgiyi fırsat bilen II. Abdülhamit 13 Şubat tarihinde meclisi süresiz tatil etmişti. Bu dönemden sonra yasaklarla sürdürülen istibdat dönemi başlamıştı. Yasak döneminde kanunlar uygulanmamasına rağmen yürürlükte kalmayı sürdürdü. Meclis-i Ayan bir daha toplanmamasına rağmen vekillerle ölene kadar düzenli olarak maaşları ödenmişti. (4)

    yılında Selanik kaynaklı ve İttihat ve Terakki’nin baskıları karşısında II. Abdülhamit Han 24 Temmuz tarihli tebliğle Kanun-i Esasi’yi yeniden yürürlüğe koymuştur. II. Abdülhamit 31 Mart Olaylarını bastıran İttihat ve Terakki tarafından tahttan indirilmiş ve yerine V. Mehmed Reşat getirilmiştir. Bu geri dönüş heyecan ve kutlamalarla karşılanırken 17 Aralık tarihinde Meclis-i Mebusan istibdat döneminden sonraki ilk toplantısını yapmıştır. Meclisin çoğunluğunu etkisi altına alan İttihat ve Terakki, görevde bulunan Kamil Paşa hükümetini istifa ettirerek yerine Hüseyin Hilmi Paşa hükümetini 13 Şubat tarihinde başa getirmişlerdir. (4)

    Meclisin toplanmasının ardından Kanun-i Esasi üzerinde yapılması planlanan bir takım değişiklikler 8 Ağustos tarihinde kabul edilmiştir. Yeni değişiklikler ile birlikte padişah tahta geçtiğinde “vatan ve millete sadakat yemini” yapması zorunlu kılınmıştır. Ayrıca maddede hüküm olan padişahın bir kişiyi sürgüne göndermesi; hiç kimsenin yargılanmadan ve suçu kanıtlanmadan sürgüne gönderilemeyeceği yönünde farklı bir hükme bağlanmıştır. Basın üzerinde bulundurulan sansür kaldırılırken sadrazamın yetkileri arttırılmıştır. Meclise güvensizlik oyu yoluyla hükümeti düşürme ve padişah tarafından veto edilen kanunlar meclis tarafından 3/2 çoğunlukla kabul edildiğinde yeniden görüşülebileceği hakları verilmiştir. yılında devletin yönetimi İttihat ve Terakki güdümünde yönetilmeye başlandığında Kanun-i Esasi yılında 2, yılında 3 ve yılında bir olmak üzere toplam 6 kez değişikliğe uğramıştır. (4)

  • Kanun-i Esasi’nin Yürürlükten Kaldırılması…

    Osmanlı Devletinin I. Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılmasıyla Türk milleti İtilaf grubuna karşı Kurtuluş Savaşı vermiştir.  Kanun-i Esasi, işgalci devletlerin ülkeden atılmasının ardından toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yayınlanan 20 Ocak tarihli Teşkilat-ı Esasi ile birlikte yeniden kullanılmaya başlanmıştır. Kanun-i Esasi’nin bazı maddeleri yeni kurulan Türk Devleti ile çeliştiği için kaldırılırken bazı maddeler ise 20 Nisan tarihli olan Anayasası açıklanınca tamamen geçerliliğini yitirmiştir. (4)

  • Kaynaklar

İlginizi çekebilecek diğer olaylar

Biyografiler


  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ




izmir escort

antalya escort

izmir escort

antalya escort

izmir escort

bursa escort

porno izle

brazzers porno

istanbul escort

instagram ucuz takipçi

instagram takipci kasma

takipçi satın al

escort istanbul

escort bayan

instagram takipçi satın alma

takipçi satın al ucuz

instagram takipçi satın al

takipçi satın alma

porno

porno

smm panel türkiye

instagram takipçi

takipçi instagram

Escort Adana

escort istanbul

escort istanbul

smm panel

instagram takipçi hilesi

takipçi satın al

escort

izmir escort

porno video

porno izle

bornova escort

istanbul escort


monash.pw internet sitesinde bulunan bütün içerikler Tarihi Olaylar editörleri tarafından hazırlanmaktadır. İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Copyright - Tüm Hakları Saklıdır.

AnasayfaKünyeİletişim

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır