Eskiden bir rahatsızlığın ikincil belirtisi (depresyon, ağrılı akut ve kronik hastalıklarda olduğu gibi) olarak bilinen uyku bozuklukları (sıklıkla uykusuzluk) günümüzde çoğu kez primer bir hastalık grubu olarak ele alınmaktadır.
Uyku genel sağlığın önemli göstergelerindendir ve başka bir psikolojik ya da bedensel rahatsızlığa bağlı olmayan uyku bozuklukları, sık rastlanan bir problem olup birincil uyku bozuklukları (primer uyku bozukluğu) olarak isimlendirilir. Ömrümüzün yaklaşık üçte birini kapsayan uykudaki bozukluklar, insana en acı veren durumlardandır. Bunun yanında iş ve akademik yaşamdaki verim düşüklükleri, sosyal hayatta uyumsuzluk, gerginlik, sinirlilik, dikkatsizliğe bağlı kavga, tartışma kazalara yol açabilmesi nedeniyle ciddi bir toplumsal sorundur.
Freud, zihnin uykuda da çalıştığını ve bunu rüyalarla ortaya koyduğunu belirtmiş, yüzyılın ortalarında Aserinsky, Kleitman, Dement, Hartman gibi araştırmacılar uyku nörofizyolojisi ve psikopatolojisi üzerinde birçok gerçekleri bulmuşlardır.Günümüzde uyku her şeyin yavaşlayıp, sessizliğe büründüğü edilgen bir durum değil, aksine aktif bir süreç olarak kabul edilmektedir. Yeni doğanda 16–18 saati, yetişkinlerde ise ortalama 7–8 saati bulan uyku süresi, tüm uyku dönemi boyunca belli aralıklarla 4–5 kez tekrarlanan ve iki tür uyku döneminden oluşan döngüsel bir süreçtir.
Uyku merkezi beyinde hipotalamustadır. Bu kısım uykuya dalmada etkili olurken, REM ve REM dışı uyku döngüsündeki geçişler beyin sapı tarafından organize edilir.
Günümüzde uykuda beynin aktif olarak çalıştığı, beyindeki sinir hücrelerinde bir onarım ve yeni yapılanma gerçekleştiği, uyanıkken öğrenilenlerin ayıklanarak depolandığı ve yeni alım kapılarının açıldığına inanılmaktadır.
Birkaç gün uykusuz bırakılan deneklerde baş dönmeleri, denge kaybı, boyun kaslarında güçsüzlük, ellerde titreme, bedende ritmik sallanma gibi belirtilerden halüsinasyon ve illüzyonlara, görsel algı bozukluklarından düşünce dağılmaları, zaman ve yer algısında bozulmaya kadar giden nöropsikiyatrik tablolar görülmüştür. Uykusuz kalınan süreyle orantılı bir uyku süresi tüm klinik tabloyu düzeltmektedir. Uyku endokrin sistem üzerinde de düzenleyici bir etkiye sahiptir. Özellikle büyüme hormonu salınımı uykuda artmaktadır. Bebek ve çocukların uyudukça büyümelerinin altında bu gerçek yatar.
Psikolojik durumlarda normal-normal dışı ayırımı her dönemde tartışılmıştır ve tartışıla gelecektir. Uyku bozuklukları da bu tartışmaların her zaman içindedir. Herkes zaman zaman uyku düzeninde değişmeler yaşayabilir. Ruhsal sıkıntılar, psikolojik gerginlikler, bedensel hastalıklar uyku süresi ve düzeninde geçici bozulmalara yol açabilirler. Bunları uyku bozukluğu olarak adlandırmamak gerekir.
Uyku muayenesinde uykuya dalış biçimi, uykuya geçme hızı, rüyalar, uyku bölünmeleri, uyurgezerlik, uykuda diş gıcırdatma, erken uyanma, geç uyanma, uyanma güçlüğü gibi uykunun nicelik ve nitelikleriyle ilgili özellikler titizlikle araştırılır. Kullanılan ilaçlarla ilgili ayrıntılı öykü ve eşlik eden bedensel hastalıklar tanı için önemlidir. Uyku alışkanlıkları, uyuma ortamı dikkate alınmalıdır. Hastaya tutturulacak bir günlükle uyku sorunlarının sıklığı, uyanma sıklığı, uykuya dalma süresi gibi bilgilere ulaşılabilir. Uyku apnesi, anormal periyodik kol ve bacak hareketleri gibi bozukluklarda uyku laboratuarı incelemeleri gerekir. Uyku laboratuarında yapılan incelemede tüm gece boyunca beyin, kas, kalp elektriği aktiviteleri ,göz hareketleri ve kan gazları değerlendirilir. Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi ve Epworth Uykululuk Ölçeği gibi ölçme ve değerlendirme testleri de uykunun niteliği, gündüz uykululuğu ve uykunun genel düzeyinin değerlendirmesinde sıklıkla kullanılmaktadır.
Birincil uykusuzluk, birincil aşırı uyku, narkolepsi, uyku uyanıklık döngüsü bozukluğu gibi uykunun niceliksel bozuklukları dissomniya, uykuda kâbus görme, uykuda korku bozukluğu, uyurgezerlik bozukluğu gibi uykuda anormal bir durumun ortaya çıkması ise parasomniya adı altında sınıflandırılır.
Uykusuzluk (İnsomnia): Haftada en az 3 gün, en az 1 ay boyunca devam eden uykuya dalamama, sık sık uyanma, uyanınca tekrar uyumakta zorlanma, uyuduğu halde uykusunu alamamış olma durumudur. Burada ya depresyon, kaygı bozukluğu gibi bir psikiyatrik hastalık vardır ya da Parkinson, astım, artrit, iskemik kalp hastalığı gibi fiziksel bir rahatsızlık söz konusudur. Bazen de amfetamin, streoid, antidepresan ilaçlar, bazen aşırı çay ve kahve tüketimi veya alkol ve madde kullanımı gibi alışkanlık yapıcı ilaçların bırakılması uykusuzluk sebebi olabilir. Hiçbir ruhsal ve bedensel sorun yokken, uyku tutmayacağı korkusuyla uyuyamama durumu ise birincil uykusuzluk olarak adlandırılır.
Aşırı uyku (Hipersomni): Gece normal süre uyunduğu halde gündüz de aşırı uykulu olma hali söz konusudur. Bir nevi uyku sarhoşluğu mevcuttur. Burada depresyon, şizofreni ya da borderline bozukluklar gibi ruhsal bozukluklar söz konusu olabileceği gibi uyku apnesi, narkolepsi, miyoklonus gibi organik hastalıklar ve bazı antihipertansif, antihistaminik, anksiyolitik ilaçlar ya da esrar ve benzeri madde kullanımı rol oynayabilir.
Uyku apnesi sendromu ise, tanısı uyku laboratuarında konan, uyku süresince solunumun nöbetler halinde durmasıyla giden klinik bir tablodur. Günümüzde önemli bir sağlık sorunu olarak görülmektedir. Uyku sırasında yüksek sesli horlama ve gün içinde uyku kalitesinin düşüklüğünden dolayı uykuya aşırı eğilim vardır.
Narkolepsi de hipersomni grubunda incelenir. Gündüzleri aşırı uyku hali, uyku nöbetleri, kaslarda ani ve kısa süreli atoni nöbetleriyle giden katalepsi tablosu, uyanırken ya da uykuya dalarken kıpırdayamama veya konuşamama ile seyreden uyku felci ve uykuya dalarken hayaller görmeyle kendini gösteren nadir bir durumdur.
Uyku-Uyanıklık Düzeni Bozukluğu: Biyolojik beden saatinin bozulmasına bağlı, gündüz-gece düzeninin uzun süreli bozukluğudur. Kişi sabaha karşı uykuya dalar ve tüm günü uyuyarak geçirir. Uzun uçak yolculuklarında, kıtalararası seyahatlerde bu düzen geçici olarak bozulabilir. Ergenlik dönemi çalkantılarında, kişilik bozukluklarında, şizofrenide, mesleği gereği gece ve vardiyalı çalışanlarda görülebilir. Tedavi güç olabilir.
Uykuda Kâbus Görme: Genelde gece uykusunun sonlarına doğru, REM dönemlerinin sıklaştığı dönemde kişi korkulu düşlerle uyanır. Rüyasını hatırlar, tekrar uykuya dalmaktan korkar. Çocukluk çağında sıktır. Tanı koymak için haftada 2 ve üzerinde görülmeli, herhangi bir ilaç alımı veya ilaç kesilmesine bağlı olmamalıdır. Çocukluk çağındakiler yaşla birlikte azalır ve kaybolur. Yetişkinlerde kronikleşebilir. Özellikle travma sonrası stres bozukluğunda ortaya çıkabilir.
Uykuda Korku Nöbeti: Uykunun ilk saatlerinde, REM dışı dönemde, herhangi bir rüyayla ilişkili olmaksızın büyük bir korku ile haykırarak, panik halinde uyanma durumudur. 4–12 yaş arasında sıktır, sonraları giderek kaybolur. Erişkinlerde yaygın anksiyete bozukluklarında görülebilir.
Uyurgezerlik: Somnambulizm olarak isimlendirilir. Genellikle uykunun ilk saatlerinde ve REM dışı dönemde ortaya çıkar. Yatakta oturma, kalkarak dolaşma, yineleyici hareketler yapma, kapıları açma, buzdolabını açma, giyinme, yemek yeme, el-yüz yıkama gibi otomatik nitelikli davranışlarla seyreder. Hasta donuk, tek bir noktaya odaklı, büyülenmiş, başkaları tarafından kontrol ediliyor gibidir. Uyandırmak güçtür, çevreyle etkileşime girmez. Çocuklarda daha sık olup, erişkinlerde nadirdir.
Uykuyla Bağlantılı Hareket Bozuklukları: Diş gıcırdatma, uykuda periyodik kol bacak hareketleri, huzursuz bacak sendromu bu grup içinde ele alınır. Gündüzleri görülen hareket bozukluklarının geceleri de sürmesi bu hastalık kümesi içinde değerlendirilmez. Uyku sırasında geçirilen atipik epileptik nöbetler parasomnilerle ayırıcı tanıda önemlidir. Demir eksikliği anemileri parasomnileri tetikleyebilmektedir.
Psikiyatrik Hastalıklarda Uyku Sorunları: Uykusuzluk şizofrenide sık görülmekle birlikte hastalar bundan şikâyet etmezler. Şizofreninin alevlenme dönemlerinde uykusuzluk daha da belirginleşir. Bazen de gece-gündüz döngüsünü kaybeden hasta gece çok geç yatıp, tüm günü uyuyarak geçirebilir. Bu durum hasta ile aile arasında ciddi bir çatışma konusu olabilir. Depresyonda uykusuzluk ya da aşırı uyku görülebilir. Manide ise uyku çok azalmıştır ve hasta uykuya ihtiyaç duymaz. Bipolar duygudurum bozukluklarında uykusuz kalma, mani nöbetlerini tetikleyebilir.
Deliryum ve demanslarda şiddetli uykusuzluk, bazen aşırı uyku, uykuda sık sık uyanma, tedirgin uyku, gece-gündüz döngüsünün bozulması sık görülen uyku bozukluklarıdır.
Tüm kaygı bozuklukları ve stres durumlarında da uyku tutmaması, tedirgin ve kesikli uyku sıklıkla gözlenir.
Depresyonda, uykunun polisomnografik özelliklerini şöyle özetleyebiliriz;
Uykusuzluk Tedavisi: Uyku bozukluklarının en sık görüleni uykusuzluk problemidir ve kişiler doktora en çok uyuyamama şikâyetiyle başvurmaktadırlar. Tedaviye başlamadan önce uykusuzluğa sebep olabilecek başka hastalıklar mutlaka saptanmalıdır. Kronik ağrılı durumlar ve depresyon gibi ruhsal bozukluklara bağlı uykusuzluklarda öncelik primer hastalığa verilmelidir. Bu tür ikincil uykusuzluklarda kısa süre uyku ilaçlarından yararlanarak hastayı rahatlatma yoluna gidilebilir.
Herhangi bir organik ya da ruhsal bozukluğun bulunmadığı birincil uykusuzluk tedavisinde öncelik uyku hijyenini sağlamaktır. Bu amaçla hemen ilaca sarılmamalı, aşağıdaki tedbirler alınmalıdır.
Uykusuzluk sorununda yapılan hatalardan biri alkolü uyku ilacı niyetine kullanmaktır. Alkol ilk başlarda sedatif etkisiyle uyumaya faydalı gibi görünse de uyku verici etkisi giderek azalmaktadır. Ayrıca REM uykusu dönemlerini kısaltan alkol, uyku kalitesini, ciddi şekilde bozar ve kişiler dinlenmiş olarak uyanamazlar. Alkol alışkanlığında, alkol kesildiğinde uyku daha da bozulabilir.
Kediotu ve sarı kantaron gibi bitkiler sedatif etkileri nedeniyle uykuya yardımcı olabilmektedirler. Burada düşünülen en büyük yanlış bitkisel ilaçların zararsız olduğu düşüncesidir. Bitkisel ilaçlarda doz standardizasyonunun sağlanması zordur ve ilaç etkileşimleri yönünden dikkatli olmak gerekir. Bu nedenle başka hastalıklardan dolayı farklı ilaç kullananlarla, kontrolsüz ve yüksek dozda bitkisel ilaç kullanmayı tercih eden hastalarımıza bunun yanlışlığını belirtmeliyiz.
Uykusuzluğun ilaçla tıbbi tedavisinde; iyi bir uyku ilacı alışkanlık yapmamalı, kısa sürede etki etmeli, ertesi gün sersemlik yapmamalı, uykunun fizyolojisini bozmamalı, bırakıldığında rebound (geri tepme) etkisi nedeniyle uykusuzluğu arttırmamalı, güvenlik sınırı geniş olmalı, diğer ilaçlarla etkileşime girmemelidir.
Akut uykusuzluk tedavisinde sıklıkla benzodiazepin grubu ilaçlar ve zopiklon (Imovane) tercih edilir. Kronik uykusuzluk tedavisinde ise günümüzde klasik uyku ilaçları yerine antidepresanlar kullanılmaktadır.
Uykusuzluk tedavisinde tam ve kalıcı netice için psikoterapi şarttır. Burada bilişsel davranışçı terapi ile uykusuzluğa neden olan olumsuz otomatik düşüncelerin olumlu, inanç ve düşüncelerle yer değiştirerek işlevselliğinin kazandırılması hedeflenir.
Olumsuz düşünce ve varsayımların farkındalığına varılarak alternatif inançların geliştirilmesi terapinin özünü oluşturur. Ortalama 6–8 seansta tedavi sağlanmaktadır. Terapi sürecinin gevşeme egzersizleri ile desteklenmesi uygun olur. Uyku günlüğü tutmak olumsuz inançların saptanmasında terapiste ve danışana yol gösterecektir. Uykuya dalma kaygısı yok edildiğinde sorun çözülecektir. Uykuya odaklanarak, huzur verici imgelerin hayal edilmesi ve gevşemenin sağlanmasında hipnoz ve otohipnoz büyük yardımcıdır. Stres ile baş etmeyi öğrenmek uyku terapilerinde mutlaka sağlanması gereken bir konudur.
Antalya psikiyatri kliniği olarak, uykusuzluk sorununuz bir aydan uzun süredir devam ediyorsa ve günlük işlevlerinizi bozmaya başlamışsa bir uzman psikiyatri desteği almanızı öneriyoruz. Uyku haplarını doktor kontrolü dışında kesinlikle kullanmamalısınız.
Gece iyi uyumak, hayatta uyanık kalmak dileklerimizle.
İNSİDON^ draje Ağızdan alınır.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.
• Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
• Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
• Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
• Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. INSIDON nedir ve ne için kullanılır?
2. INSIDON’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3. INSIDON nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. INSIDON’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
İNSİDON sakinleştirici özelliklere sahip trisiklik antidepresanlar olarak bilinen bir ilaç grubuna dahildir. Bu ilaç beyninizdeki bazı kimyasal maddelerin etkisini değiştirerek etkili olur.
Her bir draje, 50 mg opipramol dihidroklorür içerir.
Anormal iç sıkıntısı (anksiyete), sinirlilik ya da gerginlik, uyku bozuklukları, dikkati toplamada güçlük ve depresif durumların tedavisinde kullanılır. Ayrıca bu durumların yol açtığı vücut semptomları üzerinde de faydalı bir etkiye sahiptir.
Eğer:
• Opipramol dihidroklorüre, diğer herhangi bir trisiklik antidepresana ya da İNSİDON’da bulunan, bu kullanma talimatının başında listelenen diğer yardımcı maddelere karşı aşın duyarlılığınız (alerjiniz) varsa kullanmayınız.
Alerjiniz olabileceğini düşünüyorsanız doktorunuza danışınız.
Eğer:
• İntihar eğiliminiz varsa,
• Monoamin oksidaz inhibitörü (MAOI) olarak bilinen bir antidepresanla tedavi edilen depresyonunuz varsa,
• Epilepsi nöbetleriniz varsa,
• Yakın bir zamanda kalp krizi geçİrdiyşeniz,
• Gözde basınç artışı (glokomunuz) varsa,
• İdrara çıkma güçlüğünüz ya da prostatınızda büyüme varsa,
• Karaciğer ya da böbrek hastalığınız varsa,
• Normalden fazla çalışan bir tiroid beziniz varsa,
• Herhangi bir kan bozukluğunuz varsa,
• Alerjik deri reaksiyonlarınız (örneğin: yanma, kızarıklık) varsa İNSİDON’u dikkatli kullanınız.
• Depresyondaki yakınınızı/hastanızı anormal iç sıkıntısı (anksiyete), huzursuzluk, uyku
problemleri gibi davranış değişimi belirtileri ya da davranıştaki diğer anormal değişimler,
depresyonun kötüleşmesi ya da intiharı düşünme gibi durumlar açısından izlemelisiniz. Bu tip semptomları, özellikle de şiddetli olmaları, ani başlamaları ya da hastanın daha önceden var
olan belirtileri arasmda yer almamaları durumunda hastanın doktoruna bildirmelisiniz. Bu tip belirti gelişimini, değişimler ani olabileceği için özellikle antidepresan tedavisinin ilk zamanlarında ve doz artırılırken ya da azaltılırken günlük olarak değerlendirmelisiniz. Bu tip belirtiler intiharı düşünme ve buna yönelik davranışlar açından yüksek bir risk ile ilişkilidir ve çok yakın bir takibi ve muhtemelen ilaç tedavisinde değişiklik yapılmasına olan ihtiyacı gösterir.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
İNSİDON yemekle birlikte veya yemeklerden sonra kullanılabilir.
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamileyseniz bunu doktorunuza bildiriniz. İNSİDON özel olarak bir doktor tarafından reçete edilmediği takdirde hamilelik sırasında kullanılmamalıdır.
Doktorunuz hamilelik döneminde İNSİDON kullanmanın potansiyel risklerini sizinle paylaşacaktır.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
İNSİDON’un etkin maddesi az miktarda anne sütüne geçer. Doktorunuz size önerilerde bulunacaktır.
İNSİDON bazı kişilerin kendisini uykulu hissetmesine ya da bulanık görmesine neden olabilir. Bu etkilerinden birini yaşadığınız takdirde, araç ya da makine kullanmayınız ya da dikkat gerektiren diğer aktivitelerde bulunmayınız. Alkol tüketimi uyku halini artırabilir,
İNSİDON drajeler laktoz ve sükroz içerir. Bazı şekerlere (örneğin; laktoz, sükroz) karşı hassasiyetiniz varsa, İNSİDON kullanmaya başlamadan önce doktorunuza bunu bildiriniz.
Diğer ilaçlarla birlikte kullanımı
İNSİDON ile eş zamanlı olarak diğer ilaçları kullanmadan önce, doktorunuza ya da eczacınıza danışınız. Bazı İlaçlar İNSİDON ile etkileşim gösterdiği için, dozların değiştirilmesi ya da ilaçlardan birinin kesilmesi ya da diğer önlemlerin alınması gerekebilir. Bu hem reçete) İ (yalnızca doktor reçetesi ile alınabilen ilaçlar) hem de reçetesiz İlaçlar için geçeri idir.
İNSİDON ile etkileşebilecek ilaçlar:
• Depresyon tedavisinde kullanılan monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) ve seçici serotonin geri alım İnhibitörleri (SSRI).
• Barbitliratlar, sedatifler ve sakinleştiriciler gibi merkezi sinir sistemi ilaçlan.
• Zihinsel hastalıkların tedavisinde kullanılan antipsikotikler.
• Alerji tedavisinde kullanılan ilaçlar.
• Parkinson hastalığında kullanılan ilaçlar.
• Kalp ritim bozukluklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar.
• Epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçlar.
• Mide ve onikiparmak barsağındaki ülserlerin tedavisinde kullanılan ilaçlar (Örneğin; simetidin).
Eğer reçeteli yada reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
Doktorunuzun talimatlanna dikkatle uyunuz, önerilen dozu aşmayınız.
Yetişkinler: Semptomlarınızın durumuna göre günde bir kere drajeden günde üç kere ikişer drajeye kadar.
Doktorunuz size tam olarak kaç İNSİDON drajeyi almanız gerektiğini söyleyecektir.
Tedaviye verdiğiniz yanıta bağlı olarak, doktorunuz daha yüksek ya da daha düşük bir doz önerebilir.
İNSİDON yalnızca ağız yoluyla kullanılır. Drajeyi bir bardak su ile yutunuz.
İNSİDON çocuklara ya da ergenlik çağmdakilere verilmemelidir.
Bu grup hastalarda düşük bir başlangıç dozu önerilir. Tedavinin idamesinde yetişkin hastalara göre daha düşük doz İNSİDON yavaş doz artırımı ile kullanılmalıdır.
özel kullanım durumları:
Böbrek /Karaciğer yetmezliği:
Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda İNSlDON’un dozu azaltılmalıdır. Çünkü ilaç, böbrek hastalığının şiddet derecesine bağlı olarak daha yavaş atılır.
İNSİDON başlıca karaciğerde metabolize olduğundan bu hastalarda ve uzun süreli tedavilerde düşük doz uygulanır.
Doktorunuz ayn bir tavsiyede bulunmadıkça, bu talimatları takip ediniz.
Doktorunuz INStDON ile tedavinizin ne kadar süreceğini size bildirecektir. Tedaviyi erken kesmeyiniz, çünkü istenen sonucu atamayabilirsiniz.
Doktorunuzun doz ayarlaması yaparak istenmeyen etkilerin azaltılmasına yardımcı olabilmesi için durumunuzu düzenli olarak kontrol etmesi önemlidir. Bazı kan testleri yapmak ve kan basıncınızı ve kalp fonksiyonunuzu ölçmek isteyebilir.
Eğer INSIDON’un etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
INStDON'dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
Kazayla doktorunuzun size söylediğinden daha fazla draje aldıysanız, hemen doktorunuzla konuşunuz. Tıbbi bakım görmeniz gerekebilir.
Aşın doz İNSİDON’un yol açabileceği belirti ve semptomlar: şiddetli uyku hali, bilinç kaybı, sersemlik, huzursuzluk, bilinç bulanıklığı, anksiyete artışı, kas koordinasyon kaybı, genel hareketsizlik, konvülsiyonlar (nöbetler), idrara çıkma problemleri, hızlı, yavaş ya da düzensiz kalp atışı, düşük kan basıncı, nefes darlığı.
İNSİDON’u kullanmayı unutursanız
Bir İNSİDON dozunu almayı unutursanız, fark ettiğiniz zaman bu atladığınız dozu alınız. Fakat, neredeyse bir sonraki dozun zamanı gelmişse, atladığınız dozu almayın ve normal doz çizelgenize göre devam edin. Bir defada çift doz almayınız. Bu konuda herhangi bir sorunuz varsa, lütfen doktorunuza sorunuz.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
İNSİDON ile tedavi sonlandırıldığmdaki oluşabilecek etkiler
İNSİDON tedavisini kesmek hastalığınızın daha kötüye gitmesine neden olabilir. Doktorunuz tarafından belirtilmedikçe, tedaviyi kesmeyiniz.
Etken maddesi Opipramol dihidroklorür olan İnsidon Draje, beyinde dengesiz hale gelerek endişe, kaygı ve depresyona neden olabilecek kimyasalları etkileyen antidepresan bir preparattır. Anksiyete ( endişe,kaygı hali), gerginlik hali, huzursuzluk, stres, konsantrasyon eksikliği, depresif hal ile beraber görülen ruhsal rahatsızlıkların iyileştirilmesi; psikolojik kökenli olan fiziksel hastalıklar (psikosomatik hastalıklar) ve Sekonder Depresyon (kanser, kalp – damar, mide – bağırsak, solunum sistemi, üreme – boşaltım sistemi ve deri hastalıkları gibi kronik hastalıklara bağlı olarak meydana gelen ruhsal rahatsızlıklar) tedavisinde uygulanır.
Etken Maddesi: Opipramol dihidroklorür
Ticari-Jenerik ismi: İnsidon Draje
İnsidon Draje Resmi prospektüsü için ilaç firması sitesinden faydalanmanızı öneririz.
Post Views:0
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası