ağızda aft bulaşıcı mı / AFT (Ağız Yarası) Neden Oluşur? Nasıl Geçer? | Bulut Klinik

Ağızda Aft Bulaşıcı Mı

ağızda aft bulaşıcı mı

Aft yaralarına neyin sebep olduğunu hiç merak ettiniz mi? Yalnız değilsiniz. Aft sorunu oldukça yaygındır. International Association of Oral and Maxillofacial Surgeons’a göre her 5 kişiden biri bu sorunu yaşamaktadır. Aft yaraları, ağızda herhangi bir yerde gelişebilen ülserli lezyon veya yaralardır. En yaygın olarak yanak ve dudakların iç yüzeylerinde, dilde, diş etlerinin alt kısmında (kret) ve damak kısmında görülür. Üç türlü aft sınıflandırması bulunmaktadır: minör, majör ve herpetiform.

Minör aft yaraları en yaygın türlerdendir. Görünümleri küçük, yuvarlak veya oval olup, beyaz veya sarı bir merkeze ve kırmızı kenara sahiptir. Majör aft yaraları daha az yaygın olup, boyut olarak daha büyük ve daha derindir, ayrıca düzensiz kenara sahiptir. Herpetiform aft yaraları ise şekil olarak düzensizdir, boyut olarak çok küçüktür ve 100'e yakın sayıda ve grup halinde ortaya çıkarlar.

Aft neden olur?

Aft yaraları bulaşıcı değildir ve yaygın olarak düşünüldüğü gibi herpes virüsünün bir sonucu olarak oluşmaz. Kimse aft yarasına neyin sebep olduğunu kesin olarak bilmese de, çeşitli faktörler bunların görünmesine katkı sağlayabilir. En yaygın faktörler şöyle sıralanabilir:

  • Ağız Yarası: Dental çalışmalar, diş fırçalama, spor, yanak ısırma.
  • Gıda Hassasiyeti: Çikolata, kahve, yüksek asitli veya baharatlı yiyecekler.
  • Vitamin ve Mineral Eksikliği: Demir, folik asit, B12 ve çinko.
  • Hormonal Değişiklikler: Adet sırasında meydana gelenler gibi.
  • Rahatsızlıklar ve Hastalıklar: Özellikle vücudun bağışıklık sistemini etkileyenler.

Risk Altında Mısınız?

Aft yarası herkeste görülebilir. Bazı insanlarda yılda 2-3 kez aft görülürken, bazılarında sürekli görülmektedir. Ancak ilk oluşum genellikle 10 ila 40 yaşları arasındadır ve görülme olasılığını artıran belirli faktörler vardır. Mayo Clinic’e göre aft yaraları kadınlarda ve ailesinde bu sorunu yaşayanların olduğu bireylerde görülme olasılığı daha fazladır.

Ağız İçi Yarasına Ne İyi Gelir?

En ağrılı dönem, iyileşme süreci başlamadan önceki ilk birkaç gündür. Bazı durumlarda, bu süre zarfında yemek yemek veya konuşmak bile ağrı verici olabilir. Herpetiform ve minör aft yaraları yaklaşık iki hafta sonra iyileşir ve kaybolur. Gözle görülür bir iz bırakmaz. Öte yandan, majör aft yaraları birkaç haftaya hatta birkaç aya kadar sürebilir ve geniş yara izi bırakabilir. İyileşme sürecinde, bölgede ağrıya neden olabilecek baharatlı veya asitli yiyecekler ve alkol ürünleri tüketmekten kaçının. Etkilenen bölgeyi temizlemek ve rahatlatmak için oksijenli su içeren ağız bakım suyu kullanın.

Dişlerinizi her gün fırçalamaya ve diş ipi kullanmaya devam edin. Belirtilerden herhangi biri iki haftadan daha uzun sürerse, kendi önlemlerinizle kontrol altına alınamayan bir ağrı yaşarsanız, büyük tekrarlayan yaralarınız olursa veya eski yaralar iyileşmeden yeni yaralar ortaya çıkarsa, pratisyen hekiminize veya diş hekiminize başvurun. Onlar hastalığınızı teşhis edeceklerdir. Daha ciddi başka hastalıklar da benzer semptomlarla ortaya çıkabileceği için sorununuzun mutlaka aft yarası olduğunu düşünmeyin. Gerekirse, pratisyen hekiminiz veya diş hekiminiz, bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla reçeteli ilaç ve reçeteli ağız bakım suyu da dâhil başka koruyucu önlemler yazabilir.

AFT ve UÇUK Arasındaki Farklar

  • Aft sadece ağız içinde meydana gelir.
  • Uçuk nadiren ağız içerisinde, genellikle ağız dışında meydana gelir.
  • Aft bulaşıcı değildir, uçuk bulaşıcıdır.
  • Aftın oluşumu henüz tam olarak açıklanamamıştır, uçuk bir virüs enfeksiyonudur.

AFT

Aft, ağız içinde genellikle dil üzerinde, yumuşak damakta, yanak ve dudak mukozasında ve farenkste görülen, oldukça ağrılı, küçük, yüzeysel ülserlerdir. Bayanlarda erkeklere oranla daha fazla ortaya çıkar.

Aft oluşumunu etkileyen faktörler

Pekçok hastalıkta olduğu gibi, stres aft oluşumunun en önemli nedenlerinden biridir. Bayanlarda adet dönemi öncesi gerginlik dönemi de aft oluşumunu tetikler.

  • Domates, sirke, turunçgiller gibi asitli yiyecekler, tuzlu ve baharatlı çerezler, aft oluşumunu hızlandıran önemli faktörler arasında sayılmaktadır.
  • Sert yiyecekler, yanak ve dudağın ısırılması, diş fırçalama işleminin sert olarak yapılması da aft oluşumu için uygun ortam hazırlar.
  • Bazı sistemik hastalıklarda, örneğin Behçet hastalığında, vücuttaki diğer belirtilerle birlikte ağız içinde aft oluşumu gözlenmektedir.
  • B12 vitamini ve demir eksikliğinin, ayrıca diş macunları içinde bulunan kimyasal bir maddenin de aft oluşumuna neden olduğu düşünülmektedir.

Tedavisi

Aftın kesin tedavisi henüz bulunamamıştır. Herhangi bir tedavi uygulanmasa da ortalama 7-10 gün içerisinde kendiliğinden iyileşir.

UÇUK

Uçuk nadiren ağız içinde olsa da, genellikle dudak kenarı gibi ağız dışı bölgelerde görülen, içi sıvı dolu küçük kabarcıklara verilen addır. Genellikle ağrılıdır ve ağrı uçuk oluşumundan birkaç gün önce başlar. Bu kabarcıklar zaman içinde patlayarak kabuklanır. Ortalama 7-10 gün içerisinde iyileşir.

Uçuk oluşumunu etkileyen faktörler

Uçuğun oluşum nedeni herpes simpleks olarak adlandırılan bir virüstür. Daha önce bu enfeksiyonu geçirmiş olan kişilerde pasif halde bulunan bu virüs, güneş ışığına maruz kalma, stres, travma, yorgunluk, hormonal değişiklikler gibi durumlarda aktifleşerek uçuk oluşumuna neden olur.

Uçuk bulaşıcıdır

Uçuğun patlamasından itibaren tamamen iyileşene kadarki süre en riskli dönemdir. Uçuğu olan bir kişinin kullandığı eşyalardan ve uçuklu birinin öpmesi sonucu bulaşma meydana gelir. Bulaşıcı olduğu için uçuğa dokunulmaması gerekir.

Tedavisi

Günümüzde uçuğun tedavisinde antiviral uçuk kremleri kullanılmaktadır.

Aft ve uçuk arasındaki farklar

  • Aft sadece ağız içinde meydana gelir. Uçuk ise nadiren ağız içerisinde, genellikle ağız dışında meydana gelir.
  • Aft bulaşıcı değildir, uçuk bulaşıcıdır.
  • Aftın oluşumu henüz tam olarak açıklanamamıştır, oysa uçuk bir virüs enfeksiyonudur.

Aft ve Uçuk Arasındaki Farklar Nelerdir?

Aft, ağzın içinde genellikle hareketli bölgelerde, yani yanak ve dudak mukozasında (üzerinde çok sayıda ince memecik ve salgı bezi delikleri bulunan, iç organları kaplayan koruyucu sümük doku), dil üzerinde, yumuşak damakta ve diş eti üzerinde görülen solgun bir sarı-kırmızı hale ile çevrili, hayli ağrılı yaralardır. Gülmeyi, konuşmayı ve çiğnemeyi güçleştirir. Aft oluşumu çok yaygındır; toplumda en az beş kişiden biri aft sorunu ile karşı karşıyadır. Kadınlar erkeklere göre daha hassastır. Her yaşta aft oluşumu görülebilir, ancak yapılan araştırmalar büluğ çağındaki gençlerde daha sık aft görüldüğünü ortaya koyuyor. Aft yaraları genellikle tek olarak oluşsa da aynı anda ağzın içinde birden fazla yara da oluşabilir. Yaraların büyüklükleri 1 mm ile 10 mm arasında değişebilir. Aftların oluşum sıklığı kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazı kişilerde yılda 1-2 defa oluşurken bazılarında daha sık, hatta sürekli oluşabilir.

Aftın neden oluştuğu tam olarak bilinmiyor. Tek bir kişi için bile birden fazla faktör geçerli olabilir. Aft yaralarının oluşumuna bakteri ya da virüs neden olmaz. Aftın oluşumunu hızlandıran ya da seyrini kötüleştiren birçok faktör var. Bunlar arasında B12 vitamini, folik asit ve demir eksikliği, stres, ağız mukozasını tahriş edebilecek yiyecekler, gıda alerjisi, sigara, ağızda meydana gelen yaralanmalar ve tahrişler, diş macunundaki birtakım kimyasal maddeler, sistemik yani tüm vücudu etkileyen hastalıklar, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve hormonal değişiklikler en önemlileridir. Aftlar bulaşıcı değildir. Aft yaraları için özel bir tedavi yoktur ve genelde herhangi bir müdahale yapılmadan, kendi kendine 7-15 günde iyileşir. Ancak, ağrıyı hafifletecek birtakım kremler veya gargara solüsyonları kullanılabilir.

Uçuk ise aftın tam tersine genellikle ağız dışında, dudak veya burun üzerinde ya da çevresinde meydana gelen, içi su toplamış kabarcıklardır. Uçuk bulaşıcıdır ve oluşumuna Herpes simpleks (HSV- tip I) adı verilen bir virüs yol açar. Uçuk virüsü vücuda girdikten sonra sinir hücrelerine yönelir ve sinir düğümüne kadar çıkıp oraya yerleşerek dormant halde yani etkin olmayan bir halde bekler. Bağışıklık sisteminin zayıf düştüğü durumlarda çoğalarak sinir hücrelerinden deri yüzeyine doğru hareket eder ve uçuk kabarcıkları oluşturur. Uçuğun çıkacağı bölgeler önceden kaşınmaya ve sızlamaya başlar. İçi sıvı dolu olan kabarcıklar zamanla kuruyup çatlar, sızıntı yapar ve açılarak yara haline dönüşür. Soğuk algınlığı, grip gibi rahatsızlıklar, aşırı güneş ışığı ve morötesi ışınlar, stres, yorgunluk, uykusuzluk ve hormonal değişiklikler uçuğun tekrarlamasında etkili olabilir. Uçuğun etkili bir tedavisi yoktur, ancak antiviral kremler kullanılabilir. Uçuğa neden olan virüs bazı durumlarda uçuk yarasından vücudun başka bölümlerine yayılabilir. Örneğin parmaklarda ve gözlerde uçuk yaraları oluşabilir. Bulaşıcı olduğu için, uçuklu insanların sık sık ellerini yıkamaları tavsiye edilir.


paylaş

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir