Fukara Eş Anlamlısı

Fakir Eş Anlamlısı Nedir?

Geçimine yetecek kadar bir geliri olmayan ya da güçlükle geçiren kişi ya da kişiler fakir olarak bilinmektedir. Bu anlamı ile beraber 2 farklı sözcük üzerinden ele alınır ve eş anlamlı şekilde ifade edilir.

- Yoksul
- Fukara

Günlük yaşamda her iki kelime de halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan bir sözcük olarak öne çıkmaktadır. Hem gerçek anlamı ile hem de mecazı şekilde değişik noktalarda değerlendirme imkanı verdiğini söylemek mümkün.

Fakir Kelimesinin Eş Anlamlıları Nelerdir?

Fakir kelimesi için kullanılacak olan eş anlamlı sözcük yoksul ve fukara kelimelerdir. Yazılışları farklı anlamları aynı şekilde eş anlamlı sözlükte olarak birbirleri yerine kullanım imkanı tanımaktadır.

‘’Yoksul insanların hali beni hep üzer.’’

‘’Fıkra olduğu için geçimini çok zor sağlıyor.’’

Bu şekilde yukarıdaki cümlelerde olduğu gibi fakir kelimesi yerine değerlendirme şansı bulunmaktadır.

TDK’ya Göre Fakir Kelimesinin Eş Anlamlıları

Türk Dil Kurumu üzerinden ele alındığı zaman Bu kelimenin eş anlamlı karşılığı olarak iki değişik sözcük öne çıkmaktadır. Bunlardan biri yoksun ve diğeri ise fukara olarak bilinir. Bu doğrultuda fakir kelimesi ile beraber yoksul ve fukara sözcükleri aynı anlam üzerinden değişik yerlerde kullanım imkanı tanır. Taşınmış olduğu anlamları ile beraber önemli bir yere sahip olduklarını ifade etmek mümkün. Böylece cümle karmaşası olmadan arka arkaya kullanım imkanı tanır.

Eski Türkçede -yok kökünden türemiş olan yoksul kelimesinin anlamı kısaca, 'istenilen nitelikte olmayan, yetersiz.' dir.

Yoksul Eş Anlamlısı Nedir?

TDK'ya göre yoksul kelimesi, hem kişiler hem ülkeler için kullanılabilmektedir. 'Kendisini geçindirebilecek parası, malı veya geliri az, ya da hiç olmayan, geçinmekte büyük zorluk çeken, ülke, şehir veya kişi' anlamı taşır. Yoksul kelimesinin zıt anlamlısı, zengin ve varlıklıdır. Eş anlamlısı ise, 'fakir'dir. Fukara ve çorak kelimeleri de yine anlamdaşı olarak kullanılabilir.

Yoksul Kelimesinin Eş Anlamı Olan Sözcükler Nelerdir?

Yoksul kelimesinin, farklı kaynaklarda da birçok eş anlamlısı bulunmaktadır. Fakir, fukara dışında yine birkaç anlamdaşı olan kelimeyi, şu şekilde sıralayabiliriz; Parasız, sefil, yetersiz. Yoksul kelimesinin eş anlamlarına verilecek örneklerden bazıları; ' Hiçbir fakir, gurursuz değildir.' , ' Fukara bir çocukluk geçirmişti, şimdi fabrika kurdu.'

Günlük hayatta, tasavvufta ve birçok alanda sık olarak kullanılan kelimeler arasında "fakir" kelimesi yer alıyor. Bu sebeple de, fakir eş anlamlısı, hem öğrenciler hem de vatandaşlar tarafından kimi zaman merak konusu oluyor. Eş anlamlı kelimeler sözlüğü, bu durumda sorulara yanıt oluyor. TDK tanımlarına ve Türk dilinde yer alan kelimelere göre, fakir kelimesinin eş anlamlısı nedir? Aşağıda, fakir kelimesi ile aynı anlama gelen Türkçe'deki sözcük ve tanımları yer alıyor.

FAKİR EŞ ANLAMLISI

Fakir sözcüğüne ait eş anlamlı kelimeler fukara, yoksul ve zavallı sözcükleridir. Bu kelimeler birbiri yerine kullanılabilir.

FAKİR NE DEMEK?

Fakīr kelimesi Arapça'da "delmek, kazmak, kırmak" mânalarına gelen fakr kökünden sıfat olup asıl anlamı "omurgası (fekār) kırılmış kimse"dir. Bu durumdaki insan gibi bir işe güç yetirememesi, başkasına muhtaç olması sebebiyle maddî bakımdan sıkıntı içinde bulunan kimseye de fakir denildiği ifade edilir (bk. Lisânü'l-ʿArab, "fḳr" md.; Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, "fḳr" md.).

Fakir kelimesi Kur'an'da çoğulu fukarâ ile birlikte on iki yerde geçer. Bunlardan iki âyette Allah'ın zengin, insanların ise fakir olduğu zikredilirken (Fâtır 35/15; Muhammed 47/38) insanların gerçekte kendi kendilerine yetmeyip Allah'a muhtaç oldukları vurgulanmak istenmiştir. Kelimenin bu anlamı tasavvufta ayrı bir önem kazanmış ve fakr tasavvuf literatürünün önemli kavramları arasında yer almıştır (bk. FAKR). Fakire yardım edilmesi, onun yedirilip korunması hususunun işlendiği diğer âyetlerde ise bu kelimeyle halk dilindeki yaygın kullanımına da uygun olarak zengin olmayan, maddî sıkıntı ve ihtiyaç içinde bulunan kimselerin kastedildiği söylenebilir.

Nitekim yurdunu terkedip günlerce aç susuz dolaşan Hz. Mûsâ'nın kendini fakir olarak nitelendirmesinde (el-Kasas 28/24) veya Mekke'den Medine'ye göç eden muhacirlerden fakirler olarak söz edilmesinde (el-Haşr 59/8) maddî ihtiyaç göz önünde bulundurulmuştur. Hadislerde de sıkça geçen fakir kelimesinin aynı anlamı taşıdığı görülür (bk. Wensinck, el-Muʿcem, "faḳr", "faḳīr" funduszeue.info). Ancak Kur'an'da zekât gelirlerinin devlet eliyle harcanacağı yerleri belirten âyette (et-Tevbe 9/60) fakirlerin ve miskinlerin ayrı sınıflar olarak sayılması bu iki kelimeyle ilgili dil ve tanım tartışmalarına yol açmıştır.

Öte yandan zekâtın yanı sıra fıtır sadakası, nafaka, vakıf, vasiyet, cizye gibi kişilerin ekonomik durumlarına göre hak ve sorumluluklarının belirlendiği konularda da fakirin tanımı ve fakirlik ölçüsünün belirlenmesi önem kazanmıştır. Kelimenin etimolojik tahlili ve hukukî sonuçlarıyla ilgili olarak İslâm hukuk literatüründe bazı görüş ve tartışmaların yer alması da bu sebeplere dayanır.