hangi oğuz boyundanım / Hangi Türk boyundan olduğunuzu biliyor musunuz? İl il boy listesi - Aile ve Yaşam

Hangi Oğuz Boyundanım

hangi oğuz boyundanım

etiket Hangi Türk Boyundansın?

Haberler

Test

Hangi Türk Boyundansın?

Dünya tarihine yön veren en önemli topluluklardan olan Türkler, Orta Asya'dan dünyaya yayıldılar. Dünyanın çeşitli yerlerine yayıklan 24 Oğuz boyu devletler, beylikler ve hanlıklar kurdular. Peki sen bu boylardan hangisindensin?

1. Öncelikle Türklerin Kök Bayrağının rengi olan mavinin bir tonunu seç bakalım.

2. Peki hilal mi yıldız mı?

3. Herkesin bir kutsalı vardır. Bazılarının birden çoktur. Ama biri hepsinin önündedir. Hangisi?

4. Evde besleme şansın olsa hangisini beslerdin?

5. Nurtopu gibi bir oğlun oldu. Eşin ve sen bu isimlerden birini seçmeye karar verdiniz. Hangisi?

6. Türk demek tarih demek destan demek. Seç bakalım bir destan..

7. Hangisini yemeyi daha çok seversin?

8. Son olarak bir atasözü seç testi bitirelim.

8. Son olarak bir atasözü seç testi bitirelim.

Kayı boyu!

Kayı boyu!

Bayat boyu!

Bayat boyu!

Alkaevli boyu!

Alkaevli boyu!

Karaevli boyu!

Karaevli boyu!

Yazır boyu!

Yazır boyu!

Döğer boyu!

Döğer boyu!

Dodurga boyu!

Dodurga boyu!

Yaparlı boyu!

Yaparlı boyu!

Avşar boyu!

Avşar boyu!

Kızık boyu!

Kızık boyu!

Beğdili boyu!

Beğdili boyu!

Karkın boyu!

Karkın boyu!

Bayındır boyu!

Bayındır boyu!

Peçenek boyu!

Peçenek boyu!

Çavuldur boyu!

Çavuldur boyu!

Çepni boyu!

Çepni boyu!

Salur boyu!

Salur boyu!

Eymür boyu!

Eymür boyu!

Alayuntlu boyu!

Alayuntlu boyu!

Yüreğir boyu!

Yüreğir boyu!

İğdir boyu!

İğdir boyu!

Büğdüz boyu!

Büğdüz boyu!

Yıva boyu!

Yıva boyu!

Kınık boyu!

Kınık boyu!

Onedio Testlerini Facebook'tan takip etmeyi unutmayın!

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

ANADOLUYA YERLEŞMİŞ OLAN 24 OĞUZ BOYU VE YERLEŞTİKLERİ BÖLGELER

  • Konu Sahibi
    Oğuzlar
    Oğuz’ların sırası ile 24 boyuna ve manaları ile inan&#;larından dolayı ongunlarına değindikten sonra, 24 sayısı Oğuz T&#;rk’lerinde yine inan&#;larına bağlı olarak oldukca sık kullanılan bir sayı olduğunu belirtmektede yarar vardır. Bazı tarihci ve araştırmacıların tesbitlerine g&#;re ; Osmanlı ordu teşkilatında, Rumeli ve Diyarbekir ey&#;letleri 24 er sancaktı. Otlukbeli savaşında 24 sancak beyi vardı. Meşhur T&#;rk seyahlarından Evliya &#;elebiye g&#;re, K&#;tahya san cağı 24 kadılık idi. Rumelinde devlet hizmetinde bulunan Y&#;r&#;k’ ler 24 kişiden m&#;ştekil guruplara ayrılmışlardır.
    Diğer taraftan Oğuz boylarından Y&#;r&#;klerden birinin koyun sayısı 24 den az olursa onlar yoksul sayılır. Merv b&#;lğesinde yaşayan Teke adlı meşhur T&#;rkmen oymağı seyahların anlatımına g&#;re 24 oymağa ayrılmıştır. T&#;rk’- lerin 24 sayısına verdiği &#;nemle ilğili daha &#;ok &#;rnekler vardır. B&#;t&#;n T&#;rk boylarında olduğu gibi Oğuz’ ların 24 boylarından Avşar ve T&#;rkmen boylarındada herkesin en az yedi ceddini sayması gerekiyor. Bu bir adet ve vaz ge&#;ilmez bir gelenek olarak s&#;r&#;yor. İşte Oğuznamenin Seyit Lukman rivayetinde Oğuz’ların ceddi şu sıralama ile sayılır.
    1 - Toğrul beğ - Tugrul Bey 2 - Mikail 3 - Sel&#;uk 4 - Dukak 5 - Ertoğrul - Ertugrul Bey 6 - Lukman
    7 - Toksurmuş 8 - İlci beg ( El&#;i Bey )
    Oğuznamedeki sıralamada &#;&#;&#;nc&#; olarak adı ge&#;en Sel&#;uk’un ceddinin yani Anadolu Sel&#;uklu’ları ile Oğuzlarını soyunun T&#;rk, T&#;rkmen &#;adırlarının direği ve direğini yontan usta anlamında (Kerak&#;) adı verilir. Mahmut Kaşga- ri’de aynı savı doğrular. Sel&#;uk’un asıl ceddinin asil olmayıp, bir kirege&#;i, sanatkar idi demekle bu nesli avamdan (Fakirlerden ) birinin nesli olarak g&#;sterilir. Sel&#;uk’ un babası Kerak&#;c&#; Hoca g&#;rd&#;ğ&#; bir r&#;yada kendi neslin- den b&#;y&#;k adamlar zuhur edeceğini s&#;yler. Sonra g&#;rd&#;ğ&#; r&#;yası ger&#;ekleşir. yılında Arap el&#;ileri Kerak&#;c&#; Hocanın oğullarına islamiyeti kabul etmeleri i&#;in el&#;iler g&#;nderip şaman inancından vazge&#;erek islamiyeti kabul etmeleri i&#;in zorlar ve baskı yaparlar ; fakat &#;eşitli nedenler g&#;stererek ancak yıl sonra Oğuzlar birazda mecbur kalarak İsl&#;miyeti kabul ederler.

    Bunlardan Maada, Sırderya, Talas ve &#;u Havzalarında Karkuk ve Kala&#;larla beraber T&#;rkmen ve Avşar olan Oğuz oymakları kalabalık bir k&#;tle olarak yaşamaktaydılar. &#;u havzasında yaşayan bir T&#;rkmen Padişahı i&#;in Malik al- turkman ve şarkta Tokuz Oğuzlara komşu olarak yaşayan Oğuzlar &#;lkesi i&#;in El - Biruni T&#;rkmen &#;lkesi (ard al- Turkmaniye) olarak bildirir . Sel&#;ukluların mensup oldukları, Hazar T&#;rkmenleri yani Aral ile Hazar Denizi arasında yaşayanlar ile bundan başka, &#;ağanyan, Horezm, Kerki arasında Amuderye boyunda, Horezm ile G&#;rgah arasın- daki Helmend havzasında yaşayan Cen&#;p T&#;rkmen’leridir.

    Oğuz’lardan bir kolun Mavera&#;nnehir denilen b&#;lgede yaşadığı yıllarda Sırderya, Talas ve &#;u b&#;lğelerindeki yine Oğuz boylarından olan Sel&#;uk- lu T&#;rkmen’leri ile araları a&#;ıldı. &#;&#;nk&#; onlar Sel&#;ukluları hi&#; dost olarak g&#;r&#;p, onlara hi&#; bir zaman g&#;ven duymadılar. Bu neden ile onları o b&#;lgelerden s&#;rmek istediler. yıllarında b&#;lge T&#;rkmen ve Sel&#;uk’lular arasında cereyan eden maceralara sahne oldu. Birbirleri ile &#;ekişmelerinin sonucunda zayıf d&#;şt&#;ler ve b&#;lge Gaznelilerin hakimiyetine ge&#;ti. Eski huzuru ve serbestliğini yitiren, bir arada yaşayamıya- caklarını anlayan bu T&#;rkmenlerden bir gurup Gazneli Mahmud’un izni ile Horasan’a , Ferave ( şimdiki adı Kızıl Avrat ) ve Balhan’a ( şimdiki Krasnovodsk hududunda ) ge&#;erek yerleştiler.

    Sırderya havzasından, ihtimal Aral g&#;l&#;n&#;n garbinden Mangışlak &#;zerinden ge&#;erek gelen Balkhan T&#;rkmen’leri ve sonralarında ‘ Irak T&#;rkmenleri’ adı verildi. Bunlar Balkhan &#;st olmak &#;zere sık sık İran i&#;lerine akınlar yapar- ken Sel&#;uk oğulları ile T&#;rkmen olan Avşar Beylerinden Şah Melik ( Melik Şah ) arasındada şiddetli &#;arpışmalar oldu. yılında Amuderyanın Gavhore mıntıkasındaki bu muharebede Sel&#;uklu oğulları 7 - 8 bin kadar kayıp vererek bir daha geri d&#;nmeyecek şekilde oradan ka&#;mak mecburiyetinde kaldı. Kurtulanlardan kişilik bir grup ile Toğrul, Davud Bey ( &#;ağrı bey ) eğersiz atları ve perişan bir durumda Amuderyayı ge&#;erek Rabat- i Nemek’e iltica ettiler. Daha sonra Horezm sahasından ayrılıp Irak’a T&#;rkmen’lerin yanına gelip birleşerek iyi ilişkiler i&#;ine girdiler. Amuderya’nın doğusundaki kalan soydaşlarınıda zaman zaman celbederek (teşvik ederek) n&#;fuslarını e &#;ıkartırlar.

    Yerli T&#;rkmen’lerin sayısıda buna eklenince kadar bir n&#;fus sayısına ulaştı. Oğuz ve Karluk T&#;rkleri bu b&#;lgede az bir adet teşkil ettikleri halde; Horasan, İran, Azerbaycan ve Irak’ta &#;ok b&#;y&#;k roller oynamışlardı. Daha sonra bunlardan hane kadarı Isfahan’ı yağma edip, oradan Azerbaycan’a ge&#;erek başkalarının idaresi altına girerken, diğer kalan Avşar adı verilen T&#;rkmen boylarından bir kısmı &#;oğalıp genişleyerek, Haleb, Dulkadır- lı, Suriye, Boz-ok , &#;&#;ok ve &#;sk&#;dar T&#;rkmenleri gibi adlar altında Haleb, Afşin, Maraş, Elbistan, Antep, Antakya, İskenderun b&#;lgelerinde (cevval ve seyyar ) yarı yerleşik ve konar g&#;&#;er bir yaşam s&#;rd&#;rmeye başladılar. Diğer taraftan Sel&#;uklu Arslan Yabgu yılında esirken kendi ya-şadıkları yer olan Amuderya ve Sırderya arasındaki Oğuz’lardan kadar asker &#;ıkarta bilecegini s&#;ylemiştir. Bu ister istemez orada yaşayan Oğuz’ların en az yarım milyon bir n&#;fusa sahip olduklarını g&#;stermektedir. Fakat bu sayı bazı nedenlerden dolayı son zamanlarda azaldı. Bu nedenlerden birincisi Tugrul Beyin T&#;rk sınırlarını genişleterek yayılma amacı ile başlattıgı akınlarda, işğal edilen şehirleri; başta talana ve yağmaya m&#;sade etmemesidir

    Diğer ikinci neden ise, Tuğrul Beyin boylara sormadan Bağdat’daki Arap Halifes i ile iyi ilişkiler başlatıp, s&#;nni mezhebini benimsemesidir. B&#;t&#;n Arap &#;lkelerini fehtetmesinden korktuğu Tuğrul Beye, el&#;iler g&#;nderip, zaptet- tiğin topraklar senin i&#;in yeterlidir. Emirlerime ait topraklara dokunma ve zapttetiğin topraklar i&#;inde selefleriniz gibi verğileri bize g&#;nderiniz, s&#;zlerine karşı Tuğrul beyin, “ benim askerlerim pek &#;oktur ve bu memleketler onlara k&#;fi gelmemektedir. „ derken yılında Bağdat'ta bulunduğu sırada meydana gelen bir olay &#;zerine “ Halife’ye h&#;rmetim olmasa idi, b&#;t&#;n Bağdat - ı kılı&#;tan ge&#;irebilirdim „ demektedir. ( Ebu’-l Ferec, Tarih, c.I syf. ) Tuğrul Bey bu hereketi ile şii ve Alev&#; inancından olan Oğuz’ların T&#;rkmen ve Avşar boyları , Y&#;r&#;kler ile &#;ok sayıda insan bu duruma isyan ederek; ordudan ayrılıp &#;eşitli b&#;lğelere g&#;&#; ettiler.

    yılında Tuğrul Bey’in &#;l&#;m&#; ile yerine halef bıraktığı &#;ağrı Beyin oğlu Alp Arslan yılında bu b&#;lgelere akın başlatıp b&#;lğeyi kontrol altına almasıyle bu yeni T&#;rk &#;lkesinde yerleşme imkanları dahada artmıştır. Fakat diğer bir y&#;nden &#;zerlerinde baskı olarak g&#;rd&#;kleri Sel&#;uklu’ lardan kurtulmak kendi istedikleri gibi bir yaşam sergilemek i&#;in kendileride aynı ırk ve soydan oldukları halde o b&#;lgelerde yaşayan K&#;rtler ile işbirliği yaparak b&#;lgede sonu gelmeyen yağmalara başlamakla kalmamış , Sel&#;uklulara karşıda isyan etmişlerdi. Hatta bunlar- dan bir kısmı yılındaki Sel&#;uklu Sultanı Alp Arslan’ın Bizans imparatoru Roman Diyojen ile yaptığı Malazgirt savaşında, Sel&#;uklulara isyan edip, Bizans’lıların yanında yer almışlar. Fakat yenilğiye uğramaları &#;zerine ka&#;an Bizans ordusu ile Istanbul’a sonra orada aradıklarını bulamayınca yılında Suriye tarafına geri ge&#;tiler. Hal- bu- ki Bizans ordusunda daha &#;nceden bulunan Oğuz ve Pe&#;enek asılı T&#;rk askerler yılındaki Malazgirt savaşında kendi ırkından ve soydaşına karşı savaşdan birg&#;n &#;nce T&#;rk ordusunun saflarında yani Alp Arslan’ın Sel&#;uklu orduları yanında yer aldı. (Ord. Prof. Dr. funduszeue.info velidi Togan’ın Umumi T&#;rk tarihine giriş adlı kitabından s )

    Alp Arslan’ın Anadolu' yu zapt etmesinden sonra ilk defa derli toplu olarak yerleşip yaşamaya başladılar. Etnik ihtibarı ile bunların en b&#;y&#;k kısmı Oğuzla r’dır. Kıtanın şimalinde b&#;t&#;n&#; 24 olan Oğuz boylarından olan &#; Bozok &#; (Yozgat )cenubunda &#; &#;&#; ok &#; boyları yaşamaktaydılar. Diğer taraftan T&#;rkmenistan, Azerbaycan ve Horasan’da kalıp yaşamakta olan geniş toprakların ve bol s&#;r&#;lerin sahibi g&#;&#;er T&#;rkmen aşiretleri bir s&#;re Kafkas’larda yaşadılar. (Bug&#;n Avşar ve T&#;rkmen’lerden her kimden sorulursa sorulsun hemen hemen hepsi de atalarının Horasan’dan geldiklerini s&#;ylerler. ) Fakat Orta Asya’da yaşayan T&#;rk boyları arasında idare etme, y&#;netme gibi kişisel &#;ıkar hesaplarından dolayı canından bıkan halk, batıya doğru g&#;&#;meye başladı. Kıtlık ve kuraklıktan dolayı birinci evredeki b&#;y&#;k bir g&#;&#;ten sonra, Orta Asya’da kalan azınlıktan istifade eden Mogol’lar ilk olarak b&#;lğede h&#;k&#;m s&#;ren T&#;rk beyleri ve oymaklarını dağıtıp batıya doğru yayılmaya başladılar. &#;n&#;ne gelen her şeyi yakıp yıktılar. Tabi o b&#;lğelerde yaşayan Oğuz boyları en &#;ok zarar g&#;renlerdendi. yılında Anadolu’ ya T&#;rk’lerin girmesi ve Sel&#;uklu devletini kurmasıyla devletleşerek b&#;t&#;nleşen T&#;rk sınırlarına kadar gelip dayandılar. Acıma- sız olan Mogolların &#;n&#;nden ka&#;anlar kurtulmaktaydı. İşte o zaman Kafkas’larda kalarak yaşamlarını s&#;rd&#;rmek- te olan bilhassa Horasan b&#;lgesindeki bu g&#;&#;er T&#;rkmen ve Avşar aşireti ikinci vatanlarındanda diğerleri gibi &#;areyi ka&#;makta buldular.

    İkinci evredede y&#;zyılda Horasan’dan g&#;&#;e dahil olan bu T&#;rkmen’ler, &#;nce bug&#;nk&#; Suriye toprakları i&#;inde kalan Haleb b&#;lğesindeki Bucak denilen Tell -Şammar ve Tell- Zivan &#;evresinde daha sonra Anadolu’da yeni baş- layan ve nedeni toprağa dayalı toplumsal olaylardan dolayı, bug&#;n Maraş b&#;lgesi ve S&#;riye toprakları i&#;inde bulunan Halep b&#;lgesine g&#;&#;&#;p kendilerinden daha &#;nce gelip yerleşmiş olan T&#;rkmen aşiretleriyle birleşip yaşa- maya başladılar. G&#;&#;er olan bu T&#;rkmen’ler g&#;&#;&#;p gelirken, ( deyim yerindeyse ka&#;ıp gelirken ) koyun s&#;r&#;leri, develeri ve atlarından başka bir şeyleri yoktu. Hayvanları doyura bilmek i&#;in yaz mevsimi yayla ve otlaklarda kış mevsiminde ise d&#;ze inerek &#;adırlarda yaşamaktaydılar. Fakat Kafkas’lardan gelen ve her yıl sayıları artan insan g&#;&#;&#;nden dolayı Anadoluda toprak d&#;zenide bozulmaya başladı; diğer taraftan T&#;rkler arasında yıllarca s&#;r&#;p gelen kendi aralarındaki iktidar kavğası sıkca yaşanmaya başladı. Her seferinde kanlı biten ve y&#;zlercesinin &#;l&#;- m&#;ne sebeb olup, d&#;şmanları karşısında k&#;&#;&#;lerek zamanla b&#;y&#;k yenilğiler alan T&#;rk Beğleri , başa ge&#;ip idare etmek gibi nedenlere dayalı olarak baba, kardeş g&#;z kırpmadan &#;ld&#;rmeye devam etmekteydiler. Ana- dolunun diğer b&#;lgelerinde olduğu gibi bu b&#;lgelelerdede sıkca beylikler arasında y&#;netim değişikliği yaşan- maktaydı.

    Mısır Meml&#;k Sultanı’nın idaresi altında uzun zaman kalan bizim Dulkadırlı T&#;rkmen aşireti daha sonra uzun yıllar, Dulkadıroğulları’ nın idaresi altında kaldıktan sonra, Yavuz Sultan Selim’in yılında bu beyliğe son verilmesi ile Osmanlı devletinin idaresi altında yaşamaya mecbur edilmişlerdi. Bu tarihten sonra fakirleşip, ekonomik y&#;nden zayıflayan halkın &#;zerine Osmanlı’ nın bir de siyasi ( ina&#;lardan kaynaklanan ) baskı oluşturulmaya kalkışması b&#;lğede istenmeyen bazı olayların yaşanmasına neden olmuş idari y&#;nden yabancılaşmış olan Osmanlı sarayı ile tabanı oluşturan halkın arası a&#;ılmıştı.

    T&#;rk ve T&#;rkmen s&#;zlerinden hoşnutsuz olan Osmanlı saray y&#;netimi, farklı olan inan&#; ve mezhep farklılıklarını g&#;zetmeksizin, Sel&#;uklu Sultanı Tuğrul Bey gibi tek taraflı olarak devletin s&#;nni mezhebini tanıması ve diğer mezheplerden olan halka karşı kırım yapması, savaş ganimetlerini kendi başlarına sarayda ecnebilerle paylaşıp t&#;keterek, buda yetmiyormuş gibi halktan ağır verğiler toplamaya başlamasına karşı Anadolu’ nun her tarafında halk ayaklanmalarının başlamasına neden olmaktaydı. İşte bu ayaklanmaların sık olarak olduğu b&#;lgelerden biri- side g&#;neyde Maraş, Halep ve &#;evresidir. Şam’da Şambay adı T&#;rkmen’ lerinden birisinin ortaya &#;ıkıp ben Şah İsmail’ im (II. ) diyerek Anadolu’ya kadar uzanan ayaklanmanın başladığı bu topraklarda K&#;tahya’dan başlayıp Toros’ lardan Halep’e kadar uzanan bu b&#;lgede yaşayan Varsak , Avşar T&#;rkmen’ler gibi, Karaca oğlan ve Dadaloğlu gibi &#;nl&#; halk ozanları yetiştiren Bucak Avşar’ları ve Barak T&#;rkmen aşiretleri ile aynı soydan ve kan- dan olup, farklı bir milletten yahut soydanmış gibi g&#;r&#;p bilinen y&#;r&#;k’lerde yaşamaktaydı. Aşiret anlaşıldığı gibi bir &#;ok s&#;l&#;le ve soyu b&#;nyesinde barındıran bir toplu insan birliginin adıdır. Maraş , Antep - Ayıntap (Gaziantep) ve Amik ovası ile Halep Ham ovasında li yıllara kadar yaşamış olan bu aşiret ne yazık ki Anadolu’ daki geliş- melerden olumsuz y&#;nde etkilenmiştir. Osmanlı devletinin oradaki diğer yerli Osmanlı yanlısı aşiretleri kışkırtma- sı ile aralarında &#;atışma &#;ıkmış, Osmanlı destekli bu &#;atışmalar karşısında Barak’lar, Varsak ve Bucak Avşar’ları &#;areyi oralardan ka&#;makta bulmuşlar.

    yılından sonra Sel&#;uklular’ın sonu gelip Osmanlı Devletinin kurulması ile birlikte en b&#;y&#;k T&#;rkmen oymak- larından olan ve i&#;erisinde diğer oymaklardan kopmuş obalarında &#;zerinde yaşadıkları Dulkadıroğullarının idaresi altında olan y&#;reler XV. yy. ilk yarısında bilhassa Osmanlı Padişahı Yavuz Selim zamanında saldırırıya uğramış ve bu saldırılarda halk b&#;y&#;k zarar g&#;rm&#;şt&#;r. Daha sonra yerine ge&#;en oğlu Kanuni Sultan S&#;leyman zamanında ise Maraş, Ayıntap ve &#;evresindeki Dulkadıroğullarının varlığına ve idaresine yılında Ferhat Paşa komutasın- daki Osmanlı ordusu tarafından son verildi; fakat Kanuni y&#;netiminin katı tutumu y&#;z&#;nden ayaklanmalar tekrar başladı ve başta Maraş olmak &#;zere Osmanlı ordusunun ecnebi komutanları ve askerleri tarafından her taraf yakılıp yıkıldı. y yılın yarısında &#;lkenin g&#;neydoğusunda arkası bitip t&#;kenmek bilmeyen olaylar nedeniyle b&#;lgeden ka&#;an T&#;rkmen’ler, &#;&#;er beşer &#;adırlar halinde Anadolu’nun i&#;lerine doğru yol alırken Elbistan’ın Bucak denilen b&#;lge gesinde yaşamakta olup ; baskılara dayanamayarak ka&#;mak zorunda kalan Avşar’larda (Bucak avşarları) g&#;&#;e katıldılar. ( Bu g&#;&#; ve ka&#;ışları daha sonra bir Avşar olan Halk ozanı Dadaloğlu y&#;z yılda ora- da Osman’lının yaptığı kıyım ve katliamlara karşı tepki g&#;sterip isyan eder. )
    Kalktı, g&#;&#; eyledi Avşar elleri
    Ağır ağır giden eller bizimdir
    Arap atlar yakın eyler ırağı
    Y&#;ce dağlar aşan yollar bizimdir.

    Belimizde kılıcımız kirman&#; (*) * (Kirmanda yapılan eğri bir kılı&#;)
    Taşı deler mızrağımın temreni (*) * (temren: mızrak ucundaki sivri demir)
    Hakkımızda devlet vermiş fermanı
    Ferman padişahın, dağlar bizimdir.

    DADALOĞLU’m yarın kavga kurulur
    &#;ter t&#;fek, davlumbazlar vurulur (*) * (Davlumbaz : cenk davulu)
    Nice ko&#; yiğitler yere serilir
    &#;len &#;l&#;r, kalan sağlar bizimdir.

    Ferman Padişahın, dağlar bizimdir - &#;len &#;l&#;r, kalan sağlar bizimdir d&#;rtl&#;klerinde Dadaloğlu bir isyan ve haykırışı a&#;ık ve net bir şekilde dile getirir. Anadolunun i&#;lerine doğru yola &#;ıkan aşiret kendi i&#;lerindeki tacir ve develeri ile Karadeniz Suriye, Halep, Maraş arasında y&#;k taşımacılığı yapmış olan kişilerin yol bilğilerinden faydalanmışlardır.
    G&#;&#;e katılan aşiretten bir kısmı, Maraş - G&#;r&#;n- Sivas &#;zeri Oğuzların aynı boylarından olup; bug&#;n Yozgat olarak bilinen Bozok’a ve &#;orum (&#;orum ’un genellikle Alaca kazası ve k&#;ylerine yerleşmişlerdir.), Amasya ve Tokat’ a gidip yerleşirken, diğer aşiret mensublarıda ( bunlar Burun&#;ren k&#;y&#;n de yaşayan insanların atalarıdır ) Halep (Hamovasından ) Antep (D&#;ztepe’ den) ve Maraş &#;zerinden G&#;ksun - Pınarbaşı (Aziziye) B&#;nyan (Hamidiye) g&#;zer- ğahını kullanarak yola devam etmişler. Fakat; i&#; kesimlere doğru ilerlerken, aşiretten bazı aileler beğendikleri ve hoşlarına gittiği yerlerde kalıp yerleşmişler. Kayseri’ye bağlı İncesu, Yeşilhisar kazalara bağlı bazı k&#;ylerde, Niğde ve Nevşehir’e bağlı olan k&#;ylere yerleşenlerde bu koldan olanlardır. Maraş ve &#;evresinden kopan bu aşiretin diğer fertleri koyun s&#;r&#;leri ve develeri ile beraber &#;ok yerlerde konaklayıp, kışlamışlar. Bu &#;&#;&#;nc&#; uzun g&#;&#;leri nihayet o zamanlar Yeni - il sınırları i&#;erisinde ve Sivas sancagı (Livası ) sınırları i&#;inde kalan kazası Aziziye’ye (Pınarba- şı ) bağlı olan ve bug&#;nk&#; Sarıoğlan kazasına bağlı; Burun&#;ren, Karpınar, İğdeli, Yerlikuyu, K&#;rkuyu gibi k&#;ylere dağılarak yerleşmişlerdir. Kader birliği yapmış bu aşiret temelde hep birbiriyle akraba olup, yerleştikten sonra- da, kendi aralarında kız alıp vermek s&#;retiyle bağlarını kopartmamışlar.
    Burun&#;ren ve bizim bug&#;n aşiret dediğimiz yakın k&#;ylerin kurucuları Haleb’e yakın Raka şehri yakınlarındaki Tell - Şamar ve Tell - Zivan b&#;lğeleri arasındaki Bucak dedikleri yerde yaşamaktaydılar. Aşırı sıcak ve baskılardan dola- yı o b&#;lğeyi terk edip Elbistan’da mekan tutmuşlar ve oradada Bucak denilen bir yerleşim yeri oluşturmuşlardı. O nedenle de o b&#;lğede yaşayan bu Avşar’lara Bucak Avşar’ı veya Bucak Avşarları denilmekteydi. Yaşantı ve ge&#;- mişleri ile birbirinden ayrı olmayan diğer Avşar’ların kısa &#;zge&#;mişi, g&#;&#;leri ve g&#;&#; nedenlerine değindikten son- ra, benim burada deginmek istediğim asıl konu ise; Burun&#;ren k&#;y&#; hakkında sizlere aydınlatıcı bazı bilğiler ver- mektir.

    Bu nedenle Anadolu’da gelişen siyasi ve toplumsal olaylar ve T&#;rkmen lerle ilişkilerini i&#;eren kısa bilğileri ayreten sunmakta yarar g&#;rd&#;m. Bence kitabın Anadolu’da gelişen toplumsal olaylar ve sonu&#;ları (Osmanlı’lar ve T&#;rk- men’ler ) ile ilğili b&#;l&#;m&#;n&#; &#;ncelikle okumakta yarar var.&#;&#;nk&#; ge&#;miş tarihimizi tam &#;ğrenir bug&#;n k&#; yerimizle, yaşantımızla ve gelişen olaylarla kıyaslama yaptığımızda, a&#;ıklamaktan ka&#;ınılmış bazı taraflarımızı ortaya &#;ıkartıp kendimizi ve ge&#;mişimizi daha iyi &#;ğrenmiş oluruz. Osmanlı devletinin T&#;rk olmayan y&#;netim kadrosu- nun, adındanda anlaşıldığı gibi, halis T&#;rk olup ,dil, k&#;lt&#;r ve geleneklerinden taviz vermeyen Oğuz T&#;rkler’rinden olan diğer T&#;rkmen boylarında olduğu gibi bizim Bucak Avşar’ı aşiretinide su&#;lu olarak il&#;n ettiği ve yapılan bu uygulamanın yanlış ve haksız olduğunu s&#;ylemek yerine, kapatmaya &#;alışmak bence yersizdir. Burun&#;ren k&#;y&#; ve &#;evresindeki k&#;ylerde yaşayan bu aşirete mensup yaşlı insanlardan soruyorum. Hi&#; kimse ger&#;ekleri s&#;yle- mekten yana değil. Hepside aynı ağızdan sanki birbirleriyle anlaşmışlar gibi aynı hik&#;yeleri tekrarlayıp, g&#;&#;lerinin asıl nedenini “Kuğu „ adındaki bir kıza bağlamaktadırlar. Anlatımlara g&#;re Kuğu kız olayı ş&#;yle gelişir ;
    “Halep ve &#;evresinde yaşayan T&#;rkmen aşiretlerinden bir ağanın veya T&#;rkmen beyinin Kuğu adında g&#;zel bir kızı varmış. Bu kız ile evlenmek isteyen o kadar &#;ok gen&#; varmışki, bunlardan biriside bug&#;n aşiret dediğimiz, Avşar T&#;rkmenlerinden bir gen&#;miş. Kuğu adındaki bu kız ile evlenmek isteyen gen&#;ler arasında kavga &#;ıkmış. İster istemez kavgaya s&#;l&#;leler ve aşirette katılmış.Bunun &#;zerine aşiretler arasında silahlı &#;atışma &#;ıkmış. &#;atışmada bir ka&#; kişi vurularak &#;ld&#;r&#;lmesi ile olaylar b&#;y&#;m&#;ş ve Bu&#;ak Avşar’ları (aşireti) &#;areyi Halep’ten başka yerlere g&#;&#;mekte bulmuş. Yola &#;ıkan aşiret, Karahıdırlı’ya kadar gelmiş ve ge&#;ici olarak orada konaklamış. Oradan ay- rıldıktan sonra kabile, kabile bu g&#;nk&#; yaşadıkları k&#;ylerine gelip yerleşmişler. „ Hemen hemen hepsininde anlat- tıkları budur. Her s&#;l&#;lenin &#;z ge&#;mişine ve tarihlerine değinirken, kendi anlatım ve ifadelerine yer vermeğe &#;alış- tığım bu kitapta diğer değerlendirmeleride okurlara ve bu aşiretin bug&#;n k&#; mensuplarına sunmamak yerinde olmaz sanırım.
    Aynı nedenleri g&#;&#; nedeni olarak g&#;sterdiklerine bakılırsa, bana g&#;re hepsi aynı tarihlerde g&#;&#;m&#;ş oldukları apa&#;ık belli olmakla beraber, Anadoluya g&#;&#;lerinin yerli ve Osmanlı’dan ayaklanmalara karıştıkları kanısıyla kıyı- ma uğrayacaklarından korkmuş olmalarından dolayı, yıllardır s&#;ylene gelen b&#;yle bir hik&#;yeyi uydurmuş olabilir- ler. Halbuki aıiretin o g&#;nk&#; yaşadıkları yıllarda ve o b&#;lğelerde adı tarihlere ge&#;en başka olaylar cereyan etmişti. Maraş ve &#;evresinde ayaklanma &#;ıkmış Osmanlı devletinin T&#;rkmen’ler &#;zerine g&#;nderdiği paralı hırıstiyan frenk askerleri zaten &#;oğunu katletmişti.. Hi&#; bir ayaklanmaya katılmayan karınlarını bile doyuramayan a&#; ve fakir olan bu g&#;&#;er T&#;rkmen aşireti, Osmanlı Devletinin baskı yaptığını s&#;yleme yerine, gittiğimiz yerlerde başımıza bir iş gelmesin diye; g&#;&#;&#;n sebebi olarak başka başka nedenler ortaya s&#;rm&#;şler. Bunlardan biriside yukarıda anlatı- lan Kuğu kızın hik&#;yesidir. Belki bu konuda o g&#;n i&#;in haklı olabilirler. Ama ben atalarımızın ge&#;mişlerini riv&#;yet ve duyumlara dayalıda olsa bu g&#;&#; olayına &#;eşitli &#;ephelerden bakıp ayrıntıları ile bilmemizde yarar olduğunu g&#;r&#;- yorum.
    Bu nedenle &#;eşitli kaynaklardan yararalanarak elde ettiğim bilğiler doğrultusunda, Anadolunun i&#;erisinde ve hari- cinde yaşayan Burun&#;ren k&#;y&#; ve &#;evresindeki aşiret k&#;ylerinde mensubu olduğu, aslında aynı soy ve k&#;kten olup sadece verilen isimleri ayrı olan T&#;rkmen ve Avşar T&#;rk boylarının yaşantılarını irdelemeye &#;alışacağım.
    Oğuz T&#;rk mitolojisinde b&#;t&#;n tanrıların ceddi ve b&#;t&#;n varlıkların yaratıcısı “ Kayra Han’ın << Kara Han’ın >>' oğludur. Oğuz doğdugu zaman y&#;z&#; mavi, ağzı ateş gibi kırmızı, g&#;zleri, sacı ve kaşları simsiyahtır. İlk doğdugunda annesinin memesinden bir defa emer ve bir daha asla emmez. Dillenerek yiyecek başka şey ister ve b&#;y&#;kler ile laf etmeye konuşmaya başlayıp kırk g&#;nde b&#;y&#;r ve gezip oynamaya başlar. Doğdugunda ayakları &#;k&#;ze, v&#;cudu kurda ve g&#;g&#;s kısmı ayıya benzeyen, b&#;ğ&#;rleri kıllı olan Oğuz hen&#;z k&#;&#;&#;k yaştayken at s&#;r&#;s&#; g&#;der ve at ile avlanmaya &#;ıkar. Gen&#; delikanlıyken y&#;rede bulunan ormanda etrafa dehşet sa&#;an &#; Kıyant &#; adında bir kurt vardır. O y&#;rede herkes ondan korkar. Oğuz atına atlayarak gidip o kurdu &#;ld&#;r&#;r. Namı ve şanı b&#;y&#;r.

    Oğuz birg&#;n tanrısına ibadet ederken g&#;k birden kararır ve g&#;kten mavi bir ışık d&#;şer. Bu ışık g&#;neşten ve aydan parlaktır. Bu ışığın i&#;inden g&#;zel bir kız &#;ıkar. Oğuz bu kızı g&#;r&#;nce aklı başından gider ona aşık olur ve onunla evlenir. Bu evliliğinden G&#;n , Ay ,Yıldız adlarında &#;&#; &#;ocuğu olur. Oğuz yine bir g&#;n avlanmaya &#;ıkar. Bir g&#;l&#;n kenarına varır. G&#;l&#;n ortasındaki ağacın altında oturan bir kız g&#;r&#;r ve onada aşık olur. Onunlada evlenir. Bu evliliğindende G&#;k , Dağ, Deniz adını verdikleri &#;&#; oğlu olur. G&#;nleri avlanmakla ge&#;en Oğuz’u &#;ekemeyen d&#;şmanları, babası Kara Han’a oğlun Oğuz başka bir dine ge&#;ti diye şikayet ederler. Bunun &#;zerine baba oğul arasında savaş &#;ıkar. Bu savaşta babası Kara Han „ aldığı bir ok yarası ile &#;l&#;r.

    Bu &#;st&#;nl&#;klerden sonra korkan Oğuz b&#;t&#;n Tekin’leri T&#;rk boylarının b&#;y&#;klerini kendisine bağlar. Fakat bir kısmı Oğuz’un dinini kabul etmeyerek Tatar’lar &#;lkesine ( Mogolistan’a ) gider oraya sığınırlar. Bunun &#;zerine Tatar’ların &#;zerine y&#;r&#;y&#;p onları yener ve mallarını alır, y&#;netimlerinide kendine bağlar. O b&#;lğede h&#;k&#;m s&#;ren Altın Kaan hediyeler g&#;ndererek Oğuz’a bağlılığını bildirirken, Sol tarafta h&#;k&#;m s&#;ren Urum Han &#;ok sayıdaki ordusuna ve şehirlerinde yaşayan insanlara g&#;venerek karşı gelir. Bunu &#;zerine sancağını &#;eken Oğuz askeriyle hareker eder ve kırkg&#;n sonra Buz Dağı eteklerine varıp dayanır.

    Birg&#;n dinlenmekteyken ; g&#;n ışıgına benzer bir ışık i&#;erisinden; boz t&#;yl&#;, boz yeleli erkek bir kurt &#;ıkar ve Oğuz’a yol g&#;stermek istediğini s&#;yler. Oğuz kurdu takip ederek İdil Moran kenarında durur. Kendisine meydan okuyan Urum Han’a bağlı askerler ile orada kıyasıya bir savaşa girer. Akan nehrin suyu kan damarı gibi kıpkırmızı olur. B&#;y&#;k bir yenilği alan Urum Kaan ka&#;ıp kurtulurken; memleketi ve hazinesi Oğuz’a kalır. Fakat o y&#;rede Urum Kaan’ın kardeşi Uruz Beyi’in oğlu Tarang Moran arasında b&#;y&#;k bir dağın arasında şehir kurmuş yaşamaktadır. Oğuz’ un oraya y&#;nelmesi &#;zerine haber g&#;nderir ve bağlılığını kabul etmesi &#;zerine Oğuz ona << Saklap >> adını verip geri d&#;ner. Oğuz ordusu ile İdil’e ge&#;er. Orada b&#;y&#;k bir Hakan yaşamaktadır. Onun peşine d&#;şer. Uzun yollar, sık ormanlar arasından ge&#;tikten sonra ağa&#;lardan sal yaparak &#;n&#;ne gelen nehirden ge&#;er. O anda bozkurt yine g&#;z&#;k&#;r ve yol g&#;sterir. Uzun bir zaman y&#;r&#;d&#;kten sonra İt Barak’ın ordusu ile karşılaşırlar. Ordusu bozulan İt Barak savaşta &#;ld&#;r&#;l&#;r. Oraları eline ge&#;iren Oğuz bol ganimetlerle d&#;nerken bir &#;&#;le rasladılar. &#;&#;lde altındaki bidiği atı &#;&#;lde birden g&#;zden kayıp olur. &#;&#;lden sonra gelecekleri Buz dağını ge&#;ecek olan Oğuz atının ka&#;masına &#;ok &#;z&#;l&#;r. Bunun &#;zerine ordusunda asker olan bir Tekin kendi atını Oğuz’a verir. Her tarafı bembeyaz karlar olduğundan Oğuz ona &#; Karluk &#; adını verir. ( Bu boy Oğuz’ların Karluk boylarıdır. )

    Dağdan sonra tekrar yola koyulurlar. Yoldan ge&#;erken damı altından, pencereleri halis g&#;m&#;ş ve demir olan bir ev g&#;r&#;r. Anahtarı olmayan bu eve giremeyen Oğuz ordusunda bulunan Tumur Dokagal adında akıllı bir adam vardır. Ona : burada kal, bu kapıyı a&#; ve sonra gel orduya katıl der ve bu anlamda ona da &#; Kala&#; &#; adını verir.

    Yoluna devam eden Oğuz ve ordusunun &#;n&#;nde yine onlara yol g&#;steren bozkurt belirdi. Onları alıp; &#;ur&#;it denilen &#;ok insan yaşayan ekili bir alana g&#;t&#;r&#;r. Bunların &#;okca altınları g&#;m&#;şleri, elmasları ve hayvanları vardı. Oğuz oraya girmesine karşı &#;ıkarlar ve savaş başlar. Oklu ve kılı&#;lı şiddetli bir cenk olur. Sonunda yine Oğuz &#;st&#;n gelir “&#;ur&#;it Han’ın „ başı kesilir. Bu savaştada o kadar bol miktarda ganimet elde edildiki oğuz’un ordusunun taşıyamıyacağı kadar. Bunu &#;zerine ordusunda Parmaksız &#;&#;z&#;m Bilik adındaki zeki bir adam hemen orada bir kağnı yapar ve b&#;t&#;n eşyaları &#;zerine koyup hayvanlar ile taşımaya başlarlar. Oğuz Han bunu g&#;r&#;p ona &#; Kanklı &#; adını verir. Oğuz ve ordusu yine bozkurtun &#;nderliğinde oradan hareket edip Tangut ve Şakım memleketine gider. Cenk yaparak o topraklarıda toprağına katıp kıymetli mallarına el kor fakat: o b&#;lgelerde &#;ok gizli bir yerde olan &#;ok sıcak ve zengin “ Ba&#;ak „ adında bir memleket vardır. Bu y&#;rede &#;okca kuşlar ve vahşi hayvanlar vardır. Siyah derili İnsanların Hakan’ı “Mazar„ ile yapılan cenkte Oğuz onuda yenip her zaman oldugu gibi topraklarına ve mallarına el koyar.

    Oğuz Han ordusunda her gittiği yere g&#;t&#;rd&#;ğ&#; ihtiyar bir adam vardır. Bu adamın adı Irkıl Ata’dır. Buna Uluğ T&#;rk’de derler. Irkıl Ata birg&#;n r&#;yasında altın bir yay ve g&#;m&#;ş &#;&#; ok g&#;r&#;r. Bu altın yay doğudan batıya uzanıyor ve bu g&#;m&#;ş &#;&#; oklarda gece tarafına u&#;uyor. Irkıl Ata uyanınca g&#;rd&#;ğ&#; bu r&#;yasını Oğuz’a anlatıp bazı nasihatlarda bulunur. Ertesi g&#;n Oğuz Han oğullarını yanına &#;ağırır. Derki; oğullarım ben artık ihtiyarladım. Hakanlık benim i&#;in değildir. G&#;n, Ay , Yıldız siz g&#;neşin doğdugu tarafa. G&#;k, Dağ, Deniz sizde gece tarafına gidiniz der. Oğulları bu s&#;zlerini yerine getirirler.

    Oğullarından G&#;n, Ay ve Yıldız bir &#;ok kuşlar ve hayvanlar vurduktan sonra bir altın yay bulup babasına getirirler. Oğuz bu oku &#;&#;e b&#;lerek oğullarına geri verir ve yay sizin olsun oklarınızı yay gibi g&#;ğe fırlatın adınız &#;Bozok&#; olsun der. Oğuz’un diğer k&#;&#;&#;k oğullarıda &#;&#;lde hayvan avlayıp kuş vurduktan sonra ortada bir g&#;m&#;ş ok bulur va babasına g&#;t&#;r&#;rler. Oğuz bu oku &#;&#;e b&#;lerek yine onlara verir ve sizinde adınız “&#;&#;ok „ olsun der. Bunun &#;zerine b&#;y&#;k kurultay toplanır. Herkesin &#;ağrıldığı bu kurultayda at, koyun kestirip 90 havuz dolusu kısrak s&#;t&#;nden yapılmış kımız i&#;kisi hazırlatırken kendisi i&#;in direkleri altınkaplı, &#;zeri z&#;mr&#;t, yakut, firuze ve inci ile işlemeli otağını kurdurur.

    Otağın sağına kırk kula&#; uzunluğunda bir sırık diktirir. Sırığın tepesine bir altın tavuk, tavugun ayağına ise bir koyun bağlatır. Sol tarafına yine kırk kula&#; uzunluğunda bir sırık diktirir. Sırığın &#;zerine bir g&#;m&#;ş tavuk, tavugun ayagına bir siyah koyun bağlattırır. Sağ tarafında Bozok’lar, sol tarafında &#;&#;ok’ları oturtur. Halk kırkg&#;n, kırk gece yiyip i&#;erek eğlenir. Bu kurultaydan sonra Oğuz yurdunu evlatlarına verirken; Onlara; Evlatlarım ! &#;ok yaşadım, &#;ok cenk ettim, &#;ok ok attım, &#;ok aygırlara (Ata) bindim. D&#;şmanları ağlattım, dostları g&#;ld&#;rd&#;m. Bunun i&#;in tanrıya her şeyimi feda ettim, sizlerede yurdumu veriyorum der.
    Oğuz’lar diğer T&#;rk kavimlerinin aksine, y&#;z bakımından Moğollımsı T&#;rklere hi&#; benzememektedir. En eski kayıt olan C&#;mi&#;’ttev&#;rih’- teki ifadelere g&#;re; diğer T&#;rklere benzeyen Oğuzlar M&#;veru&#;’nnehre geldikten sonra, oranın havası ve suyunun etkisiyle fiziken değişime uğradılar. Bu değişimden sonra y&#;zleri tedricen T&#;cikler’inkine ve İranlı’larınkine benzemiş. Bu neden le bug&#;n Anadolu’da yaşayan Oğuz T&#;rkleri Moğolluk vasıflarını taşımamaktadır. Fizyonomist Lavrater T&#;rk’lerin tanımını yaparken, T&#;rk milleti soylu K&#;&#;&#;k Asya (Turan) kanı ile Tatar (Moğol / sarı ) ırkın maddi &#;zelliklerinin melezi idi ( Lavrater : ) derken ; Amerika’ lı tarihci yazar Morton’a () g&#;re ise, soyca Moğol ırkından gelen T&#;rk’ ler, &#;erkes, G&#;rc&#;, Rum ve Araplar la karışarak fiziki &#;zelliklerini yitirmiş; g&#;zel bir ırk oluşturmuşlardı.
    Bu konu ile yakından ilğilenen Fatih Sultan Mehmet Kritovulos’ un &#;nl&#; tarihcisi Herodot’un yapıt ve eserlerine bakarak Osmanoğullarının yani Anadolu T&#;rklerinin Pers ve Ehemeniler’den geldiğini araştırıp bir kitap yazan kişiyide &#;d&#;llendirip İmparatorluğa ait olan Eğe Denizindeki bir adaya kral bile yapmış. Oğuzlar, diğer milletler tarafından uzun sa&#; ve bıyıkları ile traş edilmiş (Y&#;lenmiş) sakalları ile tanınır. Oğuz’lar savaşcı olmalarının yanında, gezğinlerin, tarihcilerin ve araştırmacıların yapıt ve eserlerinde onlardan namuslu, doğru ve konuksever insanlar olarak &#;vg&#; ile s&#;z edilir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: infom@n

    Oğuzlar
    Oğuz’ların sırası ile 24 boyuna ve manaları ile inan&#;larından dolayı ongunlarına değindikten sonra, 24 sayısı Oğuz T&#;rk’lerinde yine inan&#;larına bağlı olarak oldukca sık kullanılan bir sayı olduğunu belirtmektede yarar vardır. Bazı tarihci ve araştırmacıların tesbitlerine g&#;re ; Osmanlı ordu teşkilatında, Rumeli ve Diyarbekir ey&#;letleri 24 er sancaktı. Otlukbeli savaşında 24 sancak beyi vardı. Meşhur T&#;rk seyahlarından Evliya &#;elebiye g&#;re, K&#;tahya san cağı 24 kadılık idi. Rumelinde devlet hizmetinde bulunan Y&#;r&#;k’ ler 24 kişiden m&#;ştekil guruplara ayrılmışlardır.
    Diğer taraftan Oğuz boylarından Y&#;r&#;klerden birinin koyun sayısı 24 den az olursa onlar yoksul sayılır. Merv b&#;lğesinde yaşayan Teke adlı meşhur T&#;rkmen oymağı seyahların anlatımına g&#;re 24 oymağa ayrılmıştır. T&#;rk’- lerin 24 sayısına verdiği &#;nemle ilğili daha &#;ok &#;rnekler vardır. B&#;t&#;n T&#;rk boylarında olduğu gibi Oğuz’ ların 24 boylarından Avşar ve T&#;rkmen boylarındada herkesin en az yedi ceddini sayması gerekiyor. Bu bir adet ve vaz ge&#;ilmez bir gelenek olarak s&#;r&#;yor. İşte Oğuznamenin Seyit Lukman rivayetinde Oğuz’ların ceddi şu sıralama ile sayılır.
    1 - Toğrul beğ - Tugrul Bey 2 - Mikail 3 - Sel&#;uk 4 - Dukak 5 - Ertoğrul - Ertugrul Bey 6 - Lukman
    7 - Toksurmuş 8 - İlci beg ( El&#;i Bey )
    Oğuznamedeki sıralamada &#;&#;&#;nc&#; olarak adı ge&#;en Sel&#;uk’un ceddinin yani Anadolu Sel&#;uklu’ları ile Oğuzlarını soyunun T&#;rk, T&#;rkmen &#;adırlarının direği ve direğini yontan usta anlamında (Kerak&#;) adı verilir. Mahmut Kaşga- ri’de aynı savı doğrular. Sel&#;uk’un asıl ceddinin asil olmayıp, bir kirege&#;i, sanatkar idi demekle bu nesli avamdan (Fakirlerden ) birinin nesli olarak g&#;sterilir. Sel&#;uk’ un babası Kerak&#;c&#; Hoca g&#;rd&#;ğ&#; bir r&#;yada kendi neslin- den b&#;y&#;k adamlar zuhur edeceğini s&#;yler. Sonra g&#;rd&#;ğ&#; r&#;yası ger&#;ekleşir. yılında Arap el&#;ileri Kerak&#;c&#; Hocanın oğullarına islamiyeti kabul etmeleri i&#;in el&#;iler g&#;nderip şaman inancından vazge&#;erek islamiyeti kabul etmeleri i&#;in zorlar ve baskı yaparlar ; fakat &#;eşitli nedenler g&#;stererek ancak yıl sonra Oğuzlar birazda mecbur kalarak İsl&#;miyeti kabul ederler.

    Bunlardan Maada, Sırderya, Talas ve &#;u Havzalarında Karkuk ve Kala&#;larla beraber T&#;rkmen ve Avşar olan Oğuz oymakları kalabalık bir k&#;tle olarak yaşamaktaydılar. &#;u havzasında yaşayan bir T&#;rkmen Padişahı i&#;in Malik al- turkman ve şarkta Tokuz Oğuzlara komşu olarak yaşayan Oğuzlar &#;lkesi i&#;in El - Biruni T&#;rkmen &#;lkesi (ard al- Turkmaniye) olarak bildirir . Sel&#;ukluların mensup oldukları, Hazar T&#;rkmenleri yani Aral ile Hazar Denizi arasında yaşayanlar ile bundan başka, &#;ağanyan, Horezm, Kerki arasında Amuderye boyunda, Horezm ile G&#;rgah arasın- daki Helmend havzasında yaşayan Cen&#;p T&#;rkmen’leridir.

    Oğuz’lardan bir kolun Mavera&#;nnehir denilen b&#;lgede yaşadığı yıllarda Sırderya, Talas ve &#;u b&#;lğelerindeki yine Oğuz boylarından olan Sel&#;uk- lu T&#;rkmen’leri ile araları a&#;ıldı. &#;&#;nk&#; onlar Sel&#;ukluları hi&#; dost olarak g&#;r&#;p, onlara hi&#; bir zaman g&#;ven duymadılar. Bu neden ile onları o b&#;lgelerden s&#;rmek istediler. yıllarında b&#;lge T&#;rkmen ve Sel&#;uk’lular arasında cereyan eden maceralara sahne oldu. Birbirleri ile &#;ekişmelerinin sonucunda zayıf d&#;şt&#;ler ve b&#;lge Gaznelilerin hakimiyetine ge&#;ti. Eski huzuru ve serbestliğini yitiren, bir arada yaşayamıya- caklarını anlayan bu T&#;rkmenlerden bir gurup Gazneli Mahmud’un izni ile Horasan’a , Ferave ( şimdiki adı Kızıl Avrat ) ve Balhan’a ( şimdiki Krasnovodsk hududunda ) ge&#;erek yerleştiler.

    Sırderya havzasından, ihtimal Aral g&#;l&#;n&#;n garbinden Mangışlak &#;zerinden ge&#;erek gelen Balkhan T&#;rkmen’leri ve sonralarında ‘ Irak T&#;rkmenleri’ adı verildi. Bunlar Balkhan &#;st olmak &#;zere sık sık İran i&#;lerine akınlar yapar- ken Sel&#;uk oğulları ile T&#;rkmen olan Avşar Beylerinden Şah Melik ( Melik Şah ) arasındada şiddetli &#;arpışmalar oldu. yılında Amuderyanın Gavhore mıntıkasındaki bu muharebede Sel&#;uklu oğulları 7 - 8 bin kadar kayıp vererek bir daha geri d&#;nmeyecek şekilde oradan ka&#;mak mecburiyetinde kaldı. Kurtulanlardan kişilik bir grup ile Toğrul, Davud Bey ( &#;ağrı bey ) eğersiz atları ve perişan bir durumda Amuderyayı ge&#;erek Rabat- i Nemek’e iltica ettiler. Daha sonra Horezm sahasından ayrılıp Irak’a T&#;rkmen’lerin yanına gelip birleşerek iyi ilişkiler i&#;ine girdiler. Amuderya’nın doğusundaki kalan soydaşlarınıda zaman zaman celbederek (teşvik ederek) n&#;fuslarını e &#;ıkartırlar.

    Yerli T&#;rkmen’lerin sayısıda buna eklenince kadar bir n&#;fus sayısına ulaştı. Oğuz ve Karluk T&#;rkleri bu b&#;lgede az bir adet teşkil ettikleri halde; Horasan, İran, Azerbaycan ve Irak’ta &#;ok b&#;y&#;k roller oynamışlardı. Daha sonra bunlardan hane kadarı Isfahan’ı yağma edip, oradan Azerbaycan’a ge&#;erek başkalarının idaresi altına girerken, diğer kalan Avşar adı verilen T&#;rkmen boylarından bir kısmı &#;oğalıp genişleyerek, Haleb, Dulkadır- lı, Suriye, Boz-ok , &#;&#;ok ve &#;sk&#;dar T&#;rkmenleri gibi adlar altında Haleb, Afşin, Maraş, Elbistan, Antep, Antakya, İskenderun b&#;lgelerinde (cevval ve seyyar ) yarı yerleşik ve konar g&#;&#;er bir yaşam s&#;rd&#;rmeye başladılar. Diğer taraftan Sel&#;uklu Arslan Yabgu yılında esirken kendi ya-şadıkları yer olan Amuderya ve Sırderya arasındaki Oğuz’lardan kadar asker &#;ıkarta bilecegini s&#;ylemiştir. Bu ister istemez orada yaşayan Oğuz’ların en az yarım milyon bir n&#;fusa sahip olduklarını g&#;stermektedir. Fakat bu sayı bazı nedenlerden dolayı son zamanlarda azaldı. Bu nedenlerden birincisi Tugrul Beyin T&#;rk sınırlarını genişleterek yayılma amacı ile başlattıgı akınlarda, işğal edilen şehirleri; başta talana ve yağmaya m&#;sade etmemesidir

    Diğer ikinci neden ise, Tuğrul Beyin boylara sormadan Bağdat’daki Arap Halifes i ile iyi ilişkiler başlatıp, s&#;nni mezhebini benimsemesidir. B&#;t&#;n Arap &#;lkelerini fehtetmesinden korktuğu Tuğrul Beye, el&#;iler g&#;nderip, zaptet- tiğin topraklar senin i&#;in yeterlidir. Emirlerime ait topraklara dokunma ve zapttetiğin topraklar i&#;inde selefleriniz gibi verğileri bize g&#;nderiniz, s&#;zlerine karşı Tuğrul beyin, “ benim askerlerim pek &#;oktur ve bu memleketler onlara k&#;fi gelmemektedir. „ derken yılında Bağdat'ta bulunduğu sırada meydana gelen bir olay &#;zerine “ Halife’ye h&#;rmetim olmasa idi, b&#;t&#;n Bağdat - ı kılı&#;tan ge&#;irebilirdim „ demektedir. ( Ebu’-l Ferec, Tarih, c.I syf. ) Tuğrul Bey bu hereketi ile şii ve Alev&#; inancından olan Oğuz’ların T&#;rkmen ve Avşar boyları , Y&#;r&#;kler ile &#;ok sayıda insan bu duruma isyan ederek; ordudan ayrılıp &#;eşitli b&#;lğelere g&#;&#; ettiler.

    yılında Tuğrul Bey’in &#;l&#;m&#; ile yerine halef bıraktığı &#;ağrı Beyin oğlu Alp Arslan yılında bu b&#;lgelere akın başlatıp b&#;lğeyi kontrol altına almasıyle bu yeni T&#;rk &#;lkesinde yerleşme imkanları dahada artmıştır. Fakat diğer bir y&#;nden &#;zerlerinde baskı olarak g&#;rd&#;kleri Sel&#;uklu’ lardan kurtulmak kendi istedikleri gibi bir yaşam sergilemek i&#;in kendileride aynı ırk ve soydan oldukları halde o b&#;lgelerde yaşayan K&#;rtler ile işbirliği yaparak b&#;lgede sonu gelmeyen yağmalara başlamakla kalmamış , Sel&#;uklulara karşıda isyan etmişlerdi. Hatta bunlar- dan bir kısmı yılındaki Sel&#;uklu Sultanı Alp Arslan’ın Bizans imparatoru Roman Diyojen ile yaptığı Malazgirt savaşında, Sel&#;uklulara isyan edip, Bizans’lıların yanında yer almışlar. Fakat yenilğiye uğramaları &#;zerine ka&#;an Bizans ordusu ile Istanbul’a sonra orada aradıklarını bulamayınca yılında Suriye tarafına geri ge&#;tiler. Hal- bu- ki Bizans ordusunda daha &#;nceden bulunan Oğuz ve Pe&#;enek asılı T&#;rk askerler yılındaki Malazgirt savaşında kendi ırkından ve soydaşına karşı savaşdan birg&#;n &#;nce T&#;rk ordusunun saflarında yani Alp Arslan’ın Sel&#;uklu orduları yanında yer aldı. (Ord. Prof. Dr. funduszeue.info velidi Togan’ın Umumi T&#;rk tarihine giriş adlı kitabından s )

    Alp Arslan’ın Anadolu' yu zapt etmesinden sonra ilk defa derli toplu olarak yerleşip yaşamaya başladılar. Etnik ihtibarı ile bunların en b&#;y&#;k kısmı Oğuzla r’dır. Kıtanın şimalinde b&#;t&#;n&#; 24 olan Oğuz boylarından olan &#; Bozok &#; (Yozgat )cenubunda &#; &#;&#; ok &#; boyları yaşamaktaydılar. Diğer taraftan T&#;rkmenistan, Azerbaycan ve Horasan’da kalıp yaşamakta olan geniş toprakların ve bol s&#;r&#;lerin sahibi g&#;&#;er T&#;rkmen aşiretleri bir s&#;re Kafkas’larda yaşadılar. (Bug&#;n Avşar ve T&#;rkmen’lerden her kimden sorulursa sorulsun hemen hemen hepsi de atalarının Horasan’dan geldiklerini s&#;ylerler. ) Fakat Orta Asya’da yaşayan T&#;rk boyları arasında idare etme, y&#;netme gibi kişisel &#;ıkar hesaplarından dolayı canından bıkan halk, batıya doğru g&#;&#;meye başladı. Kıtlık ve kuraklıktan dolayı birinci evredeki b&#;y&#;k bir g&#;&#;ten sonra, Orta Asya’da kalan azınlıktan istifade eden Mogol’lar ilk olarak b&#;lğede h&#;k&#;m s&#;ren T&#;rk beyleri ve oymaklarını dağıtıp batıya doğru yayılmaya başladılar. &#;n&#;ne gelen her şeyi yakıp yıktılar. Tabi o b&#;lğelerde yaşayan Oğuz boyları en &#;ok zarar g&#;renlerdendi. yılında Anadolu’ ya T&#;rk’lerin girmesi ve Sel&#;uklu devletini kurmasıyla devletleşerek b&#;t&#;nleşen T&#;rk sınırlarına kadar gelip dayandılar. Acıma- sız olan Mogolların &#;n&#;nden ka&#;anlar kurtulmaktaydı. İşte o zaman Kafkas’larda kalarak yaşamlarını s&#;rd&#;rmek- te olan bilhassa Horasan b&#;lgesindeki bu g&#;&#;er T&#;rkmen ve Avşar aşireti ikinci vatanlarındanda diğerleri gibi &#;areyi ka&#;makta buldular.

    İkinci evredede y&#;zyılda Horasan’dan g&#;&#;e dahil olan bu T&#;rkmen’ler, &#;nce bug&#;nk&#; Suriye toprakları i&#;inde kalan Haleb b&#;lğesindeki Bucak denilen Tell -Şammar ve Tell- Zivan &#;evresinde daha sonra Anadolu’da yeni baş- layan ve nedeni toprağa dayalı toplumsal olaylardan dolayı, bug&#;n Maraş b&#;lgesi ve S&#;riye toprakları i&#;inde bulunan Halep b&#;lgesine g&#;&#;&#;p kendilerinden daha &#;nce gelip yerleşmiş olan T&#;rkmen aşiretleriyle birleşip yaşa- maya başladılar. G&#;&#;er olan bu T&#;rkmen’ler g&#;&#;&#;p gelirken, ( deyim yerindeyse ka&#;ıp gelirken ) koyun s&#;r&#;leri, develeri ve atlarından başka bir şeyleri yoktu. Hayvanları doyura bilmek i&#;in yaz mevsimi yayla ve otlaklarda kış mevsiminde ise d&#;ze inerek &#;adırlarda yaşamaktaydılar. Fakat Kafkas’lardan gelen ve her yıl sayıları artan insan g&#;&#;&#;nden dolayı Anadoluda toprak d&#;zenide bozulmaya başladı; diğer taraftan T&#;rkler arasında yıllarca s&#;r&#;p gelen kendi aralarındaki iktidar kavğası sıkca yaşanmaya başladı. Her seferinde kanlı biten ve y&#;zlercesinin &#;l&#;- m&#;ne sebeb olup, d&#;şmanları karşısında k&#;&#;&#;lerek zamanla b&#;y&#;k yenilğiler alan T&#;rk Beğleri , başa ge&#;ip idare etmek gibi nedenlere dayalı olarak baba, kardeş g&#;z kırpmadan &#;ld&#;rmeye devam etmekteydiler. Ana- dolunun diğer b&#;lgelerinde olduğu gibi bu b&#;lgelelerdede sıkca beylikler arasında y&#;netim değişikliği yaşan- maktaydı.

    Mısır Meml&#;k Sultanı’nın idaresi altında uzun zaman kalan bizim Dulkadırlı T&#;rkmen aşireti daha sonra uzun yıllar, Dulkadıroğulları’ nın idaresi altında kaldıktan sonra, Yavuz Sultan Selim’in yılında bu beyliğe son verilmesi ile Osmanlı devletinin idaresi altında yaşamaya mecbur edilmişlerdi. Bu tarihten sonra fakirleşip, ekonomik y&#;nden zayıflayan halkın &#;zerine Osmanlı’ nın bir de siyasi ( ina&#;lardan kaynaklanan ) baskı oluşturulmaya kalkışması b&#;lğede istenmeyen bazı olayların yaşanmasına neden olmuş idari y&#;nden yabancılaşmış olan Osmanlı sarayı ile tabanı oluşturan halkın arası a&#;ılmıştı.

    T&#;rk ve T&#;rkmen s&#;zlerinden hoşnutsuz olan Osmanlı saray y&#;netimi, farklı olan inan&#; ve mezhep farklılıklarını g&#;zetmeksizin, Sel&#;uklu Sultanı Tuğrul Bey gibi tek taraflı olarak devletin s&#;nni mezhebini tanıması ve diğer mezheplerden olan halka karşı kırım yapması, savaş ganimetlerini kendi başlarına sarayda ecnebilerle paylaşıp t&#;keterek, buda yetmiyormuş gibi halktan ağır verğiler toplamaya başlamasına karşı Anadolu’ nun her tarafında halk ayaklanmalarının başlamasına neden olmaktaydı. İşte bu ayaklanmaların sık olarak olduğu b&#;lgelerden biri- side g&#;neyde Maraş, Halep ve &#;evresidir. Şam’da Şambay adı T&#;rkmen’ lerinden birisinin ortaya &#;ıkıp ben Şah İsmail’ im (II. ) diyerek Anadolu’ya kadar uzanan ayaklanmanın başladığı bu topraklarda K&#;tahya’dan başlayıp Toros’ lardan Halep’e kadar uzanan bu b&#;lgede yaşayan Varsak , Avşar T&#;rkmen’ler gibi, Karaca oğlan ve Dadaloğlu gibi &#;nl&#; halk ozanları yetiştiren Bucak Avşar’ları ve Barak T&#;rkmen aşiretleri ile aynı soydan ve kan- dan olup, farklı bir milletten yahut soydanmış gibi g&#;r&#;p bilinen y&#;r&#;k’lerde yaşamaktaydı. Aşiret anlaşıldığı gibi bir &#;ok s&#;l&#;le ve soyu b&#;nyesinde barındıran bir toplu insan birliginin adıdır. Maraş , Antep - Ayıntap (Gaziantep) ve Amik ovası ile Halep Ham ovasında li yıllara kadar yaşamış olan bu aşiret ne yazık ki Anadolu’ daki geliş- melerden olumsuz y&#;nde etkilenmiştir. Osmanlı devletinin oradaki diğer yerli Osmanlı yanlısı aşiretleri kışkırtma- sı ile aralarında &#;atışma &#;ıkmış, Osmanlı destekli bu &#;atışmalar karşısında Barak’lar, Varsak ve Bucak Avşar’ları &#;areyi oralardan ka&#;makta bulmuşlar.

    yılından sonra Sel&#;uklular’ın sonu gelip Osmanlı Devletinin kurulması ile birlikte en b&#;y&#;k T&#;rkmen oymak- larından olan ve i&#;erisinde diğer oymaklardan kopmuş obalarında &#;zerinde yaşadıkları Dulkadıroğullarının idaresi altında olan y&#;reler XV. yy. ilk yarısında bilhassa Osmanlı Padişahı Yavuz Selim zamanında saldırırıya uğramış ve bu saldırılarda halk b&#;y&#;k zarar g&#;rm&#;şt&#;r. Daha sonra yerine ge&#;en oğlu Kanuni Sultan S&#;leyman zamanında ise Maraş, Ayıntap ve &#;evresindeki Dulkadıroğullarının varlığına ve idaresine yılında Ferhat Paşa komutasın- daki Osmanlı ordusu tarafından son verildi; fakat Kanuni y&#;netiminin katı tutumu y&#;z&#;nden ayaklanmalar tekrar başladı ve başta Maraş olmak &#;zere Osmanlı ordusunun ecnebi komutanları ve askerleri tarafından her taraf yakılıp yıkıldı. y yılın yarısında &#;lkenin g&#;neydoğusunda arkası bitip t&#;kenmek bilmeyen olaylar nedeniyle b&#;lgeden ka&#;an T&#;rkmen’ler, &#;&#;er beşer &#;adırlar halinde Anadolu’nun i&#;lerine doğru yol alırken Elbistan’ın Bucak denilen b&#;lge gesinde yaşamakta olup ; baskılara dayanamayarak ka&#;mak zorunda kalan Avşar’larda (Bucak avşarları) g&#;&#;e katıldılar. ( Bu g&#;&#; ve ka&#;ışları daha sonra bir Avşar olan Halk ozanı Dadaloğlu y&#;z yılda ora- da Osman’lının yaptığı kıyım ve katliamlara karşı tepki g&#;sterip isyan eder. )
    Kalktı, g&#;&#; eyledi Avşar elleri
    Ağır ağır giden eller bizimdir
    Arap atlar yakın eyler ırağı
    Y&#;ce dağlar aşan yollar bizimdir.

    Belimizde kılıcımız kirman&#; (*) * (Kirmanda yapılan eğri bir kılı&#;)
    Taşı deler mızrağımın temreni (*) * (temren: mızrak ucundaki sivri demir)
    Hakkımızda devlet vermiş fermanı
    Ferman padişahın, dağlar bizimdir.

    DADALOĞLU’m yarın kavga kurulur
    &#;ter t&#;fek, davlumbazlar vurulur (*) * (Davlumbaz : cenk davulu)
    Nice ko&#; yiğitler yere serilir
    &#;len &#;l&#;r, kalan sağlar bizimdir.

    Ferman Padişahın, dağlar bizimdir - &#;len &#;l&#;r, kalan sağlar bizimdir d&#;rtl&#;klerinde Dadaloğlu bir isyan ve haykırışı a&#;ık ve net bir şekilde dile getirir. Anadolunun i&#;lerine doğru yola &#;ıkan aşiret kendi i&#;lerindeki tacir ve develeri ile Karadeniz Suriye, Halep, Maraş arasında y&#;k taşımacılığı yapmış olan kişilerin yol bilğilerinden faydalanmışlardır.
    G&#;&#;e katılan aşiretten bir kısmı, Maraş - G&#;r&#;n- Sivas &#;zeri Oğuzların aynı boylarından olup; bug&#;n Yozgat olarak bilinen Bozok’a ve &#;orum (&#;orum ’un genellikle Alaca kazası ve k&#;ylerine yerleşmişlerdir.), Amasya ve Tokat’ a gidip yerleşirken, diğer aşiret mensublarıda ( bunlar Burun&#;ren k&#;y&#;n de yaşayan insanların atalarıdır ) Halep (Hamovasından ) Antep (D&#;ztepe’ den) ve Maraş &#;zerinden G&#;ksun - Pınarbaşı (Aziziye) B&#;nyan (Hamidiye) g&#;zer- ğahını kullanarak yola devam etmişler. Fakat; i&#; kesimlere doğru ilerlerken, aşiretten bazı aileler beğendikleri ve hoşlarına gittiği yerlerde kalıp yerleşmişler. Kayseri’ye bağlı İncesu, Yeşilhisar kazalara bağlı bazı k&#;ylerde, Niğde ve Nevşehir’e bağlı olan k&#;ylere yerleşenlerde bu koldan olanlardır. Maraş ve &#;evresinden kopan bu aşiretin diğer fertleri koyun s&#;r&#;leri ve develeri ile beraber &#;ok yerlerde konaklayıp, kışlamışlar. Bu &#;&#;&#;nc&#; uzun g&#;&#;leri nihayet o zamanlar Yeni - il sınırları i&#;erisinde ve Sivas sancagı (Livası ) sınırları i&#;inde kalan kazası Aziziye’ye (Pınarba- şı ) bağlı olan ve bug&#;nk&#; Sarıoğlan kazasına bağlı; Burun&#;ren, Karpınar, İğdeli, Yerlikuyu, K&#;rkuyu gibi k&#;ylere dağılarak yerleşmişlerdir. Kader birliği yapmış bu aşiret temelde hep birbiriyle akraba olup, yerleştikten sonra- da, kendi aralarında kız alıp vermek s&#;retiyle bağlarını kopartmamışlar.
    Burun&#;ren ve bizim bug&#;n aşiret dediğimiz yakın k&#;ylerin kurucuları Haleb’e yakın Raka şehri yakınlarındaki Tell - Şamar ve Tell - Zivan b&#;lğeleri arasındaki Bucak dedikleri yerde yaşamaktaydılar. Aşırı sıcak ve baskılardan dola- yı o b&#;lğeyi terk edip Elbistan’da mekan tutmuşlar ve oradada Bucak denilen bir yerleşim yeri oluşturmuşlardı. O nedenle de o b&#;lğede yaşayan bu Avşar’lara Bucak Avşar’ı veya Bucak Avşarları denilmekteydi. Yaşantı ve ge&#;- mişleri ile birbirinden ayrı olmayan diğer Avşar’ların kısa &#;zge&#;mişi, g&#;&#;leri ve g&#;&#; nedenlerine değindikten son- ra, benim burada deginmek istediğim asıl konu ise; Burun&#;ren k&#;y&#; hakkında sizlere aydınlatıcı bazı bilğiler ver- mektir.

    Bu nedenle Anadolu’da gelişen siyasi ve toplumsal olaylar ve T&#;rkmen lerle ilişkilerini i&#;eren kısa bilğileri ayreten sunmakta yarar g&#;rd&#;m. Bence kitabın Anadolu’da gelişen toplumsal olaylar ve sonu&#;ları (Osmanlı’lar ve T&#;rk- men’ler ) ile ilğili b&#;l&#;m&#;n&#; &#;ncelikle okumakta yarar var.&#;&#;nk&#; ge&#;miş tarihimizi tam &#;ğrenir bug&#;n k&#; yerimizle, yaşantımızla ve gelişen olaylarla kıyaslama yaptığımızda, a&#;ıklamaktan ka&#;ınılmış bazı taraflarımızı ortaya &#;ıkartıp kendimizi ve ge&#;mişimizi daha iyi &#;ğrenmiş oluruz. Osmanlı devletinin T&#;rk olmayan y&#;netim kadrosu- nun, adındanda anlaşıldığı gibi, halis T&#;rk olup ,dil, k&#;lt&#;r ve geleneklerinden taviz vermeyen Oğuz T&#;rkler’rinden olan diğer T&#;rkmen boylarında olduğu gibi bizim Bucak Avşar’ı aşiretinide su&#;lu olarak il&#;n ettiği ve yapılan bu uygulamanın yanlış ve haksız olduğunu s&#;ylemek yerine, kapatmaya &#;alışmak bence yersizdir. Burun&#;ren k&#;y&#; ve &#;evresindeki k&#;ylerde yaşayan bu aşirete mensup yaşlı insanlardan soruyorum. Hi&#; kimse ger&#;ekleri s&#;yle- mekten yana değil. Hepside aynı ağızdan sanki birbirleriyle anlaşmışlar gibi aynı hik&#;yeleri tekrarlayıp, g&#;&#;lerinin asıl nedenini “Kuğu „ adındaki bir kıza bağlamaktadırlar. Anlatımlara g&#;re Kuğu kız olayı ş&#;yle gelişir ;
    “Halep ve &#;evresinde yaşayan T&#;rkmen aşiretlerinden bir ağanın veya T&#;rkmen beyinin Kuğu adında g&#;zel bir kızı varmış. Bu kız ile evlenmek isteyen o kadar &#;ok gen&#; varmışki, bunlardan biriside bug&#;n aşiret dediğimiz, Avşar T&#;rkmenlerinden bir gen&#;miş. Kuğu adındaki bu kız ile evlenmek isteyen gen&#;ler arasında kavga &#;ıkmış. İster istemez kavgaya s&#;l&#;leler ve aşirette katılmış.Bunun &#;zerine aşiretler arasında silahlı &#;atışma &#;ıkmış. &#;atışmada bir ka&#; kişi vurularak &#;ld&#;r&#;lmesi ile olaylar b&#;y&#;m&#;ş ve Bu&#;ak Avşar’ları (aşireti) &#;areyi Halep’ten başka yerlere g&#;&#;mekte bulmuş. Yola &#;ıkan aşiret, Karahıdırlı’ya kadar gelmiş ve ge&#;ici olarak orada konaklamış. Oradan ay- rıldıktan sonra kabile, kabile bu g&#;nk&#; yaşadıkları k&#;ylerine gelip yerleşmişler. „ Hemen hemen hepsininde anlat- tıkları budur. Her s&#;l&#;lenin &#;z ge&#;mişine ve tarihlerine değinirken, kendi anlatım ve ifadelerine yer vermeğe &#;alış- tığım bu kitapta diğer değerlendirmeleride okurlara ve bu aşiretin bug&#;n k&#; mensuplarına sunmamak yerinde olmaz sanırım.
    Aynı nedenleri g&#;&#; nedeni olarak g&#;sterdiklerine bakılırsa, bana g&#;re hepsi aynı tarihlerde g&#;&#;m&#;ş oldukları apa&#;ık belli olmakla beraber, Anadoluya g&#;&#;lerinin yerli ve Osmanlı’dan ayaklanmalara karıştıkları kanısıyla kıyı- ma uğrayacaklarından korkmuş olmalarından dolayı, yıllardır s&#;ylene gelen b&#;yle bir hik&#;yeyi uydurmuş olabilir- ler. Halbuki aıiretin o g&#;nk&#; yaşadıkları yıllarda ve o b&#;lğelerde adı tarihlere ge&#;en başka olaylar cereyan etmişti. Maraş ve &#;evresinde ayaklanma &#;ıkmış Osmanlı devletinin T&#;rkmen’ler &#;zerine g&#;nderdiği paralı hırıstiyan frenk askerleri zaten &#;oğunu katletmişti.. Hi&#; bir ayaklanmaya katılmayan karınlarını bile doyuramayan a&#; ve fakir olan bu g&#;&#;er T&#;rkmen aşireti, Osmanlı Devletinin baskı yaptığını s&#;yleme yerine, gittiğimiz yerlerde başımıza bir iş gelmesin diye; g&#;&#;&#;n sebebi olarak başka başka nedenler ortaya s&#;rm&#;şler. Bunlardan biriside yukarıda anlatı- lan Kuğu kızın hik&#;yesidir. Belki bu konuda o g&#;n i&#;in haklı olabilirler. Ama ben atalarımızın ge&#;mişlerini riv&#;yet ve duyumlara dayalıda olsa bu g&#;&#; olayına &#;eşitli &#;ephelerden bakıp ayrıntıları ile bilmemizde yarar olduğunu g&#;r&#;- yorum.
    Bu nedenle &#;eşitli kaynaklardan yararalanarak elde ettiğim bilğiler doğrultusunda, Anadolunun i&#;erisinde ve hari- cinde yaşayan Burun&#;ren k&#;y&#; ve &#;evresindeki aşiret k&#;ylerinde mensubu olduğu, aslında aynı soy ve k&#;kten olup sadece verilen isimleri ayrı olan T&#;rkmen ve Avşar T&#;rk boylarının yaşantılarını irdelemeye &#;alışacağım.
    Oğuz T&#;rk mitolojisinde b&#;t&#;n tanrıların ceddi ve b&#;t&#;n varlıkların yaratıcısı “ Kayra Han’ın << Kara Han’ın >>' oğludur. Oğuz doğdugu zaman y&#;z&#; mavi, ağzı ateş gibi kırmızı, g&#;zleri, sacı ve kaşları simsiyahtır. İlk doğdugunda annesinin memesinden bir defa emer ve bir daha asla emmez. Dillenerek yiyecek başka şey ister ve b&#;y&#;kler ile laf etmeye konuşmaya başlayıp kırk g&#;nde b&#;y&#;r ve gezip oynamaya başlar. Doğdugunda ayakları &#;k&#;ze, v&#;cudu kurda ve g&#;g&#;s kısmı ayıya benzeyen, b&#;ğ&#;rleri kıllı olan Oğuz hen&#;z k&#;&#;&#;k yaştayken at s&#;r&#;s&#; g&#;der ve at ile avlanmaya &#;ıkar. Gen&#; delikanlıyken y&#;rede bulunan ormanda etrafa dehşet sa&#;an &#; Kıyant &#; adında bir kurt vardır. O y&#;rede herkes ondan korkar. Oğuz atına atlayarak gidip o kurdu &#;ld&#;r&#;r. Namı ve şanı b&#;y&#;r.

    Oğuz birg&#;n tanrısına ibadet ederken g&#;k birden kararır ve g&#;kten mavi bir ışık d&#;şer. Bu ışık g&#;neşten ve aydan parlaktır. Bu ışığın i&#;inden g&#;zel bir kız &#;ıkar. Oğuz bu kızı g&#;r&#;nce aklı başından gider ona aşık olur ve onunla evlenir. Bu evliliğinden G&#;n , Ay ,Yıldız adlarında &#;&#; &#;ocuğu olur. Oğuz yine bir g&#;n avlanmaya &#;ıkar. Bir g&#;l&#;n kenarına varır. G&#;l&#;n ortasındaki ağacın altında oturan bir kız g&#;r&#;r ve onada aşık olur. Onunlada evlenir. Bu evliliğindende G&#;k , Dağ, Deniz adını verdikleri &#;&#; oğlu olur. G&#;nleri avlanmakla ge&#;en Oğuz’u &#;ekemeyen d&#;şmanları, babası Kara Han’a oğlun Oğuz başka bir dine ge&#;ti diye şikayet ederler. Bunun &#;zerine baba oğul arasında savaş &#;ıkar. Bu savaşta babası Kara Han „ aldığı bir ok yarası ile &#;l&#;r.

    Bu &#;st&#;nl&#;klerden sonra korkan Oğuz b&#;t&#;n Tekin’leri T&#;rk boylarının b&#;y&#;klerini kendisine bağlar. Fakat bir kısmı Oğuz’un dinini kabul etmeyerek Tatar’lar &#;lkesine ( Mogolistan’a ) gider oraya sığınırlar. Bunun &#;zerine Tatar’ların &#;zerine y&#;r&#;y&#;p onları yener ve mallarını alır, y&#;netimlerinide kendine bağlar. O b&#;lğede h&#;k&#;m s&#;ren Altın Kaan hediyeler g&#;ndererek Oğuz’a bağlılığını bildirirken, Sol tarafta h&#;k&#;m s&#;ren Urum Han &#;ok sayıdaki ordusuna ve şehirlerinde yaşayan insanlara g&#;venerek karşı gelir. Bunu &#;zerine sancağını &#;eken Oğuz askeriyle hareker eder ve kırkg&#;n sonra Buz Dağı eteklerine varıp dayanır.

    Birg&#;n dinlenmekteyken ; g&#;n ışıgına benzer bir ışık i&#;erisinden; boz t&#;yl&#;, boz yeleli erkek bir kurt &#;ıkar ve Oğuz’a yol g&#;stermek istediğini s&#;yler. Oğuz kurdu takip ederek İdil Moran kenarında durur. Kendisine meydan okuyan Urum Han’a bağlı askerler ile orada kıyasıya bir savaşa girer. Akan nehrin suyu kan damarı gibi kıpkırmızı olur. B&#;y&#;k bir yenilği alan Urum Kaan ka&#;ıp kurtulurken; memleketi ve hazinesi Oğuz’a kalır. Fakat o y&#;rede Urum Kaan’ın kardeşi Uruz Beyi’in oğlu Tarang Moran arasında b&#;y&#;k bir dağın arasında şehir kurmuş yaşamaktadır. Oğuz’ un oraya y&#;nelmesi &#;zerine haber g&#;nderir ve bağlılığını kabul etmesi &#;zerine Oğuz ona << Saklap >> adını verip geri d&#;ner. Oğuz ordusu ile İdil’e ge&#;er. Orada b&#;y&#;k bir Hakan yaşamaktadır. Onun peşine d&#;şer. Uzun yollar, sık ormanlar arasından ge&#;tikten sonra ağa&#;lardan sal yaparak &#;n&#;ne gelen nehirden ge&#;er. O anda bozkurt yine g&#;z&#;k&#;r ve yol g&#;sterir. Uzun bir zaman y&#;r&#;d&#;kten sonra İt Barak’ın ordusu ile karşılaşırlar. Ordusu bozulan İt Barak savaşta &#;ld&#;r&#;l&#;r. Oraları eline ge&#;iren Oğuz bol ganimetlerle d&#;nerken bir &#;&#;le rasladılar. &#;&#;lde altındaki bidiği atı &#;&#;lde birden g&#;zden kayıp olur. &#;&#;lden sonra gelecekleri Buz dağını ge&#;ecek olan Oğuz atının ka&#;masına &#;ok &#;z&#;l&#;r. Bunun &#;zerine ordusunda asker olan bir Tekin kendi atını Oğuz’a verir. Her tarafı bembeyaz karlar olduğundan Oğuz ona &#; Karluk &#; adını verir. ( Bu boy Oğuz’ların Karluk boylarıdır. )

    Dağdan sonra tekrar yola koyulurlar. Yoldan ge&#;erken damı altından, pencereleri halis g&#;m&#;ş ve demir olan bir ev g&#;r&#;r. Anahtarı olmayan bu eve giremeyen Oğuz ordusunda bulunan Tumur Dokagal adında akıllı bir adam vardır. Ona : burada kal, bu kapıyı a&#; ve sonra gel orduya katıl der ve bu anlamda ona da &#; Kala&#; &#; adını verir.

    Yoluna devam eden Oğuz ve ordusunun &#;n&#;nde yine onlara yol g&#;steren bozkurt belirdi. Onları alıp; &#;ur&#;it denilen &#;ok insan yaşayan ekili bir alana g&#;t&#;r&#;r. Bunların &#;okca altınları g&#;m&#;şleri, elmasları ve hayvanları vardı. Oğuz oraya girmesine karşı &#;ıkarlar ve savaş başlar. Oklu ve kılı&#;lı şiddetli bir cenk olur. Sonunda yine Oğuz &#;st&#;n gelir “&#;ur&#;it Han’ın „ başı kesilir. Bu savaştada o kadar bol miktarda ganimet elde edildiki oğuz’un ordusunun taşıyamıyacağı kadar. Bunu &#;zerine ordusunda Parmaksız &#;&#;z&#;m Bilik adındaki zeki bir adam hemen orada bir kağnı yapar ve b&#;t&#;n eşyaları &#;zerine koyup hayvanlar ile taşımaya başlarlar. Oğuz Han bunu g&#;r&#;p ona &#; Kanklı &#; adını verir. Oğuz ve ordusu yine bozkurtun &#;nderliğinde oradan hareket edip Tangut ve Şakım memleketine gider. Cenk yaparak o topraklarıda toprağına katıp kıymetli mallarına el kor fakat: o b&#;lgelerde &#;ok gizli bir yerde olan &#;ok sıcak ve zengin “ Ba&#;ak „ adında bir memleket vardır. Bu y&#;rede &#;okca kuşlar ve vahşi hayvanlar vardır. Siyah derili İnsanların Hakan’ı “Mazar„ ile yapılan cenkte Oğuz onuda yenip her zaman oldugu gibi topraklarına ve mallarına el koyar.

    Oğuz Han ordusunda her gittiği yere g&#;t&#;rd&#;ğ&#; ihtiyar bir adam vardır. Bu adamın adı Irkıl Ata’dır. Buna Uluğ T&#;rk’de derler. Irkıl Ata birg&#;n r&#;yasında altın bir yay ve g&#;m&#;ş &#;&#; ok g&#;r&#;r. Bu altın yay doğudan batıya uzanıyor ve bu g&#;m&#;ş &#;&#; oklarda gece tarafına u&#;uyor. Irkıl Ata uyanınca g&#;rd&#;ğ&#; bu r&#;yasını Oğuz’a anlatıp bazı nasihatlarda bulunur. Ertesi g&#;n Oğuz Han oğullarını yanına &#;ağırır. Derki; oğullarım ben artık ihtiyarladım. Hakanlık benim i&#;in değildir. G&#;n, Ay , Yıldız siz g&#;neşin doğdugu tarafa. G&#;k, Dağ, Deniz sizde gece tarafına gidiniz der. Oğulları bu s&#;zlerini yerine getirirler.

    Oğullarından G&#;n, Ay ve Yıldız bir &#;ok kuşlar ve hayvanlar vurduktan sonra bir altın yay bulup babasına getirirler. Oğuz bu oku &#;&#;e b&#;lerek oğullarına geri verir ve yay sizin olsun oklarınızı yay gibi g&#;ğe fırlatın adınız &#;Bozok&#; olsun der. Oğuz’un diğer k&#;&#;&#;k oğullarıda &#;&#;lde hayvan avlayıp kuş vurduktan sonra ortada bir g&#;m&#;ş ok bulur va babasına g&#;t&#;r&#;rler. Oğuz bu oku &#;&#;e b&#;lerek yine onlara verir ve sizinde adınız “&#;&#;ok „ olsun der. Bunun &#;zerine b&#;y&#;k kurultay toplanır. Herkesin &#;ağrıldığı bu kurultayda at, koyun kestirip 90 havuz dolusu kısrak s&#;t&#;nden yapılmış kımız i&#;kisi hazırlatırken kendisi i&#;in direkleri altınkaplı, &#;zeri z&#;mr&#;t, yakut, firuze ve inci ile işlemeli otağını kurdurur.

    Otağın sağına kırk kula&#; uzunluğunda bir sırık diktirir. Sırığın tepesine bir altın tavuk, tavugun ayağına ise bir koyun bağlatır. Sol tarafına yine kırk kula&#; uzunluğunda bir sırık diktirir. Sırığın &#;zerine bir g&#;m&#;ş tavuk, tavugun ayagına bir siyah koyun bağlattırır. Sağ tarafında Bozok’lar, sol tarafında &#;&#;ok’ları oturtur. Halk kırkg&#;n, kırk gece yiyip i&#;erek eğlenir. Bu kurultaydan sonra Oğuz yurdunu evlatlarına verirken; Onlara; Evlatlarım ! &#;ok yaşadım, &#;ok cenk ettim, &#;ok ok attım, &#;ok aygırlara (Ata) bindim. D&#;şmanları ağlattım, dostları g&#;ld&#;rd&#;m. Bunun i&#;in tanrıya her şeyimi feda ettim, sizlerede yurdumu veriyorum der.
    Oğuz’lar diğer T&#;rk kavimlerinin aksine, y&#;z bakımından Moğollımsı T&#;rklere hi&#; benzememektedir. En eski kayıt olan C&#;mi&#;’ttev&#;rih’- teki ifadelere g&#;re; diğer T&#;rklere benzeyen Oğuzlar M&#;veru&#;’nnehre geldikten sonra, oranın havası ve suyunun etkisiyle fiziken değişime uğradılar. Bu değişimden sonra y&#;zleri tedricen T&#;cikler’inkine ve İranlı’larınkine benzemiş. Bu neden le bug&#;n Anadolu’da yaşayan Oğuz T&#;rkleri Moğolluk vasıflarını taşımamaktadır. Fizyonomist Lavrater T&#;rk’lerin tanımını yaparken, T&#;rk milleti soylu K&#;&#;&#;k Asya (Turan) kanı ile Tatar (Moğol / sarı ) ırkın maddi &#;zelliklerinin melezi idi ( Lavrater : ) derken ; Amerika’ lı tarihci yazar Morton’a () g&#;re ise, soyca Moğol ırkından gelen T&#;rk’ ler, &#;erkes, G&#;rc&#;, Rum ve Araplar la karışarak fiziki &#;zelliklerini yitirmiş; g&#;zel bir ırk oluşturmuşlardı.
    Bu konu ile yakından ilğilenen Fatih Sultan Mehmet Kritovulos’ un &#;nl&#; tarihcisi Herodot’un yapıt ve eserlerine bakarak Osmanoğullarının yani Anadolu T&#;rklerinin Pers ve Ehemeniler’den geldiğini araştırıp bir kitap yazan kişiyide &#;d&#;llendirip İmparatorluğa ait olan Eğe Denizindeki bir adaya kral bile yapmış. Oğuzlar, diğer milletler tarafından uzun sa&#; ve bıyıkları ile traş edilmiş (Y&#;lenmiş) sakalları ile tanınır. Oğuz’lar savaşcı olmalarının yanında, gezğinlerin, tarihcilerin ve araştırmacıların yapıt ve eserlerinde onlardan namuslu, doğru ve konuksever insanlar olarak &#;vg&#; ile s&#;z edilir.
    Oha, ne kadar k&#;lt&#;rs&#;zm&#;ş&#;m. Gram zevk almadım




  • Süresiz olarak uzaklaştırıldı.
  • Yarbay
    Mesaj
  • Konu Sahibi
    Hayırlı olsun safkan T&#;RKS&#;N&#;Z:)
    Keşke bu boyların orta Asya'da nerede yaşadıklarını da bulabilsem ama maalesef g&#;&#;ebe olduğumuz i&#;in bulamıyorum.
  • Süresiz olarak uzaklaştırıldı.
  • Süresiz olarak uzaklaştırıldı.
    quote:

    Orijinalden alıntı: ahz-ı yed

    Rize yok :( G&#;rc&#;y&#;z zaten biz

    Alıntıları Göster
    eymir yada kınık
  • Konu Sahibi
    ahz-ı yeda kullanıcısına yanıt
    İnsan insandır. Bu sadece Anadoluya yerleşenleri kapsıyor. Kafkaslarda daha &#;ok vardır eminim.
  • Yüzbaşı
    Mesaj
  • Yüzbaşı
    Mesaj

Hangi İl Hangi Türk Boyuna Ait?

Kızık Boyu

Oğuzların 24 boyundan biri olan Kızık Boyu, Oğuz Kağan'ın oğlu Yıldız Han'ın soyundan gelmektedir. "Yasakta pek ciddi ve kuvvetli" anlamına gelen Kızık Boyu, günümüzde varlığını şuralarda sürdürmekte: 

  • Afyon-Sandıklı Kızık
  • Amasya-Gümüşhacıköy-Saraycık Kızık (Ravlıkızıgı)
  • Ankara-Çubuk-Akyurt Kızık
  • Ankara-Kızılcahamam (Çeltikçi) Kızıklı
  • Balıkesir-Burhaniye Kızık
  • Balıkesir-Manyas Kızıksa (Kızılköy)
  • Bolu-Seben Sarıkaya (Kızık)
  • Bolu-Kıbrıscık Cumalıkızık
  • Bursa (Merkez) Fidye Kızık  
  • Bursa (Merkez) DereKızık
  • Bursa-Gürsu HamamlıKızık
  • Bursa-Gürsu Kızıklı
  • Çorum-Alaca Kızık Hamurkesen
  • Gaziantep-Merkez Övündük (YenidinekKızık)
  • Kahramanmaraş-Andırın Kızık
  • Kayseri-Güneşli Kızık
  • Kayseri-Develi Kargınkızıközü
  • Kırşehir-Kaman Yenigüdemem (Kızık)  
  • Karaman Kızık-Kütahya-Emet-Örencik Kızık
  • Kütahya-Köprüören Kızık
  • Kütahya-Simav Kızık (Kınık)
  • Malatya-Arguvan BüyükKızık
  • Sinop-Gerze-Dikmen KüçükKızık
  • Kızık-Sivas-Zara-Şerefiye Kızık
  • Tokat-Çamlıbel Kızık
  • Tunceli-Ovacık-Yeşilyazı Dereçepni (Kötüçepni)
Türk boyları zamanla Anadolu'da şehir şehir ayrılmışlardır. Peki, hangi Türk boyu hangi şehirlere yerleşti? İşte cevabı

Hangi Türk boyundan olduğunuzu biliyor musunuz? İl il boy listesi

Orta Asya'dan günümüze kadar gelmiş bir kavim olan Türklere Anadolu'nun kapıları Malazgirt savaşıyla açılmıştı.

Malazgirt savaşının ardından Türkler 24 Oğuz boyu ile devletler, beylikler ve hanlıklar kurdular ve günümüze kadar dünyanın çeşitli yerlerine yayıldılar.

Uyanış Büyük Selçuklu,  Diriliş Ertuğrul ve Kuruluş Osman dizileri ile hayatlarımıza daha çok giren Türk boyları, herkesin merak ettiği konulardan biri oldu.

Hangi Türk boyundan geliyorsunuz hiç merak ettiniz mi?

Oğuz boylarının Anadolu'daki son durumu / Günümüzdeki yerleşim yerleri

1-KAYI Kayıhan

Afyon-Emirdağ Karaçavuş(Kürtler kayı)

- Amasya Kayı (Balakayı)

- Ankara-Yenimahalle-Kazan Yenikayı (Zirkayı )

- Ankara-Yenimahalle-Yenikent Kayı

- Ankara-Güdül Kayısopran

- Bolu-Gerede Kayı

- Burdur-Çeltikçi Demirli ( Kayı )

- Burdur-Ağlasun-Karaaliler Kayıçivi

- Çankırı-Kargın Gölezkayı

- Çankırı-Eldivan Hisarcıkkayı - Kayı

- Çankırı-Ilgaz-Belören Kayılar (Kayıbekir)

- Çankırı-Orta Kayıören

- Çankırı-Orta Çaparkayı

- Çankırı-Şabanözü Kayı

- Çorum-Merkez Kayı

- Çorum-İskilip Kayı

- Çorum-Mecitözü Kayhan (Kayhanköy )

- Denizli-Merkez Kayı (Selmik)

- Diyarbakır-Bismil-Yukarısalat Kayı (Yukarışingirik)

- Diyarbakır-Dicle Kayı

- Erzincan- Refaiye-Akarsu Kayı

- Eskişehir-Çifteler Kayı

- Eskişehir-Mihalıççık Kayhan( Kayıhan)

- Giresun-Bulancak Kayı

- Isparta (Merkez) Kayı

- Kastamonu-Kuzkaya Kurtkayı (Merzuklar) - " Kayıköy

- Kastamonu-Daday Aşağıkayı

- Kastamonu-Tosya Yukarıkayı -" Kayıcılar

- Konya-Bozkır-Belören Kayı

- Kütahya-Emet Kayı

- Kütahya-Tavşanlı Kayı

- Nevşehir-Hacıbektaş Kayı

- Niğde-Bor Kayı ( Hedil )

- Mardin-İdil-Haberli Kayı

- Sivas-Suşehri-Akıncılar Kayı

- Tekirdağ ( Merkez )

 2-BAYAT

Şambayadı - Adana (Merkez) Şambayat(Bucak)

- Adıyaman-Besni Bayatcık

- Afyon (Merkez ) Bayat(Hambarcın)

- Afyon-Emirdağ Bayat

- Amasya(Ezine) Bayat

- Amasya(Merzifon) Bayat

- Ankara-Ayaş Küçükbayat(Bayatatik)

- Ankara-Bala-Karakeçili Zümrütova (Bayat )

- Antalya-Elmalı-Akçay Bayat

- Antalya-Korkuteli Bayatbademleri - " - " Bayat

- Aydın-Konakpınar Bayat

- Bilecik-Gölpazarı Yakabayat

- Bolu-(Merkez) Bayatlar

- Çanakkale-Yenice-hamdibey Bayat

- Çorum-Merkez(ilçe) Bayat

- Çorum-Kargı Bayat

- Denizli-Çivril Bayat ( Füseyni)

- Diyarbakır-Çermik Bayatlı

- Gaziantep(Merkez) Bayatköyü

- Isparta-Atabey Özbayat (Gemenbayat)

- Isparta-Yalvaç Bayatdoğanşali

- Kars-Iğdır-Taşburun Bayat

- Kastamonu-Tosya Bayat

- Konya-Hatip Yağlıbayat

- Konya-Obruk Bayat

- Konya-Beyşehir Karabayat

- Konya-Beyşehir-Doğanbey Bayat

- Kütahya-Aslanapa Bayat

- Kütahya-Sabuncu Bayat

- Manisa-Gördes Bayat

- Manisa-Soma Bayat

- Niğde-Bor Bayat

- Sakarya-Geyve Bayat

- Sinop-Durağan Kalınbayat

- Urfa-Hilvan-Gölcük Bayatören (Bayatviran)

- Yozgat-Osmanpaşa

3-ALKA-EVLİ

Halkahavlı - Samsun-Vezirköprü Halkaavlu

- Manisa-Kırkağaç-Gelembe

4-KARA- EVLİ

Karaevli - Kastamonu-Kuzyaka Karaevli

- Tekirdağ-Merkez Karaevligeriş

- Zonguldak-Çaycuma-Perşembe Karaevliçavuş (Çilesizoğlu)

5-YAZIR

Yazır - Ankara-Çubuk Yazır

- Antalya-Korkuteli Kumluca yazırı(iydiryazırı)

- Antalya-Kumluca Yazır ( Finike yazırı)

- Antalya-Finike Yazır

- Aydın-Karacasu Yazırlı

- Aydın-Nazilli Gölcük ( Yazır)

- Burdur-Gölhisar-Çavdır Yazır

- Burdur- Ağlasun Yazır

- Çorum- Sungurlu-Boğazkale Yazır

- Denizli-Acıpayam Yazır

- Denizli-Çal Yazır

- Edirne-Enez Yazır

- Eskişehir-Sivrihisar-Günyüzü Yazır

- Gaziantep-Nizip-Barak Yazır

- Kayseri-Merkez Yazır

- Konya-Sille Yazır

- Konya-Doğanhisar Yazır ( Kuzeyrip )

- Mardin-Savur-Sürgücü Yazır

- Tekirdağ-Barboros

6- DÖĞER

Döğer - Afyon-İhsaniye Aşağı Düver

- Bolu-Gerede-Çavuşlar(Dörtdivan) Yukarı-Döğer

- Burdur (Merkez) Döğer (Dibni)

- Diyarbakır-Dicle Döver (Düver)

- Hatay-Harbiye Düverlik

- İzmir-Torbalı Düğer

- Kayseri-Himmetdede Döğer (Düğer)

- Konya-Ilgın Düğer

- Muğla - Fethiye - Kemer Düğer

- Sivas-Hafik Düğer

- Urfa-Hilvan-Ovacık

7- DODURGA

Dodurga - Afyon-Sandıklı Dodurga

- Ankara-Yenimahalle Dodurga

- Bilecik-Bozüyük Yeni Dodurga

- Bilecik-Bozüyük-Dodurga Dodurga

- Bolu( Merkez) Dodurga

- Bolu-Mudurnu Dodurga

- Çankırı-Çerkeş Dodurga

- Çankırı-Orta Dodurga

- Çorum-Osmancık Aşağı Dodurga(Dodurgalar)

- Denizli Acıpayam Yukarı Dodurga(Dodurgalar) - Dodurga

- Mugla-Fethiye-Eşen Dodurga

- Sinop-Boyabat Demiryut(Tödürge)

- Sivas-Zara Dodurga

- Tokat-Çamlıbel Dodurga

- Zonguldak-Ulus

8- YAPARLI

Yeni Yapar - Bolu-Gerede Eski Yapar

- Çorum-Alaca

9- AVŞAR ( AFŞAR )

Afşar - Afyon-Dinar-Dombayova Avşar

- Amasya-Ezine Afşar

- Ankara-Bala Büyük Afşar

- Ankara-Delice Küçük Afşar

- Ankara-Delice Afşar

- Ankara-Güdül Afşar

- Ankara-Kalecik-Çandır Avşar (Burhaniye)

- Ankara-Polatlı Afşar - Şereflikoçhisar-Ağaçören Avşar (Afşar)

- Antalya-Elmalı_Akçay Avşar

- Aydın-Söke KocaAvşar

- Balıkesir-Merkez Çam Avşar

- Balıkesir-Balya Afşar(Afşargıdırıç-Afşargidiriç)

- Bolu-Merkez Afşartarakçı

- Bolu-Gerede BirinciAfşar(afşarevvel)

- Bolu-Gerede İkinci Afşar(afşarsanı) - Afşar

- Bolu-Mengen-Gökçesu Afşar

- Bursa-Yenişehir Afşar

- Çankırı-Çerkeş Avşar

- Çorum-Kargı-Hacıhamza Menteşe(Afşar)

- Denizli-Honoz KarahüyükAfşarı

- Denizli-Acıpayam KumAfşarı - Avşarözü(Hüseyinşeyh)

- Erzincan-Refaiye YakaAvşar

- Isparta-Eğridir-Aksu Afşar

- Isparta-Gelendost Afşar

- Kastamonu-İhsaniye(Araç) Afşargüney

- Kastamonu-Küre Afşarimam - Afşar

- Kastamonu-Taşköprü Avşarpotuklu

- Kayseri-Pınarbaşı Avşarsöğütlü

- Kayseri-Pınarbaşı-Pazarören Büyüksöbeçimen( Avşar)

- Kayseri-Sarız BayAfşar

- Konya-Beyşehir KüçükAfşar - Afşar

- Konya-Çumra-Dinek Afşar

- Konya-Hadim-Taşkent Afşarlı

- Konya-Kadınhanı-Kurtasanlı Afşar

- Kütahya-Emet-Pazarören(örencik) Afşar(Kürtleravşarı)

- Kahramanmaraş-Merkez Avşarlı

- Kahramanmaraş-Türkoğlu Avşar

- Mugla-Milas Afşar

- Manisa-Sarıgöl Avşar

- Manisa-Gördes-Köprübaşı Avşar

- Manisa-Turgutlu Avşarcık - Sivas-Divriği Avşar

- Sivas-İmranlı-Karacaören Avşar

- Sivas-Suşehri-Akıncılar Avşarören(Avşarveran)

- Sivas-Kangal-(Akpınar) Avşar

- Sivas-Zara-Şerefiye Avşar(Apşur)

- Tekirdağ-Barboros Avşarağzı

- Tokat-Çamlıbel Avşaralanı

- Yozgat-Çayıralan Afşar

- Zonguldak-Eflani

KIZIK

Kızık - Afyon-Sandıklı Kızık - Amasya-Gümüşhacıköy-Saraycık Kızık(Ravlıkızıgı) - Ankara-Çubuk-Akyurt Kızık - Ankara-Kızılcahamam(Çeltikçi) Kızıklı - Balıkesir-Burhaniye Kızık - Balıkesir-Manyas Kızıksa( Kızılköy) - " - " Kızık - Bolu-Seben Sarıkaya( Kızık) - Bolu-Kıbrıscık Cumalıkızık - Bursa(Merkez) Fidye Kızık - Bursa(Merkez) DereKızık - Bursa-Gürsu HamamlıKızık - Bursa-Gürsu Kızıklı - Çorum-Alaca Kızık Hamurkesen - Gaziantep-Merkez Övündük (YenidinekKızık) - " " Kızık - Kahramanmaraş-Andırın Kızık - Kayseri-Güneşli Kızık - Kayseri-Develi Kargınkızıközü - Kırşehir-Kaman Yenigüdemem (Kızık) - Karaman Kızık - Kütahya-Emet-Örencik Kızık - Kütahya-Köprüören Kızık - Kütahya-Simav Kızık (Kınık) - Malatya-Arguvan BüyükKızık - Sinop-Gerze-Dikmen KüçükKızık - " - " - " Kızık - Sivas-Zara-Şerefiye Kızık - Tokat-Çamlıbel Kızık - Tunceli-Ovacık-Yeşilyazı Dereçepni(Kötüçepni)..

BEĞ- DİLİ

Beydili - Ankara-Nallıhan Beydili - Ankara-Nallıhan-Beydili Beydili ( Ovacık ) - Çankırı-Orta(Ovacık) Beydini - Çankırı-Ovacık Bedil - Çankırı-Çerkeş Beydili - Çorum-Merkez Beydili - Çorum-Bayat Beydili - Denizli-Çivril-Işıklı Beydili (Arabanbeydilli) - Gaziantep-Araban Beydili - Isparta-Sütçüler Beydili - İçel-Gülnar Beydili - Karaman Beydili - Sivas-Hafik

KARGIN

Kargın - Afyon-Sandıklı Kargın

- Ankara-Çubuk Kargın

- Ankara-Kalecik-Çardır Kargın

- Kırıkkale-Balışeyh(Balışık) Kargın

- Antalya-Korkuteli Kargın

- Balıkesir-Bigadiç Kargın

- Çorum-Alaca Derekargın

- Çorum-İskilip Kargın

- Erzincan-Tercan Kargın

- Eskişehir-Merkez Karkın

- Eskişehir-Sivrihisar Kargın

- Kastamonu-Tosya Kargın-Kızıközü

- Kırşehir-Kaman Kargın-Meşe - Kargın-Selimağa - Kargın-Yenice - Mucur Karkın

- Konya-Çumra Dedekarkın

- Malatya-Yazıhan Kargın

- Manisa-Turgutlu-Ahmetli Kargınışıklar

- Manisa-Demirci-Karbasan Kapugargın(Kargınkürü)

- Muğla-Köycegiz-Ortaca Kargın - Aksaray-Taşpınar Kargın

- Sivas-Koyulhisar Kargın

- Sivas-Yıldızeli-Çırçır Kargın (Demenikargın)

- Tokat-Çamlıbel Kargıncık (Karkıncık) - Kargın - Turhal

BAYINDIR

Bayındırlı - Adana-Bahçe-Haruniye Bayındır

- Ağrı-Tutak Bayındır

- Ankara-Çankaya Bayındır

- Ankara-Çamlıdere-Peçenek Bayındır

- Antalya-Elmalı Bayındır

- Antalya-Kaş Bayındır

- Aydın-Nazilli Ovabayındır

- Balıkesir-Merkez Bayındır

- Bolu-Göynük Bayındır

- Burdur-Merkez Bayırköy(Bayındır)

- Burdur-Gölhisar-Çavdır Bayındır

- Burdur-Yeşilova Bayındır(KokarcaMamure)

- Bursa-İznik Bayındır - Bursa-Orhaneli-Büyükorhan Bayındır

- Çankırı(Merkez) Bayındır

- Çankırı-Çerkeş Bayındır

- Çankırı-Eskipazar Derebayındır

- Çankırı-Orta Ortabayındır(Yenicebayındır) - Tutmaçbayındır - Bayındır

- Çorum-Mecitözü Bayındır(Arapkent)

- Diyarbakır-Bismil-Tepe Bayındır

- Elazığ-Keban Bayındır

- Erzurum-İspir-Pazaryolu Bayındır

- Erzurum-Tekman-Gökoğlan Aşağıbayındır

- Gaziantep-Nizip Yukarıbayındır

- Gaziantep-Nizip Bayındır

- Giresun-Bulancak-Kovancık Bayındır

- Gümüşhane-Yağmurdere Bayındır

- İçel-Silifke Bayındır

- İzmir Bayındır

- Kastamonu-Kuzyaka Bayındır

- Kırşehir-Kaman Bayındır

- Konya-Beyşehir Bayındır

- Samsun-Kavak Bayındır (Melüller)

- Sivas-Kangal-Kavak

14 - PEÇENEK

Peçenek - Adana-Bahçe-Haruniye Peçenek

- Ankara-Altındağ Peçenek

- Ankara-Çamlıdere Peçenek( Bala)

- Ankara-Çubuk-Sirgeli Peçene

- Eskişehir-Çifteler Biçer (Peçene)

- Konya Peçenek(Mirkefşin)

- Mardin-İdil

ÇAVULDUR (ÇAVUNDUR )

Çavuldur (Çavundur)

- Amasya-Merzifon Aşağıçavundur

- Ankara-Çubuk Yukarıçavundur

- Ankara-Çubuk Turunçova (Çavdır)

- Antalya-Finike Çavdır

- Anatlya-Kaş-Kalkan Çavdır

- Aydın-Bozdoğan Çavdır

- Burdur-Gölhisar Çavundur

- Çankırı-Kurşunlu-Atkaracalar Çavundur (Licek/Lico)

- Diyarbakır-Lice-Kayacık Çavundur

- Isparta-Şarkikaraağaç Çavundur

- Kastamonu(Merkez) Çavundur

- Kastamonu-Kuzyaka Çavdır

- Manisa-Soma Çavdır

- Muğla-Ula-Kavaklıdere

ÇEPNİ (ÇETMİ)

Çepni - Afyon-Sandıklı-Hocalar Çetmi

- Amasya-Gümüşhacıköy Çepnişabanlı - Şereflikoçhisar-Ağaçören Çepni

- Balıkesir-Bandırma-Edincik Yeniçepni(Çerkezcetni)

- Bilecik-Bozüyük Yürükcetmi(Yürükcetni)

- Bilecik-Bozüyük Çepni

- Bolu-Merkez Çepni

- Bolu-Mudurnu Çepni

- Bursa-Mudanya Küçükçetmi

- Çanakkale-Küçükkuyu-Ayvacık Yeşilyurt(Büyükçetmi)

- Çanakkale-Ayvacık-Küçükkuyu Çetmi

- Çanakkale-Ezine Çetmi

- Çorum-İskilip Göletçetmi

- Çorum-Kargı Çepni

- Giresun-Espiye Çayırlı(Çetmi)

- İzmir-Tire Çepni

- Kastamonu-Çatalzeytin Çetmi

- Kastamonu-Taşköprü Çepni

- Kastamonu-Kengiri-Tosya Çepni

- Kırşehir-Merkez-Çiçekdağı Çetmi

- Konya-Beyşehir-Üzümlü Çetme

- Konya-Doğanhisar Çetmi

- Konya-Hadim-Taşkent Çepniharmandalı(Yobazharmandalı)

- Manisa-Saruhanlı Çepnimuradiye

- Manisa-Saruhanlı Çepnibektaş

- Manisa-Turgutlu Çepnidere

-Manisa-Turgutlu Çepni

- Samsun-Alaçam Çitme

- Sivas-Divriği-Gedikpaşa Çepni

- Yozgat-Boğazlıyan Yazıçepni

-Yozgat-Boğazlıyan

SALUR

Salur - Antalya-Elmalı Salur

- Antalya-Kumluca Salur

- Antalya-Manavgat Salur

- Bolu-Gerede Salur

- Çankırı-Orta Salur - Çorum-Seydim Salur

- ErzincanRefahiye-Akarsu Salur

- Isparta-Şarkikaraağaç Salur

- Kayseri-Güneşli Salur

- Karaman Salur - Yozgat-Sorgun Salur

- Manisa-Gördes Salurçiftliği Salur

- Samsun-Ladik Salur

- Tokat-Artova Salur

- Tokat-Zile-Boztepe

EYMÜR (EYMİR)

Eskieğmir - Afyon-İhsaniye Eymir

- Amasya-Merzifon-Alıcık Kıreymir

- Amasya-Merzifon-Sarıbuğday Eymir(Eğmir)

- Amasya-Suluova İymir(Eymür-iğmir)

- Ankara-Yenimahalle-Kazan Aşağıemirler

- Ankara-Çubuk İmirli - Ankara-Delice İğmir

- Ankara-kızılcahamam-Pazar Eymir - Nallıhan Eymir(Eğmir)

- Antalya-Elmalı Dağeymiri(dağemiri)

- Aydın-Merkez Ovaeymiri(Ovaemiri)

- Aydın-Merkez Eymir

- Aydın-Karacasu Eğmir

- Balıkesir-Havran Eymir(Eymur-Eymür)

- Bolu-Gerede Eymir

- Bursa-İnegöl Eymir

- Çorum-Merkez Eğmir

- Giresun-Aluçra-Çamoluk Eymür

- Giresun-Tirebolu Eymür

- Gümüşhane-Bayburt-Demirözü Eymür

- Gümüşhane-Kelkit Yakaemir(Yakaeymür)

- Isparta-Şarkikaraağaç Eymir - Kastamonu(Merkez) Eymir(Eğmir)

- Kütahya-Altıntaş Eymir

- Malatya-Arapkir Eymir

- Malatya-Arguvan Eymirli(Tibyat)

- Mardin-Kızıltepe Eymür

- Ordu-Ulubey Eymir

- Samsun-Havza Eymir

- Sinop-Gerze Eymir

- Sivas-Hafik Eymir

- Sivas-Kangal-Kavak Eymir

- Sivas-Zara Eymür

- Tokat-Reşadiye Eymir

- Yozgat-Sorgun

ALA-YUNDLU

Alayund - Kütahya-Merkez Alayunt(Arbay)

- Mardin-Midyat-Dargeçit(Kerburan)

YÜREĞİR

Yüreğil - Afyon-Dazkırı Yüreğil

- Afyon-Emirdağ Üreğil

- Ankara-Beypazarı-Uruş Yüreğil

- Ankara(semt adı) Yüreğil (Menderesboğazı)

- Balıkesir-Sındırgı Yeniyüreğil

- Bilecik-Bozüyük-Dodurga Yüreğil

- Burdur-Bucak-Kızılkaya Yeşilköy(Yüreğil)

- Burdur-Tefenni Üreğil

- Bursa-Orhangazi Yüreğil(Yüreyil)

- Denizli-Acıpayam Dilek(Öregel)

- Giresun-Şebinkarahisar Karademir

- Giresun-Tirebolu Yüreğil

- Kayseri-Güneşli Eskiyüreğil(Atikyüreğil)

- Kütahya-Köpüören Oluklu(İregül)

- Ordu-Fatsa Öreğil(Üreğil)

- Sivas-Hafik Büyükyüreğil

- Sivas-Şarkışla Küçükyüreğil

- Sivas-Şarkışla

İĞDİR

İğdir(Iğdır) - Ankara-Kızılcahamam-Pazar Kumlucayazırı(İydiryazırı)

- Antalya-Kumluca -Iğdır

- Bolu-Düzce-Gümüşova İğdir

- Burdur-Yeşilova İğdir

- Bursa-Gürsu İğdir(Iğdır)

- Çankırı-Kurşunlu İğdir(Iğdır)

- Çankırı-Yapraklı İğdir

- Denizli-Çivril İğdir( Iğdır)

- Eskişehir-Sarıcakaya İğdir

- Gümüşhane-Bayburt-Naden İğdir ( Cerit )

- İçel-Merkez Iğdır

- Iğdır( il) İğdir ( Iğdır)

- Kars-Selim Nefsiiğdir (İğdir)

- Kastamonu-Araç-İğdir İğdir

- Kastamonu-Araç İğdirkışla

- Kastamonu-Araç İğdir

- Kastamonu-Küre İğdir(Iğdır)

- Malatya-Hekimhan İğdir

- Samsun-Bafra-Kolay İğdir

- Sivas-Zara-Beypınarı İğdir

- Tokat-Artova İğdir

- Tokat-Zile Başiğdir

- Zonguldak-Ereğli (Eflani)

BÜĞDÜZ

Büğdüz - Ankara-Çubuk-Akyurt Büğdüz

- Burdur-Merkez Büğdüz

- Çankırı-Orta Büğdüz

- Çorum-Merkez Büğdüz

- Eskişehir-Alpu Büğdüz(Büydüz)

- Gaziantep-Oğuzeli Büğdüz(Büğüz)

- Kırşehir-Kaman

YIVA ( YUVA )

Yuvaköy - Amasya-Ezine Yuva

- Ankara-Yenimahalle Yuva

- Ankara-Çubuk-Sirgeli Yuva

- Antalya-Elmalı Yuvalılar

- Antalya-Finike Yuvacık

- Antalya-Kaş-Kalkan Yuva

- Bolu-Merkez Yuva

- Bolu-Seben Yuva

- Burdur-Ağlasun-Kızılkaya Yuva

- Burdur-Tefenni Yuvalak - Yuvalar

- Çanakkale-Çan Yuva

- Çankırı-Orta Yuva

- Çorum-İskilip Yuva

- Denizli-Çivril-Işıklı Yuvaköy

- Giresun-Dereli - Yavuzkemal Yuvalı

- Hatay-Hassa-Aktepe Aşağıyuva

- Kastamonu-Kuzyaka Yuvacık

- Koçaeli-Bahçecik Yuva

- Nevşehir Yuva - Aksaray-Taşpınar Yuva

- Sivas-Divriği - Sincan Yuva

- Sivas-Gürün-Konakpınar Yuva - Sivas-Saray

 KINIK

Kınık - Afyon-Dinar-Haydarlı Kınık

- Afyon-Sandıklı-Karadirek Kınık

- Afyon-Sinanpaşa(Sincanlı) Kınık

- Ankara-Yenimahalle-Kazan Kınık

- Ankara-Kalecik-Çandır Kınık

- Ankara-Kızılcahamam(Çeltikçi) Kınık

- Ankara-Kızılcahamam-Pazar Kınık

- Antalya-Kaş-Kalkan Kınık

- Balıkesir-İvrindi Kınık

- Balıkesir-Sındırgı Kınık

- Bilecik-Yarhisar Kınık(Hotanlı)

- Bilecik-Pazaryeri Sazak Kınık

- Bolu- M Susuzkınık - Bolu-Merkez Kınık

- Bolu-Akçakoca Adakınık

- Bolu-Gerede-Çavuşlar(Dörtdivan) Aşağıkınık(Kınıkzır)

- Bolu-Göynük Yukarıkınık(Kınıkbala)

- Bolu-Göynük Kınık

- Bursa-İnegöl Kınık

- Bursa-Orhaneli-Büyükorhan Kızıllar(Kınık)

- Çankırı-Çerkeş Kınıkdelileri

- Çorum-Merkez Kınık

- Çorum-Seydim Kınıklı

- Denizli-Merkez Kınıkyeri

-Denizli-Çameli Kınık

- Eskişehir-Sivrihisar Kınık

- Giresun-Şebinkarahisar Kınık(ilçe)

- İzmir Kınıkköy(Kınıkkoz)

- funduszeue.infoş-Süleymanlı Kınık

- Kastamonu-Devrikani Kınık

- Kastamonu-Tosya Yazıkınık

- Kırşehir-Mucur Kınık(Abadaniye)

- Konya( Aşağıpınarbaşı) Kınık

- Konya-Bozkır Kınık

- Kütahya-Merkez Kınık

- Kütahya-Simav Kızık(Kınık)

- Malatya-Arguvan Tatkınık

- Malatya-Arguvan Kınık

- Manisa-Gördes-Köprübaşı Kınık

- Manisa-Kırkağaç(Gelenbe) Kınık

- Manisa-Selendi Kınık

- Muğla-Fethiye-Seki Kınıklar

- Tekirdağ-İnecik Kınık

- Tokat-Almus

#Ankara, Adana, Sakarya, İzmir, Antalya, Bursa

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası