beyne oksijen gitmemesi tedavisi / Beyne gitmeyen oksijen yatağa mahkum bıraktı - Kocaeli Haberleri

Beyne Oksijen Gitmemesi Tedavisi

beyne oksijen gitmemesi tedavisi

Serebral Palsi Nedir?

Serebral Palsi; beyinde oksijensiz kalma gibi nedenlerle oluşan hasarların beyin ve kas grubu arasındaki iletişimi etkilemesi ve kasların kullanımında güçlük çekilmesine yol açan nörolojik bir rahatsızlıktır. Diğer adı Statik Ensefalopati olan bu beyin hasarı bebek ve çocuklarda görülmektedir. Genellikle erken fatal dönem ve 5 yaşa kadar görülen Serebral Palsi oksijen yetersizliğinin yanı sıra enfeksiyon ve beyin anomalilerinde de ortaya çıkmaktadır.

Hareket ve duruş bozukluklarına neden olan ve farklı aşamalarda farklı belirtiler gösteren beyin felcinin kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Bununla birlikte modern tıbbın destek tedavileri, fizyoterapiler ve ilaç tedavisi ile hastaların yetenek ve becerilerinin gelişmesi sağlanmaktadır.

Serebral Palsi Neden Olur?

Serebral Palsi, bazı durumlarda tek bir nedene, bazı durumlarda birden çok hasara bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Doğum ve hamilelik sırasında meydana gelen bazı etkenler bu rahatsızlığın ortaya çıkma nedenlerini yaratmaktadır. Doğum sırasında ve sonrasında bebeklerin yeterli oksijeni alamaması, enfeksiyon gelişmesi, pıhtılaşma problemleri, düşük kilo, yüksek ateş ya da beyin travmaları hastalığın en sık görülen nedenleri arasında bulunmaktadır. Yeni doğan bebeklerin ortalama %20’sinde bu nedenlere bağlı olarak Serebral Palsi görülmektedir.

Hamilelik sırasında ise kızamıkçık, kanamalar, enfeksiyonlar, tansiyonun çok düşmesi ya da yükselmesi, genetik bozukluklar ve kan uyuşmazlıkları Serebral Palsi’ne neden olabilmektedir.

Serebral Palsi’nin en sık prematüre bebeklerde görülmesinin nedenleri arasında ise kan damarlarının tam olarak gelişmemiş olması bulunmaktadır. Bu nedenle, kanamalar prematüre bebeklerde daha çok görülmektedir. Bununla birlikte bebeklik döneminde görülen menenjit, düşmelere bağlı kafa travmaları da Serebral Palsi’ne neden olmaktadır.

Serebral Palsi'nin Semptomları Nelerdir?

Kas ve iskelet sistemini etkileyen Serebral Palsi’nin belirtileri doğumdan itibaren farklı yaşlarda, farklı semptomlar şeklinde görülmektedir. Hafif ya da şiddetli olarak nitelendirilen belirtiler çocuktan çocuğa farklılaşmaktadır. Bu rahatsızlığa sahip bazı bebek ve çocuklar yalnızca fiziksel aktiviteler sırasında zorlanırken bazılarında ise kavrama ve anlama ile ilgili sorunlar görülmektedir.

Belirtilerin farklılaşma nedenlerinden biri de beynin hasar gören bölümlerinin değişiklik göstermesidir. Beyin hasarının görüldüğü çocuklarda görme ve işitme problemleri ile zeka geriliği de görülebilmektedir. Serebral Palsi’nin genel belirtileri:

  • Belli yaşa gelen bebeklerin oturma, yürüme, sürünme gibi fiziksel aktivitelerini yapamaması ve motor becerilerini geliştirememesi,
  • Konuşma bozuklukları ya da konuşma becerisinin yaşa göre geri kalması,
  • Kaslarda görülen gevşeme ve sertlikler,
  • Fiziksel harekette zorluk yaşayan bebek ve çocukların sık sık düşmesi ve denge bozuklukları,
  • Görme ve işitme problemleri,
  • Kol, bacak ve gövdede istemsiz hareketler,
  • Anlama ve kavramada güçlükler,
  • Abartılı ve hızlı refleksler.

Serebral Palsi’nin Tipleri Nelerdir?

Serebral Palsi’nin beynin farklı bölümlerini etkileyen ve farklı semptomlara neden olan 5 tipi bulunmaktadır.

Spastik Tip

Rahatsızlığın en sık görülen türü olan Spastik Serebral Palsi, yaklaşık %%80 oranında görülmektedir. Beynin dış katmanını oluşturan Serebral korteksin hasar görmesi ile ortaya çıkan Spastik Serebral Palsi çoğunlukla prematüre bebekleri etkilemektedir. Hem beyin hasarı hem de fiziksel hasarlara neden olan bu tip rahatsızlıkta kaslarda ve iskelet sisteminde görülen hasarlar zamanla ilerleyebilmektedir.

Motor becerilerin gelişmemesi ve postür bozuklukları Spastik Serebral Palsi’nin en sık görülen belirtileri arasında bulunmaktadır. Kas sertliği olarak da bilinen spastisite, anormal kas yapısı nedeniyle fiziksel hareketlerde zorlanılmasına neden olmaktadır. Kasların sert ve sıkı olması nedeniyle bu rahatsızlığa sahip olanlar yürürken bacaklarını ve dizlerini hareket ettirmekte zorlanmaktadır.

Hipotonik Tip

Spastik Serebral Palsi’nin aksine Hipotonik tipte kaslar aşırı gevşektir. Hastaların kolları ve bacaklarının gevşek ve sallanıyor gibi göründüğü bu tipte kas sistemini kontrol etmek oldukça zordur. Seyrek görülen ve kafa ve gövde kontrolünü zorlaştıran bu tip Serebral Palsi ilerleyen dönemlerde nefes darlığına, yürüme bozukluklarına ve reflekslerde zayıflamaya yol açmaktadır.

Ataksik Tip

%10 gibi bir oranla en seyrek görülen Serebral Palsi tiplerinden biri olan Ataksik tipin karakteristik özelliği yürümenin çok geç olmasıdır. Baş ve gövde kontrolünün sağlanamaması, derinlik ve denge algılarının olmaması ve motor becerilerin geliştirilememesi bu tip hastalarda yaygın olarak görülmektedir.

Atenoid Tip

Diskinetik tip olarak da bilinen Atenoid Serebral Palsi’nde istemsiz hareketler yaygın olarak görülmektedir. Kol, bacak ve gövde hareketleri çoğu zaman düzensiz ve hızlıdır. Hastaların ortalama %20’sinde görülen bu tipte, ilerleyen zamanlarda yutma ve konuşma güçlüğü ile vücudun farklı bölgelerinde bükücü ve dönücü hareketler görülmektedir.

Karma Tip

Genellikle Spastik tip ve Atenoid tipin birlikte görülmesi karma tip Serebral Palsi’ni oluşturmaktadır. Baskın olan tipe göre adlandırılan karma tipte farklı rahatsızlıklar bir arada görülmektedir.

Nasıl Tedavi Edilir?

Serebral Palsi, geri döndürülemeyen hastalıklardan biridir. Bununla birlikte, hastalığın seyrine ve hastaların yaşına göre Serebral Palsi’nin semptomları cerrahi ve cerrahi olmayan yollarla giderilmektedir.

Hangi Tanı ve Tetkikler Uygulanır?

Serebral Palsi doğumda görülen bir hastalık olmasına rağmen semptomların ortaya çıkması zaman alabilmektedir. Bebeklerin ortalama 4. aylarından itibaren fiziksel ve zihinsel olarak geride kalmaları ile ilk belirtiler gözle görülebilir hale gelmektedir. Bu nedenle, Serebral Palsi tanısı en net 4 ila 12 ay arasında koyulmaktadır.

Tanı sırasında nöroloji uzmanı öncelikle bebeklerin doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası öykülerini dinlemek istemektedir. Varsa ailenin kalıtsal hastalıkları da önem taşımaktadır. Doğumun gerçekleştiği hastaneden epikriz almak da uygun yöntemlerden biridir. Hareketlerin simetrik olup olmadığı, bebeklerin çevreleri ile ilişkileri ve tepkileri, motor ve dil becerileri de tanı sırasında gözlemlenmektedir.

Nörolojik muayenede;

  • Nöbet geçiren bebek ve çocuklarda problemin kaynağını tespit etmek için Elektroensefalografi (EEG)’den faydalanılmaktadır.
  • Serebral Palsi riski taşıyan çocukların beyin dokusu ve beyin yapısını inceleyebilmek için beyin tomografisi ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) yöntemlerine başvurulmaktadır.
  • Görme ve işitme kaybı olasılıklarında göz ve işitme muayenesi yapılmaktadır.
  • Kan ve idrar örnekleri incelenmektedir.
  • Kalça çıkığına karşı belli aralıklarla kalça grafisi çekilmektedir.

Hangi Tedavi Yöntemleri Kullanılır?

Serebral Palsi’nin kesin tedavisi olmamakla birlikte semptomları ortadan kaldıracak ve hastaların potansiyellerini ortaya çıkaracak pek çok yöntem bulunmaktadır. Hastalığa neden olan beyin hasarı tam olarak tedavi edilemediği için erken tanı çok önemlidir. Erken tanı ile çocukların küçük yaştan itibaren kendilerini geliştirmeleri ve ilerleyen zamanlarda sosyal olarak da daha etkin olmaları sağlanabilmektedir.

Tedavi sırasında çocuk doktorları, çocuk nörologları, pedagoglar, fizyoterapistler, ortopedistler, özel eğitim kurumları ve konuşma terapistleri koordineli çalışmaktadır. Çocukların topluma karışması, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve sosyal ilişkileri için kendilerine uygun bir rehabilitasyon alanı içine dahil edilmesi gerekmektedir.

Serebral Palsi’nin bilinen ilaçlı tedavisi yoktur. Yalnızca titreme ve epilepsi nöbetleri ile kas sertliğini önleyici ilaçlar kullanılmaktadır.

Serebral Palsi tanısı konulan hastaların en az ilk iki yıllarında fizik tedavi görmesi gerekmektedir. Fizik tedavi, özellikle fiziksel güçlük çeken çocuklar için ideal tedavi yöntemlerinden biridir. Kol, bacak, baş ve gövde kontrolünü sağlamak, yürüme ve oturma gibi fiziksel kabiliyetleri geliştirmek için fizyoterapistlerle birlikte çalışılması gerekmektedir.

Kaslarında aşırı sertlik görülen hastalarda botoks tedavisi de tavsiye edilen tedavi yöntemlerinden biridir. Kasların çok sert ve sıkı olması hastaları rahatsız etmektedir. Hem bu rahatsızlığın giderilmesi hem de fizik tedavi sırasında hastaların zorlanmaması için botoks tedavisi de uygulanabilmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

  • Serebral Palsi’nin görülme sıklığı nedir?

Bebekler için önemli bir sağlık sorunu olan Serebral Palsi, her bebeğin yaklaşık 2 ya da 3’ünde görülmektedir. Son yıllarda hastalığın görülme olasılığının artmasında yenidoğan ünitelerinin gelişmesi ve prematüre bebeklerin daha çok hayatta kalması gibi nedenler bulunmaktadır.

  • Serebral Palsi önlenebilir mi?

Serebral Palsi hem hamilelik ve doğum sırasında hem de doğum sonrasında görülebilen bir rahatsızlıktır. Kontrollü ve normal seyrinde ilerleyen bir hamilelik, sağlıklı bebeklerin dünyaya gelmesine yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda, doğumun da tıbbi yeterliliğe sahip merkezlerde gerçekleştirilmesi olası komplikasyonların önüne geçerek Serebral Palsi riskini de düşürmektedir.

  • Serebral Palsi zamanla ilerler mi?

Serebral Palsi, beynin belli bölgelerinde meydana gelen hasar sonucu ortaya çıkmaktadır. Bebek ve çocukların ilerleyen dönemlerinde bu hasar ilerlemez ya da gerilemez; bununla birlikte, özellikle yanlış tedaviler ve geç tanı gibi nedenlerle semptomlarda ilerleme görülebilir. Kas ve iskelet sisteminde görülen semptomların daha da ilerlememesi için doğru ve erken tedavi şarttır.

  • Serebral Palsi bulaşıcı mıdır?

Hayır. Beyin hasarlarına bağlı olarak doğumda ortaya çıkan Serebral Palsi bulaşıcı değildir. Aynı zamanda, ebeveynlerde görülen Serebral Palsi de genetik faktörlerle çocuklara geçemez.

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

  • Kimlik bilgileriniz: Adınız, soyadınız, T.C. Kimlik numaranız, pasaport numaranız veya geçici TC Kimlik numaranız, doğum yeri ve tarihiniz, medeni haliniz, cinsiyetiniz, sigorta veya hasta protokol numaranız ve sizi tanımlayabileceğimiz diğer kimlik verileriniz.
  • İletişim Bilgileriniz: Adresiniz, telefon numaranız, elektronik posta adresiniz ve sair iletişim verileriniz, müşteri temsilcileri ya da hasta hizmetleri tarafından çağrı merkezi standartları gereği tutulan sesli görüşme kayıtlarınız ile elektronik posta, mektup veya sair vasıtalar aracılığı ile tarafımızla iletişime geçtiğinizde elde edilen kişisel verileriniz.
  • Muhasebesel Bilgileriniz: Banka hesap numaranız, IBAN numaranız, kredi kartı bilginiz, faturalama bilgileriniz gibi finansal verileriniz.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanı ve planlaması amacıyla özel sağlık sigortasına ilişkin verileriniz ve Sosyal Güvenlik Kurumu verileriniz.
  • Hastane veya tıp merkezlerimizi ziyaret etmeniz halinde güvenlik ve denetim amaçlı tutulmakta olan kamera kayıtları görüntüleriniz.
  • Otoparkı kullanmanız halinde araç plaka veriniz.
  • Sağlık Bilgileriniz: Laboratuvar sonuçlarınız, test sonuçlarınız, muayene verileriniz, randevu bilgileriniz, check-up bilgileriniz, reçete bilgileriniz dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi sırasında veya bunların bir sonucu olarak elde edilen her türlü sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verileriniz.
  • monash.pw sitesine veya monash.pw adresine gönderdiğiniz veya girdiğiniz sağlık verileriniz ve sair kişisel verileriniz.
  • Acıbadem’e veya Acıbadem Grup şirketlerinden herhangi birine iş başvurusunda bulunmanız halinde bu hususta temin edilen özgeçmiş dâhil sair kişisel verileriniz ile Acıbadem Grubu çalışanı ya da ilişkili çalışan olmanız halinde hizmet akdiniz ve işe yatkınlığınız ile ilgili her türlü kişisel verileriniz.

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

  • Kimliğinizi teyit etme,
  • Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi.
  • İlgili mevzuat uyarınca Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile talep edilen bilgilerin paylaşılması.
  • Hastane ve Tıp Merkezlerimizin iç işleyişi ile günlük operasyonların planlanması ve yönetilmesi.
  • Hastane Yönetimi, Hasta Hakları, Hasta Deneyimi bölümleri tarafından hasta memnuniyetinin ölçülmesi, arttırılması ve araştırılması.
  • İlaç temini.
  • Randevu almanız halinde randevu hakkında sizi haberdar edebilme.
  • Risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi.
  • Sağlık hizmetlerini geliştirme amacıyla analiz yapma.
  • Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından sağlık hizmetlerinizin finansmanı, tetkik, teşhis ve tedavi giderlerinizin karşılanması, müstehaklık sorgusu kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgilerin paylaşılması.
  • Araştırma yapılması.
  • Yasal ve düzenleyici gereksinimlerin yerine getirilmesi.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanı kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgileri paylaşma.
  • Kalite, Hasta Deneyimi, Bilgi Sistemleri bölümleri tarafından risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi.
  • Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından hizmetlerimiz karşılığında faturalandırma yapılması ve anlaşmalı olan kurumlarla ilişkinizin teyit edilmesi.
  • Pazarlama, Medya ve İletişim, Çağrı Merkezi bölümleri tarafından kampanyalara katılım ve kampanya bilgisi verilmesi, Web ve mobil kanallarda özel içeriklerin, somut ve soyut faydaların tasarlanması ve iletilebilmesi.

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

  • sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu,
  • sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu,
  • sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,
  • Özel Hastaneler Yönetmeliği,
  • Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Korunması Yönetmeliği,
  • Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuat hükümleridir.

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

  • Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme,
  • Kişisel veriler işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,
  • Kişisel sağlık verilerine erişim ve bu verileri isteme,
  • Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
  • Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme,
  • Kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesine ve/veya kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesine ilişkin işlemlerin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
  • İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme hakkını haizsiniz.

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “monash.pw” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

  • (i) ATATÜRK monash.pw monash.pw:3/8 ATAŞEHİR, Istanbul, Türkiye adresine kargo ile ıslak imzanızı taşıyan bir dilekçe ile “Kurumsal Sekretarya” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak gönderebilirsiniz,
  • (ii) Noter kanalıyla gönderebilir,
  • (iii) [email protected] adresine güvenli elektronik ya da mobil imzalı olarak, kayıtlı elektronik posta adresi veya sistemimizde kayıtlı elektronik e-posta adresiniz aracılığıyla ve/veya
  • (iv) Acıbadem’e hitaben yazdığınız “word veya pdf.” formatındaki bir dosyayı güvenli eimza ile imzalayarak [email protected] ‘a e-posta’nın konu kısmına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bilgi Talebi” yazarak iletebilirsiniz.

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, monash.pw web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI

Kalp Krizinin Sonrası Beynin Oksijensiz Kalmasının Sonuçları

Kalp, bütün organlara oksijen ve kan ulaşımını yapmakla görevlidir. Kalp krizi sonrasında beyne oksijen gitmemesi durumunda büyük hasar meydana gelir.

İçindekiler

Kalp Krizi

Kalp bütün vücutlara kan aracılığıyla oksijen pompalamaktadır. Kalbin bir dakika içerisinde 60 ile arasında atım yaparak bütün iç ve dış organların çalışması için kişilerin sağlıklı olabilmesi için kan ulaştırması gerekmektedir. Kalbin atardamarlarından bir tanesinin kolesterol sonucunda ya da yüksek tansiyon sonucunda plak ya da yağ birikimi sonucunda daralacak ve bunun sonucunda da kan akışı sağlanamayacaktır. Kalbin atardamarının tamamen tıkanması sonucunda kan akışı sağlanamayacaktır. Kan akışının olmaması sonucunda da kalp kasının oksijensiz kalması durumunda kalbin oksijensiz kalmasına neden olur. Bu durumda da kalp kasında bulunan hücrelerin ölümü gerçekleşecektir. Kalp krizi bu şekilde meydana gelir. Beyne kan gitmemesi durumunda birçok sorunla karşılaşılması söz konusu olacaktır.

Kalp Krizi Sonucunda Beyne Oksijen Gitmemesi

Kalp krizi yaşanması durumunda ya da kalp yetmezliği olması sonucunda kalbin yeterli miktarda beyne oksijen ulaştıramaması sonucunda beyindeki gri hücrelerin ölmesine neden olacaktır. Kişilerin kalp krizi geçirmesi sonucunda kişilerde kalbe oksijen veren damarın tıkanması neticesinde kan pompalanmaması sonucunda ciddi derecede azalması sonucunda ortaya çıkacaktır. Kalbe kan sağlamakta olan koroner atardamarlar plak birikimleri sonucunda tıkanma meydana gelir. 

4 dakikadan daha uzun bir süre beyne oksijen gitmemesi durumunda, beyin ölümü gelişmesi ihtimali ortaya çıkacaktır.

Beynin normal bir şekilde çalışabilmesi için her zaman yeterli miktarda oksijene ihtiyacı olacaktır. Beyne oksijen kalbin pompalanması sonucunda ortaya çıkacaktır. Beyin hücrelerinin oksijen seviyesinin birkaç dakika içerisinde kesilmesi durumunda bile büyük ölçüde beyinde hasara neden olacak kadar büyük bir şekilde beyin hücrelerinde ölme meydana gelecektir. Eğer ki bu durum birkaç dakikadan daha uzun olması sonucunda beyinde hasar sonucunda birçok ciddi durumun oluşması ile sonuçlanacaktır.

Kalp krizi sonucunda kalbin durmasıyla birlikte kan pompalamayı kesecek ve bu durumda diğer organlara kan pompalamadığı zaman organlarda bulunan hücrelerde ciddi miktarda ciddi bakımda ölüm gerçekleşecektir. Birçok kişilerin hayatı içerisinde yaşadıkları kalp krizi sonucunda beyne oksijen gitmemesi durumunda birçok durum meydana gelecektir.

Kişilerde meydana gelecek olan kalp krizi sonucunda beyne oksijen birkaç dakika bile olsa gitmese bile ciddi hasarın oluşması sonucunda beyinde oksijen eksikliği olması sonucunda kişilerde hafıza kaybı yaşanmasına neden olacaktır. Kişilerin kısa süreliğine de olsa hafıza kaybı problemleri yaşamaları söz konusu olacaktır. Beynin hipokampus denilen bölümü oksijensiz kaldığı için çok fazla şiddetlenecektir.

Kişilerde konuşma bozukluğu yaşanması olacaktır. Kişilerin hafıza sorunlarının yanı sıra anomi denilen bir durum gelişmesi de söz konusu olacaktır. Bu durumda kişilerin konuşmasını da etkileyecektir.

Beynin etkilenmesi sonucunda hastanın beyninin çalışması ciddi oranda etkilenecektir. Hastanın karar verme yetkisinin çok ciddi şekilde hasar sonucunda etkilenecektir. Mantık yürütme sırasında zorluk çekecektir. Kişi kararsız hale gelecektir. Kalp krizi geçirecek olan bir kişinin görsel olarak çok ciddi sorunları olacaktır. Bu kişiler tanıdığı kişileri tanıyamama, gördüğü şeyleri hatırlayamama gibi durumlar söz konusu olacaktır.

Kalp Krizi ve Hipoksi

Beyne yeterli miktarda oksijen gitmemesi durumunda hipoksi gelişecektir. Bu durum kişinin kalbinin durması anında oksijenin beyne ulaşmaması sonucunda meydana gelecektir. Hipoksisi hastalığına aşırı düşük kan basıncı olan, ameliyat sırasında anestezi komplikasyonları, boğulma ve gibi durumlar da beynin ciddi bir şekilde hasar almasına neden olacaktır. Hipoksi meydana gelmesi durumunda bunun teşhisini koymak ve beynin ne kadar etkilendiğini anlamak amacıyla MR ya da bilgisayarlı tomografi çekilerek teşhis konulması gerekmektedir.

Beyin hipoksisi gelişmekte olan kişinin hasarına göre uygun bir tedavi yapılması gerekmektedir. Kişilere yapılacak olan tedavi ilk olarak yeterli miktarda oksijen verilmesi ile başlanacaktır. Oksijen yoksunluğu yaşamakta olan kişilerin hasar olacağı için bu durumun önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Hastanın beynine oksijen gitmemesi durumunda vücudunda oluşacak hasarın giderilmesi için fizik tedavi terapisi yaşanacaktır. Konuşmasında eğer ki değişiklik hastalığa bağlı olarak gelmesi durumunda hastaya konuşma terapisi uygulanacaktır. Birçok hastanın yaşadığı bu sorun nedeniyle psikolojisi bozulacaktır. Bu nedenle psikoterapi uygulanması gerekebilir 



1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız(1votes, average: 5,00out of 5)
Loading

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır